Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 EKİM 2006 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Çiçek, bu kavramı özgürlük olarak kabul edenlerin olduğunu söyledi 5 İrticayı aklama çabası ‘Teker teker çıkıyor’ ? ANKARA (AA) İşçi Partisi (İP) Genel Başkanı Doğu Perinçek, İP Ulusal Strateji Merkezi’nin Sürmeli Oteli’nde düzenlediği toplantıda yaptığı konuşmada, ‘‘Türk politika sisteminin iflas ettiğini ve ülkenin Avrupa kapısına bağlandığını’’ iddia etti. Özellikle Ortadoğu’da yaşanan gelişmeleri daha önce tahmin ettiklerini söyleyen Perinçek, ‘‘İP’nin yıllar önce söyledikleri şimdi teker teker çıkıyor’’ dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Adalet Bakanı Cemil Çiçek, ‘‘irtica’’ kavramının yasal olarak bugüne kadar kullanılmadığını belirterek yasalarda, ‘‘irtica suçu’’ diye bir suç bulunmadığını, ‘‘irtica suçundan’’ bir iddianamenin tanzim edilemeyeceğini söyledi. Çiçek, ‘‘Sizin irtica kabul ettiğinizi birçok noktada özgürlük olarak kabul eden var’’ dedi. Çiçek, bir televizyon kanalında soruları yanıtladı. AB sürecinin hiçbir zaman çok rahat geçmediğini belirten Çiçek, ‘‘Soğanın acısını yiyen değil, doğrayan bilir’’ dedi. Kendisinin özgürlükçü olduğunu vurgulayan Çiçek, ‘‘301. madde değişsin ya da değişmesin’’ demediğini anlatarak olaya bütünlük içinde bakılması gerektiğini ifade etti. Çiçek, hükümet ile Genelkurmay ilişkilerini değerlendirirken de, demokratik sistemde ilişkileri kişiselleştirmenin, demokratik süreci iyi anlamamak anlamı ? Adalet Bakanı Çiçek, “irtica” kavramının yasal olarak bugüne kadar kullanılmadığını belirterek yasalarda, “irtica suçu” diye bir suç bulunmadığını bildirdi. na geleceğini belirtti. Çiçek, programa katılan gazetecilerden birinin ‘‘Askerden sert açıklamalar var, ama hükümet sessiz’’ şeklindeki sözleri üzerine, hükümetin, ‘‘birisinin imasına, beklentisine göre açıklama yapmayacağını’’ belirterek ‘‘O konuşmaların muhatabı hükümet midir’’ diye sordu. İrtica kavramıyla ilgili bilimsel bir tespit yaptığını kaydeden Çiçek, irtica kavramı gibi bazı kavramların siyasi kavramlar olduğunu, irticanın hukuken ifade edilen bir kavram olarak bugüne kadar kullanılmadığını söyledi. Yasalarda, ‘‘irtica suçu’’ diye bir suç bulunmadığına, ‘‘irtica’’ suçundan bir iddianamenin tanzim edilemeyeceğine işaret eden Çiçek, ‘‘irtica’’nın siyasi bir terminoloji olduğunu söyledi. Bazı fiilerin ‘‘irtica’’ olarak algılanabileceğini, bu fiiller suç oluşturuyorsa, bunun hukuk anlamında suç sayılacağını anlatan Çiçek, bunun uygulayıcılarının da yargı olduğunu söyledi. ‘Siyasi bir konu’ Çiçek, ‘‘İrtica konusu siyasi bir konudur. Size göre şu çerçevede, öbürüne göre daha büyüktür. Sizin irtica kabul ettiğinizi birçok noktada özgürlük olarak kabul eden var. Mesela kılıkkıyafet, ‘bırakalım’ diyen de var, ‘bu çağda bu kıyafet’ diyen de... Siz bunu irticai bir şey olarak kabul ediyorsanız, hükümet neden muhatabı olsun?’’ diye konuştu. Gazetecilerin, ‘‘İrtica konusunda hükümetten bir açıklama gelmedi. Sizce bu ülkede irtica tehlikesi var mı’’ sorusuna karşılık Çiçek, Türkiye’de her fikrin, her düşüncenin aşırısı bu lunduğunu, bunu eyleme dönüştürenler de olduğunu dile getirdi. Çiçek, ‘‘Türkiye’de değişik düşüncelerin etkisi altında olan ve size, bana, hukuk düzenimize göre kabul edilmez kişiler olabilir. Biz bunları terörist olarak kabul ediyoruz’’ dedi. Toplumsal, birden çok sebebi olan bir olayı ceza hukuku tedbirleriyle çözmenin mümkün olamayacağını vurgulayan Çiçek, şunları kaydetti: ‘‘Eğitim noksanlığı var her alanda. En büyük eğitimsizlik, din eğitimi alanındadır. İnsanların bu ihtiyacını karşılayabilmek noktasında, devlet olarak doğru, sağlıklı bilgiyi vatandaşa vermemiz lazım. 15 yaşından küçük bir çocuğunun din eğitimi konusunda gidebileceği bir devlet kurumu yoktur. Bu konuda anayasal sorumluluk Diyanet’te. İnsanlarımız doğru bilgiyi bu kurumdan öğrenecek, işin şebekesi burası. Bu insanlara eğitim vereceksiniz.’’ Yeni yasama yılı ile birlikte köşemizi de açıyoruz. TBMM’nin bu son yasama yılında ülkeyi çok önemli siyasal gelişmeler bekliyor. Son seçimlerde sadece iki parti parlamentoya girerken, 5. yasama yılında TBMM’de temsil edilen parti sayısı 7’ye yükseldi. Önümüzdeki aylarda bu sayı daha da artacak gibi görünüyor. Cumhurbaşkanlığı seçimi ve genel seçimlere giden süreçteki gelişmeleri, renkli kulisleri köşemizde sizlerle paylaşacağız. ‘Çık dışarı, yere sererim’!!! Mardin’de operasyon ? MARDİN (AA) Mardin’de düzenlenen ‘‘Şehit Teğmen Cengiz Evranos’’ adlı operasyonda 1 terörist ölü ele geçirildi. Mardin Valiliği’nce yapılan yazılı açıklamada, Mardin 70. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı birliklerinin 28 Eylül’de başlattığı operasyon kapsamında dün Ömerli ilçesi kırsalında ‘‘dur’’ ihtarına uymayan teröristlerle güvenlik güçleri arasında çatışma çıktığı belirtildi. Çatışmada, bir teröristin öldürüldüğü kaydedildi. apılan ilaveY lerle caminin tarihi yapısınının bozulduğuna dikkat çeken TUROB Genel Koordinatörü Gül Küçükserim, çalışmaların gizli yürütüldüğünü, Kuran kursu yönetiminin camiyi ziyaret eden turistlere avluyu gezdirmediklerini, yalnızca caminin içinin gezilmesine izin verdiklerini belirtti. Mersin’de patlama ? MERSİN Sokullu Mehmet Paşa Camii’nin tarihi dokusunun bozulması tepki çekti TBMM’nin ‘‘olağanüstü’’ toplanmasından sonraki görüşmeler ‘‘olağan(!)’’ üslupla sürdü. Gözden geçirilmiş Avrupa Sosyal Şartı’nın onaylanmasıyla ilgili tasarının görüşülmesi sırasında AKP ve CHP’nin sendikacı kökenli milletvekilleri birbirine girdi. CHP’li İzzet Çetin ile AKP’li Agah Kafkas arasındaki ağız dalaşı uzayınca, AKP’li Musa Sıvacıoğlu akıl verdi: ‘‘Ya, ikiniz dışarı çıkın!’’ ‘‘Delikanlı’’ üslubuyla ‘‘dışarı davet’’ler gün boyunca sürdü. DYP’li Ümmet Kandoğan, ‘‘Başbakan Karadeniz’e gizlice gidiyor’’ deyince kıyamet koptu. Çileden çıkan AKP’li Ünal Kacır, Kandoğan’a ‘‘Otur yerine! Terbiyesizlik yapma, otur! Yeter artık! Yetti artık!’’ diye bağırdı. Sonra kürsüye doğru fırlayıp sesinin tonunu yükseltti: ‘‘Hadi gel! Gel, hadi gel!’’. Kacır, Kandoğan’ın üzerine doğru yürürken arkadaşları kendisini zaptetmeye çalıştı. Bu arada Ümmet Kandoğan da altta kalmadı: ‘‘Gel bu tarafa! Göreceğim seni!’’ Ünal Kacır, bu çağrıya ‘‘Geliyorum geliyorum’’ yanıtını verirken, CHP sıralarından ‘‘Bravo!’’ sesleri yükseldi. Anavatan Partili Hüseyin Güler, ‘‘şaşkın ördek gibi aymazlardan’’ söz edince, AKP’li Kacır yine çileden çıktı: ‘‘Böyle bir şey var mı ya?! Milleti şaşkın ördeğe nasıl benzetiyorsun?! Böyle bir şey olur mu ya?! Halkı rencide ediyorsunuz. Senin gibi hangi partiye gideceğini şaşıranlara denir ‘şaşkın’.’’ Ortam sık sık gerginleşir ve milletvekilleri birbirinin üzerine yürürken, CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç söz aldı. Koç’un uyarı üslubu da dikkat çekiciydi: ‘‘(...)Gergin ortamı ben yumuşatmaya çalıştım; fakat, bundan hiç kimse bir ders çıkartmamış gibi gözüküyor ve tekrar, yalancılıkla suçlamalar, birtakım ifadeler burada yer alıyor; bunlar şık değil. Eğer, o üslupla cevap verilecek olursa, ben, grup adına konuşur, burada herkesi yere serebilirim (AKP sıralarından ‘Aa’ sesleri) ama, ondan, farklı bir üslupla konuşuyorum.’’ (Cumhuriyet) Mersin Devlet Hastanesi’nin acil servis girişi önünde dün meydana gelen patlamada Erdal Çakır (30), Ahmet Özer (37) ve Ferdi Kurt (16) yaralandı. Mersin Emniyet Müdür Vekili Süleyman Ekizer, görgü tanıklarının ifadesine göre bisikletli bir kişi tarafından bırakılan bombanın özelliklerini tespit etmeye çalıştıklarını söyledi. Bu patlamanın kentte ve Türkiye genelindeki diğer patlamalardan daha farklı olduğuna işaret eden Ekizer, ‘‘Kentin en çok hasta kabul eden hastanesinde meydana gelen patlama, terörün acımasız yüzünü bir kez daha göstermiştir.” dedi. Tarihi cami Kuran kursu oldu ALİ AÇAR İnsan 3.5’ten 4 eder mi? TBMM Adalet Komisyonu’nda Vakıflar Yasa Tasarısı görüşmeleri sürerken, zaman zaman gerginlik yaratan, zaman zaman da güldüren tartışmalar yaşanıyor. CHP’nin muhalefetinden çok sıkılan AKP Gaziantep Milletvekili Mahmut Durdu, ‘‘Sevgili arkadaşlarımızın burada bir görevi var, şu maddede salon terk edilecek, şu maddede kavga çıkarılacak diye. Tabii onlar da görevlerini yapıyor’’ diyerek CHP’li milletvekillerine takıldı. Durdu, CHP’nin ‘‘globalleşme ve küreselleşme’’yle ilgili gelişmelerden haberinin olmadığını söyleyince, CHP’li Orhan Eraslan söze girdi: ‘‘Globalleşme yuvarlak demek. Evet haklısınız, biz o yuvarlaklaşma içinde değiliz.’’ Tasarının ‘‘Koruma ve Değerlendirme Komisyonu’’ başlıklı maddesinde, komisyonun 7 üyeden oluşması ve üyelerin üçte ikisinin 2 yılda bir yenilenmesine ilişkin hüküm, milletvekilleri arasında aritmetik tartışması başlattı. CHP’li Feridun Baloğlu, üyelerin üçte ikisinin nasıl belirleneceğini sorarken matematik işlemi yapılması durumunda küsuratlı bir rakamın çıkacağına dikkat çekti. AKP’li Hakkı Köylü ‘‘Hesapladığınız zaman 4 küsur çıkıyor, o da 5’e tamamlanır. Yani 7 üyenin üçte ikisi 5 eder’’ deyince, Baloğlu kendini tutamadı: ‘‘Yahu üzerinde durduğunuz bir insan, adamı neresinden böleceksiniz?’’ Bunun üzerine Vakıflar Genel Müdürü Yusuf Beyazıt’tan ‘‘O zaman üçte iki yerine yarısı diyelim, o zaman 3.5 eder. O zaman 3.5’ten 4’e tamamlanır’’ dedi. Baloğlu, bunun üzerine arkadaşlarına takıldı: ‘‘Tabii bu daha iyi oldu. Şimdi adamı tam yarısından böleriz, böylece simetrik bir görüntü olur. Bu aritmetik kitaplarına çok güzel soru olur.’’ İstanbul’un Eminönü ilçesinde Sultanahmet semtindeki tarihi Sokullu Mehmet Paşa Camii’nin avlusunun üzeri kapatılarak tarihi dokusu bozuldu. Tarihi caminin dokusunun bozularak yatılı kız Kuran kursuna çevrilmesi, bölge esnafının ve yurttaşların tepkisine neden oldu. Sokullu Mehmet Paşa Camii’nin, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu gereğince koruma altında olduğunu söyleyen Turistik Otelciler Birliği (TUROB) Genel Ko ordinatörü Gül Küçükserim, tarihi caminin avlusunda 2002’de Tuba Kız Kuran Kursu yapıldığını ve her yıl yeni ek bölümler ilave edildiğini söyledi. Yapılan ilavelerle caminin tarihi yapısınının bozulduğuna dikkat çeken Küçükserim, çalışmaların gizli yürütüldüğünü, Kuran kursu yönetiminin camiyi ziyaret eden turistlere avluyu gezdirmediklerini, yalnızca caminin içinin gezilmesine izin verdiklerini belirtti. Küçükserim, daha önceleri tur rehberlerinin ziyaret programı içerisinde olan caminin bu nedenle de gezi programından çıka rıldığını dile getirdi. Konuya ilişkin gazetemize değerlendirme yapan İstanbul İl Müftüsü Mustafa Çağrıcı, Kuran kursu isteminin Eminönü İlçe Müftülüğü’nden geldiğini belirterek, ‘‘İl sağlık müdürlüğü ve il Milli Eğitim Müdürlüğü gibi devlet kurumlarından gelen raporlar doğrultusunda yapılan incelemelerden sonra Kuran kursunun açılmasına izin verildi’’ dedi. 28 Şubat sürecinden sonra, 3 emniyet mensubu, 2 jandarma istihbarat mensubu, 4 milli eğitim müfettişi, 2 maliye denetmeni, 2 vakıflar yetkilisi, 2 il sağlık müdürlüğü ve 2 il müftülüğü olmak üzere Kuran kursları denetleme adında bir birlik oluşturulduğunu anımsatan Çağrıcı, bu ekiplerin Kuran kurslarının çok sık denetlediğini ifade etti. Yurdun laik yapısına yakışmayan, Cumhuriyetin temel ilkelerine ve dinin esaslarına aykırı olmayacak şekilde Kuran kurslarını yönetmeye çalıştıklarını belirten Çağrıcı, ‘‘Dönem içerisinde buna ters düşen yaklaşımlar olabilir, ancak Diyanet İşleri olarak buna gereken hassasiyeti gösteriyoruz’’ diye konuştu. Azınlık vakıflarının mallarının iadesiyle ilgili sınırlama getirilmek isteniyor AKP’den Ayasofya önergesi EMİNE KAPLAN Belediye aracıyla taşındı ? SURUÇ (AA) Şırnak’ın Beytüşşebap ilçesinde kırsal alanda güvenlik güçlerinin düzenlediği operasyonda ölü ele geçirilen terör örgütü PKK üyesinin cenazesi, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’ne ait cenaze aracıyla Şanlıurfa’nın Suruç ilçesine götürüldü. Terörist Ömer Samur’un (28) cenazesi, buradan Kızılörük köyüne bağlı Gölen mezrasına götürülerek bir tarlada kılınan cenaze namazının ardından mezarlıkta defnedildi. ANKARA AKP, CHP’nin Vakıflar Yasa Tasarısı ile azınlık vakıflarının Ayasofya dahil olmak üzere kilit noktadaki birçok kilise üzerinde hak iddia edebileceği yönündeki eleştirileri üzerine tasarının konuyla ilgili geçici maddesinde değişiklik yapmaya hazırlanıyor. Azınlık vakıflarının iade edilecek taşınmazların dışındaki taşınmazlar üzerinde hak iddia etmesinin önüne geçmek için ilgili maddeye ‘‘1939 beyannamesinde sayılan mallar ile vakıfların tasarrufunda bulunan mallar’’ ibaresinin eklenmesi üzerinde duruluyor. TBMM Adalet Komisyonu’nun, tartışmalı Vakıflar Yasa Tasarısı üzerindeki görüşmelerini bugün tamamlaması bekleniyor. Tasarı, izleyen günlerde de ‘‘temel yasa’’ kapsamında TBMM Genel Kurulu’nda ele alınacak. Komisyonda bugün tasarının en kritik ve tartışmalı maddesi olan azınlık vakıflarına 1974 yılında Yargıtay kararıyla devlet tarafından el konulan taşınmazlarının iadesini öngören geçici 9. maddesi de ele alınacak. Söz konusu madde, tapuda halen ‘‘namı müstear ya da namı mevhumlar, Vakıflar Genel Müdürlüğü veya Ha Bu kapsamda Vakıflar Genel Müdürlüğü adına kayıtlı 124, Hazine adına kayıtlı 28, namı müstear ve namı mevhumlar adına kayıtlı 212 olmak üzere toplam 364 taşınmaz bulunuyor. CHP, bu düzenlemeyle azınlık vakıflarının, Ayasofya da dahil olmak üzere kritik noktadaki pek ? CHP’nin Vakıflar Yasa Tasarısı ile azınlık vakıflarının Ayasofya dahil olmak üzere kilit noktadaki birçok kilise üzerinde hak iddia edebileceği yönündeki eleştirileri üzerine AKP tasarıda değişiklik yapmaya hazırlanıyor. zine, vasiyet edilmiş veya bağışlanmış olup da bağışlayan veya vasiyet edenler adına kayıtlı taşınmazlar’’ın azınlık vakıflarına iadesi öngörülüyor. Söz konusu vakıflar, bu taşınmazları yasanın yürürlüğünden itibaren 18 ay içinde tapu sicil müdürlüklerine başvurarak vakıfları adına tescil ettirebilecek. çok kilise üzerinde hak iddia edebileceğini ileri sürüyor. İktidar milletvekilleri arasında da bu yönde endişeler oluşması üzerine AKP, endişeleri gidermek için formül arıyor. 3 ayrı önerge hazırlayan AKP’li milletvekilleri, Dışişleri Bakanlığı’nın görüşü alındıktan sonra önergeye son biçimini verecek. Tasarının geçici 9. maddesinin ‘‘namı müstear ya da namı mevhumlar adına kayıtlı taşınmazların iadesi’’ni düzenleyen fıkrasına ‘‘1936 beyannamesinde yer alan taşınmazlar’’ ibaresinin eklenmesi tartışılıyor. Ancak bu düzenlemeyle namı müstear ve namı mevhumlar adına kayıtlı 212 taşınmazın hepsinin 1939 beyannamesinde bulunmadığı dile getirilirken iadenin yapılabilmesi için ‘‘vakıfların tasarrufu altında bulunan taşınmazlar’’ ibaresinin ikinci bir seçenek olarak fıkraya eklenmesi düşünülüyor. Bu durumda hem söz konusu malların iadesinin sağlanması hem de vakıfların bunların dışındaki taşınmazlar üzerinde hak iddia etmesinin önüne geçilmesinin hedeflendiği kaydedildi. AKP’nin, bu değişiklikle tapusu Fatih Sultan Mehmet Vakfı’na ait görünen Ayasofya ile ilgili tartışmaları ve endişeleri de gidermeyi planladığı belirtildi. Siyasiler ‘karı’dan vazgeçemiyor!.. ‘‘Koca, evin reisidir’’ ifadesinin kalkması ve ‘‘karı’’ sözcüğüne yer verilmemesi, yeni Türk Medeni Yasası’nın en büyük yenilikleri arasında yer aldı. Türk Medeni Yasası’nda, yalnızca 1 yerde ‘‘karı’’ sözcüğü geçiyor. Yasanın TBMM Adalet Komisyonu’ndaki görüşmeleri sırasında yapılan tartışmalar sonucunda ‘‘karı gebe kalırsa’’ ifadesi kalmış, bunun başka bir yöntemle anlatılamayacağına karar verilmişti. AKP hükümetinin, ‘‘AB’ye uyum’’ gerekçesiyle getirdiği tasarılardan İskân Yasa Tasarı, TBMM’de bazı değişiklikler yapılarak kabul edildi. Hükümetin gönderdiği tasarı metninde, bir ifade dikkati çekiyordu. Göçmenlerin iskânını düzenleyen tasarının tanımlar maddesinin bir fıkrası ‘‘Aile ve aile reisi’’ başlığını taşıyordu. Bu başlığın tanımı ise şöyle yapılmıştı: ‘‘Karı, koca ve varsa reşit olmayan füruu ile reşit olup da evli olmayan ve aile reisi ile birlikte oturan usul ve füruu bir ailedir. Ailede koca; koca yoksa eşi aile reisidir.’’ Tasarının Bayındırlık ve İskân Komisyonu’ndaki görüşmeleri sırasında Türk Medeni Yasası’na aykırı olduğu fark edilmiş olacak ki, bu fıkra madde metninden çıkarıldı. Ancak, ‘‘İskânda aile kabul edilecekler’’ başlığıyla düzenlenen maddedeki bir ifade unutulmuştu: ‘‘Karı ile koca’’. 1050 maddelik Türk Medeni Yasası’ndan yalnızca 1 yer dışında ‘‘karı’’ sözcükleri ayıklandı, ama AB’ye uydurulan İskân Yasası’nda gözlerden kaçtı. Türey Köse, Emine Kaplan tbmmcum@ttnet.net.tr CUMHURİYET 05 K