20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 8 EKİM 2006 PAZAR 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI PB Y PB B B B B B B 25 24 19 27 30 31 32 31 25 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya B B B B B B B B B 25 26 23 24 27 27 26 25 30 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars B B B B B B B B B 32 30 30 34 30 27 20 19 19 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdumuzun kuzey ve batı kesimleri parçalı ve çok bulutlu, Edirne ve Kırklareli çevreleri sağanak ve gökgürültülü sağanak yağışlı, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Hava sıcaklığında önemli bir değişiklik olmayacak. Rüzgâr; genellikle batı ve güneybatı, yurdun Kuzeydoğu kesimlerinde hafif ara sıra orta kuvvette esecek. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih Y Y Y Y B B Y Y Y 14 15 16 17 17 14 16 13 17 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Y B B B B Y B Y Y 17 20 26 20 20 16 23 25 14 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı Y PB PB Y Y PB Y B A 14 26 13 15 27 25 18 29 34 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada Ama böylesi duyarlı ulusal bir konuda bir Başbakan, işadamlarıyla konuşurken mi mesaj vermeli? Yoksa soykırım yasası ortaya çıkacağına dair işaretler alındığında derhal Chirac ve Fransa Başbakanı Dominique de Villepin nezdinde harekete mi geçmeliydi? Bizimki herhalde cumhurbaşkanı olacağı için ağırbaşlı ol, molla desinler anlayışı içinde hareket etmeyi yeğliyor. ??? Cumhurbaşkanı Sezer’in Cumhurbaşkanı Chirac’a gönderdiği mektup sert. Bu konuda duyarlı olan ulusun duygularına tercüman olacak içerik ve nitelikte. Dışişleri Bakanı Gül de Fransa’da Dışişleri Bakanı Philippe DoustyBlazzy’i telefonla aramış; en sert ifadesi şu: ‘‘Fransa’ya gelip ‘soykırım yok’ dediğimde beni de mi cezalandıracaksınız?’’ Bu söz Fransız’ı korkuttu mu acaba? Ya da Fransız bu soruyu ‘‘Canım o kadar enayi değiliz’’ diye mi yanıtladı, bilemiyoruz. Ama? Hükümet Cumhurbaşkanı’nın mektubuyla yetinmeli miydi? Oysa tam zamanıdır; hükümet: Fikir özgürlüğü, 301. madde konularında kafamızı ütüleyen AB’ye, soykırım vardır diyene ağır cezalar getiren tasarıdan söz edildiği sırada hemen başvurmalı ve: ‘‘Bize fikir özgürlüğü ve kısıtlayıcı maddeler var diye söylenmedik söz bırakmıyorsunuz ama aynı suçu daha ağır biçimde işlemeye girişen Fransa’ya gıkınız çıkmıyor. Bu davranış AB’de de ağırlığı olana başka, üye adayı olan bir ülkeye çok başka davranmanın gereği midir’’ diye hesap sormalıydı. Hükümet hükümetse AB’nin, Fransa’dan yasadan vazgeçmesini istemesi gerekirdi. Bu yolları, olayı uluslararası zemine oturtma olanağını elde eden, hiç değilse böylece bir kez olsun aday bir ülke ama ulusal bir davada sesini yükselten bir ülke konumuna girme şansını kullanan ülke olmaz mıydık? Cumhurbaşkanı’nın sert mektubundan sonra hükümetin umut bu ya, bakarsınız sertleşir daha yumuşak tutumuna karşı Fransa yasayı bir ulusal gurur sorunu haline mi dönüştürür, ısrar eder veya yine hem kendi içini hem de bizi oyalama yoluna mı gider? Doğrusu meraklı bir sonuca dair meraklı bir soru. ??? Bu hükümet acaba