19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 EKİM 2006 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR kultur?cumhuriyet.com.tr İzmir ve İstanbul Senfoni Orkestraları bu yıl birbirine benzer nedenlerle yaşadığı çalkantılı dönemi geride bıraktı Express’in yeni sayısı 15 ? Kültür Servisi Express, yenilenmiş çehresi ve kapsamlı içeriğiyle bayilerde. Derginin ekim sayısında ilk bakışta dikkati çeken konu başlıkları şunlar: Din ve Sol: Afyon, eroin ve on emir. Hakkâri manzaraları: Ateşkesin medyaya yansımayan yüzü. Fındıkta yeni cephe: Kutsal santibiyotikler. Linç toplumunun omurilik refleksleri. Budapeşte mektubu: Bir doğru, kaç yalan eder? Art Spiegelman’ın gözüyle Muhammed karikatürleri. Oriana Fallaci: Muhteşem isyankârlıktan küçük burjuva bağnazlığına. Daha iyi bir gelecek için: Yavaş yemek ve yavaş haber. İDSO’da sular duruluyor İzmir ve İstanbul Senfoni Orkestraları bu yıl birbirine benzer nedenlerle çalkantılı dönemler geçirdiler. Kültür Bakanlığı, her iki orkestranın da müdürünü önce işten el çektirip hakkında davalar açtı. Sonra İzmir’deki yürütme durdurulup müdür yeniden görevine döndü. İstanbul’da bakanlığın atadığı müdürü, orkestra ailesi kabul etmedi. Ancak İDSO Yönetim Kurulu’nun önceden hazırladığı program da konser mevsiminin başlayacağı haftaya kadar bakanlıktan bir türlü onay alamadı. İDSO sanatçıları da, biz dinleyiciler de bu belirsizliği son dakikaya kadar yaşadık. Bu nedenle ilk konserlerin atmosferi yeni bir mevsim coşkusundan yoksundu. Yıllık katalog da son anda basılıp açılışa yetiştirildi. Bu yılki program belli ki çok büyük bütçeleri hedeflememiş. Genellikle bildik şefler, solistler ve fazla mali yük getirmeyecek yapıtlar seçilmiş. İran asıllı ünlü şef Rahbari yedi konser yönetiyor, yabancı şeflerden Pirolli, Vronsky, Griffiths, Galati, OlivieriMunroe, Pijarowski ve Andreescu gibi isimler orkestranın eski dostları. Bu yıl konuk şefler arasında ilginç iki isim var: Birisi Hollandalı Jurjen Hempel, diğeri Taylandlı Bundit Ungransee. Hempel, Maazel ve Haitink gibi büyük şeflerin öğrencisi olmuş, Concertgebouw’da Gergiev’in asistanıymış, 1996’da Sibelius Şeflik Yarışması’nı kazanmış, birçok ünlü plak firmasının etiketiyle kayıtları var. Martın ikinci ve üçüncü haftalarındaki konserlerinde onun yorumuyla Fantastik Senfoni dinlemek, bence bu yılın en heyecan verici olaylarından biri. Taylandlı şef Bundit Ungransee ile garip bir DSO’nun bu yılki programı için genellikle bildik şefler, solistler ve fazla mali yük getirmeyecek yapıtlar seçilmiş. İran asıllı ünlü şef Rahbari yedi konser yönetiyor, yabancı şeflerden Pirolli, Vronsky, Griffiths, Galati, OlivieriMunroe, Pijarowski ve Andreescu gibi isimler orkestranın eski dostları. Bu yıl konuk şefler arasında ilginç iki isim var: Birisi Hollandalı Jurjen Hempel, diğeri Taylandlı Bundit Ungransee. rastlantı sonucu Adana’dan İstanbul’a uçmuştuk. Onun da özgeçmişinde çok önemli duraklar var. Halen çalışmalarını Amerika’da sürdürüyor ve AsyaAvrupaAmerika arasında mekik dokuyor. Gelecek hafta (34 Kasım) ilginç bir programla İstanbul’da olacak, Brezilyalı besteci Ney Rosauro’nun Marimba Konçertosu’nda İtalyan vurma çalgı ustası F. Gianfriddo’ya eşlik edecek. Türk şefler arasında E. G.Yaşlıçam, B. Güneş, E. Sakpınar, N. Özgüç, N. Seçkin, B. Tüzün, H. Kalkan gibi isimler yer alıyor. Denizbank’ın sponsorluğu devam ediyor İ Sanat kurumlarına destek olan kuruluşlara biz, müzik dinleyicileri olarak teşekkür etmeliyiz. Denizbank’ın yalnız maddi katkısı değil, radyo ve televizyonlarda yapılan duyurularıyla İDSO’nun geçen yılki izleyici kitlesinde be lirgin bir artış gözlenmişti. Devletin ayırdığı sınırlı bütçe bir yana, sponsorlardan aldığı destekle daha cesaretli programlar yapılırsa orkestra üyeleri için de, dinleyici için de “motivasyon” oluşacaktır. Bu yılın en ilginç solistlerinden biri, on beş yaşındaki İranlı Arsha Kaviani. Yarışmalarda ona ödül kazandıran Prokofiyef’in 2. konçertosunu Rahbari yönetiminde, 23/24 Şubat’ta seslendirecek. Allegri Kuvartet’in harika başkemancısı Daniel Rowland, Çaykovski’nin konçertosunu çalacak. Güney Afrika’nın Cape Town’ında doğan 72 yaşındaki ünlü caz piyanisti Abdullah İbrahim ve üçlüsü, Galati yönetiminde 11/12 Mayıs’ta ilginç bir dinleti sunacak. Florin Galati, bu kez Paganini’nin 1. keman konçertosuyla konuk oluyor. Solistlerden bazıları orkestra içinden seçilmiş: Örneğin Günay Yetiz, Ayşegül Kirmanoğlu, Orhan Topçuoğlu, Ersin Pamukçu gibi. Verda Erman bu yıl Chopin’in 2. konçertosunu, Gülsin Onay, Schu mann’ın konçertosunu, Tayfun Bozok, Lalo’nun İspanyol Senfonisi’ni, Tahir Aydoğdu, Alnar’ın kanun konçertosunu, Toros Can, Falla’nın İspanya Bahçeleri’ni, Gülşen Tatu, Jolivet’nin konser süiti ve Bizet’nin Carmen Fantezisi’ni çalıyorlar. Şef Betin Güneş yönetimindeki konsere dünyaca ünlü tromboncu Branimir Slokar konuk oluyor. Alp kornosuyla katılacak olan Moskovalı sanatçı Arkady Shilkloper, bu ilginç çalgının ustası, onun 26/27 Ocak’taki konseri çok özel. Gitarseverler için Ricardo Moyano ve Liat Cohen, Rodrigo’nun Concerto Madrigal’inde buluşuyorlar. Programlara gelince, bu yıl Türk bestecilerinin iki bildik Batılı besteci arasında sandviç haline getirilmediğini ve ünlü yorumcularla programa alındığını görmek sevindirici. Yalnız Erkin’e özgü bir programda Hande Dalkılıç bestecinin piyano konçertosunu çalacak ve ikinci senfonisi seslendirilecek. Yine yalnız Saygun’a ait bir programı Rahbari yönetecek, bestecinin viyola konçertosunu Ruşen Güneş çalacak ve 3. senfonisi yer alacak. Alnar, Yalçın Tura ve MussorgskiRavel bir başka programda bir araya getirilen 20. yüzyıl bestecileri. İDSO’nun korolu solistli iki konserinden biri Pirolli yönetiminde Saygun’un Yunus Emre’si, diğeri Rahbari yönetiminde Beethoven’in 9. Senfonisi. Burcu Uyar’ın başarısı Wallace ve Gromit BAFTA’ya aday ? Kültür Servisi “The Curse of the WereRabbit” ile en iyi film dalında aday olan Wallace ve Gromit bu kez de ödül için “Aslan, Cadı ve Gardırop”, “Harry Potter ve Ateş Kadehi” ve ‘‘Karayib Korsanları: Ölü Adamın Sandığı”yla yarışıyor. Şu ana kadar üç BAFTA ve üç de Oscar ödülü bulunan film, aynı zamanda Çocuk Oyları BAFTA Ödülü için yarışan on filmden biri. Ödül töreni 26 Kasım’da düzenlenecek. K Â M İ L M A S A R A C I K Ü L T Ü R ? Ç İ Z İ K Geçen Leyla Gencer Şan yarışmasında üçüncülük elde eden soprano Burcu Uyar, Almanya’nın Mannheim kentinde bu yıl üçüncüsü yapılan DEBUT 2006 Avrupa Şan Yarışması’nda birincilik kazandı. İkinciliği Rus, üçüncülüğü Koreli sanatçılar aldılar. 1978 doğumlu sanatçı, başta Fransa ve seçkin Avrupa operalarında başrollerde oynamakta. Onu ilk kez Fazıl Say’ın “Metin Altıok Oratoryosu”nda izlemiştik. www.evinilyasoglu.com Evin İlyasoğlu yeni kitabında, bütün yönleriyle değerli besteci Prof. Dr. Bülent Tarcan’ı anlatıyor ‘Bir Hekimin Senfonik Öyküsü’ Tiyatro Pera Almanya’da... Kültür Servisi Theater an der Ruhr’un 25. yıl kutlamaları çerçevesinde ağustosaralık tarihleri arasında Almanya’nın Mulheim kentinde düzenlenen Uluslararası Tiyatro Festivali’ne (Internationale Theaterlandschaften) Türkiye’den Tiyatro Pera’nın “Dobrinja’da Düğün” adlı oyunu katılıyor. İran, Irak, Kazakistan, Tunus, Sırbistan, Fas, Macaristan, Slovenya gibi ülkeler ve Theater an der Ruhr’un oyunlarının da yer aldığı festivalde “Dobrinja’da Düğün” 27 ve 28 Ekim tarihlerinde iki kez sahnelenecek. Roberto Cuilli’nin sanat yönetmenliğini yaptığı Theater an der Ruhr, Avrupa’daki uluslararası kültür değişimini programına alan ve düzenli bir şekilde uygulayan ilk tiyatrolardan biri. Geçen sezon İstanbul’a “Küçük Prens”, “Üç Kuruşluk Opera”, “Antigone”, “Venedik Taciri” gibi oyunlarıyla turne yapan Theater an der Ruhr sahnesinde, kuruluşundan bu yana 34 ülke tiyatrosu konuk olarak temsiller verdi. Nesrin Kazankaya’nın yazıp yönettiği, Nilüfer Moayeri’nin dekorkostüm, Yüksel Aymaz’ın ışık tasarımını yaptığı oyunda Nesrin Kazankaya, Nihat İleri, Levent Öktem, Başak Meşe, Cüneyt Uzunlar, Zeynep Özden rol alıyor. 2005 yılında “Eleştirmenler Birliği YıÖNDER KÜTAHYALI Evin İlyasoğlu çalışkan bir müzik yazarıdır. Şimdiye değin Cemal Reşit Rey’i, Necil Kazım Akses’i ve İlhan Usmanbaş’ı inceleyen kitaplarını ortaya koydu. Çağdaş Türk bestecilerini bütünüyle ele aldığı kitapları da var. ‘‘Ayla’yı Dinler misiniz’’ ise yazın ürünü olarak değerlendirilebilir. Yazarın son çalışması “Dünya Kitapları” dizisinden çıktı: “Bir Hekimin Senfonik Öyküsü”. Yapıtta, değerli bestecimiz Bülent Tarcan bütün yönleriyle tanıtılıyor. Sevgili İlyasoğlu, büyük bir incelik göstererek yeni kitabını geçen hafta bana da gönderdi; en kısa zamanda okuyup kapsamlı bir eleştiri yazmak istiyorum. Şimdilik mutluluğumu ve bazı önemli noktaları vurgulamakla yetineceğim. Önce soralım; kimdir Bülent Tarcan? Prof. Dr. Bülent Tarcan... lın En İyi Oyunu”; “Afife Jale En İyi Yazar”, “En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu”; “Selim Naşit Özcan En İyi Ensemble”, “En İyi Erkek Oyuncu” ödüllerini alan “Dobrinja’da Düğün” 1993’te Yugoslavya İç Savaşı’nda Saraybosna’da bir düğün kutlamasını konu alıyor. Yıkıntılar arasında yan yana iki evde yaşayan iki ailenin umutsuzluklarını, kırgınlıklarını, çatışmalarını ve savaşa rağmen umutlarını, dirençlerini anlatan oyunda, savaşta yaşanan acılar, ölümler, kırık hayatlar, kayıp aşklar ve savaşla yitirilen insani değerler sorgulanıyor. (0 212 245 44 60 / www.tiyatropera.com) Prof. Dr. Bülent Tarcan gerçek bir tıp profesörü, ilk nöroşürurji (beyin cerrahisi) ihtisas kürsüsünü kuran kişi. 1914’te İstanbul’da doğmuş; çocukluğu, askeri hekim olan babasıyla Şam, Çorlu, Urfa, Ankara, İzmir gibi kentlerde geçmiş; İstiklal Savaşı’nı adım adım solumuş; Atatürk’e hayran, ulusal duyguları son derece güçlü bir bilim ve sanat adamı. Tarcan aynı zamanda değerli bir bestecidir ve bu yönünün öne çıkarılmasını istemiştir. 1980’lerin başında hocamıza mektup yazmış, yapıtlarının listesini göndermesini dilemiştim. Mektubumu kısa zamanda yanıtladı; ancak bir nokta yı önemle vurguluyordu: “Hakkımda ne yazarsanız yazın; fakat besteci kimliğime ağırlık verin.” 1985’te İstanbul’da bir müzik kongresi yapılmıştı. Bülent Hoca’yı ilk kez orada gördüm ve dost olduk. Bana anlattığına göre Milli Eğitim Bakanı Mustafa Necati’nin döneminde Avrupa’ya gönderilmesi düşünülmüş ve hazırlık amacıyla bir süre Musiki Muallim Mektebi’ndeki derslere girmiş; ama olmamış. Şöyle dediğini anımsıyorum: “Sürekli olarak babama yardım eder, ameliyat olan hastaların yaralarını pansuman yapardım. Sonunda baba mesleği üstün geldi.” Tarcan, üç orkestra süitinde, “Hançerli Hanım” balesinde ve bazı piyano parçalarında halk müziğini somut olarak işler; ancak keman ve piyano konçertolarında, “Deli Dumrul” balesinde, “Sakarya”, ‘Ölümsüz Mimar” gibi senfonik şiirlerinde ve “Mevlana’dan Esinler” senfonisinde anlatımı daha soyuttur. Şu var ki geçirdiği değişim ne olursa olsun çok sevdiği Anadolu’yu ve Türk insanını her yapıtında yaşatır. Bütün bu konular ve Tarcan’ın dopdolu yaşamı kitapta ayrıntılı biçimde ele alınmaktadır. İncelenen başka bir konu da bestecinin radyo programcılığı, özellikle “Yeni Müzik” denilen akımın eleştirilmesine ağırlık verdiği yoğun müzik yazarlığı ve “iki meslek dalını birleştirdiği konferansları”dır. Değerli yazarımız İlyasoğlu’nu kutlar, bu güzel kitap için müzik dünyamız adına kendisine sonsuz teşekkürler sunarım. Ayrıca bütün okurlarımın Şeker Bayramlarını candan kutlarım. ANTALYA ASLİYE (1 ) TİCARET MAHKEMESİ BAŞKANLIĞl’NDAN ESAS NO : 2006/150 DURUŞMA GÜNÜ : 29.11.2006 SAATİ : 9.55 Davacı Başak Sigorta A.Ş. vekilinin davalılar Perihan Doğan ve Ali Doğan hakkında açılan Rücuan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sırasında verilen ara kararı uyarınca: Tüm araştırmalara rağmen adresi tespit edilemeyen DAVALILAR PERİHAN DOĞAN VE ALİ DOĞAN”a dava dilekçesinin ilan sureti ile tebliğine karar verilmiş olup, Başak Sigorta A.Ş. tarafından düzenlenen 0700.00228247.0000 numaralı süper konut sigorta poliçesi ile Ummuhan Duman”a ait Yükseliş Mah. 2123 sokak No 16 Antalya adresindeki Tapunun Antalya ili Merkez ilçesi Muratpaşa Mah. 1682 ada, 19 parselde kayıtlı bulunan 3 nolu konutu 26.5.200526.5.2006 tarihleri arasında geçerli olmak üzere sigortalandığı, davalıların sigortalı konutta kiracı sıfatı ile oturmakta iken 24.12.2005 tarihinde konutta yangın meydana geldiği, bu yangın neticesinde konutta hasar ortaya çıktığı, kiracı sıfatı ile bulundukları konutta Bk.nun ve 6570 sayılı kanunla kendilerine yüklenen mecuru kullanırken özen göstermedikleri, kiralananı iyi halde kullanmadıkları, Bk.nun 256/1. maddesi hükmü gereğine konutta meydana gelecek hasarlardan sorumlu bulundukları nedeni ile fazlaya ilişkin tüm talep ve dava haklan saklı kalmak kaydı ile davalılardan davacı şirketçe sigortalıya ödenen 12.999.81 YTL hasar bedelinin tahsili ile yargılama giderlerinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep eden dava dilekçesi ve duruşma günü ilanın yapıldığı günden itibaren 7 gün sonra tebliğ edilmiş sayılacağı hususu ile HUMK.nun 213, 509, 510. maddeleri uyarınca 10 gün içersinde yazılı delillerini mahkemeye bildirmeleri ve duruşmada hazır olmaları, duruşmaya gelmedikleri takdirde yargılamaya yokluklarında devam edileceği İLANEN TEBLİĞ OLUNUR. 12.10.2006 Basın: 52019 CUMHURİYET 15 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle