Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 27 TEMMUZ 2005 ÇARŞAMBA
HABERLER
TBMM Araştırma Servisi tarafından yapılan çalışmada, Avrupa ülkelerinin tavn eleştirildi
Terorizm,dünyaiçsavaşı'TÜREYKÖSE
ANKARA- TBMM Araştırma Ser-
visi tarafmdan yapılan çalışmada, Haş-
haşılerden fslami Cihad'a, Osmanlı'da-
ki terör örgütlerinden PKK'ye ve Hiz-
bullah'a dek çeşitlı terör örgütlerinin
dökümü çıkanldı. İncelemede ulusla-
rarası terorizm "dünya iç savaşT ola-
rak nitelendirilirken; "Avrupa ülkeie-
rinin terörekarşı 'örrülü' biryaklaşun
içinde olduklan, dünyamn birçokülke-
sandekiterörörgüderini kullandıklan"
vurgulandı.
TBMM Kütüphane, Dokümantas-
yon ve Tercüme Müdürlüğü Araştırma
Servısı tarafından geçen yıl yapılan
"Terör ve Terorizm" başlıkla çalışma-
da, "Terörveterorizminkavranısalçer-
çevea", nerorizminkısatarihçesr "Tür-
Idye'deterorizm" ve "uhıslararasıtero-
• TBMM Kütüphane, Dokümantasyon ve Tercüme Müdürlüğü Araştırma Servisi tarafından geçen
yıl yapılan Terör ve Terorizm başlıklı araştırmada, Haşhaşilerden Hizbullah'a dek çeşitli örgütlerin
dökümü çıkanldı. Uluslararası terorizmin 'dünya iç savaşı' olaarak tammlandığı raporda A\Tupa
ülkelerinin dünyamn birçok ülkesindeki terör örgütünü kullandıklan vurgulandı.
rizm" başlüdarı altında derlenen bilgi
ve degerlendirmelere yerverildi. Osman-
lı dönemindekı terör örgütleri "Hınçak
Kormtesi" ve "Taşnaktsutyun" hakkın-
da bılgi verilirken Türkiye'de terörün
tarihçesi de özetlendi. 1970'liyülarda
giderek tırmanan terör olaylan aktan-
lırken, "Sıkryönetimin ilan edildiği 26
Arahk 1978 tarihini izleyen dönemde
(1979-1983) 40 bin 37 terör olayı oldu.
FakatEytiil 1980'den önce nrmanan ve
1 yılda 23 bin 841'e uiaşan terör olay-
lan, bu tarihten sonra giderek azaldı ve
1983'te 185'e kadar düştü. Toplam oia\
sayısmda görüJen bu azalmanın yanı s>-
ra olaylann niteüğinde de değişme gö-
rüJdü. Silahlı saldın ve çabşma, pada-
>icı madde atnıa türündeki kirJesd top-
lumsal olaylar yerini daha çok, bildiri
dağrtma,gasp vesoygungjbibireysel m-
teükH olaylara terkettti. Bu olayiarda,
çaüşma sırasmda öldürükn terörisder
ve sıkryönetim öncesi dönemde meyda-
na gelen olaylarda ölenler dahil olmak
üzeretoplam 5 bin 634 kişiöldürüldü"
denildi.
"Türkiye'deki baa terör örgütieri"
başlığı altında PKK, Kürdıstan Kurtu-
luş Partisi, Kürdistan Proletarya Bir-
liği, Kürdistan Ulusal Kurtuluşçulan
Rızgariye ve Neteviya Kürdistan, Hiz-
bullah, Islami Hareket Örgütü, ÎBDA-
C, Vasat örgütü, Hilafet devleti örgü-
tü/Kaplancılar, Tevhid terör örgütü,
Malatyahlar grubu, DHKP-C ve Tür-
kıye Devrim Partisi, TKP ML-TİK-
KO hakkında özet bilgi verildi. PKK
hakkmda bilgi verilirken "1998 başı
io'banyla bölgede cereyan eden'düşük
yoğunluklu savaş' sonunda6bin217'si
güvenlik güçlerinden, 5 bin 408'i böl-
ge halkuıdan olmaküzere toplam 31 bin
135 kişi hayaonı kaybetti. Türldye'nin
PKK'ye karşı mücadelede harcadığı
para yaklaşık 80 milyar dolannr" de-
AİHMKARARI
'Gazi
olaylarında
polis suçlu'
Haber Merkezi - Avrupa Insan Hakları
Mahkemesi (AİHM), Mart 1995'te
Istanbul Gazi Mahallesi ve
Ümraniye'de meydana gelen olaylann
sorumluluğunun polis ve devlete ait
olduğu görüşünü içeren bir karar aldı.
Gazi olaylan hakkında Strasbourg'da
Ankara'dan şikâyetçi olan 22 Türk
yurttaşının açtığı davayla ilgili
karannı dün açıklayan AıHM, "potisin
gereksiz yere güç kuDanarak ve
sorumsuzca davranarak 17 kişinin
ölümüne neden olduğu" hükmünde
bulundu. Kararda, polisin olaylann
meydana geldiği semtlerin "hassas
yerler" olduğunu bildiği, bu nedenle
izinsiz gösteri için toplananlan
dağıtmak için silah kîıllanmak yerine
göz yaşartıcı bomba, plastik kurşun ve
tazyikli su gibi donanımlan öngörmüş
olması gerektiği belirtildi.
'Adli makamlar
soruşturma yapmadT
AlHM yargıçlan, Türk hükümetinin
olaya ılişkın sadece sekiz kurşunun
balistik incelemesini mahkemeye
sunmasını "şaşılacak şey" yorumuyla
değerlendirerek Türkiye'nin tezlerini
geri çevirdi. Ankara, AlHM'ye ilettiği
savunmada, olay yerinde bulunan
kurşunlar üzerinde yapılan
incelemelerde, hayatını yitiren şahıslan
öldüren kurşunların güvenlik
güçlerinin kullandığı silahlardan
çıkmadığı sonucuna vardığını
bildirmişti. Strasbourg Mahkemesi,
Türk adli makamlannın ölümler
hakkmda yeterli ve hızlı soruşturma
yapmadıklan ve olayiarda yakınlan
ölenlerin mahkemeler önünde hak
aramalannm kısıtlandığı sonucuna da
vardı. Mahkeme davacılann "Alevi
olduklan gerekçesiyle aynmcıhk
yapıküğı'' iddialannı geri çevirdi ve bu
konuda Avrupa însan Haklan
Sözleşmesi'nin ihlal edilmediğini
belirtti. Mahkeme aynca Türk
hükümetinı 22 davacıya toplam 510
bin AVTO manevi tazminat ödemekle
cezalandırdı.
CUMHÜRÎYETHALK PARTSSI
"Türk'ıye'nin Kurucusu ve Güvencesi"
Fassino. Ankara'da TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Mehmet Dülger, TBMM tnsan Haklannı tnceleme
Komisyonu Başkanı Mehmet Elkatmış ve CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile görüştü. (Fotoğraf: AA)
İtalya ana muhalefet lideri Fassino'yla Ankara'da terör konuşuldu
'Amaçları medeniyet çaüşması'
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-
Italya'da ana muhalefet olan Sohm De-
mokratlan Partisi'nin Genel Başka-
nı Piero Fassino'nun Ankara ziyare-
tinde, Türkiye'nin AB üyeliği ve te-
rorizme karşı öneriler tartışıldı. Fas-
sino, 'Teröristlermedeniyederçatış-
ması istiyor. Bizim görevimiz ise tam
tersine medeniyetkri bir araya geti-
rip birlikte vaşatmak" dedi.
Fassino, Ankara'da TBMM Dışiş-
leri Komisyonu Başkanı Mehmet
Dülger, TBMM Insan Haklannı In-
celeme Komisyonu Başkanı Meh-
met Elkatnuş ve CHP Genel Başka-
m Deniz Baykal ile görüştü. Mec-
lis'teki görüşmelerinin ardından ga-
zetecilerin sorulannı yanıtlayan Fas-
sino, "îtalya'da Müslümanİann ço-
ğuniukta olduğu mahalleiereve Müs-
lüman ibadethanelerine savcı izni ol-
madan baskın düzenlenmesi yönün-
dekaraıiar ahndığma" ilişkin haber-
leri yorumladı. Italyan lider, "Terör
tehdidi karşısmda tüm ülkeierin or-
tak görevi, terörle mücadek etmek
ve kendi vatandaşlannın güvenliğini
sağjamakür. Bunu yaparken de Av-
rupa'da yaşayan Müslüman toplu-
hıklann da yardunmı almahyız. On-
lara karşı bir aynmcdık değil, tam
tersineonlanndesteğive kaütanmı sağ-
lavarakbumücadeJeviyapnıairvTz" gö-
rüşünü dile getirdi.
'Irak'taki işgalin sona ermesi
işbirligini arnrabüir'
Piero Fassino, son terör saldınla-
nnı Irak'taki işgale bağlayanlar oldu-
ğu yönündeki soru üzerine "Terör,
Iraksavaşından önce ortaya çıkn. Te-
rorizme Irak savaşı sebebiyetvernıe-
miştir. Öte yandan Irak savaşı birçok
Müslüman ülke tarafından Baü'nın
Müslüman ülkelere karşı yürüttüğü
bir savaşolarakalgüandL Irak'taki sa-
vaşın, işgalin sona enürilmesi belki
bu anjayçm ortadan kaOanasmıveDo-
ğu ile Batı dünyasuun teröre karşı
müşterek bir işbûüğine imkân tanı-
yabüîr" dedi.
Piero Fassino, Türkiye'nin AB üye-
liğine tam destek verdiklerini söyle-
di. Kültürlerin ve medeniyetlerin te-
röre karşı ortakmücadele etmesinde
Türkiye'nin çok büyük ve etkin bir
rolü olabileceğini vurgulayan Fassi-
no, "Kafkaslar, Irak, Iran, Ortado-
ğu'\Ti düşünecek olursak Türldye,
konum itibamla bölgede çok önem-
b bir denge unsuru olarak rol oyua-
yabilir" diye konuştu.
Fassino, Deniz Baykal'la görüş-
mesinın ardından yaptığı açıklama-
da, AB'nin kapılannı Türkiye'ye ka-
patmasuun çok \ahim bir hata ola-
cağını belirterek "Türkiye'nin Avru-
pa'ya entegrasyonunun sadece Tür-
kiye'nin değil Âvrupa'nın da çıkan-
na olduğunu düşünüyoruz.» 70 mil-
yonluk Türkive gibi engin bir tarihi
kültürü olan büjük bir iükeninAB'ye
entegrasyonunun özel bir süreç ge-
rekrirdiği konusunda henıfikiriz. Do-
layısıylabununkademekademeolma-
sı da gerekecektir tabii" diye konuş-
tu.
Piero Fassino, bir gazetecinin "tk-
tidardayken Öcalan'a destekvermiş-
tiniz. Bu konuyla ilgili özeieştirileriniz
var mı" sorusuna "Bu sorun İtal-
ya'dan kaynaklanmanuşn. İtalya bu
sorunu masasma servis edflmiş olarak
bukuT vanıtını verdi.
nildi. Hizbullah-PKK'KADEK çatış-
ması kapsamında 1991-95 arasında
700'e yakın insanın öldürüldüğü, bu ci-
nayetlerin 500 kadannın Hizbullah,
200 kadannın da KADEK (PKK) ta-
rafından gerçekleştirildiği aktanldı.
Avrupa terörii kuilandı
"Avrupa ülkelerinin terör karşısın-
dakikonumlan" ırdelenırken şu görüş-
lere yer verildi:
"Avrupa'daki ülkeler, diğer ülkeler-
dekiterörörgütvefaaliyederi karşısın-
da ulusal çıkaıiannı gözeterek bunla-
ra gizli ve/veya açık destek \erdikleri,
maksam ve genettilde örtülü bir yakla-
şım içindeobnuşlardır. Âvrupa'nın ge-
lişmiş, güçlü ülkelerinin ekonomik ve
siyasal amaçlarla. başta Ortadoğu ol-
mak üzere dünyamn birçok bölgesin-
deki terör örgüt ve gruplan ile bir şe-
kilde ilişki içinde olduğu, bunla-
nn bir kısmuıı yönlendirdikleri,
en azmdan kullandıklan söyle-
nebilir. Fransa, İngiltere ve Al-
manya'mn Ortadoğu'daki ko-
num ve işloierini, terör açısın-
dan görmekgerekir. .\BD' nin te-
rörist ilan ederek bir tür ambar-
go altina aldığu İran. Irak \e Su-
ri>ı
e'ye söz konusu Avrupah ülke-
lertarafmdan künyasaLbiyolojik
ve nükleer silah ve mühimmat
üretimi açısmdan anlamlı ölçü-
lerde malzemeveteknoloji trans-
fer edildiği biünmektedir.
Günümüzde kimyasal, biyolo-
jik \t nükleer mabemeüzerinden
ortaya çıkan yeni terör ripleme-
lerinden söz edildiği dikkate ab-
nırsa, söz konusu Avrupa ülkele-
rinin bu yeni terör tipine müza-
hir (arka çıkan,yarduncı) olduk-
lan gibi bir sonuca ulaşılabilir.
Terör örgütlerinin silah ahcısı ol-
mak, yenisilah ve muhimmaü de-
nemek. örtülü operasyonlarda
kullannmak. kendilerine ihtiyaç
duvulacak ve kendilerinin bölge-
ye çağnlmalanmn, bölgede kal-
malannı sağlay'acak kanşıkhklar
çıkarmak gibi işlerie amaçlarla
Avrupah ülkeler tarafmdan kul-
lanıldığuu söylemek mümkün-
dür. Avrupa ülkelerinin VKK/KA-
DEK terör örgütüne olan ilgile-
ri, bu ülkeierin diğer ülkelerdeki
terör örgütve eyiemleri karşısın-
daki konumlannı ortaya koyan
bir örnektk"
"Ulusiararasıterorizm" hakkın-
da bilgi verilirken "Gerçekanla-
mı içerisinde ve global olarak te-
rorizmebaküdığmda dolayh yıp-
ratma yöntemlerinin kuUanildı-
ğıbir dünyia iç savaşı olarakda ad-
landmlabiUr" denılen araştırma-
da, uluslararası terorizmin dün-
yamn birinci gündem maddesi
haline geldiğine dikkat çekilirken,
uluslararası işbirliğinin önemi-
nin de arttığı \-urgulandi.
Siyasette değişkenliğin ege-
men olduğu devletlerarası ilişki-
lerde hemen hemen tüm devlet-
lerin terör eylemlerine kendi si-
yasetlerine uygun gözle baktığı-
nın altı çizilirken, "Bu durum ise
terorizme karşı ortak hareket et-
meyi zorlaştmnaktadır. Oy sa 11
Eyîül2001 tarihinde.\BDve2003
Kasnn avmda tstanbul'da meyda-
nageJenterörolaylan, örgüuusuç-
lann sınırtanımadığınuı ve bütün
ülkeler için bir tehdit olduğunun
defiM oünuştur" denildi.
Hükümet, terörle mücadele konusunda Orgeneral Başbuğ'un önerdiği düzenlemeye sıcak bakmıyor
i birimyerine etkin izleme
DIŞİŞLERİ SÖZCOSÜ NAMIK TAN:
Irakyükümlülulderini
yerine getirmeli
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Namık Tan da, haftalık
bilgilendirme toplantısında, Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar
Zebari'nin sınır ötesi operasyona karşı çıkan açıklamalannı
değerlendirdi. Tan, "Irak Dışişleri Bakanı'nın yapöğj
açıklamada, Irak'm Türkiye'ye ve komşu ülkelere karşı
Iraklı olmayan tüm silahlı gruplan kontrol altina alma
yükümlülüğünü olumlu olarak değerlendiriyoruz ve bu
çerçevedeki yükümlülüklermi yerine getirmelermi
bekÜyoruz'' dedi. Tan, konuyla ilgili bir güvenlik toplantısı
olup olmayacağı yönündeki soru üzerine de, Türkiye, ABD
ve Iraklı yetkılilerin 11 Ocak'ta bir araya geldiğini
anımsattı. Tan, benzer toplantılann bundan sonra da
süreceğini söyledi.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Hükümet, Genel-
kurmay 2. Başkanı Orgeneral
llker Başbuğ'un terörle mü-
cadele amacıyla Başbakan-
hk bünyesinde yeni birim ku-
rulabileceği yönündeki öne-
risine farkh yaklaşıyor. Hükü-
met, bunun yerine Içişleri Ba-
kanlığı bünyesindeki koordi-
nasyon birimini çalıştırmayı
planhyor. Terörle Mücadele
Yasası'nda (TMY) yapılma-
sı gündemde olan değişiklik-
ler konusunda da acele edil-
miyor.
Türkiye'nin terörle müca-
dele konusunda geldiği nok-
ta ve alınması gereken ön-
lemlere üişkin ilk önce Genel-
kurmay Karargâhı'nda Baş-
bakan Recep Tayyip Erdo-
ğan'a brifüıg verildi. Genel-
kurmay 2. Başkanı Başbuğ,
daha sonra basın yayın organ-
lannın temsilcileriyle yaptığı
toplantıda, konuya ilişkin
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin
(TSK) değerlendirmelerini
kamuoyuyla paylaştı.
Yasalar incelemede
Başbuğ, değerlendirmele-
rinde terörle mücadele için
Başbakanlık'ta yeni bir birim
kurulabilecegini, eylem yap-
mamış terör örgütü mensup-
lan için bir düzenleme yapı-
labileceğini belirtti. Başbuğ,
aynca Ingiltere'deki terörle
mücadele düzenlemelerine
atıfla Türkiye'nin bu konu-
daki yasalannda yeni düzen-
leme yapılabileceği mesajı
verdi.
Başbuğ'un açıklamalan ilk
önce hükümet sözcüleri ara-
smda farklı açıklamalara ne-
den oldu. Başbakan Erdoğan,
bulunduğu Moğoîistan'dan
yeni bir birimin kurulmasına
olumlu bakarken yardımcısı
Mehmet AB Şahin, öneriye
sıcak yaklaşmadı. Konu son
olarak önceki gün yapılan Ba-
kanlar Kurulu'nda güdeme
geldi. Toplanrı sonrası böyle
bir kurum oluşturulmayaca-
ğı, me^ cut yapılanmalann te-
rörle mücadele için yeterli ol-
duğu sa\ımuldu.
Örşüt mensupları için
yeni düzenleme yok
Içişleri Bakanlığı bünye-
sindeki izleme kurulunun bun-
dan böyle Başbakan başkan-
lığında toplanabileceği açık-
landı. Hükümet, TSK'nin bu
önensine sıcak yaklaşmadığı
mesajını verdi.
Hükümet sözcüleri, eyle-
me kanşmamış terör örgütü
mensuplan için yeni bir dü-
zenleme yapılabileceği yö-
nündeki degerlendirmelere
ise başından beri karşı çıktı.
Adalet Bakanı Cemfl Çiçek,
yeni bir düzenlemeye karşı
olduğunu açıkladı.
TMY'de yapılabilecek de-
ğişikliklerin görüşühnesi ve
kararlaştınlması amacıyla da
Adalet Bakanlığı'nda bir ko-
misyon oluşturuldu. Genel-
kurmay, Emniyet Genel Mü-
dürlüğü ve diğer ilgili kurum-
lardan temsilcilerin yer aldı-
ğı komisyon önceki gün ilk
toplantısını gerçekleştirdi.
Temsilcilerin önerilerini dile
getirdiği komisyonun çalış-
malan aceleye getirilmiyor.
Komisyonun önümüzdeki cu-
ma günü yeniden toplanma-
sı bekleniyor.
AVRUPA'DAN
GURAY OZ
Sessiz Çoğunluk
Çoğunluk ve azınlık kavramları üzerinde konuş-
mak hem kolay hem zordur. Nesnel temellere otur-
mayan birtartışmada alıp başınızı gidebilirsiniz. Hak-
sız çoğunluklar vardır. Çoklarve haksızlarsa, bilin
ki zorbadıriar; çoğunluk olmanın her şeye yetece-
ğini düşünür, haklılıkla çokluk arasındaki ilişkinin
hep düz gitmediğini bildikleri halde, bilmezden
gelirler.
Haklı çoğunluk da mümkündür. Çok ve haklı ol-
manın dayanılmaz sıkıntısını yaşar bazı çoğunluk-
lar. Çok olmanın umursamazlığı mı sessizleştiriron-
ları bilmiyorum. Çok ve mütevekkildirler. Sanki
dünyaya çile çekmek için gelmişlerdir. Gururiu ve
yenilmezdirler. Zaferlerine hep geç ulaşırlar ve da-
ima kuşku duyarlar haklılıklanndan.
• • •
Aynı sözleri azınlık için de söyleyebilirsiniz.
Zalim azınlıklar da vardır, mazlum azınlıklar da;
azınlıkken çoğunluk, haksızken haklı olduklannı
iddia edenler de. Yaygaraları, az olmalanndan,
korku içinde yaşamalanndan ve foyalannın bir gün
ortaya çıkacağını yüreklerinde hissetmelerinden kay-
naklanır. Azınlıkta kaldıklannı zanneden yığınlarsa,
zorbaların karşısmda sessiz kalabilirler. Yaşadığı-
mız hayat bunun kanıtıdır.
• • •
Avrupa'daki Müslümanİann, gürültüleri cüsse-
lerini kat kat aşan tarikatlann karanlık çağrıları kar-
şısındaki sessizliği, bu kuru gürültüye karşı ilgisiz-
liklerinden kaynaklanır. Gündelik hayatın sıkıntısı
içinde ellerine tutuşturulan şeriat çağrılarını rast-
ladıklan ilk çöp kutusuna atarlar. Müslümandırlar,
ama dinleri kendileri içindir.
Laik vesekülerbirdünyayı yadırgamıyorlar. Dev-
leti ve siyaseti dinle birlikte düşünmemeyi kaç ku-
şaktır öğrendiler. Tersınin bedelinin neler olduğu-
nu da tarihten ve bazı yakın komşulann sürekli yi-
nelenen bahtsız hikâyelerinden biliyorlar. Kolaycı
ve toptancı Avrupalıysa terörün kaynağını Atlan-
tik'in ötesinde aramayı düşünmüyor da, gözünü
mahalledeki Müslüman göçmene dikiyor. Müslü-
man göçmen, şeriatçının yaygarasından ve Avru-
palının kuşkulu bakışlanndan mustariptir.
• • •
Ama dedik ya, ötekilerin, "yeşil cihat bayrağını
burca dikeceklehni" bas bas bağıranlann gürül-
tüsü, sessiz çoğunluğu daha da sessizleştiriyor. Gü-
rültü yankılanıyor ve azın gölgesi duvara vuruyor.
Böyleydi bugüne kadar.
Sonunda bu sessiz çoğunluktan birileri de öte-
kiler gibi bağırmaya değil, gerçekleri kamuoyuna
duyurmaya, çığlıklan bilgi ve gerçeklerle, yalana
alet olmayacak rakamlar ve araştırmalaria etkisiz-
leştirmeye niyetlendiler. Almanya'da, Müslüman-
İann çoğunlukta olduğu ülkelerden ve farklı kültür-
lerden gelen bir grup aydın "Seküler ve Laik Yurt-
taşlar Girişimi" oluşturdular. ötekiler gibi çoğun-
luğun temsilcisi olduklan iddiasında da değiller. Ger-
çeklerin temsilcisi olmanın, sessiz çoğunluğun üs-
tündeki bulutu dağıtacağından kuşku duymuyor-
lar. Müslümanlan toptan harcayan ve terörist gö-
züyle bakan paranoyalara da, paranoyalan bes-
leyen din bezirgânlanna da meydanı bırakmak ni-
yetinde değiller. Göçmenleri "kültürter savaşına"
alet etmek isteyenlerin işini zorlaştıracaklan kesin-
dir.
Frankfurt'ta başlayan bu hareket hızla yayıla-
cak gibi görünüyor. Hem kendi sessizliklerini ye-
necek hem de ses kirliliği yaratan cemaat-tarikat
böbürlenmesinin üstesinden geleceklerdir.
e-posta:guray.oz ' cumhuriyet.com.tr
ADALET BAKANI CEMÎL ÇtÇEK
'Önceliğimiz
koordinasyonu
sağlamak'
ANKARA
(Cumhuriyet
Bürosu)-Âda-
let Bakanı Ce-
mil Çiçek, te-
rörle mücade-
lede yeni birim
kurulması öne-
risi konusunda
"Teşkflaâanma
ihtiyacı varsa
hiç şüphesiz
devlet bunun
gereğmi de ya-
par.Bizkoordi-
nasyonyolunun
şimdüik soru-
nun çözümün-
de önemli fak-
tör olacağım
Adalet
Bakanı
Çiçek, terörle
mücadelede
yasal boşluk
kalmaması
için çalışma
yapıldığını
belirtti.
düşünüyoruz" ; parlamenter
ha çok üzerin-
de durulanhu-
sus,koordinas-
vtmkonusudur.
Eğer bir ko-
nu>1a mücade-
lede birdenfaz-
la devlet kuru-
mu varsa, bun-
lararasmda ko-
ordinasyonu
sağlamak ge-
rekmektedir.
Belki bir kısun
problemler de
bu koordinas-
yon eksikligin-
den çıkıyor.
Esas itibanyia
Başbakanlık
dedi.
Çiçek, bakanlığı ile
Anadolu Üniversitesi ara-
sında mesleki eğitim ön
lisans programı düzen-
lenmesi konusundaki
protokolün imza törenin-
de. gazetecilerin sorula-
nnı yanıtladı. Cemil Çi-
çek. zaman içinde terör
örgütlerinin kullandığı
yöntem ve hedeflerin de-
giştiğini, buna paralel ya-
sa ve kurumlarda değişik-
lik gereksiniminın orta-
ya çıkabildiğini kaydet-
ti. Yasal boşluk kalma-
ması için Terörle Müca-
dele Yasası'nı yeniden
güncellemek için bir ko-
misyon oluşturduklanm
anımsatan Çiçek, şöyle
devam etti:
"Bugün m'banyla da-
sistemlerdeko-
ordinatörtük makamın-
dadır. Dolayısıyia bugün
itibanyia bu koordinasyo-
nu sağlamak en öncelik-
li konu haline gelmekte-
dir. Bunun da Sayın Baş-
bakan'ın başkanhğında
yapılabilecektoplanülar-
la bugün için giderilebi-
leceğini düşünüyoruz.
Ama zaman içerisinde
buna ihtiyaç varsa tabi-
anyla bu husus yeni baş-
tan gözden geçiriHr."
OHAL uygulamasının
ne kadar faydalı olduğu
ya da olmadığına iyi ba-
kılması gerektiğini beür-
ten Çiçek, geçmişte Tür-
kiye'de her soruna bir ba-
kanlık kurmak gibi bir
alışkanlık bulunduğunu
dile getirdi.