Katalog

SAYFA CUMHURlYET 25 TEMMUZ 2005 PAZARTESİ DÎZİ Örgiit, Anadolu topraklannı 'dar-ül harp' sayıyor, Selefî grupları kullanıyor El Kaide'nin j geçiş yolıj Türkiye E l Kaide günümüzde eylemieri- ni daha çok işgal altındaki Irak'ta yogunlaştınyor. Ebu Musab el Zerkavi'nin deneti- mindeki Irak El Kaidesı ve alt birimle- rinin son iki yılda gerçekleştirdiği bom- baü saldın ve suikastlarda 1700'den faz- la ABD askeri, 10 büıden fazla da sivıl yaşamını yitirdi. Örgüt, Bağdat ve çev- resinde genellikle ABD ve müttefik güç- lerle işbirliği halindeki gruplan hedef alıyor. Bu saldınlarda Irak'a mal taşıyan Türk kamyonculan da hedef alınıyor. Irak'ta yaşanan kaostan yararlanan ra- dikal gruplar vahşice eylemler yapıyor. kafa kesmekten kaçınmıyor. El Kaide gerçekJeştirdigi eylemleri son dönemlerde basın açıklaması yapa- rak üstleniyor. Bazen Usame bin Ladin bu eylemlerle ilgili olarak takdır edicı açıkJamalarda bulunuyor. Örgüt bilgi akışrnı internet aracıhğıyla sağlıyor, El Nida gibi çok sayıda internet sitesi de me- sajlan yaymakta kullanılıyor. Örgüt ba- zen eylem görüntüJeri ile açıkJamalan- nı El Cezire televizyonu aracılığıyla dün- yaya yayıyor. ABD bir taraftan Irak'ta direnişin önderleri konumuna gelen El Kaide hücrelenni çökertmeye çalışır- ken diğer yandan Afganistan-Pakistan sı- runnda saklandığı öne sürülen Ladin ve kurmaylannı bulmaya calışıyor. Ancak bu çabalardan sonuç alınamıyor. Türkiye'deki potansiyel mifitanlar Türkiye ise hem El Kaide için potan- siyel militanlann bulunduğu bir ülke hem de yabancı mılitanlann kullandığı bir geçiş noktası olarak dikkat çekiyor. Son dönemde örgütün uluslararası çap- ta yaprığı eylemler de, Türkiye üzerin- den giden militanlar da öne çıkıyor. Van'ın Gürpınar ilçesinde 15 Şubat 2002 de FırasSüleyman,CumhurAybar, Ahmet Mahmud ve \lısuf Satim Hase- yin adlı 4 şüpheli ile bunlara yardım et- tikleri saptanan 6 kişi, Türk ve yabancı- lar adına düzenlenmiş sahte pasaportlar, nüfus cüzdanlan, kaşe ve mühürler, bom- ba yapımıyla ilgili belgelerle ele geçi- rildı. El Kaide yanlısı Beyyiat-ı el Imam örgütü mensubu olduklan saptanan 3 yabancı, bombalı saldın içın Israil'e gıt- meye çalıştıklannı itiraf etti. 7 Türk ser- best bırakılırken, tutuklanan 3 yabancı, 6 Eylül 2002'de Ürdün'e giden THY uçağıyla sınır dışı edildi. Van'daki bu operasyondan yola çıkan güvenlikbirimleri, Bursa ve Istanbul'da da bir çalışma yürüttü. îmamlar Birtiği örgütü üyesi olduklannı belirten 8 kişi gözaltına alındı. Bu kişiler örgütün ge- nel emirinin Ebu Musab, Türkiye so- rumlusunun AB Üzüm, Istanbul emiri- nin Fatih SultanÇahş, kuryelerirun Meh- met Aslan.OsmanOzfcan, Bursa sorum- lusunun da Ramazan Kesgin olduğunu, Çeçenistan ve Afganistan "a giden grup- larla ilişki içinde olduklannı söylediler. Olayla ilgili 4 kişi tutukJandı. Bombacılar Türkiye'deydi Istanbul'da 27-30 Temmuz 2002'de düzenlenen operasyonda 4 Türk ve 3 yabancı gözaltına alındı. Bu kişiler Çe- çenistan'a gitmeye çahşhklannı anlattı- lar. Militanlardan 4'ü tutuklandı. Istan- bul'da yakalanan bu kişilerin ifadelerin- den yola çıkan polis, Ebu Musab el Zer- kavi ile-ilişkisi olduğu belirlenen Türk- Alman vatandaşı "Ubeyde" kod adlı MeviütKar'ı, 7 Ağustos 2002'de Anka- ra Esenboğa Havaalanı'ndan Türkiye "ye girerken gözaltına aldı. Bu kdşinin cihat bölgeleri için para topladığı ve Bin La- din'in adamlanyla ilişkisi olduğu belir- lendi. Kar. tutuklandıktan kısa süre son- ra serbest bırakıldı. Imamlar Birliği ABD'nin Taliban'a müdahalesı son- rası tran, Suriye ve Irak gibi ülkelere da- ğılan Taliban ve Imamlar Birliği militan- Ianna pasaport sağlamaya çalışan Mo- unire Rabe adlı militan da aynı yıl için- de Hatay'ın Cilvegözü Sınır Kapısı'nda yakalandı Imamlar Birliği örgütüneyö- nelik 15-17 Ekim 2002 tarihlerinde Is- tanbul ve Bursa'da yakalanan 5 militan da Afganistan'daki kamplarda eğitim al- dıklanru ıfade ettiler. El Kaide ve ilişki- de olduğu örgütlerin yabancı üyeleri ise Türkiye'yı geçiş noktası olarak kullan- maya devam etti. Bunlardan biri 11 Ey- lül saldrnlannı gerçekleştiren Ziad Sa- mir Jarrah'tı. Bu militanın 27 Aralık 2000'de Almanya'dan uçakla Türkiye'ye geldiği ve THY'ye bağlı bir uçakla Bey- rut'a gittiği saptandı. -W*JÜTw ıffftl EL KAİDE 20 Kasım 2003: Istanbul'da Ingiltere Başkonsolosluğu ve HSBC Bank Genel Müdür- lüğü'ne bomba yüklü kamyonetlerle düzenlenen saldırıda 32 kişi yaşamını yitirdi. Istanbul-Madrid hattı F as'ın Kazablanka kentinde 16 Mayıs 2003'te meydana gelen terör saldınlanyla bağ- lannlı olduğu ıddia edilen Ce- zayirli bir kişi de 29 Nisan 2004'te Barselona havaalanında yakalandı. Is- panyol haberajansı EFE, Türkiye'den gelen Cezayirli bu kişi hakkında Ulu- sal Mahkeme Hâkimi Baltasar Gar- 200'un tutuklama emri çıkardığını du- yurdu. Garzon, Kazablanka ve Mad- rid'deki terörsaldınlan ile El Kaide'ye bağlı 4 kişinin 2000 Ekim aymda Is- tanbuJ'da yaptıklan iddia edilen top- lantı arasındabağlanü olduğunu savun- du. Garzon. Madrid'deki tren saldın- sıyla ilgili hazırladığı iddianamede de eylemin planlayıcılanndan FazhSaid Berraj'ın 25 Eylül 2002'de Madrid'den Istanbul 'a gıftiğını öne sürdü. Hâkim Garzon, Berraj ile birlikte El Kaide'nin îspanya sonmılulanndan Amerei Azt- zi ile Fas'ta tutuklu bulunan Selahad- din Benyaiş'in yanlannda kimrikleri ol- madığı gerekçesiyle Türk polisı tara- findan tutuklandığını, ancak daha son- ra serbest bırakıldığmı iddia etti. Ber- raj 'ın Madrid'de bir apartmanda po- lisle çatışmaya girdikten sonra kendi- ni havaya uçuran militanlardan biri olduğu tahmin ediliyor. Londra'da 7 Temmuz'da 1 otobüs ile 3 metro istas- yonuna ıntıhar saldınsı gerçekleşti- ren militanlardan Muhammed Sıddık Han ile Şeyzad Tanver'in 19 Kasrm 2004'te THY ile Londra'dan Istanbul aktarmalı olarak Karaçi'ye uçtuğu da ortaya çıkn. Eylemciler 8 Şubat2005'te Londra'ya dönerken de THY uçağı- nı kullandı. 'Türkiye dar-ül harp' Türkiye'de egemen olan geleneksel tslam anlayışının dokusuna uymayan Selefi düşünce sisteminin, Anado- lu'ya 1960 'h yıllarda tercüme eserler ve Suudi Arabistan ile Mısır gibi ül- 9 Mart 2004: Istanbul Kartal'daki mason locasına bombalı saldın düzenlendi, biri saldırgan iki kişi öldü. kelerde ilahiyat eğitimi almış kişiler aracılığıyla girdiği tahmin ediliyor. Pakistan ve Afganistan"daki kamplar- da eğitim alan binlerce Türk ise El Kaide'nin yönlendirmesiyle bu ideolo- jiyi Türkiye'ye taşıyor. Suudi Arabistan'da resmi ideoloji- si olan Selefilik, örgütlü olarak Tür- kiye'de ilk kez 1974 yılında Malat- ya'da kurulan "MalatyaFîkirKulübiT bünyesinde gelişti. Geçmişte bu dü- şünce yapısını benimseyenlerin bir bölümü radikal dini gruplara dağmr- ken bir bölümü de faaliyetlerini sür- dürmüştü. Güvenlik birimlerinin derlemeleri- ne göre Türkiye'deki mevcut Selefi ör- gütlenmeler zaman zaman yöntem açısından birbirlerini eleştirdi, arala- nnda her zaman için organik bir ba- ğın olmayabildiği de saptandı. Selefi örgütler içerisindeki gruplann zaman zaman silahlı eğitim için Afganistan ve Pakistan'a, dini eğitim için de Su- udi Arabistan'a gittiği güvenlik güç- lerince belirlendi. Türkiye'deki Sele- fi anlayışına sahip gruplann Afganis- tan, Bosna-Hersek. Çeçenistan, Taci- kistan, Keşmir gibi bölgelere savaşmak amacıyla gittikleri de ortaya çıkanl- dı. Selefi-Vahhabi çizgisi, Türkiye Cumhuriyetirejimini"dar-üiharp" (ls- lam kanunlanna göre yönetilmeyen) diye niteliyor. Orgüt üyeleri, devlet- ten maaş alan imamın ardmda namaz kılınamayacağuıı savunuyor, Diya- net'in Müslümanlan temsil etmediği- ni düşünüyor. mezar ziyaretleri ve din bilginlerine bağlılığı küfur sayıyor. Bağnazlık sınır tanımıyor I deolojiye ait bazı görüşler şöyle sıralam- yor: Allah'm zatı, sıfan ve fıili aynıchr, ay- n olamaz. Iman; dil ile ikrar, kalp ile tas- dik, organlar ile ameldir. Kısaca, amel ımana dahildir (Bundan dolayı namaz kılma- yanı vb. rahatlıkla kâfir ilan edebilmektedirler). Tevhide inanmayanın malı, canı helaldir, amel insan içinde gizlidir. Amelsiz iman ola- maz. Ameli yerine getirmeyene harp açılır. Kestiği yenmez. Ayetleri yorumlamak küfîir- dür. Hüküm zahire göredir. Allah'a aracısız ibadet şarttır. Mürşit, şeyh, veli, aracı kürurdür. Kesin delil Kuran'dır. Şia, kelam, tasavvuf, tarikat uydunnadır. Kuran ve hadisten başka her şey bid'attir. Mezar, türbe yapmak, adak adamak ve ka- birziyareri küfürdür. Allah'tan başka kimseden yardım beklemek küfurdür. Tarikat-tasavvuf küfürdür, sömürü aracıdır, Yiınus, Mevlana, Abdülkadir Ge> lani gibi dini şahsiyetler din düşmanıdır. Namazı cemaatle kılmak şarttır. Namaza gehneyen ceza alır. Si- gara, nargile, içki ve kahve içene ceza verilir (Bu görüşlerinden bazılarmı günümüzde es- netmişlerdir). Vakıfbatıldır. VaJafkuranlar ser- vetini kaçıranlardır. Muska, tespih, zikir, nafi- le namazı baüldır. El öpmek, boyun kınnak, ev- liya kabri ve hırka-i şerif ve sakal-ı şerif ziya- reti, mevlit ve kaside okumak, çalgı dinlemek, eğlenmek şirktir. Ehli beyt sevgisi taşımak, AB evladını ma- sum sayrnak şirktir. Peygamber, melek ve ve- lılerin ruhundan istimdat etmek küfurdür. Vahhabi-Selefi ideolojisi Türkiye'de çok açıktantartışılankonulardandeğİl. Türkiye'de- ki cemaatler, tarikatlar ve tslamcı gruplar bu konuyu her platformda tartışmaktan kaçınıyor. Dinci örgütlerin eylemlerine oldum olası ses- siz kalmayı, bazen de desteklemeyi gelenek haline getiren Islamcı kesim, El Kaide'nin dün- yayı tehdit eden eylemleri karşısında da suskun- luğu tercih ediyor. Islamcılann büyük bölümü Israil ve Irak'taki intihar saldrnlannı destekle- diği gibi, El Kaide'nin eylemlerine de sıcak ba- kıyor. SURECEK SOKAK ÇOCUKLARIARAŞTIRMASI Yüzde8'i maddeye bağımlıyaşıyor ANKARA(ANKA)-Devlet Bakanı Nimet Çu- bukçu. halen Türkiye genelinde hizmet veren 43 çocuk ve gençlik merkezi aracılığıyla toplam 41 bin 982 sokakta yaşayan ve çalışan çocuğa ula- .şüdığını, bu çocuklardan yüzde 8'inin ise mad- de bağımlısı olduğunu bildirdi. Nımet Çubukçu. DYP Ha- tay Milietvekili MehmetEras- lan'ın "sokakta yaşayan ve madde bağımlısı olan çocuk- lara" ilışkin soru önergesini yanıtladı. Çubukçu. sokakta yaşayan ve çalışan ço- cuklara hizmet vermek amacıyla hizmete açı- lan "ÇocukveGençKk Merkezi" sayısının Türkiye genelinde 43 olduğunu dile getırirken bu merkezler aracılığıy- la bu yıl başına kadar ulaşılan toplam çocuk sayısının 41 bin 982 oldu- ğunu kaydetti. Ulaşılan bu çocuklardan 3 bin 475'inin madde bağımlısı olduğunu kaydeden Çubukçu, çocuk ve gençlik merkezlerinde tespi- ti yapılan madde bağımhsı çocuklann Sağlık Ba- kanlığı'na bağlı tedavi merkezlerine yönlendiril- diğini vurguladı. Çubukçu'nunverdiği bilgiyegö- re, madde bağımlısı çocuklar arasında birincisı- rayı Istanbul alrrken, onu dört merkezdeki 266 madde bağımlısı çocuk ile tzmir izliyor. Çubukçu, Antalya'daki üç merkezde bulunan 248 çocuk ile madde bağımhsı çocuklann yoğunlaştığı il- lerde üçüncü sırayı Antalya'nın aldığını söyledi. ÇEVRECİ AVUKAT CİHAN EREN Mahkemeyi kazandu kararı öğrenemeden yaşamınıyitirdi İstanbul Haber Servisi - Rize'nin Fmdıklı il- çesinde 18 Nisan'da silahlı saldınya uğradıktan 4 ay sonra yaşamrnı yitiren ve önceki gün top- rağa verilen avukat Cihan Eren yıllarca Kara- deniz Sabil Yolu'na karşı hukuki mücadele sür- dürmüştü. Avukat Eren'in yaralanmasından son- ra yapılan keşif sonucu Trabzon Idare Mahke- mesi yürütmenin durdurulması karan verdi. Fın- dıklı'da denizin dolgusuyla yol yapımına karşı çıkan, açtığı dava nedeniyle bölgede yapılacak İceşiften iki gün önce vurulan Eren. mahkeme karanru öğrenemeden yaşamını yitirdi. Eren, aralık aymda gazetemizi ziyaret ederek Karadeniz Sahil Yolu'nun hukuk- suzluğuna dikkat çekmiş, kendisiy- le yapılan röpor- taj 9 Aralık 2004 tarihinde gazete- mizde yer almış- tı. Eren, rant uğ- runa Doğu Kara- deniz kıyılanrun talan edıldığinı sa- \unurken şöyle konuşuyordu: -Doğu karadeniz ilçelerinin koru- nacaküç öğesikalmıştır. Bunlardağ, denizve de- residir. Fındıkh'da 30 senede bir ev bitirmistim. Emekliliğimde sağbklı bir şekikle yaşayacağun. Denizimiz dolduruluyor. Bir Karadenizli için yüznıesini öğrendiği, balıktuttuğu,vha indiği de- nizinin dolduruhnası demek hav^at bütünJüğün- den bir parçası aünnıası demektir. Olmaz böy- le şey" dedim ve Fındıklı'da bir dava açûm." Doğu Karadeniz'de yalnızca anayasanm de- ğil aynı zamanda uluslararası sözleşmelerin de ihlal edildiğirü savunan çe\Teci avukat Eren, "Otoyol zaten Yüce Dhanlık'tır, j-ani temelinde yolsuzluk iddialan vardır" diyordu. SERBEST BÖLGEDE OPERASYON Mersin 'degümrük kaçakçılarına darbe: 7 kişitutuklandı MERStN (Cumhumef) - Mersin Serbest Bölgesi'nde düzenlenen operasyonda, "Te- şekkül halinde gümrük kaçakçıhğı" yaptık- lan iddiasıyla 9 kişi gözaltına ahndı. Üdsi güm- rük muhafaza memuru 7 kişi tutuklandı. Mersin Serbest Bölgesi'nden çıkış yapan iki kamyonu takibe alan polis ekipleri, Nakli- yatçılar Sitesi'nde, başka bir kamyona fork- lift (taşıyıcı) aracılığıyla mal aktanldığını belirledi. Bunun üzerine, serbest bölgede düzenle- nen ve "Avcı 1" adı verilen operasyonda, naylon ve poşet yapımında kullanılan "po- Mpropilen" adı verilen hammadde ele geçi- rildi. Operasyon kapsamında gözaltuıa alı- nan zanhlardan gürnrük muhafaza memur- ları Faruk T. ve Cemal D. ile Rıdvan A, A. BülentV, Cuman' Y, tbrahim A. ve Mehmet Yaşar Ö, sevk edildikleri nöbetçi mahkeme tarafından tutuklandı. Diğer zanhlar, H A . ve M.Ş.Ö. ise tutuk- suz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.