19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 Q AĞUSTOS 2005 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA 17 Ombudsman /Vnkara'dan okurumuz Gültekin Artay, eskl Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in "Fecep Tayyip Erdoğan Kürt sorununu çtplak bırakmış, giydirmesi gerekir" sözleri üzerine bir karşılık verilmesini zorunlu bulmuş: "Siz, 30yıl 'Benim kasabım, benim terzim, benim esnafım, benim berberim, benim cahiller ordusu olacağına işsizler ordusu olan üniversite mezunlanm' diye diye oylarını aldığınız insanları giydirdiniz mi? Işfn başında iken akıllannı kullanmayanlar, emekli olduktan sonra 'ombudsman' kesiliyorlar." Kardeşlik Emperyalizmin bildik dizgesidir; böl, parçala, yönet... O dizgede pompalanan Kürtçülük, Türkçülüğü kabartır. Irkçılık ırkçılığı kamçılar. Cumhuriyetçiliğin dizgesi ise; "eşitlik, özgürlük ve kardeşlik" ile örülür. Türkiye Cumhuriyeti topraklarında yaşayanlar arasında aynm olamaz. Yurttaşlar kardeştir. Biz, kardeşiz... ISIKKANSU Evpim kuramıEğitimi ve bilimi ortaçağ kalıp- lanna sokmak isteyen takım, bu kez evrim kuramı ile ilgili yazılar yayımladığı gerekçesiyle TÜBİ- TAK'ın Bilim ve Teknik dergisini hedef seçti. Evrim kuramının öncülerinden Charies Darvvin, "Insanın Türe- yişi" adlı yapıtının giriş bölümün- de söyle der: "Insanın kökeninin daima karan- lıkta kalacağı, çok zaman, büyûk birinatla, zannediliyordu. Inat, bil- giye nispetle, bilgisizlik ortamın- da daha kolay kökleşir. Şu veya bu problemin bilim tarafından asla çözülemeyeceğinisananlar, çok bi- lenler, pozitif fikirli olanlar değil, her zaman bilgisizler olmuştur." Mümtaz Soysal. geçen gün- lerde biryazısını "En tehlikelikim- ya, cahillikle hainliği birleştiren kimyadır" diye bitirmişti. Türkiye tam anlamıyla böyle bir kimyasal deney tüpünün içineatıldı, kayna- tılıyor... Eğitimde, sağlıkta, yaşamın hemen her alanında insan giderek yalnızlaştırılıyor. Doç. Dr. Kayıhan Pala, Türk Tabipleri Biriiği'nin yayın organı "Tıp Dünyası''na açıklamış: AKP'nin dayattığı genel sağlık sigortası kapsamında olmalan, yurttaşlann sağlık hizmeti almalanna yetmeyecekmiş. Tam tersine, uygulama ile Türkiye, "ailenin, bireylerinin yaşadığı sağlık sorunu nedeniyle yoksullaşması" olarak tanımlanan "tıbbi yoksulluk" kavramıyla tanışacakmış... Türk Tabipleri Birliği Başkanı Dr. Füsun Sayek de dergideki yazısına, Yaşamak ve çalışmak karikatürist Piyale Madra'dan bir alıntıyla girmiş: "Hayat, biz başka programlar yaparken başımıza gelendir." Sayek, "Başıma gelenle başka programlarımın yerlerini bir süre için değiştirmek, yani kişisel gündeme dönmek zorunda kaldım" diyerek sürdürüyor yazısını. "Sevgi, bilimsellik ve dostlukla kucaklandığım ortamımda; şehir efsanelerinin aksine tedavimi oluyorum" derken "kişisel gündem'de bile hekim duyaıiılığını sürdürdüğünün ipucunu veriyor bize: "Uzun ve zaman zaman yorucu bu süreçte; hastalanmızın bizden, kendini sürekli geliştirme (bilimsellik, sürekli eğitim vb.), moral (olumluluklan öne çıkaran biryaklaşım) beklediklerini bir kez daha hissediyorum ve öyle bir ortam bulabildiğim için 'şanslı hasta' sınıfına giriyorum." Sayek, "Işimiz çok" diye de yazmış, "Şimdi daha yakından da izlediğim ilaca ulaşmaktan, tedaviyi sürdürebilmeye dekpek çok sorun var ve bu sorunlann biz hekimler aracılığıyla çözülebilme olasılığı..." Tıp Dünyası dergisinde yazılanlan okurken, bir güzel hekimin, Anton Çehov'un "Üç Kızkardeş" oyununda Mâşa ile irina'nın konuşmalan düştü aklımıza: Mâşa - Hayatımıza yeniden başlamak için yalnız kalıyoruz. Yaşamak lâzjm... Yaşamak. Irina - Bir gün gelecek... Herkes, bütün bunların, bu ıstıraplann sebeplerini ögrenmiş olacak. Gizli kapaklı hiçbir şey kalmayacak. Şimdilik yaşamak lâzım... Çalışmak lâzım... Yalnız çalışmak... ÇALIŞANLARIN SORULARI/SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL SSK'nin 40 Yılı (2): (Mart 1969 - Mart 1981 Dönemi) 506 sayılı Sosyal Sigortalar Yasası, 1 Mart 1965'ten 1 Mart 1969'a kadar geçen 5 yıl içinde 3 kez (672, 899 ve 1186 sa- yılı yasalarla) değiştirilmiştir. 899 sayılı yasa ile, 1) Maden işyerlerinin yeraltı işlerinde çalışanlardan, 50 yaşını dolduran ve yeraltında geçen çalışma süresi 2.500 gü- nü dolduranlara yaşlılık aylığı bağlanması sağlanmıştır. 2) Evlenen kadın sigortahlara, kendileriyle işverenlerinin ödediği malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalan primlerinin ya- rısının, istekleri durumunda "toptan ödeme şekünde" geri verilmesi hükmü getirilmiştir. 1186 sayılı yasa 3 Aralık 1969 günlü Resmi Gazete'de ya- yımlanmış, ancak 23. maddesiyle "1 Mart 1969 tarihinden itibaren yürürlüğe" girmiştir. 1186 sayılı yasa ile, ilk kez 506 sayılı Sosyal Sigortalar Ya- sası'nın bütününü etkileyecek değişiklikler yapılmıştır. 1965'ten günümüze kadar geçen 40 yıl içinde, Sosyal Sigor- talar Yasası çok sık değiştirilmiştir. Görüşümüze göre bu de- ğişikliklerden dördü, 506 sayılı yasanın bütününü etkileye- cek düzeydedir. Bu yasalar, 1186, 2422, 3395 ve 4447 sayı- \ı yasalardır. Bize göre, 1 Mart 1969'da yürürlüge giren 1186 sayılı ya- sa bir dönem başlangıcıdır. Bu yasa ile, Iş Kazalanyla Mes- lek Hastalıklannı düzenleyen hükümler büyük ölçüde değiş- tirilmiş, bu sigorta kolundan sigortalı, eş ve çocuklar ile ana ve babaya gelir bağlanması için yeni kurallar getirilmiştir. Malullük sigortası ile ilgili olarak malullük aylığından ya- rarlanma koşullan ile malullük aylığının hesaplanması ku- rallan da yeniden düzenlenmiştir. Genele dönük en önemli değişiklik ise Sosyal Sigortalar Yasası'nın "Yaşhhk Aylığından Yararlanma ŞartfarTnı be- lirleyen 60. maddesinde yapılan düzenlemedir. Bu düzenle- me ile, -A) Yaşhhk ayığından yararianabilmek için, sigortahnın: a) Kadın ise 55, erkek ise 60 yaşını doldurmuş olması, b) En az 25 yıldan beri sigortalı bulunması, c) En az beş bin gün malullük, yaşhhk ve ölüın sigortalan primi ödemiş ohnası" koşullan değiştirilmiştir. Bunun yeri- ne. 1 Mart 1969'dan geçerli olmak üzere: -Yaşhhk ayhğmdan yararianabilmek için sigortahnın: i) Kadın ise 50, erkek ise 55 yaşını doldurmuş olması ve en az 5 bin gün malullük. yaşhhk ve ölüm sigortalan primi öde- miş bulunması veya, b) Kadın ise 50, erkek ise 55 yaşını doldurmamış ohnakla beraber en az 25 yıldan beri sigortah bulunması ve bu süre zar- finda en az 5 bin gün malullük, yaşhhk ve ölüm sigortalan pri- miödemiş olması ve yaalı takpte bulunması şarü" getirilmiş- tır. Bununla, 25 yıllık sigortahlık süresi içinde 5.000 günprim ödeyenJere uygulanan yaş sınırı (kadın 55, erkek 60) kaldı- nlmıştır. Bunun yanı sıra, sigortalılardan, "Kadın ise 50, erkek ise 55 rapnı dolduran, sigortahhk süresi en az 15 yıl olan ve her yıl için ortalama en az 120 gün malullük, yaşhhk ve ölüm sigor- tabn primi ödemiş bulunan sigortahya da yaşhhk ayhgT bağ- lınması öngörülmüştür. Böylece, 15 yıllık sigortahlık süresi içinde 1.800 gün (5 tam yılı prim ödeyen kadın sigortalı 50, erkek sigortalı ise 55 ya- şuu doldurunca yaşlılık aylığı almaya hak kazanmıştır. 1186 sayılı yasa ile getirilen yeniliklerden biri de 506 sa- yılı yasanın 'Yaşhhk Ayhğınm Hesaplanması' ile ilgili 61. maddesidir. Bu maddede yapılan değişiklüde: "Yaşhhk ayh- ğıbağlanmasına hak kazanan sigortahya, işten aynldığı tarih- teı önce malullük, yaşhhk ve ölüm sigortalan primi ödenmiş soa on takvim yılının prim hesabma esas tutuian kazanç ru- tarian toplamı en yüksek olan yedi takvim yüma göre bulu- aacak ortalama yıDık kazancının yüzde 50'si oramnda ydhk lajhlık geHri bağlanır" koşulu, yerüıi "yaşhhk ayhğı bağlan- nusına hak kazanan sigortahya işten aynldığı tarihten önce EuhıOük,yaşhhkve ölüm sigortalan pirimi ödenmiş, son 5 tak- \ta yıhmn prim hesabına esas tutuian kazanç tutarlan topla- toj en yüksek olan 3 takvim yıhna göre bulunacak ortalama vıfek kazancının yüzde 70'i oramnda ydhk yaşhhk geüri bağ- bnr" koşuluna bırakmıştır. 3u aylık hesaplama yöntemi büyük haksızlıklara yol aç- mj$ ve emekli ayhklan arasındaki farkı da arttırmıştır. Hatıplatma Mülkiyeliler Birliği, geçen temmuzayında açıklama yapmıştı: "Iktidar partisi, son olarak partamento içindeki sayısal üstünlüğe dayanarak, muhalefetin söz hakkını kesmek için içtüzükte temel kanunlaria ilgili düzenleme yapmış ve kendi oylanyla temel kanun olarak belirleyeceği konulan muhalefete söz hakkı tanımadan yasalaştırmayı sağlamıştır. Böylece muhalefeti susturmanın yolu açılmıştır. Bu antidemokratik yöntemle, eşine dünyada rastlanmayacak bir hızla iki günde 24 yasa kabul edilmiştir. Almanya'da 1933'te faşizmin yolunu benzeri biçimde, bir içtüzük değişikliğinin açtığını kamuoyuna hatıhatmayı bir görev biliyoruz." TBMM Genel Sekreteriiği, bu açıklama üzerine TBMM'de çalışan Mülkiyeliler Birliği Başkanı Ali Çolak hakkında soruşturma açtı... Sahi, Mülkiyeliler Birliği, söz konusu açıklamasıyla hangi dönemi ve rejimi hatırlatmayı bir görev bilmişti? HARBİ SEMtHPOROY semihporoyc yahoo.com - ı 4itrUYoi r 1 1 ~ı HAYAT EPtK TtYATROSU MVSTAFA BILGIN hayatepikfa mynet.com "ETIKTEN . DÖNME" BİR MEDYA'NIN. •ERKEKTEN DÖNME* BtR SARİCCI İLE.. ORTAK SAHNE 5OVUNU tZLEDINtZ! T.V.'NIZI SASTENtZt COPE ATMAYI UNUTMAYINIZ! TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 29Ağusto$ tcwic.mutntaz-arikan.com JAPONIAR ŞANGHAY'I BOMBALirOR! 133?'PE St/Sif/V, J4POM UÇA/eisief, ÇfAJ'iA/ Ğ BÜYÜK rurMUfTlf. İKİ DÜNYA AGASfUDAICt YIU.A/ZDA, JAPONYA, H£-D£FL£Pİ- Ğt ASYA £GEMEMÜĞt İÇİN AOtM ACHM it£g- L£MEKT£YPi. i33O'ui Y/LLA£tN BAŞLA&tfJPA MAMÇUZV4 'H/M İŞGAÇİ V4MAMLANMIŞ, ŞİMPİ StGA ÇİN'E GELMİÇTİ. KA&A OfSOUSUNUN YO- LUNU TEMİZLEMEK fÇ.iN, UÇAKLAR BOMBAZ- DIMANA KOYULMUÇTU. ÖZELLİKLE ÇANGHAY BU eYLEMDEN 8ÜYÜK ÇAPTA ETKİLENMİfT/. EN AZ İKİ BİN KİŞİNİH ÖLPÜSÜ BU F£LÂKETTB/ÇOK SAYIOA PA YABALANAN OLMUŞTU. PAUA SOMRALARf AN- KARA'DA 6Öeei/ YAPAN (NGİLTSGE ELÇ.İSİ HUGE KMATCHBULL -tiuGESSEN DE R TC AFŞfcV SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Dosya No; 2004/395 Hâkiın: Gültekin Demir 41841 Kâtip: Ashhan Köş 457 Davacılar: Mekser Doğuç, Mehmet Doğuç, Feriha Doğuç, Metin Doğuç, Mete Doğuç, Emine Güneş, Sultan Sönmezcan, Zeynep Şeker, Münev\'er Yeşil, Veli Doğuç, Ahmet Doğuç, Semahat Doğuç, Gülcan Karakuş, Nezihe Yıldız Tamer Vekilleri: Av. Inan Kesen, Elbistan Davalılar: Mehmet Doğuç mirasçılan, Abdülkadir Doğuç mirasçüan, Remziye Doğuç mirasçılan, Ali Rıza Doğuç mirasçılan Dava: Ortaklığın giderilmesi Davatarihi: 21.10.2004 Davacılar vekili tarafından davablar aleyhine açılnuş olan ortaklığın giderilmesi davasınrn mahkememizce yapılan açık yaıgılaması sırasında verilen ara karar gereğince, Necibe Sakarya (Doğuç), Naime Ünal (Doğuç), Saıme Erdem Ünal (Doğuç), Türkan Doğuç, Mehmet Doğuç mirasçüan Kamuran, Nadire, Gûler, Gülseren Yıldız (Doğuç), Nevin Eldeliklioğlu, Hatice Doğuç, Hacı oğlu Meyse Köksal, Ahmet Kemal Köksal Abdülkadir oğlu, Izzettin Köksal Abdülkadir oğlu, Hacı Abdulhamit Köksal Abdulkadir oğlu, Hacı Ha- san Köksal Abdulkadir oğlu, Mehmet Esat Köksal Abdulkadir oğlu, Şerife Köksal Abdulkadir kıa, Fatma Köksal Abdulkadir kızı, Nuriye Köksal Abdulkadir kızı, Dunnuş. Aydoğan Şaban oğlu, Baren Doğuç, Ziya Doguç, Remziye Doğuç, Müedded Nakipoğlu, Peri- han San, Handan Dönmez, Nüvit Yaman Nakipoğlu, Remziye Öztimur, Müfît Nuri Nakipoğlu, Necat Nakipoğlu Mehmet Ali oğlu, Atıf Nakipoğlu, Mehmet Nakipoğlu, Rıfat Nakipoğlu, Ziya Levent Doğuç, Durmus Doğuç, Faruk Doğuç, Sermin îlhan (Doğuç), Na- dire 1943 d.lu Kamuran Doğuç mirasçüan 1936 d.lu Gülseren, 1928 d.lu Güler, 1945 d.lu Hatice, 1953 d.lu Nevin, 1956 d.lu Gülcan Doğuç adlanna yapılan adres araştırmasında adreslerinin tespit edilemediğinden ilanen tebligat yapılmasuıa karar verilmiştir. Yukanda isürîleri yaa bulunan davacılann mahkememize ait 2004/395 esas sayılı dava dosyasırun duruşmasının 23.09.2005 günü saat 9.30'dan itibaren mahkememizde hazır bulunmalan ve delillerini ibraz etmeleri veya kendilerini bir vekille temsil ettirmeleri, aksi takdirde yargılamalannın yokluklannda devam edeceği ve karar verileceği davetiye ve dava dilekçesi yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olıînur. 21.06.2005 Basın: 30845 YUMUKTALIK ASLİYE HUKUK MAHKEMESt'NDEN Sayı: 2005/108 Yumurtalık ilçesi Gölovası köyü'nde kain 574 ve 575 parselde maliye hazınesi hissesi olan 4650 sayılı kanunla değiş 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 8. ve 30. maddesine göre bedel tespiti ve tescil davası açılmıştır. Maliki olan maliye hazinesi adına kayıtlı olan taşınmazm yukanda bahsedildiği şekilde kamulaştırması nedeni ile ilan tarihinden iti- baren 30 gün içinde kamulaştırma işlemini idare yargıda iptala veya adli yargıda maddi hatalara karşı düzeltim davası açabilecekleri açılacak davalarda husumetin Botaş boru hatlan ile Petrol AŞ adına yöneltilmesi gerektiği ilan tarihinden itibaren 30 gün içinde kamu- laştırma işlemine karşı idare yargıda iptal davası açanlann dava açtjdannı ve yürütmenin durdurulması kararı aldıklannı belgelendir- medikleri takdirde kamulaştırma işleminin kesinleşeceği ve mahkemece tespit edilen kamulaştırma bedeli üzerinden taşınmazın kamu- laştınlan kısmının kamulaştırma yapan idare adına tescil edileceği, mahkemece tespit edilen kamulaştırma bedelinin hak sahibi aduıa TC Ziraat Bankası Yumurtalık Şube Müdürlüğü'ne yatuılacak, konuya ve taşınmaz mahn değerine ilişkin tüm savunma ve delillerinizi ilan tarihinden itibaren 10 gün içinde mahkemeye yazılı olarak bildirmeniz gerekmektedir. Duruşmanın bu-akıldığı 27.10.2005 günü saat 09.10'a mahkememizce bizzat hazır bulunmanız ve bir vekil ile kendinizi temsil ettir- meniz aksi takdirde yokluğunuzda duruşma yapılıp karar verileceği hususu 2942 sayılı yasanın 4650 sayılı yasa ile 8. ve 30. maddesi gereğince ilan olunur. 19.07.2005 Basın: 40306 SAGNAK NİLGÜN CERRAHOĞLU Çizme'de 'Aryan |pk' Tartışması ROMA - Afef Jntfen Italya'da bir "çokkültûhülük" ikonası, Avrupa'nın da iktidar sahibi ender Müslü- man kadınlanndan biri. Arap güzeli eski mankenin gü- cü, kocası, Marco Tronchetti Provera'dan kaynak- lanıyor. "Pirelli ve Telecom"ur\ patronu Tronchetti Provera ile evli olan Afef Jnifen, ağzını açtı mı herkes kulak kesiliyor. Bu defa da öyle oldu. "La Stampa" gazetesine ver- diği bir röportajda Afef ne Oriana Fallaci'nin "mane- w teröryardakçılığınr bıraktı, ne Italyan Senatosu Baş- kanı Marcello Pera'nın "ırkçılığım"... Tronchetti Provera'nın kansı özetle hem Italyan Se- natosu Başkanı Marcello Pera'ya, hem ülkenin en çok satan yazanna "bayrak açtı." Güzel mankenin öfkesi "Manevi terorizm, eli silahlı terorizmden farklı de- ğildir!" dedi özetle Afef: "(Islama nefret kusan) Falla- ci'nin söylemlehde bu etkiyiyaratıyor. Kendilerini aşa- ğılanmış ve reddedilmiş hisseden fanatikleri büsbü- tün reaksiyoner olmaya ve teröre itiyor..." Devlet protokolünde "ikinci" adam konumunda bulunan Marcello Pera'yı da "aryan ırk arayışı için- de" olmakla suçlayan Afef, senato başkanının "sa- vaş çığırtkanlığı yaptığını, gerilimi arttırdığını ve (Is- lamcı) teröristlerin oyununa geldiğini" söylüyor. Afef'i bu kadar öfkelendiren neden, Pera'nın geçen hafta yaptığı bir konuşma. İslam karşıtı ın\çılıöın" simgesi Fallaci hayranlığını herfırsatta ifade eden ıtal- yan Senatosu Başkanı Pera, geçen hafta gençlere yap- tığı bir konuşmada "çokkültüriülüğe (-yani 'İslam 7a entegrasyona-) set çekme zaman geldi!" dedi. Hızı- nı alamayan senato başkanı konuşmasını özetle şöy- le sürdürdü: Bir üstün 'değerier partisi' aranıyor "Kapılannı kontrolsüz göçe açan Avrvpa, 'melez- leşiyor'. Kimliğimizin (yani Hıristiyan kökenlerin) yiti- rilmesine gözyumamayız.. Gerekirse güç kullanma- lıyız. Demokrasiler tüm kültürleri (İslam kültürünü) aynı terazide tartmakhatasına düşmemeli. LJberal de- mokrasiler, 'temel değerteri' (Batı'nın Hıristiyan de- ğerierini) savsaklayan bir oylama mekanizmasından ibaret kalırsa içleri boşalır. Hedef sırf bir 'konsensüs demokrasisi' değil 'anlamlar manzumesi' olmalı. Ye- ni, 'birieştirici' birparti, bu talebe kulak vermeli ve bu- nu siyasi program ve birharekete dönüştürmeli!" Pera'nın -bizim Fethullah Gülen cematinin Kato- lik karşıtı olan- "Comunione e liberazione" toplantı- sında yaptığı bu konuşma Italya'yı sarstı. "Dini de- ğerieripekiştinnek" amacıyla kurulan ve Fethullah Gü- lenciler gibi "eğitime" odaklaşan "Comunione e li- berazione"r\\n hedef kitlesi her şeyden önce gençler. Pera'nın katıldığı toplantı da gençlere yönelikti. Genç- lerin zihninde "ıri<çılıkyangınım" fıtillemekle eleştiri- len Pera'nın "kunjmsalkimliği", baştan sona kaygı ve- rici konuşmayı; ülkenin bir numaralı polemiğine dö- nüştürdü. Ve üstün 'değerier çağına' geçiş Yalnız Afef değil, eleştiri korosuna birer birer aydın- lar da katıldı. Demokrat yazarlann özellikle üzerinde durduklan nokta; Marcello Pera'nın bir kâbus olarak sunduğu "Avrupa kültürünün melezleşmesi mesele- si" oldu. Sergio Romano ve Barfoara Spinelli gibi ülkenin prestijli kalernleri; 20. yüzyıl başında benzer kavramlara "faşistlerin" başvurduğunu hatıriattılar ve "ın\çı teorilere" gönderme yapan senato başkanını kı- nadılar. En çarpıcı yazıyı "Repubblica" gazetesinde (27 Ağustos) etkili hukukçu Prof. Stefano Rodota yaz- dı. "Hukuk devleti"r\in dayanağını teşkil eden temel kavramlann yalnız Italya'da değil "Batı" genelinde bir aşınma süreci içinde olduğunu belirten Rodota, "kural- lan yeniden yazma" hevesine kapılan Batılı liderler- de "kazanılmış haklann" gitgide alerji yarattığına dik- kat çekiyor. Blair'in "İnsan Haklan Sözleşmesini askıya alma" emellerine gönderme yapan Rodota," 'anayasal hak- lar çağından', yepyeni bir (üstün/manevi) 'değerier çağı'na geçiş aşamasında olabileceğimizi" söylüyor. "Hukukun karşısında alternatif olarak (manevi ya da üstün) 'değerleri' çıkarttığınızda" diyor Rodota, "hukuk devleti kurallannın yerie bir olması işten değil- diri" Afef'in yalınlığı içinde olmasa da Rodota da öz itibanyla aynı uyartyı yapıyor "Dikkat... Yeni faşizm- lerin alarm çanlan bunlar!" BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLMNSAĞA: 1/Yassıbirta- şı ayakla kay- dırarak oyna- 2 nanbirçocuk 3 oyunu. 27 Es- ki Türk güreş- lerindenbiri... Bir kumar 6 aracı. 3/Atle- tin yanş sıra- sında attığı adımlardan her biri... Reçine Haber toplama ve 1 yayma işiyle uğraşan 2 kuruluş... Göklerin 3 en yüksek katı. 5/ II. 4 Dünya Savaşı'nın 5 sonlannda Japonlar 6 tarafindan kullanılan intiharuçaklannave- 8 rilen ad. 6/ Bilgiçlik 9 taslayan kimse. 7/Üzerine yazı yazılan tabaklan- mış ceylan derisi... Duyguyüklü. 8/Sahip... "Ey- van gerek oturmaya yaz ile/'Bir de sâki mey dol- dura — ile" (Köroğlu)... Boru sesi. 9/Mercanköşk bitkisine verilen bir başka ad... Erzincan'ın Ke- maliye ilçesinin eski adı. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/Bir tür bilye oyunu. 2/Nijerya'nın başkenti... Hatay ilinde bir ırmak. 3/Çam ağacınm çiğnenip emilen iç kabuğu. 4/Kedi ya da köpek yavrusu... Bir soru sözü. 5/Şarkı, türkü... Ölçü aygıtlannda gösterge çizelgesi. 6/îskambilde bir kâgıt... Al- çak enlemlerde esen düzenli rüzgâr. 7/lspanya'da, Endülüs Araplanndan kalma saraylara verilen ad. 8/ Gübre, tezek... Uluslararası Tiyatro Emstitü- sü'nün simgesi. 9/Birine dokunsun diye söylenen söz... "tnsan bir — misali/Seni eken biçer bir gün" (Karacaoğlan).
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle