Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
27 TEMMUZ 2005 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
Tesettüp
Aysel Ergüney'in
Çorlu'dan bir
gözlemi: "19
Temmuz'da,
çorapsız, kırmızı ojeli
ayak parmaklan ve
açık ayakkabılan,
özenle yapılmış yüz
makyajı, dikkat çeken
koyu renk ruju,
vücudunu saran
tesettür tarzı dar
uzun etek ve
pardösüsü, 34
sarıtigrat derece
sıcakta bantta
kapattığı için
terler süzülen
alnının
üzerindeki sıkma
başı ile bayan
kuaför salonuna giren
genç kız, saçını
kestirmek istediğini,
'bayan eleman' ve
'özel oda' olup
olmadığını sordu. Yok
cevabını alınca,
dikkat çeken makyajı,
dar uzun eteğinin
ortaya çıkarttığı vücut
hatları ile kuaför
salonunu terk edip
meydandaki yüzlerce
erkeğin arasından
süzülerek 'özel odalı,
kadın kesici' aramaya
başladı."
17
Ş Elektronik posta: <teniîsom©cumhuriyetcom.tr wwrw.ctenizsom.com TeS: 0.212.512 05 05 Faks: 0^12.512 44 97
- CHP'ye anayasa
ihtan verilmiş...
"Sahip çıksın diye mi!"
YALOVA'NIN Altınova ilçesinde Hersek Ovası'nın
deniz kıyısı, Hersek'ten başlayarak Çavuşçiftliği ve
Subaşt'nı da kapsayacak şekilde doldurulmak
isteniyor.
Denize dolgu yapılacak alanın eni 500 metreyi,
uzunluğu 4.5 kilometreyi buluyor; yaklaşık 2.2
milyon metrekare.
Birilerinin gözüne kestirip denizden doldurularak
elde etmek istediği bu alana yine birileri tarafından
tersaneler kurulması hesaplanıyor. Oysa bu kıyı,
Subaşı Belediyesi'nin 2003 yılında onanmış imar
planına göre beldenin rekreasyon alanı...
Okaliptüs ağaçlarının yükseidiği kıyı, hem plaj
hem piknik alanı olarak düzenlenmiş.
Aynı kıyı bölgesi 1380 sayılı Su Ürünleri
Yasası'nın 2. maddesinde belirtilen "üretim alanı"na
giriyor. Yalova Subaşı kıyısı 29 Ocak 1981 tarihli
Resmi Gazete'de "su ürünleri doğal üreme alanı"
Yalovaolarak ilan edilmiş. Kıyının arkasındaki araziler ise
birinci ve ikinci sınrf tanm alanlan. Burada kivi,
şeftali, nektarin, elma, erik ayva, kiraz, armut
bahçeleri var; Türkiye'deki kivi üretiminin yarısı
ovadan elde ediliyor. Aynca teknik seralarda süs
bitkileri ve sebze üretiliyor. Marmara'nın
Çukurova'sı dense yeri. Işte buraya birileri, denizi
doldurup, dolgu alantnın üstüne tersane kurmak
peşinde. O birileri, aynı zamanda Yalova halkını da
kandınyor. Bölgeyi hiç görmemiş, gerek su ürünleri
gerek tanmsal özelliklerinden habersiz yurttaşlara
tersaneler kurulunca işsizlik bitecek, ekonomi
düzelecek masalı ile "tersane isteriz" imzası
attınlıyor. Yerel basını da bir şekilde susturuyorlar...
Kıyının doldurulmasına CHP'li Subaşı Belediye
Başkanı Ali Ekber Fıdan ve eşi ziraat mühendisi
Fıliz Fıdan var güçleriyle karşı çıkıyor ama seslerini
duyuramıyorlar.
Filiz Fidan, "Ülkemizde tersanelerin kurulmasına
karşı değiliz. Ülkemizdeki işsizlik sorununun
bilincindeyiz. Ama sadece bu amaçla seçilen
yerinin kesinlikle yanlış olduğuna inanıyoruz. Toprak
Koruma ve Arazi Kullanma Yasası'nın yürürlüğe
girmesinin ardından Yalova'da yapılmak istenen
toprağa ihanettir" diyor. Yalova'nın iki milletvekili
var. Biri Adalet ve Kalkınma Partisi'nden Şükrü
Önder, öteki Cumhuriyet Halk Partisi'nden
Muharrem Ince... Şükrü ûnder neyse de
Muharrem Ince'den bu konuda niye ses çıkmaz
kimse bilmiyor!
Biliyorsunuz; Yalova'nın adı "yalak ova"dan
geliyor. Bakalım ovanın geleceği nereye doğru
gidecek.
s
S
«0
Hoşyar Zebari:
"Türkiye sınınmıza
giremez."
Boş verzebani!
SESSÎZ SEDASIZ (!) M&SJ&ufâsSgr»
m 1
Almanya'mn faşizme yakınlığı
UZUN yıllar Almanya'da çalışan
iki kız kardeşin anlattıklannı Ayşe
Meral aktanyor:
"Dostlanmın anlattığı olaylar
gerçekten üzerinde düşünmeye
değer ve Avrupa'nın gerçek yüzünü
göstermesi açısından çok önemli.
Şöyle ki: Almanya'mn iflas eden,
hurdaya çıkmış bir devlet teşekkülü
özelleştirmeye çıkanlıyor. En yüksek
fıyatı Almanya'da bir Türk işadamı
veriyor. Türk olduğu için fabrika
kendisine verilmiyor. Bizzat
Shröder televizyonda, bu batık
Alman kamu fabrikasının bir Türk
işadamına verilmesinin stratejik
sakıncasından söz ediyor... İki kız
kardeşin Türk komşulannın oğlunun,
Alman vatandaşlığı hakkını
kaybetmesi, sınır dışı edilmesi
durumu karşısnda, aile yaşadıklan
bölgenin kilise görevlilerinden
yardım istiyor. Kilise görevlisi kadın
ailenin evine geliyor. Durumu
öğreniyor ve soruyor: Türk
müsünüz, Kürt müsünüz? Aile Türk
olduklannı söyleyince kilise görevlisi
bu durumda yapabileceği bir şey
olmadığını, Kürt olsalardı çözüm
bulunabileceğini söylüyor.
Çocuğun ailesi ve komşular kilise
görevlisi kadını evden kovuyor."
Yüksek Yerilim Hattı
erdincutku(gyahoo.com
Minibüsûyle gezdirdi; hanyayı
künyeyi gösterdi!
ÇEDKÖSESt
OKTAY EKİNCİ
Tsunami'nin Gerçekleri...
Temmuz başlanndaki Dünya
Mimarlık Kongresi'nin önemli
toplantılanndanbiri de "Tsuna-
miFonımu* idi... Ev sahibi Mi-
marlar Odaa'nın önerisi üzeri-
ne kongre programına alınan fo-
nımun katılımcılan da geçen
aralık ayında (2004) felaketi ya-
şayan Gûney Asya ülkelerinde-
ki mimarlık kurumlannın baş-
kanlan ve temsilcileriydiler...
Mimarlar Odası, hem bu ûlke-
lerinmimarlarma gönderdiğj da-
vet yazısında hem de Uluslara-
rası Mimarlar Birliği'ne (U1A)
ilettiği "gerekçe" metninde, ts-
tanbul buluşmasında neden bu
konuyu da irdelemek gerektiği-
ni özetle şöyle belirtmişti:
"Dtğerdümaola\iarıgibi,Gü-
ney Asya'daki 200 bineyakın in-
sanı>itirdiğimizfeiak£tide sade-
ceküresdmedyadanideyebüdik.
Ancak, felaket ve nedenkri hak-
kmda gerçekçi bügüer edindiği-
mizdenemindeğitizve bu neden-
le de doğru değerlendirmeyapa-
bilme olanağı bulamryoruz. Is-
tanbul'daki kongrede bu konu-
yu, doğrudan felaketiyaşayan ve
gerçeklerini büen mimartann
anlatacağı bir fonım düzenkye-
rek iztenmesi gereken tutum-
lan aynı bilgüere dayah
olarakbiıüktekarariaş-
tirmayı diliyonızJ'
Işte bu çagn üzeri-
ne 06 Temmuz 2005
günü Cemal Reşit
Rey Konser Salo-
nu'nda gerçekleşti-
rilen "Güney Asya
Depremi-Tsunami
veGerçekkr" konu-
lu forumda da açıkça
ortaya çıktı ki "felake-
ti yaratan doğa değiL,
mimarlık ve şehircuiği
doğa olaylanna karşı gü-
venceü küacakbir kalkmma po-
Btikasımn iztenmiyorolması
Tl
dır.
Bu durumun, özellikle "kal-
kmmadageribıraküan" coğraf-
yalarda büyük insanlık dramla-
nna dönüştüğü açıklanan fo-
rumda, gelişmişlikteki "küresel
adaletsiztiğüı" giderilmesinin
yanı sıra doğrudan yapı üretimi,
eğitim ve kentleşme politikala-
nna yönelik özetle şu saptama-
lar yapüdr.
Küresel Uyanlar
UIA, ARCASIA (Asya Mi-
marlar Gurubu) ve konuyla ilgi-
li mimarlar UIA-îstanbul 22.
Dünya Mimarhk Kongresi'nde
buluştular ve doğal felaketler
üzerine deneyimlerini paylaştı-
lar...
însanlann acı çekmekrini en-
gelleyebilmekve mimarlann kü-
resel toplumun sosyal sorumlu-
luğu ile donatılmalannı sağlaya-
cak rollerinive yeteneklerini ge-
liştirmek, toplumun kültürel,
ekonomik ve sosyal normlany-
la uyumlu bir çevre yapılanma-
sıylasağlanabilir...
Buna dayah politikalarda ve
uygulamalarda;
Afet Öncesi İçin:
- Mimarlık eğitimi felaket
risklerini kapsamalı ve mimarla-
nn yapılann güvenliğini gözete-
cekleri teknik bilgiye sahip ol-
malan sağlanmah;
- Eğitim kurumlannın, en iyi
afet riski azaltma yöntemlerini
ve yaklaşımlannı kamuoyuyla
da paylaşmalan teşvik edilmeli;
- Güvenli yapı inşaatı normla-
nru, kurallannı ve düzenlemele-
ri ihlal eden kanundışı ve kaçak
inşaat sektörü kesinlikle önlen-
meli;
- Özellikle üçüncü dünya ül-
kelerinde, yapılaşmadan sorum-
lu her seviyedekiyönetim organ-
lannın; güvenli ve kalıcı yapı-
laşma yasalanna uymalan sağ-
lanmah;
- Tsunami riski olan sahil böl-
gelerinin iyileştirmehazırlıklan-
na ertelenmeden başlanmalı ve
uygulanmah;
Afet Sonrası İçin:
- Mimarlıkta ve şehircilikte
risk azaltma tedbirleri afet
sonrası yeniden yapüan-
ma ve yerleşme planla-
nnda da gözetiîmeli;
- Afet sonrasıyapı-
lanma, yeniden yer-
leşme ve geçici ko-
nutlann oluşturul-
ması sırasında, sos-
yokültürel sorunla-
ra ve toplumsal ka-
rakterlere duyarlı
olunmalı;
- Tüm uygulama-
larda her adıin, afetze-
de toplumun kültürüne
ve yaşam tarzına saygı
duyularak atılmah;
- Afet sonrası yeniden
yapüanma projeleri ve yeniden
düzenlenecek yerleşmeler, in-
sanlann mali açıdan en rahat
şekilde karşılayabüecekleri
çözümlerle gerçekleşmeli...
Bu dileklerin altında, Güney
Asyaülkelerindeki mimarlık ku-
ruluşlannı ve katılımcılannı
temsilen Yoianda Reyes (AR-
CASIA Başkanı), Syed Zaig-
ham (ARCASIA Önceki Baş-
kanı) ve UIA ile Türkiye Mimar-
lar Odası adına da proje
yürütücüsü Emine Komut'un
imzalan var...
Eğer, eğitim açısındanüniver-
sitelerimiz, kentsel sorumluluk-
lar açısından yerel yönetim-
lerimiz ve genel poîitika ile
yasalar açısından da hükümet,
bu forumu ve sonuçlannı önem-
serse, dünya kongresine ev
sahiphğimizin
a
semere"sini de
almaya başlarruş oluruz...
oekinci(â cumhuriyetcom.tr
KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK behicakâyahoo.com.tr
HAYAT EPlK TtYATROSU MISTAFA hayatepikı mynet.com
DÜ6ÜN
ONCESÎ
VEÖL:
TARtHTE BUGÜN MVMTAZARIKAN 27 Temmuz ıticıc.munUaz-arikan .com
BBSTECİ FERİTALNAR..
•3?8't>E- SU6ÜAJ, ÜULÛ 8ES7BCİ UASAAJ
ALMAK. 72 YAÇtfJM ÖLOÜ. "TÛRK 8£Şt£X/'
p/ys AKIILAM G&UPTA ree ALAM SESTBC/NİN
P/ĞE/2l£/£/MP£M BM BEü&SiU FA&CI,7EK
SE£Ü TÜfZK kHÛZJĞi'MDeU G£UAeSİYDİ.-
ÇOK KÜÇÜK YAŞTA, K4A/1/A/ Ç4LA/&9*: MÜ-
Z.IĞE 8AŞLAYAAJ ALNAfZ, BİRKAÇ YtL İÇİNDE
İYİ Sifi. ICANUfJT OLMUŞTU- OAHA £OH&A
VİYAUA 'DA 8AT7 MÜZiĞi Ü2&&İA/E Öâ&S-
MM GÖIZMÜŞ, OÖUÜŞÜMPE E>£ BESTE ÇA-
LtŞtoALAfZtMA tZOrULMUŞTZJ. HALK BZGİ-
UBR.İNE VE FOLKLO&A yntctNLIGlYLA 774-
HISJAN HASAN FE&T ALNAR.'(M £N TA-
M/MMIŞ YAPITI "KANUN
İZMİR 7. ASLtYE HUKUK HÂKÎMLtĞÎ'NDEN
Esas No: 2004428- KararNo: 2005 204
Davacı Memnune Pınar Güneş vekıli tarafından davalılar Cahide Satıcı vs. alyhlerine açılan vasiyetnamenin tenfızi davasınrn mahke-
memızde yapılan açık yargılaması sonunda mahkememizden verilen hükmün davalı Cahide Satıcı'ya ilanen tebliğine karaı verildiğin-
den,
Da\'acının davasının kabulü ile Izmır 17. Noterlıği'nin 1812 yevmiye numarah 23.01.2001 tarihli düzenleme şeklindeki vasiyetname-
nin tenfizine, Izmır ili Konak ilçesı. 2. Karantina Mahallesi 772 ada 12 parselde kayıth 2/10 arsa payh zemin kat 2 no'lu muris Aliye
Se\im Güneş aduıa kayıth taşınmazın tapu kaydının Niyazı kızı Memnune Pınar Güneş adına tesciline.
Davahlardan Ali Satıcı'nın davayı kabul etmesi ve davanın mahiyeti gözönüne alınarak davacı lehine yargılanıa giden ve vekalet üc-
reti tayinine yer olmadığına.
Peşin alınan 135.00 YTL harçtan aluunası gereken 11.20 YTL ilam harcmın mahsubu ile arta kalan miktann talep halinde hüküm
kesinleştiğinde yatırana iadesine daır 07.06.2005 tarihinde venlen karar temyiyz yolu açık olmak üzere davalı Cahide Satıcı'ya ilanen
tebliğ olunur. 08.07.2005. Basın: 35501
BEYKOZ AÎLE MAHKEMESİ'NDEN
Esas No: 2005 214- Karar No: 2005'421
Davacı Sevinç Yeşilbaş tarafindan mahkememize açılan gaiplik nedeniyle evliliğin bozuhnası davasının yapılan duruşması sonunda;
Mahkememizüı 11.7.2005 tarih 2005 214-421 sayılı ilamı ile Ist. Beykoz Paşabahçe cilt 12, hane 181 BSN 14-8'de nürusa kayıth Et-
hem ve Hanım Zer'den olma 15.6.1963 doğumlu davacı Sevinç Yeşilbaş ile Niyazı ve Seher'den olma 28.7.1960 doğumlu davalı Eyüp
Yaşar Yeşilbaş'ın aralanndakı evlilık bırliğinın Eyüp Yaşar Yeşilbaş kayıp olduğundan 4721 sayılı Kanunun 131. maddesi gereğince
FESHÎNE, 31.900.000- TL yargılama gıderinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmiş olmakla, bu ılanın gazetenizde tLANl-
NIN YAPILARAK hüküm fıkrasının neşir tanhinden ıtıbaren 7 gün sonra ılanın tebliğ edıhniş sayılacağı, 15 gün içersinde temyiz edıl-
memesı durumunda hükmün kesinleşeceği hususu ılan olunur. 21.7.2005. Basın: 35528
PANO
DENİZ KAVUKÇUOĞLU
Maganda
Aklıma nereden takıldıysa, internete girip "go-
ogle" arama motorundaki çeşıtli sitelerde yer alan
"maganda" sözcüğü hangi durumlarda kullanıl-
mış, baktım. Az buz degil, bu sözcüğü içeren tam
7890 sonuç var sözünü ettiğim arama motorun-
da. Bu sözcüğüngeçtiği gazete haberlerinden bir-
kaç örneği sizlerle paylaşmak istiyorum.
1) Maganda Kurbanı İşadamı öldü: Fenerbah-
çe ile Galatasaray'ın 22 Mayıs'taki derbi maçın-
dan sonra eğlenirken bir kurşunun isabet etme-
siyle ağır yaralanan Mehmet Aslandağ dün ya-
şamını yitirdi. (...) Polis, görgü tanığı olmayan ola-
yın soruşturmasından sonuç alamadı. (Milliyet, 28
Mayıs 2005)
2) Maganda Kurşunu Bir Hayat Daha Aldı: Af-
yonkarahisar'da bir düğünde rasgele ateş açılma-
sı sonucu Lokman Kurulay hayatını kayberti.
Ateş açan kişinin kimliğinin belirlenmesine çalışıl-
dığı bildirildi. (Dünden BugüneTercüman, 10 Ma-
yıs 2005)
3) Maganda Cinayeti: Istanbul'un orta yeri Tak-
sim'de, uslanmak bilmeyen şehir magandalan,
gelecek vaat eden pınl pınl bir gencin hayatının so-
naeımesine neden oldu. Gençlerbiriiği'nin Parma
zaferini kutlayan şehir eşkıyalannın havaya açtığı
ateş sonucu yere düşen bir "yorgun mermi" Istan-
bul Üniversitesi Hukuk Fakültesi son sınrf öğren-
cisi önder Babat'ı (25) öldürdü. (Sabah, 5 Mart
2005)
4) Maganda Kurşunuyla Can Verdi: Izmir'de,
dün saat 04.45 sıralarında Kemeraltı Çarşısı'nda-
ki bir bara giden Yakup Dağcılar, arkadaşlanyla
eğlendi. Kabank gelen hesap nedeniyle bu kişiler-
le bar çalışanlan tartışmaya başladı ve tartışmasi-
lahlı bir kavgaya dönüştü. Silahlar patlarken Yay-
Sat Konak Bölge Başbayii'nden aidığı gazeteleri
minibüsünden indiren Tolga Çıknkçı (28) kurşun-
lardan birinin başına isabet etmesiyle yaşamını yi-
tirdi. (Milliyet, 22 Mayıs 2005)
5) Liseli Genç Maganda Kurbanı Oldu: Adana -
Silahlı birsaldırı sırasında tesadüfen olayyerinden
geçen lise öğrencisi Ramazan Çıngıllar (16) vu-
rularak öldü. (Radikal, 25 Mayıs 2005)
6) Maganda Dehşeti: Tavşanlı'ya bağlı Tepecik
köyünde düzenlenen asker uğurlama töreninde,
havaya ateş açıldığı sırada kurşun isabet eden
Hazel Dolma (12) hayatını kayberti, Fatma Ge-
dik (23) yaralandı. (Yeni Şafak, 14 Şubat 2005)
7) Baba Oğla Maganda Kurşunu: Izmir'in Konak
ilçesinde, kardeşinin düğünündetabancasını ateş-
leyen Ali Gevrek, baba oğlu vurdu. Gevrek'in ta-
bancasından çıkan kurşun, Sacide Ayaz llköğre-
tim Okulu öğrencisi Ö.S.'nin (10) sol yanağından
girip kulakaltından çıktı. Kurşun daha sonra S.'nin
hemen yanındaki babası Doğan S.'nin (29) kolu-
nu sıyırıp göğsüne saplandı. (Milliyet, 12 Ekim
2004)
Bu örneklerden dahayüzlercesi var; nasıl olma-
sın Umut Vakfı'nın açıkladığı Devtet Istatistik Ens-
titüsü verilerine göre sadece 1999 yılında 557 ki-
şi "maganda" kurşunuyla can vermiş. Yine Umut
Vakfı'nın 2003 yılı raporunda belirttiğine göre, ül-
kemizdeki toplam silah sayısı 1.5 milyonu ruhsat-
lı, tahminen 3 milyonu da ruhsatsız olmak üzere
4.5 milyon.
Internet kullanmasını bilen herkesin kolayca al-
tından kalkabileceği küçük çaplı araştırmamdan
çıkardığım sonuç, basında genel kabul gören yak-
laşımla "maganda" denilen yaratık türünün ortak
özelliğinin özellikle düğün, nişan, sünnettöreni, as-
ker uğurlamalan ve kazanılan futbol maçlan son-
rasında elini beline atıp havaya ateş etmesi. Bu tür
maganda gösterilerinin ölümle, yaralanmayla so-
nuçlanmaması ise yalnızca şansh bir rastlantı. Ko-
nu güncel değil, ama aklıma geliverdi işte. Yine de
Tann hepimizi magandalardan korusun!
(e-posta: dkavukcuoglu© superonline.com)
B U L M A C A SEDAT YAŞAYA1S
SOLDANSAĞA;
1/ Üzerine
şeker ve bal-
dan köpürtü-
lerek yapıl-
mış şerbet
dökülerek ft-
nna konan
bir tür tel ka-
dayıf. II Kü-
çük erkek
kardeş... "Er-
tesi gün baş-
ladı gün doğmadan
yolculuk' Soğuk bir
mart sabahı, buz tu-
1
2
3
4
5
6
7
8
9
1
§
2 3
f
4 5 6 7 8
J I II• M
mn 11
9
I;
1 2 3 4 5 6 7 8 9
HİEİPİTİAİTİL
E N E R J I I
R AıYıIA LTT
O YMAIN^KTÂ"
OHA
1İJTPF'
TfAjKprnsiÂOZAMUM
SİAİRİAİCİHİA
O
L
R
A
N
N
\U
S
1Y
E
tuyor her — " (F.N. 3
Çamlıbel). 3/Büyük 4
piliç... Adale. 4/ II- 5
kel bir silah... Nep- 6
tünyum elementinin 7
simgesi. 5/"Rıhtım- 8
da kalanlar bu seya- 9
hatten elemli / Günlerce — ufka bakar gözleri
nemli" (Yahya Kemal). 6/Verme, ödeme... Ha-
vari. 7/Dinç, Canlı... Satrançtabir taş. 8/Birhas-
talığı iyi etmek için kullanılan madde... Afrika'da
bir ülke. 9/ Saldırgan.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/Çevredeki periyodik değişikliklere bağlı ola-
rak, canhlann biyolojik süreçlerinde ortaya çı-
kan devırlı dalgalanma. 2/ Gözü kapalı inanılan
düşünce; dogma... Güreşçi erkek deve. 3/Kayna-
ğı mitolojik çağlara dayanan kirişli bir çalgı...
Gümüş üstüne özel bir biçimde kurşunla işlenen
siyah nakış. 4/ Bir renk... Endonezya'run Sumat-
ra Adası'ndayaşayanMüslüman bir halk. 5/John
Dos Passos'un üç kitaptan oluşan roman dizisi...
Yön, taraf. 6/ Romanya'run plaka işareti... Taze
soğan ve marulla pişiriuniş kuzu eti yemeği. II
Başlangıçta yer alan... Holmiyum elementinin
simgesi... Tuzağa düşürülen şey. 8/Çin' in para bi-
rimi... Ancak ikinci derecede bir önemi olan. 9/
Bilirkişi incelemesi.