25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 13 EKİM 2006 CUMA 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI Y PB Y PB PB PB PB Y Y 21 20 20 21 27 25 28 25 18 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya Y Y Y Y Y Y Y Y Y 20 20 19 19 18 19 20 21 30 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars PB PB PB PB PB PB PB Y Y 28 30 29 31 26 26 21 20 20 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Bütün bölgelerimiz parçalı ve çok bulutlu, Marmara’nın doğusu, İç Ege, Batı Akdeniz, İç Anadolu’nun kuzey ve batısı, Doğu Anadolu’nun kuzeyi ile Van, Bitlis ve Muş çevreleri aralıklı sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı geçecek. Yağışlar Doğu Karadeniz kıyıları ile Artvin, Kars ve Ardahan çevrelerinde etkili olacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Y 11 Helsinki Y 12 Stockholm Y 13 Londra Y 18 Amsterdam Y 18 Brüksel Y 16 Paris Y 17 Bonn PB 19 Münih PB 22 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih PB PB PB PB Y Y Y Y Y 19 20 22 18 20 19 23 23 20 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı Y Y B PB Y Y Y PB PB 11 28 9 31 18 25 16 34 33 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada tık’’. Bu sözlerine o denli inanıyor ki, ‘‘yüzyılın yeniliklerini anlamayanları, önce anlamadan uzak, bu hıza ayak uyduramayanlar’’ diye tanımladı. Bu savları RTE; iktidar değişikliğinde başbakanıyla birlikte eğitim alanındaki ‘‘üstün yozlaştırma’’ girişimleri, uygulamaları, kadrolaşma çabalarıyla Yüce Divan yolunu tutacak olan Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik hakkında CHP’nin verdiği gensoru nedeniyle öne sürdü. Aklı başında olanların alaylı irdelemelerle karşıladığı, hatta AKP’li milletvekillerinin pek çoğunun bile aklını karıştıran bu tarihsel saptamasında RTE’nin ne kadar haklı olduğunu kanıtlayan örnekleri bir gün sonra, gensorunun görüşülmesi sırasında Meclis kürsüsünden dinledik. ??? RTE, ME Bakanı Çelik’in eğitimi dinsel kurallara oturtmayı amaç edinen politikalarda başarılı olduğuna gerekirse kuşku yok yemin bile edebilir. Nihayet biri söylüyor, öteki uygulamalara geçiyor. Aynı kabın adamları. Üstelik CHP sözcülerinin Milli Eğitim Bakanlığı’nın ‘‘tavsiyesi’’ üzerine okullarda öğrencilere okutulan yakası açılmamış, kimileri edep dışı mani ve bilmeceler, RTE’nin tarikatlardan, cemaatlerden geçen yetişme biçimine ve imam hatip eğitimi gibi kısıtlı kültüre pekâlâ uygun düşüyor. Demek istediğim; şans gelmiş çatmış, başbakan olmuş bir insan için, bu maniler bilmeceler, allahaşkına söyleyin, eğitime engel teşkil eder mi? Milli Eğitim’in marifetlerine birkaç örnek: ‘‘Öküz saldım çifte/ Sırtımda güllü küfe/ Aç gireyim koynuna/ Döndük cumhuriyete.’’ Bir diğeri: ‘‘Ecevit’in kafası/ Cum Sezer’in sopası/ Aptal olduk hepimiz/ Kafaları kopası.’’ Atatürk’ün yaşamı ile ilgili tekerleme daha dikkat çekici: ‘‘Selanik’te doğdu, Mustafa Kemal oldu, düşmanları kovdu, miki sana ne dedi, üç kere atla çık dedi, bir iki üç.’’ Lütfen söyler misiniz; Cumhuriyeti İslam kurallarına dönüştürmeyi, laik Cumhuriyet karşıtlığını savunan bir insanı, Ömer Dinçer’i Başbakanlık Müsteşarlığı’na getiren ve yakın çalışma arkadaşı yapan bir Başbakan; RTE, bu dörtlüklere onay vermez, alkışlamaz mı? Ya çocukları terbiye dışına iten manilere ne demeli: ‘‘Mendilin ipeklisi/ Tarlanın tezeklisi/ İyi olur oğlanlar/ Karının göbeklisi.’’ Eğitici bir başka örnek: ‘‘Karpuz kestim nar gibi/ Kızın gönlü var gibi/ Açtım baktım yorganı/ Taze yağmış kar gibi.’’ Daha pek çoğuna rastlanan bu örnekler Milli Eğitim Bakanlığı’nın hazırlattığı 100 Temel Eser içinde yer alan Türk Atasözleri, Türk Manileri, Türk Bilmeceleri kitaplarında yer alıyor. ??? Ve bir Başbakan çıkıyor kürsüye; kemali ciddiyet ve iftiharla ‘‘Milli Eğitim’de yüzyılın en büyük yeniliklerini yaptıklarını’’ söylüyor. ME Bakanı hakkındaki önergenin reddedilmesini AKP grubundan istiyor. ME Bakanı Çelik de TBMM’deki görüşmeler sırasında kürsüden; olayı ve kendini savunurken ‘‘(Bakanlığın tavsiyesi üzerine öğretmenlerin çocuklara satın aldırdıkları bu kitaplardaki) Manilerin ders kitapları arasında yer almadığını’’ söyleyebiliyor. Vurdumduymazlığın bu denlisine ancak şapka çıkarılır. Erdoğan’ın kefaleti yetmedi ? Baştarafı 1. Sayfada ardından ilk önce Başbakanlık ardından da Dışişleri Bakanlığı temyiz başvurularından, Danıştay 10. Dairesi’ne sundukları dilekçelerle feragat ettiler. Daire, temyiz dilekçeleri ve daha sonra verilen feragat dilekçeleriyle birlikte dava dosyasını Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na gönderdi. Başbakanlık ve Dışişleri Bakanlığı’nın feragat başvurularını inceleyen Kurul, feragat istemlerini reddetti. Kurul daha önceki benzer kararlarda feragat istemini reddederken ‘‘kamu yararını’’ göz önünde bulundurmuştu. Kurul, Danıştay 10. Dairesi’nin kararının yürütmesini de durdurdu. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, temyiz istemlerini daha sonra karara bağlayacak. Kurulun kararı gereği, Danıştay’ın söz konusu Bakanlar Kurulu kararının iptaline ilişkin kararının yürütmesi durdurulmuş oldu. Bu durumda, Bakanlar Kurulu’nun Yasin el Kadı ile ilgili malvarlığının dondurulmasına GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY ilişkin kararı, kurulun esastan vereceği karara kadar geçerliliğini koruyacak. Danıştay 10. Dairesi’nin iptal gerekçesinde, davacı El Kadı’nın da aralarında bulunduğu terorizmi finanse eden kişi ve kuruluşlara ilişkin listenin, BM Güvenlik Konseyi’nce oluşturulan komitece yayımlandığı hatırlatılmıştı. Bu listenin intikali üzerine Maliye Bakanlığı’nca Yasin el Kadı’nın, kara para aklama faaliyeti içinde olduğu konusunda ciddi emarelere rastlanıldığı belirtilerek her türlü mal, hak ve alacaklarına ilgili yasa uyarınca tedbir konulmasının uygun olacağının bildirildiği, ancak tedbir talebine ekli herhangi bir delil ve belge eklenmediğinden talebin İstanbul Sulh Ceza Mahkemesi’nce reddedildiği anımsatılmıştı. Gerekçede, şöyle denilmişti: ‘‘İstanbul Sulh Ceza Mahkemesi kararında tedbir istemine herhangi bir delil ve belge eklenmediği ifade edilmesine rağmen, davalı idarelerce davacı hakkındaki bilgi ve belgelerin mahkemeye intikalinin sağlanmadığı, mahkeme kararı yerine Bakanlar Kurulu kararı alınmasının uygun olacağı sonucuna ulaşıldığı, dosyanın incelenmesinden anlaşılmaktadır. Bu durumda, davalı idarelerin, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nce terör örgütlerini finanse eden kişiler listesine alınan davacı hakkındaki iddiaların ciddiyetini dikkate alıp Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nden elde edilen tüm bilgi ve belgeleri eksiksiz bir biçimde adli mercilere intikal ettirmeleri zorunlu olduğu halde, İstanbul 4. Sulh Ceza Mahkemesi’nin, 19 Kasım 2001 tarihli kararında tedbir talebine ekli herhangi bir delil ve belge eklenmediğini belirterek tedbir istemini reddetmesinden sonra, kaynağını anayasadan almayan bir yetki kullanılmak suretiyle hâkim kararı olmaksızın davacının hak ve alacakları ile malvarlığının dondurulmasına karar verilmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.’’ Soykırım tasarısı Ankara’da büyük tepki yarattı. TBMM salı günü toplanacak ‘Fransa adına kara leke’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara, Fransa Parlamentosu’nda kabul edilen, Ermeni soykırımı iddiasını tanımayanlara ceza öngören düzenlemeye büyük tepki gösterdi. Başbakanlık, ‘‘yasanın, düşünce ve ifade özgürlüğü bakımından büyük bir utanç ve kara bir leke olduğunu’’ bildirdi. Dışişleri Bakanlığı, düzenleme ile TürkiyeFransa ilişkilerinin büyük ‘‘darbe’’ aldığını vurgularken Bakan Abdullah Gül, TBMM’nin önümüzdeki salı özel gündemle toplanacağını söyledi. Fransa Parlamentosu’nda kabul edilen yasa, Ankara’dan büyük tepki gördü. Başbakanlık’tan yapılan açıklamada, ‘‘tarihi bir tutarsızlık’’ olarak görülen bu kararın, ‘‘Fransa’nın dar görüşlü siyasetçileri için, hem bilimsel doğrulara saygı hem de düşünce ve ifade özgürlüğü bakımından büyük bir utanç, kara bir leke olduğu’’ kaydedilerek şöyle denildi: Fransa tarihiyle ters düştü ‘‘Bundan sonra olacakları, Fransa’yı bu ayıpla yaşamak zorunda bırakan dar görüşlü bazı siyasetçiler düşünmelidir. Zira Fransız parlamentosu her şeyden önce Fransız tarihiyle ilgili kendi iddialarına ters düşmüş, aynı zamanda da savunduğu temel değerleri ayaklar altına almıştır. Her ne kadar meclisin kararı, teklifin yasalaşması için tek başına yeterli olmasa da vahim bir hata, tarihi bir yanlış yapılmıştır.’’ Dışişleri tarafından yasanın kabul edilmesinin hemen ardından yapılan açıklamada, ‘‘Uzun bir geçmişe dayanan ve asırlar boyunca özenle geliştirilen TürkiyeFransa ilişkileri, izledikleri politikaların sonuçları nı görmekten uzak bir kısım Fransız siyasetçinin asılsız iddialara dayanan sorumsuz girişimleri sonucu, bugün (dün) ağır bir darbe almıştır. Tasarının kabulü derin esefle karşılanmıştır’’ denildi. İfade özgürlüğü vurgusu Fransa’nın bu yasayı çıkarması ile birlikte, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni de ihlal ettiği anımsatılan açıklamada, ‘‘Yasa tasarısı, çağdaş temel hak ve özgürlüklerin beşiği ve ‘Özgürlük, Eşitlik ve Kardeşlik’ kavramlarıyla hür dünyaya ilham kaynağı olmuş Fransız milleti ile bugüne kadar özdeşleştirilen değerlere ters düşmektedir’’ görüşüne yer verildi. Fransa’nın kendi tarihi hesaplaşma işini tarihçilere devretmesiyle, böyle bir yasanın çeliştiğinin açık olduğu vurgulanan açıklamada, şunlar yer aldı: ‘‘Kendi tarihi ile hesaplaşmaya geldiğinde, yetkili ağızlardan, parlamentoların tarihi yeniden yazmak gibi bir görevlerinin bulunmadığını ve bu sorumluluğun tarihçilere ait olduğunu ikrar eden bir ülkenin parlamentosunun başka devletlerin tarihi üzerine hükümde bulunması ve cezai yaptırım yetkisini kendisinde görmesi ibret verici bir çelişki teşkil etmektedir. Demokratik bir rejim ile bağdaştırılamayacak şekilde düşünce ve ifade özgürlüğünü rehin alan bu yasa tasarısı, yüzyıllarca birlikte yaşadığımız Ermeni vatandaşlarımız dahil Türk milletinde derin bir infial yaratmıştır.’’ yan bir ülke olarak tarihe geçti. İlk sözümüz şu: Düşünce özgürlüğünün başı sağ olsun! Ermeni iddialarıyla ilgili olarak önce kararlar çıktı. Çeşitli ülke parlamentoları ‘‘1915 yılında Ermenilere soykırım yapılmıştır’’ kararı aldılar. Daha sonra bu kararlar ağırlaştırıldı. Yapanlara ‘‘kınama’’ maddesi eklendi. Zamanla kararların yerini yasalar almaya başladı. Yasalar, Ermeni soykırımının yapıldığını hükme bağlıyor, Osmanlı ardıllarının yani Türkiye’nin Ermenilerden özür dilemesi gerektiğini vurguluyordu. Şimdi Fransa ile birlikte soykırımı tartışmanın bile suç olduğu bir noktaya geldik. Fransa daha önce Yahudilere 2. Dünya Savaşı’nda soykırım uygulandığını, bunu inkâr etmenin suç olduğunu hükme bağlayan bir yasa çıkardı. Yahudilere soykırım belgelerle kesinleşmiş, mahkeme kararlarıyla mahkum edilmiş bir olay. 1915’teki olaylarla ilgili ne bir mahkeme kararı var ne de hukukçuların üzerinde birleştiği bir sonuç. Fransa düşünce özgürlüğüne soykırım uyguladı! ??? Konunun güncel yanını böyle özetleyebiliriz. Tarihsel ve geleceğe ilişkin boyutu daha çok yazı kaldıracak ölçüde. Tarih babaya sorsak: Birinci Dünya Savaşı ve hemen sonrasında Ermenilerle Fransızların ilişkisi nasıldı? Sanırız, Fransızların Ermenilere kendi üniformalarını giydirip savaşa sürmesinden başlayacak, Ermenilerin vaat edilenlere ulaşmak için her şeyi yaptığını anlatmakla devam edecektir. Bu anlamda belki de Fransızlar Ermenilerden özür diliyor! Geleceğe ilişkin olarak ilk akla gelen şu: Acaba Fransızlar, Türkiye’nin Batı’dan tümüyle kopmasının altyapısını mı hazırlamaya çalışıyorlar? Böyle bir yasanın Türkiye’de büyük tepki çekeceğini elbette biliyorlar. Üstelik öyle bir yasa ki, ileride her uygulama konusu olduğunda yeniden tartışma zemini yaratacak nitelikte! Bir bütün olarak son yıllardaki duruşuna, adımlarına baktığımızda şunu söylemek de olası: Fransa küçülüyor! Her bakımdan! Bu ayrı bir yazı konusu... ??? Biz ne yapacağız? İğnenin ucunu kendimize batırmak gerekirse, Ermeni iddiaları ancak çok sıcak biçimde canımızı acıtırsa tepki veriyoruz. Örneğin, Fransa’nın bu yasayı getireceği geçen mayıs ayında belli olmuştu. O günlerde tepki gösterildi. Fransa Parlamentosu da yasanın önce tartışmasını yapalım sonra oylayalım görüşünü benimsedi. O günlerde tartışması yapıldı. Arkadan oylamanın geleceği belliydi. Yaklaşık 3 hafta önce de oylama tarihi belli oldu. Türkiye tepkisini ancak son dakikada yükseltti! Anadolu’da bir söz vardır: Çıkmış yasanın davası olmaz! Bu yasaya reflekssel çıkışlarla tavır almak yerine, daha uzun bir yol haritası gerekiyor. Fransa’daki bu hastalığın yayılabileceğini hesaplamamız gerekiyor. Devamında başka dayatmalara da hazır olmak gerekiyor. Konuya hükümetler üstü bakmak, Türkiye olarak ortak bir çıkış yolu açmak gerekiyor. ankcum?cumhuriyet.com.tr BARO, ODA VE DERNEKLER Paris’e öfke yağıyor Haber Merkezi Fransa Parlamentosu’nda, sözde Ermeni soykırımını reddetmenin suç sayılmasıyla ilgili teklifin kabul edilmesi,baro, oda ve derneklerin tepkilerine neden oldu. İstanbul Barosu Başkanı Kazım Kolcuoğlu ve yönetim kurulu üyeleri birlikte Taksim’deki Fransa Başkonsolosluğu önünde yaptığı basın açıklamasında, ‘‘Bu yasayla, tarih siyasetin güdümüne girecektir’’ dedi. İzmir Barosu Başkanı Nevzat Erdemir de düzenlediği basın toplantısında ‘‘Fransız hukukçular, gerçekten hukukçuysalar, bu yüz karası faşist yasaya karşı tavır koymalıdırlar’’ dedi. ‘Utanç verici bir karar’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Fransa Ulusal Meclisi’nin ‘‘Ermeni soykırımı yok’’ diyenlere para ve hapis cezası verilmesine ilişkin yasa tasarısını kabul etmesine Türkiye’den tepki yağdı. TBMM Başkanı Bülent Arınç, Fransız Ulusal Meclisi’nin kararıyla ilgili olarak gazetecilerin sorularını yanıtlarken sonucun bu şekilde çıkabileceği konusunda herkesin beklentisi olduğunu söyledi. Arınç, ‘‘Utanç verecek bir karardır. Bu, Türk milletine karşı hasmane bir tutumdur. Bunu kabul etmemiz mümkün değildir’’ dedi. Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Başkanı Kemal Derviş, yasayı çifte standart olarak niteledi. DYP lideri Mehmet Ağar, ‘‘ Fransa Ulusal Meclis üyeleri, kendilerini bir yandan Fransa ve Avrupa Birliği kamuoyu, diğer yandan Dünya kamuoyu önünde ilelebet lanetlenmeye müstehak insanlar olarak kendi elleriyle mahkum etmiş bulunmaktadır’’ dedi. DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, yasanın kabulüyle Türkiye’nin değil, Fransa’nın kendisini lekelediğini vurguladı. CHP Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt ve AKP Gümüşhane Milletvekili Temel Yılmaz, TürkiyeFransa Parlamentolararası Dostluk Grubu’ndan istifa etti. Ermeniler, Türk Ermenilerden Türk askerini protesto Lübnanlı askerinin BM barış gücünde görev yapmak üzere Lübnan’a gelmesini protesto etmek için gösteri düzenledi. Başkent Beyrut’ta düzenlenen gösteriye katılanlar, Türkiye’nin İsrail ile işbirliği yaptığını ileri süren pankartlar taşıdı. Ermeni Daşnak Partisi yöneticilerinin de katıldığı gösteride,Türkiye karşıtı konuşmalar yapıldı. (AA) Türk birliği Lübnan’a uğurlandı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Lübnan’daki BM Barış Gücü (UNIFIL) kapsamında görev yapacak Türk birliği uğurlandı. 4. Kolordu ve Garnizon Komutanı Korgeneral Saldıray Berk, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) bölge ve dünya barışına katkı sağlamayı sürdüreceğini söyledi. Uğurlama töreni Ankara’daki 4. Kolordu Komutanlığı General Eşref Akıncı Kışlası’nda gerçekleştirildi. Törene TSK’den en üst düzey katılım korgeneral seviyesinde gerçekleşti. Hükümetin de törene üst düzeyde katılmadığı gözlendi. Törende konuşan Korgeneral Berk, Lübnan’a giden personelin yakınlarına şöyle seslendi: ‘‘Evlatlarınızı, eşlerinizi Lübnan’a gönderirken duyduğunuz buruk mutluluğun farkındayım.Ancak evlatlarınızın, eşlerinizin dost bir ülkeye, barış ve huzurun tesis edilmesine katkıda bulunmak maksadıyla gideceklerini, ülkemizi, yüce milletimizi ve silahlı kuvvetlerimizi çokuluslu bir ortamda temsil etmenin ayrıcalığını yaşayarak orada çok onurlu bir görev yapacaklarını, görev sonrası eve dönüşlerinde onları gururla kucaklayacağınızı ve iftihar edeceğinizi unutmayınız.’’ Lübnan’da görev alacak İstihkâm İnşaat Birliği, Mersin Limanı’ndan 19 Ekim Perşembe günü Lübnan’a hareket edecek. ‘Unutulmaz bir ayıp’ Gül de ‘‘Bu, Fransa için unutulmaz bir ayıp olacaktır’’ diye konuştu. Fransa’nın artık hiçbir zaman kendisini ‘‘özgürlüklerin yurdu’’ diye tarif edemeyeceğini ifade eden Gül, ‘‘Bu ayıp onlar için gerçekten çok ağır bir ayıp olacaktır’’ dedi. Gül, bir süreç içine girildiğini kaydederken ‘‘Türkiye’nin bunu geçiştireceğini, bunu hafife alacağı gibi bir kanıya hiç kimse saplanmasın. 2001’de olduğu gibi bu da unutulur, geçilir diye bir tavır içinde kesinlikle olmayacağız. Şüphesiz ki bu süreç dikkatli bir şekilde hâlâ takip edilecektir’’ dedi. TBMM’nin, 17 Ekim’de özel bir gündemle bir araya geleceğini belirten Gül, her alanda alınan önlemlerin olduğunu, bunların büyük bir ağırbaşlılık ve ciddiyet içinde devreye konulacağını bildirdi. Gül, ‘‘Küçük politikaların peşinde koşan bir ülke olduğunu Fransa meclisi göstermiştir. Fransa, oy çıkarı için bütün tarihi prestijini yerle bir etmiştir’’ dedi. TÜSİAD: Çok büyük bir hata Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD), Fransa’da Sosyalist Parti’nin hazırladığı sözde Ermeni soykırımı iddiasını reddenlere ceza verilmesini öngören yasa tasarının mecliste kabul edilmesini, ‘‘Fransa, çok büyük bir hata yaptı’’ şeklinde değerlendirdi. Ankara Ticaret Odası (ATO) Meclisi yayımladığı deklarasyonda, Türkiye’nin bu konuda şimdiye kadar uyguladığı eksik ve etkisiz politikaların terk edilmesi, sadece sözde kalan beyanlardan uzak durularak doğru, gerçekçi ve etkili adımlar atılması istendi. Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Başkanı Derviş Günday, Fransa’nın tüm ürünlerinin vitrinlerden indirilmesini istedi.Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Bülent Deniz de ‘‘Her hafta bir Fransız markasını kamuoyuna ilan edeceğiz ve boykot listesinin sayısını bu şekilde artırarak çoğaltacağız’’ dedi. Sıvas Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) teklifin kabul edilmesinin ardından Fransız mallarını boykot amacıyla ‘‘Al arabanı, ver paramı!’’ kampanyası başlattı. Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink ise Türkiye’nin olan biteni soğukkanlılıkla karşılaması gerektiğini söyledi. CHP lideri Baykal: Tarih yasayla tutsak alınamaz ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Fransa Meclisi’nde Ermeni soykırımı iddiasını reddedenlere ceza verilmesine ilişkin alınan kararı esefle karşıladığını belirtti. Baykal şunları kaydetti: ‘‘Fransa bu kararıyla tarihinin yeni bir ayıbına daha imza atmıştır. Tarihi yasayla tutsak almak mümkün değildir. Fransa aldığı bu kararla yaşanan trajedideki kışkırtıcı rolünü unutturamaz ve kışkırtıcı rolünün vicdani sorumluluğundan kurtulamaz. Fransa Parlamentosu’nun kararını şiddetle kınıyorum.’’ Fransa Parlemontosu’nda yasa teklifinin tartışılması ve oylamasını izleyen CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen başkanlığındaki CHP heyeti, Türkiye’nin Paris Büyükelçiliği’nde basın toplantısı düzenledi. Öymen, büyük hayal kırıklığına uğradıklarını belirterek ‘‘Voltaire’in ülkesi Fransa’ya bu tür bir davranışı yakıştıramadık’’ dedi. Paris destekli firma görüşülecek ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Savunma Sanayii İcra Komitesi 17 Ekim günü yapacağı toplantıda, ‘‘Atak’’ helikopter ihalesine, motoru Fransa tarafından geliştirilen, Güney Afrikalı Denel firmasının girip girmeyeceği tartışılacak. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, dün Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül ve Savunma Sanayii Müsteşarı Murad Bayar ile görüştü. Görüşmede, savunma projelerine katılan firmaların değerlendirilmesi için Savunma Sanayii İcra Komitesi’nin 17 Ekim’de toplanması kararı alındı. CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle