25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 24 HAZİRAN 2005 CUM 14 KULTUR kultiir@cumhuriyet.corn.tr îsviçre'de bulunan Unionsverlag adlı yayınevi çağdaş yazarlanmızın yapıtlannı yayımlamaya başladı Alman dılindeTüık edebiyaüSEZERDURU Alman dilinde Türk edebiyatına şimdiye kadar gelmiş geçmiş tüm zamanlann en büyük ilgisi göste- riliyor. Robert Bosch Vakfı deste- ği ile îsviçre'de bulunan Unions- verlag tam yırnıi ciltlik bir Türk edebiyatı dizisinin yayınına başla- dı. ErikaGlassen ve JensPfeter La- ut'un U2manlıklannda hazırlanan bu yirmi cilt, roman, öykü ve de- nemeleri kapsıyor. Önümüzdeki sonbaharda Unionsverlag, Istan- bul ve Berlin'de yayınlarla ilgili basın toplantılan yapacak, bazı ya- zarlarımızı Frankfurt Kitap Fu- an'nda sunacak. 1900'den günümüze Türkische Bibliothek (Türk Kü- tüphanesi) adı altında sunulacak olan yayında ağırlık noktasını, Ur, önemli olduklan halde he- nüz Alman okura ulaşa- mamış yazarlanmız oluş- ,, , „ ... ^./ ; . , turmaktave 1900'den baş- K a d m a d h ™mam Angelika Gılhtz-Acar ve layarak günümüze kadar Angelika Hoch tarafından Almancaya çevrildi gelenörnekleryeralmak- ve Türkische Bibliothek dizisinin ilk ta. Örneğinklasikedebiya- kitaplann(ian #„• olarakpiyasava SÜrÜldÜ tımızdanHalıtZıyaUşak- ,., r , r L ., , ,, • £ ı J v hgü'ın Aşk-ı Memnu^u, blle - Le )' la E r b ü bu y llkl Frankfurt Kitap HaüdeEdipAdnar'ın An»- Fuarı 'na konukyazar olarak katüacak, aynca lar'ı, Memduh Şevket kitap okumalan tüm sonbahar bovunca Esendal'ın Ayaşh ve Ki- Almanca konuşulan ülkelerde sürecek. racuarı adlı esen, Sabahat- nlü yazarımız Leyla Erbil'in TuhafBir tin Ali'nın İçimizdeki Şeytan'ı. Ahmct Hamdi Tanpuıar'm Hu- zur'u gibiyapıtlaryayınlanacakJar arasında. Daha yeni zamanlann yazarlanndan ise YusufAülgan'ın AyiakAdam ı Adalet Ağaoğlu'nun Ölmeye Yatnıak ı. Oguz Atay'm Bir Bilinı Adamının Romanı adlı eseri, Murathan Mungan'ın Do- ğu Sarayı adh yapıtı, Hasan AJi Toptaş'ın Gölgesizler'i, AshErdo- ğan'ın Kırmızı Pelerinli Kent'i, Murat U>Tirkulak'ın Tol'u gibi yapıtlar var. Aynca Genç Öykü- cüler, Kült Şiirler, Belgelerle Türk Edebiyatı Tanhi, Türkiye Tarihi- ne Bakış gibi ciltler de yayımla- nacak. Toplu Öyküler adh ciltte ise Zi- ya Osman Saba, Yaşar Kemal, Hulki Aktunç, Roni Margulies, Metin Kaçan, Aziz Nesin, Nahit Eruz,SaitFaik,Orhan Du- ru, Feyza Hepçümgiıier,Fa- kir Ba\ kurt, Kemai Bilba- şar, Tank Dursun K, Ha- likarnas Balıkçısı,Mehmet Günsür, Burhan Günel, Müge tplikçL, Ulkü Tamer, Erhan Bener, Veşim Dor- man, MıgntbçMargosyan, Tomris Uyar, Bekir Yüdız, Nahit Eruz, AhmeC Ümit, Ferit Edgü, Muhtar Kö- rükçü, Erhan Karagöz, Zeyyat Seümoğlu, Haldun Taner, Nazlı Eray, Bekir Sıtla ve İlknur Özdemir'ın öyküleri yer ahyor. Leyla Erbll. Frankfurt Kitap Fuan'nda Ünlü yazanmız Leyia Erbil'in TuhafBir Kadın adlı romanı An- gelika Gillitz-Acar ve Angelika Hoch tarafından Almancaya çev- rildi ve Türkische Bibliothek di- zisinin ilk kitaplanndan biri ola- rakpiyasaya sürüldü bile. Leyla Er- bil bu yılki Frankfurt Kitap Fu- an 'na konuk yazar olarak katıla- cak, aynca kitap okumalan tüm sonbahar boyunca Almanca ko- nuşulan ülkelerde sürecek. Polisiye romanın edebiyat için- de yer almasını sağlayan Ahmet Ümit'in SisveGece adlı romanı da Unionsverlag'dan çıktı. Ümit de Frankfurt 'a davet edilenler arasın- da. Türkische Biblıothek'ın Ta- rihler Arasında Bir Gezinti adh üçüncü kıtabı ise TevfikTuran ta- rafından hazırlanmış. Bu kıtapta, Anadolu'nun insan yapısı, yaşam biçımlen ve doğası edebi metin- lerle anlatılarak bir araya getinl- miş. Türkische Bibliothek'in büyük sunuluş töreni 28 Eylül 2005'te Istanbul'da yapılacak. Tevfik Fikret ve 'Bir Lâhza-i Teahhur' adlı ünlü şiirinin arkasındaki gerçek Karanlıklar içinde ışığı gören şair • Dönem, tüm aydınlan soluksuz bırakmış amansız bir baskı uygulaması dönemidir; Abdülhamit "Istibdadı"nın 30'uncu yılı yaşanmaktadır. Hangi düşünce akımmdan olursa olsun hemen tüm aydınlann gözünde, başta özgürlüksüzlük ortamı, tüm can yakıcı sorunlann baş sorumlusu diye görülen Abdülhamit'e yönelmiş cana kıyma eylemi üzüntü yaratmadığı gibi, başanya ulaşamamasına hayıflanılır. için bile olası değildir... îşte, Âşiyan'ında özgürlük düzeninin özlemiyle yüreğı çar- pan Tevfik Fikret de tam tamına buruh du- rumu içindedır Canakıyma girişimini ya- pan "Osnıanh vatandaşTna seslenirken içtendir: Eyşanhavcı,dâmmıbî-hûdekurmadın! AZİZNACİDOĞAN Murat Bardakçı, 29 Mayıs Pazar gûnü Hürriyet gazetesinde gerçekten "ügmç" bir yazı yazdı. Önümüzdeki 19 Ağus- tos'ta, 90'ıncı ölünı yıldönümünde say- gıyla, gönül borcuyla anmaya hazırlandı- ğımız büyük ozan, büyük insan Tevfik Fikret'i acımasızca karalayan bu yazıda- ki haksız, dayanaksız yargılardan kimi- lerini irdelemek istiyorum. Önce Fikret'in 18 Temmuz 19O6'da yazdığı o ünlü şiiri "Bir Lâhza-i Teah- hur"u, bugünün diliyle "Bir AnhkGecik- me"yi ele alalım. (Sayın Bardakçı, yazı- sındabu tarihi, baştan sona 1905 diye be- lirtmiş; sanırımu biranhkdalgm- hk"la...) Çok kısa bir süre önce, yani yine 1906 yılı içinde Yıldız Sarayı'ndaki cuma selamhğında Padi- şah2'nd Abdülhamit'eyö- nelikbirbombalı canakıy- ma girişimi olur, Abdülha- mit, Şeyhülislam'la konuş- masının birkaç saniye uzamasıyla mutlak birölümdenkıl payı kurtulur. Bunakarşıtam 26 kişi bu kan- lı saldında can verir. Saldınyı gerçekleştiren, bir Erme- ni komitacısıdır; ardında ise Osmanlı top- raklannda bir Ermenistan kurma düşü peşinde olan yasadışı Taşnak Partisı var- dır. 'Baslcrya, kıyıcılığa karşı' Olay çokbüyük çaplıdır, ülkedeki yan- kısı da çok büyük olur. Ancak dönem, tüm aydınlan soluksuz bırakmış amansız bir baskı uygulaması dönemidir; Abdül- hamit "istibdadTnın 30'uncu yıh yaşan- maktadır. Hangi düşünce akımından olur- sa olsun hemen tüm aydınlann gözünde, başta özgürlüksüzlük ortamı. tüm can ya- kıcı sorunlann baş sorumlusu diye görü- lenAbdülhamit'eyönelmiş canakıyma ey- lemı üzüntü yaratmadığı gibi, başanya ulaşamamasınahayıflanılır. Çünkü aydın- lar içın olay, "birErmenivatandaş"ınbas- Jaya, kıyıcıhğa karşı öfkesinın taşmasıdır. 0 kapalı rejim koşullan içinde olayın "ay- nokçıhk" boyutunu kavramak, aydınlar Attm_ Fakatyazık Jd >azıklar ki vunna- dm! Yurt sevglsl. ulus sevglsl Yazınsal ölçütlerle başyapıt niteliği taşıyan şıır şu iki dizeyle biter: Bir kavmiçiğnemektebugüneğlenen_ (denî) Bir lâhza-i te'ahhura metryTuı bu kevfini! Yurt sevgisi, ulus sevgısı, insan- ük sevgısi, kanksız insan sevgisiyle Türk ulusunun yetişrirdiği en büyük de- ğerlerden olan Tevfik Fikret'in yü- celiginde en küçük bir gedık açmı- yor "Bir Lâhza-iTeahhur". Ona 29 Mayıs 'ta Hürriyet'uı sütunlarmda Sayın Murat Bardakçı'nın attığı sal- dın oklannmhiçbıri "SisfaBri"nin ya- nına bile yaklaşamaz... Hele hele, bununla da yetinme- yıp bü>ıikA Fikret'in "Haluk'unÂmenrüsü" şıirindeki, Toprak vatanım, nev'-i beşer mifletim™ tnsân tnsân ohır ancak buna iz'ânla, inandım. dızelerinde "tu- haflüVbulmak, bu ışütıh sözlerden ötü- rü Fikret'i "hasta bir ruh"a sahip ol- makla suçlamak Sayın Bardakçı'yı yü- celtecek saptamalar (!) olmasa gerek... Tevfik Fikret'in oğlu Halûkun yaşam çiz- gisinın. yaşama kültürü seçiminin Sayın Bardakçı"nın yazısı içindeb konumlan- dınhşı için ise söyleyecek söz bulamıyo- rum. Belkı bir tek sözcük Yazık!.. Fik- ret'm dostlanndan Ismil Hikmet Ertaj- lan, Cumhuriyet döneminde bir Çanka- ya sofrasmda tanık olduğu bir olayı an- latır. Yüce Atatürk,Fikret'i yermeye kal- kışan bir davethye öfkeyle çıkışır: "Siz, Fikret'i eleştirecek adam dcğilsi- niz! O.karanlıklariçindebir ışıkgörmüş vetüm ulusuo ışığadoğruyöneltmeyeça- hşırken sizler nerelerdeydiniz? Neden onun gibi çığhk koparmadmız? Neden ona destek olmadıniz? (...) Efendfler, za- tenparmakla savılacakkadarazolan bü- yük adamlarumzı küçültmeye kalkış- mayahm!" Ne dersınız Saym Bardakçı? konseriyle başlıyor Kültür Servisi- ENKA Kültür ve Sanat'ın 17 yıldır düzenlediği kültür etkınliklennin yaz dö- nemı bugün saat 21.15 'te ENKA Açıkhava Tı- yatrosu'ndapiyano sanatçısı FazılSay'ın konse- riyle başhyor. Oyuncular Tiyatro Grubu 29 Hazıran Çar- şamba günü saat 21.15 'te 'BinbirGece' adlı 2 per- deli müzikli oyunu sahneleyecek. Sel- ma Köksal'uı oyunlaşünp sahneye _,<*• koyduğu oyunun dramaturjisi As- B ( başlayan ENKA Kültür ve Sanat'ın 17. kültür yaz etkinlikleri, tiyatro oyunlan, film gösterimleri ve konserlerle sürecek. uhan Eraltan, Gülsüm Soydan ve Sefana Köksal'a ait. Sevdiğine kavuşan Gör- kem'in kanatlannı sonsuza dek yitirişinin öyküsü olan oyunda Kaan Erten, Gûl- sûm Soydan, Selma Kök- sal, AshhanEraltan, Hasan Uzma, Nurçin Karabıyık, Ayşegül Uçanoğlu ve Ayça Ortürk rol ahyor. 1 Temmuz Cuma günü saat 21.15 'te ÖzlemTekin"in konse- nnin arduıdan 6 Temmuz günü saat21.15'teîspanya'danLauraTa- --^ baneraFlamenko İbpluluğu geleneksel şarkılar eşliğinde muhteşem bir dans gösterisı su- nacak. Bugüne dek Fransa, Almanya. Yunanis- tan, Italya, Japonya, Portekiz ve Isviçre gibi bir- çok ülkede gösteri yapan topluluk, unutulan fla- menko formlannı canlandırmayı, korumayı ve güçlendırmeyi amaçlıyor. Tij'atro tstanbul 8 Temmuz Cuma günü saat 21.15'te 'İkinin Biri' adlı oyunu sahneleyecek. Ray Cooney'nin yazdı|ı, Orhan Azizoğlu'nun Türkçeleştirdiği oyunu Haldun Dormen sahne- ye koydu. Volkan Severcan,AMSunal,Argun Ki- nal, Sefa Zengin. Ebru Vardal, Dflek Demir, Ce- ren Erginsoy, Gazi Şeker, Deniz Güzehneriç ve Bilgehan Birincioğlu'nun rol aldığı o>Tin, hükü- mette görevlı bir bakan yardımcısının kansıyla birlıkte kaldığı otelde aynı odada bir sekreterle kaçamak yaparken kansırun da yakın bir dostuy- la ilişkıye girmesini konu ahyor. Dosâar Tiyatrosu 13 Temmuz günü saat 21.15 'te 'Buluşnıa' adlı oyunla izleyıci- lerin karşısuıa çıkacak. Terry John- son'uı yazdığı, FiBz Ofluoğlu'nun Türkçeleştirdiği oyunu Genco Er- kal sahneye koyuyor. New York'ta bir otelde yaşamı birleşen dört kişinin öyküsünün anlatıldığı oyunda Genco Erkal. AB Uyan- dıran, Dolunay Soysert ve Er- dem Akakçe rol ahyor. 15 Tem- muz günü saat 21.15'te Dhan Şe- şen müzıkseverlerle buluşurken 20 Temmuz günü saat 21.15 'te ise Ortaoyuncular ın 'BeniBen mi De- Krttim?' adlı oyunu sahnelenecek. Ferhan Şensoy'un yazıp yönettiği ^s* oyunda Ferhan Şensoy, AH Çatalbaş ve Elif Durdu rol ahyor. Yunanlı sanatçı Aliki Kayaloğiu 22 Temmuz günü saat 21.15'te bir konser verecek. Martin Scorsese'ın yönettiği. başrollerıni LeonardoDiCaprio, CateBlanchett, KateBecküısale,John C. Reilh, Alec Baldwin ve Jude Law'ın paylaştığı 'The Â\iator' (Göklerin Hâkimi). 26 Temmuz günü saat 21.15 'te ise Pe- ter Chefeom'ın yönettiği, başrollerini Rkhard Ge- re,Jennifer Lopez,Susan Sarandon, Stanley Tuc- ci,BobbyCannavale'ın paylaştığı 'Shall We Dan- ce' (Aska Davet) adlı filmler göstenlecek. (0 212 276 22 14-15/209) YAZIODASI SELİMİLERİ İstanbul Sinemalarında... (2) Bir dönem Türk sinemasının bir numaralı kö- tü adamı Ahmet Tank Tekçe, Cihangir'de otu- rurdu. Bir bakıma komşumuzdu. Onu ilk kez Ayşecik filminde seyretmiş olma- lıyım. Ayşecik Lüks Sineması'nda gösterime gir- mişti. Kemalettin Tuğcu'nun bir romanından beyazperdeyeaktarılmış. Komşumuz Melahat Hanım, biz çocuklan toplamış, Lüks'e götürmüş. O günden sonra Ahmet Tank Tekçe müthiş il- gimi çekecek. Çünkü filmdeAyşecik'e inanılmaz kötülükler yapan bu adam, pazar günleri, kü- çük kızını elinden tutup Cihangir Parkı'na geti- riyor. Babacan, sevecen, güleç bir insan... Türk sinemasının 'ikinci keman'lanru unuttu- ğum sanılmasın. Birtüriü birinci keman olama- mışlar, başrolde görünememişler, kendileri için öyküler yazılmamış. Oysa her biri toplumbilim- sel anlam taşıyan kesitlerin temsilcisiydi. örnekse, Serpil Gül. Pek çok filmde izledim Serpil Gül'ü. Mahallenin 'ikinci' genç kızıydı. Birinci genç kızın aşk/na tanıklık, sırdaşlık eder, bazan mektup taşır, bazan aşk acısından yakı- nan, yıkılan arkadaşı birinci genç kızı teselli eder. Peki ama, bu ikinci genç kızın hiç mi hikâye- si, macerası yoktu? O da sevemez miydi? Onun dahayalleri, özlemleri, "biryuvakurmak" arzu- su olamaz mıydı? Gözlerinden hep şefkat ışıltısı fışkıran Serpil Gül, sinemamızda, Halid Ziya'nın öylesine duy- gun "Mahalleye Mevkuf" hikâyesi gibi, hep bi- rinci gençkızlar ve onların mutluluklan için ya- şadı. Sonra sinema onu bıraktı, sessizce öldü... Rum madamdan falcıya, büyücüye, bin ayrı kompozisyonda izlediğimiz Muazzez Arçay, ömrünün son günlerini, Aliye Rona'nınkinden de acı bir yoksunluk ve unutulmuşluk içinde geçirdi. Oysa gizli bir primadonna, abartısı eni- konu sanata dönüşmüş bir trajedyendi. Necdet Tosun, Mürvet Sim, Atıf Kaptan, Er- gun Köknar; kimi güldürüyor, kimi ağırbaşlılı- ğa çağırıyor. Onları görmek için her hafta yeni birfilme gidiyoruz. Fakat aklımızda, gönlümüz- de, nedense hep başoyuncular... Işte yıllar geçtikten sonra, Hiçbir Gece'de or- ta yaş eşiğindeki bir sinema yıldızının yalnızlık serüvenini işlemeyeçalışıyordum. Biryandanyaş- lanma korkusu yakasına yapışmış, bir yandan da sönen sinema ortamına tanıklık ediyor. Bu umarsız yıldız, tek bir sarınede emektar ko- medyen Cevat Kurtuluş'la karşılaşacak. Ce- vat Kurtuluş kırık, dökük birdiyalog silsilesi için- de, Hülya Koçyiğit'e, Yeşilçam'ın tadı tuzu kal- madığını söyleyecekti. "Eski günler birer hayal oldu..." Böyle söy- lerken -öneımediğim halde- ağladı Cevat Kur- tuluş. Bir film sahnesi miydi, kendisinden da- ima gülünçlükler talep edilmiş bir aktörün sahi- ci gözyaşları mıydı, karar veremiyordunuz. Anmamız gereken ne kadar çok karakter oyuncusu var! Mesela vamp kadınlar... Bu 'vamp' sözcüğü- nün anlamını pek bilmezdik de, o, hep bol mak- yajlı vamp kadınların evler barklar yıkmak için yerli filmlerde göründüklerini bilirdik. Limon kabuğu sansı saçları, kalemle çizilmiş kahverengi kaşları, gözlerinin kuyruklu sürme- si, dudaklarının kıpkırmızı rujuyla kim bilir kaç filmde vamp kadın oluveren Muzaffer Nebioğ- lu, filmlerde onca ev bark yıktı da, bir kez ol- sun, gerçek yaşamdaki vamplann dramını söy- leyemedi. Sonra Gönül Baytian; doğrusu mağrur bir vamptı. Kendine özgü bir oyuncuydu. Filmin gençkızına çok acı çektirmişti. Bir gün onu te- levizyonda izledik: Sakat çocuğuyla birlikte bu dünyada yapayalnız kalmış... Yürek yakıcıydı. Iddiasız, Amerıkan filmlerinin taklidi olmaktan uzak, teknik yetersizliğine aldırmayarak insan sı- caklığına güvenmiş Türk sineması sönüp gi- derken karakter oyunculan da kaybolup gitti- ler. Bence hayatımızda birer simgeydiler. Öneriler: Kitap/Türkiye'nin en Güzel Yaban Çiçekleri, Er- doğan Tekin, Iş Bankası Kültür Yayınlan, 2005. K Ü L T Ü R t Ç Î Z t K K Â M İ L M A S A R A C I
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle