Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
30 AĞUSTOS 2005 SALI CUMHURİYET SAYFA
Bektronik posta: denizsomecumhuriyetcom.tr Tel: 0,212.512 05 05 Faks: 0.212,512 44 97
17
Komedi
AKP iktidan
Devlet Tiyatrolan
Genel Müdür
Yardımcılığına eski
gişe memuru Kerim
Göksu'yu getirirken
Altındağ Belediye
Tiyatrosu Genel
Sanat Yönetmeni
Nihat Mürşitpınar'ın
da Milli Eğitim
Bakanlığı'na evrak
kayıt memuru olarak
atandığını biliyor
musunuz?
- Irak'ta Vıetnam'dan daha
çok gazeteci öldürülmüş...
"Çünkü Amerika artık
çok daha güçlü!"
Baykal: 'Bölücüler
teşhir edilsin.'
Nereye sığar ki!
ARTIK "resmi tarih'Mn dayattığı "30 Ağustos Za-
fer Bayramı"nı aşmanın zamanı geldi de geçiyor bi-
le.
Statükoculara sormak gerek: 30 Ağustos'u küre-
sel dünyada Türkiye'den başka "resmi tatil" günü
ilan edip "zafer bayramı" olarak kutlayan başka bir
devlet var mıdır? 30 Ağustos nedir ki? Hani 4 Tem-
muz olsa neyse. Amerika'nın bağımsfzJığını 50 kü-
sur federal devlet kutluyor. Türkiye'de de bir fede-
rasyon olsa belki küresel bir anlam taşıyabilir ama
bu haliyle asla! Sonuçta Türklerin bayramını Türk-
lerden başka kutlayan olmuyor. Üstelik kutlama tö-
renlerinde "militarist" bir görüntü sergileniyor ve bu
görüntü küresel dünyanın banşçı havasına hiç ama
hiç yakışmıyor.
Bakın, Amerika'ya; Irak'ta askerierini yan yana di-
zip 4 Temmuz'u kutluyor mu? Amerika bile küresel
dünyanın banşçı havasını korumaya özen gösteri-
30 Ağustosyor, Türkiye ise 30 Ağustos bahanesi ile askerlerini
caddelerde uygun adım dolaştınyor. Olacak iş değil.
Bunlar Türklere ait alışkanlıklar. Fakat neyse ki Tür-
kiyeliler yetişiyor ve yakında bu sorunlar aşılacak.
Bu arada "resmi tarih"in dayatmalan dışındaki ta-
rihi gerçeklere değinmenin ve "büyük zafer"in ne ol-
duğunun sorgulanmasının zamanı da geldi.
30 Ağustos'un aslı astarı şudur: Temmuz 1922'de
Sultan Vahdettin Han Hazretleri, Arabistan'da bu-
lunan Ingiliz General Tovvnshend'i Konya'ya davet
etmiş ve Meviana Hazretleri'nin manevi huzurunda
Mustafa Kemal Paşa ile görüşmesini sağlamıştır.
Bu görüşmede iki komutan Afyonkarahisar civarın-
da müşterek bir askeri tatbikat yapılmasına karar
vermiştir.
Fakat, daha sonra Ingiliz general, Londra'dan ge-
len bir talimat üzerine Hindistan'daki tatbikata katıl-
mak durumunda kalmış ve yerine Yunan Generali
Trikopis geçmiştir.
26 Ağustos'ta başlayacak tatbikata birkaç gün
kala "Mavi Kuwetler"in başına geçen Trikopis, ha-
zırlık yapma fırsatı bulamamış ve üstelik Vahdettin
Han, Istanbul'daki Ingiliz General Harington'u sa-
rayına davet etmiş ve bazı taktik belgeler hakkında
bilgi edinmiş ve bunlan Fevzi Çakmak aracılığıyla
Mustafa Kemal'e göndererek "Kırmızı Kuwetler"in
daha tatbikat başlamadan üstün duruma geçmesini
sağlamıştır.
Mustafa Kemal'in tatbikattan önce Kocatepe'de
uçurumun kenannda çekilmiş fotoğrafına dikkatle
bakıldığında, ceketinin sol cebinde Vahdettin Han'ın
gizlice gönderdiği belgeler görülmektedir.
Şu 30 Ağustos'u falan aşalım artık!
Mine Acar
Hamza Saykan:
"Sayın Mine
Acar. Bildiğiniz
gibi cumhuriyetle
hesaplaşma sürecini
yaşıyoruz. Devlet
Tiyatrolan'nda
döndürülmek istenen
dolabın bir parçası
olamayacagınızı ilan
ederek Atatürk'e
yaraşır bir cumhuriyet
kızı olduğunuzu
göstermenin tam
zamanı. Karşı
koyuşunuz sadece
Devlet Tiyatrolan'nı
değil, yok edilmek
istenen laik
cumhuriyeti de güçlü
kılacaktır."
SESSİZSEDASIZO) Denize donla girmenin mizahı
MİZAH dergisi Leman,
Caddebostan Plajı'nda "Donuna
Sahip Çık" eylemi yapınca
dergilerden bağımsız mizah yazan
Cihan Demirci: "Yıllarca donlu ve
çizgili pijamalılan mizah malzemesi
yapaniar şimdi neden dondan
yanaydılar dersiniz? Bu halk denize
donla girmeli, etrafa sürekli su
sıçratarak, şambrel üstünde hatta
ayağında çoraplanyla yüzerek, su
içinde her an deve güreşi yaparak bir
deniz keyfi(!) yaşamalıydı. Yapılan çok
basit bir halk şakşakçılığıydı. Son
dönemde gene medyamızda hızla
artan bu 'halk şakşakçılığf mal
satmaktan başka derdi olmayan
uyanıklarca(l) çok sık kullanılan ilkel bir
pazarlama yöntemiydi aslında. Belli ki
kuralsız yaşamayı, kurallan olmayan
bir toplumu 'özgürlük' zannediyordu
bu arkadaşlar. Zaten 'alaturka bir
şeriat' düzenine uygun adım giden bir
ülkede, denize donla girmeyi
savunmak bu gerici düzene de
yardımcı olmaktı bir yandan. Üstelik
giydikleri don bile, hani karikatürlerde
çizdikleri gibisinden filan değil,
Leman'ın kendi satış ürünlerinden
olan bir reklam donuydu laf aramızda!
Leman'ın sıkıntısı çoktu. Bana
kalırsa geç de olsa sonuçta doğru bir
kararla misyonunu 'dona' erdirmiş
oldu. Mizah bir hazinedir. Ancak
'Hazine'den 500 bin dolar kredi
alarak palazlanmaya çalışanlann
hazinesi artık mizah olamaz! Uzun
sözün kısası; Caddebostan Plajı'nda
bir mizah dergisi etrafa su sıçratarak
boğuldu."
Büyük Taarrıız'dan Bugüne
SUAY KARAMAN*
83 yıl önce bugünlerde, 26
Ağustos sabahı gürleyen top
sesleri, özgürlüğü ve bağım-
sızlığı yok edilmek istenen bir
ulusun kurtuluşunu müjdeli-
yordu. Kocatepe'den Dumlu-
pınar'a, Çiğiltepe'den Sin-
canlı Ovası'na akan taarruz
kolları, bağımsızlık uğruna
binlerce genç insanın yara-
lanmasına ve şehit düşmesi-
ne yol açarken, aynı zaman-
da özgürlüğe giden yolu da
açıyordu. Yetenekli ve kararlı
bir komuta kademesi elinde
kazanılan 30 Ağustos Başko-
mutan Meydan Savaşı sonu-
cunda, 9 Eylül tarihinde Iz-
mir'de, emperyalist güçler
yurdumuzu terk etmek zorun-
da kalmıştı.
83 yıl sonra aynı Izmir'de,
Üniversite Oyunları'nın açılış
töreninde Ulusal Kurtuluş Sa-
vaşı, Türkiye Cumhuriyeti ve
Atatürk, bartşa gölge düşüre-
ceği gerekçesiyle anılmamış-
tır.
Büyük Taarruz'un ikinci gü-
nünde, birlikleri, belirienen sa-
at içinde Çiğiltepe'yi ele geçi-
rip düşmanı püskürtemediği
için intihar eden Albay Reşat
Bey (Çiğiltepe), iyi yetişmiş,
yüreği vatan sevgisiyle dolu
genç bir tümen komutanıydı.
Kurtuluş Savaşı yıllarının de-
ğer yargısı böyle idi. Günü-
müzde ise vatan sevgisinden,
ulusallıktan ve hatta özgüriük-
ten vazgeçmenin normal sa-
yıldığı, emperyalizmin ve dışa
bağımlılığın övüldüğü bir de-
ğer yargısı geçeriik kazanmak-
tadır.
"Lozan mı, Sevr mi, Vah-
dettin hain mi, değil mi?" gi-
bi özellikle yapılan içi boş ve
gereksiz tartışmalar sonucun-
da, ülkemiz hızla ulusallıktan
ve bağımsızlıktan uzaklaş-
makta, 83 yıl önce mezara
gömdüğümüz emperyalizmin
kucağına itilmektedir. Ulusal
Kurtuluş Savaşı'ndan 80 yıl
sonra, Kemalizm'in yerilerek,
Sevr'in övüldüğü bir aşamaya
girmiş olmak, düşündürücü
olduğu kadar, üzücüdür de...
"Sevr'de Kürdistan vardı, Lo-
zan'da yoktu" diyen "ay-
dın"\ara sormak gerekir:
Sevr'de Doğu Anadolu'da bir
de Ermenistan vardı!
Dünyanın en haklı savaşla-
rından biri olan Ulusal Kurtu-
luş Savaşı'nı bilmeden, anla-
madan, Kemalizm'in ilke ve
devrimlerini özümsemeden,
aydın havalanyla Lozan'ı yer-
mek, karanlığa verilen en bü-
yük primdir.
Aydınlar yılgınlıklarından,
duyarsızlıklarından, sorum-
suzluklanndan anndığı zaman,
bireyler suskunluklannı attığı
zaman, demokratik kurum ve
kuruluşlar, sivil toplum örgüt-
leri, siyasi partiler demokratik
sorumluluklannı duydukları ve
laik cumhuriyeti, ulusallığı, ba-
ğımsızlığı savundukları za-
man, ülkemizi yeniden yutmak
isteyen emperyalizme geçit
vermeyeceğiz.
83 yıl önce bugünlerde 26
Ağustos, özgürlüğü ve bağım-
sızlığı yok edilmek istenen bir
ulusun kurtuluşunu müjdeli-
yordu. Vatanın kurtulması için
güç birliği yapan Anadolu in-
sanının bağımsızlığını müjdeli-
yordu. 83 yıl sonra Ulusal Kur-
tuluş Savaşı'nı ve 26 Ağus-
tos'u, bugünkü siyasal ortam-
la birlikte düşünmek istedim..
Emperyalizmin görünen ve bi-
linen oyunlanyla parçalanmak
istenen ülkemizi, bir araya ge-
lemeyen aynı görüşü savunan
insanlarta birlikte düşünmek
istedim...
* Tüm Öğretim Üveleri Der-
neği (TÜMÖD) Genel Sekreteri
ÇİZGİLÎK KÂMİL MASARACI kamilmasaraci : mynet.com
HARBİ SEMİH POROY semihporoy(gyahoo.com
İZLEDtNiZMİ?
HAYAT EPİK TtYATROSU MUSTAFA MLGİN
LEMAN DER6İSİ
PLATOA DON erYENLERE DESTEK ÇIKMIŞ!..
VALL-A BEN O DERStYİ
POPÛLER BİR DERĞİ
ZANNEDERDIM
• AMA ONLAR
POPÜLİSTMİŞI..
hayatepik <• mynet.com
sevgili LEMAN.
gazeteci Mine Kırıkkanat. Pariste ya da İstanbulda
göl ya da dere gö'rse
eminîm o da
"don"la gırer,
girmezse de gırenlere sevgiyle bakardı.
Lütfen Plajla. doğal ortattılapı
kartştırmayalım.
Caddebostan plajı orta sınıfın1
plajıdır ve "seckin'ler oraya adım atmazlar1
Plaj'a don'la gırenler de
emîn olun
sizin dergiyı
okumazlar. j ,
selamlarımla.
1 1 < »
TARİHTE BUGÜN MLMTAZARIKAN 30 Ağustos tctctc.mumtaz-arikan.coın
AFŞİN SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
Dosya No: 2004 395
Hâkim: Gültekin Demir 41841
Kâtip: Aslıhan Köş 457
Davacılar: Mekser Doğuç, Mehmet Doğuç, Feriha Doğuç, Metin
Doğuç, Mete Doğuç, Emine Güneş. Sultan Sönmezcan, Zeynep Şeker,
Münevver Yeşil. Veli Doğuç, Ahmet Doğuç, Semahat Doğuç, Gülcan
Karakuş.. Nezihe Yıldız Tamer
Vekilleri: Av. tnan Kesen. Elbistan
Davahlar: Mehmet Doğuç mirasçılan, Abdülkadir Doğuç mirasçıla-
n, Remziye Doğuç mirasçılan. Ali Rıza Doğuç mirasçılan
Dava: Ortaklığın giderilmesı Dava tarihı:"21.10.2004
Davacılar vekili tarafından davalılar aleyhine açılmış olan ortaklığın
giderilmesi davasının mahkememizce yapıian açık yargılaması sırasın-
da verilen ara karar gereğince, Necibe Sakarya (Doğuç), Naime Ünal
(Doğuç). Saime Erdem Ünal (Doğuç). Türkan Doğuç. Mehmet Doğuç
mirasçılan Kamuran, Nadire. Güler, Gülseren Yıldız (Doğuç). Nevin
Eldeliklioğlu. Hatice Doğuç, Hacı oğlu Meyse Köksal, Ahmet Kemal
Köksal Abdülkadir oğlu, Izzettin Köksal Abdülkadir oğlu, Hacı Abdul-
hamit Köksal Abdülkadir oğlu. Hacı Hasan Köksal Abdulkadir oğlu,
Mehmet Esat Köksal Abdulkadir oğlu, Şerife Köksal Abdulkadir lazı.
Fatma Köksal Abdulkadir kızı, Nuriye Köksal Abdulkadir kızı, Dur-
muş Aydoğan Şaban oğlu, Baren Doğuç, Ziya Doğuç, Remziye Doğuç.
Müedded Nakipoğlu. Perihan San, Handan Dönmez, Nüvit Yaman Na-
kipoğlu, Remziye Öztimur, Müfit Nuri Nakipoğlu, Necat Nakipoğlu
Mehmet Ali oğlu, Atıf Nakipoğlu, Mehmet Nakipoğlu, Rıfat Nakipoğ-
lu, Ziya Levent Do|uç, Durmuş Doğuç. Faruk Doğuç, Sermin Ilhan
(Doğuç), Nadire 1943 d.lu Kamuran Doğuç mirasçılan 1936 d.lu Gül-
seren, 1928 d.lu Güler, 1945 d.lu Hatice, 1953 d.lu Nevin, 1956 d.lu
Gülcan Doğuç adlanna yapılan adres araştırmasında adreslerinin tespit
edilemediğinden ilanen tebligat yapılmasına karar verilmiştir.
Yukarıda isimleri yazı bulunan davacıların mahkememize ait
2004 395 esas sayılı dava dosyasının duruşmasının 23.09.2005 günü
saat 9.30'dan itibaren mahkememizde hazır bulurunalan ve delillerini
ibraz etmeleri veya kendilerini bir vekille temsil ettirmeleri. aksi tak-
dirde yargılamalannın yokluklannda devam edeceği ve karar verileceği
davetiye ve dava dilekçesi yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olu-
nur. 21.06.2005 Basın: 30845
HİCAZ D9MİRY0LU AÇILIYOR..
19O8'DE SUSÜfJ, OSMAfJU DEVLETİ'NİN YAPTTG.
P/ğf HİCAZ PEIAİISYOLU JVMAMlj^fJAejAK f//Z- '
METE AÇ/LM/ŞT7. ŞAM'PAAJ MEPtMB'yE UZA-
A/AM HATT/A/ 4Ç/UŞ TÖ/SENİ İÇİN, DEVLEF
APAMUAHINCAN VE GAZETEOLEEPEN OLUŞAhi
GRU&U TAŞIYAU giR TfZBN, ŞAM'DAN ME-
OİME'VE GİTMİŞTİ.PAR HATlAg A&ISfU&A
BULUMAM DEMİRYOLU, ÖZEL T&ENLE&£
UYSUMPU. M/G4Z r£ENLE/Zİ, SAATTE O£TA-
LAUA 4O-5O K.İLOMETKE HtZ YAP#8/L/yog
VE ŞAM İLE MEDİA/E YOLUMU ANCAK ÜÇ
GÜNDE AŞtYORPÜ. HİCAZ DEMlRYOLU,
191S'TEKİ AGAP /I/)tU4NM4S ŞRA
İNGİLİZ
TC
MAZGİRT KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN İLAN METNİ
EsasNo: 1990 6
Karar No: 2004 61
ParselNo:819
Davacı Onnan Yönetimi tarafından Mazgirt ilçesi, Ibimahmut Köyü, Seyrek mevkiinde kaüı 819 parsel sayılı taşınmaz hakkında da-
valılar Haskar Erdoğan ve müşterekleri aleyhine ikame olunan tespite ıtıraz davasının yapılan açık yargılaması sonunda mahkememizin
02.09.2004 gün ve 19906 esas. 2004 61 karar sayılı karanyla orman idaresınin davasmın reddine ve niza konusu arazinin tamamı 320
hisse kabul edilmek suretiyle tespit maliklennden Mazgirt ilçesi, tbimahmut Köyü nüfusuna kayıth Mehmet Ali oğlu 1331 doğumlu
Hüseyin Erdoğan vefat etmiş olduğundan 40 payınm Hüseyin'in eşi 1933 doğumlu Haskar Erdoğan, 12 payuıın Hüseyin'in kızı 1933
doğumlu Zaide Erdoğan. 12 payının Hüseyin'in oğlu 1945 doğumlu Ali Arslan Erdoğan. 12 payının Hüseyin'in kızı 1947 doğumlu Me-
ral Erdoğan, 12 payınm Hüseyin'in kızı 1955 doğumlu Birsenem Erdoğan. 12 payının Hüseyin'in kızı 1957 doğumlu Nejla Erdoğan. 12
payının Hüseyin'in kızı 1948 doğumlu Gülseren Erdoğan, 12 payınm Hüseyin oğlu 1960 doğumlu Alican Erdoğan, 12 payının Hüse-
yin'in oğlu 1956 doğumlu Alişer Erdoğan, 12 payınm Hüseyin'in oğlu 1966 doğumlu Ilhan Erdoğan, 12 payının Hüseyin'in kızı 1964
doğumlu Hüsniye Erdoğan. tespit maliklerinden Mazgirt ilçesi, tbimahmut Köyü nüfusuna kayıtlı Hasan oğlu 1930 doğumlu Mehmet
Ali Erdoğan 10.09. 1968 günü öhnekle 20 payının Mehmet Ali'nin eşi 1931 doğumlu Saime Erdoğan, 15 payınm Mehmet Ali'nin oğlu
1954 doğumlu Saim Erdoğan. 15 paymın Mehmet Ali'nin kızı 1966 doğumlu Gültan Erdoğan, 15 payının Mehmet Ali'nin oğlu 1965
doğumlu Özcan Erdoğan, 15 payınm Mehmet Ali'nin kızı 1960 doğumlu Ayten Erdoğan ve 80 payınm Mazgirt ilçesi, tbimahmut Kö-
yü'nden Hasan oğlu 1932 doğumlu Cafer Erdoğan adlanna tapuya tesciline karar verilmiş ve bahse konu karar orman idaresi tarafından
tahkikatın eksik yapılması ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılmasının kanuna aykın olduğundan bahisle temyiz edilmiş olup, mahke-
memiz karan ve orman yönetiminin temyiz dilekçesi adresleri tespit edilemeyen davalılardan Mazgirt ilçesi, tbimahmut Köyü nüfusuna
kayıtlı Mehmet Ali oğlu 1331 doğumlu Hüseyin Erdoğan'm mirasçılan olan 1933 doğumlu Haskar Erdoğan, 1966 doğumlu Ilhan Erdo-
ğan ve 1964 doğumlu Hüsniye Erdoğan ile Mazgirt ilçesi tbimahmut Köyü nüfusuna kayıtlı Hasan oğlu 1930 doğumlu Mehmet Ali Er-
doğan'm mirasçılan olan 1960 doğumlu Ayten Erdoğan. 1965 doğumlu Özcan Erdoğan, 1966 doğumlu Gültan Erdoğan, 1954 doğumlu
Saim Erdoğan ve 1931 doğumlu Saime Erdoğan'a tebliğ edilemediğinden işbu karar özeti ve orman yönetiminin temyiz dilekçesi adı
geçen davalılara tebliğ verme kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur.
Basın: 30333
GÖRÜŞ
BEDRI BAYKAM
Japonya: Kuralcılık,
Estetik, Teknoloji
Bir haftayı aşkın bir süredir, eşim ve oğlumla bera-
ber Japonya'dayım. Tarihiyle, güzelliğiyle, gücüyle in-
sanı zaten derinden etkileyen bu ülke, ayrtca manevi,
kültürel ve çok özel kişisel değerlerie de sivrilmeyi bi-
liyor. Kochi Sanat Müzesi'nde, davetli olarak katıldı-
ğım uluslararası "The Edge" (Uç) başlıklı sergi vesile-
siyle ilk defa geldiğim bu topraklar, o kadar farklı ko-
nularda çağnşımlar yapıyor ki.
Türkiye'nin, ne yazık ki düzeysizliklerle dolu siyasi
çekişme ve demokrasi düşmanhğıyla yüklü ortamın-
dan sonra, Japonya'da nefes almak insanın göğüs ka-
fesini açıyor.
Aklıma ilk gelen konu Ilhan Mansız vakası oluyor
tabii ki. Üç yıl önce, Dünya Kupası'nda (hem de Şe-
nol Güneş'in tarihi inadı yüzünden, o kadar az oyna-
masına rağmen) Korelilerin ve özellikle Japonlann,
kalbinde büyük bir yer işgal etmeyi başaran ünlü fut-
bolcumuz bunun değerini hiç mi hiç anlamamıştı. Dü-
şünüyorum da sanata, kültüre, bir tarihe bu kadar
önem veren, yönlendiren, teknolojik güç olarak dün-
yayı yönlendiren bu ülkede, iki maç oynayarak bir
sporcunun "idol" haline gelmesi inanılmaz bir muci-
ze. Üstelik manevi güzelliği ağır basmasına rağmen
maddi olarak da getirisi korkunç olabilecek büyük bir
mucize. Işte insan birTürk olarak llhan'ın hem kendi-
si, hem de Türkiye adına bu fırsatı kullanamamasına
tepki vermeden edemiyor. Hatırlıyorsunuz herhalde,
Japonyalardan gelip Beşiktaş antrenmanına gidip, ll-
han'ın imzasını alamadan tersîenerek dönen Japon tu-
ristjeri...
Üç yıldır burada yaşayan yakın bir arkadaşım Ja-
ponlann bana "saygı" olarak görünen insan ilişkileri-
nin altyapısında esas "kuralcılık" yattığını ısrarta vur-
guluyor. Trafikte, metroda Japonlann çok agresif ol-
duklanna dikkat çekiyor. öte yandan ben trenlerde bi-
let kontrolörlerinin ve hatta temizlik işçilerinin her gir-
dikleri vagonda yerlere kadar eğilip, yolculan selam-
ladıklannı, televizyonun haber sunuculannın da so-
kakta muhatap olduğumuz insanlann da aynı hareke-
ti yaptıklannı görmezden gelemiyorum. Saygı, teva-
zu, kurallara riayet burada hep bir arada geliyor. Bir-
çok açıdan Tayland veya Çin, daha önce görmüş ol-
duğum başka Uzlakdoğu ülkelerinden daha oturmuş,
ileri bir seviyede "düzen" var. Yani burada pazarlık ya-
pamadığınız gibi, zaten bu konuyu aklınıza vegünde-
minize taşıyacak gevşek ortamı da bulamıyorsunuz.
Japonya'da, siyasi tartışmalann içinde "o7n"faktö-
rü bulunmadığından, "laiklik" kavramını pek anlaya-
mıyoriar! Çünkü bunun tersini yani "dinciliği, şeriatçı-
lığı" kendi ömürlerinde hiç görmemişler, yaşamamış-
lar. Din burada, herkesin hayatında içsel olarak yer
alan önemli bir kişisel değer.
"Roppongi Hills 7bwer"ın, 52. katından New York'u
andıran müthiş Tokyo'yu seyrederken milyonlarca do-
lara hükmeden bu kentin etkileyici mimarisinin dışın-
da dikkati çeken güzel nokta, neredeyse her kilomet-
rede bir kentin nefes alabileceği yeşil alanlann, park-
lann veya tapınak bahçelerinin her yönden görülebi-
liyor olması.
Bu müthiş kent manzarasının bulunduğu katta, Mo-
ri Sanat Müzesi'ni de ziyaret ettik. Burada birbirini ta-
mamlayan iki önemli sergi vardı. Birincisi "Çin, Kül-
tüıierin Kesişme Noktası" sergisi, bir diğeri de "Beni
Takip Edin" başlığıyla gelen 3. binyılın başındaki gü-
nümüz Çin sanatını temsil eden sergi. Büyük bir özen-
le hazırlanmış olan bu etkinlikler, beni ister istemez
Türkiye'deki devletin ve özellikle Kültür Bakanlığı'nın
bu konudaki iflasına götürdü. Yıllardır tam olarak
1987'den beri ülkemizden yurtdışına taşınan dev ser-
gilerde, (Kanuni Sergisi, Topkapı, Türkler gibi) eski
zengin tarihsel mirasımızı en iyi şekilde aktaran bu
büyük gösterileri, en iyi şekilde değerlendirmek için
çağdaş kültürümüzü de bu fırsatlan kullanarak aynı
anda göstermemiz gerektiğini ısrarla belirttim. Bunu,
Mesut Yılmaz dönemi bakanlığına 1987'de taşıdığım
gibi, sürekli olarak yazılanmda, konferanslanmdagün-
deme getirdim. Sonuç koca bir sıfır (0). Işte Çin bu dü-
şünceyi yaşama geçirerek sergilenen o muhteşem ta-
rihi işlerin yani sıra en ileri çağdaş sanatını da sunma-
yı bilmiş, pazarlıklannı iyi yürütmüş. Bizim gibi "sön-
müş eski bir medeniyet" olarak görünmeyi kabul et-
memiş, bugününe de yannına da saygılı olmayı bilmiş.
Japonya konusunu, bir yazıdaöylesine geçmek pek
mümkün değil.
e-mail: bedbay a tnn.net - Faks: 0212 227 34 65
B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN
1 2 3 4 5
SOLDAN SAĞA:
l/*TahtalTda
denilen iri bir
güvercincinsi.
2/ Artvin'in
eski adı...
Akıl. 3/ tri \e 4
siyah tenalı bir
üzüm cinsi. 4/
Türk müziğin-
de oldukça
kıvrak bir
usul...Coğraf-
yadaki kıyı
tıplerinden bıri.
Kimse, kişi... Saydam
bir tabaka üzerine çe-
kilen pozitif fotoğraf.
6/ Malezya halkma
özgü bir tür öldürücü
delilik... Eskrim spo- 5
runda kullanılan üç 6
silahtan biri. 7/Arjan-
tin'ın plaka ışareti... 8
"Ersin —": Ünlü fo- 9
toğraf sanatçımız. 8/
1517'de Osmanlılarla Memluklar arasmda yaptlan
ve Mısır'ın Osmanlı topraklan arasına katılmasıru
sağlayan savaş. 9/ Duvan berkitmek için taşlann
arasına yatay olarak yerleşhrilen ağaç... Şekerkamı-
şından elde edilen sert bir içki.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/İspanya'da, Endülüs Araplanndan kalma sarayla-
ra verilen ad. 2/ Adlan sıfat yapan bir yapım eki...
Gemilerde oda. 3/ Gösterildikçe ödenmesi gereken
poliçelere yazılan ve "görünce" anlamına gelen te-
rim... Köpek. 4/"Hadi—": Ünlüheykelcimiz... Şe-
riat mahkemesi yargıcı. 5/ Damarlı ve yan saydam
bir taş... "Samit" de denilen ve sözsüz oynanan köy
seyirlik oyTinlannın genel adı. 6/ Tavlada "bir" sa-
yısı... LucBesson'unbirfilmi. 7/Malatya'run bir il-
çesi. 8/Diyarbakır yöresine özgü, sütle yapılan bir
hamur tatlısı... "Hayır" anlamında kullanılan söz.
9/ "Hiç şaşmayan — gibi işler durur kader" (Yah-
ya Kemal)... Ale\i-Bektaşi törenlerine verilen ad.