Katalog

2 7 TEMMUZ 2005 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER ABDÜLCANBAZ TURHAN SELÇUK û-İDı ^AVACAG-IUZ-.'.. fMvANlifrl MlZI UNUTALlllM L, ANAYA5A-M»Z| DISK GenelBaşkanı Çelebi, iktidarın kendilerini eleştirenleri susturmaya çalıştığım söyledi AKP, muhaJefeti kuşatiyor AKP'ye 'Talandan I MUĞLA(Cumhuriyet) Fethiye Göcek'te Etibank tesislerinin bulundugu 121 dönümlük denize sıfir alanın satışına Göceklilerin karşı çıkmasırun ardından Mugla milletvekıllen de satıştan vazgeçilmesi için AKP hükümetine çağn yaptı. Tesislerin özelleştirilmesini "peşkeş ve talan" olarak nitelendiren CHP Muğla Milletvekili Dr. Ali Arslan, ÇevTe ve Orman Bakanı Ösman Pepe tarafindan yanıtlanmak üzere verdiği önergesinde, "Yapılacak ihale, yasalara ve hukuka aykın hükümler içermektedir. Bölge halkının ve Göcek Belediyesi'nin tüm direnişine rağmen alelacele sonuçlandınlmaya çalışılan ihaleden vazgeçilmelidir" dedi. Kayıt cbşı çalışma artıyor • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye'de 20Ö5 yılının ilk dört ayında kayıt dışı çalışanlann sayısı yüzde 9.5 oranında arttı. Devlet Istatistik Enstitûsü (DtE) verilerine göre, Türkiye'de kayıt dışı çalışanlann sayısı 2005 yılının ocak ayında 10 milyon 179 bin iken bu sayı nisanda 11 milyon 150 bine çıktı. Türkiye'de, 2005 yılının ocak ayında toplam istihdam olan 20 railyon 815 bin kişinin yüzde 48.9'u kayıt dışı çalışırken nisan ayı itibanyla 21 milyon 993 bin olarak belirlenen toplam istihdamın yüzde 50.7'si kayıt dışı konumda bulunuyor. Gezilere 2 trilyon 683 milyar • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM'nîn 22'nci döneminin seçildiği 3 Kasım2002 seçimlerinden 2004 yılı sonuna kadar milletvekillerinin yurtdışı gezileri için masraflar ve harcırahlar dahil toplam 2 trilyon 683 milyar 19 milyon 620 bin lira harcandı. TBMM Başkanvekili Ismail Alptekin, AKP Istanbul Milletvekili Gürsoy Erol'un milletvekillerinin yurtdışı gezilerine ilişkin soru önergesine verdiği yanıtta, 3 Kasım 2002 seçimlerinden bu yana milletvekillerinin yurtdışı gezileri aynntılanyla yer aldı. Alptekin'in yanıtında, 2002 yılının son 1 ayhk dönemiyle 2003 ve 2004 yılına ilişkin geziler yer alırken bu yıla ilişkin bilgilere ıse yer verilmedi. - jr *• ECEVtTKIUÇ ,40P**'ft \ Türkiye Devrimci Işçi Sendikalan Konfede- rasyonu (DlSK) Genel Başkanı Süleyman Çe- lebi, AKP iktidarunn toplumsal muhalefeti "kuşatma" altına aldığını belirterek devlehn sosyal ve hukuk yönlerinin yok edilmeye ça- hşıldığını söyledi. tktidann farklı düşüncelere tahammül etmediğini vurgulayan Çelebi, "Ken- dileri rahatça örgütleniyor. Biz örgütlenince de biber gazryla sakhnyorlar" dedi. AKP ıktıdannın, kendisıne mu- halefet yapan meslek odalan ve sivil toplum kuruluşlaruıı sus- turmaya çahştığmı ifade eden Süleyman Çelebi, hükümetin bunun için "iç" ve "dış mü- dahale" olmak üzere iki yol izlediğini söyledi. Iç müda- halede, iktidann muhalefet yapan kuruluşun yöneti- mıni ve tüzüğünü değiş- tirdiğini anlatan Çelebi, DlSK gibi içerden bir DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, muhalefeti susturarak devletin sosyal ve hukuk yönlerinin yok edilmeye çalışıldığını söyledL Çelebi, "Kendileri rahatça örgütleniyor. Biz örgütlenince de bibergaztyla saldınyorlar " dedi Çelebi, AKP'li belediyelerdeki DİSK üyesi işçilerin baskı ve tehditle Hak-îş 'e bağlı Hizmet-İş sendikasına geçirüdiğini belirtti şey yapılamayan kuruluşlara ise dışardan müdahale edildiğini kaydettı. "Bu amaçla Türkiye Odalar ve Borsalar Birtiği'ne farkh. Türkiye Esnaf ve Sanatkârlan Konfederasyonu'na farkh yasa ge- tiriyorlar. tktidann müdahalesi nedenrvle Türk Ta- bipleri Büüği, kongresini nasıl yapacağını bilmiyor'' dıye konuşan Çelebi, AKPTı belediyelerdeki DİSK üyesi işçilerin baskı ve tehditle Hak-Iş'e bağlı Hiz- met-Iş sendikasına geçinldiğını belirtti. REFERANDUMA CİDELİM' Hak-îş adma belediye yöneticileri veya AKP'li siyasetçilerin faaliyet yürüttüğünü vurgulayan Çe- lebi, şöyle devam etti: "Gerçekten sendikal müca- deleden yana) salar gelsinlerreferandunıagidelim. tşçilerin seçtiği sendika yetkiti olsun. Gazeteye ver- digimiz ilandan sonra kısmen de olsa üzerimizdeki baskı kalkü." AKP'nın sık sık "tehdjfe başvurduğunu söyle- yen Çelebi, özellikle özelleştirme politikalanna karşı olan Türk-Iş'in orman sektörüyle ilgili örgüt- lü olduğu bir kuruluştaki işçilerin zorla Hak-Iş'e geçirildiğini ifade etti. Bu olaydan sonra Türk-lş'in geri çekildiğini savunan Çelebi, sanayicilerin ise "def- terierinizi açanz" diye tehdit edildiğini kaydetti. iktidann son hedefınin ise yargı olduğunu belirten Çelebi, AKP'ye karşı ortak toplumsal muhalefetin şart olduğunu söyledi. Çelebi şöyle konuştu: "lk- tidar, burslar ve yardımlarla tophımu bağımh hak getiriyor. Belediyeler tarafindan verüen bursbnn o syasparti tarafindanverikligisanüıyor.Oysabu haJ- kin parası. Yani halkın parasını kendi kaynaklany- mış gibi gösterhüriar. Bu da tepkileri azalnyor" Üniversite içinde bir ilke imza atan fakülte, ISO 9001 belgesini almayı başardı İÜ İletişim'e 'kalite' onayıBENGÜ ÇETİNKAYA Dünyannı en eski yükseköğretım ku- rumlanndan biri olan Istanbul Ünıver- sitesi'nin, Türkiye'nin ilk gazetecüik okulu olan Iletişim Fakültesı, ISO 9001: 2001 Kalite Belgesi alarak üniversite- ler içinde bir ilkı daha gerçekleştirdi. Kökleri 15. yüzyıla dek uzanan ünrver- sitenin, kalite belgesi almak için neden bu kadar geciktiğini ve konuyla ilgili di- ğer sorulanmızı Iletişim Fakültesi De- kam Prof. Dr. Suat Gezgin'e yönelttik. Bu kalite belgesini alabilmek için fa- külte olarak ne kadar zamandır hazır- hk yapıyorsunuz? Bu, ashnda dünkü bır olay değil. 2000 yılmda dekan seçildiğimde, öğrencile- rimize iyi bir hizmet verebilmek çaba- sını başlatnk, ekip çalışması olarak. Za- man içinde, niye olmasm, diye düşüne- rek kalite belgesi almak için başvurduk. Bu belgeyi almak ne anlama geüyor? Öğrenciyi müşteri gibi kabul edersek, onlara iyi bir hizmet verdiğimizi düşü- nüyoruz. Bu belgeyle de bu ispatlanmış veya tescil edilmiş diye düşünülebilir. Istanbul Üniversitesi Iletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Suat Gezgin, ISO 9001 belgesinin iyi hizmet verdiklerinin bir belgesi olduğunu söyledi. Belli başh hangiölçütJeryerine getirfl- diğüçin bu belge\i alma hakkı kazanıl- dı? Başta, Öğrenci tşleri'ndeki belirli pro- sedürleri yok ederek, u Bugün git, yann gel!" olmaksızın, sorulara, ihtiyaçlara amnda cevap verebilmek. Zaman mef- humu bizde pek algılanamıyor. Öğren- ciye istediği belgeleri hemen verebıl- memiz, onlann beklemeksizin iş haya- tına atılmalan hususu çok önemli. Bu- nu da, işleri kişilere değil sisteme bağ- layarak yaptık. Herkesin, her işi, sistemin açıkladığı şekilde yapmasrnı sağlayabilmek için tüm idari personele ve iç tetkikleri yap- mak üzere de kimi idari ve akademik personele egitimler verdik... Belgeyi alabilmek için gerçekleştirilen kalite standardının, de\ r am ettirümesi de önem- li bir mesele herhalde? Tabii, aldık, iş bitti, söz konusu ola- maz. Daha iyilerini nasıl, ne şekilde ya- pabiliriz diye birpolitikamız var. Altı ay- da bir kontroller olacak, ama biz kont- roller için değil, bunun böyle devam et- mesi felsefesinde olduğumuz için çahş- malanmıza devam edeceğiz. tietisim, Istanbul Üniversitesi'nin bu belgeyi alan ilk fakültesi. 552 yıllık bir üniversitede kalite belgesi almak için 20O5'e mi gelinmesi gerekiyordu, neden bu kadar gecikme oldu sizce? O sorumluluğu, idarecilerin, eğitim- cılerin algılaması gerekir. Ben bu sistemi Avrupa'da 20 yü yaşadım, gördüm. Fran- sa'dan 1994'te dönüş yaptığımdan beri, burada uygulamaya çalışıyorum. Niye beklenilmiş, onu bilemiyorum. Ama zarann neresinden dönerseniz kârdır. Otomatik olarak devamı gelecektir. BlRl POLlS ÎKİ KİŞIYARALANDI Polis aracına saldırı GÜMÜŞHANE (Cumhuriyet) - Gümüşhane'de devriye gezen polis aracına açılan ateş sonu- cunda, bir polis memuru ile bir vatandaş yara- landı. Gümüşhane Valisi Veysel Dalmaz. "Ön- ceükn adres olarak PKK'yi görüyoruz" dedi. Kent merkezinde otogar yakınlannda devriye gezen polis otosuna önceki gece saat 21.45 sı- ralannda, ormanlık alandan uzun namlulu si- lahlarla ateş açıldı. Otomobilde bulunan polis memuru Eyüp Şahin kolundan, aracıyla yoldan geçen Çetin Ergün de sırtmdan yaralandı. Şa- hin Gümüşhane Devlet Hastanesi'nde, Ergün ise KTÜ Farabi Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Vali Dahnaz, polis aracının kaç kişi ta- rafmdan tarandığının belli olmadığrnı belirte- rek "Bunlann 3-5 kişi olduğunu tahmin ediyo- ruz. Boş kovan sajısı 35-40 arasında. Trafiğin yoğun olduğu bir noktadan özelükle devriye po- lis aracı hedef alınarak ateş açıkk. Olayda polis otosu dahil 4 araç isabet aldı*' dıye konuştu. Vaüye bombah tuzak Tunceli Valisi Erkal'ın geçeceğiyolayerieştirilmiş bir kilopatlayıcı etkisiz halegetirildL Ikikişi 800gram C-4'leyakalandu Munzurfestivali ertelendi TUNCELİ (Cumhuriyet) - Gü- venlik güçleri Tunceh'de. Vali Mus- ta£a Erkal'ın geçeceği yola büyük mutfak tüpü içinde yerieştirilmiş 1 kilogram patlayıcıyı etkisiz ha- le getirdi. Munzur Doğa Kültür Festivali'nde bom- balı saldın hazırlığmda ol- duklan ileri sürülen 2 kişi ise 800 gram C-4 plastik patlayıcıyla birlikte ele geçirildi. Festival, gü- venlik gerekçesiyle 45 gün sonraya ertelendi. Tunceli Jandarma Komutanhğı'na bağlı birlikler Dedeağaç köyünde valiükçe yapnnlan 24 konutun açı- hş töreni öncesinde olası bir facıayı önlediler. Vali Erkal'ın da geçeceği yolda yapılan incelemede A-4 tipi 1 kilogram plastik patlayıcımn büyük mutfak tüpüne sanlarak yola yer- leştirildiği belirlendi. Vali Er- kal. "Bombah eylem bana karşı yapüacakû. Ancak biz bu tür saldın ve eylemlerle pesetmejiz" dedi. Tunceli Em- nıyet Müdürlüğü ekıpleri de B.Y.'nin merkeze bağlı Karakoç köyündeki evinde yapılan aramada, düzenekleri hazn-lanmış ve içinde 800 gram C-4 bulunan patlamaya hazır bomba ele geçirildi. B.Y. ve H.Ç.'nin Munzur Doğa ve Kültür Festıvali smısmda kadm garson ça- lıştran bir birahaneye saldın hazır- lığmda olduğu açıklandı. Tunceli Valiliğide "Munzur Doğa veKül- tür Festivali'"ru güvenük gerekçesiy- le 45 gün sonraya erteledi. tHDde ertelemeye tepki gösterildi. Bu arada, Elazığ'dan Muş'a git- mekte olan 52863 sefer sayılı pos- ta treni Kale-Kurt istasyonu yakm- lanna geldiğinde, demiryoluna da- ha önceden döşenen bomba, uzak- tan kumanda ile patlatıldı. Ölen ve yaralanamn olmadığı patlamada, TCDD güvenlik personelinin için- de bulunduğu vagon ile 1 yolcu ve 3 yük vagonu olmak üzere toplam 5 vagon yoldan çıktı. DUZYAZI ORHAN BİRGİT Babacan: İşi Baştan Kabul Efflk Fransız Le Figaro gazetesi, bugün gerçekleşe- cek olan Erdoğan-Blair görüşmesi için Türk Baş- bakanı'nın, Ingiliz meslektaşına "paraf edilmiş ek protokol" metnini sunacağını yazıyor. Gazeteye göre, Türkiye, AB'nin geçici dönem başkanhğını ya- pan Ingiltere'nin adaylık konusunda gösterdiği an- iayışa, aralannda Kıbns Cumhuriyeti'nin de tanın- masına yol açacak ek protokolün imzalanması jes- ti ile karşılık verecek. Türklerin ne kadar jest sever bir ulus olduğunu bilen Fransızlann bu tahminini, Brüksel'deki kimi kaynaklar daha ihtiyatlı yorumluyor. AB Haber'de çıkan bir yoruma göre imza konusu bugünkü gö- rüşme sonunda gerçekleşecek. Blair, bugünkü gö- rüşmede Erdoğan'a, AB'de havanın iyi olmadığı ve protokolü imzalayarak deklarasyonu yayımlama- sını söyleyecek. İyi de, Türkiye, Kıbns Rum Yöne- timi'nin her bakımdan tanınması demek olan bu im- za işinde özellikle kendi iç kamuoyundan gelecek tepkileri öne sürüpAB Dönem Başkanı'ndan ödün isteyemez mi? Şıpınişi görüşmeci! Sorunun yanıtını Başmüzakereci Ali Babacan ve- riyor "Müktesebat neyse Türkiye ergeç uyacak.. 'Av- rupa bu işi böyle yapıyor ama ben farklı yap- mak istiyorum' diye bir şeyyok. Çünkü bunu baş- tan, bu işe gırerken kabul ettik." (Milliyet, 26 Tem- muz 2005, Can Dündar ile görüşme) Gördünüz mü pratık işadamlığından yetişmiş po- litikacımızın pazarlığı kısa kesip sonuç alma man- tığını?.. Başbakan istediği kadar yurtiçindeki miting kürsülerinde koşullu tanımadan söz etsin ve dile- diği kadar KKTC'nin varlığını savunacağına Türk seçmenlerini inandırmaya kalkışsın. Belki bugünkü görüşmeler sırasında da "tüzük müzük" hazıriığı gerektiğini söyleyip zaman almak isteyerek tepkilerin neden olacağı basıncı boşalt- maya çabalayacaktır. Ama ek protokole imza ko- yarken Türkiye Cumhuriyeti'nin Kıbns denildiği za- man, AB'nin resmi söylemiyle, adanın tümünde egemen tek devlet olan Kıbns Cumhuriyeti'ni amaçladığını onaylamış olacaktır. Dışalım ve satımda Rumlardan izin zorunluluğu Işin politik açıdan nasıl bir gelişme göstereceği- ni, dilerseniz bir başka yazıya bırakalım. Bugün için soruna ekonomi yönünden bakalım. Erdoğan Bakû'dan, Kıbns Türklerine uygulanan tecridin kaldırılması açısından gerçekten olumlu sonuçlarla döndü. O sonuçların gereği olarak dün de ikinci bir Azerbaycan Işadamları Heyeti, KKTCye geldi. Araştırmalar sonuç verirse kısa zamanda Kuzey'den mal alımınagidilecek. İş alan- lan oluşturulacak. öylelikle ambargo delinmiş ola- cak değil mi? Bugün ve de yakın süre içinde im- zalanacak olan "ek protokol"e göre, Kuzey Kıb- nstan Türkiye"ye gelecek mallar için, Güney'den menşe şahadetnamesi alınması gerekecek. Ya- ni, Rum tarafının "olur" demedıği hiçbir malı Kıb- nslı Türk işadamlan adanın dışına çıkaramayacak. Durumu bilen 200 KKTC'li fırmanın şu anda Gü- ney'detemsilcilikaçtığı biliniyor. 1000 firmada izin işlemlerinin tamamlanması için sıra bekliyor. Bitmedi. Dışsatımda menşe şahadetnamesi alınması ko- şulunu, dışalımda yani Kuzey'e getirilecek mal ve eşyada Kıbns Cumhuriyeti Gümrüğü'nün kontro- lü zorunluluğu izleyecek. Dahası, Kuzey Kıbns'ta faaliyet gösteren Türkfir- malan, "diyelim ki Vestel ya da Arçelik.." anava- tanlanndan KKTCye dışsatım yolu ile göndere- cekleri mallar için de Güney'in gümrük kurallanna uymakzorunda kalacaklannı bilerek, şimdiden ora- da bürolar açmak gereğini duyuyorlar. özetle Erdoğan, "jest olsun" diye; ya da Baba- can'ın söylemiyle baştan bu işe girerken kabul et- tiğimiziçin "ekprotokol"ü imzalayıncaGüney'de- ki devlet, bizim üstümüzden yeni gelir kaynaklan- na kavuşacak. Kuzey'e gidecek her mala dilerse evet deyip para alacak. Oradan çıkacaklar için de isterse menşe şahadetnamesi verip yine kasasına Avro dolduracak! Ucu açıkAB yolculuğumuzun na- sıl sağlam bir zemine dayandığının bundan daha başka örneği mi olurmuş? Nasrettin Hoca'nın yaşadığı dönemde yumur- ta tartı ile satılırmış. Hoca bir sabah bakmış ki, eve alınan yumurta her zamankinden fazla. Durumu eşine sormuş. Meğer kansı o gün terazinin dimemlerin bulun- duğu tarafına gizlice altın bileziğini koyduğunu söy- leyerek övünmüyor muymuş? Bakalım ek protokole atılacak imzadan sonra AKP, nasıl bir övünme malzemesini piyasaya sü- recek? Faks: 0 212 677 08 21 [email protected] SUÇA YÖNELMELERİENGELLENECEK Risk altındaki çocuklara destek Eğm'm Servisi - Çocuklara Yeniden Özgürlük Vakfi, UNICEF Türkiye Temsücüiği, Avrupa Komisyonu ve Adalet Bakanlığı işbirliğinde; yasalarda yer alan ancak uygulanamayan "gö- zetim ve denetim'' mekanizmasına işlerlik ka- zandırmak amacıyla hazırlanan "Gözetim ve Denetim Göreviileri Eğrtimi Projesi" hayata geçiyor. Türkiye'nin çeşitli illerinden Adalet Bakanlığı'na bağh 42 denetleme görevlisinin 10 gün boyunca devam eden 60 saatlik eğitim- leri bitti. Görevliler, yasal prosedürün de ta- mamlanmasının ardından çocuk mahkemeleri- ne "denetleme görevlisi" olarak atanmayı bek- liyor. Çocuklara Yeniden Özgürlük Vakfi Baş- kan Yardımcısı Nevin Ozgün, pToje ile "risk alnndaki çocuklar"ın suça yönelmesinin de engellenebileceğini voırguladı. Projeyi, "Çocu- ğun suça yönehne nedenlerini içeren, vargı ön- cesi ve yargı sürecüıde hazırlanan araşnrma raporunu ve müdahale}! banndıran bir çahş- ma" diye anlatan Özgün, yetiştirılen görev- lilerin sorun çıkmaması halinde eylül sonunda görevlerine başlayacağnn belirtti.