25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13 EKİM 2006 CUMA CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi?cumhuriyet.com.tr Beşinci ticari partner konumundaki Fransa ile ekonomik ilişkilerde bir gerileme bekleniyor 13 NOT DEFTERİ ZEKERİYA TEMİZEL Ticarette de ipler gerildi Ekonomi Servisi Türkiye ve Fransa’da tüm uyarılara karşın Fransız Ulusal Meclisi’nin Ermeni soykırımının inkârını cezalandıran yasa tasarısını onaylaması, iş dünyası tarafından tepki ile karşılandı. Bundan sonraki süreçte Türkiye’nin 5. ticari partneri konumundaki Fransa ile ekonomik ilişkilerde bir gerileme beklenirken Türkiye’de yapılacak birçok kamu ve özel ihaleye Fransız firmaların katılımına kuşku ile bakılacağı tahmin ediliyor. Ayrıca şu anda Fransız firmaları ile ortaklıkları olan birçok Türk şirketinin bu ortaklıklara son vereceği konuşulurken MyCountry projesinde CarrefourSa ile anlaşan Ağaoğlu İnşaat işbirliğine son verebileceğini açıkladı. OyakbankFransız Credit Agricole ortaklık görüşmelerinin de açmaza Cezayir Bağımsızlık Destanı ve Türkiye Yirminci yüzyılın en büyük kahramanlık destanlarından biri de Cezayir Bağımsızlık Savaşı’yla yazıldı. Cezayirli yurtseverler bu savaşta karşılarında, sadece Fransız sömürgecileri değil, onun müttefiklerini, NATO’yu da buldular. Cezayir Kurtuluş Savaşı, bir ulusu onursuzlaştırarak, ekonomik baskılarla sindirerek yok etmeye çalışan emperyalist sömürgeci güçlere karşı verildi. Başlangıçta; “Müslümanlar dinlerinde serbest bırakılacaklar; yerliler hangi sınıftan olurlarsa olsunlar özgür olacaklar; dinlerine, mallarına, işlerine saygı gösterilecek” denilmesine karşın, Hıristiyan haçı ve Fransız bayrağı camilere dikildi, Cezayirliler bu alametleri selamlamaya zorlandı. Sömürge Valisi balo ve davetlere bir Cezayirlinin sırtında gidecek kadar alçaklaştı. Hitler’den çok önce Cezayirlilere kollarında “muti Arap” anlamına gelen bir işaret taşıma zorunluluğu getirildi. Yabancılar Cezayir’in kuzeydeki verimli toprakları ele geçirdi, yerliler dağlık ve çorak kesimlere, çöle sürüldü. Cezayirliler, hakları konusunda ağızlarını açamaz hale getirilince, zorunlu olarak silaha sarıldılar. İlk silahlarını da çatışmaya girdikleri Fransız ordu birliklerinden sağladılar. Fransızlar Cezayir’e 800 bin asker yığdı. Binlerce Cezayirli yurtsever idam edildi ya da zindanlarda işkence altında can verdi. Binlercesi toplama kamplarında öldü, yüz binlercesi ülkeyi terk etmek zorunda kaldı. Dokuz milyonluk Cezayir nüfusunun 1.5 milyonu ortadan kaldırıldı. ??? Tüm bunlara karşın Cezayirliler kurtuluş savaşını kazandı. Böylece, Cezayir Arap dünyasında, hatta Afrika’da, bağımsızlığını gerçek bir kurtuluş savaşı sonucunda kazanmış olan ilk ve tek ülke oldu.(*) Tarihin en büyük insanlık ayıplarını işleyen Fransız sömürgecilere karşı verilen bu savaşta, Cezayirliler, Türk Ulusal Kurtuluş Savaşı’nı da örnek almışlardı. Cezayir Kurtuluş Savaşı sırasında şehit olan Cezayirlilerin ceplerinden Mustafa Kemal’in resimlerinin çıkması bir rastlantı değildi. Oysa Cezayir Kurtuluş Savaşı sırasında, NATO üyesi olarak kendini kanıtlamaya çalışan Türkiye, Fransa’nın yanında yer aldı. Savaşın son anlarına kadar Cezayir’deki ulusalcı hareketi tanımadı. Menderes Hükümeti, Birleşmiş Milletler görüşmelerinde Fransa lehine oy kullandı. Ancak, Fransa yanlısı olan resmi Türk tavrına karşın, Türk halkı Cezayirlilerin yanındaydı. Türkiye’den Cezayir’e gizlice silah ve askeri yardımda bulunuldu. 1957 yılında “Ardahan” adlı bir Türk Şilebi ile Libya üzerinden Cezayirlilere silah gönderildi. Fransızlar yakaladıkları Cezayirlilerin üzerinde Türk menşeli silahları bulunca da şiddetli protestolarda bulundular. 1960‘tan sonra ise Türkiye yansız bir tavır sergilemeye çalıştı, Birleşmiş Milletler’de bazı oylamalarda “çekimser” kaldı. Bu dönem diplomasimiz açısından; “ Fransa müttefikimizse, Cezayirliler kardeşimizdir” dönemiydi. Bununla birlikte, Cezayir halkı ile Türk halkı arasındaki sıcak kardeşlik ilişkilerine karşın, resmi ilişkiler uzun süre gelişemedi. ??? Cezayir şimdi yeniden Türkiye gündeminde. Ancak bu Fransa’da çıkarılmaya çalışılan ilkel bir yasa tasarısı nedeniyle oldu. Şimdi sormak gerekiyor; Fransa’nın Cezayir’de gerçekleştirdiği katliamı kınamak için Fransa’nın antidemokratik bir yasa çıkarmaya kalkışmasını beklemek mi gerekiyordu? Yirminci yüzyılın sonundaki en büyük insanlık suçlarından biri olan, Fransızların Cezayir’de gerçekleştirdikleri katliam, sözde Ermeni soykırımını inkâr edenleri cezalandırmak gibi, ilkel bir yasaya misilleme amacıyla mı gündeme gelmeliydi? Fransa, demokrasiyle, insan haklarıyla, ifade özgürlüğüyle bağdaşmayan bir yasa çıkararak öncülük ettiği varsayılan tüm demokratik normları ayaklar altına aldı. AB’nin demokratik niteliğine de darbe vurdu. Bu tavrın Fransa tarihinde utanılacak bir leke olarak yer alması kaçınılmazdır. Türkiye’nin, Fransa’nın hiçbir değerle bağdaşmayan bu davranışı karşılığında verilecek yanıtları da çoktur. En yapılmaması gereken ise, Cezayir katliamını kınamak için böyle bir bahaneyi kullanmaktır. Bu yazının yazıldığı saatlerde henüz Fransa’daki oylama sonuçlanmamıştı. Oylama sonucunun şöyle ya da böyle çıkmasının hiçbir önemi yok. Yasa teklifi kabul görmez ya da Fransa yasayı çıkarmaktan vazgeçerse, Türkiye Cezayir katliamını yok saymaya devam mı edecektir? Bu Cezayir’in bağımsızlığının oylandığı Birleşmiş Milletler toplantılarında sömürgeciler lehine tavır alarak işlenilen ayıbın tekrarı olmaz mı? CezayirTürkiye ilişkileri ilkelliklere malzeme olmayacak kadar değerlidir. (*) Cezayir Bağımsızlık Savaşı hakkında daha ayrıntılı bilgi için bkz; Afrika Ulusal Kurtuluş Mücadeleleri, Prof. Dr. Türkkaya Ataöv, AÜ Siyasal Bilgiler Fakültesi yayınları no.383. ? Birçok Türk firması Fransız firmaları ile yaptıkları işbirliği görüşmelerini askıya alırken yakın dönemde Türkiye’de yapılacak birçok kamu ihalesine Fransız firmalarının alınmaması da gündemde. girebileceği kaydediliyor. Türkiye’de otomotiv, gıda, sigortacılık, bankacılık, perakende, akaryakıt başta olmak üzere, pek çok sektörde yaklaşık 524 Fransız sermayeli şirket faaliyet gösterirken bu şirketlere ve Fransız mallarına karşı olası bir boykotun ise Fransız firmalarını ve bu firmaların ürünlerinin Türkiye satışını yapan yerli firmaları olumsuz etkileneceği belirtiliyor. Tüketiciler Birliği, her hafta bir Fransız markasını ilan ederek boykot listesini uzatacaklarını açıkladı. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, “nükleer santral, savunma ihalelerinde kamu kendi rolünü daha iyi oynasaydı, Fransa kendi geleceğine karar verirdi” dedi. Hisarcılıoğlu, Fransa Ulusal Meclisi’nin hukuk ve vicdan sınavında sınıfta kaldığını belirtti. ATO Meclisi, yayınladığı deklarasyonda, Fransız firmaları kamu ihalelerine alınmaması işaret edildi. TÜSİAD’tan yapılan açıklamada Fransa’nın tarihi bir hata işlediği belirterek, “Bugün Fransa’ya en büyük yanıt AB’ye tam üyelik yolunda rotamızdan sapmadan ilerlemek olacak” denildi. Değerlendirmeler, Fransız sermayeli olan Türkiye’deki yatırımcı şirketleri tedirgin etti. Renault’tan yapılan açıklamada, Bursa fabrikalarında 5.500 kişiyi çalıştıran Renault’tun son 10 yılda 200 milyon Avro yatırım yaptığı belirtildi ve “Renault Türkiye’ye inanıyor” denildi. Paranın rotası şaşmadı Fransa’da kabul edilen Ermeni tasarısı, piyasaların moralini bozmadı. Petrol fiyatlarındaki düşüş ve gelişmekte olan piyasalara olan yabancı ilgisiyle birlikte borsa yükseldi, faiz ve dolar geriledi. İMKB Ulusal 10 Endeksi, 656 puan artışla 38 bin 316 puana çıkarken, hisse senetleri ortalama yüzde 1.74 değer kazandı. Tasarının kabul edilmesinden önce yüzde 21.51 olan 13 Ağustos 2008 tarihli tahvilin bileşik faizi öğleden sonra yüzde 20.85’e gerilerken dolar kuru 1.4990 YTL ’den 1.4840 YTL ’ye düştü. ANLAŞMAZLIĞIN FATURASI ABONELERE ÇIKTI TMSF ekranları kararttı NECDET ÇALIŞKAN lışıldığına değinen Er, “Böyle olunca faturası da tüketiciye çıkıyor. YurttaşTasarruf Mevduatı Sigorta Fonu lardan şikâyetler alıyoruz, ‘Paralı ya(TMSF), Kablonet’e ait bazı il ve ilçe yına abone olduk, yayınları seyredemilerde bulunan işyerlerindeki malları hac yoruz’ diye. Bu yasal bir suçtur. Tüketizedince, İstanbul başta olmak üzere kab cilerin mağduriyetlerini dikkate alarak, lo TV yayınları karardı. TMSF ile Türk dava açacağız” diye konuştu. TMSF’nin gün içinde yaptığı açıklasat arasındaki Kablonet’teki altyapı sahipliği konusundaki anlaşmazlık 1 mil masında ise şöyle denildi: “Kablonet’e yonu aşan Kablo TV abonelerine de yan ait Ankara, Antalya, İstanbul, İzmir, Tekirdağ, Yalova ve sıdı. Akşam saatlerinde bazı ilçelerdeki işyerTMSF ile Türksat’ın an? TMSF, 6 ilde lerindeki mallar (kablaştığı haberleri geldi ancak, aboneler uzun süre Kablonet’in mallarını lolu TV yayın makinehaczedince, on leri dahil) haczedilehizmet alamadı. rek şirket çalışanlarıTMSF ile Türksat’ın uzbinlerce abonenin na yediemin olarak laşmasının ardından Fon el aldığı yayınlar da teslim edilmiştir. koyduğu cihazları iade etkesildi. Haczedilen Türksat hacizli mallameye başladı. Ancak abomallar yediemine rın kendisine ait oldunelerin akşama kadar hizteslim edilirken, ğu iddiası ile davalar met alamaması büyük tepaçmıştır. Mahkemece, ki yarattı. tüketici dernekleri haczin ertelenmesi TMSF’nin yayın cihazdava açmaya hususunda tedbir kalarına el koyduğunu belirhazırlanıyor. rarı verilmeyen yerten Kablo TV yetkilileri, lerdeki hacizli mallayayınların, dün sabah itibarıyla İstanbul başta olmak üzere birçok rın bir kısmı teknik elemanlar aracıbölgede verilemediğine dikkat çektiler. lığı ile sökülerek muhafaza altına alın1.5 milyona yakın kablo TV abonesi mıştır.” Bir süre önce TMSF Başkanı Ahni yakından ilgilendiren haciz olayını değerlendiren Tüketiciyi Koruma Derneği met Ertürk de kablolu yayın lisansı (TÜKODER) Başkanı Ali Er, “Tüketi alan ve Fon bünyesindeki Kablonet ile ci olarak vergimizi de borcumuzu da İnteraktif’in de aralarında bulunduğu ödüyoruz ama hizmetten yararlana şirketlerin son 4 aydır hizmet verdikmıyoruz. Bunun sıkıntısını vatandaş leri halde Türksat’tan para alınamamaçekiyor” dedi. Büyük ve ciddi altyapı sı nedeniyle de TMSF bünyesindeki gerektiren bu tarz girişimlerin, “yaptık, şirketlerin Fon’a borçlarını ödeyemeoldu” anlayışıyla gerçekleştirilmeye ça diğini belirtmişti. GÜNÜN İÇİNDEN... GÜNÜN İÇİNDEN... SSK EMEKLİLERİ ekim ayı aylıklarnı Ramazan Bayramı’ndan önce alabilecek. Buna göre bu aya özgü olmak üzere emeklilik tahsis numarasının son rakamı 6 olanlara aylıkları 16 Ekim, 4 ve 9 olanlara 17 Ekim, 2 ve 7 olanlara 18 Ekim, sıfır ve 5 olanlara 19 Ekim 1, 3 ve 8 olanlara da 20 Ekim 2006’dan itibaren ödenecek. HÜKÜMET, LPG fiyatının yüzde 3 indirilmesini önlemek için ÖTV’yi yüzde 6.9 oranında artırdı. BÜTÇE , bu yılın ocakeylül dönemin de 1 milyar 385 milyon YTL açık verdi.Maliye Bakanlığı’nın açıkladığı bütçe uygulama sonuçlarına göre, söz konusu dönemde, 36 milyar 242 milyon YTL faiz dışı fazla hesaplandı. BM Kalkınma Programı Başkanı Kemal Derviş, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ile bir süre görüştü. Yaptığı açıklamada, “büyüme yeterli ölçüde istihdam alanı yaratmış değil. Sağlam bir istihdam ve sanayi ile büyümeye dönük, aynı anda büyümenin paylaşıldığı bir ekonomik ortamı yaratmak hepimizin isteği’’ diye konuştu. CUMHURİYET 13 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle