Katalog

22 EKİM 2006 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER MANYAS GÖLÜ’NDEKİ DEPREM 3 Turhan Selçuk SÖZ ÇİZGİNİN GENİŞ AÇI HİKMET BİLA ‘Alev topu’ iddiası araştırılıyor Haber Merkezi Balıkesir’de önceki akşam meydana gelen ve merkez üssü Manyas Gölü olan 5.2 büyüklüğündeki depremde yurttaşların ‘‘gölün üzerinde alev topuna benzer bir şey gördükleri’’ yönündeki ifadeleri üzerine Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü (MTA) uzmanlarının gölde inceleme başlatacakları bildirildi. Depremin ardından hafif şiddette 10 sarsıntının daha hissedildiği bölgeye gönderilen acil yardım ekipleri, durumun normal olması üzerine geri çekildi. Balıkesir Valisi Selahattin Hatipoğlu, Gönen, Manyas ve Bandırma ilçelerinde incelemelerde bulundu. Bu arada İstanbul Şişli Belediyesi’nden bir ekip, camisi zarar gören Manyas’a bağlı Doğruca köyüne giderek incelemelerde bulundu. Balıkesir Bandırma İlçe Müftüsü Halil Uzun, depremde, Bandırma Sanayi Sitesi ile Bereketli köyündeki iki camide de hasar meydana geldiğini bildirdi. Doğayı ve Çevreyi Koruma Derneği (DOĞADER) Kuş Gözlem Topluluğu Başkanı Esat Olgunsoy, depremin bölgedeki doğal yaşama ve kuş popülasyonuna bir etkisi olmayacağını söyledi. Balyoz Balyoz Olalı... O tarihi 17 Ekim günü olanlar hakkında çok şey yazıldı, sayısız karikatür çizildi. Rahatsızlanan Başbakan’ın makam aracında kilitli kalması, balyoz harekâtıyla kurtarılması, elbette bu kadar ilgiyi hak ediyordu. Ama bir şey eksik kaldı. Açıklığa kavuşturulması gereken bir şey. Balyoz darbeleri otomobil camlarını hurdahaş ederken, Başbakan baygın mıydı, yarı baygın mıydı? “Ne fark eder?” demeyin sakın. Burası çok önemli. Gerçi bu konuda kesin bir resmi açıklama yapılmadı. Başbakan da henüz konuşmadığına göre, baygınlıkyarı baygınlık üzerindeki esrar perdesi kaldırılamamış demektir. Bence baygındı. Baygın olmasaydı, bugün hayatta olmazdı. Düşününüz, otomobilin içindesiniz, yarı baygınsınız. Kapalı bir yerde olduğunuzu hissediyorsunuz ama neresi olduğunu kestiremiyorsunuz. “Neredeyim ben?” diye soracak takatiniz yok, olsa da sizi duyacak kimse yok. Durumu anlamaya çalışıyorsunuz, ama her şey bulanık. Hayal meyal seçebildiğiniz, heyula gibi birtakım siyah giysili, siyah gözlüklü adamlar ellerinde kocaman bir aletle (balyoz olduğunu tabii ki algılayamıyorsunuz) pat küt içinde bulunduğunuz kaba (otomobil olduğunu da algılayamadığınıza göre bir kap) vuruyorlar. Yine hayal meyal seçebildiğinize göre o heyula gibi adamların yüz ifadelerinde, “Bir an önce bitirelim şu(nun) işi(ni)’’ gibi bir hava var. Gel de çık işin içinden. Bu adamlar iyi insanlar olsaydılar, böyle haşin davranmaz, pata küte vurmazlardı? Hayal meyal hatırladığınız korumalarınız ve şoförünüz olsaydılar, gazetecileri savurduktan sonra gelir, kapıyı anahtarla açarlardı. O durumda başınıza gelecek en iyi ihtimal şudur: Korkudan ölmek. O nedenle iddia ediyorum, Başbakan o gün o arabanın içinde yarı baygın değil, baygındı. Göreceksiniz, tıbbi bulgular da bu teşhisi doğrulayacaktır! Bir yönetim başbakanını bu hallere düşürürse, kendi de mizahın diline düşer. O gün bugündür, espriden geçilmiyor. Halkın zekâsı mizah olup yazıya, çizgiye dökülüyor. Karikatürleri burada anlatmak zor. Ama “atasözü”ne dönüşme olasılığı yüksek “balyoz” edebiyatından bir demet sunmak mümkün. Balyoz: Başbakanlık demirbaşı. Demirbaş No. 245873593. Balyozdan Sorumlu Devlet Bakanı. Balyoz: Resmi Hizmete Mahsustur. Devlet balyozu. Balyozun hak ettiği değeri görmesi hayırlara vesile olur inşallah. Postmodern balyoz harekâtında kullanılmıştır. Balyozun sapı vatana feda olsun. Allah