22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 27 TEMMUZ 2005 ÇARŞAMBA HABERLER TBMM Araştırma Servisi tarafından yapılan çalışmada, Avrupa ülkelerinin tavn eleştirildi Terorizm,dünyaiçsavaşı'TÜREYKÖSE ANKARA- TBMM Araştırma Ser- visi tarafmdan yapılan çalışmada, Haş- haşılerden fslami Cihad'a, Osmanlı'da- ki terör örgütlerinden PKK'ye ve Hiz- bullah'a dek çeşitlı terör örgütlerinin dökümü çıkanldı. İncelemede ulusla- rarası terorizm "dünya iç savaşT ola- rak nitelendirilirken; "Avrupa ülkeie- rinin terörekarşı 'örrülü' biryaklaşun içinde olduklan, dünyamn birçokülke- sandekiterörörgüderini kullandıklan" vurgulandı. TBMM Kütüphane, Dokümantas- yon ve Tercüme Müdürlüğü Araştırma Servısı tarafından geçen yıl yapılan "Terör ve Terorizm" başlıkla çalışma- da, "Terörveterorizminkavranısalçer- çevea", nerorizminkısatarihçesr "Tür- Idye'deterorizm" ve "uhıslararasıtero- • TBMM Kütüphane, Dokümantasyon ve Tercüme Müdürlüğü Araştırma Servisi tarafından geçen yıl yapılan Terör ve Terorizm başlıklı araştırmada, Haşhaşilerden Hizbullah'a dek çeşitli örgütlerin dökümü çıkanldı. Uluslararası terorizmin 'dünya iç savaşı' olaarak tammlandığı raporda A\Tupa ülkelerinin dünyamn birçok ülkesindeki terör örgütünü kullandıklan vurgulandı. rizm" başlüdarı altında derlenen bilgi ve degerlendirmelere yerverildi. Osman- lı dönemindekı terör örgütleri "Hınçak Kormtesi" ve "Taşnaktsutyun" hakkın- da bılgi verilirken Türkiye'de terörün tarihçesi de özetlendi. 1970'liyülarda giderek tırmanan terör olaylan aktan- lırken, "Sıkryönetimin ilan edildiği 26 Arahk 1978 tarihini izleyen dönemde (1979-1983) 40 bin 37 terör olayı oldu. FakatEytiil 1980'den önce nrmanan ve 1 yılda 23 bin 841'e uiaşan terör olay- lan, bu tarihten sonra giderek azaldı ve 1983'te 185'e kadar düştü. Toplam oia\ sayısmda görüJen bu azalmanın yanı s>- ra olaylann niteüğinde de değişme gö- rüJdü. Silahlı saldın ve çabşma, pada- >icı madde atnıa türündeki kirJesd top- lumsal olaylar yerini daha çok, bildiri dağrtma,gasp vesoygungjbibireysel m- teükH olaylara terkettti. Bu olayiarda, çaüşma sırasmda öldürükn terörisder ve sıkryönetim öncesi dönemde meyda- na gelen olaylarda ölenler dahil olmak üzeretoplam 5 bin 634 kişiöldürüldü" denildi. "Türkiye'deki baa terör örgütieri" başlığı altında PKK, Kürdıstan Kurtu- luş Partisi, Kürdistan Proletarya Bir- liği, Kürdistan Ulusal Kurtuluşçulan Rızgariye ve Neteviya Kürdistan, Hiz- bullah, Islami Hareket Örgütü, ÎBDA- C, Vasat örgütü, Hilafet devleti örgü- tü/Kaplancılar, Tevhid terör örgütü, Malatyahlar grubu, DHKP-C ve Tür- kıye Devrim Partisi, TKP ML-TİK- KO hakkında özet bilgi verildi. PKK hakkmda bilgi verilirken "1998 başı io'banyla bölgede cereyan eden'düşük yoğunluklu savaş' sonunda6bin217'si güvenlik güçlerinden, 5 bin 408'i böl- ge halkuıdan olmaküzere toplam 31 bin 135 kişi hayaonı kaybetti. Türldye'nin PKK'ye karşı mücadelede harcadığı para yaklaşık 80 milyar dolannr" de- AİHMKARARI 'Gazi olaylarında polis suçlu' Haber Merkezi - Avrupa Insan Hakları Mahkemesi (AİHM), Mart 1995'te Istanbul Gazi Mahallesi ve Ümraniye'de meydana gelen olaylann sorumluluğunun polis ve devlete ait olduğu görüşünü içeren bir karar aldı. Gazi olaylan hakkında Strasbourg'da Ankara'dan şikâyetçi olan 22 Türk yurttaşının açtığı davayla ilgili karannı dün açıklayan AıHM, "potisin gereksiz yere güç kuDanarak ve sorumsuzca davranarak 17 kişinin ölümüne neden olduğu" hükmünde bulundu. Kararda, polisin olaylann meydana geldiği semtlerin "hassas yerler" olduğunu bildiği, bu nedenle izinsiz gösteri için toplananlan dağıtmak için silah kîıllanmak yerine göz yaşartıcı bomba, plastik kurşun ve tazyikli su gibi donanımlan öngörmüş olması gerektiği belirtildi. 'Adli makamlar soruşturma yapmadT AlHM yargıçlan, Türk hükümetinin olaya ılişkın sadece sekiz kurşunun balistik incelemesini mahkemeye sunmasını "şaşılacak şey" yorumuyla değerlendirerek Türkiye'nin tezlerini geri çevirdi. Ankara, AlHM'ye ilettiği savunmada, olay yerinde bulunan kurşunlar üzerinde yapılan incelemelerde, hayatını yitiren şahıslan öldüren kurşunların güvenlik güçlerinin kullandığı silahlardan çıkmadığı sonucuna vardığını bildirmişti. Strasbourg Mahkemesi, Türk adli makamlannın ölümler hakkmda yeterli ve hızlı soruşturma yapmadıklan ve olayiarda yakınlan ölenlerin mahkemeler önünde hak aramalannm kısıtlandığı sonucuna da vardı. Mahkeme davacılann "Alevi olduklan gerekçesiyle aynmcıhk yapıküğı'' iddialannı geri çevirdi ve bu konuda Avrupa însan Haklan Sözleşmesi'nin ihlal edilmediğini belirtti. Mahkeme aynca Türk hükümetinı 22 davacıya toplam 510 bin AVTO manevi tazminat ödemekle cezalandırdı. CUMHÜRÎYETHALK PARTSSI "Türk'ıye'nin Kurucusu ve Güvencesi" Fassino. Ankara'da TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Mehmet Dülger, TBMM tnsan Haklannı tnceleme Komisyonu Başkanı Mehmet Elkatmış ve CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile görüştü. (Fotoğraf: AA) İtalya ana muhalefet lideri Fassino'yla Ankara'da terör konuşuldu 'Amaçları medeniyet çaüşması' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Italya'da ana muhalefet olan Sohm De- mokratlan Partisi'nin Genel Başka- nı Piero Fassino'nun Ankara ziyare- tinde, Türkiye'nin AB üyeliği ve te- rorizme karşı öneriler tartışıldı. Fas- sino, 'Teröristlermedeniyederçatış- ması istiyor. Bizim görevimiz ise tam tersine medeniyetkri bir araya geti- rip birlikte vaşatmak" dedi. Fassino, Ankara'da TBMM Dışiş- leri Komisyonu Başkanı Mehmet Dülger, TBMM Insan Haklannı In- celeme Komisyonu Başkanı Meh- met Elkatnuş ve CHP Genel Başka- m Deniz Baykal ile görüştü. Mec- lis'teki görüşmelerinin ardından ga- zetecilerin sorulannı yanıtlayan Fas- sino, "îtalya'da Müslümanİann ço- ğuniukta olduğu mahalleiereve Müs- lüman ibadethanelerine savcı izni ol- madan baskın düzenlenmesi yönün- dekaraıiar ahndığma" ilişkin haber- leri yorumladı. Italyan lider, "Terör tehdidi karşısmda tüm ülkeierin or- tak görevi, terörle mücadek etmek ve kendi vatandaşlannın güvenliğini sağjamakür. Bunu yaparken de Av- rupa'da yaşayan Müslüman toplu- hıklann da yardunmı almahyız. On- lara karşı bir aynmcdık değil, tam tersineonlanndesteğive kaütanmı sağ- lavarakbumücadeJeviyapnıairvTz" gö- rüşünü dile getirdi. 'Irak'taki işgalin sona ermesi işbirligini arnrabüir' Piero Fassino, son terör saldınla- nnı Irak'taki işgale bağlayanlar oldu- ğu yönündeki soru üzerine "Terör, Iraksavaşından önce ortaya çıkn. Te- rorizme Irak savaşı sebebiyetvernıe- miştir. Öte yandan Irak savaşı birçok Müslüman ülke tarafından Baü'nın Müslüman ülkelere karşı yürüttüğü bir savaşolarakalgüandL Irak'taki sa- vaşın, işgalin sona enürilmesi belki bu anjayçm ortadan kaOanasmıveDo- ğu ile Batı dünyasuun teröre karşı müşterek bir işbûüğine imkân tanı- yabüîr" dedi. Piero Fassino, Türkiye'nin AB üye- liğine tam destek verdiklerini söyle- di. Kültürlerin ve medeniyetlerin te- röre karşı ortakmücadele etmesinde Türkiye'nin çok büyük ve etkin bir rolü olabileceğini vurgulayan Fassi- no, "Kafkaslar, Irak, Iran, Ortado- ğu'\Ti düşünecek olursak Türldye, konum itibamla bölgede çok önem- b bir denge unsuru olarak rol oyua- yabilir" diye konuştu. Fassino, Deniz Baykal'la görüş- mesinın ardından yaptığı açıklama- da, AB'nin kapılannı Türkiye'ye ka- patmasuun çok \ahim bir hata ola- cağını belirterek "Türkiye'nin Avru- pa'ya entegrasyonunun sadece Tür- kiye'nin değil Âvrupa'nın da çıkan- na olduğunu düşünüyoruz.» 70 mil- yonluk Türkive gibi engin bir tarihi kültürü olan büjük bir iükeninAB'ye entegrasyonunun özel bir süreç ge- rekrirdiği konusunda henıfikiriz. Do- layısıylabununkademekademeolma- sı da gerekecektir tabii" diye konuş- tu. Piero Fassino, bir gazetecinin "tk- tidardayken Öcalan'a destekvermiş- tiniz. Bu konuyla ilgili özeieştirileriniz var mı" sorusuna "Bu sorun İtal- ya'dan kaynaklanmanuşn. İtalya bu sorunu masasma servis edflmiş olarak bukuT vanıtını verdi. nildi. Hizbullah-PKK'KADEK çatış- ması kapsamında 1991-95 arasında 700'e yakın insanın öldürüldüğü, bu ci- nayetlerin 500 kadannın Hizbullah, 200 kadannın da KADEK (PKK) ta- rafından gerçekleştirildiği aktanldı. Avrupa terörii kuilandı "Avrupa ülkelerinin terör karşısın- dakikonumlan" ırdelenırken şu görüş- lere yer verildi: "Avrupa'daki ülkeler, diğer ülkeler- dekiterörörgütvefaaliyederi karşısın- da ulusal çıkaıiannı gözeterek bunla- ra gizli ve/veya açık destek \erdikleri, maksam ve genettilde örtülü bir yakla- şım içindeobnuşlardır. Âvrupa'nın ge- lişmiş, güçlü ülkelerinin ekonomik ve siyasal amaçlarla. başta Ortadoğu ol- mak üzere dünyamn birçok bölgesin- deki terör örgüt ve gruplan ile bir şe- kilde ilişki içinde olduğu, bunla- nn bir kısmuıı yönlendirdikleri, en azmdan kullandıklan söyle- nebilir. Fransa, İngiltere ve Al- manya'mn Ortadoğu'daki ko- num ve işloierini, terör açısın- dan görmekgerekir. .\BD' nin te- rörist ilan ederek bir tür ambar- go altina aldığu İran. Irak \e Su- ri>ı e'ye söz konusu Avrupah ülke- lertarafmdan künyasaLbiyolojik ve nükleer silah ve mühimmat üretimi açısmdan anlamlı ölçü- lerde malzemeveteknoloji trans- fer edildiği biünmektedir. Günümüzde kimyasal, biyolo- jik \t nükleer mabemeüzerinden ortaya çıkan yeni terör ripleme- lerinden söz edildiği dikkate ab- nırsa, söz konusu Avrupa ülkele- rinin bu yeni terör tipine müza- hir (arka çıkan,yarduncı) olduk- lan gibi bir sonuca ulaşılabilir. Terör örgütlerinin silah ahcısı ol- mak, yenisilah ve muhimmaü de- nemek. örtülü operasyonlarda kullannmak. kendilerine ihtiyaç duvulacak ve kendilerinin bölge- ye çağnlmalanmn, bölgede kal- malannı sağlay'acak kanşıkhklar çıkarmak gibi işlerie amaçlarla Avrupah ülkeler tarafmdan kul- lanıldığuu söylemek mümkün- dür. Avrupa ülkelerinin VKK/KA- DEK terör örgütüne olan ilgile- ri, bu ülkeierin diğer ülkelerdeki terör örgütve eyiemleri karşısın- daki konumlannı ortaya koyan bir örnektk" "Ulusiararasıterorizm" hakkın- da bilgi verilirken "Gerçekanla- mı içerisinde ve global olarak te- rorizmebaküdığmda dolayh yıp- ratma yöntemlerinin kuUanildı- ğıbir dünyia iç savaşı olarakda ad- landmlabiUr" denılen araştırma- da, uluslararası terorizmin dün- yamn birinci gündem maddesi haline geldiğine dikkat çekilirken, uluslararası işbirliğinin önemi- nin de arttığı \-urgulandi. Siyasette değişkenliğin ege- men olduğu devletlerarası ilişki- lerde hemen hemen tüm devlet- lerin terör eylemlerine kendi si- yasetlerine uygun gözle baktığı- nın altı çizilirken, "Bu durum ise terorizme karşı ortak hareket et- meyi zorlaştmnaktadır. Oy sa 11 Eyîül2001 tarihinde.\BDve2003 Kasnn avmda tstanbul'da meyda- nageJenterörolaylan, örgüuusuç- lann sınırtanımadığınuı ve bütün ülkeler için bir tehdit olduğunun defiM oünuştur" denildi. Hükümet, terörle mücadele konusunda Orgeneral Başbuğ'un önerdiği düzenlemeye sıcak bakmıyor i birimyerine etkin izleme DIŞİŞLERİ SÖZCOSÜ NAMIK TAN: Irakyükümlülulderini yerine getirmeli Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Namık Tan da, haftalık bilgilendirme toplantısında, Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari'nin sınır ötesi operasyona karşı çıkan açıklamalannı değerlendirdi. Tan, "Irak Dışişleri Bakanı'nın yapöğj açıklamada, Irak'm Türkiye'ye ve komşu ülkelere karşı Iraklı olmayan tüm silahlı gruplan kontrol altina alma yükümlülüğünü olumlu olarak değerlendiriyoruz ve bu çerçevedeki yükümlülüklermi yerine getirmelermi bekÜyoruz'' dedi. Tan, konuyla ilgili bir güvenlik toplantısı olup olmayacağı yönündeki soru üzerine de, Türkiye, ABD ve Iraklı yetkılilerin 11 Ocak'ta bir araya geldiğini anımsattı. Tan, benzer toplantılann bundan sonra da süreceğini söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hükümet, Genel- kurmay 2. Başkanı Orgeneral llker Başbuğ'un terörle mü- cadele amacıyla Başbakan- hk bünyesinde yeni birim ku- rulabileceği yönündeki öne- risine farkh yaklaşıyor. Hükü- met, bunun yerine Içişleri Ba- kanlığı bünyesindeki koordi- nasyon birimini çalıştırmayı planhyor. Terörle Mücadele Yasası'nda (TMY) yapılma- sı gündemde olan değişiklik- ler konusunda da acele edil- miyor. Türkiye'nin terörle müca- dele konusunda geldiği nok- ta ve alınması gereken ön- lemlere üişkin ilk önce Genel- kurmay Karargâhı'nda Baş- bakan Recep Tayyip Erdo- ğan'a brifüıg verildi. Genel- kurmay 2. Başkanı Başbuğ, daha sonra basın yayın organ- lannın temsilcileriyle yaptığı toplantıda, konuya ilişkin Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) değerlendirmelerini kamuoyuyla paylaştı. Yasalar incelemede Başbuğ, değerlendirmele- rinde terörle mücadele için Başbakanlık'ta yeni bir birim kurulabilecegini, eylem yap- mamış terör örgütü mensup- lan için bir düzenleme yapı- labileceğini belirtti. Başbuğ, aynca Ingiltere'deki terörle mücadele düzenlemelerine atıfla Türkiye'nin bu konu- daki yasalannda yeni düzen- leme yapılabileceği mesajı verdi. Başbuğ'un açıklamalan ilk önce hükümet sözcüleri ara- smda farklı açıklamalara ne- den oldu. Başbakan Erdoğan, bulunduğu Moğoîistan'dan yeni bir birimin kurulmasına olumlu bakarken yardımcısı Mehmet AB Şahin, öneriye sıcak yaklaşmadı. Konu son olarak önceki gün yapılan Ba- kanlar Kurulu'nda güdeme geldi. Toplanrı sonrası böyle bir kurum oluşturulmayaca- ğı, me^ cut yapılanmalann te- rörle mücadele için yeterli ol- duğu sa\ımuldu. Örşüt mensupları için yeni düzenleme yok Içişleri Bakanlığı bünye- sindeki izleme kurulunun bun- dan böyle Başbakan başkan- lığında toplanabileceği açık- landı. Hükümet, TSK'nin bu önensine sıcak yaklaşmadığı mesajını verdi. Hükümet sözcüleri, eyle- me kanşmamış terör örgütü mensuplan için yeni bir dü- zenleme yapılabileceği yö- nündeki degerlendirmelere ise başından beri karşı çıktı. Adalet Bakanı Cemfl Çiçek, yeni bir düzenlemeye karşı olduğunu açıkladı. TMY'de yapılabilecek de- ğişikliklerin görüşühnesi ve kararlaştınlması amacıyla da Adalet Bakanlığı'nda bir ko- misyon oluşturuldu. Genel- kurmay, Emniyet Genel Mü- dürlüğü ve diğer ilgili kurum- lardan temsilcilerin yer aldı- ğı komisyon önceki gün ilk toplantısını gerçekleştirdi. Temsilcilerin önerilerini dile getirdiği komisyonun çalış- malan aceleye getirilmiyor. Komisyonun önümüzdeki cu- ma günü yeniden toplanma- sı bekleniyor. AVRUPA'DAN GURAY OZ Sessiz Çoğunluk Çoğunluk ve azınlık kavramları üzerinde konuş- mak hem kolay hem zordur. Nesnel temellere otur- mayan birtartışmada alıp başınızı gidebilirsiniz. Hak- sız çoğunluklar vardır. Çoklarve haksızlarsa, bilin ki zorbadıriar; çoğunluk olmanın her şeye yetece- ğini düşünür, haklılıkla çokluk arasındaki ilişkinin hep düz gitmediğini bildikleri halde, bilmezden gelirler. Haklı çoğunluk da mümkündür. Çok ve haklı ol- manın dayanılmaz sıkıntısını yaşar bazı çoğunluk- lar. Çok olmanın umursamazlığı mı sessizleştiriron- ları bilmiyorum. Çok ve mütevekkildirler. Sanki dünyaya çile çekmek için gelmişlerdir. Gururiu ve yenilmezdirler. Zaferlerine hep geç ulaşırlar ve da- ima kuşku duyarlar haklılıklanndan. • • • Aynı sözleri azınlık için de söyleyebilirsiniz. Zalim azınlıklar da vardır, mazlum azınlıklar da; azınlıkken çoğunluk, haksızken haklı olduklannı iddia edenler de. Yaygaraları, az olmalanndan, korku içinde yaşamalanndan ve foyalannın bir gün ortaya çıkacağını yüreklerinde hissetmelerinden kay- naklanır. Azınlıkta kaldıklannı zanneden yığınlarsa, zorbaların karşısmda sessiz kalabilirler. Yaşadığı- mız hayat bunun kanıtıdır. • • • Avrupa'daki Müslümanİann, gürültüleri cüsse- lerini kat kat aşan tarikatlann karanlık çağrıları kar- şısındaki sessizliği, bu kuru gürültüye karşı ilgisiz- liklerinden kaynaklanır. Gündelik hayatın sıkıntısı içinde ellerine tutuşturulan şeriat çağrılarını rast- ladıklan ilk çöp kutusuna atarlar. Müslümandırlar, ama dinleri kendileri içindir. Laik vesekülerbirdünyayı yadırgamıyorlar. Dev- leti ve siyaseti dinle birlikte düşünmemeyi kaç ku- şaktır öğrendiler. Tersınin bedelinin neler olduğu- nu da tarihten ve bazı yakın komşulann sürekli yi- nelenen bahtsız hikâyelerinden biliyorlar. Kolaycı ve toptancı Avrupalıysa terörün kaynağını Atlan- tik'in ötesinde aramayı düşünmüyor da, gözünü mahalledeki Müslüman göçmene dikiyor. Müslü- man göçmen, şeriatçının yaygarasından ve Avru- palının kuşkulu bakışlanndan mustariptir. • • • Ama dedik ya, ötekilerin, "yeşil cihat bayrağını burca dikeceklehni" bas bas bağıranlann gürül- tüsü, sessiz çoğunluğu daha da sessizleştiriyor. Gü- rültü yankılanıyor ve azın gölgesi duvara vuruyor. Böyleydi bugüne kadar. Sonunda bu sessiz çoğunluktan birileri de öte- kiler gibi bağırmaya değil, gerçekleri kamuoyuna duyurmaya, çığlıklan bilgi ve gerçeklerle, yalana alet olmayacak rakamlar ve araştırmalaria etkisiz- leştirmeye niyetlendiler. Almanya'da, Müslüman- İann çoğunlukta olduğu ülkelerden ve farklı kültür- lerden gelen bir grup aydın "Seküler ve Laik Yurt- taşlar Girişimi" oluşturdular. ötekiler gibi çoğun- luğun temsilcisi olduklan iddiasında da değiller. Ger- çeklerin temsilcisi olmanın, sessiz çoğunluğun üs- tündeki bulutu dağıtacağından kuşku duymuyor- lar. Müslümanlan toptan harcayan ve terörist gö- züyle bakan paranoyalara da, paranoyalan bes- leyen din bezirgânlanna da meydanı bırakmak ni- yetinde değiller. Göçmenleri "kültürter savaşına" alet etmek isteyenlerin işini zorlaştıracaklan kesin- dir. Frankfurt'ta başlayan bu hareket hızla yayıla- cak gibi görünüyor. Hem kendi sessizliklerini ye- necek hem de ses kirliliği yaratan cemaat-tarikat böbürlenmesinin üstesinden geleceklerdir. e-posta:guray.oz ' cumhuriyet.com.tr ADALET BAKANI CEMÎL ÇtÇEK 'Önceliğimiz koordinasyonu sağlamak' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Âda- let Bakanı Ce- mil Çiçek, te- rörle mücade- lede yeni birim kurulması öne- risi konusunda "Teşkflaâanma ihtiyacı varsa hiç şüphesiz devlet bunun gereğmi de ya- par.Bizkoordi- nasyonyolunun şimdüik soru- nun çözümün- de önemli fak- tör olacağım Adalet Bakanı Çiçek, terörle mücadelede yasal boşluk kalmaması için çalışma yapıldığını belirtti. düşünüyoruz" ; parlamenter ha çok üzerin- de durulanhu- sus,koordinas- vtmkonusudur. Eğer bir ko- nu>1a mücade- lede birdenfaz- la devlet kuru- mu varsa, bun- lararasmda ko- ordinasyonu sağlamak ge- rekmektedir. Belki bir kısun problemler de bu koordinas- yon eksikligin- den çıkıyor. Esas itibanyia Başbakanlık dedi. Çiçek, bakanlığı ile Anadolu Üniversitesi ara- sında mesleki eğitim ön lisans programı düzen- lenmesi konusundaki protokolün imza törenin- de. gazetecilerin sorula- nnı yanıtladı. Cemil Çi- çek. zaman içinde terör örgütlerinin kullandığı yöntem ve hedeflerin de- giştiğini, buna paralel ya- sa ve kurumlarda değişik- lik gereksiniminın orta- ya çıkabildiğini kaydet- ti. Yasal boşluk kalma- ması için Terörle Müca- dele Yasası'nı yeniden güncellemek için bir ko- misyon oluşturduklanm anımsatan Çiçek, şöyle devam etti: "Bugün m'banyla da- sistemlerdeko- ordinatörtük makamın- dadır. Dolayısıyia bugün itibanyia bu koordinasyo- nu sağlamak en öncelik- li konu haline gelmekte- dir. Bunun da Sayın Baş- bakan'ın başkanhğında yapılabilecektoplanülar- la bugün için giderilebi- leceğini düşünüyoruz. Ama zaman içerisinde buna ihtiyaç varsa tabi- anyla bu husus yeni baş- tan gözden geçiriHr." OHAL uygulamasının ne kadar faydalı olduğu ya da olmadığına iyi ba- kılması gerektiğini beür- ten Çiçek, geçmişte Tür- kiye'de her soruna bir ba- kanlık kurmak gibi bir alışkanlık bulunduğunu dile getirdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle