17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
S3AYFA CUMHURİYET 29 AĞUSTOS 2005 PAZARTESİ HABERLER Kakkında 9 bin 591 başvuru bulunan Türkiye bugüne kadar 33 milyon Avro tazminat ödedi AİHMdostaneçözümkapısıE M İ N E KAPLAN ANKARA - Türkiye, hakkında >V\Tupa tnsan Haklan Mahkeme- s i ' n e (AÎHM) başvıırulan ülkeler a»-asında 9 bin 591 başvuruyla 3. surada yer alıyor. 7-8 yıl önceki basvurulann sonuçlarıması ve uyum yasalannın henüz siirece yansıma- muş olması aedeniyle ihlal karan verilmesinin kaçınıLmaz olacagını dLkkate alan Türkiye, "dostaneçö- züm" yolunu tercih etmek zorun- d a kahyor. Türkiye, ihlal karan ne- deniyle 18 milyon Avro, dostane çö- ziim yoluyla 15 milyon Avrolmak üzere toplam 33 milyon Avro taz- minat ödedi. AB'ye uyum çerçevesinde bu- • Türkiye, Meclis'ten geçen AB'ye uyum yasalanna rağmen AİHM'de yüksek tazminatlar ödemeye devam ediyor. AİHM'ye en çok başvurulan ülkeler sıralamasında üçüncü olan Türkiye, yasaların uygulamasındaki yetersizlikler nedeniyle tazminat ödeyerek dostane çözüm yolunu tercih etmek zorunda kalıyor. güne kadar düşünce ve ifade öz- gürlüğü başta olmak üzere pek çok alanda uyum ve reform yasa- lan çıkarılmasma karşın AİHM'de Türkiye aleyhine kararlar çıkma- ya devam ediyor. DYP Hatay Mil- İetvekili Mehmet Eraslan'ın ko- nuyla ilgili soru önergesine yanıt veren Dışişleri Bakanı Abdullah Gûl, AlHM'deki tabloyu ortaya koydu. Türkiye'nin, 1949 yılından bu yana kurucu üyesi olduğu Avrupa Konseyi bünyesinde hazırlanmış olan Avrupa Insan Haklan Sözleş- mesi'ne 1954yılındatarafolduğu- nu belirten Gül, sözleşmenin uy- gulanmasım denetleyen AİHM'ye bireysel başvuru hakkını 1987'de, AİHM'nin zorunlu yargı yetkisi- ni de 1990 yılında tanıdığına dik- kat çekti. 'Parayla dostiuk' arayışı AlHM'ye yapılan başvurulann genelde ortalama 7-8 yılda sonuç- landığma işaret eden Gül, "Bu dö- nemde sonuçlanan davalar, 1990'h yıDarm ortalannda yapıhnış başvu- rulara dayanmaktadır. Ülkenüzde mevzuat ve uygulamanın Avrupa nornüan ile tam olarak uyumlu ol- madığı döneme ait başvurulann ihlal karanyla sonuçlanması veya tarafimızdan dostane çözüm yolu- nun tercih edilmesi kaçmılmaz o\- maktadır" dedi. Türkiye'de 2001 yılında hız ka- zanan ve mevzuat ıle uygulamala- n Avrupa normlan ile uyumlı kı- lan hukuk reformlannı izleyen dö- nemde yapılan başvuruların so- nuçlanması aşamasına henüz gelin- mediğini kaydeden Gül, AlHM'nin önünde bulunan başvuru sayısmm 9 bin 591 olduğunu, yaklaşüc 4 bin başvurunun hükümete iletildiğini bildirdi. Bugüne kadar kabul edilebilir başvurulardan 49'unun lehte, 567'sinin ihlal ve 231 'inin de dos- tane çözüm yoluyla sonuçlandığı- nı kaydeden Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, ihlal karanyla sonuç- lanan başvurular için yaklaşık 18 milyon Avro, dostane çözümle so- nuçlananlar için ise 15 milyon Avro ödendiğini açıkladı. AKANAKSU: Sorunlar demokrasiyle çözülecek ADNANAVUKA MARDtN-lçışleriBa- karu Abdülkadir Aksu, so- runlan anayasal düzen için- de daha fazla demokrasi, daha çok vatandaşlık hu- kuku ve daha çok refahla çözeceklerini söyledi. Mardin Valiliği Dara Toplantı Salonu'nda ger- çekleştınlen "Bölge Vâlfler ToplanüsTna Içişleri Ba- kanı Abdülkadir Aksu ile Mardin, Diyarbakır, Siirt, Şırnak ve Batman valile- ri, Mardin'e baglı üçe kay- makamlan, jandarma ve emniyet yetkılileri katüdı. Toplantının açılış konuş- masını yapan Bakan Ak- su, terörle mücadele çalış- malannı anJattı. Güvenlik güçlerinin çalışmalannın sosyal ve ekonomik ön- lemlerle desteklenmesi ge- reknğini ifade eden Bakan Aksu, şöyle konuştu: "Teröre prim ve cesaret verecek her davranış, mil- Ubirtikveberabertiğiınize, Ülfc?niİ7' n kaflnnmagna VP aydınhk geleceğunize vu- rulan en büyük darbedir. Bu ülkeyi kuranlann bize mirasbıraktığıtemelpren- sipier, cumhuriyetUkiesi ve anayasal düzen dahiünde her sorunu daha çok de- mokrasi, daha çok vatan- daşhkhukukuvedahaçok refahla çözeceğunizden künseninendişesioknasın. Silahh kuvveder, güvenlik güçleri ve vatandaşlann büyük ve fedakârca mü- cadeksi neticesinde teröre karşı başan ekle edildL" Bakan Aksu, terör ne- deniyle ortaya çıkan zara- nn paylaştınlacağını be- lirterek "Toplumun diğer kesimleriyle zarara uğra- nuş kişfler arasında feda- kârhğın denkleştirilmesi, hakkaniyet ve sosyal hu- kuk devieö ilkekrinin bir gereğidir. Vatandaşlanmı- zınuğradığı zarariann kar- yhnmflg devlete olan gü- venipekiştirecek, de\1etve vatandaşm kaynaşmasını arrnracak. terörle müca- deleyeve toplumsal banşa önemli kadalarda buhına- caknr"dedi. 1994 yıhnda 14 kentte başlatılan Köye Dönüş ve Rehabilitasyon Projesi (KDRP) kapsamında gü- venlik gerekçesiyle göç eden yaklaşık 360 bin ki- şiden 127 bin 50 kişinin geri döndüğüne dikkat çe- ken Bakan Aksu, "Göç eden nünısun üçte birinin geri dönüşünün sağlandn ğı göz önüne ahnırsa pro- jenmbaşanholduğunusöy- tetnekmümkündür" dedi. lO.Dildü, Banş, Demokrasi veEmek FesthaB kapsamında önceki gece Zülfu Lhaneh' konseri düzenkndi LhaneK konserde baraj yapunı nedeniyle sular aiünda kalacak Alhanot antik kentine dikkat çekerek yetkililere duyarbhk çağnsıyapü. DikiliMe banş şarkıları HİCRANÖZDAMAR DİKİLİ - Dikili, her yaştan genci fark- h etkinliklerde bir araya getirdi. 10. Di- kili, Banş, Demokrasi ve Emek Festiva- li kapsamında önceki gece düzenlenen Zülfii LJvaneM konsehnde, ilçede yaşayan- lar ve festival konuklan, banş ve özgür- lük şarkılan eşliğinde "şenlik ateşini" yaktılar. Livaneli, konser sırasında, kasım ayın- da sular altında kalacak Allianoi antik ken- tine dikkat çekerek, yetkililerin kente karşı duyarlı olması gerektiğini söyledi. Festivalin son günü renkli görüntüle- re sahne olurken, gençlerhayallerini kum- dan yaptıklan heykellere yansıttılar. Dikili plajlannda birbirinden farklı hey- keller güzel görüntüler oluşturdu. DEÜ Güzel Sanatlar Fakültesi öğretim üyele- ri ve öğrencilerinin öncülüğünde yürütü- len çahşmalarda, çocuklar ve gençlerin yaptığı heykeller mavi bayraklı Dikili plajlannı süsledi. Festivalin bir diğer etkinliğinde büyük- ler, Sağlam Restaurant'ta Istanbul Irak Dünya Mahkemesi Sözcüsü OyaBaydar, Sürekli Banş Komisyonu Sözcüsü Tank Ziya Ekinci, eski însan Haklan Derneği Başkanı AkmBirdal'ın katıldığı "ABSü- recive InsanHaklannda Güncel Gefişme- ler" başlıklı panelde buluştu. Baydar, AB sürecinde kimlik ve aidi- yet konusunun en önemli sorun olduğu- nu söyledi. Baydar, "Insan haklannı sa- vunmak demek, savaşa, şiddete ve teröre karşı olmak demektir. Amansız banşı sa- vunmak gerekhor'' dedi. Türkiye'de sistematik işkencenin de- vam ettiğini kaydeden Birdal da, ınsan hak- lannın herkes için geçerli ohnası gerek- tiğini bildirdi. Ekinci ise AB sürecinde yapılan dü- zenlemelerin kamuoyunu oyalama amacı taşıdığını söyledi. KIRMIZI, POLİSLİG1BIRAKIYOR 'Çiftlikte âlem' erken emekli etti BEKtRŞAHİN GAZİANTEP- Gaziantep'te Rus kadmlar ile çıplak fotoğraf ve görüntüleri yayımlanan Emniyet Müdür Yardmıcısı Mazlum Kmnıa hakkında soruşturma açıldı. Geçici olarak görevden alman Kırmızı, önümüzdeki günlerde emekliliğini isteyerek teşkilattan aynlacağım açddadı. Açığa alındı Gaziantep'te eczacılık yapan LlC adlı bir kişinin bağ evinde iki işadamı ve Rus kadmlarla birlikte eğlenen Kırmızı 'mn duş alırken gizli kamerayla çekilen görüntüleri tartışma yarattı. Görüntülerin bazı basın yayın organlannda yayımlanmasmın ardından Knmızı hakkında soruşturma başlatıldı. Soruşturmanın selameti açısuıdan geçici olarak açığa alınan Mazlum Kırmızı, Ahlak Bürosu'nda görevli polis memuru M.Ş.'nin kendisine komplo düzenlediğini iddia etti. Gizli kayıt yapanlar ve çekimleri yayunlayan basın yayın organlan hakkında maddi ve manevi tazminat davası açacağını belirten Kırmızı, "Özel mülkiyet ve özel hayaOma tecavüz edihniştir. Böyle durumlarda çekim yapmak için önceükB olarak hâİdm ve savcı karan olması gerek. Aksi halde evierimizm içme kadar girip çekerler" dedi. Bu olay ile birlikte aile yaşamnıın altüst olduğunu, şeker hastası olması nedeniyle sürekli tansiyon sorunu yaşadığım anlatan Kırmızı, "Olaym peşini bn-akmayacağım. Ancak sonıştunna tamamlandıktan sonra da emekKfigimi isteyip teşkilattan aynlacagnn" diye konuştu. I GÜL'DEN 6 SATIRLIK YANIT Dışişleri, Yıman ajanları basından izlemiş ANKARA (ANKA) - Dı- şişleri Bakanhğı, Aydın'da askeri mühimmat deposu- nun fotoğraflannı çekhkle- ri gerekçesiyle iki Yunan istihbarat mensubunun ya- kalanması ve tutuksuz yar- gılanmak üzere salıveril- mesiyle ilgili olarak basın- da çıkan haberler dışında bilgisüün bulunmadığnıı bildirdi. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, konuyla ilgili olarak CHP Aydın Milletvekili Mesut Ozakcan'ın kendi- sine yönelttiği soru öner- gesine 6 satırlık bir yanıt gönderdi. Gül'ün yanıü şöy- le: "tld Yunanın. Aydm'ın Baltacı köyündeki raühim- mat deposunu fotoğraflar- ken yakalanması ve daha sonra serbest bıralolması olayı hakkında basın yayın organlannda yer alnuş olan haberler dışında Bakanhğı- nuza resmen intikal eden herhangibir bflgi buhınma- maktadır. Keyfryete ttışkm olarak, Vünanistan Dışişle- ri Bakanı ile aramızda her- hangi bir görüşme gercek- leşmemiştir. Bahse konu şa- hKlann Ugfli mahkeme ta- ranndan detil yetersiztigin- den serbest bırakddıklan öğrenümiştir." Aydın'a bağlı Baltacı kö- yünde bulunan 54002. Mü- himmat Bölük Komutanlı- ğı'na bağlı askeri alanın fo- toğraflannı çeken Yunanis- tan uyruklu E\angelos Po- fisos (42) ile Konstantinos Tombuloğlu (45) nisan ayın- da gözaltına alınmıştı. Yu- nan vatandaşlannın kaldık- lan otelde ve üstlerinde ya- pılan aramalarda 2 fotoğ- raf makinesi, bir ses kaydı cihazı, uydu bağlantılı cep telefonu ve birçok turist pa- saportubulunmuştu. Aydın Başsavcüıği görevsizük ka- ranyla dosyayı îzmir Cum- huriyet Başsavcüığı'na sev- kederken, iki Yunan vatan- daşını tutuksuz yargılan- mak üzere salıvermişti. An- cak yurtdışına çıkış yasağı konuhnayan Yunan vatan- daşlan daha sonra izlerini kaybetrirdi. YAZAR TURGUT ÖZAKMAN: Ülkeyiyönetenler Nutuk'u okusun ANKARA (ANKA)- Yazar Turgut Ozakman, tarih bilmeden bir ülkenin yönetilemeyeceğini belirterek ülkeyi yönetenlere Nutuk'u ve Sevr Antlaşması'nı okumalan önerisinde bulundu. "Şu Çılgın Türklerw in yazan Turgut Özakman Ancyra gazetesinde yayımlanan röportajında, pek çok vatandaşın Milli Mücadele dönemini bilmediğini ancak okunması ve öğrenilmesi gerektiğini ifade etti. Özellikle Cumhuriyet dönemini yazmak istediğini, bu dönemin Milli Mücadele kadar heyecan verici olduğuna değinen Özakman, birtakım insanlar büyük bir rahatlıkla o dönemin üzerine bir çarpı çekmeye çalıştığını, bunun ise büyük bir insafsızlık olduğunu anlattı. Özakman, Milli Mücadeleyi bilmeden Türkiye'yi yönetmenin, tarihin mantığı ile karşı karşıya gelmek anlamnıa geleceğini beürterek u Tarihin manüğı gahp gefir" dedi. Özakman Başbakan dahil Türkiye'de herkesin Atatûrk'ün "Nutuk"unu, tnönü'nün *Hauralar"ını, Şerafertin Turan'ın "TürkDevTim Tarihi"ni. Prof. Süıa Akşin'ın "MflK Mütareke ve Istanbul Hükümederi"ni okuması gerektiğine işaret etti. Türkiye AB görüşmelerinin basından sonuna kadar bir milli duruş içerisinde ohnası gerektiğini \Tirgulayan Turgut Özakman, "Bu iktidarda değiL bundan önceki iktidarda da nülli duruş yokru. Biz milli mücadeleyi yapan Türtdye'den bin kat daha güçlüyüz. Ama bu gücümüzün farkında mı dejpz, uyutulduk mu, yoksa ihmal mi ettik? 30 VTİdır Türkiye, dış politika bakunından aşağı yukan Atatürk çizgisinden ve Atatürk dönemhnn milH duruşundan da uzaklaşnııştır. Ben öyle görüyorum'' dedi. 2000? Iİ YILLARDA ERDAL ATABEK Öliiler Altın Yemez... Sevgili Birsel Lemke bir ileti göndererek "ölü- lerAltın Yemez" filmi konusunda bildiklerimi sor- du. Ona sormuşlar, o da benim bilgim olabilece- ğini düşünerek bana sormuş. Çevreci bir film ol- malı, adı hoşuma gitti ama bilgim olmadığı için sa- dece bunu belirttim. Ama şunu da eklemekten kendimi alamadım: "Diriler de altın yemez." İnsanlar altını yemezler ama hamallığını yapar- lar. tlk insandan bugüne kadar insanoğlu parlak taş- lan alıp kendini süslemeye bayılır. Kristof Ko- lomb'un adamları da keşfettiğini fark etmediği ye- ni dünyanın yerlilerini incik boncuklarla kandırmış- tı. Bütün hayalleri altın dağlannı bulmaktı. Altın ve elmas bulacaklar, zamanın Avrupa'sına bunlan ta- şıyacaklardı. Şimdi "altın" için dağlar kazılıyor, topraklar ze- hirleniyor, sular kirletiliyor. "Elmas" için dünyanın altı üstüne getiriliyor, cinayetler işleniyor, sonra da bilmem kaç kıratlık mücevherlerin süslediği kadın boyunlan ve kulaklan insan egosunu helyum ga- zıyla şişirerek para babalarına caka sattınyor. Insan doğa ile savaşıyor. Insan doğayı yağmalıyor. Insan doğayı alıyor, satıyor, pazarlıyor. Insan, başka insanlan da alıyor, satıyor, pazarlı- yor. Nedir bu bitmeyen savaş? Neden insan denıien canlı türü bir türlü banşın yolunu bulamıyor? Insan banşı sevmiyor. Insan savaşı seviyor. Savaş, tarih boyunca kazananlara ganimet, kö- le, rütbe kazandırmıştır. Günümüzde de yeni savaş şahinleri, Amerika'nın neo-conları dünyayı yeniden biçimlendirmek için sürekli savaş çıkartıyoıiar. Petrol, madenler, enerji kaynaklan, Ortadoğu, Asya, Afrika, dünyanın her bölgesi yağma hedefi olmaktan kurtulamıyor. Güçlüler durdurulmadığı sürece bu yağma sa- vaşlan sürüp gidecek. Güçsüzler inleyip ağlamaktan vazgeçerek güç- lüleri durdurmak zorundalar. Bu yağmacıların durdurulması zorunludur. Banş da kendi savaşçılannı bekliyor. "Banş savaşçıları", yeni savaş araçlarını bilmek zorundadır. Yeni savaş araçları çok çeşitlidir. Güçlü ülkele- rin koruyuculuğunu yaptığı çokuluslu şirketler asıl savaşlannı market reyonlannda, satış vitrinlerinde yapmaktadırlar. Göz alıcı mücevherler. Pahalı saatler. Mücevher değerinde cep telefonları. Lüks arabalar. Pınrtılı gece yaşamı. Sınırsız eğlence geceleri. Su gibi para harcanan eğlence mekânları. Göze görünmeyen para savaşlan. Bankalar, bor- salar, para satışlan. Bunlann hepsi de "yeni savaş araçlan"d\r. Bunlar, dünya çapındaki savaşlann yeni ganimet- leridir. Yeni köleler bu savaşın esirieridir. Bu para trafiğinin kıyısına iliştirilmiş çaresiz ça- lışanlar. Düpedüz sömürülen çocuklar, kadınlar ve er- kekler. Bu savaşın farkında olmadan esir düşmüş mil- yonlarca insan. Bu yaşamdan kurtulup ötekilere katılacaklan ha- yaliyle uyutulan kitleler. Hepsı de bu yeni savaşlann kurbanlandır. Artık savaş alanlannda ölmüyorlar. Boyunlarında esaret zincirteri yok. Televizyon karşısında, başkalarının yaşadıklan- nı hayranlıkla seyrediyoriar. Beiki günün birinde onlann arasında olacaklan- nı düşlüyorlar. Bunlar yeni savaş esirieridir. Ve savaşlar bütün hızıyla sürüyor. ölüler altın yemezler. Sadece altının hamallığını yaparlar. e-mail: [email protected] [email protected] faks: 0212 513 90 98 İşsizliğe yeni gösterge Genelkurmay'a en fazla c iş' soruluyor ANKARA (ANKA) - Genelkurmay Başkanlığı Bilgi Edinme Birimi verileri, vatandaşlann en fazla Türk Silahlı Ku\"v etleri bünyesinde "çahşma olanaklarmı" merak ettiğini ortaya koydu. Türkiye de son yıllarda büyük artış gösteren işsizlik rakamlan, Genelkurmay Başkanlığı Bilgi Edinme Birimi verilerine de yansıdı. Birime başvuran vatandaşlar, çoğunlukla Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) bünyesindeki çahşma koşullanm merak ediyor. TSK'yi "sağjam bh* iş kaynağı" olarak gören vatandaşlar, memur ve işçi olarak çahşma koşullannın yanı sıra sözleşmeli subay/astsubay ve uzman çavuş alımlanna ilişkin sıkça sorular yöneltiyorlar. Sıkhkla \ öneltilen sorular Genelkurmay Başkanlığı Bilgi Edinme Birimi'ne sıklıkla yöneltilen sorulann bazılan şöyle: "Silahh Kuvveüer'de personel temini hangi makamlarca yapümaktadır? Dış kaynaktan muvazzaf veya sözleşmeli subay/astsubay olarak görev ahnak için gerekli koşuDar nelerdir? Askeri okuüarda öğretmen olmak için gerekli koşullar nelcrdir? TSK kurumlannda memur/işçi olarak çahşmak için gerekli koşuflar nelerdir? Yüksekokul mezunlannın astsubay7 olarak TSK mensubu ohnalan için yapılması gerekenkr nelerdir? Harp Okullan ile meslek yüksekokuDanna ghiş koşuDan nelerdir?"
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle