18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
S5/YFA CUMHURİYET 23 EYLÜL 2005 CUMA HABERLER Suna Kiliyenilenenkitabında, Atatürkçülük, AB üyeliği ve Ermeni sorununuele alıyor 'Güçlüveilericipolitikaşart' HdLALKÖSE B oğazıçi Ünıversıtesı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Suna KİB, Türkiye îş Ban- kası Kiiltür Yayınları'ndan çıkan ""TTkrfc Devrim Tarihi" kitabını yeniledi. Ese- risnde, Kurtuluş Savaşı'ndan gûnümüze Atatiirk d«evriminin nıtelüderini anlatan Kili, Türki- y«e'ain AB üyelik sürecini de değerlendinyor. KÜlTye Türk Dil Kurumu Bilim Dil Ödülü'nü d*e kazandıran kitapta, Atatürk devriminden ö«3ceki toplumsal yapı da ele alınıyor. AB ÜYELİK SAVAŞI Kili, AB 'ye gırmenin Türkiye için biruygar- bflc asanmına katılmak amacını taşıdığını bu- n s ı karşın yeterli dayanaktan uzak sözlere gü- ven?rek hem Kıbns Türkü'nün güvencesıni h e m de ülkenin ulusal güvenlik koşullarını gözJen çıkarmayı yeğlemenin bir hata olduğu- ıu&J Mirguluyor. Uyelik kriterleri yerine getiril- ır»<sine karşın. Eraıeni tasanlannın, Kıbns ve Gtuceydoğu konusunun öne sürüldüğiinü anım- s»tan Kili, bu konulann kökeninin ıse 19. yüz- yıJdan ben Batı'nın Türkiye'yı hegemonyası- alma politikasına dayandığını anlatıyor. AB Komisyonu'nun "Miizakere Çerçeve hiçbir aday ülkenınkıyle kıyasla- namayacak sertlikte hükümlen bulunduğunu umhuriyetin kuruluş olduğunu belirten Prof. Dr. Suna Kili, "Türk Devrim Tarihi" kitabında "Biz Batı istediği için demokrasiden yana değiliz. Biz demokrasiden yanayız, çünkü demokrasimiz Atatürk devrimlerinin doğal bir sonucu" diyor. ifade eden Kili, üstelik bu belgenin 3 Ekim'de rnüzakerelerin değil,resmıtarama sürecirun baş- layacağından söz ettığını kaydediyor. Avrupa Komisyonu'nun 6 Ekim 2004'teki ta\ sıye bel- gesıyle AB üyelığınuı hiç olmayacaguıın ıpuç- lannın da \erildiğıne de dikkat çeken Kili. "AB, beklemeodasında tutarakTürkiye'yigüç- lü kılan öğelerizayıflaöna amacuıdadır" diyor. Kılı, AB 'nın gündeminde aday ülkelerin olma- dığını, yeni yapılanmaya gideceğini, kendi ıçin- dekı sorunlanyla uğraştığını söylüyor. Kili, müzakere görüşmelenyle ilgili olarak da şu değerlendirmeyi yapıyor: "AB üyeüğineakıDa, serinkanhlıkla değil, tut- kuyla otanazsa ohnaz yaklaşnnı Türkiye'yi ge- reksiz yerde güçsüz konumuna düşürmekte- dir. Konulara onurlu bir devlet olarak yaklaş- mamız ve ayağı yere basan onurlu bir anlayış sergüemenü/gerekmektedir.BizBaüistediğiiçin demokrasiden yana değiliz. Biz demokrasiden yanayız, çünkü demokrasimiz Atatürk devrim atüımlannın doğal sonucudur." 'ERMENİ KONUSU SİYASİ' Ermeni meselesının tekrar gündeme getiril- mesınin tarihsel, bilimsel değil, sıyasal amaç- h bırpolihkanın ürünü olduğunu da anlatan Ki- li, soykınm ıddıasını destekleyen ülkelenn, Türkiye'den çeşitlı ödünler sağlamayı amaçla- dıklannı dile getınyor. Türkiye"nin gerçekdışı bu baskılara asla ödün vermeyeceğini kaydeden Kili, "Demok- rasiyi kullanarak ülkeyi böhneyi, parçalama- yı harta şeriatı getirnıeyi amaçlayabilirsiniz. Cumhuriyeti'numaralayarak' kendineözgü felsefesinden uzaklaştırmaya çabalayabilirsi- niz... Demokrasiyi kullanarak, laik Cumhuri- yetotoritesini yok etme girişimlerine direnme, Cumhuriyet adına direnme en doğal hakkı- mızdır" diyor. ATATÜRKÇÜLÜK Atatürkçülüğün devTİni tamamladığı yönûn- deki açıklamalan da değerlendiren Kili şöyle devam edıyor: "Atatürkçühık lam aksine çağ- la vürüyen bir düşün alamıdır. Atatürkçüİuğe bu devingenligi devrimcilik ilkesi vermektednf. Cumhunyetın kuruluş felsefesinin ilerici oldu- ğunu, ortak üst kimlığı oluşturan Türkiye Cum- huriyetı'nin yurttaşhğının ülkenin bırlığının güvencesi olduğunu da vurgulayan Kili, kita- bını Atatürk'ün Türk de\Timinin amacını an- latan sözlenyle bıtınyor: "Türkiye Cumhuri- yeti halkını tamamen çağdaş ve tüm anlam ve biçimiyle uygar bir toplum haline ulaşürmak- ür. Devrimin temeJ ilkesi budur_" 'FIRSAT EŞİTLİĞI OLMALI' Okula 'özel' kolaylıkSÎBEL BAHÇETEPE/BERtVAN TAPAN Y enı eğitim-öğretim yılının başlaması ile veliler, çocuklannın okul masraflanru karşılamakta zorlanıyor. Eğitim-Sen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer, Milli Eğıtim Bakanı Hüseyin Çelik'in hazırladığı 'Özel okullarda ücret düşürme paketi' ile yüzde 8'lık KDV'nin yüzde 1 'e dûşürülmesini, "Hükümet halkm değil, biiyük sermaye gruplannın \e cemaatierin hiikümetidir" dıye değerlendirdi Türkiye Özel Okullar Birliği Başkanı Rüstenı Eyüboğhı ıse velilerden alınan KDV'nin tamamen kaldınlması gerektiğini söyledi. Dinçer, eğitimde firsat eşithği olması gerektiğinı belırterek "Devlet okuOan onca sorunla boğuşurken. özel okullara uygulanan kolaylddar, AKP hükümetinin taraf oiduğu kesüni açığa çıkarmaktadır. Hükümet bu tarz uygulamalan ile devlet okullannı gözden çıkarmaktadır'" dıye konuştu. Konuyu "Türkiye'de özel okul fiydtlan okullar açısmdan E âitim-Sen • bakıldığmda ucuz, ginm »en. vetileraçısuıdan Uevlet . bakıldığmda isepahalT Okullan onca şeklinde yorumlayan, sorunla Türkiye Ozel Okullar boğuşurken özel Birli ği Derneği okullara Başkam Dr. Rüstem , Eyuboğlu, uygulanan "Çocuklanıun kaüteli kolaylıklar, AKP «^a, görmesiniisteven hükümetinin taraf veliler, çoculdannı özel oiduğu kesimi okula gönderiyor. açığa çıkanyor. Devkt k™*™ biaaet Türkive Özel s a ö n s ü s ı n isti >oruz - *« Okullar Bırügı: üzerindeki bu vük Devlet bizden hafifleyecektir"" dedi. hi2met satın alsuı «% istıyonız. Bu ÜĞRETMENLER sayede devletin N E D 'J[0 R Iı r .T V.. • , , .u ... DeryaSEVTCN uzeruıdekı bu yuk (îlköğr Jm oMu hafifleyecektir. öğretmeni): Türkiye'de eğitimde büyük eşitsizlik var. Eğitimde meydana gelen boşluk, ozel sektörce doldurulmaya çalışümış, ancak bu durum çozüm getirmemiştir. Öğrenci merkezlı dersliklerde eğitün verilmelı. Murat a\NCI (Türkçe öğretmeni): Özel okul ile devlet okulu, doğudaki okullar ile barjdaki okullara benziyor. Doğudaki okullann olanaklan batıdaki okullara göre nasıl daha sınırlı ise devlet okullanndaki olanaklar da ozel okullara göre daha sırurü. Görkan PEKKAJV (Felsefe öğretmeni): Nüius artışı ve göç sebebiyîe sınıflarda yaşanan öğrenci sayısuıdaki artış, eğitimde kalitenın azalmasına ve öğretmen-öğrenci ılışkisinin zayıflamasına neden oluyor. ]Sisay DENtZ (Matematik öğretmeni): Eğitimde yaşanan eşitsizlik. şiddetin, işsızliğin en büyük nedeni. Devlet, çocuklara eşıt eğıtim hızmeti vermediğı için aradaki uçurum gitgide büyuyor. Bu uçumm özel okul f iyatlannın da artmasına vol açıvor. Haftada 50 trilyonluk hasılat yapan şans oyunlanna ilgi korkutucu boyutta İddaa o\unu, çocuk ve gençler arasında çok yayguı. Sa>ısat Şans Topu'nuise bü> ük küçükherkes ovnuyor. Genç nüfuslu Türkiye'de 13 milyon işsiz var. Yani bu kadar insan iş bulamıyor. Devletin hayal tacirliği yaparak insanlara umut sattığını söyleyen uzmanlar. "AKP dahil yönetime gelen bütün iktidarlar şans oyunlannı teşvik ederek insanlan hem uyutuyor, hem de maddi gelir elde ediyor" diyor. Devlet 'ıımut' saüyor CİHAN ORUÇOĞLU/HASAN YÎĞİT Y oksulluk arttıkça, umutlanru şans oyunlanna bağlayan yurttaşlann bu oyunlara olan ilgisı her geçen gün daha da artıyor. Uzmanlar, devletin umut satarak yurttaşlannı şans oyunlanna bağımiı hale getirdiğini belirtiyor. Mılli Pı- yango, îddaa, at yanşı gibi talih oyunlann- dan haftada yaklaşık 50 tnlyon TL hasılat elde edıliyor. Son zamanlann en gözde şans oyunlann- dan İddaa. yetişkinlerin yam sıra çocukla- nn da büyük ilgisini çekiyor. Yüksek tiraj- lı gazetelerin verdiği ekler sayesinde oyun- la ilgili verilere kolaylıkla ulaşabilen genç- ler arasında kumar alışkanlığı artıyor ve kolay yoldan para kazanma gibi düşünce- lerin yerleşmesine de neden oluyor. Uzman pedagog Belgin Temur, çocukla- nn \e gençle- rin talih oyun- lanna olan il- gisinin artmasını. kolay yoldan kazanç el- de etmek ıstemelerine bağladı. Temur, kü- çük yaşta şans oyunlan oynayan çocukla- nn ilerde kumar bağımlısı olacaklannı vur- gulayarak "EbevevTilere büyük görevdüşü- yor. Anne-babalar çocuklaruu egiterek ku- mar bağunhhğmdan uzak rutmablar" diye konuştu. ilgının Türkiye'ye özgü bir durum olmadı- ğını, dünyada da eğilımin Türkiye ile pa- ralellik gösterdiğıni söyledi. İşsızliğin yük- sek oiduğu yerlerde, insanlann umutlannı bu oyunlara bağladığını kaydeden Akay, "Arttk yaşanan sürecin adı umutdeğil,' kö- şeyı dönme' sevdası" dedi. B/ DEVLEI »AHIS OYUNLARIINTERNETTE Bütün spor faahyetleri, çoğunluğu yurt- dışı kaynaklı olan ve denetlenemeyen ba- hıs siteleri üzerinden oynanabiliyor. Uz- manlar, denetlenmesi mümkün olmayan bahis sıtelennden, çok büyük kazançlann elde edildiğuıi vurguluyorlar. DüNIİYADA DA ILCI ARTTI Sosyolog AIi .4kay şans oyunlanna artan ETİN KAZANCI BÜYÜK Prof, Dr. Osman Altuğ. kumar oynayan- lann değil, kumar oynatanlann kazandığı- ru dile gerirerek devletin, kumar oynatarak çok büyük kazançlar elde ettığini söyledi. Akay, "Sadece AKP değil, bütün yöne- timler şans oyunlan o>Tiatarak insanlan hem uyurup hem de maddi gelir elde edi- yorlar" dedi. Altuğ, devletın görevinin yurttaşlanna iş olanaklan sağlamak oldu- ğunu belirterek "Türldye genç bir nüfusa sahip ve 13 milyon işsiz \ar. Dolavısrvla bu kadar insan iş bulamıyor. Devlet de hayal tacirliği yaparak insanlara umut satryor" şeklınde konuştu. ALTILI Şans oyunlan Milli Piyango İdaresi 'ne bağlı, piyango bileti, Sayısal Loto, Şans Topu, Kazı Kazan ve On JSumara oyunlarınm yıllık toplatn hasılatı yak- laşık 1 katrilyon TL. Şans Gecesi Her kesimden insanın umut bağladı- ğı oyunlar, TRT'deyayımlanan 'Şans Ge- cesi ' adlı program ve çeşitli reklamlar ile geniş kitlelere ulaşıyor. Şans Gecesi adlı programın bir aylık izfenme oranı Tr -f* tüm giinde 5 izlenmepayı ise 23. CANYAN'I HERKES OYNUYOR Türkiye genelinde 8 bin bayii ile hizmet veren Türkiye Jokey Kulübü'ne günde or- talama 700-800 bin kupon yatınhyor. 2004 yıhnda gerçekleştirilen 387 yanşta, yakla- şık 3 trilyon liralık gelir elde edildi. Eminönü'nde ganyan bayiliği yapan AB İhsan Güler, zenginin de fakirin de ganyan oynadığını belirterek "Insanlar ekonomik durunılanna göre kupon oymıyortar" de- di. Yıllardır ganyan oynadığını anlatan teks- tıl ışçisi ArifBulut, "Önceleri kejif için oy- nadığım at yanşlan, şimdilerde hastahk ya- rattı. O> namadığım zaman kendimiiyi his- setmijorum" diye konuştu. At yanşlanndan küçük mdrtarlar da ol- sa, para kazandığını dile getıren işçi emek- lisi Kadir Vümazturan, aldığı emeklı ma- aşının yetmedığinı, yanşlardan kazandığı paralarla günü kurtardığını söyledi. BtRBAKIMA SERVER TANİLLİ Sis Içinde.. Sis içinde kaldık! Yalnız bizler değil, bütün insanlık bu halde. Sis çöker, bir süre sonra dağılır; ama hepimizi bunaJ- tan hava sürüyor. Yeni bir yüzyıla girerken umutlar içindeydik, beklentilenmiz gerçekleşmedi. Bütün bir talan gitgide yoğunlaşıyor. Ve banş kurulamıyor. Başka örnekler bir yana, Irak faciası ne zaman bitecek? Sis içindeyiz; ulusaJ olarak uluslararası olarak... • Geçen pazargünü, Almanya'dakı genel seçimin sonuçlanna bakarak, Merkel tam kazanmadığı gi- bi Schröder de tam kaybetmedi durumunda. Tür- kiye'nin -aptalca- karşısında olmak kazandırmı- yor, Merkel bunu anlamıştır ve örnek olarak kala- cak. Schröder ise Merkel'in bir puan gerisinde, sosya) demokratlann kalesi durumunda; geri ka- lan küçük partilerin çoğu solda. Bundan, bir ko- alisyonla çözüm çıkacak; olmadı, yeniden bir se- çimegidilecek... Ya bizim durumumuz? Kestirmelere bakılırsa, yeni bir seçimde, yalnız CHP barajı geçecek; ANAP ile DYR böyle birgüç- te değıller. Peki, CHP de dahıl, bütün sosyal demokratlar; daha geniş bir söyleyişle, bütün "Türksolu", niçin bir cephede bırleşmez? DlSK'in 15 Ekim'de önayak olacağı toplantı, di- leyelim, sisten sıyrılacağımız bir firsat olsun! Çünkü, gelişmeler gitgide kaygılandıncı durum- da: Türkiye'de büyük birtalan var ve bizzat iktidar- dan kaynaklanıyor; AKP, dıncı yönüyle de, Cum- huriyet için pek tehlikeli, üstelik gemi azıya almış- tır. Iktidara geldiği günden beri Cumhuriyetin ku- rumlan ile birer birer oynadı; şimdi daha toptan bir girişimdedir. Bu tehlikeye karşı çıkan, "milliyetçi-Türkçû ta- vır", bizım hep savunduğumuz "ulusal tavır" de- ğil, şoven, hasta, yıkıcı birduruştur; 60'lardan ge- len faşist bir mazisi de vardır. Şimdilerde ortalığı karıştıran bir fesat içindedir. Millıyetçiliğin bir "etnik" çizgisi de, Cumhuriye- ti bir arada tutan ortak değerleri aşındırmak gay- retı içindedir ve hâlâ kan döküyor. Hemen ekleme- li de: Bütün Kürtler bu şiddet çizgisinde değildir. Siyasal mücadeleyi yürütecek, demokratik bir par- tinin özlemi içindedir. Kürtler bu özlemi hayata ge- çirmelidir. özetle, ülkemizin yakın geleceğinde ro\ oynaya- cak güçler, özellikle sol güçler, birleşerek sırtlann- dan safralan atmaya hazırlanmalıdır. Sıyasal bunalımı böyle alt edebiliriz. Ama sıyasetimizin yanı sıra, kültürümüz de bu- nalım içindedir. Birtoplumda insanlan bir arada ya- şatan değerleri, nasıl göz ardı edebiliriz? O deger- leraçıkça çürütülüyor ülkemizde. Toplumumuzun temelleri dinamitle havaya uçuruluyor. Son günlerde, Milliyet'te, "Türk Gençliği Konu- şuyor" adlı ilgınç birankette, pek kaygılandıncı sap- tamalar vardı: Çağımızın gerçekleri üstüne bilgisiz- lik; Cumhuriyetin kimı ilkelerinden uzaklaşma; fır- satını bulduğunda da Avrupa'ya kapağı atacak bir gençlık! Yakın geleceğimize aday bu gençlik mi? Nasıl olur? Başta eğitim sistemımizi kökünden değiştirmeliyiz! • Bilime ve sanata saygı da, değerlerin başında ge- lenlerdendir; çünkü bilim gibi, sanat da uzun bir emekle kazanılır. Cumhuriyet, baştan beri üstüne titremiştironlann. Atatürk'ün, sanattan bahseder- ken, "Her şey olabilirsiniz, ama sanatçı olamazsı- nız" deyişi pek ünlüdür. Hükümetler de, kültür bakanı seçerken pek özen gösterirler. örneğın De Gaulle'ün Andre Malra- ux'sü ünlüdür. AKP, ilk darbeyi TÜBtTAK'a ındırdi, şimdi de Dev- let Tiyatrolan'nda sıra. Olanı bitenı okuriar biliyorfar. Kurumda bir yenilik istiyorsanız, sanatçılara ha- tıriatr, yapılacak olanı onlara bırakırsınız; zarafet bu- nu gerektirir. Birkaç gün önce, Tiyatro Oyunculan Meslek Bir- liği, olanlann tiyatro camiasını nasıl üzdüğünü be- lirtirken "Devlet tiyatro camiası kan ağlıyor" deyip, Kültür Bakanı Atilla Koç'un özür dilemesi gerek- tiğini hatırlatıyordu. Ne yapacaktır bakan bilemem! Benim bir de şu merakım: Atilla Koç, Kültür Ba- kanlığı'na, acaba hangı kültürel marifetine karşılık getirilmiştir? 'HAKSIZ VE ÖRTÜLÜ KAZANÇ' Ataşehir'de yolsuzluk GÖKÇE UYGUN Kadıköy'de yapımı süren HABlTATödüllü "Ata- şehirProjesi" ınalelennde yasalara aykın davra- nıldığı tespit edildi. Başbakanlık Yüksek Denetleme KurulıTnun (^T)K) raporunda. Emlak Ga\Timenkul Yatirım Ortaklığı (GYO) AŞ'nin yaptığı ihalelerle "kamusalserveti, haksızveörtülü kazançşeklinde mü- teahhit firmalara aktanfağt" açıkiandı. YDK Üveler Kurulu, mevzuata aykın işlemler hak- kında özel ınceleme raporu hazırladı. 2003-2004 arasında ihale edilen ve 5'i Ataşehır ol- mak üzere Izmir ve Ümranıye'dekı toplam 7 konut pro- jesıni kapsayan raporda, şirketin mevzuata aykın, ha- talı ve usulsüz ışlem yaparak kamu zaran doğmasına neden olan uygulamalarda bulunduğu belirnldi. Ra- porda, "Sermayesinin vüzde 99.9'u Toplu Konut 1da- resi tarafindan idare edilen Emlak GYO AŞ yönetiri- lerinin, hasılat pa\1aşun modeüvle ihale edilen proje- ierdegerçekkştirdigi mevzuata a>kın. usulsüzisİemvt ihmal sonucunda; şirketin kamusal varuklannın em- saDermegörebarizşekilde düşükfi>adar uygulanmak suretiyfe eiden çıkanldığL bu şekilde Sermaye Piyasa- sı Kanunu'nun 15'inci maddesi kapsanunda şirketin maJvarngında ve kârmda azalma>^a vol açnğı tespit edümtşnr" denıldı. Raporda, söz konusu 7 projeyle ıl- gılı olarak ortaya çıkan kamu zarannın telafi edilme- sı, büyümesinın engellenmesı ve sorumlulannın be- lirlenmesi amacıyla yapılması gerekenler sıralflnrfı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle