Katalog

SAYFA CUMHURİYET 7 OCAK 2006 CUMARTESİ 6 SİYASİLER VE SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİ: HALKI KANDIRDILAR HABERLER Kuş gribinin insanlığa ödettiği bedel Dünya Sağlık Örgütü, Avrupa ülkelerinden hastalık konusunda daha duyarlı olmalarını istedi. Bakanlara istifa çağrısı Haber Merkezi Siyasiler ile sivil toplum ve demokratik kitle örgütleri, kuş gribinden kaynaklanan ölümlerin sorumlularının AKP iktidarının Sağlık Bakanı Recep Akdağ ile Tarım Bakanı Mehdi Eker olduğunu belirterek bakanları istifaya çağırdı. CHP de vakaları incelemek üzere bölgeye bugün bir heyet gönderiyor. CHP İzmir Milletvekili Erdal Karademir, yaptığı açıklamada ‘‘Bölgeye ilaç dahi gitmemiş. Bilgileri saklayarak kuş gribiyle mücadele edemezsiniz’’ dedi. Anavatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Hatay Milletvekili Dr. Züheyir Amber dün düzenlediği basın toplantısında, kamuoyuna yanıltıcı bilgi verildiğini vurguladı. SHP Genel Sekreter Yardımcısı Recai Ersoy, Sağlık ve Tarım bakanlarını istifaya çağırdığı yazılı açıklamasında, konuyla ilgili olarak tüm birimlerde büyük bir ihmalkârlık yapıldığını belirtti. İzmir Tabip Odası Başkanı Zeki Gül, AKP hükümetinin sağlığı sorunlarla dolu bir sürece sürüklediğini belirtti. Ezilenlerin Sosyalist Platformu, Temel Haklar ve Özgürlükler Dernekleri Federasyonu ile İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi de yaptıkları açıklamalarda, her iki bakanı istifaya çağırdı. CUMARTESİ YAZILARI ATAOL BEHRAMOĞLU 3 TÜRKİYE Erzurum / Horasan ÇİN Virüse rastlanan merkezler Yozgat / Akdağmadeni 3 Umudun Diliyle Konuşmak... 4 Iğdır / Aralık TAYLAND VİETNAM 42 KAMBOÇYA MHP KUŞ GRİBİNE İNANMIYOR MHP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Şandır, kuş gribiyle ilgili ilginç iddialarda bulundu. Şandır, ‘‘Türkiye’de hastalığa sebep olabilecek virüs varlığından bahsedilmesi, cehalet ötesi birtakım niyetler taşımanın ifadesidir. Bu virüs kümes hayvanlarına şırınga ile mi verildi?’’ dedi. Şandır, Akdağ’ın gündemi değiştirmek için kuş gribini kullandığını iddia etti. Ankara / Nallıhan Balıkesir / Manyas Ş.Urfa / Hilvan 14 Ağrı / Doğubeyazıt Iğdır Merkez Erzurum Merkez ENDONEZYA 11 X Toplam ölü sayısı 77 Gerekli önlemleri aldıklarını söyleyen Başbakan, gribin teşhisinde gecikme olmadığını iddia etti Erdoğan’ın çözümü hutbe İŞGÜZARLIKLA SUÇLAMIŞTI Çiçek özür diledi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Hafta başında toplanan Bakanlar Kurulu’nun ardından Türkiye’de kuş gribi olduğu yönündeki söylemleri ‘‘işgüzarlık’’ olarak niteleyen Hükümet Sözcüsü ve Adalet Bakanı Cemil Çiçek özür diledi. Çiçek, NTV’de katıldığı programda, kuş gribinin, pazartesi günü yaptığı açıklamadan sonra netleştiğini söyledi. Çiçek, kuş gribi kuşkusunda bulunanları ‘‘işgüzarlıkla’’ suçladığının anımsatılması üzerine ise bu tür teknik konularda ancak ilgili bakanlıkların verdiği bilgiler doğrultusunda açıklama yaptığını belirtti. Çiçek, ‘‘Bakanlar Kurulu’nda ilgili arkadaşa sorduk, ilgili bakan arkadaş şu ana kadar böyle bir olayın söz konusu olmadığını söyledi. Ben de bu konuyu kamuoyuna aktardım. Yoksa benim bilebileceğim bir olay değil’’ dedi. Hükümet Sözcüsü Çiçek, ‘‘Ancak beyanım tatmin etmediyse özür dilerim. Bir tedbirsizlik varsa özür dilerim. Özür dilediğim milletimdir’’ diye konuştu. Hükümetin konuyla ilgili has? Kuş gribi kuşku sasiyet göstersunda bulunanları diğini de ileri süren Çiçek, işgüzarlıkla suçla‘‘Manyas olayan Cemil Çiçek, yından bu yana Bakanlar Kuruolayı ciddiye allu’nda ilgili bakan dık. Gerekli arkadaşlarının tedbir alındı, kendisine verdiği kamuoyu bilgibilgileri kamuoyulendirildi. Sağna aktardığını söy lık ve Tarım baledi. Çiçek, ‘‘Ancak kanlıkları elinbeyanım tatmin et den gelen hassasiyeti ve çabamediyse özür dilerim. Bir tedbirsizlik yı gösteriyor’’ varsa özür dilerim. açıklamasını Özür dilediğim mil yaptı. Çiçek, 2 Ocak Pazartesi letimdir’’ dedi. günkü Bakanlar Kurulu’nun ardından gazetecilerin sorularını yanıtlarken ‘‘Bir konuyu kendi dar sınırları içinde tutmaz da sanki böyle bir rahatsızlık, böyle bir hastalık Türkiye’de yaygın bir şekilde varmış dersek, Türkiye’de yapılan ithalatlar açısından sıkıntı getirir’’ demişti. Sağlık ve Tarım bakanlıklarının konuyla ilgili önlemleri zamanında aldıklarını anlatan Çiçek, endişe edilecek bir durum olmadığını savunarak ‘‘Bazı konularda bizim dışımızda bir kamu görevlisi biraz da işgüzarlık olsun diye bir işlemi yapıyor, bir ihtimali gündeme getiriyor, o zaman da bütün dünyada Türkiye’de kuş gribi varmış gibi bir algılama meydana geliyor’’ diye konuşmuştu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, kuş gribi konusunda Sağlık ile Tarım ve Köyişleri bakanlıklarının gerekli önlemleri aldığını savunarak ‘‘Vatandaşların bilinçli olması çok önemli. Konu, cuma hutbelerinde vatandaşlara anlatılacak, okullarda öğrencilere bilgi verilecek’’ dedi. Ocak ayı hutbelerini önceden hazırlayan Diyanet’in, Erdoğan’ın sözleri üzerine yeni bir düzenleme yapması bekleniyor. Erdoğan dün AKP Genel Merkezi’ne gelişinde, gazetecilerin kuş gribi vakalarıyla ilgili sorularını yanıtladı. Sağlık Bakanı Recep Akdağ ile Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker’in konuyla ilgili detaylı açıklamaları yaptığını anımsatan Erdoğan, yaklaşık 1 saat önce Bakan Eker ile görüştüğünü ifade etti. Eker’in, bölgedeki 8 ilin valileriyle Iğdır’da bir araya ? Vatandaşların bilinçli olmasının çok önemli olduğunu vurgulayan Başbakan Erdoğan, “Panik yapmamamız lazım. Halkımızın, elindeki tavuktu, hindiydi, kazdı, bunları saklama gayretine girmemesi lazım. Bakanlık gerekli ödeneği valiliklerimize aktarıyor, itlaf çalışmaları sürüyor. Halkımızın asla mağduriyeti yok” dedi. geldiğini belirten Erdoğan, vatandaşların bilinçli olmasının önem taşıdığını vurguladı. Erdoğan, kuş gribi ile ilgili okullarda öğrencilere bilgi verileceğini, ayrıca cuma hutbelerinde de konunun yurttaşlara anlatılacağını belirtti. Erdoğan, ‘‘Konu, bir bilinç sorunu. Bu sorunu süratle aşmamız gerekiyor. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, gerekli ödeneği valiliklerimize aktarıyor, itlaf çalışmaları da sürüyor. Halkımızın asla mağduriyeti yok. Bu konuda medyamızın desteğine de şiddetle ihtiyacımız var. Panik yapmamamız lazım. Halkımızın, elindeki tavuktu, hindiydi, kazdı, bunları saklama gayretine girmemesi lazım. Bölgede bir sıkıntı varsa, tarım il müdürlüklerine başvurmaları lazım’’ dedi. retim üyesi arkadaşlarımızın da açıklamaları oldu. Orada bir gecikmenin olmadığını hep bize söylüyorlar. Anında olaylara müdahil olduklarını söylüyorlar. Kuş gribi konusunda Bakanlıklarımız gerekli tedbirleri alıyor. Ama halkımızın bilinci çok önemli’’ yanıtını verdi. Erdoğan, kuş gribi nedeniyle Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’na aktarılan 7 trilyon liralık ödeneğin, Maliye Bakanlığı’nın aktaracağı ek ödenekle arttırılacağını bildirdi. DİYANET NE YAPACAK? Hutbe programını önceden hazırlayan Diyanet’in Erdoğan’ın açıklamalarının ardından programda değişiklik yapması bekleniyor. Diyanet’in ocak ayı hutbeleri sırasıyla şunlardı: Rüşvet, Kurban Bayramı, Müslüman Başkalarının İyiliğini İster, Ahiret Hayatına Hazırlık, Allah’a İmanın Fert ve Toplum Hayatı Üzerindeki Etkileri. ‘GECİKME YOK!’ Ölen çocuklara Allah’tan rahmet dileyen Başbakan Erdoğan, ‘‘Kuş gribini teşhis ve açıklama sürecinde gecikme olduğu eleştirilerine ne diyorsunuz’’ sorusuna, ‘‘Biliyorsunuz konuyla ilgili Sağlık Bakanımızın açıklaması oldu. Hatta öğ İnsanlığı ürküten tez Bilim adamları: Kuş gribinin insan gribiyle birleşip melez virüs ortaya çıkması ve büyük salgın yaratma olasılığı var. Bölgedeki herkesin grip aşısı olması gerekir İstanbul Haber Servisi CHP Sıvas Milletvekili Nurettin Sözen, Doğubeyazıt’ta kuş gribi nedeniyle yaşanan ölümlerin büyük bir ihmal olduğunu belirterek diğer bölgelerde yaşanmaması için riskli göl ve nehir kenarlarında önlemler alınması gerektiğini söyledi. Kuşların konaklayabileceği riskli yerleri ‘‘Van, Ulubat Gölü, Karacabey Deltası, Mogan Gölü, Eğirdir Gölü, Beyşehir, Akşehir sulak alanları, Gölhisar, Karataş, Salda, Varışlı, Girdev gölleri, Olukköprü kaynakları, Aksu ve Göksu deltaları, havalar soğuduğunda Adana ve Hatay, Akyatan, Kesik ve Tuzla Gölü, Yumurtalık’’ olarak sıralayan Nurettin Sözen, şu önerilerde bulundu: ‘‘Göçmen kuşların konakladığı yöreler ‘riskli bölge’ ilan edilmeli ve bu yörelerin 35 kilometrelik yakınlarındaki alanlarda serbestçe açıkta gezen kanatlı beslenmemeli. Bu bölgelerde kanatlıların nakli ve pazarlarda satışı önlenmeli. Göçmen kuşların hareketlerinin sürekli izlenmesi ve konaklama bölgelerinin saptanması güncelleştirilmeli.’’ Son yıllarda toplumca en uzak düştüğümüz kavramlardan, duygulardan birinin, belki de başta geleninin ‘‘umut etmek’’ olduğu söylenebilir. Sokaktaki insan umutsuz. AKP yönetiminin umuda ilişkin söylemleri kendi tabanında bile yankı bulmuyor artık. Yaradılışı gereği umuttan çok umutsuzluğa yatkın örgütsüz orta tabaka aydını daha da umutsuz... AKP bunlardan bir bölümünü, özellikle de bir zamanların solcularından bazılarını umutlandırmıştı. Şimdilerde bu garip ittifak da bozulur gibi... İyi niyetli, yurtsever aydın ise tutunacağı, güven duyacağı bir dal bulamıyor. Özetle, ülkemizde bugün konuşulan dil, ‘‘umudun dili’’ değil. Karamsarlığın, kötümserliğin, kuşkunun, tek sözcükle umutsuzluğun dili... ??? Bu arada dünyada hiç hesapta olmayan gelişmeler yaşanmakta. Amerika Irak’ta Vietnam’dakinden de beter bir bataklığa saplandı. Ortadoğu’da ‘‘diktatörlükle savaş’’ yalanına artık kendi halkını da inandıramıyor. Irak trajedisinin insanlığa tek ve büyük katkısı, ABD emperyalizminin Bush ve çevresindekilerin kişiliğinde simgeleşen aptal, zalim ve ilkel yüzünün ve tüm teknik üstünlüğüne karşın bu yalan imparatorluğunun yenilmez olmadığının her zamankinden daha açıklıkla görülmekte oluşudur. ??? Ve Latin Amerika... Yakın zamanlara kadar Küba bu büyük coğrafyada yapayalnız bir küçük yıldız gibiydi... Castro’dan sonra sosyalizmin bu minik yıldızının da bir anda söndürüleceğinden, Küba’nın yeniden sosyalizm öncesindeki fuhuş ve kumarhaneler cennetine dönüştürüleceğinden kimsenin kuşkusu yok gibiydi... Derken Brezilya, Venezüella, ardından Bolivya... Ve hepsi de Küba deneyiminden esinlendiklerini çekinmeksizin dile getiriyorlar. Bolivya’da Guevara’nın manevi varlığından kuşku duyulabilir mi? Nikaragua’da Sandinistler neden yine iktidar olmasın? Şili’nin belleğinden Allende’nin, Neruda’nın anılarını silmeye kimin gücü yetebilir? Ve Arjantin’in IMF’yi defetmesi neden Türkiye’ye de örnek oluşturmasın? İspanya’da sosyalist hükümet; Almanya’da ‘‘sol’’ partinin seçimlerde ilk kez ciddi başarı kazanması... Almanya’daki seçimlerin sonrasında gazetemizde yayımlanan ‘‘Neoliberal siyasete karşı sosyal adalet’’ başlıklı bir haberröportajda Rosa Luxemburg Vakfı Dış İlişkiler Sorumlusu Dr. Erhard Crome şöyle diyordu: ‘‘Özellikle Doğu Bloku’nun çökmesiyle solda ciddi boyutlarda çöküş ve neoliberal politika karşısında gerileme yaşandı. Çöküşten en fazla Avrupa solu etkilendi. Fakat Latin Amerika’da da tam tersi bir durum gözleniyor. Sol büyük bir ivme kazandı. 2006’nın Ocak ayında Venezüella, Pakistan ve Mali’de, Nisan ayında da Atina’da gerçekleştirilecek olan sosyal forumlar solun geleceği için çok önemli...’’ Önceki gün Morales’le (Bolivya) tarihi buluşmalarında ise Chavez (Venezüella), ABD emperyalizminin ‘‘şer ekseni’’ne karşı Bolivya, Küba ve Venezüella dayanışmasının bir ‘‘hayır ekseni’’oluşturduğunu belirtiyor... Topluca bakıldığında anlamı nedir bütün bu oluşumların? ??? Bu sözler ve bu oluşumlar birlikte değerlendirildiğinde çıkarılması gereken sonuç, dünyanın bir kez daha ‘‘umudun diliyle’’ konuşmaya başlamış olmasıdır... Tıpkı 1960’ların dünyasındaki gibi... Bize gelince... Türkiye sahip olduğu donanımlarla hiç de hak etmediği bu dar, bunaltıcı umutsuzluk çemberinden nasıl kurtulacak? Umudun diliyle nasıl, ne zaman konuşmaya başlayacak? Sorular hep aynı ertelenemez zorunlulukta düğümleniyor: Solun ortak bir dilde buluşmayı başararak ülke ve çağ koşullarının gerektirdiği bir yenilenme sürecine girmesi... Ve toplumdaki adalet gereksinimiyle yurttaşlık bilincini aynı potada birleştiren, inandırıcı, birleştirici bir önderlik yeteneği gösterebilmesi... ataolb?cumhuriyet.com.tr Faks: (0212) 513 85 95 ANKARA’YA BEŞ KİŞİLİK EKİP GRİP SALGINI UYARISI Bitlis’in merkeze bağlı Yolcular köyünde bir hafta içinde 50’yi aşkın tavuk öldü. Köyün çocukları, tüm uyarılara rağmen ölü tavukların yakınında durarak tehlikeye davetiye çıkarıyorlar. (AA) KUŞ GRİBİ ÖLÜMLERİNİN ÖNÜNE GEÇİLEBİLECEKTİ AKP aşı üretecek enstitüyü kapattı MURAT KIŞLALI ANKARA Hükümet tarafından 2004 yılında ‘‘elektrik faturasının yüksek geldiği’’ gerekçesiyle dağıtılan Manisa Enstitüsü’nün, aşı üretimine son vermemiş olsaydı, ekim ortasında Manyas’ta kuş gribine yakalanan kanatlıdan üreteceği virüsle Van’daki son kuş gribi vakasının önüne geçmesinin mümkün olduğu ortaya çıktı. ‘‘Manisa Tavuk Hastalıkları ve Aşı Üretim Enstitüsü’’, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın isteğiyle ‘‘kuş gribi aşısını geliştirmek için çalışmalarını sürdürdüğü bir dönemde’’ dağıtıldı. ‘‘Sadece hayvanlar değil insanlar için de aşı üretebilecek özellikte’’ olan enstitü, dünyada 810 benzer aşı üretim merkezinden birisiydi. Cumhuriyet’e bilgi veren Manisa Aşı Üretim Enstitüsü’nün eski bir çalışanı, ‘‘Ekim ortasında Manyas’ta çıkan ilk kuş gribi vakasında, oradaki çiftlikte bulunan kanatlıdan etken maddesi alınabilseydi, buradan yola çıkarak virüs tespiti yapılabilirdi. O geliştirilebilir, ona karşı aşı üretilmeye gidilebilirdi. Üretilecek bu aşı göç yolları üzerindeki yerlerde kullanılabilirdi. Manyas’ta çıkan kuş gribi ile Doğu’da çıkan aynı tür olduğu için, o zaman insanlara bulaşmadan, hayvanlarla bu iş halledilecekti. Hayvanlarda bulaşma gibi bir problemi olmayacaktı. Kimse de hayatını kaybetmezdi.’’ Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bülent Tutluoğlu, kuş gribinin insanlar arası bulaşma ihtimalinin düşük de olsa var olduğunu belirterek 30 yılda bir yaşanan büyük grip salgınından birinin yaşanabileceğini vurguladı. Türkiye’de kriz yönetimi olmadığından yakınan Tutluoğlu, ‘‘Sağlık Bakanlığı kuş gribi olmadığını açıklayarak hata yaptı. Kuş gribi riskinin olduğu bölgelerde en kısa zamanda önlemler alınmalı. Kuş gribinin insan gribi ile birleşip melez virüs ortaya çıkması ve büyük salgın yaratma olasılığı var. Bunun önlenebilmesi için aynı insanda iki virüsün bir arada olmaması gerekiyor. Bu nedenle o bölgedeki herkesin insan grip aşısı olması gerekir.’’ Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Haluk Eraksoy da Doğubeyazıt’ta yaşanan salgının geç fark edildiğini belirterek ‘‘Buradaki salgının iki hastanın ölümünden sonra fark edilmesi Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın ihmali. Salgın önce hayvanlar arasında yayılır, daha sonra insanlara bulaşır. Burada tersine bir durum gerçekleşti’’ dedi. WHO: Paniğe gerek yok Dış Haberler Servisi Türkiye’de görülen ‘‘kuş gribi’’ vakaları Avrupa’da endişe yaratırken Dünya Sağlık Örgütü’nden (WHO) rahatlatan ‘‘paniğe gerek yok’’ açıklaması geldi. WHO sözcüsü Fadela Şaib, yaptığı basın açıklamasında ‘‘hastalığın artık Avrupa kapılarında olmasına rağmen paniğe gerek olmadığını’’ söyledi. Alınan örneklerin H5N1 virüsünün söz konusu olup olmadığını saptamak amacıyla Londra’da WHO’ya bağlı bir laboratuvara gönderildiğini kaydeden sözcü, uzmanlardan oluşan 5 kişilik ekibinin Ankara’ya gittiğini belirtti. Sözcü, ‘‘İlk hipotez, çocukların hasta tavuklara dokunup onlarla oynadığı ve bu yolla hastalığı kaptıkları yönünde. Ancak ekip, virüsün bir salgına yol açabilecek biçimde ilk kez insandan insana bulaştığı bir durumla karşı karşıya kalınıp kalınmadığını araştırmaya çalışacak’’ diye konuştu. Sağlık Bakanı Recep Akdağ, bugün Türkiye’de bulunan WHO uzmanlarıyla Van’da incelemelerde bulunacak. CUMHURİYET 06 K