22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 23 TEMMUZ 2005 CUMARTESİ HABERLER DevletBakanı Tüznten 'leyabancı sermayeyi, Avrasya Ekonomikİşbirliği veAB üyeliğini konuştuk 'Avrasyatrenikaçmadı'LEYLA TAVŞANOĞLU Istanbul'daki Türk-Rus Karma Ekonomik Komisyon (KEK) Toplan- tısı sırasında Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen'le karşılaştık. Laf lafi açtı. Ekonomiden, Avrasya Ekonomik Iş- birliği girişiminden, Türkiye'nin \ AB üyeliğine kadar kısa bir ufiık * turu yaptık. Bu konuşmamızda Türkiye'de yabancı sermayenin ro- lü konusunda iki devlet bakanı Ab- düllatif Şenerve Kürşad Tüzmen'in ay- nı görüşleri kesinlilde paylaşmadıklan da- ha da netlik kazandı. - Ekonomi nasd gidiyor? TÜZMEN - lyi gidiyor. Şu anda mak- ro ekonomik dengeler yerli yerine otur- muş durumda. Benim gördüğüm kada- nyla bugün GSMH'mizin yüzde 55'i dış ticaretten oluşuyor. Türkiye çok is- tikrarlı bir ülke ve ekonominin de iyi gittiği açık biçimde belli olduğu için yabancı sermaye cid- di birgehş yapmaya başladı. Ar- tık Türkiye'de yabancı sermaye tartışdıyor. Eskiden Türkiye'de yabancı sermaye tartışılmazdı. 0 zaman yaban- cı sermaye olmadığı için de olmayan bir şey tartışılmaz. Şimdi yabancı sermaye geliyor. Bu iyi midir, kötü müdür, tartış- ması yapdıyor. Bu güzel bir şey, sağlık- lı bir tartışma. Üstelik yabancı sermaye istikrarsız ve ekonomisi iyi olmayan bir ülkeye gidip yerleşmez. Dolayısıyla bu göstergeler son derece sağlıklıdır. Her şe- ye rağmen ekonomi iyiye gidiyor. -Gördüğüm kadanyla SayınAbdüDa- tif Şener yabancı sermayeyie ilgili bu gö- ritşünüze katdmn'or. Geçenlenkdebu y^- da biraçıklama yapnuşo. Buna ne diyor- sunuz? - Bunu kendisine sorarsınız. Benim gördüğüm kadanyla kendi içinde tutar- lı bir açıklama. Ama karşılaştınlan ülke- ler bence yanlış. Arjantin'le Türkiye'yi bire bir karşılaştırmak çok zordur. BU SANCILAR YAŞANACAK' - Ama haürlayuı ki Türkiye ve Arjan- tin'de ekonomik krider nasü patlak ver- mişti ve nedenleri neydL. - Arjantin doğal kaynaklara dayalı bir ekonomik modeli üstlenmiş bir ülke. Gü- ney Amerika'da her erken kalkanın ihti- lal yaptığı ülkelerle Türkiye gibi sadece doğal kaynak değil insan kaynağına da ağırhk veren birülkenin ekonomisini bi- re bir karşılaştırmak zordur. Açıklama- lan kendi mantığı içerisinde doğrudur. Fakat ben şuna inanıyorum: Biz artık ya- bancı sermaye açısından ciddi bir nok- taya doğru gidiyoruz. Bunlar giriş san- cılandır; yaşanacaktır. Önemli olan üre- time, ihracata dönük sektörlere yabancı sermayenin girişini sağlamaktır. Ben, Türkiye bunu başanyla tamamlar, diye düşünüyorum. - Siz Türkiye-Rusva Karma Ekono- mik Komisyonu (KEK) eşbaşkanlan ola- rak Rusya Enerji ve Sanayi Bakanı Vik- tor Hristenko'ylabiraraya geküniz. Hris- tenko'nun sözterinden anladığun, iki ül- ke ekonomikişbüüğinin hızla artnğL Si- zin değeriendirmeniz nedir? - Belki de Rusya ve Türkiye, tarihle- rinin en güzel dönemini yaşıyorlar. 2004 Lozan Anlaşması'nın emperyalistlere karşı kazanılmış siyasi zafer olduğu belirtildi ^Türkîye'nm tapu senedf istanbulHaber Servisi-SHP îstanbul tl Baş- karu Beyzade Özkahraman, Lozan Antlaşma- sı'nın hakkı çiğnenen, bağımsızlık ve hürriye- ti elinden alınan Türk milletinin emperyalist- lere karşı kazandığı askeri üstünlüğü tamam- layan siyasi bir zafer olduğunu vurguladı. Özkahraman yaptığı açıklamada Lozan Ba- nş Antlaşmasf nın bütün dünyaya yeni Türk devletinin hakhlığını kabul ettirdiğini ifade ede- rek " Eski düşmanlanyla bütün davalannı Lo- zan'da çözen Türk nüDetine arökdevTİmveyük- selme yoDan açılmıştT dedi. Îstanbul Barosu'ndan yapılan yazıh açıkla- madada "Günümüzdeba- • SHP îstanbul zırçvedışçevrelerin Lozan îl Başkanı y e r i n e Sevr'in siyasal, yar- ^ B a ' v e e ' a ) n o ı m ' i düzeni- ni geri getirme çabalanna , karşm,Türld>«auııhuri- Lozan Banş yeti'nin tapu senedi olan Antlaşmasi'nın LozanAntlaşması'nuı son- bütün dünyaya suzakadaryaşayacağrvur- yeni Türk gulandı. Türk Parlamen- devletinin t e r l e r B i r l l ğ i G e n e l B a § " , , . . kanı Hasan Korkmazcan najanıgını d a y a p t l ğ l a ç ı k l a m a d a kabul ettırdığını "LozanAnaaşması'ıııvar ifade ettı. eden iradenin, yüce Türk milletinin özgürlük ve ba- gım«a7hk iradesP' olduğunu belirtti. Mustafa Kemal Derneği Genel Başkanı Kamran Baran da yaptığı yazıh açıklamada, "Geleceğimizin ve güvenüğunizin temeü olan ve her biri ödenmesi, geri getirilnıesi belki bir daha nıümkün obnayacak bedeflerin karşıh- ğuıda ülkemiz ve yurttaşlanmız için kazatul- mış, bağımstzbk belgemiz Lozan Anüaşması, doğal ve evrensel haklarunızın ve bu haklarla biıükte daima gelecek kuşaklara ait ulusal var- hk vedeğerlerimizin korunmasmda yapdacak en küçük hatanın, yüce miDetimize ve şanh ta- rinimize yapılabilecek en büyük kötülük ve ihanet olacağı asla unutulmamah, bu ilke her zaman göz önünde bulundurulmabdır'* dedi. şıyıa nazan unulam Lozan Antlaşmasi'nın 82. yıl dönümü yurt genelinde coşkulu törenlerle başladı. "Lo- zan 2005" etkinliği kapsamında işçi Partisi üyeleri önceki gün Beyoğlu'nda yürüdüler. Bağımsızlık coşkusu her yerde tstanbulHaber Senisi-Türkiye Cumhuriyeti'nin bağımsızlık belgesi olan Lozan Banş Antiaşma- a'nın 82. yıldönümü Istanbul'da bir dizi etkinlikle kutlanıyor. Türk Gençliği'ne Hizmet Vakfı, bugün saat 10.00'da Maçka'daki Inönü Anıtı'naçelenkbıraka- cak. 16.30'da İTÜ Maçka Sosyal Tesisleri'nde Or- han Koloğhı ve gazetemiz yazan Ümit Zikü run katılacağı bir panel gerçekleştirilecek. Ada Dostla- n Derneği, bugün Heybeliada lnönü Evi'nde saat 15.00'te Adalı izcilerin de katılımıyla toplantı dü- zenleyecek. CHP Îstanbul 11 Başkanhğı yann saat 15.00'te Akatlar Kültür Merkezi'nde "Yaşasın Lo- zan, Yaşasın Tam Bagımsız Türkiye'' başlıklı bir pa- nel düzenleyecek. Açılış konuşmasını CHP Genel Başkanı DenizBaykal'ın yapacağı panele CHP Îs- tanbul Milletvekilı Şükrü Elekdağ, îstanbul Baro- su Başkanı Kazun Kolcuoğhı ve Prof. Dr. Nüüfer Narh konuşmacı olarak katılacak. ÇYDD. yann sa- at 11.00'de Taksim Atatürk Anıtı'na çelenk koya- cak. ÇYDD Şile Şubesi'nin düzenlediği etkinlik kapsamında yann saat 13.00'te Halk Eğitim Mer- kezi'nde Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğ- retim Üyesi Prof. Dr. Anıl Çeçen, bir konferans ve- recek. Basınkent-4 Sitesi Çevre Koruma ve Güzel- leştirme Derneği'nin de saat 11 .OO'de site lokalin- de gerçekleştireceği panele Îstanbul Barosu Başka- nı Kazun Kolcuoğhı katılacak. SHP Îstanbul II Ör- gütü ise yann saat 11.00'da Maçka Parkı'ndaki lnö- nü Heykeli'ne çelenk bırakacak. yılında 11 müyardolarhk ticaret hacrni- ni gerçekleştirdiler. 2005 'te de yaklaşık 16 milyar dolarlık bir dış ticaret hacmi- ne ulaşacağımızı düşünüyorum. Bana göre bu hızla devam edersek 2008'e ka- dar da 25 milyar dolan rahathkla yaka- lanz. Rusya artık Türkiye için ihraca- tında beşinci, ithalatında ikinci sıradaki ülke haline gelmeye başladı. Bunlan sağ- hklı gelişmeler olarak görüyorum. Ku- zey-güney ekseninde imparatorluk, dev- let olma bilincine sahip, yüzyıllardır ya- şamış, böylesine köklü iki ülke daha yok- tur. AVRASYA ÖNEMLİ - Türk-Rus Iş Konseyi'nin Avrasya Ekonomik İşbirliği projesini nasü değer- lendiriyorsunuz? - Bu çahşma çokyerindedir. Çünkü Av- rasya ülkeleri bizim için son derece önemli. Bu ülkelerle ortak paydalanmız çok fazla. Bu ortak paydalan dış ticaret, ekonomi alanlanna yansıttığımız zaman son derece güzel sonuçlan beraberce nasıl alabileceğimizi gördük. Biz orada çok zor olmasına rağmen cid- di de bir açılım yaptık. Yedi farklı ülke, yedi farklı gürnrükkapısı, ye- di farîdı mevzuattan geçen bir tre- ni, yani Ipek Yolu Fuar Treni'ni 23 Nisan'da ilk kez hareket ettirdik. Tren 10 bin km. yolu kat etti. Turu- nu başanyla tamamladı. Gidişi 600 bin kişinin 38 günde izledıği bir fu- ar oldu. Bu güzergâh çok önemli- dir. Önemli bir alteraatif taşımacı- lık sistemini de dünyanın gözleri önüne sermiştir. Türkiye için, "Tre- nikaçırdr diyenlere cevabım, "Tren Almarı'nın göbeğine kadar gitti. Tren burada. biz deburada>ız"olu- yor. Tren filan kaçmış değil. Ama Türkiye'nin ekonomik öncelikleri o kadar farklıydı ki... Kendi içimiz- deki sorunlarla boğuşmaktan çev- remizdeki bu ortak değerleri pay- laştığımız ülkelere ulaşma fırsatımız yeterince olamamıştı. BİR AŞK HİKÂYESİ -AB'ninTürkiyıe'ye karşı 17Ara- hk'tan sonraki mesafeU tavnnı nasü karşıhyorsunuz? - Bu 1960'lardan beri devam eden bir aşk hikâyesi. O zamanlar gelin bizim için çok cazip, genç, güzeldi. Biz onunla fakir, ama yakışıklı, ai- lesi kalabalık bir delikanlı olarak evlilik yapmak istiyorduk. Yülar- ca onunla cilveleştik. - Geün şimdi yaşlandı mı? - Yaşlanması bir tarafa, gelinin babası hâlâ, "Bu oğlan fakir. Ailesi de çok kalabalık. Biz bunlan e\erir- sek iş nereye vanr?" diyor. Ben bu tartışmalan yıllarca yaşadığım için çok rahatım. AB konusunda hiçbir tereddüdüm yok. Bakmayın bugün muhalefetinahkâmkesmesine... Ik- tidardaykenherkes dörtkolla AB'ye sanlıyor. Ben şuna inanıyorum ki sonunda AB'nin kendisı bizi almak isteyecek. Bir kere AB nüfusu yaşlandı. Biz, "Bu ilişkinin admı koyahm, arük Ashnda gelinibu haliylealmak filan da istemhoruz. Buitişlti40>ıldır sü- rüvOT.Artıketegüneredolınavalıın" dedik. Nişanı kestik. Nişan tamam da, evlilik tarihi hâlâ belli değil. CHP ÎSTANBUL MİLLBVEKİLİ KUMKUMOĞLU: AKP, dar gelirliye çifte standart uyguluyor TARKANTEMUR CHP îstanbul Millervekili AH Kemal Kumkumoğlu, AKP iktidannm kaçak ya- pılaşma ile mücadele adı altında dar gelir- li yurttaşlara yönelik "çifte standart" uygu- ladığım sa\Tindu. Kumkumoğlu, "Ankara'da gecekondu sahiplerine 80'er metrekareük daire verüeceği ve daireler hak sahiplerinetesfim edflinceve ka- dar ayda 200 YTL kira >ardı- mı yapüacağına dair düzenle- me yaphrken, Pendik'te gece baskınlan0eyurttaşlar evsizbı- rakıhyor'' dedi. CHP îstanbul Milletvekili Kumkumoğlu, AKP'nin kaçak yapılaşma ile mücadele politikaîanm eleş- tirdi. Belediyenin gece baskın- lan ile kaçak dahiolsayurttaş- ~~ ~~ lann evlerinin yıkıhnasının kabul edilemez olduğunu söyleyen Kumkumoğlu, "Mağ- durhetierin bir an önce giderümesi hepi- mizin ortak talebi, yetküikrin ise kaçuiü- mazgörevidir. " dedi. Gecekondu sakrrüe- JT'umkumoğlu, "An- J \ kara 'da gecekon- du sahiplerine evvefd- rayardtmya- pıhrken Pen- aWteyurttaş- lar gece bas- kınıyla evsiz bırakılıyor" diyekonuştu. rinin evlerinin yıkılacağına ilişkin ilk teb- ligatı aldığı günden itibaren çözüm arayı- şma girdiğini anlatan Kumkumoğlu, şun- lan söyledi: "2 a\ıaşkm süreden bugüne de- ğin büyükşehir belediyesine değişik öneri- lertaşnmşlanhr. Son olarak sözkonusuala- nın bir bölümünün kendilerine saülmasnn, kendüerininyapüracağı yenikonuüann be- ledhenin uygun göreceği pro- je çerçevesinde kendikri tara- findan yapıhnasmıtalep etmiş- lerdir. Bu talep karşısmda be- ledi\%yaenkaz paranızıahp gi- dersiniz,ya da enkaz bedemıi- zipeşinatolaraksa\ıp geri ka- lan 20 mDyan aşkm para için borçbnarakatacağmız60 met- rekareük daireleri kabul eder- siniz yanıtmı aümşlardu"." Dargelirli yurttaşlann bü- tün iyi niyetli girişimlerine rağmen evsiz bırakıldığını söyleyen Kum- kumoğlu, Ankara'da gecekondusu yıkılan ev sahiplerine tanınan olanaklann Pen- dik'teki yurttaşlara da tanınmasırun gerek- li olduğunu altını çizdi. KAÜTESİZ CEP TELEFONU ÇABUK BOZULUYOR TÜKODER: Tüketici mağdur ediliyor B SİBEL BAHÇETEPE / SEDA AKDOĞAN Cep telefonlannda oluşan anzalar nede- niyle çok sayıda şikâyet aldıklannı belirten Tüketiciyi Koruma Derneği (TÜKODER) Başkanı FîrdevsKoroğJu,Türkiye'de tüketi- cinin bu konuda mağdur edildiğini belirtti. Yurtdışında, bozulan cep telefonlan konu- sunda farkh bir uygulama oldu- ğunu ifade eden Koroğlu, "Av- rupa'da anzah cep telefonunu- zu iade ediyor. bunun karşıh- ğmdaparanızıahyorsunuz. Ser- vislerde bu cep telefonlan yeni- knereknumaralan değiştiriliyor ve yeniden piyasaya sürühıyor" dedi. Bu uygulamanın ülke eko- nomisine de olumlu katkılan olduğunu belirten Koroğlu, "Türidje'de cep telefonlannın, ahndıktansonrala}1ıksüreiçe- * * " " " — - risinde bir anza sonucundaparaiadesialma hakkı buhınuyor" diye konuşru. Yurttaşla- nn haklanm aramak için başvuracaklan kay- makamlıklarda bulunan "hakem heyetle- ri*nin yetkin kişilerden oluşmadığını belir- oğaziçi Üniversi- tesıOğretmüyesı Prof.SeiimŞeker, cep telefonu ahr- ken'CE'işa- retinin olup olmadığına dikkatedüme- si gerektiğini söyledi ten Koroğlu, insanlann cep telefonlannı ta- mir ettirmeye zorlandığuu dile getirdi. Bu konuya yasada da değinildiğini söyleyen Koroğlu, tüketicilerin bu konuda dahabilınç- li olrnalannı istedi. BÜ Elektrik Elektronik Mühendisliği Bö- lümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Seüm Şeker ise uluslararası standartlara uygun olarak üretilmeyen kalitesiz cep tele- fonlannm çabuk bozulduğu- na dikkat çekti. Şeker, cep te- lefonu alırken standartlara uy- gun olarak üretilip üretilme- diğine dikkat etmemiz gerek- tiğinin altım çizerek "Cep te- kforüannmarkasmda'CE'ya- zısı ohnahdır. Bu 'A\-rupa star- dartlanna uygun olarak üretil- miştir' anlamına gettr. Bu iba- re bütün cep telefonlannda ol- ~~~~~~~~~' mahdır" dedi. Telefon pazarlama şirketlerinin yetkilile- ri ise yurtdışından gelen kaçak mallan sa- tanlann ve alanlann suçlu olduğunu ifade ede- rek "Cep telefonu alırken garanti belgesi olan cep telefonlan tercih edümeHdir" dedi. CUMARTESİ YAZILARI ATAOL BEHRAMOĞLU Lozan 2005... Lozan Banş Antlaşmasi'nın 82. yılına ilginç ve farklı bir ortamda giriyoruz. Lozan Antlaşması Türkiye Cumhuriyeti yurtlaş- lannın büyük çoğunluğu için Türkiye Cumhuri- yeti'nin kendisi kadar doğal birolguydu. Tartışılan sadece ve genellikle de "sağc/"lann tartışma alanına getirdiği Musul konusuydu. Bugün gelinen noktada, bu başlıca tartışma ko- nusunun, bir buzdağının görünen ucu olduğu an- laşılıyor. Günümüzde açıkça ya da üstü örtülü olarak Lozan Banş Antlaşmasi'nın tartışılmayan hiçbir maddesi yok gibi... Dikkatli bir bakış, tartışılan şeyin, Banş Antlaş- masi'nın kendisinden daha çok Türkiye Cumhu- riyeti'nin varlığı, "meşruiyeti" olduğunu kolayca aynmsayacaktır. "Musul" konusu tartışma alanının çoktan dı- şına çıkmış gibidir. Bugün Amerika Birleşik Devletleri'nin denet- lediği bu Kürt bölgesindeki eski Osmanlı Vilaye- ti'nin, kurtuluş savaşımızın süreçlerinde "ulusal ant" kapsamında olması, tarihe ilişkin bir bilgi ol- maktan öte anlam taşımıyor. Belki bir de, yine bugün gelinen noktada, bu konuya ilişkin olarak da Mustafa Kemal'in uzak görüşlülüğünden söz edilebilir... "Lozan" adlı belgesel oyunuma çalıştığım sı- radaTBMM'nin o tarihteki oturumlannın tutanak- lannı okurken Mustafa Kemal'in çıkışlan bende bir ölçüde de olsa hayal kınklığı yaratmıştı... Musul'un askeri bir eylemle alınması gerekti- ğinin Meclis'teki ateşli savunuculanna karşı çı- karken, Ulusal Kurtuluş Savaşı önderinin üslu- bu, alışık olmadığımız ölçüde temkinli ve dene- bilirse eğer kaygılı ve ikircimliydi.. Bu üslubu yadırgamıştım. Bugün, emperyalizmle savaşan komutanın, savaş alanında kazanılan başanlardan sonraki süreçlerde de nasıl bir ateşten gömlek içinde ol- duğunu daha iyi aynmsıyorum... Bir yanda emperyalizm, bir yanda her türden serüvenciler, bilinçsizler, fırsatçılar ya da düpe- düz hainler.. Tıpkı bugün de olduğu gibi... • • • Batı'nın Sevres'i gündeme getirmek istediği yıl- lardır yazılıp söyleniyor... Lozan tıpkı Türkiye Cumhuriyeti'nin kendisi gibi öylesine tartışılmaz ve doğaldı ki Sevres korkusu kimilerimize biraz da belki "paranoya" gibi görünebiliyordu. Bugün ise apaçık bir gerçeklik olarak karşımız- da duruyor. Anadolu'daki Eımeni kıyımına ilişkin savlann, Türkiye'nin Kürt kökenli halkına ilişkin demok- ratik istemlerin, Batı'dan geldiği biçimleriyle, ma- sum ve sadece demokrasinin genişletilmesiyle ilgili eleştiriler ve istekler olduğunu bugün hiçbir sağduyulu, az çok bilinçli TC yurttaşı kabul edip içine sindiremez. Tartışılan şey en temelde, tıpkı ilk dünya sa- vaşı ve sonrasındaki Türkiye Kurtuluş Savaşı sü- reçlerinde olduğu gibi, Türklerin varlığı, kimliği ve bugün de Türkiye Cumhuriyeti'nin variığını, özünü oluşturan temel ilkelerdir... Bunlan tartışma alanına getiren emperyalist çevrelerin bugün sahip olduklan güç ve etkinin kaynağını, Türkiye'deki demokrasinin eksik ve kusurlanndan çok daha fazla, cumhuriyetin en temel değerierinin karşısındaki bir siyasal erk ve kimliksiz, kişiliksiz, omurgasız bir "ayd/n"toplu- luğu oluşturuyor. Bu sonuncular, yurt ve halk sevgisinden yok- sun tutumlanyla, "şoven" çevreleregüç kazan- dırarak, ülkede demokrasinin genişletilmesine kat- kıdan çok, demokrasi karşıtı eğilimlerin güçlen- mesine hizmet ediyoriar... • • • Lozan Banş Antlaşmasi'nın 82. yıldönümün- de ülkemizden, aralanndatoplumumuzun önde gelen kişilerinin de bulunduğu 200 aydın, top- lantılar yapmak ve açıklamalarda bulunmak üze- re Isviçre'nin Lozan kentinde olacaklar. Gazete haberierinden, aynı gün "Kürt"lerin de Lozan'da bir gösteri yapacaklannı öğreniyoruz... Türi<iye'den Lozan'a giden aydınlann yapa- caklan toplantılarda ve açıklamalarda Kürt kar- şıtı bir söylemin yer alması herhalde söz konu- su olmayacak. Buna karşıhk sözü edilen Kürt gösterisi, çok belli ki, Türkiye Cumhuriyeti ve Türk karşıtı söy- lemlerle donanacak. Bu gösteride hiç kuşkusuz, "soykınm" savı- nın savunuculan ve onlann yanı sıra (yine gaze- te haberierinden bugünlerde Selanik'te açılaca- ğını öğrendiğimiz) "Pontus soykınm anıtı"n\n yandaşlan da, Türkiye ve Türk düşmanı "Batılı" yandaşlanyla biıiikte yer alacak... Oysa bütün bu coğrafyada Türk, Kürt, Erme- ni, Rum vb. bütün halklann kardeşliğinin güven- cesi, Lozan'da ulaşılan uzlaşmanın yıkılması de- ğil korunup güçlendirilmesidir. Ve Türkiye bu uzlaşmaya, birilerinin bağışı ola- rak değil, kendi gücüyle, özgüveniyle ulaşmış- tı... Not: Okurianmdan özür dileyerek yazılanma kısa bir süre ara veriyorum. Bıçakla burnunu ve karnını kesti • KONYA (AA) - Konya'da bir kişi, birlikte yaşadığı kadını, burnunu ve karruru keserek ağır yaraladı. Sevda A. (19), imam nikâhıyla birlikte yaşadığı H.B'ye (31), annesiyle birlikte lzmir'e gitmeİc istediğini söyledi. Sevda A, gitmesine izin vermeyen H.B. ile tartıştı. H.B, tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine, eline geçirdiği bıçakla Sevda A'nın burnu, karnı ve vücudunun değişik yerlerini kesti. Hastaneye kaldınlan kadırun burnu 5 saat süren ameliyatla yerine dikildi. H.B. tutuklanarak cezaevüıe gönderildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle