Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
28AĞUSTOS 2005PAZAR CUMHURİYET SAYFA
kulturta cumhuriyet.com.tr 15
KULE CANBAZI SUNAY AKIN
Coolmu;yoksa kulmu!?Haberi duymuşsunuzdur; News-
dergisi tstanbul'u kapak yap-
rnış! Başlık da şöyle: 'Cool İstan-
Aman efendım, ne güzel bır tanı-
tam! Böylebirkapak haberyapılmaz
raıı? Bu düşünceyle. televizyon ha-
foerlerinde ve gazete sayfalannda
lcendine kolaylıkJa yer buldu News-
week dergisi...
Benim merak ettiğim şu: Haberi
yapanlardan birisi derginin içini
okudu mu'1
Eğer okumuşsa. gerçek
h,aberi kaçırdı demektir! İşte sızlere,
İstanburun anlatıldığı sayfalardan
bîrbölüm:
"İstanbul kimliği yeniden doğu-
yor, diyor; bu ya/ın ödüilii filmin,
kentin zengin müzikal gelenelde-
rinin anlatıldığı 'The Sound of Is-
tauıbul' adlı filmin yönetmeni Fatih
A.kın. Akın, Almanya'da büyüdii
anıa,. geçen on yılda Türk kökle-
rini yeniden keşfetri."
Türk köklerini keşfetmek
Newsweek dergisi Fatıh Akırfı bu
şekilde tanıttıktan sonra. yönetme-
nin şu sözlerine yer veriyor: Oku-
yun ve Akın'a göre köklerimızi bu-
dayanın kim olduğunu öğrenin:
"Pek çok insan İstanbul'dan geç-
miş ve burada izlerini bıraknıış"
Vf uhteşem bir tespit! Öğrenmiş ol-
duk!.. Ama, asıl dersine şimdi baş-
lıyor Fatih Akın: "Kemal Atatürk
Türkiye'vi bir Batı ülkcsi haline
getirmek istedi. Kendi kültürü-
müzden olan her şeyi yasaklamış-
tı, diyor Fatih Akın, "şımdi" diye
ekliyor; gün geçtikçe daha çok
Türk sanatçısı, ödiinç alınanlar
yerine temetleri kendi gelenekleri-
ne oturan kendi seslerini yeniden
keşfediyor."
Ortada bir keşif olduğu gerçek;
Fatih AkırTın sözlerıni okuyarak 'on
yılda Türk köklerini' keşfeden yö-
netmenimızın kafasımn içindekilen
keşfetmeye devam edelim: "Örne-
ğin, ney'le çalınmış kJasik sufî mii-
ziğini bilgisayar ritimleriyle karış-
tıran Mercan Dede'nin elektronik
müzigine şekil veren garip, tüyler
ürpertici derviş ritüellerini dinle-
yin. Genç Türk sanatçılarının ya-
pıtlarının sergilendiği Pera Müze-
si"nin iist katlarına bir bakın. (Bir
kadın ressam kızgın kendi portre-
sini Bizans tarzı bir hale ile taçlan-
dırnıış, atların ve askerlerin diji-
tal bir fotomontajı Vunan-İran sa-
vaşı olabilecek bir sahnevi bir \i-
deo oyununu andıracak hale ge-
tirmiş.. büyük bir caminin bir fo-
toğrafında ise 45 derecelik eğime
sahip minareler füzeleri anımsat-
maktadır.) Ya da tasarımı Gönül
Paksoy'un Osmanlı'dan ilham
alan antika ipek ve zengin işleme-
lerle süslenmiş kaftanlannı bir de-
neyin. Bunlann tümü artık dışa-
rıdan itha) edilen değil, kendi içi-
mizden yetişen kültürel sesin işa-
retleridir."
Mustafa Kemal Atatürk'ün 'ya-
saklarına' karşın üretilen sanat
eserlerinin neler olduğunu ben Fatih
Akın sayesinde öğrenmiş oldum.
Atatürk zamanında ney yasaktı tabıi
ki!!!.. Hatta, ney çalması yasakla-
nan 'Tevfik' adlı biri hapse atılmış,
adam hapisten çıkınca ney çalmaya
devam edince de parmaklan kesil-
mişti!!!.. KökJerini keşfetme uğra-
şında olan Fatih Akın'ın beyninde
akıl hocalannın sözlerinden bir yer
kalmışsa, bu bilgi de benden arma-
ğan olsun!
Cehalet ve saygısızlık örneği
Yukardakı alıntıda adı geçen sa-
natçılann Fatih Akın'ın düşüncele-
nne katılıp katılmadıklannı açıkJa-
mak elbette kendilerine düşer! Ben,
böylesine sığ, tarih bilgisinden yok-
sun, çamur atmaktan öteye gideme-
yen bir yorumda adımın ve eserleri-
min anılmasından rahatsızlık duyar
ve de bir açıklama yapmak zorunlu-
luğunu hissederdım.
tşgai ordusundan kurtulmuş Cum-
huriyet dönemi sonrasındaki tstan-
bul'a Doğu-Batı çatışmasının göz-
lükleriyle bakmak büyük bir cehalet
ve saygısızlık örneğidir. Bu saygı-
sızlık yalnızca Atatürk'e değil, Os-
manlı'nın III. Selim, II. Mahmut
ve Abdülmecit gibi yenilikçi padi-
şahlanna ve 'köklerimiz'deki daha
pek çok aydına da yapılmıştır. Fatih
Akın'ın sözlerinin kimlerin ekme-
ğine yağ sürdüğü açıktır. Ama ken-
disi, bu yağı, tarihimizde aydınlan-
macı, ilerici, çağı yakalamaya çalı-
şan sayısız aydına karşı olanlann da
ekmeklerine sürdüğünü bilmelidir.
İstanbul'un 'cool' bir kent olduğu
başlığını taşıyan bir yazıda, kulluğu
yıkan özgürlük çocuğundan 'yasak-
çı' diye bahsedilmesi, hem de buna
'Türk köklerini' keşfetmeye çalı-
şan bir sanatçı tarafından çanak tu-
tulması haber değil de nedir!?. Tah-
terevallinin bir ucuna zayıf cılız bir
çocuk, öteki ucuna da gelişmiş güç-
lü bir çocuk orurursa göz önüne çı-
kan hangisi olur?.. Bu sorunun ya-
nıtını Fatih Akın'ın yazısının karşı-
sına Atatürk'ün 22 Haziran 1923 ta-
rihinde ıstanbul'da yayımlanan ga-
zetelerdeki demecini koyarak araya-
lım:
"Türk ve Müslüman İstanbul,
Milli Mücadele boyunca millet ve
vatan aşkımızın mukaddes ve ulvi
bir mihrabıdır. Her Türk'ün ve
Müslümanın kalbi İstanbul aşkı-
nın, tstanbul hasret ve iştiyakının
harimidir. Dört-beş asırlık milli
mesaimizin mahsulü bu güzide
şehrimizde toplanmıştır. Milli ka-
biliyetimizin ebedi ve beliğ birer
nişanesi olan bina. abideler, nıües-
seseler hep oradadır."
Doğu-Batı karşıtlığı'
Bunlar da, 'kul' tstanbul'u yı-
kan Atatürk'ün. 1 Temmuz
1927'de. Dolmabahçe Sarayı'nda
söylediği sözler; Fatih Akın'a,
Atatürk'ün İstanbul hakkındayu-
karda söylediği sözlerinin yanın-
da hediyem olsun: "Artık bu sa-
ray, Allah'ın gölgesi olduğunu
söyleyenlerin değil, gölge olnıa-
yan, gerçek olan halkın saravı-
dır." Fatih Akın'ın, Atatürk'ün
düşüncelerini ve devrimlerini an-
layamayışının bir art niyetten kay-
naklanmadığını, bilgi eksikliğinin
eseri olduğunu düşünüyor ve ken-
disine 'Doğu-Batı karşıtüğf sığ-
lığında deve güreşi yapmak yeri-
ne. Atatürk derinliğini ölçebilme-
si için özgürlük çocuğunun şu
sözlerinde kulaç atmasını öneri-
yorum: "Sinema öyle bir keşif-
tir ki, bir gün gelecek; barutun,
elektriğin ve kıtaların keşfînden
çok dünya medeniyetinin cep-
hesini değiştireceği görülecek-
tir. Sinema dünvanın en uzak
köşelerinde oturan insanların
birbirlerini tanımalarını, sev-
melerini temin edecektir. Sine-
ma insanlar arasında görüş ve
düşünüş farklarını silecek, in-
sanlık idealinin tahakkukuna
en büyük yardımı yapacaktır.
Sinemaya layık olduğu veri ver-
meliviz."
Phaselis Sanat Etkinlikleri 1 Eylül'de başhyor
Klasikten geleneksele
Kültür Ser\isi - Bu yıl 3. kez
düzenJenecek olan 'Phaselis
Sanat Etkinlikleri' 1-7 Eylül
larihJerinde yapılacak. KETAV
iKemerYöresi Tarutma Vakfı).
KETOB (Kemer Turistik Otel-
ciler Birliği) ve Martı Otelleri
öncülüğünde gerçekleşecek
olan Phaselis Sanat Etkinlikle-
ri'nde klasik müzik konserleri-
nin yaru sıra geleneksel müzik
ve cross over çalışmalanna da
yer verilecek.
' Etkınlikler 1 Eylül'de Ren-
gim Gökmen yönetımındeki
Antalya Devlet Senfoni Or-
kestrası'nın '3 Tenor Konse-
ri' ile başlayacak. Konserin so-
listleri ise Aydın Uştuk, Bü-
lent Bezdüz ve Ayhan Uştuk
olacak. Pavarotti, Domingo ve
Carreras'ın çok sevilen sahne
programınm bir benzen olacak
konserde tanınmış opera \e
müzikallerden arya ve şarkılar
seslendirilecek.
İstanbul Galata Mevleviha-
nesi'nde her ay yaptıkJan gös-
terilerle ilgi gören Çağdaş
Mevlana Aşıkları Toplulu-
ğunun 'Sema Gösterisi' ise 3
Eylül'de gerçekleşecek. İlk 20
dakikası tasav\Tjf müzığinden
örnekleri kapsayan gösteride
kadın ve erkek Mevleviler
renkli kostümleriyle sema dö-
necelder.
7 Eylüle dek
5 Eylül'de ise Moskova'dan
gelen Hermitage Solistleri
Topluluğu, arp sanatçısı Şirin
Pancaroğlu'na eşlik edecek.
Haziran ayında üçüncü albümü
'Barokarp'ı çıkaran Pancaroğ-
lu, konserde Haendel, De-
bussy \e Mozart'ın yapıtlan-
nı yorurrüayacak.
Etkinlik 7 Eylül'de Mercan
Dede & Secret Tribe konse-
riyle sona erecek. Türk müziği
çalgılanru ve elektronik müzi-
ği bır araya getirerek yeni tını-
lar elde eden Mercan Dede,
dünyada ve Türkiye'de ilgi gö-
ren çalışması 'Secret Tribe' ile
müzikseverlerle buluşacak.
Son temsil Julio Bocca & Ballet Argentino...
Balefestivali bitiyor
Kültür Servisi -
Tarihi Bodrum Kale-
si'nde yapılan 3. Bodrum
Uluslararası Bale Festivali,
1
bugün Julio Bocca & Ballet
Argentino temsili ile sona eri-
yor. Dünyanın en ünlü sahne-
lerinde dans etme başarısını ya-
kalayan, seyircileri kendine has
tekniği ve yorumu ile büyüleyen
Julio Bocca & Ballet Argentino,
Bodrunılu sanatseverlere Aıjantin-
- li dansçılann estetiğini \e mükem-
melliğini gösterecek. Sayısız altın
' madalyaya sahip ve pek çok açık ha-
' va festivalinde dans etmiş topluluk,
tangonun köklerine çağdaş bir bakış
getirdiği gösterilerini, VVinı Mertens,
Frank Sinatra ve Astor Piazzolla nın
besteleri ve şarkılan eşlığinde sunuyor.
Bodrum Kalesi'nde 21.30'da başlayacak
temsillerin biİetleri 20 YTLden satışa
sunuluyor.
ESINTILER
ZEYNEP ORAL
Parayı Veren
Düdüğü Çalamaz!
Sizin mideniz bulanmıyor mu? Içinizden kus-
mak isteği gelmiyor mu? Karnınıza kramplar sap-
lanmıyor mu?
Tamam, AKP, iktidara geldiğinden beri, kadro-
laşma harekâtını hızla sürdürüyor. Ancak en kök-
lü sanatsal kurumlarımızdan biri olan Devlet Tiyat-
rolan'na müdahale, günlerdir bu sayfalarda da \z-
lediğiniz gibi infiale dönüştü.
Kültür ve Turizm Bakanı Koç, göreve geldiği
günden beri uyuklamalarıyla, gaflarıyla herkesi ye-
terince eğlendirdi. (Bakınız, 26 Ağustos tarihli
Cumhuriyet). Yalnız eğlendirmekle kalmadı, kişi-
liğine ilişkin ipuçlarını da gözler önüne serdi.
Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Lemi Bilgin'i
görevden alması üzerine tepkiler çığ gibi büyüdü.
Yalnız Devlet Tiyatroları bölge il müdürleri değil,
müdüryardımcılarından, dramaturguna, yönetim
kurulu üyelerinden, rejisörüne çeşitli sanatçılar is-
tifa etti; kimi yazarlar oyunlarını geri çekti, yönet-
menler oyunlarını yönetmekten vazgeçti. Başta
Tiyatro Eleştirmenleri Birliği ve Ankara Sanat Ku-
rumu olmak üzere çeşitli kuruluşlar Bakan'ı istifa-
ya çağırdı. Sayısız sanat ve kültür kuruluşu ve vak-
fı, sayısız sanatçı Bakan Koç'u kınadı, kararını pro-
testo etti...
Neredeyse kırk yıldır Devlet Tiyatrolan'nı yakın-
dan izliyorum ve ben ilk kez Devlet Tiyatrolan'na
ilişkin, kurumun içinden ve dışından böylesi bir
tepki bütünlüğü, böylesi bir dayanışma görüyo-
rum. Her kurumda olduğu gibi Devlet Tiyatrola-
rı'nda da inişler çıkışlar, kaynayan kazanlar, dedi-
kodu girdapları, bürokratik çarklarda un ufak edi-
len sanatçılar oldu... Ama ilk kez bu söylem bü-
tünlüğüne, toplu tepkiye tanık oluyorum.
Bu dayanışmanın nedenini ben Lemi Bilgin'e, o-
nun başarısına bağlıyorum. Yalnız Devlet Tiyatro-
lan'na kazandırdığı artı puanları kastetmiyorum:
Izleyici oranını yükseltmek, Anadolu'nun her ye-
rine yaz turneleri, repertuvar seçimi, bölge tiyat-
rolarına ve çocuk tiyatrosuna verdiği önem, yeni
salonlaraçmak, bilgi-belgeçalışmaları, özeltiyat-
rolarla işbirliği vb. Elbet bunlar büyük başarı. An-
cak bunlann yanı sıra daha önceki Kültür Bakanı
Istemihan Talay'ın Devlet Tiyatroları'nda yol aç-
tığı tahribatı gidermesi bile büyük başarıydı. Ve
hepsinin, herşeyin ötesinde, aklıyla, bilgisiyle, bi-
rikimiyle, sağduyulu saygın kişiliğiyle Devlet Ti-
yatroları sanatçılarına eşsiz bir motivasyon verdi,
onlara sanatçı olma gururunu ve onurunu yeniden
kazandırdı.
İşte bu nedenlerle şimdi Lemi Bilgin çevresinde-
ki dayanışmayı hiç ama hiç yadırgamıyorum. Le-
mi Bilgin'in tek 'eksiği' siyasete alet olmamaktı.
Bakan Koç'un, Lemi Bilgin'i görevden aldıktan
sonra yerine "bir kadın" genel müdür tercih ede-
ceğini açıklamasını, kimliğinden önce cinsiyetini
kıstas yapmasını da esefle karşılıyorum. O göre-
vi üstlenecek olanın cinsiyeti değil, yetkinliğidir
önemli olan.
Bakın, Istemihan Talay Yekta Kara'yı İstanbul
Devlet Opera ve Balesi'nin başından aldığında
(1999'daydı), tüm tepkilerde İstanbul Operası'nın
içine düşeceği vahim durum kendisine anlatıldı,
yazıldı, söylendi. Dinlemedi. Sonra olanları gör-
dük. Beş yılda beş müdür değişti...
Devlet Opera ve Balesi'nin başına Meriç Sü-
men atanınca gönül birliği etmişçesine herkes,
hepimiz alkışladık. Kadın olduğu için değil, bu işi
en iyi yapabileceğine inandığımız için...
Can Gürzap, Bakan Koç'a yazdığı o çok yerin-
de açık mektupta (25 Ağustos Cumhuriyet), Ba-
kan'ın kendine şu soruyu sormasını istiyordu: "Be-
ni neden bu makama getirdiler? Çok kültürlü bir
kişi olduğum için mi? Tıyatroyu, operayı, baleyi
çok iyi bildiğim için mi? Müzik konusunda engin
birbilgiye sahip olduğum için mi?" ve yanıtını ve-
riyordu Can Gürzap: "Hayır! Parti içi dengelerne-
deniyle orada bulunmaktasınız. Ozaman sizin gö-
reviniz, bu kurumlan sanatsal sekteye uğratmak
yerine, sanatı zenginleştirmek, geliştirmek ve da-
ha ileri götürmek için belirli ortamlan ve olanakla-
n hazıriamak olmalıdır."
Hayır sanılanın aksine sanat ve kültür alanında,
parayı veren düdüğü çalamaz!
Doğrusu, Bakan Koç'un, Can Gürzap'ın öneri-
sini yerine getirip kendine "Benim burada ne işim
var" diye soracağını ve bir yanıt vermeye çalışa-
cağını sanmıyorum. Peki ama Bakanlık Müsteşa-
rı Mustafa Isen ne yapıyor. Bakanı bu yanlış ka-
rarlar arifesinde hiç mi uyarmıyor? Olan biteni hiç
mi görmüyor?
Yarın (pazartesi) saat 16.00'da AKM'nin önün-
de sorularımızı çoğaltmak ve yanıt aramak için ti-
yatro sanatçıları, tiyatroya ilgi duyan izleyicilerle
buluşacağız. Ben orda olacağım. İlgi duyuyorsa-
nız, sizi de bekleriz.
www.zeyneporal.com
faks:0 212 257
TC SAKARYA 3. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTTIRMA İLAM
2004 842 Esas
Satılmasına karar verilen gayrimenkulün cinsi. kıjineti, adedi, evsafi:
Adapazan. Hanlı kö.vü. Uluyol mevkıi 4'
T
36 parsel sayılı. kayden bahçeli kargir dükkân vasıflı taşınmaz Dört>
r
ol Sanayi Çarşısı Yapı Kredi Bankası yanı No: 24 adresrnde olup. zeminde
iki kath betonarme bina me\cuttur. Dışı sıvalı ve boyalı, çatısı yok, açık teras şeklinde, ön cephe demir doğramadan kapı \e çerçeve ile kapatılmış, dış pencere doğramalan da demir profil-
den ve yağlı boyalı. 114.66 m2 inşaat alanına sahip binanın zemın katı 5.50 m. yüksekiikte, arka kesimınde demir doğramadan asma kat oluşturulmuş. Işyeri olarak kullanılan binanın tüm
duvar ve tavanaln sıvalı. boyalı. zemin kat döşemeleri dökme mozaik. birinci kat döşemesi ise karo mozaık kaplı, soba ısıtmalı 30-35 yıllık bina Hanlı Beledıyesi imar planında küçük sana-
yi sahasında kalmakta ve 2 katlı (B-2) yapı iznine tabidir. Buna göre taşınmaz borçlunun 2 3 hissesine isabet eden 46.667.00 YTL. muhammen bedel üzerinden satılacaktır
Sahj Şartları:
1- Adapazan Hanlı köyü Uluyol mevkii 4736 parseldeki 2'3 hissenin
-1. satışı 30.09.2005 Cuma günü saat 14.30'dan 14 40'a kadar
-2. satışı 10.10.2005 Pazartesi günü saat 14.30'dan 14.40'a kadar
Adapazan Belediye Mezat Salonu Ankara Caddesi Eski Garajlar Adapazan adresiiide yapılacaktır.
Birinci arttınnada tahmin edilen kıymetin yüzde 60'ını ve rüçhanh alacakJılar varsa alacaklan toplamını ve satış masraflannı geçmek şartı ile ihale olunur. Bö>le bir bedelle alıct çıkmaz-
sa, en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartı ile ikinci arttırmaya çıkılacaktır. Bu arttıraıada da rüçhanJı alacakhların alacagını ve satış giderlerini geçmesı şartıyla en çok antırana ihale
olunur. Şu kadar ki. arttırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin yüzde 40'ını bulması ve satış ısteyenin alacağına rüçhanı olan alacaklann toplammdan fazla olrhası ve bundan başka
paraya çevirme ve paylaştınna masraflannı geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecekîir
2- Aıttırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin yüzde 20'si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milh bır bankanın teminat mektubunu \ermelen lazımdır. Satış. peşın
para iledır. alrcı istediğinde 20 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Yüzde 18 KDV. Tellaliye bedeli. damga vergısi. 1 2 tapu harç ve masraflan, tahliye ve teslim masraflan alıcıya aittir.
Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir.
3- îpotek sahibi alacaklılarla diger ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklannı hususiyle faiz \e masrafa daır olan iddialannı dayanagı belgelen ile on beş gün ıçinde daıremize bil-
dinneleri lazımdır. Aksi takdirde haklan tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır.
4- îhaleye katılıp daha sonra ihale bedelını >atırmamak suretiyie ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefillen. teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan \e diger
zararlardan ve aynca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı \e temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemızce tahsıl olunacak. bu fark, varsa öncelikle te-
minat bedelinden almacaktır.
5- Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için daırede açık olup masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bır örneğı gönderilebılır.
6- Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatmı kabul etmiş sayılacaklan, başkaca bilgi almak isteyenlerın 2004 842 Esas sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze baş-
vunnalan ılan olunur. 12.08.2005
(*) Ilgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. (*) Bu örnek. bu yönetmelikten önceki uygulamada kullanılan Ömek 64'e karşılık gelmektedir. Basın: 40475
GAZİOSMANPAŞA 1. AİLE MAHKEMESİ'NDEN
Esas No 2004 66
2005 50
n
Davacı Hatun Ak\üz \ekılı A\. Hacer Aksu tarafından da\alı Fuat Ak\ok alevhıne açılan
şıddetlı geçımsızlık nedenı ile boşanma davasının yapılmakta olan yargılamasında venlen karar
gereğince:
"Yeni Mah. Boşnak Hüse\in Sok. N: 12 6 Ramı tst " adresinde ıken adresı meçhul kalan
da\alı Fual Vılmaz'a 2) 0".2Ö05 tanhlı 2005 50" K. mahkeme karan teblıg edılmedıgınden,
Davacı Hatun Ak\iiz'ün da'.ah Fuat .\k\uz aleyhine açmış olduğu dava 21 0~!. 2005 tanhın-
de karar çıkmış olup taraflann boşanmalanna. bakı>e 1.10 YTL harcın davalıdan tahsilme. da-
\acı \ekıli vararına 350 00 YTL makru vekâlet ücretının takdınne. mahkeme masrafı olarak
>apılan 10 l'o YTL baş\uru harcı, 10 10 YTL peşın harç. 24.50 YTL teblıgat gıden ve 118.00
YTL. gazete ılan masrafının da\alıdan tahsiiine ılışkın karar. HU.MK.'nun 213 ve 509-510.
maddeleri gereğince teblığ yerine geçmek üzere ilan olunur. 23.08.2005 Basın: 40559
ZEYTİNBURNU 1. İCRA MAHKEMESİ'NDEN
Esas No: 2005'543
istanbul. Zeytinbumu, Demirciler Sıt. 6. Yol. Galaksi 2 Iş Mrk. N: 81 bod, zemin
k. ve k. 1 adresinde tican ikâmetgâhı bulunan, hazır gıyım ve konfeksiyon sektörün-
de faaliyet gösteren, İstanbul Ticaret Sicil Memurluğu'nun 282584 sayısında kayıtlı
Urşan Konfeksiyon ve Ticaret Limited Şirketi ile Sait Turcihan ve Hasan Turcüıan
17.08.2005 tanhli dilekçe ile hâkimJifimizden konkordato mühJeti talep etmiş olup;
borçlulara konkordato mühleti verilmesi talebine itiraz etmek isteyen alacaklılann
işbu ilanın yayımlanması tarihinden itibaren 10 gün içinde hâkimliğimize itiraz ede-
bilecekleri İlK.'nun 287/1 ve 166 2 maddeleri uyannca ilan olunur.
22.08.2005 Basın: 40283