balyoza düşürmesin, eksikliğini de göstermesin. Türk halkı bu... Mizahta üstüne yok ki... [email protected] ‘KUŞLARA ETKİSİ OLMAZ’ KARŞI DEVRİMCİ BEN KONUŞURUM, AMA ASKER KONUŞAMAZ... ‘Vicdani Ret Platformu’ ? İstanbul Haber Servisi Vicdani ret hakkının savunucuları, siyasi parti, sendika ve demokratik kitle örgütlerinin, bağımsız inisiyatif ve kişilerin içinde yer aldığı “Vicdani Ret Platformu’’ oluşturuyor. Vicdani reddin bir insan hakkı olduğunu savunan vicdani retçiler, İHD’de bir basın toplantısı düzenledi. Yapılan açıklamada Vicdani Ret Platformu’nun insanların politik düşüncesine, dini inancına, cinsel yönelimine bakılmaksızın herkese, insan olmanın, onurunu “vicdani retçi’’ olarak paylaşma çağrısı olduğu belirtildi. Dekanın evine kurşun ? SIV AS (AA) Cumhuriyet Üniversitesi (CÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nin Dekanı Prof. Dr. Mehmet Ali Akpınar’ın üniversite kampusundaki evine kurşun isabet etti. Bir süredir ailesiyle birlikte il dışında olduğu öğrenilen Prof. Dr. Akpınar, dün sabah saatlerinde üniversite lojmanlarında, H Blok 3. kattaki dairesine geldi. Evinin balkonlu odasının camının, isabet eden bir kurşun nedeniyle kırıldığını fark eden Akpınar, durumu polise bildirdi. Akın’ın söyleşisi ilgi topladı Anel Grup’ta söyleşiye katılan şairyazar Sunay Akın, şirket çalışanlarıyla bir araya geldi. Anel Grup’un Dudullu’daki merkez tesisleri konferans salonundaki söyleşide, kitap okuma kültürünün ülkelerin gelişmesine yaptığı etkiler, kültürel anlamda müzeciliğin önemi ve ülkemizde bu konulardaki yetersizlikler tartışıldı. Tek kişilik gösteriye dönüşen söyleşide, Akın’ın ekonomik, tarihi, sosyal içerikli örnekleri dinleyiciler tarafından ilgiyle izlendi. Akın söyleşide kitaplarını da imzaladı. Köpeği kurtarıp çocuğu ezdiler ? İstanbul Haber Servisi Bağcılar’da itfaiye aracının altında kalan 7 yaşındaki kız çocuğu Z.Ö. yaşamını yitirdi. Çınar Mahallesi 10. Sokak’taki bir binanın merdiven aralığına sıkışan köpeği kurtarmak için itfaiyeden yardım istendi. Köpeği kurtaran itfaiye aracı, buradan ayrılırken aniden yola çıkan Z.Ö’ye çarptı. Z.Ö. olay yerinde yaşamını yitirdi. AYNI GÜZERGÂHTA ÇİFTE CİNAYET 60 YTL için cana kıydılar Haber Merkezi BursaYalova karayolundaki Kardelen Kestane Şekeri adlı satış mağazasında çalışan üniversite öğrencisi Hüseyin Çalışkan, soyguncular tarafından öldürüldü. Soyguncular kasadaki 60 YTL ve Çalışkan’ın cep telefonunu alarak kaçtı. İzmit’te ise D100 Karayolu kenarındaki Orduevi yakınında bulunan pişmaniyecinin tezgâhtarı Fatih Kılıç (21) av tüfeğiyle öldürüldü. BursaYalova karayolunun Ovaakça beldesi yakınlarında, Bahtenur Öztürk’e ait Kardelen Kestane Şekeri adlı satış mağazası önceki gece geç saatlerde kimliği belirlenemeyen kişi ya da kişilerce soyuldu. Soyguncular işyerinde tezgâhtarlık yapan Dumlupınar Üniversitesi öğrencisi Hüseyin Çalışkan’a pompalı tüfekle ateş ederek öldürdükten sonra kasadaki 60 YTL ile Çalışkan’a ait cep telefonunu alarak kaçtı. İzmit’te D100 Karayolu kenarındaki pişmaniyecide çalışan Fatih Kılıç da sabaha karşı 05.00 sularında av tüfeğiyle öldürüldü. Polis her iki dükkânın da aynı yol güzergâhında bulunması nedeniyle aynı kişilerce yapılmış olabileceğini göz önüne alarak çalışma başlattı. Sayısal Loto devretti ? ANKARA (AA) Sayısal Loto çekilişinde kazanan numaralar, ‘‘1, 8, 14, 21, 23, 36’’ olarak belirlenirken, 6 bilen çıkmayınca, 1 milyon 262 bin 371 YTL 75 YKr ikramiye, haftaya devretti. Çekilişte, 5 bilenler 2 bin 87 YTL 35’er YKr, 4 bilenler 17 YTL 55’er YKr, 3 bilenler ise 2 YTL 50’şer YKr ikramiye kazandı. CUMHURİYET 03 CMYK