17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 29 AĞUSTOS 2005 PAZARTESİ 8 HABERLERİN DEVAMI TURKIYE Istantul Edime Kocaelı •Çanakkale ılzmır IManisa ^/.ydın IDenızli PB PB PB PB A B A B 30 32 31 31 34 36 37 36 .Zonguldak PB 27 Antalya Sınop Samsun Trabzon Gıresun Ankara Eskişehır Konya Sıvas Y Y Y Y PB PB B PB 29 27 27 27 32 30 31 27 Adana A 35 A 35 Kars Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardın Siirt Hakkâri Van A A A A A PB PB 34 37 36 37 35 31 26 Y 26 Yurdun kuzey ve dc ğu kesımlen parçalı bu- lutlu. Orta Karadenız kı- yılan doğu Karadenız ve Doğu Anadolu'nun kuzeydoğusu ıle Sınop ve Tokat çevrelen sağa- nak ve gok gunjlîutu sa- ğanak yağışlı, dıger yer- lerazbulutluveaçıkge- çecek Hava sıcaklığın- da onemlı bır degışıklık olmayacak DIŞ MERKEZLER Oslo Helsınkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Pans Bonn Y Y Y PB PB PB PB PB 21 21 22 26 24 25 25 24 Münıh PB 24 Zürıh Berlın Budapeşte Madrıd Viyana Belgrad Sofya Roma Atına PB Y PB PB Y Y Y PB 25 26 36 25 23 25 29 31 PB 27 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflıs Kahıre Y B Y Y Y Y Y B 21 35 14 26 25 26 25 34 B 37 Parçalı bulutlu ^ BUIL.; L ^ Çok Diılutlu ı Yagmurtu \ Sulu kar , Gok gurultulü AÇI MUMTAZ SOYSAL Plansc Sabıp YARIN, Büyük Zafer'in yıldönümü. Son gün- lerde yazılanlar bir kez daha ortaya koydu ki, ta- arruz öncesinin en az altı ayı "Niçin hücum et- miyoruz?" eleştirilerine ve barış önerilerine gö- Öüs germekle geçrniştir. Bir yanda tutucu Ikinci Grup muhalifleri, bir yanda Anadolu hareketini "ateşkes"\e oyalayıp Yunan'ı koaımaya çalışan Irıgilizler. Mustafa Kemal sabretmektedir. Çünkü, ne yapacağını bilir ve kararlıdır: Elindeki gücü zafer kazanabilir noktaya getirip istilayı sona erdirecek ve kafasındaki Türkiye Curnhuriyeti'ni kuracak- tır. Fazla konuşmaya gerek duymaz. Sabrını sürdürüp arttıran bir planı var. Sözde "AB müzakereleri"n\n başlayacağı 3 Ekim öncesi Sayın Başbakan ve çevresinde büyük sessızlık. Mösyö Chirac ve Frau Menkel "Kıbrıs Rumlan tanınmadan masaya otunılmaz" demekte, zorunlu "özelstatü" lafı etmekteler. Bizimkilerin suskunluğu, ne yapacaklarını bil- diklerinden midir? Kararlı iseler, ne zaman ne yapmaya karar ver- mişlerdir? Mustafa Kemal'inki, taarruza hazırlanan biras- kerinsuskunluğuydu. Bizimkilernereyekarşına- sıl birtaarruzdüşünmekteler? Tamtersine, ken- dilerini istemeyenlerin hoşuna gitmek için "ay- dınlar"\a görüşüp Diyarbakır'a koşmakta, "resmi tarih" düşmanlarının "soykınm"konuşmasını ıs- tiyorlar. Kuzey Irak'ta "Kürdistan Devleti" kuruldu bi- le; kala kala, Amerika gölgesi altında hazır- lanan sözde Irak Anayasası'na şöyle bir eleştiri- lip yakın gelecekte oradan kopuşunu kolaylaş- tıracak hukuk zeminini hazırlamak kaldı. Kerkük, neredeyse Türkmen ve Araplar'dan temizlenip uyduruk bir halkoylamasıyla Kürdistan'a katıla- cak. Ankara'daki iktidar yine suskun. Pardon, suskun değil, konuşuyor da; PKK'ye engel olsunlar diye Amerikalılarla fıs fıs etmek- te. PKK ise işgalcilerden kaptığı silahlar ve ma- yınlarla Türkiye topraklarında can alıyor. Bu iktidarın, "Kürt sorunu var" demek ötesin- de planı nedir? Askerin, asker olarak, mutlaka bir planı vardır ve onlar, yine asker olarak, planları konusunda susmakta haklıdırlar, ama siyasal sorumluluğu yüklenmesi gereken politikacılar öyle mi? "Kürt sorunu" deneni çözmek için "ekonomik, toplum- sal ve kültürel bir plan"\ar\ varsa, o da mı sırdır ki, açıklanmaz? Ama, bunları dile getirdikten sonra, asıl sesle- nişin bu iktidan eleştirenlere yönelmesi gerekir: Eleştirenlerin ortak planı ya da programı nedir? Ortada parti programları ve bazılarının da sorun- lara ilişkin "çözüm" önerileri var; bunlar üzerin- de tartışıp ortaklaşa bir eylem planı oluşturma- dan yalnızca eleştiriyle yetinmek, durgunluk, hat- ta bir çeşit suskunluk değil midir? Planlı sabır olur da, plansızların "sabredelim" deme hakkı yoktur. SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN "... Ttoğazlar', 'Türk' mü, Değil mi?!.." • Baştarafı Arka Sayfada "...ertesi gün, Paşa teklifini getirdiği zaman, bunların Curzon Planı'nın tıpatıp aynı olmamakla beraber, Çiçerin Planı'nın tüm reddi olduğu görül- müş; Curzon, Rus Delegasyonu için büyük bir sürpriz olduğuna şüphe olmayan' bu teklifleri Konferans'ın hararetle karşılayacağını bildinmiş. Çiçerin ise, 'Bu plan Türkiye'nin kendi güvenligi ve bağımsızlığı açısından, en ilkel bir gerçeğin çiğnenmesidir' demiş. Buna karşı Curzon, 'Bo- ğaziar Sorunu üzerinde, Rus ve Türk delegeleri- nin görüşleri arasında, temelli bir fark olduğunu kayda geçiriyorum' diyerek, - Nicholson'un deyi- mine göre - iki devlet arasına soktuğu 'kama'yı perçinlemiş!..."(a.g.e. s, 488) '...zafer veya hlç!.. 1 Bu, Ismet Paşa tarafından 'kazanılmış' bir 'zafer' midir; sağduyu sahipleri üzerinde düşüne dur- sunlar; ilk bakışta iki büyük gerçek göze çarpıyor ki, onlan görmezden gelmek mümkün değildir: a/Sovyetter'le 1921 Anlaşması'nda mutabık ka- lınmış esaslann aleyhinde hareket edilmiştir; An- kara, istese de istemese de, Londra'nın etkisi al- tna sokulmuştur. b/ Gerçekte bu, kesinlikle Mustafa Kemal Pa- şa'nın öngördüğü ya da beğendiği bir çözüm de- ğildir; eğer böyle olsaydı, Lausanne'da kabul edil- meyen Çiçerin'in önerdiği ortaklaşa koşullan içe- ren, Montreux Anlaşması'm gündeme getirip, ka- bul ettirerek 'Boğazlar'ın 'Türk olduğunu' kanrt- lamaya lüzum görmezdi.. O zaman soruşu mudur: Ismet Paşa, bir zafer mi kazanmıştır, yoksa yıllarca sonra F. A. Barutçu'ya dediği gibi, 'Lord Curzon'la uzlaşmış mıdır'? Karar sizin! Suniye'de 3 PKK'liye hapis • ŞAM (AA) - Suriye'de terör örgütü PKK üyesı, 3 Suriye vatandaşı 2'şer yıl hapis cezasına çarptınl- dı. Avukat Enver El-Bunni yaptığı açıklamada, Mart 2004'te tutuklanan Muhammed Numan Mu- hammed, Mustafa Halil ve Abdülkerim Ello'nun, "'yasadışı örgüt üyesı olmak ve dost bir ülkeyle iliş- kilere zarar vermek" suçundan 2"şer yıl hapse mah- kûm edildiğini belirtti. El-Bunni, benzer suçlardan 12 Kürt'ün de mahkûmiyet kararlannın, ekim ve aralık aylanna kadar ertelendiğini kaydetti. ADD: Türkiye Cumhuriyeti ve devrim kazanımlan tehlikede 4 Ulusal ittifak' çağrısıANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Atatürkçü Düşünce Der- neği'nin (ADD) çağnsıyla Af- yon'da düzenlenen "Türkiye tt- tifakı-Kocatepe Buluşması" bıldirgesınde, Türkiye Cumhurı- yeti ve devrimin kazanımlannın tehlikede olduğu vurgulanarak Kemalist iktidar için "ulusal it- tifak" çağnsı yapıldı. ADD Genel Merkezi'nin çağ- nsıyla eski KKTC Cumhurbaş- kanı Rauf Denktaş'ın onursal önderliğınde siyası partiler, üni- versiteler, sendıkalar, demokra- tik kitle örgütleri, meslek odala- n, CUMOK. ve basın temsilcile- rinin katılımıyla 25-26 Ağus- tos'ta Büyük Taarruz'un 83. yıl- dönümü nedeniyle Afyon'da dü- zenlenen "Türkive İttifakı-Ko- catepe Buluşması" bildirgesi, dün yayımlandı.DüzenJeme ve Bıldirge Komitesi adına ADD Genel Başkanı Ertuğrul Ka- zancı tarafından açıklanan bil- dirgede, şu saptama \e önerile- re yer verildi: Ortak payda: Ülke ve ulu- sun tehlikede olduğu net olarak ortaya konulmuştur. Istiklal Sa- vaşımızın manifestosu olarak ta- rihe geçen Amasya Genelge- si'nin içeriğindeki esastan hare- ketle "millerin istiklalini yine milletin azim ve kararının kurtaracağı" vurgulanmıştır. Durum: Devrimin kazanım- lan ve hatta Türkiye Cumhuriye- ti tehJikededir. Türkiye Cumhu- riyeti'nin temelini oluşturan il- keleri, antıemperyalist, halkçı- devletçi, devrimci, ulusalcı ve laik cumhunyet yıpratılarak göz ardı edilmekte ve neredeyse yok sayılmaktadır. Devlet yöneti- minde Kemalist aydınlanma devrimi ve Atatürkçü düşünce sisteminin ret ve inkâr edildiği hükümetler süreci katlanılamaz noktada yaşanmaktadır. KKTC'nin anavatan Türki- ye'nin aynlmaz bir parçası ol- duğu gerçeği inkar edilerek ada- daki Türk varlığı yalruz ve koru- masız bırakılmaktadır. Parça- lanma sürecine girdiği belli olan AB masallan uğruna insanlan- mız, yurttaşhk bihnç ve sevgi- sinden uzaklaştınlmaktadır. AB ve ABD eliyle ortaya ko- nulan ve GOP çerçevesinde ya- ratılan Kürt sorunu oyununun Formula-G araçları pistte TÜBİTAK Bilim veTeknik Dergisi tarafın- dan düzenlenen ve 30 Ağustos Salı günü ya- pılacak Formula-G Güneş Arabaları Yarı- şı'nın sıralama turları tamamlandı. fstanbul Park'ta yapıian ve 15 üniversite ile 1 lise ta- kımının katıldığı yarışmanın sıralama turla- rı sonucunda,Ankara Üniversitesi Hitit Gü- neşi takımı "Günebakan" adlı aracıyla birin- ci oldu. "Günebakan", 5.3 kilometrelik pist- teki turunu 7 dakikada ve ortalama 45 kilo- metre hızla tamamladı. Birinci olan aracın çıktığı en yüksek hız 60 kilometreden fazla olarak ölçüldü. Yeditepe İ niversitesi'nin Vu- gat takımı "Turkuaz-7TP" aracıyla ikinci, ODTÜ Robot Topluluğu'nun Ort takımı da "Mes-e" adlı aracıyla 3. oldu. (Fotograf: AA) bir sonucu olarak Türkiye için açıkça bölücü ve parçalayıcı se- naryolarüretilmektedir. Emper- yalist uşaklann iç ve dış yöne- tim baskılan artmaktadır. Em- peryalizmin bizim için biçtiği "Genişlerilmiş Büyük Orta- doğu Projesi" içindeki rol, ılımlı Islam ve stratejik uydu- rukçuluktur. Halkımızın malvarlığı olan Et-Bahk, Süt Endüstnsı Kuru- mu, tanm işletmelen, SEKA, ERDEMlR, TÜPRAŞ, Tele- kom, limanlanmızm yanı sıra yeraltı kaynaklanmız ile şehit- lerimizin soylu kanlanyla sulan- mış topraklanmız dün savaştık- lanmıza satılmaktadır. Ulusal eğitım sistemımiz yozlaştınla- rak Kemalist anlayışın içi boşal- tılmakta, ulusal değerlerden yoksun tarih bilmeyen kuşaklar oluşturulmaya çalışılmakta- dır.Ekümenik patrikhane uy- durması emperyalizmin başka ahtapot koludur. Ermeni soykı- nmı savı, tarihin doğrulamadı- ğı büyük bir emperyalist yalan- dır. Ege'deki Yunan tezleri Tür- kiye aleyhinde rafta hazır tutul- maktadır. Sonuç: Tüm bu saptamala- nn ulusumuz ve ülkemiz adına olumluya dönüştüriilmesi için artık eylem zamanı gelmiştir. Yurdun her köşesinden yükse- lecek somut eylemler dizisiyle "Kemalist" bır iktidar sağla- mak üzere ayağa kalkma günü- dür. Kemalist görüşle gönüllü örgütlerin bir araya gelmeleri yönünde ADD, geçmiş farklı- lıklann bir yana itilerek, ülke ve ulusçıkarlan doğrultusunda "ulusal ittifak" için çağn yap- maktadır. Bu "Türkiye lttifakı"nın getireceği birlik, önce alanlarda somut bir güç gösterecek sonra da hukuksal çerçevede mevcut siyasal partiler, üniversiteler, sendikalar, demokratik kıtle ör- gütleri, meslek odalan, CU- MOK ve basın temsılcilerinin birleşimiyle belirgin bır ortak payda olmanın yol ve yöntemi- ni arayıp bulacaktır. Baykal, hükümetin PKK'ye yönelik politikasma sert eleştirilerde bulundu 'Destek verenler teşhir edilmeli' ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - CHP lideri Deniz Baykal, PKK'nin silahı elinde rutarak devlete şart koşarken Başbakan Tayyip Erdoğan ın. "PKK ile doİayb bir müzakere içine girdi- ğini" bildirdı. Yapılması gerekenin "siyaseten terör kadrolarını tecrit etmek" olduğunu kaydeden Baykal, "Te- röre doğrudan ya da dolaylı sahip çıkan, destek veren bütün kesimleri kamuo>ıına teşhir etmek, göster- mek ve tecrit etmek la- zımdır" dedi. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, yaptığı yazılı açıklamada. hükümetin PKK'ye yönelik politikasını sert bir dille eleştirdi. Türkiye'nin bir "ırk, kafatası devleti olmadığını" anımsatan Baykal, "Herkes soyunu sopunu, anasını, babasını, ata- sını, dedesini bilecek. Kendi kimliği ile iftihar edecek, kimsenin kimliği kimse- den üstün değil. Birbirimize saygı gös- tereceğiz, ama bu farklılıklara siyaset ve hukuk hak farklılaşması getirmeye- ceğiz. Bireyin her türlü kimliği, inancı, mezhebi, dini, hepsi saygıdeğer olacak" görüşüne yer verdi. Son günlerde yaşanan olaylara dikkat çeken Baykal, terörün yeniden canlandı- nlmak istendiğini, PKK'nin devlete "şart koşma" noktasına geldiğini belirtti. P- KK yandaşlannm hükümete "Süre dolu- yor, sözlerinin gereğini yap, söyledikle- rinin içini doldur" diyebildiğine işaret e- den Baykal. hükümetin ise bu konudaki aczıni, sessizliği ile örttüğünü ifade etti. Bunun nedenini Başbakan Erdoğan "ın "PKK üe dolaylı bir müzakere süreci- ne girmesine" bağlayan Baykal, terör ve şiddet uygulayanlann Imralı'daki koşulla- nn düzeltilmesi, genel af gibi taleplen ol- duğunu, bunlar uygulanırsa yeni bir liste verileceğini ileri sürdü. 4 Ter5r kadrosu tecrit edilmeH' Baykal, Erdoğan'ın aydınlarla görüş- mesı ve Diyarbakır'daki açıklamalannı kastederek "Kürt kökenli vatandaşla- rımızın ezici çoğunluğu Türldye'de te- rör ve şiddet ortamının yaratılmasına her gün biraz daha fazla karşı çıkar- ken, uluslararası platformlarda artık Türkiye'ye yönelik terör lanetlenirken Başbakan'ın girişimi çok yanlış olmuş- rur" dedi. Deniz Baykal, bu aşamadan sonra yapılması gerekenin siyaseten terör kadroİannı tecrit edip doğrudan ya da do- laylı olarak destek verenlerin teşhir edil- mesi olduğunu bildirdi. Batman'da gerginlik ürmamyor PKKli teröristlerin cenazelerini hastaneden almakisteyen gruba güvenlikgüçleri müdahale etti. Çıkan arbedede 1 kişiyaşamınıyitirdi, 3polis memuru hafifyaralandı BATMAN (AA) - Batman'ın Beşiri ilçesi kırsalında güvenlik güçleriyle terör örgütü PKK üyeleri arasında çıkan çatışma- da ölü ele geçirilen 6 teröristin cenazelerini almak isteyen bir grup eylem yaptı. Grubun po- lis tarafından dağıtılması sıra- sında çıkan arbedede 1 kişi ha- yatını kaybetti, 3 polıs hafifya- ralandı. Edinilen bilgiye göre, Özgür Yurrtaş Girişimi, DEHAP ve TUHAY-DER üyelerinden olu- şan grup, Atatürk Bulvan'nda- ki Barman Belediyesi binasının önünde toplandı. Grup, Beşi- ri'deki çatışmada ölen terörist- lerin cenazelerinin bulunduğu Batman Kadın Doğum ve Ço- cuk Hastanesi'ne doğru yürü- meye başladı. Bunun üzerine polis, hastanenin yakınlannda, gruba dağılmalan uyansında bulundu. Oturma eylemi yapan grup, polisin uyansına rar n^n eylemini sürdürdü. Polisin tazyikli su sıkarak da- ğırmak istediği göstericilerin taşla karşılık vermesi sonucu arbede yaşandı. Çok sayıda gözaltı Güvenlik güçlerinin tazyikli suyla birlikte biber gazı da kul- lanması üzerine, göstericiler ara sokaklara kaçtı. 3 polis hafif ya- ralandı. Atılan taşlar, bazı ev ve işyerlerinin camlannın kınlma- sına neden oldu. Polis, çok sa- yıda göstericiyi gözaltına aldı. Atılan bir kurşunla yaralandığı öğrenilen Hasan tş (25) isimli kişi, Batman Devlet Hastane- si'ne kaldınldı. tş, burada yapı- ian tüm müdahalelere rağmen kurtanlamadı.Batman'ın Beşi- ri ilçesi kırsalında, 25 Ağustos sabahı, güvenlik güçleriyle te- rör örgütü PKK üyeleri arasın- da çıkan çatışmada, toplam 6 terörist ölü ele geçirilmişti. GÜNDEM MLSTAFA BALBAY I Baştarafı 1. Sayfada tu-fı olarak değil, masanın konusu olarak "ortada tulmalı. Bu hafta AB Dışişleri Bakanları zirvesi var. Zir- ve öncesi Fransa Cumhurbaşkanı Chirac ve Al- manya'nın olası seçirn birincisi Merkel, AB'nin ta- raflarına mektuplar gönderdiler. Hedefler ayrı, öz aynı. Chirac, Rumlar üzerinden Türkiye'ye yükle- niyor. Merkel ise Türkiye'ye özel statü verilmesin- de ısrarlı. Fransa'nın tutumunda şöyle bir yaklaşım da se- zilmiyor değil: Mademki dönem başkanı Ingiltere... Mademki Ingiltere kara Avrupası'nı zor durumda bırakan adımlar atıyor... Mademki yeni AB üyelerine ABD politikalarını dayatıyor... Mademki benim olimpi- yat hayallerimi söndürdü... O zaman ben de Ingil- tere ile uğraşırım, onun dönem başkanlığının ba- şarılı geçmemesi için her şeyi yaparım. Burada bizim açımızdan altı çizilmesı gereken durum şu: Chirac bu politikayı izlerken, Türkiye'yi karşısı- na alıp almama kaygısı gütmüyor. Deyim yerindeyse, Ingiltere ve Fransa "büyük fil- ler" olarak tepişecek biz de se-filler olarak ezile- ceğiz! • • • Gelişmelerin bir tarafı da doğal olarak Kıbrıs Rum Kesimi ve Yunanistan. İki ülkenin lideri, ön- ceki hafta Atina'da bir araya geldi. 3 Ekim için şu stratejiyi izleme kararı aldı: 1- Biz Türkiye'nin karşısında olan taraf olarak yer almayalım. 2- Biz Türkiye'den bazı şeyler elde etmek iste- yen tarafız. Bunu koruyalım. 3- Türkiye'den ıstediklerimizi almanın yolu, Tür- kiye'nin AB masasında tutulmasıdtr. Askeri ve benzer güç yöntemleriyle isteklerimizi elde ede- meyeceğimize göre, Türkiye'nin AB masasında tutulması lehimizedir. 4- AB ülkeleri içinde zaten Türkiye ile sorunu olanlar var. Bırakalım, "kötü kişi" biz olmayalım, onlar olsun. Bu stratejinin devamında şöyle bir senaryo da dikkati çekiyor: Rumlar, çerçeve belgesine Türkiye'yi daha da köşeye sıkıştıracak bazı tümceler eklenmesini is- teyecek. AB buna izin vermeyecek. Türkiye başa- rı elde etmiş gibi görünecek. Zira, Türkiye'ye ha- ziranda dayatılan çerçeve metinde zaten yeterii zorlama ve horlama var. • • • Biz de bir senaryo yazalım: Türkiye'deki iktidar çıksa dese ki; Eyy AB, sen 3 Ekim'e kadar işi sürüncemede götürme, son dakikada her şey değişebilir korkusunu içimizde tutma, her an yeni şeylerin istenebileceği havası- nı sürekli estirme eğilimindesin... Ben bunda yo- kum. Zaten vereceğimi verdim, 3 Ekim'de müza- kereler başlarsa masadayız, başlamazsa biz ken- dimizi daha fazla tartıştırmayız. AB'nin kendi için- deki çekişmelerinin temel konusu olmak istemi- yoruz... Böyle bir durumda AB, Türkiye'ye bir heyet gön- derecektir, "Sevgili Türkiye, sen yanlış anladın. Yok böyle bir şey. Müzakere/ere baş/ayacagız. Senin sandalyen bile hazır" diyecektir. Türkiye'de böyle bir hükümet yok! ankcum a cumhuriyet.com.tr OKUL, TANIM BEKLÎYOR Statüsü olmayan lise EMEL KILIÇ Anadolu liselerine dönüştürülen yabancı dil ağırlıklı liselerden biri olan Avcılar İnsa 50. Yıl Lisesi'nin Ana- dolu lisesi statüsü, ge- rekçe bildirilmeden kaldınldı. Milli Eğitim Bakanlığı web sitesin- de Anadolu lisesi ola- rak gösterilen okul, OKS tercih kılavuzla- nnda listede yer alma- ması üzerine, "süper lise" bölümüne öğren- ci alamadı. Okulun öğ- retmenleri, bu duru- mun kendilerinde ha- yal kınklığı ve şaşkrn- lık yarattığını belirtti- ler. Avcılar însa 50. Yıl Lisesi yetkililerinin verdiği bilgiye göre, bu okul, MEB tarafından belirlenen koşullan ta- şıdığı için Avcılar ilçe- sinde bulunan tek Ana- dolu lisesi olmaya hak kazandı. 11 Milli Eğitim Ko- misyonu'nun, 21 Hazi- ran 2005 tarihli kara- nnda da Avcılar tnsa 50. Yıl Lisesi, Anadolu lisesi statüsü verilen okullardan biri olarak yer alıyor. Buna karşın Anadolu lisesi statüsünün kaldı- nhpbuhakkın"Süley- man Nazif LisesP'ne verilmesi, Milli Eği- tim'deki kadrolaşma iddialannı gündeme getirdi.Süleyman Na- zif Lisesi yetkililerinin AKP il örgütü ile yakın ilişki içinde olduğu, Anadolu lisesi statüsü- nü bu şekilde sağladık- lan da iddialar arasuı- da. Avcılar tnsa 50. Yıl Lisesi yetkilileri, iptal karanrun henüz geüııe- diğini, iptal yazısında neden "Anadolu lise- si"ne uygun olmadık- lanna dair belge kendi- lerine ulaşhğında, ida- ri mahkemeye baş\ııra- bileceklerini söyledi- ler. Okul yetkilileri, iptal yazısının kayıtlar baş- lamadan okula ulaşmış olması gerektiğini, okulun statüsü belli ol- madığı halde öğrenci- leri mağdur etmemek için okulun düz bölü- müne kayıt yapmaya devam ettiklerini söy- lediler. Süleyman Nazif Li- sesi yetkilileri ise Ana- dolu Lisesi olmaya hak kazanmalarının bakan- hğın takdiri olduğunu belirterek bu durumun kendilerine OKS so- nuçlannın açıklanma- sının ardından ulaştığı- nı söylediler.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle