19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
-SAYFA CUMHURİYET 25 TEMMUZ 2005 PAZARTESİ 10 [email protected] ^ • ^ Londra saldırüarının ardından, İngUterey nin çok kültürlülüğe dayalıgöçmenpolitikası eleştirilere neden oldıı ok kültürlülük ateş altındaMUST4FA K. ERDEMOL LEEDS - "Çocuklanmızı Idm katil yapü?" Bir sabah uyandıklannda, bir gün önce, ge- ceyi Londra 'da geçireceklerini söyleyerek ev- den aynlan oğullannın intihar bombacısı ol- duklannı öğrenen Leedsli acılı Müslüman ai- lelerin sorduğu bu soruya verilen yanıtlar bir- birinden çok farkü. Uygulamaya konulduğu yıl- lar öncesınden beri lngiltere'nin azınlıklara uyguladığı çok kültürlülük politikasını eleşti- renlerin verdiği yanıt degişmiş değil: "Çok kültürlülük yabancılann bu ülkeye uyunı sağlamasını engefledL Uyum sağlama- yanlar işte b u bombalan patiatanlardır." Aynı politikanın sonuçlartndan genellikle memnun olmakla bırlikte yabancılara ilişkin daha geniş özgürlüklerden yana olanların ya- mtı ise şu: "Çok kültürlülük rvi hoş ama yabancılan gettolaşOrdı." Her iîti kestmin de yukandaki soruya ver- diği dolaylı yanıtta "suçhı", lngiltere'nin çok kültürlülük esası üzerine kurulu yabancılar ve göçmenler politikası oluyor. Elbette ki ka- bulü kolay olmayan, doğruluk payı olduğu ka- dar içinde yanhşlar da banndıran görüşler bun- lar. Ingiltere 'de bu görüşler her zaman dıle ge- tırilır, bu politika etrafında çözümler geliştı- rilmeye çalışılır. Pekı Fransızlara ne oluyor? Onlar kendı- lerinin asla beceremedikleri çok kültürlülük politikasını iyi kötü yaşama geçiren tngilte- re'yı nıçüı eleştiriyor? Ülkesinde sözü din- lenen Fransızlardan bın "Ingütere'nin ya- bancılara çok fazia serbestlik saglayan pouti- kası terörist yetiştiriyor" diyerek kazanılma- sı yıllar almış göçmen haklaruun budanma- sından neredeyse memnuniyet duyacak. Oysa çok kültürlülük politikası Ingılte- /^İLELERİNTERCİHİ cılı anne-babalann . "Çocuklarımızı kim katil yaptı" sorusunun yanıtlanndan biri olarak gösterilen aşın dinci Müslüman örgütler, Ingiltere'de Pakistanlı ve Bangladeşli Müslüman toplumlar arasında gerçekten etkin mi? Yanıt: Evet. Çok kültürlülük politikası şimdiye kadar lngiltere'nin Avrupa'ya örnek gösterilen uygulamalanndan biriydi. Fakat Batı Avrupa'nın ilk intihar bombacılanmn "dışandan gelmemiş" olması bu politikanın sorgulanmasına yol açıyor. re'nin, Avrupa'nın diğer ülkelerine örnek olacak başanlı uygulamalanndan en önem- lisıni oluşturuyor. Yabancılann dıl, din, eği- tim serbestliği bu politika sayesuıde gerçek- leşebildı. Ingilız vatandaşhğı almış her ya- bancı, bu ülkede politika yapabilıyor. Fakat Avrupa 'nın ilk intihar bombacılannın 2 hafta önce sahneye çıktığı Ingiltere'de, ger- çekten çok kültürlülük esasına dayalı göçmen politikasında bir aksilik olabilir mi? Bu soru sorulmakta haklıdır, çünkü Londra'da 7 Tem- muz'da metrolan bombalayıp otobüsleri hava- ya uçuran genç Müslümanlann hiçbıri Mad- nd bombalamalannı ya da 11 Eylül'ü gerçek- leştırenler gibi "dışandan" gelmiş değiller. tngıliz medyası ve gü\ enlik güçleri bu neden- le genç bombacılardan "homegrown" diye söz ediyor. Ben bunu "kendi bahçemizuı ürünü r dıye çevirmeyi uygun buldum. Bu nefretin kökeni nedir? Din, dil konusunda hiç de sıkıntısı olmayan kimi genç insanlann. doğduklan ülkeye bu kadar kin, nefret dolu olmasının nedenı ya da nedenleri ne olabilir? 7 Temmuz saldınlan en büyüğüydü kuşku- suz, ama birkaç yıl önce de Pakistanlı ve Bang- ladeşli Müslümanlann yoğun olarak yaşadık- lan Bradford'da, Leeds'te çok büyük ayaklan- malar çıkmış, polısle Müslüman gençler gün- lerce çatışmış; araçlar, konutlar ateşe veril- mişti. Yani öteden ben var olan ciddi bir "iç sorun" yaşıyordu Ingiltere. îngiliz toplumu- na "entegre" olmayı reddeden Müslüman göç- menlerin, bu "retierinin" nedenleri hâlâ tartı- şılırken başka ülkelerde gerçekleştınlen terör eylemlerine kanşan tngiltere vatandaşı Müs- lüman gençler ciddi araştırmalara konu olur- ken, olması beklenen, ancak dış kaynaklı ger- çekleşeceğı sanılan terör Londra'yı da vurdu. Eylemin El Kaide izleri taşıdığı ilen sürülü- yor. Kesın olan ıse eylemcilerin "İngütere'nin kendi bahçesinin iirünü" olduklan. Dolayı- sıyla acılı anne-babalann sorusunun muha- taplan arasında Ingiltere hükümeti de var. Sorunun yanıtlanndan biri olduğu varsa- yüan aşrn dinci Müslüman örgütler, Ingilte- re'de Pakistanlı ve Bangladeşli Müslüman toplumlar arasında gerçekten etkin mi? Nedenlerini sonra açıklamak üzere, bu soru- Oıristine Mecid, Londra'daki bombalamalann sadece Leeds'te değil İngiltere'nin heryerindeki Müslümanlara yönetik saklınlan artüracağmdan endişeii. yaşama cami seçeneği • Leeds'teki Müslüman aileler "kötü" yaşamın alteraatifi olarak görüyor camileri. Konuştuğum Pakistanlı "İçinde radikal unsurlar da banndırsa cami ile berbat bir hayat arasında tercih yapmam gerektiğinde, tercihim elbette berbat hayat olamaz" diyor. "\7"aklaşık lork yıldır I Leeds'te yaşayan Pakistanlıya olan bitene ılişkm ne düşündüğünü sorduğumda tüm ıçtenliğıyle verdiği yanıt, "Bu saJdınlan yapanlar Müslüman olamaz" oluyor. Bombacı çocuklann ailelerini yakından tanıyor, "Bu çocuklar, özellikle Şehzad Tanver, dinle çok da sıkı bağlan olmayan çocuklanu" diyor. "Ama zaman zaman camiye gittikleri ohıyordu. Camilerimizde radikal kişikrin olduğunu bih'rdik ama gitmelerini engeDemek akhmıza gelnıedi hiç" diye de ekliyor. "Fark etseydiniz engeDer miydiniz?'' dıye soruyorum. Aldığım yanıt "hayır" oluyor. Bu "hayır" çok kolay söylemyor değil. Leeds'te özellikle Müslüman gençlerin büyük oranda suça kanştıklan biliniyor. Yine Müslüman genç kızlar arasında, her ne kadar sayılan çok değil dense de fahişeliğin arttığı ıleri sürülüyor. Çocuklannın benzeri durumlara düşeceğinden korkan çok sayıda aile, camiyi alternatif bir mekân görüyor. Konuştuğum Pakistanluun sözleri çok etkileyici: "İçinde radikal unsurlar da banndırsa cami ile berbat bir hayat arasında tercih yapmam gerektiğinde, tercihim elbette berbat hayat olamaz." 56 kisinin yaşamını yitirdiği 7 Temmuz saldınlannı düzenJeyen 4 eylemciden 3'ünün Leeds kentinde doğup büvüdüğünün ortaya çıkmasryia tngiltere'de bütün gözier bu kente çevrildi. Güvenlik güçleri kentte peş peşe operasyonlar düzenleyerek olağanüstü güvenlik önlemleri aldı. Leeds halkı arük diken üstünde yaşıyor. (Fotoğraf: AP) Her yeni gelen, önceki gelenden daha düşük ücrete razı olduğundan sürtüşme kaçınılmaz Göçmenler, göçmenlere karşı Leeds'te son yıllarda Sudanlı ve Kuzey Iraklı Kürtlerin sayısmdaki artışa dıkkat çekiyor Christine Mecid: "Şimdiye kadar çok da iyi geçiniyorlardı. Ancak son zamanlarda çıkanlan yeni göçmenlik yasalan ciddi sorunlar doğurmaya başladığı için huzursuzluk içüıdeler. Bu da kendi aralanndaki üişkilere yansıyor. Her yeni gelen göçmen, önceki gelenlerden daha düşük ücretle çalışmaya razı olduğu için de, sürtüşme Önü alınamaz biçünde arüyor." Kayda değer olaylar olduğunu da öğreniyorum Mecid'den. Sudanlılar, Kuzey Iraklı Kürtlerle, Iranlılar her ikisiyle, sayılan az olan Türk göçmenler Kuzey Iraklı Kürtlerle sürekli çatışma halindeler. Bu çatışmalar kentte yaşayan Ingilizlere de yansıyor zaman zaman. Kültürel farklılıklar. yaşama kültüründeki değişiklik, İngilizlerle yaşanan çatışmanın kaynağı. Oysa çok gariptir ki, onca soruna karşm Leeds, Ingiltere'de işsizlik oranının en düşük olduğu kent. O zaman sormak durumunda kaldım. Leedsli dört genç neden intihar bombacısı oldu? Mecid'ın buna vereceği tatmin edicı bır yanıtı yok maalesef. "Ama" diyor, "bu kentte Müslümanlann Neden Leeds Yüzde 2 oranında bir işsizlik var ve bu Leeds çapında bir kent için çok önemli bir avantaj. Christine Mecid, göçmenlerin çok çahşkan olduklannı belrrtip kent ekonomısıne olan katkılanndan söz ediyor. İ3osyolog Semra E. Nijhar, "Çoğunlukla işçi sınıfı kökenli bir kent Leeds. Sosyal firsatlardan yararianamayan hatın sa>ılır bir göçmen nüfusda banndınyor. Faidrlik çok. Toplu konutlar standartlann altinda" divor. dördüncü kuşağı var. Onlar bile entegre ohnuş durumda değiller. Müslüman gençler çok ama çok kızgm görünüyoıiar.'' Mecid'in bir gözlemı daha var kı, bana çok çarpıcı geldi: "Hiç gülümsemeyen bir topluluk durumunda Müslümanlar." Bunun neden böyle olduğunu anlamak zor değil. Aynı soruyu yönelttığim sosyolog Semra E. Nijhar'ın yanıtı daha bilımsel. Nijhar yıllardır göçmen topluluklar üzenne araştırmalar yapıyor. Leeds'e ilişkin söyledüden şunlar: "Çoğunlukla işçi sınıfl kökenli bir kent Leeds. Sosyal firsatlardan yararianamayan hatm sayıhr bir göçmen nüfus da bânndımor. Fakhiik çok, Toplu konutlar standartlann altında." Nijhar'ın vardığı sonuç, bu kentte yaşayan genç Müslümanlann neden "fanatik" bir yol seçtıklerinı belki tek başına açıklayamaz ama bunlann üzenne, bu gençlerin sokaktaki egemen külrür ile evlenndeki kültür arasında sıkışmışlüdan eklenınce ortaya çıkan manzara Nijhar'ın cümleleriyle şu : "Sosyo-ekonomik etkenler, Leeds gibi kentleri terörist için verimli toprak haline getiriyor." ya verilen yanıtın "evet" olduğunu belirtelün. Şeytan Ayetleri kitabı yüzünden Iran'ın hak- kında "ölüm" karan aldığı Salman Rüşdü'ye karşı yapılan gösterilerde Ortadoğu'daki en etkin şeriatçı örgütlerin pankartlan taşınmış, sloganlan atıhnıştı. Afganistan'a yapılan ABD operasyonunu protesto gösterilennde özellikle Bradford, Bir- mıngham gibi kent- lerdeBinLadin'ınfo- toğraflan taşınmıştı. Elbette bunlar, bu örgütler ile Bin La- dın'e karşı ilginin an- cak sempati düzeyin- de olduğunu göstere- cek çapta örnekler. Öte yandan, adı geçen kentlerde yetışmiş çok sayıda genç Müs- lümanın Ingiltere dı- şındakı ülkelerde ger- çekleştirilen eylem- lerde adlarının geç- mesi, bu örgütlerin, kendilenne karşı du- yulan "sempatiyi", çok daha ilenlere gö- türdüğünün kanıtı ka- bul edılıyor. Irak savaşının, Afganistan, Somali operas- yonlamıın hedefinde hep Müslümanlann ol- ması, özellikle El Kaıde'yı bır çekim merkezı haline getıriyor Bu öyle bır çeknn merkezı kı, Leedsli Hasib Hüseyin'i 18 yaşında uıtihar bom- bacısı yapabilıyor. Leeds, şu küçuk kent Londra'daki saldınlann ardından merroda kapalı devre televizyonlardaki görüntüle- re bakılarak bombacı olduklan yargısına vanlan dört genç insandan üçü Hasib Hü- seyın, ŞehzadTanver, Muhammed Sıddık Han Leeds'te büyüdüler. Germainelind- say ıse Aylesbury'de Leeds'ten bir hayli uzak kentte yaşıyordu. Leeds lngiltere'nin en önemli tekstil merkezlerinden biri. Bu küçük kentte, 1950-1960 yıllan arası, tekstil sektörün- de çalışmak üzere Pakistan ve Bangla- deş'ten gelmiş binlerce Müslüman aile bulunuyor. Öncesi de var aslında ama top- lu gelişin bu yıllarda gerçekleştiği belir- tıliyor. Müslümanlar öylesine kök salmış- lar kı kente, şimdiki Müslümanlar dördün- cü kuşağı oluşturuyorlar. Polisın Müslümanlann yaşadıklan ma- hallelerdekı yedı evı bastığı günün ertesı Leeds'teydım. Tüm sakınlennin tahlıye edıldiğı mahalledekı evlerden bazılann- da bomba üretımi yapıldığım belirten po- lis, gazeteciler dahil kimseyı bölgeye ya- naşrırmıyor. Faşist partinin gücü artıyor Ülkenin oylannı gittikçe arttıran faşist örgütü Britanya Ulusal Partisi (BNP) Le- eds'te hatın sayılır bir güce erişmiş durum- da. BNP'nin olaylann hemen ertesinde, bölgedeki bir belediyenin boşalan mec- lis üyeliği seçımine ilişkin olarak dağıt- tığı bildiride şu ıfadeye yer verilmişti: "Şimdi BÎVP'yi dinlemenin zamam" Müslümanlar hem bu partinin hedefi oünaktan hem de polisle şu ya da bu şe- kilde karşılaşmaktan çekindikleri için Îngiliz medyasıyla konuşmuyorlar. Müs- lüman toplum adına kimi sözcüler yapı- yorlar tüm açıklamaları. Bu nedenle, Müslüman bır ülkenin gazetecisi olduğum için benimle konuşmayı kabul etmeleri- ne karşm, çok sayıda Müslüman Leedsli adını vermedi, fotoğraf çektirmedi. Bu tedirginlik boşuna değil. Çünkü, polisle Leeds'teki operasyonlara ilişkin iyi bir işbirliği yapmış ohnalanna karşm, kendilerini korunmasız hissediyor Müs- lümanlar. Londra'daki bombalamalardan sonra Le- eds'te saldınya uğrayan çok sayıda Pakis- tanhnın işyen de kundaklandı. Bradford'da- kı Pakistan konsolosluğu ateşe \erildi. Müs- lümanlara ait camilere saldınlar gerçek- leştirildi. Bunlann, Bradford'dakı konsolos- luğa saldın dışmda, hıçbuıne îngiliz med- yasında yer verilmedi. Oysa durum gerçek- ten çok ama çok ciddi. Bunu özellikle olaylardan büyük üzün- tüye kapılmış olan, yabancı dostu Chris- tine Mecid dile getiriyor. Leeds'teki tüm göçmenlerin "annesi" olarak bilinen Me- cid'in, yıllar önce Keşmirli bir Müslüman beyin cerrahı ile yaptığı evlıhğinden iki çocuğu var. Şılili mültecılenn 1973 'te Leeds'e gel- dikleri andan ben mültecılere, göçmen- lere yardım kuruluşlannda çahşıyor. Son yıllarda tüm ilgisini Müslüman göçmen- lere yöneltmış durumda. "Londra'daki terörün Leeds bağlanö- sı, korkanm buradaki Müslümanlara za- rar verecek biçimde etkisini gösterecek" diyor. Aradığı fırsatı bulan BNP tehlıke- sine Mecid de vurgu yapıyor. SÜRECEK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle