27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 17 TEMMUZ 2005 PAZAR OLAYLAR VE GORUŞLER "Ah o dilber Güllük" demiş sevgılı Serdar Kızık... "Sevim- li köyümden eser yok artık... Dilberiığinyittigitti Güllük" di- yor... Gidıyor hep! Gidiyorlar bir bir? Anılarda kalan birşeytervar. Zaman mı, yaşam mı, insan mı? Her şeyde bır değişme, bir bozulma... Hiçbir şey eskı- si gıbı değil! Öyle mı olmalry- dı? Guzelliklen korumak, güzelliklere yeni güzellıkler kat- mak o kadar zor muydu? Marmaris, Bodrum, orası burası, yine var, yine çekici, ama bır zamanların yaşanan tatlan, özlemlen, sevinçlen yok! Kuşaklar değiştı de ondan mı.. zevkler, bakışlar an- lamlar nasıl yerinden oynadı? Serdar Kızık'ın, Güllük'tekı çocukluk günleri bir masal gıbi uçtu gitti. Hepımızin masal gibi uçup giden anıları var? Daha da olacak yaşadıkça!.. Bu satırları Akyaka'da yazıyorum. Hiç mi hıç değişme- yeceğıne ınandığım biryerdı burası... Bir güzellik ömeği! Evleriyle, bacalanyla, ınsanlarryla, yerel kişiliğıyle.. Heryer değişirdı, bozulurdu ama.. buraya kımse kıyamazdı. Sev- gılı Nail Çakırtıan'ın yarattığı bir beldeydi. Betonu dışla- yan, kendıneözgü bırestetikçizgiyisürdüren, hepdesür- düreceğinı sandığımız... Kış aytannda hayaller kurmuştum. Bir an önceAkyaka'da olsam! Derken Haziran'da geldım. Biraz dolaşmaya kal- kınca yozlaşmanın ömekleri karşıma çıkmaz mı? Çakır- han'ın Akyaka'sı bir şiirdi, bir sanat yapıtıydı, ama çirkin EVET / HAYIR OKTAY AKBAL Çirkinlik, Giizellikleri Yok Edecek mi? eller girmış işin içine; para mı, siyasal etki mi?. Caddelere ka- dar inen kale gibi dev konaklar mı istersin, o güzelim Azmak kıyısında yükselmiş beton ya- pılar mı? Akyakaçirkinliği seven- lerın elinde tutmuş yozlaşma yolunu!.. Okurlarımız anımsarlar. Bu sütunlarda Gökova'nın, Akya- ka'nın ne kadar çok sözünü et- tiğimizi... Kendi duyarlığımızı, sevincimizi tüm okurlanmız- la paylaştığımızı... Kişilik yitmesi ne kadar çabuk oluyor- muş! Doganın bunda suçu yok, insandır her şeyın sorum- lusu ya da yaratıcısı!.. Yalnız Ege, Akdeniz kıyılarını değil, Istanbul'u da kişili- ğinden koparmak, çirkinleştirmek heveslilen var! Birılen de Haydarpaşa'yı Araplann Dubai'sine benzetmek istiyor- muş! Dev yapılar, oteller, mağazalar... Faf h Mehmet'in, ya da Mimar Sinan'ın dev heykelinı de Marmara'nın gö- beğinediktin mi, tamam!.. Kaldır Boğaziçı vapuriarını, ye- rine kapalı sardalya kutulan yerleştır, ıskelelen de istasyon yap! Evet, Akyaka da gidiyor, Gökova da!.. Mimar, Şair Nail Çakırtıan'ın binbir emekle yarattığı bir güzellik, birözgün- lük masaladönüşecek. Amaç doğa'dan, ınsan'dan uzak- laştırmak guzelliklen, çirkinliği tek geçer akçe saymak... Uyanlar boşa mı gidecek? Ülkemizin eşsiz güzellikleri şunun bunun üç kuruşluk çıkarlarına kurban mı edılecek? Bir zamanlar "Hoşçakal Akyaka" demiştim. Şimdı "Gü/egü/e Akyaka" dernek içimden gelmiyor! Değişimin Habercisi AB ile önce halklar anlaşacak sonra liderler B l a i r ' A8 ' n i n dertlenne derman olabilecek mi? §: Avrupa Turkıye bır olum mu planlıyor? Macaristan Türk otomotivci bekliyor Aylık gazeteniz bayinizde Abonelik (1212) 264 39 39 Faks: 264 39 33 ATOBB EKONOMIVE TEKNOLOJİ ÜNIVERSITESI mdiki tercihindir! Uzun bır maratonun ardından ıpı goqusledin. Yepyffl., hayat senı beklıyor Geleceğını garanlı altına almak ıçi lyı bır eğitımle bırlikte bilımsel araştırmalarda aktıf rc almak. okurken i$ tecrübesi kazanmak. eğıtım masraflarınla aılene yuk olmamak ve mezun olut otrr" Türkıyemn saygın kuruluşlarında ış bulmak ıstıyor musı Haydî! Başarılarını sürdürebiteceğin doğru tı Dinsel Kimlik! Siz hiç Tann'nın böylesine keyfi ve adaletsiz bir davranışta bulunabileceğini düşünebilir misiniz? Elbette ki düşünemezsiniz.. çünkü sahip bulunduğunuz akıl ve vicdan, yüce olduğu söylenen bir Tann'yı keyfilikler, çelişkiler ve adaletsizlikler içerisinde kabul edemez. Prof. Dr. İlhan ARSEL Y irmı birinci yüzyılın bu uygarlık aşamasında Türkiye Cumhuriyetı Devleti, hanı sanki laik- lik ilkesınden habersizmiş gibi, ken- dı yurttaşlanm belli bir din'e bağlı olarak görünme zorunluğunda bı- rakmakta ve daha doğrusu kişileri dinsel kimliğe sokma çabasında. Bundan dolayıdır ki kimlik cüzda- nı ya da pasaport almak isteyenler, din konusundakı inanışlannı açıkla- madıklan takdirde kimliksiz ya da pasaportsuz kalma durumundadırlar. Söylemeye gerek yoktur ki din'ın Tann ile kişi arasındaki ilışkileri içerdiğine ve dolayısıyla devleti (he- le özellikJe laıldık ilkesini benımse- diğinı iddıa eden bır devleti) ilgilen- dirmemesi gerektiğıne inanmış bir kimse için yapılacak şey, bu konu- da sorulacak soruyu yanıtsız bırak- mak ya da yalan söylemek, örneğin herhangi bir dıne mensup olmadığı- nı bildirmektir. Ne var ki bunu yaptığı an şeriatçı tarafindan Islamı terk etmış ve din- sizlığı seçmış olmakla suçlanacak ve muhtemelen öldürülecektir. Daha başka bir deyişle söz konusu kişi, kimliksiz ve pasaportsuz kalmamak için ya vicdan özgürlüğünü bir ke- nara atarak belli bır dine mensup imiş gıbı görünecek ya da ölümü göze alarak "dinsiz" olduğunu söy- leyecektir. Oysa belli bır dine yönelmeyen ya da dinsiz olduğunu söyleyen ni- ce insan vardır ki gerçek anlamda dindardırlar; çünkü akıl ve vicdan de- nen şeyleri Tann olarak kabul eyle- miş ve akla ve vicdana uymayı Tan- n'ya baş eğmek saymışlardır. Buna karşılık kendini dindar sa- yan nice insan vardır ki akla, vicda- na ve insanlığa ters düşen şeyleri Tanrı'ya hamlederler, ederken de Tanrı fiknni ve anlayışını çiğnerler; bunların başında şeriatçılar gelir. Sayısız denecek kadar çok örnekten işte birkaçı. Şeriatçının inanışına göre Islam şeriatından gayn gerçek din yoktur ve başka bır dine yönelenler kâfir- dirler. Ve sözde Tann şöyle konuş- muştur: "Allahldmi doğru yolakoy- mak isterse onun kalbini (gönlünü) Islamiyete açar; Idmi de sapürmak isterse.. (onun) kalbini dar ve sıkın- üh kılar. AUah, inanmay anları küfiir bataklığmda biraku*..." "... müşrikleri bulduğunuz yerde öldürün..." Ve yine sözde bundan dolayıdır ki Tann, cennete girecek olan Müs- lüman kullanna: "Kaç kâfiri öldür- dün?" diye soracak ve çok kâfir öl- dürenleri ödüllendirecektir. Yanı şeriatçıya göre Tann diledi- ği kişilerin kalplerini açıp Müslüman yapıyor ve dilediğinin gönlünü ka- patıp kâfir kılıyor ve sonra da Müs- lüman yaptıklannı cennete alıyor, kâfir