giderek çoğalan, giderek büyüyen dış sorunların üstesinden gelebilecek hükümet mi? Kıbrıs’tan AB ilişkilerine, ABD’ye teslimiyete, hemen her dış sorundaki bu sorulara içeriği, birikimi, görüş açıları doyurucu yanıtlar vermeye engel. Durup durduk yerde Moskova’yı üzerimize çekmenin âlemi mi var? RTE’nin, Almanya Başbakanı Merkel’e, ‘‘Ülkemize gelen Rus turist sayısı Alman turist sayısını aştı. Alman turistlerin Rus turistleri sayıca aşmasını isterim’’ gibi anlamsız, Alman’ı pohpohlamaya dönük ama fazla işe yaramayacak bir çıkış yaptığını gazeteler yazıyor. Turist; Alman, Rus, İngiliz diye sınıflandırılabilirmiş gibi... Bir tarihte Sovyetler, İskenderun DemirÇelik Tesisleri’ni takas karşılığı yaparken işlerin ağır gitmesini gözleyen, ama durma noktasına gelmesindeki nedeni merak eden tek parti iktidarı Demirel’e, oradaki ilgililer ‘‘Efendim, kentte gezen Rus mühendislerle komünizm gelir’’ deyince Başbakan; ‘‘Üç beş mühendisle komünizm gelecek ha!’’ deyip ilgilileri terslemiş, tesisin yapımı sürat kazanmıştı. Bugünkü kafa o günlerden kalma kafa! Alman turisti Rus’a tercih ederek turist sayısını artıracağını sanan kafa! AB üyeliği çok zor ? Baştarafı 1. Sayfada GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY dan, Somali, Afganistan ve Pakistan’la birlikte bölgenin önemli ülkelerinden biri olarak, bir kez de dini çelişkilerin getirdiği istikrarsızlıklar, üç kez Kürt sorunu ve yine dinietnik sorunlar bağlamında, bir kez de ABD’nin Türkiye üzerindeki ‘‘yumuşak gücünün’’ zayıflamasıyla ilgili olarak geçiyor. Türkiye’ye ait anlamında (Turkish) ise Türkiye’nin adı, iki kez Suriye ve su sorunu bağlamında, bir kez bölgede siyasal İslamın yükselmesi ve demokratikleşme süreçleri bağlamında, AKP, Hizbullah ve Hamas birlikte anılarak nihayet bir kez de Kürtlerin azınlık haklarının uygulanması halinde Kemalizmin, artık kimsenin tanıyamayacağı bir biçime dönüşeceği saptamasıyla olmak üzere 4 kez metinlerde, 6 kez de kaynakçalarda geçiyor. Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Fransa İçişleri Nicolas Sarkozy’nin karşı olduklarını açıklamalarına karşın hâlâ Türkiye’nin AB üyeliği sürecinin olağan yolunda ilerlemekte olduğunun ileri sürüldüğü bir dönemde, AB’nin en önemli gü venlik kuruluşlarından biri tarafından, tüm konjonktürel kaygıların ötesine geçerek uzun dönemli bir bakışla yazılan bu rapor, birliğin dünyaya, bölgemize bakışına ışık tutması açısından çok önemli. Ancak, raporun Türkiye’nin AB açısından vazgeçilmez stratejik önemi vurgulamakta ısrarlı olanlar açısından ise oldukça sorunlu bir içeriğe sahip olduğu da bir gerçek. Raporda, Türkiye’ye hep geçerken ve özel bir anlam atfedilmeden, zaman zaman Somali, Sudan gibi ülkelerle aynı gruba konarak değinilmesi dikkat çekiyor. Fransa’nın Cezayir’de soykırım yaptığına ilişkin yasa önerisi komisyonda görüşülecek ‘Soykırım’ misillemesi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM, Fransa’ya karşı ‘‘soykırım’’ misillemesi yapmak için harekete geçti. Fransa’nın Cezayir’de soykırım yaptığı, Ermeni soykırımını kabul etmenin suç sayılmasına ilişkin yasa önerileri, 11 Ekim’de Adalet Komisyonu’nda görüşülecek. Fransa Parlamentosu’nda 12 Ekim’de sözde Ermeni soykırımını inkâr etmenin suç sayılmasına ilişkin yasa tasarısının kabul edilmesi durumunda, yasa önerileri hızla TBMM Genel Kurulu’na getirilecek. Adalet Komisyonu’nda, 11 Ekim Çarşamba günü ANAVATAN’lı İbrahim Özdoğan ve Reyhan Balandı ile Afyon Bağımsız Milletvekili Mahmut Koçak’ın yasa önerileri görüşülecek. Bu yasa önerileri, şu düzenlemeleri öngörüyor: Ermeni soykırımı yalanının cezalandırılması: ANAVATAN’lı İbrahim Özdoğan’ın yasa önerisine göre, ‘‘tarihte hiçbir dönemde gerçekleşmemiş olan sözde Türklerin Ermenilere soykırım uyguladıklarını iddia eden, Ermeni soykırımının varlığını her türlü söz, yazı, resim, karikatür, çizim ile ifade eden, yayan, propagandasını yapanların 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası’’ ile cezalandırılması öngörülüyor. Öneri ayrıca, soykırım propagandası yapmak amacı ile yurtdışından veya yurtiçinden bir vakıf ‘Başbakanı da mı içeri atacaklar? Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,Türkiye’de iş yapan Fransız şirketleri temsilcilerini, ‘‘Ermeni soykırımı iddialarını inkâr edenlere ceza verilmesini’’ öngören ve Fransa Meclisi’nde 12 Ekim’de oylanacak olan yasa tasarısı konusunda uyardı. TÜSİAD Başkanı Ömer Sabancı, Danone, Peugeot, Renault, Lafarge ve Carrefour’un yöneticilerini Beşiktaş’taki ofisinde kabul eden Erdoğan, temsilcilerden yasanın çıkmaması için girişimde bulunmasını istedi. Partisinin İstanbul il başkanlığınca düzenlenen iftar yemeğine de katılan Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, ‘‘Yani Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı, yarın bir gün ola ki Fransa’ya gittiğinde kalkıp da ‘Ermeni soykırımı yoktur’ dediği zaman ne yapacaksınız? Alıp da içeri mi atacaksınız’’ diye sordu. (Fotoğraf:AA) tan, fondan veya herhangi bir kaynaktan maddi destek veya her türlü çıkar sağlayanların 3 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmasını hükme bağlıyor. Fransa’nın Cezayir’de soykırımı: Afyon Milletvekili Mahmut Koçak’ın yasa önerisine göre, Cezayir’de Fransa dev leti tarafından gerçekleştirilen eylemlerin soykırım olarak kabul edilmesi, bu eylemlerin anımsanması amacıyla her yıl 8 Mayıs’ın anma günü olarak kabul edilmesi öngörülürken, söz konusu soykırımı inkâr edenlerin 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıyla yargılanması isteniyor. Cezayir soykırımının inkâr edilmesinin suç sayılması: ANAVATAN’lı Reyhan Balandı’nın yasa önerisinde ise, Fransa’nın Cezayir halkına karşı uyguladığı planlı ve kapsamlı soykırım suçunu inkâr edenlerin 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması isteniyor. Beyaz adam bölgeye geldiğinde, ‘‘Size daha iyi bir din gerek, bırakın kurdakuşa tapmayı’’ demiş, ellerine İncil’i vermiş. Kenyatta’nın anlattığı gibi, gerçeği gözlerini açtıklarında anlamışlar! Kenya bağımsız bir devlet olduktan sonra beyaz adam o verimli topraklardan gitmek bilmedi. Dedi ki: ‘‘Tamam devlet sizin olsun. Ama bu toprakları bize 999 yıllığına kiralamış olun.’’ Rakamı yanlış okumadınız! Ne zaman ‘‘dinin kullanımı’’ söz konusu olsa, aklıma ilk bu örnek gelir. Latin Amerika’nın da ilk ve en büyük beyaz adam kaynaklı yapısı, Meksika’nın başkenti Mexico City’nin Zocalo alanındaki yerli tapınağın, yıkılarak taşlarından inşa edilen kilisedir! ??? Din; tarih boyunca, ahlakı ve aklın kullanımını öne çıkardıkça toplumu daha ileri götüren bir unsur oldu. Ancak dünyayı, insanları sindirmek, kendi boyunduruğu altında tutmak isteyen kişilerin, yöneticilerin elinde oldukça da kan, kin ve gözyaşıyla bir anılır hale geldi. Küreselleşmenin 500 yıllık geçmişinde ilk önemli halkayı din oluşturdu. Beyaz adam, öteki toprakları ele geçirirken öncelikle onlara tektanrılı bir dini sunmaya geldiğini ilan etti, dini kendi emelleri için kullandı. Emperyalizm için şöyle bir tanım yapsak yeridir: Hep kendine dönük oldu! İnsan aklının, din tacirlerinin, dindarlık ölçerlerinin elinden kurtulması, özgürleşmesi hiç de kolay olmadı. Bu alandaki en acımasız, en bağnaz uygulamaların Hıristiyanlıkta yaşandığını söylesek abartma olmaz. Hıristiyanlığın korkunç baskısı altında inleyen insanlar, laiklikle çıkış yolu bulabildiler. O ünlü sözün tamamı şöyledir: İsa’nın hakkı İsa’ya, Sezar’ın hakkı Sezar’a! Böylece devlet yönetiminin, günlük toplumsal düzenlemelerin; akılla, aklın ürünü olan yasa ve kurallarla biçimlenmesi sağlandı. ??? Bizim topraklarımızda da aklın önüne çekilmek istenen perdeyi hep din motifleriyle kalıcı kılmak istediler. Bunun Osmanlı dönemindeki pek çok anlatımından biri şudur: Medreselerde dersleri hocalar hep ellerinde değnekle verirken, bir gün karatahtanın kullanılması gündeme geldi. Hoca buna karşı çıktı; ‘‘Bu tahta kullanılamaz, Müslüman icadı değildir’’. Karatahtanın okullarda şart olduğunu düşünenler şu çareyi üretti; karatahtalardan biri Kâbe’ye götürüldü, yedi kez çevresinde dolaştırıldı. Zemzem suyuyla yıkanarak Müslümanların kullanabileceği hale getirildi. Ayrıntıları Enver Behnan Şapolyo’nun ‘‘Mustafa Reşit Paşa ve Tanzimat’’ında. 21. yüzyılda dünya uzayın derinliklerini incelerken, gen mühendisliğinin sınırsız ufuklarında her gün yeni buluşlara imza atarken, bizim aptes suyunun faydalarını tartışmamızın yukarıdaki örnekten farkı var mı? Anadolu’da dinin yolu ve aklın yolu Mustafa Kemal’le birlikte netleşti. Atatürk’ün laiklik adımlarını özümseyemeyenler de sormuşlardı: Ne demek laiklik, tarif eder misiniz? Atatürk onlara şu karşılığı vermişti: Laiklik adam olmak demektir! ankcum?cumhuriyet.com.tr Fransa’da yasanın kabul edilmesi durumunda Türkiye yaptırımlar uygulayabilecek Ağar: Devlet dağdan indirmesini bilecek DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Diyarbakır’da temaslarda bulunan DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, ‘‘Bugünün Türkiye’si 15 yıl öncenin Türkiye’si değildir, olmamalıdır. Eğer can yanmayacaksa, hiçbir mübarek ananın gözyaşı toprağa dökülmeyecekse bu kimseyi rahatsız etmemelidir’’ dedi. Ağar, ‘‘Af mı demek istiyorsunuz’’ yönündeki bir soruya, ‘‘Birileri devamlı dağda elinde silahla mı dolaşsın, yoksa düz ovada siyaset mi yapsın. Devlet önce dağa çıkmasını engelleyecek, çıkmışsa dağdan indirmesini bilecek’’ yanıtını verdi. Halktan aldığı mesajları ilettiğini anlatan Ağar, ‘‘İktidarda olsaydık her yolu denerdik. Ama hükümet akla, mantığa sığacak bir şeyler getirirse destekleriz. Sükunet ortamı yürütülmeli’’ yorumunda bulundu. Seçim barajının düşürülmesi seçime yetiştirilmezse de Türkiye milletvekilliğinin gündeme getirilmesini isteyen Ağar, rejim tehlikesi üzerine yapılan muhalefetin AKP’ye yaradığını söyledi. Ağar, Güneydoğu gezisini Mardin ve Urfa’da sürdürecek. Ankara, Paris’e karşı ‘tek ses’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Fransa’da, sözde Ermeni soykırımını inkâr edenlere ceza öngören yasal düzenlemenin yeniden gündeme gelmesi Ankara’yı alarma geçirdi. Cumhurbaşkanlığından, Dışişleri Bakanlığı’na, devletin ilgili bütün birimleri, ‘‘tek ses’’ olarak Paris’e uyarıda bulunurken, TürkiyeFransa ilişkileri yeniden gergin bir sürece girdi. Fransa Sosyalist Partisi’nin 29 Ocak 2001 tarihinde sunduğu ve 18 Mayıs’ta ‘‘zamansızlık’’ nedeniyle görüşülemeyen yasa tasarısının, 12 Ekim tarihinde yeniden parlamento gündemine gelecek olması AnkaraParis Talabani geri adım attı Haber Merkezi Irak Devlet Başkanı Celal Talabani, geçen hafta yaptığı, ‘‘Türkiye içişlerimize karışırsa, biz de Türkiye’deki Kürt muhalefeti destekleriz’’ yönündeki açıklamasını yalanladı.Kanal D’de yayımlanan 32. Gün programına telefon bağlantısı ile katılarak soruları yanıtlayan Talabani, ‘‘PKK artık bitti’’ dedi. ‘‘Türkiye içişlerimize karışırsa biz de Türkiye’deki muhalif güçleri destekleriz’’ yönündeki sözlerine açıklık getiren Talabani, ‘‘Türkiye’de muhalefeti değil Türk hükümetini desteklediğini’’ söyledi. Terör örgütü PKK ile ateşkes için dolaylı yoldan görüştüğünü anlatan Talabani, bunun için PKK’ye ‘‘bir şey vaat etmediğini’’ ileri sürdü. Programda Kuzey Irak Bölgesel Yönetim Başkanı Mesud Barzani’yle daha önce gerçekleştirilen röportaj da yayımlandı. PKK’ye baskı yaptıklarını anlatan Barzani, ‘‘PKK’nin Türkiye ile ilişkileri engellemesine izin vermeyeceğiz’’ dedi. Albayrak iddiaları yalanladı AMSTERDAM (AA) Ermeni soykırım iddialarını kabul ettiği ileri sürülen, Hollanda Sosyal Demokrat İşçi Partisi milletvekili Nebahat Albayrak, ‘‘kasıtlı ve kanıtlanmış bir Ermeni soykırımını tanıdığını hiçbir zaman ve hiçbir yerde söylemediğini’’ açıkladı. ‘‘Kimliğimi ayaklar altına alacak siyasetçi değilim’’ diyen Albayrak, Ermeni soykırım iddiaları konusundaki görüşlerinin partisiyle aynı olduğunu belirtti. arasında ipleri gerdi. Ankara, yasanın çıkmasını engellemek için devletin ilgili bütün kurumları ile harekete geçti. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in, Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac’a yazdığı mektubun ardından, Ankara gelişmeleri yakın takibe aldı. Dışişleri Bakan lığı diplomatik açıdan bütün girişimlerde bulunurken, yapılan resmi açıklamalarla da Türkiye’nin tutumunu dünya kamuoyuna açıkladı. Fransa’nın bu tutumu, sivil toplum örgütlerini de harekete geçirdi. Birinci Dünya Savaşı’nda Ermeni Çeteleri Katli amına Uğramış VanBitlisMuşAğrıIğdır Mağdur Dernekleri Federasyonu, Fransa’nın Türkiye Büyükelçiliği’ne bir kınama ve uyarı mektubu gönderdi. Ankara resmi tepkisini, Fransa’nın, bu yaklaşımdan göreceği büyük zarar üzerine kurdu. Diplomatik kaynaklar net bir dille ‘‘Ermenistan, Fransa’nın Türkiye ile ilişkilerini bozuyor. Bundan zarar gören,TürkiyeFransa ilişkileri oluyor. Fransız işadamları, Fransa’nın Türkiye’deki yatırımları zarar görüyor. Ermenistan aradan sıyrılıyor ve zarara uğramıyor. Bu tuzağa düşülmemeli’’ görüşünü ortaya koydular. SABANCI’DAN FRANSA’YA TEPKİ İŞÇİ PARTİSİ KAMPANYA BAŞLATTI Avrupalılık ruhuna aykırı ANKARA (ANKA) TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Sabancı, Fransa’da 12 Ekim’de mecliste oylanacak olan ‘‘Ermeni soykırımının inkârı’’nı cezai yaptırıma bağlayan yasa tasarısının ‘‘Avrupalılık ruhuna aykırı olduğunu’’ bildirdi. Sabancı yaptığı açıklamada, Fransa’da sözde Ermeni soykırımı iddialarıyla ilgili olarak yürütülen tartışmaların üslubunun ve yasa tasarısının ‘‘diyalog zeminini’’ tahrip ettiğini belirtti. Sabancı şunları söyledi: ‘‘Bir kez daha Fransız siyasetçilere sesleniyorum: Kendi ülkenizdeki iç siyasi çıkarlarınız için, Fransa’nın Türkiye ile arasındaki asırlar boyu devam eden ilişkiyi tümüyle tehlikeye atmak üzere olduğunuzun farkında değil misiniz? Türk iş dünyası olarak üzüldüğümüzü ve bu girişimde bulunan Fransız siyasetçilerin tavrını ayıpladığımızı belirtmek istiyorum.’’ ‘Ermeni soykırımı yalandır’ İstanbul Haber Servisi İşçi Partisi (İP) Genel Başkanı Doğu Perinçek, Fransa’da Ermeni soykırım iddialarının inkarını, cezai yaptırıma bağlayan yasa tasarısının 12 Ekim’de görüşüleceğini anımsatarak, ‘‘Fransa’da Ermeni soykırımı yoktur, diyenler hapse atılacak, biz de Fransa’ya diyoruz ki, mevcut hapishaneler yetmez, bütün Fransa’yı hapishane haline getirin. Orada yaşayan yüz binlerce Türk ve buradan gidecek Türkler hakikatleri size Fransa topraklarında söyleyecektir’’ diye konuştu. İP tarafından ‘‘Fransa’ya dur, Ermeni soykırımı yalandır!’’ kampanyası dolayısıyla Fatih İlçe Başkanlığı’nca düzenlenen konferansta konuşan Perinçek, ABD’nin Ankara Büyükelçisi Ross Wilson’un ‘‘istenmeyen adam’’ ilan edilerek sınır dışı edilmesini istedi. Okul müdürü kapkaççı kurbanı ? Baştarafı 1. Sayfada Karayılan:Türklerin aksine biz ABD’ciyiz Haber Merkezi Terör örgütü PKK’nin üst düzey yöneticisi Murat Karayılan, ABD’ye ‘‘müttefik olabiliriz’’ mesajı verdi. ABD’de yayımlanan Newsweek dergisine konuşan Karayılan, ‘‘ABD bizi hep düşmanlarımızın gözüyle gördü. Oysa biz, dost olarak algılanmak istiyoruz. 7 bin silahlı savaşçımız, İslami köktenciliğe karşı ABD’nin müttefiki olabilir. Düşmanlarımız aynı’’ dedi. Türkiye’de yükselişe geçen ABD karşıtlığını da yorumlayan Karayılan, ‘‘Türklerin aksine, Kürtler fazlasıyla ABD sempatizanı, eğilimleri, Amerikancılık yönündedir’’ ifadelerini kullandı. düşerek başını çarpan okul müdürü ağır yaralandı. Eliza Bil Zeki, kaldırıldığı Özel Haznedar Hastanesi’nde yapılan ilk müdahalenin ardından Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi. Hayati tehlikesinin bulunduğu belirtilen Zeki’nin hastanede müşahede altında tutulduğu öğrenildi. Polis yetkilileri kapkaççıları yakalamak için operasyon başlattı. CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle