Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 25 TEMMUZ 2005 PAZARTESİ
OLAYLAR VE GORUŞLER
ARADABİR
DAVER DARENDE Em. EHP
I'omat
DHI DeğiLaikCumhuriyet
Hden GMiyor
Şimdi aramızda olmayan değerli bilge Vedat
Günyol bir denemesinde şöyle yazmıştı:
"Ulusun irfanını köıietmek, yobazlar kadar zor-
balann da biricik amacıdır. Bu yüzden değil mi ki,
tarih boyunca zorbayla yobazı, ulusu sömürme ve
'irfanını körfetme' yolunda el ele vermiş görüyo-
ruz". Vedat Günyol bu denemesinde yobazlann ve
zorbalann Türk ulusuna yüzyıllardır yaptığı, fırsat
buldukça hâlâ da yapmak istediği kötüiüğü anlat-
mak istemiştir.
Günürnüzde yobazlar boş durmuyorlar, zorba-
larla birlikte basın ve sermayeyi de arkalarına ala-
rak amaçlarına doğru hızla ilerliyorlar. 74 yıl önce
Kubilay'ı şehit eden Derviş Mehmet'lerin ülke-
mizin önemli birkesimini ele geçirdikleri biliniyor.
Devrim güçleri Derviş Mehmet'e gerekli dersi ver-
diler. Ancak günümüzde hesaplaşma sona erme-
di. "Ulusunirfanını körieten"yobazlarlazorbalar,
karşıdevrimi gerçekleştirmek için çaba harcıyor-
lar. Devletin televizyonu TRT bu yıl ilk kez devrim
şehidi Kubilay'ın anma törenini, tarihi olayı anlat-
madan haberşeklinde geçiştirerek görevini yap-
tıl
Dini siyasete alet edenler "çağdaşlaşma görûn-
tüsü" altında AB'ye girmek için her türlü ödünü
vermekte, iç ve dış güçlerden destek almaktadır-
lar. Amaçları AB'nin istekleri doğrultusunda Ata-
türkçü düşünceyi tümüyle ortadan kaldırmaktır.
Onlar için Atatürkçü düşünce, yani Kemalizm en
büyük tehlikedir.
Türkiye bugün Islam cumhuriyeti hasreti çeken,
iç ve dış güçlerce desteklenen çok tehlikeli bir du-
rumla karşı karşıyadır. Başkent Ankara'nın göbe-
ğinde çocuklara kaçak dinci kurs düzenleyenler,
genç beyinleri ele geçirmek için birbirleriyle yanş
halindedirler. Bu örneklerin yüzlercesi gazetelerde
yer almakta, eğitim karanlığa doğru itilmektedir.
Amerikan ve Batı emperyalizminin kimi düşünür-
leri Türkiye'ye "llımlı lslam"\ önermekte, Saidi Nur-
si'nin öğrencileri olan Nurculann "bilim, modern
bilgi ve ciddi eğitimin" Islamda olduğu görüşünü
savunmaktadırlar. Onlara göre "Türk aydınlannın
Nakşibendiler konusundaki kaygılan" anlamsızdır.
Kemalizmin ve ulus-devlet kavramının modası geç-
miş bir düşünce olduğunu savunan düşünürlerin bu
görüşleri ne yazık ki içimizdeki "Mütareke kalıntılan"
tarafından da paylaşılmaktadır. Batılı "ulusal kimliği-
ne"sımsıkı sanlırken bizdeki "Mütareke kalıntılan'nın
medyayı ve sermayeyi arkalanna alarak propagan-
dalannı yoğunlaştırdıklan ibretle izlenmektedir.
Yobazlar, zorbalar ve çıkarcılann elinde hızla uçu-
ruma sürüklenen ülkemizde gerçek yurtseverlere bü-
yük görevler düşüyor. Vedat Günyol'un dediği gibi "Ül-
kemiz, içindeki kötülükleri, açgözlülükleri, utanç ve-
rici çıkarian, sömürme eğilimlen"ri\ yendikten sonra
düzlüğe çıkacaktır. Tersi durumdadin değil laik Cum-
huriyet elden gidecektir.
Lozan ve Amerika...
Lozan Antlaşması'nı ve kapitülasyonlann kaldınlmasını onaylamayan,
Mustafa Kemal öncülüğünde yapılan "tam bağımsız" Türkiye
Cumhuriyeti'ni kabullenemeyen ABD, sonunda Türkiye 'yi içeriden fethetti.
Vedİİ BtLGET Emekli Amiml
** ncelikle şunu belirteyim ki Ameri-
ğ^^k ka bağımsızlığını savaşarak değil,
Ingiliz kraliçesine verdiği "rüşvet
karşılığında almıştır.
Mustafa Kemal" m, her yönden işgal altın-
da olan üLkemizde "bütün kaleleri zapt edil-
miş, biitün tersanelerine girflmiş, bütün ordu-
lan dağıülmış" koşullarda gösterdiği hedef,
"Ulusun bağtmsızhğını yine ulusun azinı ve
karan kurtaracaknr" kadar açık ve somut ol-
muştur.
Mustafa Kemal ulusalcıdır. teslimiyet ve
mandacıhğı yadsır. Antiemperyalist rurumu-
nu açıkça belirler, düzenli ordusunu kurar. Ba-
ğımsızlığını bayrak edinen Anadolu halkı ile
bütün cephelerde Kurtuluş Savaşı verir, utku-
ya (zafere) ulaşır. Yurdumuzun bağımsızlığı-
nı rüşvet karşılığında alanlar gıbi değil, yur-
dumuzu savunanlar olarak Batı emperyalist-
lerine karşı savaştık ve tam bağımsızlığımızı
kazandık.
Bağımsızlık bir bilinç işidir, rüşvet işi de-
ğildir. Ve en önemlisi bağımsızlık belleğı, ba-
ğımsızlık tarihinin belleğidir. 9 Eylül 1922 'de
Yunan ordusunu Izmir'de denize döken TBMM
ordulan, Bursa ve tzmit üzerinden Istanbul'a
doğru yurüyüşlerine devam ederken Ingiliz,
Fransız ve Italyanlar, Mareşal Gazi Mustafa
Kemal'e Mudanya'da bir ateşkes görüşmesi
önerirler. 11 Ekim 1922'deMudanya Ateşkes
Anlaşması imzalanır.
Lozan'da bir banş antlaşması için karar alı-
nır. Amerikalı politıkacıya göre uygar ulusla-
ra onursuzluic getiren antlaşma "Lozan Ant-
laşması"'dır Lozan'da Türkiye'nin konferans
masasında oturtulması Amerika'nın yüce ül-
külerinden uzaklaştınlmasıdır. Kemalist Tür-
kiye'nin suçu, Batı emperyalistlerine rüşvet ve-
rerek değil, ulusal kurtuluş savaşını başanyla
vererek tam bağımsızlığını almasıdır.Batılı
emperyalistlerle eşanlamda olan Se\T, sürek-
li zorlamalanna karşm antiemperyalist Türki-
ye tarafindan Lozan'da yırtılıp aalmıştır. Ka-
pitülasyonlar, tüm ayncalıklar ve ayncabk ka-
pitülasyonlan kaldırılmıştır.
Amerika, Türkiye'nin ulusal kurtuluş sava-
şına ve utkusuna kesin bir karşıtlık sergiledi.
Çünkü -özellikle Birinci Dünya Savaşı'ndan
hemen sonra- uygulanan Amerikan stratejisi,
bir yandan yoksul uluslann geniş kesünlerini
toplumsal mülklerden kopartırken öte yan-
dan yaşam alanlannı emperyalist ilişkilere
bağlı duruma getiriyordu. Mustafa Kemal'in
önderliğindeki Türkiye Cumhuriyeti, yalnız-
ca ulusal kurtuluş savaşını başarmakla kal-
mamış, "tam bagmısEhk" ilkesi çerçevesin-
de bu "tabikilınma'* stratejisini delmişti. Ezi-
len öbür halk ve uluslara "kötü bir örnek"
oluşturmuştu. Washington bu durumu hiçbir
zaman içine sindiremedi. Mustafa Kemal'i ve
Türkiye Cumhuriyeti"ni baltalamak için elin-
den geleni yaptı. Amerika bir başka yandan
da HHer'in Versay'a karşı çuaşının ve îtarya'nın
Habeşistan'a girişinin büyük bir savaşın ük işa-
retleri olduğunu ve bölgedekı etkinliğin bu
savaş sonunda belirleneceğinin de aynmın-
daydı. Yine de ulusal kurtuluş savaşı ve tam
bağımsızlık temeline dayanan Türkiye dene-
yinın bölgesel ülkeler tarafindan izlenen top-
lumsal ve ekonomik bir model olmasına şid-
detle karşı çıkmayı sürdürdü. Amerika, Tür-
kiye Cumhuriyeti'nden asıl rövanşını tkinci
Dünya Savaşı sonrasında aldı. Önce Dışişle-
n Bakanı Rusk. "Dünya çok küçülmüştür.
Toprakfle,su ile, atmosfer ile, bunlan kapsa-
yan uzayile, yani dünyanın tümüyle UgUenme-
Hyiz* dedi. Ardından Thornburg, Türkiye,
Avrupa'nın stratejik doğu kalesi ve Ortado-
ğu'nun kuzey kalesi olmaktan daha önemli
olarak Amerikan çıkarianmn büyük önem
kazandığı bir yerde bulunmaktadır " görüşü-
nü raporladı. Ve açık açık ekledi ki "Türkiye,
Arapdünyasıtarafindan yakından izlenensos-
yal ve ekonomik bir alandır. Bizün etki alanı-
rruzdaki ülkeler bunu örnek alacak oluriarsa
dünyaya egemen olma istencimiz boşa çıka-
cakur".
Bu noktadan sonra ABD, "örnek Türki-
ye"nin konumunu değiştirmeyi hedefledi. Ve
bu işe doğrudan Türkiye Cumhuriyeti Devle-
ti'ni aracı kıldı. Saturday Re\iew dergisi, bu
girişimi "Bir MüslümanmMekke'yeyönehne-
si gibi, bir insanın Washington'a bakmasmı
sağbyacakidealibulnıak'' olarak tanımladı. Ilk
adnn 1943 Şubat'ında ahldı. Yapılan bir an-
laşmaya göre "Türkiye CumhuriyetiHüküme-
ti sağLaryabflmekle vazifeli bulunduğu ve mü-
saade edebileceği maddeleri, hizmetieri, ko-
layhklan veya bilgileri ABD'ye temin edecek-
tir" denildi. Ardından Truman Doktrini ola-
rak bilinen ve Amerika'nın Ortadoğu ve bu-
radaki Türkiye politikasının ana çizgilerini
saptayan belge ortaya konuldu. Ve bununla 75-
80 sayılı "TüridyeveYunanistan'a yardnnya-
saa" yürürlüğe girdi ve yasarun girişine "öz-
gürlük ve bağımsız varnğunızın sürdürübne-
sine yardun edümesi için" ABD'ye başvoırdu-
ğumuz tümcesi yerleştirildi. Bu sözcükler,
ABD'nin kurtuluş savaşı vererek "tam ba-
ğunaz" cumhuriyetini kuran, kendi olanakla-
nyla onu 25 yılda -ve büyük savaş koşullann-
da- yücelten Türkiye'den aldıgı bir rövanştı.
Mustafa Kemal'in kurduğu Cumhuriyet, "var-
bğmısürdünnek" için Amerika 'dan yardım di-
leniyordu! Kısacası, "Türkiye HükümetL bu
yardımın amacı. kavnağı, mahheti. genişöği
miktarı ve tşle>işi hakkında tam ve devamlı
yayın yapacaknr" denilerek Ankara, Ameri-
ka propagandasma aracı yapıldı. Tüm bunla-
ra karşı çıkan yurtseverlere de "Amerika'dan
kopup Sovyeder'in kucağma düşmemizi iste-
yen komünist" damgası vuruldu.
Sonuç
Lozan Antlaşması'nı ve kapitülasyonlann
kaldırdmasmı onaylamayan, Mustafa Kemal
öncülüğünde yapılan "tam bağımsız'' Türki-
ye Cumhuriyeti'ni kabullenemeyen ABD, so-
nunda Türkiye'yi içeriden fethetti. Bugüne
değin uzanan süreçte ilişkilerde neler yaşan-
dığuıı hep biliyoruz. Dahası, bu süreç içinde
Türkiye-Avrupa ilişkilerini ve yakınlaşması-
nı da hep baltalamayı sürdürdü. Türkiye'yi, salt
kendi etkinlik alanının bir iç kalesi olarak gör-
dü. Lozan'ın ve Türkiye Cumhuriyeti 'nin ku-
ruluşunun 82. yıldönümünde ben bunlan dü-
şünüyorum. Lozan'ın ve Türkiye Cumhuriye-
ti'nin kuruluşunu kabullenmeyen ve "Türk-
ler cahiL fanatik ve nefret dolu insanlannr" dı-
yerek "Türklerin Avrupa'da ve uygar uhıslar
çevresindeyeriyoktur'' kanısıru öne çıkarmış
Amerika'yı, onun bendelerini, oyunlannı,
oyuncaklannı düşman ve hain sayıyorum.
Ulusun Birliği, Geleceğin Dirliği...
Özdemir ŞARMAJV Emekli Öğretmen ADD Üyesi
KAKTAL 2. AİLE MAHKEMESt'NDEN
EşasNo: 2004'1091
Davacı tbrahinı Üney vekilı tarafından davalı Antje
(Bendel) Üney aleyhıne açılan boşanma davasının ah-
nan ara karan gereğınce,
Mahkememızce davalı Antje (Bendel) Üney'e adresi
belırlenemediğinden tebligat yapılamamış olmakla du-
ruşma gününün gazete ile ilanen tebliğine karar verilmiş
olup,
Davalı Antje (Bendel) Üney'in duruşma günü olan
18.10.2005 günü saat 10.30'da mahkememizde hazır
bulunması veya kendisini bir vekille temsil ettirmesi,
duruşmaya gelmedığı ya da kendisini bir vekille de tem-
sil ettirmediği takdırde yargılamaya yokluğunda devam
edıleceği ve karar verileceği hususu davetiye yerine ge-
çerli olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 20.07.2005 Ba-
sın: 35388
ncelikle, çağcıl düşünce
ürünü ve ulusal içerikli
birizlencehazırlanmah!
Sonra bunlan özümseyen, Ata-
törkilke ve devrimlerini benim-
seyen öğretmenler yetiştirilme-
li! Ülkenin geleceği ancak böy-
le güvence altına almır. Mesle-
ğin kutsallığı bunlarla korunup
yüceltilir. Uluslann özgürlüğü
bunlarla sağlanıp pekiştirilir...
Eğitim ve öğretimin, insan ya-
şamında ve uluslann bağımsız-
lıgındaki önemi asla tartışıla-
maz. Bu ancak, çağcıl donanım-
larla yetiştirihniş nitelikli öğ-
retmenler sayesinde olur.
Öğretmen; sevgi ve saygının
aşılayıcısıdır. Yüceliklenn ve
seçkmliklerin temsilcisidir. Bil-
gi birikimli yol göstericidir. Her
tür koşulda; giyiminden konuş-
masuıa, oturuşundan yüriiyüşü-
ne vanncaya dek, her davranışı
kendisine yakıştu-masını bilen-
dir. Örnek alınandır. Özveri ve
hoşgörü temsilcisidir. Sabırkü-
püdür. Her koşulda bu inanç ve
özelliklerini yitirmeyendir. "Ye-
ni nesil öğreönenlerin eseri"yse,
yukanda tanımı yapılan öğret-
menler de, devlet adamlığı özel-
liklerini taşıyan yöneticilerin
eseridir.
Bugün ülkemizde pek çok ko-
nuda, davranış çirkinlikleri ve
aşınmalar vasamyor. Seygi ve
saygı yoksunluğundan söz edi-
liyor. Değer duygulannın ve in-
sanı yücelten kutsallıklann de-
jenere obnasmdan şikâyet edi-
liyor. Devlet ve millet malını
sahiplenmeme, uluslara özgü
kültürel ve halkı yüceltici gele-
nek ve görenekleri benimseme-
me.. gibi yakınmalar seslendi-
riliyor.
Işte bütün bu olumsuzlukla-
nn temelüıde, eğitimsizlik yat-
maktadu'. Bu olumsuz ortam;
birinci derecede, çağdışı veri-
lerle yanb olarak yetiştirÛen öğ-
rermenlerin eseridir. îkinci de-
recede ise çiıidn ve bencil siya-
setçilerin eseridir. Niteliksizli-
ğin ürünüdür.
Bunlardan kurtulmanm yolu;
nitelikli öğretmen yetiştirme is-
tasyonundan geçer. Ülkenin bu-
gün buna büyük gereksinmesi
var. Eğitimin milliliği, ulusun
birliği ve geleceğin dirliği, an-
cak böyle sağlanır.
Ama ne yazık ki, bunu gerçek-
leştirecek zihniyetüı temsilcile-
ri, yönetimlerden çok uzakta.
Işüı en acı ve üzücü yanı da iş-
te burası. Bu gerçeği; 'sol'un
çok iyi kavrayıp ona göre yön
ve yöntem belirlemesi gerekir.
Bu bir yüzyıllık ve tarihsel so-
rumluluktur.
The Povver of Dreams
Şimdi Jazz zamanı!
** Mr c«mo« y» « moütfdBtft»a
Yenî Honda Jazz, eşsiz avantaj'ianyfa şimdi çok daha çekici!
Park kolaylığı sağlayan kompakt form, şaşırtıcı iç mekan genişliği,
direksiyondan kumandalı otomatik vites ve
1.4 It'lik tutumlu motoruyla Yeni Honda Jazz, size özel avantajlarla
Honda bayilerinde sizi bekliyor.
Honda otomo&llennın moael tekriK özell« ve renkıerınde değışıklık yapma hakkır saklı tuta- 01 01 2000 taphınden ıtbaren satılan tüm Honda modellerı 3 yıl/100 000 I m garamısıne sahjptır
Teslım tan^ı^^dek tavsıye edtfen perakende satış fıvatı geçedıdır Araç üzenrdek^t^^ ^erg ler «e vergı mevzuatında oluşan tı^m de§tşık]«k er araç teslımabnaa muşterı taraiıncan karş lanacaktır
HONDA TÜRKİYE A.Ş.
CUMHURİYET'TEN
OKURLARA
İBRAHtM YILDIZ
Teröp Her Yerde...
Uluslararası terör 21. yüzyıla damgasını vurdu.
Amerika, Avrupa, Asya ve Ortadoğu'ya dek uza-
nan yeryüzünde güvensizlik hâkim olmaya başla-
dı.
New York, Istanbul, Madrid, Londra ve Şarm el
Şeyh, terörün çirkin yüzüyle bir kez daha karşı kar-
şıya kaldı.
Dünya liderleri teröre karşı ortak bir çözüm ara-
yışında...
Bu çözümü bulmak ve yaşamımızı tehdit eden
terör belasını kınamak dışında ne yapılmalı?
Bir devletin başka bir devletin topraklanndaki
şiddetinin acısını çok uzak noktadayaşayan insan-
lann intikam duygusuyla tanışmalan ne anlama ge-
liyor?
Ne yazık ki terör, uluslararası boyutuyla artık yüz-
yılın sorunu olmuştur.
Her ülke kendi terörü ve teröristi ile baş etmeyi
planlarken El Kaide denilen ve artık her yerde bü-
yüyen insanlığın baş belası, ortak sorun olmuştur.
Gelir dengelerinin bozulduğu, yoksulluğun ve aç-
lığın girdabındaki insanların, umudu başka yeder-
de aradığı bir süreçte gelecek nasıl şekillenecek?
• • •
Dünyanın heryanında El Kaide'nin yarattığı kor-
ku büyümektedir. Bu terör örgütünün arkasında
hangi sosyal, siyasal ve dini güçler bulunmakta-
dır?
Usame bin Ladin neyi amaçlamaktadır?
Şeriatı dünyaya egemen kılmak için bombalar pat-
latan El Kaide'nin yapılanması nasıl oluşmuştur?
Artık, yaşamımızın ayrılmaz parçası haline gelen
bu örgütü, arkadaşımız Mehmet Faraç mercek al-
tına aldı. Faraç'ın cumartesi günü yayımlamaya
başladığımız yazı dizisi, yukanda saydığımız neden-
lerden dolayı da aynca önem taşıyor.
• • •
Londra'nın ilk intihar bombacısı olduklan öne
sürülen 3 gencin doğup büyüdüğü yer Leeds.
Hem polisin, hem medyanın hem de ırkçılann ku-
şatması altında bir yerleşim bölgesi. Tekstil kenti
Leeds, en çok yabancı banndıran ve ırkçılann da
en güçlü olduğu bölge olarak dikkat çekiyor.
Arkadaşımız M. Kemal Erdemol Leeds'egitti ve
izlenimlerini aktardı. Bugün başladığımız yazı dizi-
si, Ingiltere'nin bilinmeyenlerine de ışık tutacak.
• • •
Lozan Antlaşması'nın 82. yılında okurlanmıza
verdiğimiz ek, bu antlaşmanın baş miman Ismet
Inönü'nün yazısıyla da anlam kazandı. İyi bir kay-
nak olacağına inandığımız Lozan ekimiz, Cumhu-
riyet'in okurlanna verdiği bir hizmet dışında, bir gö-
revdi.
• • •
Geçen haftaya baktığımızda, Genelkurmay 2.
Başkanı Orgeneral llker Başbuğ'un terör konusun-
da basına yaptığı açıklamaları en geniş şekliyle
Cumhuriyet sayfalarına aldı. Başbuğ'un açıklama-
lannı hükümet sözcüleri şaşkınlıkla karşıladı. Mo-
golistan'aa buiunan Başbakan Recep Tayyip Er-
doğan, terörfe ilgili yeni bir birim kurulabileceğini
söylerken yardımcısı Mehmet Ali Şahin buna ge-
rek olmadığını savundu. Çelişkili açıklamalar, ga-
zetemizde aynntılarıyla işlendi.
• • •
Yargrtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok, ken-
disine verilen Dürüstlük ve Yolsuzlukla Mücadele
ödülü'nü alırken yaptığı konuşmada siyasileri eleş-
tirdi. "Siyasal Islam isteyen köktendincilerin et-
ki alanlannı genişlettiğini" vurgulayan Ok, yar-
gının siyasi etki altında kalmasına neden olacak ya-
sal düzenlemelere dikkat çekti. Cumhuriyet, Ok'un
değeriendirmelerini manşetten okurlanna duyurdu.
İyi haftalar...
BUYpKÇEKMECE 1. İCRA
DAİRESİ'NDEN T4ŞEVMAZLARIN
AÇIK ARTIRMA İLANI
Dosya No: 2005 772
Satılmasına karar venlen taşınmazlann cinsı. nitelı-
ği, kıymeti, adedı. önemli özellıkleri
Tapu kayıtlan: Büv-ukçekmece, Yakuplu Köyü, 672
ada, 2 parsel sayılı, 357.33 m2 miktarlı taşınmazda
10'50 arsa paylı 4. kat 5 No'lu bağımsız bölüm mes-
ken dairedır.
Vaziyetleri: Yakuplu Kö\ü Merkez Mahallesf nde
Fatih Sultan Mehmet Caddesı'ne bağlantılı 28 Sokak
üzennde 1 kapı no'lu apartmanda 3 oda, 1 salon, mut-
fak, banyo, WC, 2 balkon, antre ve holden ibaret 120
m2 civarında kaba ınşaatı bitmış natamam dairedir.
lmar durumu: Imar planma göre 4 katlı konut ala-
ıunda kaldığı bildinlmıştir.
Değen: Daireye 11 000,00 YTL deger takdir edil-
miştir.
Saûş şartlan: 1- Satış 2.9.2005 günü saat 10.30'dan
10.45'e kadar Büyükçekmece 1. lcra Dairesi'nde açık
artınna suretıyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmin
edilen kıvmetın %60'uu ve rüçhanlı alacaklılar varsa
alacaklan toplamını ve satış gıderlenni geçmek şaru •
ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en
çok artıranın taahhüdü bakı kalmak şartıyla
12.09.2005 günü aynı yer ve saatlerde ikinci artırma-
ya çıkanlacaktır. Bu artırmada da malın tahmin edilen
kıymetınin o
/c40'ını bulması ve rüçhanlı alacaklılann
alaca|ını ve satış giderlerinı geçmesi şartıyla en çok
artırana ihale olunur
2- Artırmaya ıştırak edeceklerin, tahmin edilen de-
gerrn %20'si oranında pey akçesi veya bu miktar ka-
dar banka temınat mektubunu %'ermeleri lazımdır. Sa-
tış peşin para iledir. alıcı ıstedığınde 10 günü geçme-
mek üzere süre verilebılır. Tapu alım harcı ve masraf-
lan. damga vergısı. Katma Değer Vergisi alıcıya aittir.
Birikmiş vergıler. tellalıye ve satım harcı satış bede-
linden ödenir.
3- Ipotek sahibı alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu
gayrimenkul üzeruıdekı haklannı özellikle faiz ve gi-
derlere daır olan iddıalannı dayanağı belgeler ile on
beş gün içinde daıremıze bildırmelen lazımdır. Aksi
takdkde haklan tapu sıcıli ile sabit olmadıkça paylaş-
madan hariç bırakılacaktır.
4- Satış bedelı hemen veya verilen mühlet içinde
ödenmezse lcra ve Iflas Kanunu'nun 133. maddesi
gereğınce ihale feshedılu. tki ihale arasındaki farktan
ve %10 faizden alıcı ve kefıllen mesul tutulacak ve
hiçbir hükme hacet kalmadan kendilennden tahsil
edilecektir.
5- Şartame ılan tanhınden ıtıbaren herkesın göre-
bilmesı için dairede açık olup gıderi verildiği takdirde
isteyen alıcıya bır örnegı göndenlebilir.
6- Satışa ıştırak edenlenn şartnameyı görmüş ve
münderecatını kabul etmış sayılacaklan, başkaca bilgı
almak isteyenlerin 2005 ^72 sayılı dosya numarasıyla
müdürlütümüze başvurmalan ılan olunur. 28.06.2005
(*) llgıliler tabınne ırtıfak hakkı sahipleri de dahil-
dir. Basuı: 35298