yaptıklannı ise cehenneme atı- yor. Siz hiç Tann'nın böylesine keyfi ve adaletsiz bir davranışta buluna- bileceğini düşünebilir misiniz? El- bette ki düşünemezsiniz.. çünkü sa- hip bulunduğunuz akıl ve vicdan, yüce olduğu söylenen bır Tann'yı keyfilikler, çelişkiler ve adaletsizlik- ler içerisinde kabul edemez. Yine bunun gibi, şeriatçının söy- lemesine göre Tann şöyle konuş- muştur: "... (RaMerine karşı gelmek- ten sakuıanlara, cennette)... bahçe- ler ve üzümler ve memeleri yeni sert- leşmiş yaşıt kızlar ve dopdolu kadeh (var)..." Siz hiç bu sözlerin Tann'dan gel- diğini kabul edebilır misiniz? El- bette ki edemezsiniz.. çünkü aklınız ve vıcdanmız size, yüce'lik ve ah- laki'lik kaynağı olduğunu düşündü- ğünüz Tann'nın, erkeklerin şehvet işleriyle uğraşmayacağını anımsatır. Dıyanet yayınlannda yer alan bu tür örnekleri çoğaltmak kolay. An- latmak istediğimız şudur kı; bürün bu veriler, şeriata yönelik ldmseleri olumsuz bir Tanrı ve olumsuz bir din anlayışına sürüklerken aynı za- manda insanlığa düşman dinsel bir kimliğe bürümeye yeterlidir. Avrupa Bırliği'ne girme isteğin- de bulunan Türkiye Cumhuriyetı Devleti'nin yapacağı şey, insanlan- mızı bu tür bir kimlikten uzak tut- mak ve uygarlık anlayışına ayak uy- durmaktır. Unutmayalım ki bugün artık hiçbir gelişmiş ülke, dinselli- ği "künlik" ya da "yurttaşlık" öğe- si olarak görmez ve yurttaşlanm inanç açıklaması zorunluğunda bı- rakmaz. Çağdaş anlayışa göre kişinin kim- liğini yapan şey inançlara saplan- mak değil fakat akdcıbğa bağlı kal- mak'tır. Umut olunur ki Türkiye Büyük Millet Meclisi, kişileri bu doğal hak- tan yoksun kılan engelleri yok ede- cek ve kimlik cüzdanlannda "din" hanesine gerek bulunmadığını hük- me bağlayacaktır. Elektrik-tlektronik Mühendisi » sDcatu/arları modern spor ve sosya> tesıs PENCERE Müslümanlıkta Üçkâğıtçılık!.. Kimi zaman bir yazı başlığında bir kitaplık an- lam odaklanır; bilimsel yaklaşımın edebiyat yete- neğiyle iki sözcüğe sığdınlması dilimizin tadını okura duyurur... Dün bu sayfada bir "makale" yayımlandı.. Adı: "örtünmekten gıyinmeye.." Yazannı Cumhuriyet okurları iyi tanıriar, Prof. Dr. Abidin Kumbasar... örtünmek ile gıyinmek arasındaki aynmın bi- limsel inceliklerini merak edenler Kumbasar'ın ya- zısını okumalılar... • 1923 Devrimi'nden neredeyse "birasır" sonra Türkiye'de "örtünmek" siyasal kavganın odak noktasına dönüştürüldü... "örtünme "Kuran'ın on ayetindeelealınır, birya- şam ılkesi olarak benimsenir... Geçenlerde Islam hukuku konusunda yetkili bir hocayla konuşuyorduk... - Kim ne derse desin, dedim, Kuran-ı Kerim ılım- Itlardan çok radikal Islamcılara kaynak sağlıyor; El Kaide dunıp durvrken ortaya çıkmadı... Kafasını salladı: - Haklısın!.. Bugün Türkiye'de türban kavgası siyasal yaşa- mın birincil çatışma sorunudur; Bakanlann, Baş- bakan'ın eşleri de türbancı... Bu hanımlara soralım: - Madem bu kadar Müslümansınız, neden mi- ras ve evlilik hukukunda şeriat kurallannı hiçe sa- yıp Kuran-ı Kerim'i dışlıyorsunuz?.. • Mehmet Faraç'ın, cumartesi günü, El Kaide'ye ilişkın bir yazısı Cumhuriyet'te çıktı; bu örgüt "ci- hat-şahadet-cennet" üzenne iş tutarken hangi kaynağa dayanıyor?.. "Kuran-ı Kerim "el. Kutsal kitapta Usame bin Ladin'e dayanak ola- rak yorumlanacak, pek çok bölüm olmasa, terö- rist bu kadar mesafe alabilir miydi?.. Kuran'ın tefsiri ayrı bir uzmanlık alanıdır. Şeriat hukuku uygulanan ülkelerde şımdiye dek kaç hırsızın eli kesildi, kaç kadın recmedildi (taş- lanarak öldürüldü), kaç kadına erkeğe düşen mi- rasın yansı verildi, kaç kadın kocasının "boş ol" sözcükleriyle sokağa atıldı?.. Türkiye'de şenatın bu tür yasalannı reddedıp, çı- karian uğruna Kuran'ı Kerim'in kurallannı dışla- yan türbancılar eşlerini örtmekten utanmıyorlar mı?.. • Kadın "örtünmekten gıyinmeye "geçmeden de- mokrasi bir hayaldır... Politika hayatında türbancılık sıyaseti güdenin demokrasi sözcüğünü ağzına alması ıse utanmaz- lıktır... Sokakta türban takarak, denizde haşema giye- rek çevreye Müslümanlık havası atan hatun, Ku- ran-ı Kerim'in kadınlar için öngördüğü kurallan dışlıyorsa, ne olacak?.. Üçkâğıtçı mı olacak?.. MİLAS CUMOK ÇAĞRISI Atatürkçü Düşünce Derneği Milas Şubesi'nin düzenlediği "AB Süreci, Kıbns Sorunu ve Lozan Antlaşması" konulu paneldeyiz. Sayın Prof. Dr. EROL MANİSALIn.n katılacağı aydınlanma söyleşisinde gelin bırlikte olalım. SEN GELMEZSEN BİR EKSİĞİZL. Yer : Beledıye Evlendırme Salonu Milas Tarih : 20 Temmuz 2005 Saat 19.30 Iletişim-Bilgi: 0532 382 58 50 - 0532 426 39 79 www.cumok.org DİDİM ASLİYE CEZA MAHKEMESİ'NDEN Esas No. 1999 274 - Karar No. 2002164 Hâkım: Erol Ofluoğlu 34417 Kâtip: Engın Kızılınnak Sanık: Murat B^dıllı I. Galip ve Saliha'dan olma 1975 Sıverek d.lu Şanlıurfa Srverek Hasançelebı Mah. nüfiısuna kayıüı olup halen adresı meçhul Suç: L')Tişturucu madde kullanmak. Suçtanhı: 10.11 1999 Karar tanhr 10.06.2005 Sanık Mural Bavdıllı hakkında yapılan yaıgılama sonunda uyuşturucu madde kullanmak suçundan dolayı yeni TCK ne- denıvle resen >apılan ınceleme sonunda 10.06.2005 tanhlı ek karar geregınce TCK'nın 404 2 \e 59 2 md'ne göre netıceten 600 YTL .\PC ile mahkûrruvetıne daır ışbu karann adresı meçhul olan sanığa Teblıgat Kanunu u\annca ılanından ıtiba- ren takdıren 10 gün sonra teblıfi edılmış sayılacağı \e bır haf- ta ıçersınde termız edılmez ıse kesınleşeceğı hususu ılgıiısıne danen teblığ olunur 01 07 2005 Basur 34059 Burs ve karsılıksız nakıt yasam katkı payı, ulasım ve bannma, TOBB'nin guçlu desteğıyle Ortak Eğıtım Programı. her oğrencıye dızu = BUYUKÇEKMECE 3. ASLJYE HLTOJK MAHKEMESİ'NDEN Esas\o 20O4 14" Davacı Fatma Fansh tarafindan davalı Kazanfer Fansli alevhine mahkememıze açılan boşanma da\Bsı nedeniyle; İlgılı dav^cının dılekçesırun ve davayla ılgüı 19.09.2005 tanhınde saat 09 00'da yapılacak duruşma gününün yapılan araştırmalarla bulunamayan Kazanfer Fansh'ye ılanen tebü- ğıne karar verümıştır Yukanda yazüı davayla ilgılı mahkememiz duruşma salo- nunda >-apılacak 19 09.2005 tanhınde saat 09 00'da yapıla- cak duruşmaya davah Kazanfer Fansh'nin gelmesı gereküğl ve kendısını bır vekılle temsıl ettırmesı varsa dıyeceklennı ve belgelerinı dosyaya ıbraz etmesı, etmedığı takdırde yok- luğunda duruşmaya devam edılıp karar venleceği hususu davahya ılanen teblığ olunur Basın: 34098
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle