22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24 HAZİRAN 2005 CUMA CUMHURİYET SAYFA Anıl öçal: "Damat Ferit, basiretli bir tüccar gibi yerinde satıyordu, Şimdi seyyar satılıyor ülke; bir oralarda bir burada." Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.21Z512 44 97Etektronik posta: denizsomectımhuriyetcom.fc- 17 - Profesörsüz üniversrteler kurulacakmış... "Hoca efendiler var ya!" M Türban o kadar sıkı " bağlandı ki... | Bu sorunu kimse •5° çözemez! Birileri Jl Ahmet Önen: m "Birileri istiyor ü diye seçime gidecek değiliz diyenler, birileri istediği için bugün iktidarda olduklannı ne çabuk unuttu!" Duşuş Erol Işisağ: "Iktidar düşüşte. Sağ muhalefet güçlenemiyor. Siyaset denizine düşenlerin türbana sanlmaktan başka çareleri kalmadı." Kurtarıcı Akif Kökçe: "Politikacıyı ne kurtanr? Iktidardayken dokunulmazlık, muhalefetteyken zamanaşımı." İSTANBUL'DA dün uluslararası bir konferans başladı; bugün bitecek. Konferansın konusu "Genişletilmiş Ortadoğu'da" demokrasiyi kurmak ve güvenliği sağlamak. Ankara'dan Mustafa Yıldınm dostumuz, ABD ve AB'nin gözetimindeki bu konferansa Suriye, Iran, Azerbaycan ve Suudi Arabistan muhaliflerinin davetli olduğunu söylüyor. Türkiye'ye de "hayırlı işler" demek kalıyor! Mustafa Yıldınm, konferansa davet edilenlerin listesini çıkarmış... Şöyle bir bakalım: Ibrahim Al-Maraşi: Irak kökenli ABD vatandaşı. ABD Dışişleri'nde Irak-lran araştırma grubunda, Kongre Araştırma Servisi'nde, Ulusal Savunma Üniversitesi'nde görevli. ABD'nin Irak'ı işgalinden önce Harvard Üniversitesi'nde Irak'a yönelik propaganda merkezinde çalıştı. Saddam Hüseyin'in kitle kınm silahlanna sahip olduğu An kovanıiddiasını ortaya atan kişi. Farid Kadri: Beyrut'tan ABD'ye göçmüş bir aileden geliyor. Halep doğumlu. VVashington'da kurulan Suriye Reform Partisi Başkanı. Savunma sanayiinde çalışıyor. Bir ara Suudi vatandaşı da olmuş ancak Suudi Arabistan'daki muhalefeti destekleyince pasaportu geri alınmış. Başka kimler var? Mustafa Yıldınm anlatıyor:"Katıhmcılar arasında başka ünlüler de bulunuyor: Iraklı Nibras Kasımi, Telaviv'den Dr. Anat Lapidot Firilla, Suudi Arabistan muhalifi Muhammed Said Tayib, Ingiliz elemanı Fraser Cameron. Irak'ta kukia yönetimin oluşmasında büyük görevler yapan ABD Dışişleri Bakan Vekili yardımcısı Scott Carpenter, Avrupa güvenlik ve savunma siyaseti uzmanı Alman Andreas Marchetti. Türkiye'yi ilgilendiren en önemli konuklar ise iki Azeri. Ingiltere ve ABD örümcek ağı kurucusu örgütlerin ve Ouantum şirketi danışmanı George Soros'un desteğini alan Müsavat Partisi Başkanı Isa Gamber ile Azerbaycan Halk Partisi Başkanı Ali Kerimli." Bu arada Hikmet Çetin, DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, ANAP Genel Başkanı Erkan Mumcu, AKP Milletvekili ve Türk Demokrasi Vakfı Başkanı Zekeriya Akçam da toplantıda hazır ve nazır bulunuyor. Konferans bugün bitiyor. Türkiye için sonuç şimdiden belli: Uluslararası an kovanına çomak sokma konusunda büyük başarı! Mustafa Yıldınm, "Türkiye bundan böyle yabancı ülkelerde ya da komşulannda yapılan kendi karşıtı toplantılara ne der bilinmez" diyor. SESSİZSEDASIZ(I) Brükselli Hadi asla kül yutmaz! AB'NİN Brüksel'dekı zirvesi başlamadan internette zirvenın henüz yazılmamış sonuç bildırgesine ılişkin iki satıriık bir yazı dolaşıyordu. Müzakere sürecinde Türkiye bölünürse AB, başta Kürt devleti olmak üzere yeni kurulacak devletlerle de görüşmeleri sürdürecekti. Zekice hazırianmış güzel bir espriydi. Ama Hürriyet gazetesinin AB konusunda uzman yazarı Brükselli Hadi Uluengin. bu yazıyı gerçek sanmış. Oturmuş uzun bir makale yazmış. Zirvede böyle bir karar alınmadığını, internette dolaşan yazının kocaman bir yalan olduğunu anlatmış. Internetteki yazının nereden çıktığını araştırıp bulmuş ve kaynağını da okurianna açıklamış. Yazısını gönül huzuru ile "Ve, her yalanın kökeni korkudur, çünkü yalancılar en önce kendilerınden korkarlar" diye bitırmiş. Hadi'yearaştırmacı gazetecilik ve psikolojik tahliller falan yaptırdığına göre ınternetteki iki satıriık espri, yerine cuk oturmuşa benziyor. Ama öte yandan AB böyle bir karar alsa, bunun sadece internette iki satıriık bir yazıya konu olabileceğinin sanılması ise bambaşka bir vaziyet yaratıyor! Yüksek Yerilim Hattt efdincutku <; yahoo.com AB'de genişleme rafa kalkabilir AB yollan dar, dar... Bana bakma benim yârim var! Damat Ferit'ler Tükenmez mi? MERİÇ VELİDEDEOĞLU On beş yirmi yıldan bu yana, Osmanlı'nın son dönemine ve Cumhuriyet tarihimize olum- suz katkılan olan kimi kişileri aklayan, okuyana haklan ye- nilmiş duygusunu duyumsa- tan kitaplar yayımlanmaya başlandı. Mart 1919'dan Ekim 1920'ye dek Osmanlı Devle- ti'nde beş kez arka arkaya başbakanlık yapmış Damat Ferit için yazılan böyle bir ki- tabı (1) insan okuyunca adeta masum biriyle karşı karşıya kalmış gibi oluyor. Oysa, Padişah Vahdettin'in hem eniştesi hem de vazgeçıl- mez sadrazamı olan Damat Ferit, 1. Dünya Savaşı yenilgi- si sonunda Osmanlı Devleti'ni felakete götürecek bir antlaş- mayapmayı, yani ülkeyi elden çıkarmayı adeta bir tutku gibi istemiş, bunun peşinden koş- muştur. llk ortaya atılışı savaşı bitire- cek ateşkes antlaşmasının ya- pılması sırasındadır; yenenler adına Ingiliz Amirali Calthorpe ile yapılacak antlaşma için kendisinin görevlendirilmesini ister; henüz hükümette değil- dir ama bu iş için biçilmiş kaf- tandır, çünkü ona göre Londra elçiliğinde görevliyken Kral'ın babası VII. Edvvard'ı daha ve- liahtlığı zamanında -şöylece- tanımış olması uygun koşullar- da ateşkes yapılmasını sağla- yacak bir kazanımdır. Eğer Amiral, Osmanlı Dev- leti'nin koşullannı kabul etmez- se Damat Ferit, Londra'ya gi- decek Kral'ın karşısına çıkıp, "Ben senin babanın kadim bir dostu idim, arzularımın kabu- lünü senden bekterim!" diye- cektir (2). Ne yazık ki bu akıllar üstü öneri kabul edilmediğinden Mondros Ateşkes Antlaşma- sı'nı başkalan imzalar; ama bir- kaç ay sonra Damat Ferit baş- bakanlık görevine adımını ata- caktır banş görüşmelerine ka- tılımı bu ilkinde değil ikinci baş- bakanlığında gerçekleşecektir. Osmanlı Devleti de Paris Ba- nş Konferansı'na çağrıldığın- da, Damat Ferit başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu, konferansa gidecek heyetin nasıl oluşacağını konuşurken kabine üyesi Çürüksulu Mah- mut Paşa: "Bunun son umut olduğunu bu yüzden Fransız- cayı çok iyi bilen, siyasete de aynı derecede vukufu bulunan kimselerin heyette bulunma- sını" ister; ardından verilecek notalann kimin kaleme alaca- ğını sorar ve Damat Ferit'ten "Abd/âc/z"(yani kendisi) yanı- tını alınca görevinden istifa eder(3). Paris'e giden Damat Ferit yetersiz Fransızcasıyla hazıria- dığı notayı, bağlantı için kendi- lerine verilen Fransız subaya okutarak dil ve yazım yanlışla- nnı düzelttirir. Her ne kadar notada Mısır ve Kıbns için kimi ödünler ver- meye, müzakereye Osmanlı Devleti'nin hazır olduğu belir- tilirse de, Fransa Başbakanı Clemanceau ağır bir dilie no- tayı kabul etmediklerini bildirir. Üçüncü başbakanlık döne- minde banş antlaşmasıyla ilgi- li yeni bir gelişme olmayınca içe döner, Anadolu'daki hare- keti bastırmak için er Anza- vur'u paşayapıp "Kuvayilnzi- batiye" adlı bir gücün başına geçirerek Anadolu'ya salar. Dördüncü başbakanlığı pek bereketli olur; hele banş gö- rüşmelerinin yeniden başla- ması keyfini pek arttınr; çünkü Itilaf Devletleri San Remo'da hazırianan antlaşmayı görüş- mek üzere Osmanlı Devleti'ni de Paris'e çağınriar. Heyete başkanlık eden Tev- fik Paşa, antlaşma koşullannı okuyunca adeta irkilir; bunlann özgür bir devlet kavramı ile bağdaşamayacağını bildirerek yadsır ve müzakereye başla- maz. Ne var ki, Damat Ferit'e gün doğmuştur; müzakereyi baş- latıp sürdürmek için soluğu Paris'te alır; kendi koşullannı içeren tasansına Kilaf Devletle- ri yanıt vermek zahmetine bile katlanmazlar. Bu durum karşısında antlaş- mayı olduğu gibi kabule karar veren Damat Ferit, topladığı "Saltanat Şûrası"r\da -başta Padişah olmak üzere- antlaş- mayı onaylatır; beşinci başba- kanlığı döneminde de bu ant- laşma Sevr'de imzalanır. lmza heyetinde kendisi yok- turama, Sevr'i Anadolu'ya uy- gulatacaktasanyı bizzat hazır- lar, bunu Istanbul'daki Ingiliz Yüksek Komiseri Amiral John de Robeck aracılığıyla Lond- ra'ya sunar. Oneriye göre: 40 bin kişilik bir kuvvet kurulmalı ve mütte- fik subaylarının komutasında olmalı; Ingiliz donanması da Anadolu'ya taşımalı; ulusal di- rencin kınlması için üç ay ge- rekir; 20 milyonluk kredi de ye- teriidir. Bu ihanet önerisinin mütte- fiklerce dikkate alınmadığı, ya- yımlanan Ingiliz belgelerinde yer alır. Bu öykü günümüz pencere- sinden bakılarak da aynca de- ğeriendirilebilir, ne dersiniz? (1) Hıfzı Topuz, Paris'te Son Os- manlılar, Remzi Kitabevi, 2000. (2) G. Jaeschke, Ingiliz Belgele- ri, Türk Tarih Kurumu, 1991. (3) Mufassal Osmanlı Tarihi, He- yettarafından, IskitYayın, 1963. ]VIESEISr ORJVJAN DENİZ SESSİZLIK ODA KAHVALTI BİR KİŞİ 35 \TL 0380 6114436 www.niesenotel.com KİM KtME DUM DUMA BEHIÇAK behicakuı turk.net ÇtZGtLÎK KÂMtL MASARACI kamilmasaraci(q mynet.com HAYAT EPtK TÎYATROSU MUSTAFA BÎLGIN hayatepika mynet.com "COCUKLARDA SUCA KARI.ŞMA ORANLA- RINDA; MARMARA &OL6BSİ BÎRÎNCÎ. DOâu Böteest Î K Î N C Î C I K T I . KARADENİZ BOUGESÎ COCUKLA- RINDA CARPICI ARTIŞ VAR." NERELtSIN BAKÎIM SEN EVUADIAA?.. t a t t OTOBÜSTEKİLER KEMAL k_urgenc(ayahoo.com TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKA* 24 Hasiran wtcuj.mumtaz-arikan.cotn NÂSIR.CUMUURBAŞKANfOUJU. İ3S6'DA BüGÜN,C£MAL A8OUL SlR CUMHtMBAŞtCAUI SEÇİL&i.. f9£2 7EW- MUZUMDA YAPILAN DEVKİMLS, K&41- fAJSÜK TAUrtHOAA/ MD/e/LMİÇ, GENEKAL NECJf BA^tCANLlSlfJDA Klieut-AAJ "OEV&İA4 KO- MUTA K&MSEYİ* YÖfJ£7~>Mİ BLE ALMIŞr/. BU ARADA, KOMZEY ÛYESİ ALBAY CSAAAL ASOÜL A/ASIR DA BAŞSAtiAAl OLMUŞTU. ÇOJC SEÇMEOEN NASIIZ ,CS£/JE&AL ME- CiP'/' GÖG£VD£MU2AKLAŞTr(2AGAJİ 7İ1M YETKİLEe.i ÜSTLEMD/. 13S6 Y/U BAŞfNOA MISIK 'DA YENİ AUAYASA İLAfJ ED'LDl : . 8/&JCAÇ AY £ONRj4 OA, NÂS<e.'rN Cuft- HUZSAŞKAtJt-t§/ HALtC OYUMA SUKIUL- DU VI BAKIŞ AÇISI Dr. GÜRBÜZ ÇAPAN Demokrat Türkiyem Salı günü saat 12'de çeşitli demokratik kitle ör- gütleri, siyasi partiler(SHP-DSP-EMEP-lP-ÖDP) ve meslek odalanndan 1000 kadar yurttaşla, Ab- dülhamid Han'ın yaptırdığı Haydarpaşa Gar bi- nasının önünde toplandık. Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk'ü gözlerim aradı, gelme- mişti. Haydarpaşa'daki bin dönüm boşaltılmış alana yedi tane 70 katlı gökdelen dikilip, 1.5 milyon in- sana iş olanağı sağlanacakmış. Haydarpaşa Gar binası da otel olacakmış! Bi- na muhteşem. Büyük bir balo salonu olur. Türk büyüklerinin evlatları evlenirken salon arama derdi kalmaz. Gişeleri sökmezlerse, takı takma işi de kolaylaşır. Anakapıdan girer, takını takar, gi- şeden çıkar gidersin! Bir yığın derdi çözer. Burada gelişmeye-güzelleşmeye karşı çıkmı- yoruz. önerimiz; dört katlı taş binalaria Venedik misali yapılar yapılsın. Oteller yapılsın. Konfe- rans merkezleri, sergi salonlan yapılsın. Et Balık ve tren istasyonunun orada olması gerekmiyor, eyvallah... Ama Istanbul'un silüeti bozulmasın. Görgüsüz gökdelenler yerine, butik oteller ve yatay yerleşme... Azıcık estetik kaygısı bizimki. Yine aynı parayı kazanırsınız. Manhattan, Harlem yerine Vene- dik, Roma örnekleri olsun. Istanbul'un şanına uygun olsun. Prag'ı görenler bilir... Gökdelen, yerdelen yok! Ama yılda 40 milyon turist ağıriı- yor. Bu cinfikiriileri bir dünya turunaçıkaralım... CHP Salı günü saat 10'da cep telefonuma mesaj geldi. "Mustafa SarıgüTün CHP'den ihracı mahkemeden döndü" diye. CHP Genel Başkanı son haftalarda birden ce- lallendi! Düğün değil bayram değil, neden diye soruyordum. Aaa.. bir de baktım ki CHP 'de- mokrasinin' gereği delege seçimi yapıyormuş. Bakırköy'de, Florya-Yeşilköy düşmanı türde mü- teahhitler birden 'solcu' olmuşlar. Ve ailece CHP delegesi oluvermişler. Bir yandan eski üyelerini tehcir ve kıyıma uğratırken bir yandan yeni üye kayrtlan... CHP yaşıyor ve savaşıyor. Altan Abi (Öymen) bile delege olamamış... Oh olsun Altan Abi'ye! Ali Topuz'un açtığı demokrasi kulvann- da, Istanbul'un şanlı il başkanı, Ümraniye'nin ef- sanevi eski belediye başkanı Şinasi Öktem ka- rarlılıkla ve de büyük başarılara imza atarak iler- liyor!.. Bravo başkan! Deniz Baykal'a soru so- ran kalmamalı... Boyunu posunu, kilosunu da ayaria, önümüz- deki kongrede asgari 1000 oyla Atelya'lıya bağ- lılık ve sadakat göster. Izmirayn şenlik olmuş! Izmir'de Mardin ve Ur- fa göçerleri delege olmuş! Kaynaşmış bir yeni ulus projesi bitmiş! Izmiriiler birdahaki sefere de- lege oluriar inşallah, delege de olmaları gerek- mez. Onların haklannı Ulu önder korur, telaşa ge- rek yok. SHP SHP hafta sonu 2. olağan kurultayını yapıyor... Ben kendimi başarılı bulmadığım için yönetime aday değilim. 2 yıllık parti yöneticiliğinde, bir de yerel seçim geçirdik, sonuçlar ortada... Kendini başanlı hisseden arkadaşlanm ve ye- ni katılan 4 milletvekili arkadaşıma parti yöne- timini bırakıyoruz. Fazlaca ele-eteğe dolanmak- tan bıktım ve bıktırdım... Sade üyelik de bizim için yeterii şereftir... Toz duman Tozu dumana katarlar zaman zaman, niye ol- duğu, neden olduğu pek anlaşılmaz. AKP ve CHP'de savaş naralan gıria gidiyor. CHP'nin bu ülkeye dair bir derdi yok. Orası şimdi iç dizaynla ilgili, üyelerinin tozunu attınyor. Olmüş üyeleri bi- le partiden ihraçla ve yeni tehcir üyelerie yeniden yapılaşıyor... AKP niye bağırıyor... Bunu henüz anlamadım... AKP'nin zoru ne bilmiyorum, sonbahara toz du- man dağılır, anlarız inşallah!.. gurbuzcapan@eksev.org.tr/Faks: 0212 672 73 79 BULMACA SEDAT YAŞAYAM 1 2 3 4 5 6 SOLDANSAĞA: 1/ Tarla ve yol kenarla- rında yerişen. çiçekleri he- kimlikte kul- larulan bir bitki. 2/ Üstü kapalı olarak 6 anJatma... -, Osmanlı ül- kelerinde ti- 8 caretle uğra- 9 şan yabancı uyruklulara verilen ad. 3/Elektrikmotor ya da dinamolannda devinimli bölüm... Şamanizmin din adamlanna verilen ad. 4/Bademlikek... Bir nota. 5/Birgıda maddesi... Beyaz mermerde bulunan sert kısım. 6/ îzmir'in Kemalpaşa ilçesinin eski adı... Güzel kadın. 7/Tırpana bahğına verilen bir başka ad... Rey. 8/Üzeri kırmızı parafınle kapla- nan bir tür peynir... Hinduizmin en büyük tann- larından biri. 9/Yumurta biçiminde yapılan ve se- kiz deliği bulunan bir tür flüt. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ "Kızılyara" da denilen tehlikeli bir kan çıbanı. 2/Piyangoda en küçük ikramiye... Bir nota. 3/Ya- nılgı... Resmi birerkekceketi. 4/lspanyollann se- vinç ünlemi... Açıkça belirtilmeyen, dolaylı ola- rak anlatılan şey. 5/Eski Iran inanışında karanlık ve kötülük tannsı. 6/ Radyum elemenrinin sim- gesi... Habeşistan hükümdarlanna verilen san. 7/ Bir işi yaptırabilmegücü... Bir nota... Küçük ma- ğara. 8/Endonezya'yı oluşturan adalardan biri... Düz ve geniş arazi. 9/ Dünyanın en yüksek dağ sırası.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle