Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 24 HAZİRAN 2005 CUfc
18 SPOR spor(5 cumhuriyet.com.tr
Şenol Güneş'in ardından Ulusal Takım teknik direktörlüğüne getirilen Yanal bu görevi 14 ay sürdürebild
Türkiye oııaalışamadıARİFKIZILYALIN
Ersun YanaJ adını Türk futbolu ilk kez bun-
dan 10 yıl önce duydu. Spor Akademisi köken-
li bir teknik adamdı. Kısacık fiıtbol yaşantısırun
ardından Denızlispor'da başlayan teknik adam-
hk serüvenı onu 40'lı yaşlann hemen başlann-
da Türk futbolunun en tepesine, Ulusal Takım-
lar Teknik Direktörlüğü'ne kadar taşıdı. Eğı-
timliydi, hırslıydı, dinamikti. Ne var ki bır şey-
ler eksikti. Bazı taşlan oturtamamıştı ve tam
"Törkrye genç bir teknik direktör kazanıyor"
derken başlayan düsüş, onu 14. ayda istifaya
götürdü. Hakan krizi, teşvik primi ıddıalan. ta-
til merakı ve 2006 yolunun tıkanması onu ye-
rinden eden faktörlerdi.
Ulusal Takım'la Ersun Yanal adı ilk olarak
2003'ün son günlerinde anılmaya başladı. De-
nizli, A.Gücü, G.Biriiği derken, ŞenolGüneş'in
Letonya faciası sonrası görevınden alınmasın-
dan sonra Haluk Ulusoy yönetimı 3 antrenörü
masaya yatırdı. ilk iki sıradakı Fatih Terim ve
• Eğitimliydi, hırslıydı, dinamikti. Ne var ki birşeyler eksikti. Bazı taşlan oturtamamıştı ve tam
"Türkiye genç bir teknik direktör kazanıyor" derken başlayan düşüş, onu 14. ayda istifaya götürdü.
Hakan Şükür krizi, teşvik primi iddialan, tatil merakı ve 2006 yolunun tıkanması onu yerinden etti.
Mircea Lucescu 'pofitik'nedenleryüzündenil-
gigörmeyince G.Birliği'ne 'gözehoşgefen'fiıt-
bol oynatan Ersun Yanal adı ön plana çıkh ve
imzalar atıldı. Herkes mutlu gibiydi ama yar-
dımcılıkian konusunda Mesut Bakkal ve özcan
Bizatidiye direfince Yanal, federasyonla ilk kri-
zi yaşadı. Ulusoy ve ekibi Aykur Kocaman. Ü-
naî Karaman. Mefamet Özdüek. Feyyaz Uçar
gibi ısimleri kabul ettirememenin sıkintısını ya-
şadı. Gerçekten de yanlış seçimdı bu ısımler.
Çünkü Ulusal Takım birDenizli, birA.Gücü, bir
G.Birliği değildi. Ve bu dev vitrinde futbolcu-
lar önce teknik direktöre değil, antrenöre ko-
şarlardı ve işin garibi Bizati ile Bakkal. Ulusal
Takım'ın yıldızîan ıle 'aynı dffi' konuşmuyor-
lardı!
Yanal, Ulusal Takım kadrosu ile ilk birlikte-
ligıni Avustralya ve Uzakdoğu tumesinde yaşa-
dı. Genişletilmiş ve görece gençleştirilmiş kad-
royla yola çıkan Yanal. bu süreç ıçınde hem Sel-
çuk'lara. Servet'lere şans vermış. hem de Ha-
kan Şükür. Bülent Korkmaz. Riişrü Reçber gi-
bi isimlerden vazgeçmeyeceğinin sınyallerini
göndermişti. Hatta Uzakdoğu'da gazetecilerle
söyleşirken, Hakan'ın ne denli önemli biroyun-
cu olduğuna. Bülent sız geminın yürümeyece-
ğine, Rüştü'nün mukemmel yeteneklerine öv-
gülerdüzdü. Anlaşılan ıyi bırkokteyl yaratacak-
tı. Işler iyı gıdiyor gibi gözükürken, Yanal ilk
yanlışını 2004 Avrupa Futbol Şampiyonası fi-
nallerinde yaptı. Görevlı olarak gittiği Porte-
kiz'de sadece ilk grup maçlannı izleyen genç ça-
hştıncı, Portekiz yolculuğunu haziran sonunda
kesip Bodrum'a dönmüş. bir anlamda tatih ek-
mek parasını kazandığı işe tercih etmişti. Üste-
lik elemelerdeki rakıplenmiz Yunanistan ve
Danimarka. Porto ile Lizbon arasında mekik
dokuyup birbirinden zorlu maçlara çıkıyorlar-
dı. Bu arada Futbol Federasyonu yönetimı el de-
ğiştinp Levent Bıçakcı'nın ışbaşına gehrilmesi
de yere sağlam bastığını sanan Yanal'm hesap-
lamadığı bır gelişmeydi.
Danimarka ve Belarus'la oynanan iki hazır-
lık maçının hemen ardından Dünya Kupası ele-
melenndeki ilk sınav olan Gürcistan maçında-
ki 1-Hık beraberlik Türk futbolunda yeni bır
gündemyarattı: "Yanal karsrthgr Hele Gürcis-
tan maçında oyundan alınan Hakan Şükür'ün
2010'a kadar TerimFUTBOL FEDERASYONU BAŞKANI LEVENT BIÇAKCI,
TECRÜBELl ÇALIŞTIRICIYLA PRENSİPTE ANLAŞTI
NEVZATDİNDAR
Ulusal Takım'da Ersun YanaTın görevine son
verilmesinden sonra gözler yeni teknik direktö-
re çevrilmişti. Futbol Federasyonu Yönetım Ku-
rulu dün 4 saat süren bir toplantı yaptı.
Federasyonun Levent'teki binasında yapılan
toplanrıda, Ay - Yıldızhlar'ın başına geçmesi
düşünülen isirnler masaya yatınldı.
Listenin ilk sırasında olan FatihTerim'i özel-
lilde Başkan Bıçakcı istiyordu. Toplantıda da
Bıçakcı bu düşüncesini tekrarladı. Bunun üze-
rine Bıçakcı'ya yeni teknik direktörii belirle-
me yetkisi verildi.
Bıçakcı, Bodrum'da tatilde bulunan Fatih Te-
rim'le telefonda bir görüşme yaptı ve "Galata-
saray'dan aynldıktan sonra •Türkiye'de çah$-
mayacağım* dedin. Bu Türkiye için çalışmaya-
cağuıanlanunagehnez" şeklinde konuşarak ık-
na etmeye çalıştı.
Levent Bıçakcı 'nın ısrarla takımın başına ge-
tirmek istediği Fatih Terim ise önce kararsız
davTandı. Tecrübeli çalıştıncı yakın çevTenisne
"Ulusal Takun'm başına geçmem için büyük
baskı var. Türkrye için görevden kaçmam.
Ulusal Takun'm teklifini kabul etmezsem baş-
ka bir takuna gidersem beni hainlikle suçlaya-
caklar" dıye konuştu.
Terim'in Bıçakcı'nın 5 yıllık önerisine sıcak
bakarken sözleşmedeki opsiyonun Dünya Ku-
pası maçlannın tamamlanmasından sonraya bı-
rakılmasuıa karşı çıktı.
HAKAN ŞÜKÜR: YANAL BENİ TANIYAMADI
Spor Servisi - Ulusal Takam Teknik
Direktörii Ersun Yanal'ın kendisini kadro
dışı bırakma nedenlerini anlamsız olduğunu
söyleyen Hakan Şükür, takımın huzurunu
bozduğu yönündeki söylentileri kabul
etmediğini belirtti. Tecrübeli fütbolcu, Ersun
Yanal'ın aynlmasını dün gece Star TV'de
yayımlanan Objektif
programına değerlendirdi. Yanal ile
kendisini tanıyabilecek kadar süre birlikte
olmadüdarını belirten Şükür, "Benimle ilgili
kişisel sorunu olup olmadığını söylemesi
gerekirdi. Ulusal Takım'da kaptanuk
yapnuş biriyim. Arkadaşlarıma sorun,
ortamı etkilediğim yönünde bir şey
söylemeyeceklerdir" diye konuştu.
Terim, bu konuyla ilgili olarak da "Opsiyon-
lu sözleşme istemiyorum. Beni çok istiyor-
sanız 2010 yılına kadar geçerli olan bir söz-
leşme yapanz" ıfadesını kullandı.
Terim'in çıkışı sonrası Levent Bıçakcı, söz-
leşmedeki opsiyon maddesini kaJdırdı. Bu ge-
lişme üzerine taraflar prensip anJaşmasına var-
dı. Bıçakcı'nın ulusal talomın yeni patronunu
bugün açıklaması bekleniyor.
Lucescu: 2. vatanım
Ulusal Takım teknik direktörlüğü için adı ge-
çen isimJerden biri olan Shaktar Donetsk'in Ru-
men çalıştıncısı Mircea Lucescu ise, Türkiye'de
seve seve görev yapacağını açıkJadı. Rumen
teknik adam. "Türkiye benim ikinci vatanım.
Teklifedilirse düşünmeden kabul ederim" dedi.
Bu arada Iran'ın Pas takunını çalıştıran Mus-
tafa Denizli de öneri gelmesi durumunda bunu
değerlendireceğini söyledi. Devlet Bakanı ve
SPOR GOZLEM
ALİABALI
Anadolu-İstanbul Kavgası
Nihayet beklenen gerçekleştı; Ersun Yanal görevinden
alındı ya da istıfa etti. Her ne olursa olsun, bu olay basite
indirgeyerek geçiştirilecek bir olay değıldir. Türk futbolun-
da bir süredir devam eden çekişmenin su üstüne çıkan bir
parçasıdır. Daha açık deyimle Anadolu-İstanbul kavgası-
dır. Futbol büyük rant kapısı olduktan sonra, Istanbul ku-
lüpleri daima ön safta olmanın yolupu aramışlardır. Bunda
da 'para her kapıyı açar' kuralı geçerli olduğu sürece ba-
şanlı olmuşlardır. Son federasyon başkanlığı seçimlerinde
bu husus, mafya özentileri öne çıkmadan, Ulusoy Fede-
rasyonu tarafından uzaklaştınlmıştır. Levent Bıçakcı se-
çildiği dakikadan ıtibaren Ersun Yanal'ın görevinden alın-
masını, çalışma planının en başına koymuştur. Niyeti de Fa-
b'h Terim'le çalışmaktır.
Ersun Yanal nedense ekip çalışması yerine, Don Kişot
olmaya heveslenmiştir. Ulusal Takım aday kadrolannı se-
çerken hissı davranmış, hasımlannı içeriye alıp izole ede-
ceği yerde, karşısına almış ve böylelikle çok cephede sa-
vaşmak zorunda kalmıştır. Onun suçu büyüktür. Istanbul
takımlannda görev almadan adeta zıplayarak Ulusai Ta-
kım'ın başına gelmiştir. Yanal için Yunanistan maçı, görev-
de kalmasının yadaaynlmasının kınlma noktasıdır. Eğerbu
maçta Hakan Şükür ya da Ersen Martin yer alsaydı, ha-
vadan şjşirilen toplardan bir sonuç alınabilirdi. Ne yazık ki
Ersun Yanal bugün genç emekli olarak tribüne çıkanlmış-
tır.
Dört büyükler ile Anadolu takımlannın kavgası bu olayın
kamuoyunayansımayan birdiğeryüzüdür. Futbol Federas-
yonu'nun bu konuya acılen birçözum getirmesi gerekir. An-
cak bu gruplaşmada Trabzonspor'un üç Istanbul takımı ile
birlikte olması ilginçtır. Galiba Trabzonspor'un bugünkü yö-
neticıleri geçmişteolanlan bılmemekteveya hatrlamamak-
tadıriar. Çünkü bu üç Istanbul takımı kendilerinden başka-
sına şans vermeyecek konuma herzaman geçebilirfer. ör-
neğin bir zamanlar Türkiye Spor Yazarlan Genel Merkezi
adına TSYD Kupası adı altında ligler başlamadan önce tur-
nuva düzenlenirdi. Bu tumuva önceleri üç takım arasında
oynanırken Trabzonspor'un da katılması ile dörtlü bir şam-
piyona oldu. Sezon başlamadan önce güzel maçlar oyna-
nıyordu ve takimlar böylelikle yeni aldıklan oyunculan da
deneme fırsatı buluyortardı. Ama Trabzonspor öne çıkma-
ya başlayınca, üç büyükler önce Trabzonspor'u ıstemedi-
ler ve sonra da kendileri bu turnuvayı iptal ettiler. Oysa bu-
gün Anadolu'da bu turnuvalarşubeleradına başanlı bir şe-
kilde sürdürülmektedır.
Neden Anadolu takımlannda sivrilen bir oyuncu kosa
koşa Istanbul takımlanna gitmektedir? Çünkü hem med-
yada hem de Ulusal Takım'da yer almanın yolu böyle be-
lirienmıştir. Eğer Türk futbolunun ileriemesi ve başanya u-
laşması istenıyorsa farklı bir bakısa ihtıyaç vardır. Istanbul-
Anadolu çekişmesi sürdüğü müddetçe yerimizde sayar,
kendimiz konuşur, kendimiz dinleriz. Açıkça başannın yo-
lu 'denge'.
Başbakan Yardımcısı Mehnıet AB
Şahin. Ulusal Takım teknik di-
rektörlük görevi için, gönlü-
nün Türk bir çalıştıncıdan ya-
na olduğunu söyledi. Bakan
Şahin, yaptığı açıldamada,
Ersun Yanal'dan boşalan
ulusal takım teknik di-
rektörlük görevi için
Türkiye'de kendisini
yetiştirmiş birçok
isim olduğunu belir-
terek,
a
Bu görevi
yapabilecek
kendini ka-
nıtlamışyer-
hhocalan-
mız var'
diye ko-
nuştu.
soyunma odasındaki tavn ve onun 5 gün sonn
ki Vunan maçı öncesi kadro dışı bırakılması top
lumdaki •Anö-Yanakılar"ın elinı güçlendird;
Aslında iyi işler de yapıyor. tüm ülkeyi tanyo
genç yetenekleri bilgisayanna kaydediyor ve ta
kımı da gencleştiriyordu. Ama ilk 2 maçta sa
dece 2 puan almasının yarattığı kaos bu arhla
n ve grubun sıradan takımlan önünde ahnaı
galıbiyetleri unutturdu. Puansal açıdan öneml
kayıplar yaşanırken. Hakan Şükür olayı her ge-
çen gün iyiden ıyiye büyüdü. Yanal tam olarai
G.Saraylı golcüv'ü niçin Ulusal Takım'a alma-
dığını söylemiyordu ve "Taktik gereğj" diyor-
du ama iş bu denli basıt değildi.
Belki Hakan'ın Fethullah Gülen sempatisi.
belki de ünlü golcünün genç oyunculara karşı
takındığı tavır onu artık Ulusal takım'dan uzak-
laştırmıştı. Bunlan bilemeyiz ama Hakan tavn
Yanal" ı vıpratmaya yetti öalatasaray seyircisi-
nın tepkısınden çekindığı için Ali Sami Yen"de-
kı hıçbir maça gelmeyişi ise affedılir cinsten de-
ğildi. İşın garibi Kadıköy'e ve Inönü'ye de pek
gitmiyordu Ulusal Takım'ın hocası!
Teşvik krizi sarsü
Hakan olajını; Nihat'uı formu, Fatih in attı-
ğı kafa golleriyle aşmak ısteyen Ersun Yanal en
büyük darbeyi ise 2004'ün son günlerinde teş-
vik primi ıddialan >üzünden yedi. Star TV'ye
açıklamalarda bulunan eskı A.Gücülü Cafer'in.
"G^Sarav maçı öncesi para gefcti ve boca evinde
dağrtû" sözlen Yana!' ı zor durumda bıraktı. Ko-
nuyla ilgili olarak karşıhklı davalar açılsa ve
TV'ye demeç veren kişiler savcılıkta karar de-
ğiştırse de Yanal, hem kamuoyu hem de Bıçak-
cı'nın gözünde önemli bir imaj kaybetti. Bu ge-
lışmeler Yanal'ı bıçağın keskın sırnna doğru
yönlendinrken. Kadıköy'deki 3-0'lık UkravTia
yenilgisı bardağı ta^ırmaya yetti. O maçın so-
nunda sovnnma odasına gidefken kurmaylanna,
"Bir eli vağda. bir eli balda, bari yenUme be
adanı_" dıyen Bıçakcı. olası bır operasyonun
sın\ allenni verdi. Ne \ ar ki yönetimdeki Daviıt
Dişli, Zekeriya Alp ve Hasan Doğan'ın. "O gi-
derse biz de yokuz" tavn teknik adam değişiklı-
ğinı frenledı. Bu süreç içınde Yanafın, derbi
maçlan izlememesi ve derbi haftası kart cezalı-
sı Yıkhra>
r
'ı seyretmek için AJmanya'yagitme-
si tam bır skandaldı.
Bahane de bulununca!
Bu krizlerle ligi bıtıren ve Yunan maçını bek-
leyen federasyoa 0-0'lık beraberlik sonrası düğ-
meye basma karan aldı. Ancak 3 gün sonraki
Kazak maçı öncesi kaos ortamı yaratmak iste-
meyen yönetıciler, Yanal'a bır maç daha süre ta-
nıdılar. Almaatı'dakı maç kazanılıp, rakip Yuna-
nistan da kendı sahasında yenilince Türkıye'nin
2. sıraya çıkması ise Iokal anestezı gibiydi. O-
lay unutulacak ve Dünya Kupası eleme maçla-
nnın sonuna kadar Yanal'la gidilecektı. Ancak,
Yunanistan'ın kaybettiği haberi dönüş yolunda
Yanal'a iletilınce. genç teknik adamın ağzından.
"Hadi sıkrvsa şiınd] görevden abınlar" sözlen
döküldü. Şanssızlıktı, Türk insanının ağzında
bakla ıslanmazdı ve bu duyumlar Bıçakcı'ya
ulaşıverdı.
Sonrası mı?
Sonrası malum. Akdeniz Oyunlan'nı izleme-
ye gitmeyip tatıl için Bodrum'a uçunca Yanal da
koltuğundan oluverdı. Oysa avııı Yanal geçen yıl
da Portekiz'deki Avrupa Şampiyonasrm yanda
kesip Güney'e ınnıiş ama kımse sesini çıkar-
mamıştı!
Gerets teşhisi koydu
Galatasamy 'ın Belçikalı çalıştıncısı, sol ayaklı bir oyun
kurucu ve yıldız bir isme ihtiyaçları olduğunu belirtti
OBJEKTİF
Dr. SEDAT HAYRAJN
TeknikdirektörGerets,sağbkkontroiünden geçti.
Spor Servisi - Galatasaray
Teknik Direktörii Eric Gerets,
takımı tanıyabilmek için kaset-
lerden maçlan izlemeyi sür-
dürdüğünü belirtırken, sahada
temel bır disiplin olduğunu
söyledi. Bakırköy Acıbadem Hastane-
si'nde sağlık kontroiünden geçen Gerets.
özellikle 25 maçı dikkatle izlediğini be-
lirterek, "CSaray'm baa maçlarda kötü
sonuçlarahnasınakarşuı.sahadatemei bir
disipfini var. Bu beni çok etküedT dedı.
Izlediği maçlarda takımın bır iki pozıs-
yonda eksikleri olduğunu fark ettığiru dı-
le getiren Gerets, *Bunlan yönethnle ara-
mızda konuşmoruz. Önemİi olaa birbin-
ni tamamla>an. koşan \e tnücadeleeden bir
takım olması. Burada bir taneyıkhz(Aabh
lir. Sol ajakh hücuma dönük bir oyun ku-
rucuya Jntiyacınuzvar'' diye konuştu.
Eric Gerets, San-Kırmızılı takımın sa-
ha içindeki disiplin anlayışından duyduğu
mutluluğu ifade ederken. defans bloğunun
önemli oyunculan Tomas ıle Song'u da
isim vermeden övdü. Belçikalı teknik
adam, "Galatasarm 'uı maçlannı Lderken
en fazla dikkatimi çeken konu saha içi di-
siptindi. Ama beni en çok etkileven ve ho-
şuma giden ise defansm göbeğindeki bera-
beriik ve dayamşma oldu" dedı.
Gerets, Panathinaikos takımıyla görüş-
meleri tıkanan Brezilyah oyuncu Conce-
içao ile ilgili fıkrinin sorulması üzerine,
"Conceiçao kafiteli hızfa ve disiplinli bir
oyuncu. Tanıdığun kadarnla da i\ i bir in-
san. l mit edi\orum ki Panathinaikos"la
anlaşamaz vegeri geür" şeklinde konuştu.
Galatasaray Sportif Direktörü Bülent
Tulun ise, Flavio Conceiçao'nun salı gü-
nü Istanbul'da olacağını söyledi.
Tulun, Yunanistan'ın Panathinaikos ta-
lomının kendilerinden Conceiçao ile gö-
rüşmek için izin istediğini ve transfer pa-
zarlıklannın bır noktada tıkandıgını ifade
ederek. "Conceiçaobizimoyuncuınıız.Sa-
b günü İstanbul'a gelecek" dedi. Tulun,
Gerets'in yardımcıhğına getirilen Istan-
bulspor'un savıınma oyuncusu Yalçın'la
her konuda anlaşan San - Kırmızılılara Ri-
berj'yle ilgili güzel habergeldi. Marsilya
Kulübü geri adım atarak San - Kırmızılı-
larla masava oturma karan aldı.
Olympique Lyonnais Oyküsü
FENERBAHÇE KULÜBÜ ÎLE EMRE BELÖZOĞLU TERS DÜŞTÜ
Birileri doğru söylemiyorSpor Servisi - Fenerbahçe KuJübü
ulusal fütbolcu Emre üe ters düştü.
Tatil ve tedavi amaçh gittigı ABD 'den
dönen ve dün medyanın karşısına çıkan
Interli fütbolcu, "Fenerbahçe'nin tekB-
fi Türkive standarrJannm üzerindeydL
Ancak Ingiltere'den bir takunla anlaş-
tun" derken aynı saatlerde Fenerbahçe
resmi internet sıtesinde "Emre ile ilgi-
lenmiyoruz'' başhkh bir haber gündeme
konuldu.
Fenerbahçe Kulübü, resmi intenet si-
tesi aracılığıyla Emre'yle ilgilenmedi-
ğini şu şekılde duyurdu: "Sitedeki ha-
berde uzun süredir resmi kaynaklar dV
şuıda Fenerbahçe'nin transfer günde-
minde yer alan Emre Bdözoğlu ile ku-
lübümüz ilgUenmemektedir. Emre için
Akmerkez'de menajeri ile gizli olarak
görüşme yapıkhğı haberi tamamen ya-
lan olduğu gibi Başkanutnz Aziz \ üd>-
run. C an Bartu, Hakan Bilal Kutlualp,
Mahmut Uslu ve Osman Şenher ye-
mekte bir araya gelmiştir. Kamuoyu-
na duyurulur."
Ulusal fütbolcu EmreBelözoğlu. adı-
m vermekten kaçındığı bir Ingilız ku-
lübüyle her konuda anlaştığını açıkla-
dı. Türkiye Spor Yazarlan Derneği'nde
menajeri Ahmet Bulut ile birlikte bir
basın toplantısı düzenleyen ve transfe-
riyle ilgili açıklamalarda bulunan Em-
re Belözoğlu, FC Inter'den aynhnak is-
tediğini açıklamasının ardından çok
fazla gündemde kaldığım dile getire-
rek. "Ismini veremeyeceğnn bir Ingfliz
kuhîbüvie her konuda anJaşnm. Trans-
fer, FC İnterile \apılacak göriişmelerin
ardmdan kesinlikkazanacak. Sözleşme-
sidevam edenbir oyuncu olarakyeni ku-
lübün ismini vermem doğru olmaz"
diye konuştu.
Hiçsüphesiz, Fransızlar ulu-
sal onurlanna çok düşkündür-
ler. Uluslararası futbol söz ko-
nusu olduğunda, kazandıklan
Dünya ve Avrupa Şampiyon-
luklan sayesinde gururlanma-
lan için her hakka sahiptirier.
Diğer ulusal takımlara da bu-
run krvırarak bakarlar ve hep o,
dünya ve Avrupa şampiyonluk
saltanatlannı sürerler. Ancak
kulüpler bazında futbol sertı-
venleri farklı bir hikâyedir. Çün-
kü Fransız Futbol ügi'ne Avru-
pai bir açıdan bak/ldığında ve
uluslararası müsabakalardaki
başarı ölçülecek olursa, lıg
maçlannın o kadar da iyi ve ka-
liteli olmadığı göze çarpmakta-
dır. Olası ve realistik şampiyon
adaylannın sezon öncesinden
net belirlenememesi, Fransa 1.
Ligi Le Champiannat'ın ne ka-
dar kararsız bir lig olduğunun
da göstergesidir.
Ancak bu realite bazı dö-
nemler için sürpriz bir şekilde
değişmektedir. Örneğin, 1967-
1968-1969-1970 yıllarında,
Saint-Etienne'in, 1980'liyıllann
sonunda, yani; 1989-1990-
1991-1992'de Olympique de
Marseille'ın, 2002-2003-2004-
2005 yıllanndaysa Olympique
Lyonnais'un üst üste dört kez
şampiyon olmalarıdır! Şimdi
son dört yılın şampiyonu,
Olympique Lyonnais'na (O.Ly-
on) bir göz atalım!
Uluslararası platformda her-
hangi bir başansı bulunmayan
Lyon'un, tarihinde 4 Fransa li-
gi şampiyonluğu ve istikrariı bir
takım olarak gelecek için iyi
sinyaller vermesinde elbette,
Bernard Lacombe ve Jean
Tıgana gibi teknik adamlann
önemli rolleri oldu. Son dö-
nemde ise Paul Le Guen'in
imzasını görüyoruz.
Bu sezon, O. Lyon rüzgân
yine devam etti ve 4. şampi-
yonluk geldı. Sezon başında,
Edmilson. Carriere, Luyin-
dula'nın başka takımlara git-
mesi, golcü Elber'in sakat ol-
ması Lyon takımını, hem ligde,
hem de Şampiyonlar ügi'nde
zor durumda bırakacaktı. Ay-
nca Lyon gerek Avrupa arena-
sında gerekse ligde mücadele
eden takımlann artık hedefi ol-
muştu. Dolayısıyla işler bir
hayli zorlaşmıştı. Ancak hesa-
ba katılmayan bir şey vardı ki
o da, Lyon takımın hocası Pa-
ul Le Guen'di!
Kurt hoca Guen, öncelikle
takımı iki önemli transfer ile
güçlendirdi. Sochaux'un gol-
cüsü ve 6 sezonda tam 63 gol
atan Pierre Alain Frau ve Ljl-
le takımının savunma oyuncu-
su "Yeni Thuram" lakaplı Eric
Abidal'ı aldı. Ayrıca Wiltord'u
da renklerine bağlayıp Govou
ile gol yollannda buluşturun-
ca; ileri komutu verip ofans fut-
bola prim tanıyan bir takım
oluşturdu. Lyon takımının son
halini, Şampiyonlar Ligi D Gru-
bu'nda, Fenerbahçeliler de
çok iyi görüp tanıma şansına
sahip oldular. Planlı ve takım
konsantrasyon bütünlüğünü
maça yansrtan bir sistem kur-
gusuyla, sergilemiş olduğu gö-
ze hoş gelen hızlı ve pozitif ni-
telikli oyun taktiği sayesinde
Lyon takımı, Şampiyonlar Li-
gi'nde çeyrekfinale kadar yük-
selme başansı gösterdi, Fran-
sa'daysa 2005 yılını da şampi-
yon olarak bitirmeyi başardı.
Sonuçta, teknik heyet ve
futbolcularına güvenen sabırlı
ve istikrariı biryönetim, kazan-
maya endeksli takım yaratma
özelliğine sahip Paul Le Guen
gibi bir teknik deha ve zafere
inanan futbolcular, bir bütünün
ayrı ayn parçalan oldular. Her
parça kendi bazında gerekli
kalite standardını yakaladı ve
sonuçta bu parçalar yeniden
birleşerek ortaya bir toplam
kalite sundular. Kalitenin adı,
Olympıque Lyonnais, ınancın
zaferiyse "şampiyonluk" oldu!