22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 25 TEMMUZ 2005 PAZARTESİ 4 Sezer, sansürün .^ ^ ^—^ ^^ halkın çıkarlarının savunulmasını ve ^^ HABERLER özgür düşüncenin gelişmesini engellediğini söyledi • • i \\ 2000'Iİ YILLARDA ERDAL ATABEK aemoKrasımn KaiKanıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, demokrasinin çokseslilik ilkesinin iş- letilmesinin basın özgüriüğünün ko- nmmasına bağh oldugunu belirterek "Basınımız. demokrasiye, insan hak- lanna, özgür ve yansz yayıncdığa bag- b kalarak, evrensel çalişma ilkeleri ışt- ğında görevlerini yapacak, Cunıhuri- yet'in temel niteliklerinin korununası konusunda etkin bir güç ofanayı sür- dürecektir" dedi. Cumhurbaşkanı Sezer, Basında San- sürün Kaldınlışının Yıldönümü ve Ba- sın Bayramı nedeniyle mesaj yayım- ladı. Sezer, demokrasinin işlemesini sağlayan en önemJi kurumJardan bi- rinin de basın olduğunu vurgulaya- rak, basın özgürlüğünün yasalar ve uygulamalarla gerçek anlamda sağ- landığı, bağımsızlığının ve yansızlığı- • Sansürün kaldınlışının yıldönümü ve basın bayramı nedeniyle mesaj yayımlayan Cumhurbaşkanı, demokrasinin çokseslilik ilkesinin işletiknesinin basın özgürlüğünün korunmasına bağlı olduğunu vurguladı. nın korunduğu ülkelerde basının, hal- kın etkili ve güçlü sesi olarak varlığı- nı sürdürdüğünü belirtti. Cumhurbaş- kanı Sezer, mesajında şunlan kaydet- ti: "Düşünce, anJaüm ve haber alma özgürlüğünün etkiliaraçlanndan olan basın, demokrasinin içselleşmesi, ku- rumlaria bireyler arasında veri akışı- nın sağlanması. dünya ve ülke gerçek- lerinin öğrenilmesi, yönetimin dolaylı yönden denetienmesi için önetnii bir gö- rev üsdeomektedir. Vansız ve özgür basın. toplumun çıkarlarının koruna- rak, saydam bir yönerim anlayışına ulaşdmasında, halkın haber almahak- kını kullanması ve kamuoyu oluştu- rulmasmda etkin rol ovnamaktadır. Basının özgür konumunu gölgeleyenve basını temel işlevinden uzaklaşüran sansür, halkm çıkarlarının savunul- masını ve özgür düşüncenin gelişme- sini engellemektedir. Demokrasinin çokseslilikilkesinin işletilmesi ve basın özgürlüğünün korunmaa, gerekü va- sal önlemlerin ahnmasının yanı sıra basm sektörünün sorumluluk bilin- ciyle hareket etmesine ve kendi içinde denetim yapabilmesine bağhdır." Sezer, basının örtülü ya da açık bi- çimde sınırlandığı, basın özgürlüğü- nün sağlanamadığı ülkelerde basının halkın ve gerçegin sesi olma işlevini yitirdiğine işaret etti. TBMM Başkanı Bülent Annç, de- mokratik rejimlerin olmazsa olmazı- nın bağımsız ve özgür basın olduğu- nu vurgulayarak "Demokratikrejimin güçlü temeller iizerinde yükselmesi, basm özgürlüğünün korunması ve ge- üstirilmesi miDetimiziçin hayatiönem arz ermektedir. Basm özgürlüğünün olmadığL basının sansür edildiği ülke- lerde demokrasi ve özgürlükten bah- sedilemez" dedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, basın özgürlüğünün, büyük bir sorum- luluğu da beraberinde getirdiğini be- lirterek şunJan kaydetti: "Demokra- tik değerlerin korunması. toplumsal konulara karşı kamuoyu duyarfabğuım geüştirilmesinde önemli katlalan bu- iunanbasmdansansürün kaldınhşiMn 97. >ıldönümünü bu düşüncelerle kut- luyorum. Büyük bir sorumluluk ve fe- dakârük gerektiren gazetecilik görevi- ni başanyla sürdüren tüm basm men- suplanmızın gazeteeiler gününü kut- luyor, başanlannın devamı dilegiyle sevgi ve selamlanmı sunuvoram." DSP Genel Başkanı Zeki Sezer ise halkın bilgi edinmehakkının ihlal edil- diğıni belirterek "Farklı görüşlerin açıklanabilmesinin yegâne aracı olan basın, aynı zamanda insanlann bilgi edinme gibi çok önemli bir haklarmı kullanabilmelerine olanak sağiamak- tadır" dedi. Türkiye Gazeteciler Sen- dikası Yönerim Kurulu'ndan yapılan yazılı açıklamada, sansürün değişik biçimlerinin Türk basınında varlığını sürdürdüğü vurgulandı. Eski Başbakan, eleştirilere neden olan görüşlerinde geri adım atmadı, tarihçilerin konuyu incelemesini istedi Ecevit: Vahdettin devleti soymadı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Es- kı Başbakan Bülent Ecevit, Padişah Vah- dettin'ı savunmayı dün de sürdürdü. Ece- vit, Vahdettin'in *ayrihrkendevJetisoynıa- dtğuu" söyledi. Eski Başbakan Ecevit, CNN Türk'te yayımlanan Ankara Kulisi programında tartışmaya ilişkin sorulan yanıtladı. Vah- dettin tartışmasının devam ettiği belırtilip "Siz böyle bir açıklamaya neden gerek duydunuz" sorusuna Ecevit, şu yamtı verdi: "Böyle bir açıklamaya hiç gerek duy- madun.Astaıda Vahdetânîe flgilibiriknuşbazıttpkilerve destekler varmış. Benim ta- mamen kendi ailevi soru- numla ilgili sözlerim birdenbire baa ideolojik, hatta rejim ile ilgili tarüş- malann alevtenmesine ne- den oJdu." Bu gibi konulann tartı- şılmasının rejim ve ideolo- jik açıdan faydalı olduğunu savunan Ece- vit, kendisine 9'uncu Cumhurbaşkanı Sü- leynıan Demirel dahil tepki gösterenJere de yamtı verdı. Ecevit, "Haar böyle bir firsat dimizegeçmişken Ecevit'i biraz hır- palayahm dediler. Hırpalanmış hissetmi- vorum kendimT dedi. Ecevit, "Vahdet- Ecevit "600 yıllık devletin çöküntüsü omuzlarına yükleniyordu. Bu dayanılabilecek bir ıstırap değil. Aynlırken de devleti soymamış" sözleriyle Vahdettin'i savunmayı sürdürdü. tin hain miydi değil miydi? Neden Atatürk Vahdettin'e hain dedj" sorusuna şu kar- şılığı verdı: "Bu konulann uznıanlar, ta- ribçüertarafindan dahaavrmdfa olarak in- eelenmesi ihth'aa ortaya çıkü. tncelenecek çok şey \ar_ İstanbul'un işgati sırasında ordusu yokken, doğru dürüstbirdevtet me- kanizması \okken, aynea birbiri>1e kav- gah poütikacüar ortahğı ka- sıp kavururken, bir aciz ki- şi değil bir dâhi olsa tstan- bul'da bir şey yapamazdı_ Atatürk, tstanbul'dan uzak- laşarak yapmak istedüderi- ni yapabildL. Vahdettin'in Mustafa KemaJ'e bir düş- mannğıolduğunu akhmdan bile geçirmem... Herhalde Vahdetnn 'Aman şu Osman- lı Devleti yılalsın da ben de kurtulayım' diye hareketet- medL« 600yılhkdevietin çö- küntüsü Vahdettin'in omuz- larma vükleniyordu. Buda- yanılabilecek bir ısürap de- ğfl. Aynlırken de devleti soymamış. tstan- bul'dan avrüıp Avrupa ülkelerine gittik- ten soora lasa bir sürede bütün mah mül- kü etinden giöniş. O kadar ki cenazesini yakınlan hastaneden kaçınnak zorunda kalmışlar. Devleti de soymamış, bazı baş- ka ülketerdeki şevier gM" IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislartcumhuriyetcom.tr Silahlı AKP Milletvekilleri Silahlı AKP milletvekillerini televizyon- da dehşetle izledikten sonra, bu konu- da neler söylenebilir diye düşünüyorum. Ordu'nun bir köyündeki düğünü baha- ne ederek dakikalarca silah sıkan AKP milletvekillerine, AKP Meclis Grup Baş- kan Vekili Eyüp Fatsa'ya baktıkça kork- tuğumu söyleyebilirim. Şimdi birilerini öldürecekler diye söylenip durdum. Eyüp Fatsa'nın hızını alamayıp devle- tin resmi aracından ateş etmeye devam etmesi, bence okullarda bir kültür der- si olarak okutulmalı. Bu ülkenin kimler tarafindan yönetildiğini çocuklanmız bil- meli, nasıl bir ülkede yaşadıklannı anla- malı. Sra sıra erkek yan yana dizilmişler. Yüz- lerine sinmiş büyük bir mutluluk ve he- yecanla, bir insana doğrulttuklan an ölü- müne neden olacakları silahlarla, hava- ya ateş ediyorlar. Silahtaki mermiler bi- tince, Meclisimizin Grup Başkan Vekili Fatsa, yanındakinin silahını alıp ateşe devam ediyor. Malum ya lider olduğu için bütün silahlarla ateş etme yetkisini ken- dinde görüyor. • • • Eyüp Fatsa'yla uzaktan da olsa tanı- şırtz. Kalabahk birdüğünde arkası arka- sınasilah sıkmasını nasıl açıklayacak, me- rak ediyorum. DüğDn sahibi aileye say- gı anlamına mı geliyor bu koca koca si- lahlaha kalabalığın ortasına çıkmak? Bir süre önce bir düğünde yine Eyüp Fat- sa benzeri erkekler havaya silah sıkar- ken gelini öldürmüşlerdi. "Bakbizgeli- rûn ölümüne neden olmayacakkadar us- taytz" demek için mi kameralara poz vermişlerdi? Bazı maçlardan sonra "maganda" adı verilen kişilerin havaya ateş ederken in- sanlann canına kıydıklannı herkes gibi sanınm Eyüp Fatsa ve arkadaşlan da bi- liyordur. Belki de kritik maçlar öncesi 'Aman silah sıkmayın" uyarısı yapanlar arasında o da olabilir. Çünkü kendisi ül- temizin iktidar partisinin en önde gelen temsilcilerinden birisi. Bu tür konularda öir önder olarak uyancı konuşmalar yap- mak ona düşer. • • • Silahlı AKP milletvekilleri gösterisine Ulaştırma Bakanı Binali Yıldınm ve ye- ni RTÜK Başkanı Zahit Akman da ta- nık olmuşlar. Onların tepkilerini çok me- rak ediyorum. Çünkü Bakan Bey'e ve RTÜK Başkanı'na saygı olsun diye on- ları da silahla karşılayıp silahla uğurla- mışlar. FîTÜK Başkanı gazeteci meslektaşım Zahit Akman bu olayın bir TV kanalında yayımlanmasını acaba nasıl yorumlu- yor? Çünkü, insanı korkutan ciddi şid- det görüntüleri söz konusu. Bu yayın suç kapsamına girer mi? örneğin, her derde deva ve Türkçesinin ne anlama geldiğini hiçbir zaman çözemediğim "devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü"açısından bu "silahlıeylem" hangi maddeyi ihlal anlamına gelir? • • • Belki de bu silahlı eylem, bir Meclis yö- neticisi tarafindan icra edildiğine göre bir örnekolay, bir kültür faaliyeti, birfolklo- rik çalişma olarak milletvekillerimizle hal- kımız arasındaki derin bağa işaret eder. Bizim gibi kentli pasifistlerin bunu anla- ması da mümkün değildir. Bu silahlı folklorik eylemi izledikten sonra AKP'nin, ülkemizin köklü partile- rinden birisi haline geldiğine tamamen inandım. AKP, ülkemizin tarihsel değer- lerine sonuna kadar bağlı milletvekille- rindenoluşuyor. Milliyetçilik, mukadde- satçılık bu partinin temel harçlarından. Buna, artık "at, avrat, silah" felsefesini de en iyi temsil eden parti unvanını ek- leyebiliriz. • • • Ordu ilimizin bir köyündeki bu göste- riye bir başka açıdan daha bakabiliriz. Son yıllarda, ülkemizin yabancılar tara- findan istila edileceğine ilişkin korkula- rın arttığına tanık oluyoruz. En azından bazı siyasi gruplar böyle bir endişeyi di- le getiriyoıiar. Onlar, AKP yönetiminin de yabancılarla işbirliği yaparak ülkeyi satmaya hazırtandığı inancındalar. Korkmalanna hiç gerek olmadığını, Ordu'daki düğün kasetine bakarak an- layabilirier. Ülkemizin kültür vegelenek- lerine bağlı silahlı AKP yöneticileri, ge- leceğimizin ve ülkemizin teminatıdır. Ben Ordululann yerinde olsam, Susurluk sa- nıklarına ülkücüterin destek amacıyla kullandığı sloganı kullanırdım: "Türkiye sizinle gurur duyuyor." ECEVİT StVIGE İSİM -Tayfiın tçfi, DSP GenelMerkezi'nde düzenledi- ği basm toplanösmda, Ecevit'e yönelik eleştirilere değuıdL İçU, Ecevit'in Türk siyasal yaşamı vedevlet adamhğının simgebir ismi olduğunu söykdL DSP sııvundu ANKARA (Cıımhuri>«t Bürosu)-DSP Genel Sek- reteri Taviun İçH, Vahdet- tin hakkındaki açıklamala- n nedeniyle tepki çeken es- ki Başbakan Bülent Ecevit'ı savundu. Içli, "Türkuhısu- nun Bülent Ecevit'in Ata- türkçülüğünden, Atatürk- çü düşünce felsefesine bağ- hhğmdan en ufak bir kuşku- su bulunmadığuu" söyledi. "Ecevit'in kurucusu ve kuraması okhığu demokra- tik sol düşüncenin Atatürk- çüdüşünceststemminta ken- disi olduğunu" söyleyen lç- li, şunJan kaydetti: "Bizler de Atatürk gibi, büimin de, siyasal ideokıjilerin de, de- mokrasinin de temehnde fel- sefenin olduğuna inanryo- ruz. Felsefe irdeleme ve sor- gukma demektir, kuşkucu- kıkvetaraşmademeknr. Sa- ym Ecevit'kı henüzvavimlan- mamış 'Osmanlı fanhı' ile ilgili çahşması da bu çerçe- vede değerlendirümendir.'' PEUGEOT'DA ÇILGIN YAZ FIRSATLARI! 30 Temmuz son gün! www.peugeot.com.tr Peugeot Müşten ilişkileri (0216) 579 94 44 PEUGEOT Ç a r P | C I tasarımıyla Peugeot 206, inanılmaz indirimlerle, ASSISTANCE Peugeot bayilerinde yeni sahiplerini bekliyor! Acele edin! (O2I2)2«2M2« O f / r KARŞI KONULAMAZ.PEUCEOT T T b T A l Otomoav Puartem A4 Pt^eoc b<rMk >« tKvi nçivinn Türicır* Gtnti DlRTİbOtfinl'dlk- Pet^«« Otomoov PuaHvra KŞ an^Jann nltfiık bıaHt. domnm v« fiyutannt *"* bMnmdc buluranadv ıt^şame hafcfcau n M BJW 5-30 T m n u 2005 onhkn ır%»n« geçcrtıdır ve naMvinHifa M W M W Imküniır. fcjnıpiın fiysdkn Oarvıdcn vıpknıicaılır Bopmaiilv varayanfan gârc btirUık . taq*» İçin Itptart jOW OCC) Hd«yWg OZÖZTÜRKLER ADAPAZARI (02M) 275 17 71 (9 hat) • ŞANÇEÜK BURSA-İZMİR YOLU (0224) +41 75 00 (3 hat) • TEKOTO BURSA-YENİ YALOVA YOLU (0224) 216 05 05 • AÇI İSTANBUL-ALTUNİZADE (0216) 651 60 60 • AKTİF-İRİYIL İSTANBUL- USKUDAR (0216) 428 93 00 • BERKE İSTANBUL-YENİKAPI (0212) 633 60 61 • CAN İSTANBUL-UMRANİYE (0216) 466 85 55 • EFE İSTANBUL-BAYRAMPAŞA (0212) 615 07 25 • MEPA İSTANBUL-İKİTELÜ (0212) 698 44 44 • PARLAR İSTANBUL-ŞİŞU (0212) 210 16 66 • SONKAR İSTANBUL-AVCILAR (0212) 422 34 34 • TEKOTO İSTANBUL-SARIGAZİ (0216) 621 05 00 • YILDIRIM İSTANBUL-ZİVERBEY (0216) 449 29 94 • OTO TEKNİK İZMİT (0262) 335 50 38 • GÖREN ÇORLU-TEKİRDAĞ (0282) 685 47 70 • TUYIUOĞLU ZONGULDAK-K.ERECH (0372) 323 63 63 (4 hat) BirSnavnYansmalan... Ortaöğretim Kurumlan öğrenci Seçme ve Yer- leştirme Sınavı (OKS) sonuçlandı. Yaklaşık 760 bin aday iyi bir liseye girebılmek için yanştı. Ergenlik dönemindeki genç kız ve erkeklerin hazırianarak girecekleri liselerıçin seçme yapmalarının beklen- diği sınavlar, aslındatoplumumuzdaeğitimin nite- liği, aile beklentileri ve nelerin ön plana çıkanldığı konulannda çok öğretici sonuçlar gösterdi. • öncelikle, her zaman olduğu gibi en düşükpu- anlar matematik sorulannın yanrtlannda alındı. Ma- tematik eğitiminin her zaman sorun olma niteliği- nin sürüp gitmest çok düşündürücü olmalıdır. So- yut düşünce ölçütü kabul edilmesi gereken mate- matik alanındaki sonuçlar bizim bu konuda çok ge- rilerde olduğumuzu göstermektedir ki toplumsal gelişme açısından eksikliğimizi ortaya koyar. • Fen bilgisi testleri de matematikten sonra en düşük puanlann alındığını gösteriyor. Matematik ve fen bilgisi sınav sonuçlan birlikte alındığı zaman "po- zitif bilimler" alanında yeterli eğitimi yapamadığı- mız, liseye giden öğrencilerin bu alanda zayıf ye- tiştikleri ortaya çıkıyor ki üniversite eğitimi de bu durumdan etkilenecektir. Üniversitelerde görül- mektedir ki, "eleştireldüşünce" üniversite öğren- cilerinde de eksiktır. Bu da ezberci eğitimin pekiş- mesine yol açmaktadır. • Türkçe ve sosyal bilgiler alanlannda sonuçlar orta derecededir. Matematik ve fen bilgisi alanla- rından daha iyi olmakla birlikte eksikleri ortaya çı- karacak orta derecelerde yer almaktadır. Aslında bu sonuçlann üzerinde çok durulması gerekirken neredeyse hiç önem verilmediğini gör- mek de anlamlıdır. Medya, alan birincilerinin okul- lannı, dershanelennın hangileri olduğu ile ilgili iken yetkili kişiler de sınav sonuçlannın analizi ile ilgili görünmemektedir. • 65 bin öğrencınin sıfır puan alması da 'önem- li değil, olabilir' havasında karşılanmaktadır. Ge- nel sayının ortalama yüzde 10'unun puan alacak bir yanıt verememesi Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'i etkilememış görünmektedir. Bakan Çelik, "Başansızlık konusu geçen yıl da çok abartıldı. Dün- yanın en gelişmış ülkeleriABD ve Ingiltere'de de liseyi bitirme çağına gelmiş olan fakat okuma yaz- ması olmayan binlerce öğrenci var. Bu Türkiye'ye mahsus bir şey değil" diyor. Okuma yazma bilme- yen Amerikalı ve Ingilizlerin örnek gösterilmesi de dikkat çekicidir. Acaba neden matematik, fen bil- gilerinde çok daha ileri olan, okuduğunu anlama becerileri gelişmış ülke öğrencilerinin örnek gös- terilmediğini sormak gerekiyor. Daha başarısız olanla teselli bulmak kimin işine yarayacaktır? • önemli bir konu da, birincilerin devam ettiği dershanelerin çocuklar üzerinden reklam yapma- daki aşın gayretleridir. Çocuklara dershane tişör- tü giydirme çabalan, reklam panolan önüne oturt- ma gayretleri, spor kulüplerinin futbolcu transfer- lerini anımsatmaktadır. Çocuklann çabalan ile el- de edilmiş başanlara böylesine ipotek koyma gay- retlerine de dikkat etmek gerekmektedir. Ergen çağdaki çocuklann başarıları değerlendirilirken aşınya kaçan övgüter, gereksiz abartmalar bu genç- ler üzerinde yanlış beklentiler yüklenmesine, son- radan sorunlar yaşanmasına yol açabilir. • Anne babalann çocuklann fotoğraflan çekilir- ken bu sonucu bir "aile başarısı fotoğrafı"na dö- nüştürmek için gösterdikleri gayret, aslında birey yetiştirmenin bilinmediğini göstermektedir. Başannın "öğrencinin kendisine ait bir sonuç" olduğunu göstermek yerine "aile başansı" portre- sinin çizilmesi, gencin başanlannın aslında aileye ait olduğunu vungulamaktadır. Çocuklann kendi kararlannı vermelerine ne denli izin verileceğini de bu fotoğraflar ortaya çok güzel koymaktadır. Üniversite sınavlanndan yansıyanlan da hafta- ya görelim. e-mail:erdalatak@superonline.com erdalatak@gmail faks:02125139098 SONUÇ ALINMAZSA EYLÜLE Anayasa Mahkemesi'nde yedek üyelerle son tur • Anayasa Mahkemesi'nde bugün yapılacak başkanlık seçiminden sonuç alınamazsa seçim eylül aynıa ertelenecek. Eylüldeki seçimde Cumhurbaşkanı Sezer'in atadığı üç asil üyenin katılması da bekleniyor. ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Anaya- sa Mahkemesi'nin 54'üncü turundan so- nuç alınamayan baş- kanlık seçimine bugün devam edilecek. Bu- günkü seçimlere de 3 yedek üye katılacak. Bugün de sonuç alına- mazsa eylüle kalacak seçimlerde, Cumhur- başkanı AhmetNecdet Sezer'in atadığı 3 asıl üyenin oy kullanması bekleniyor. Anayasa Mahkeme- si üyeleri, Mustafa Bu- min'in emekliye aynl- masının ardından yeni başkanını seçmek için 6'ncı toplantısını bu- gün yapacak. Cumhur- başkanı Ahmet Necdet Sezer, geçen hafta ba- şında yüksek mahke- menin boş bulunan 3 üyeliğine atama yaptı. Yüksek mahkemenin yeni üyeleri Osman Paksüt, Serruh Kaleo' ve Şevket Apalakoldu. Ancak yeni üyeler he- nüz yemin etmedıkleri için gegen haftaki se- çimlere katıknamışlar- dı. Anayasa Mahkeme- si heyetinin yeni baş- kanım seçmek için ya- pacağı bugünkü turla- ra da yedek üyeler ka- tılacak. Bu turlarda da sonuç alınamaması du- rumunda seçimler ey- lül ayma kalacak. Ey- lüle kadar yeni üyelerin kisvelerini giyip yemin etmeleri bekleniyor. Bu durumda, yemin ede- rek göreve başlayan ye- ni 3 üye, başkanlık se- çimlerinde oy kullana- cak. 54 turda sonuç aünamadı Anayasa Mahkeme- si'nin başkanını seç- mek için 5 Temmuz'da başlayan seçimlerde ya- pılan 54 tur boyunca sonuç alınamadı. Hiç- bir adaym başkanlık için gerekli olan 6 oya ulaşamadığı 54'üncü turda, Ahmet Akyalçm, Tülay Tuğcu 3, Meh- metErten, Haşim Kıhç 2 ve Fulya Kantarcıog- hı 1 oy aldı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle