Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 3 MAYIS 2005 SALI
8 HABERLERIN DEVAMI
TUflKIYE
Istanbul Y i f Sinop
Edirne PB 21 Samsun
Kocaelı Y 18 Trabzon
Çanakkale PB 22 Giresur
Izmir B 25 Ankara
Manisa B 25 Eskişer
Aydın J3 27 Konya
Denizli PB 22 Sıvas
Zonguldak Y 13 Antalya
Y 15 Adana PB 23
Y 15 Mersin PB 24
_Y 13 Diyarbakır Y 18
_Y 13_ Şanlıurfa PB 21
Y 15 Mardin Y 20
PB 15 Siirt Y 18
PB 15 Hakkârı Y 12
Y 12 Van Y 12
PB 26 Kars Y 10
^f
Yurdun Kuzey, Iç ve Doğu
kesımlerı parçalı ve çok
bulutlu, Marmara'nın do-
ğusu, Karadenız, Iç Ana-
dolu'nun doğusu, Doğu
Akdenız'ın ıç kesımlerı,
Doğu Anadolu ıle Guney-
doğu Anadolu'nun Doğu-
su sağanak ve gok gurul-
tulu sağanak yağışlı, dığer
yerler az bulutlu geçecek
Hava sıcaklığı Doğu ke-
sımlerde azalacak, dığer
yerlerde bıraz artacak
MERKEZLER
Oslo
Helsınkı
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Parıs
Bonn
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
12
13
8
17
18
18
23
16
Münıh Y 18 Zürıh
Beriin
Budapeşte
Madrid
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atına
Y
B
B
Y
B
B
B
B
23
28
25
27
25
24
22
24
Y 20 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bışkek
Tiflis
Kahire
B
B
B
B
Y
B
Y
PB
14
32
15
30
18
25
15
26
PB 20
OA ç ı k Parçalı bulutlu Sıslı Bulutlu k
Çok bulutlu ı Yağmurlu Karlı Gok gurultulu
GUNCEL,CLNIÎYT ARCAYUREK
• Baştarafı 1. Sayfada
seyi tatmin edemedi. Kuşk(jsuz oturduğu koltu-
ğun ağırlığı nedeniyle Arınç'^n sözlerini "Ağzıolan
konuşuyor" diye geçiştirm&k olanaksız.
Bu iktidar çok başlı mı yc ksa kudret sahibi ol-
duğu sanısıyla her koltuk sahibi kendine göre
ahkâm mı kesiyor sorusunâ yanıt bulabilmek -şu
tabloya göre- giderek kolaylaşıyor:
Iki baştan biri (RTE) diyor ki: Bana tek başına
iktidar veren halk adına befı istediğimi yaparım!
Iki baştan bir diğeri (Arınc) diyor ki: Ben Ana-
yasa Mahkemesi'ni kaldırabilirim. Üye sayısını
değiştirebilirim. Heryasayı jncelemesini engelle-
yebilirim. Ben Meclis'im!
Bay Arınç, güncel manaîıızlığı ve mantıksızlığı
ortada olan son konuşmasıyla Anayasa Mahke-
mesi'ni tartışmaya açmıyor, şikâyet etmiyor-
muş... Güldürmeyin insanı Bay Arınç; Anayasa
Mahkemesi'ne yüklenmen zdeki tek neden tür-
ban!
Geçmiş yıllarda iktidarlaı kimi konularda Ana-
yasa Mahkemesi'ndenbüyükdarbeleryedilerve
fakat, bir yığın lafı örtü yaparak Bay Arınç gibi;
neTBMM başkanları "Ben Meclis'im" diye yük-
seklerden hava bastı, ne do Meclis'te yeterli ço-
ğunluğa sahip olmalarına karşın o iktidarlar Yük-
sek Mahkeme'yi kaldırma/ı, yetkilerini kısmayı
akıllarının ucundan geçirdi er.
•••
Ikinci neden medyamızın olağan birziyaretmiş
gibi göstermeye çalıştığı RÎTE'nin Israil gezisinin
içyüzünde gizli. Âssociatejd Press gibi ünlü bir
haberajansı, bu gezinin "sadece Israil'le ilişkile-
ri düzeltmeyi değil, ABD ve AB ile giderek kötü-
leşen ilişkileri de yeniden rayına oturtmayı plan-
ladığını" dünyaya duyurdu da gezinin asıl nede-
nini örten perde biraz olsui aralandı.
Geçen yıl Israil Başbakar Yardımcısı'narande-
vu vermeyen, Israil'den gelen daveti geri çeviren,
Israil'i devlet terörü uygulahıakla suçlayan, Isra-
illi sivilleri öldüren teröristle, sivilleri öldüren Is-
rail arasında fark olmadığm söyleyen RTE; AB-
D'nin Israil dayatmasına boyun eğdi. Bugün Is-
rail ile sıcak ilişkiler içinde<
VVashingtonyönetimiyleiçlidışlı, iyihaberalan
Yasemin Çongar; RTE'nir Israil yolunu tutarken
"ikili ve bölgesel ilişkilerir yanı sıra Beyaz Sa-
ray'ın gönlünü yapmayı dn hesapladığını" yazı-
yor. Bush'tan randevu alabilmesinin "biraz da
nasıl konuştuğuna bağlı olduğunu" vurguluyor.
Incirlikpazarlığını, gündemi anlamsız Afganistan
ziyaretini olası Oval Ofis'i ziyarete bağlıyor ve..
geçen ay ABD'nin, Müste:>ar Ali Tuygan aracılı-
ğıyla "Neyi nasıl söyleyeceğine, yapması gerek-
tiğine dikkat etmesini" RTEi'ye duyurduğuna de-
ğiniyor.
Velhasıl bütün bilgiler, Isıail gezisinin, ağırsuç-
lamalardan özür dilemeyi RTE'nin içine sindirdi-
ğini gösteriyor.
Geçmişte savunduğu bütün ilkeleri daha son-
ra inkâr eden RTE'nin (ABD'yi hoşnut etmek ve
Başkan Bush'tan randevu koparabilmek için) Is-
rail karşısında sergilediği Dugünkü konumu şa-
şırtıcı değil.
AL GÖZÜM SEYREYLE
ÎŞILOZĞENTURK
• BaştarafıArka Sayfada
dar çok şey borçluyuz.
Daha başkalarına da...
Inatçılara, bir şeyleri
değiştirmek için çalışan
sessiz kahramanlara;
büyük sözler edenlere
değil, eylem insanları-
na çok şey borçluyuz!
tşte dünyalar güzeli
Songül (Sonya), dört
yıl önce babasını vur-
dular, annesi günlerce
ağıt yaktı, yedi kardeş
yetim kaldılar ama,
Songül ne okulu; bırak-
lı, ne şiir yazmayı... Bu
yıl ilk kez kızamıktan
ne kadar çok çocuğun
öldüğünü düşündü ve
karar verdi: O, çocuk
doktoru olacak!
O da ne, Batman'da-
ki Okuma Odası'nda
kıran kırana bir müca-
dele var. Kızlar, masa-
tenisinde erkeklere aca-
yip fark atmış. Bıraksa-
lar Türkiye şampiyonu
olacaklar ama öncelik-
le birkaç tane tenis ma-
sası daha gerek. Çünkü
dünyanın hiçbir yerin-
de masatenisi dört, bir
yanda; dört, bir yanda
isilozj»enturku/ sııpeıonline.com
Insan gibi yaşay
sekiz kişiyle oynanmaz.
Batman hariç!
"Kı/ kısmı bisiklete
binmezmiş", en çok da
bu söze bozuluyor Ni-
met, hele annesi söyle-
diğinde. Annesi ne bi-
lecek bisikletin üstünde
uçarak gitmeyi, hayal-
ler kurmayı... lnadına
her gün bisiklete bine-
cek Nimet. Her gün
Okuma Odası'mn kapı-
sından içeri girip önce
derslerini yapacak, ar-
dından her gün bir re-
sim ve gelsin bisiklet!
Nimet'i kim durdurabi-
lir artık, kim?..
Şimdilik bu kadar, a-
ma Güneydoğu bu ka-
darla biter mi, bu dün-
yanın en renkli ülkesi
bu kadarcık yazıya sı-
ğar mı? Daha neler var.
Daha Adıyaman'da gör-
düğüm en görkemli i-
lan-ı aşk sahnesini, pro-
je üstüne proje yaratan
Mardinli gençleri ve
Mezopotamya'nın gör-
kemli renklerini anlat-
madım, 32 kısım tek-
mili birden gelecek
pazara.
p, insan gibi ölen,
gerçek beyefcndi insan
kayınl iraderim
ERTAN lîALKISm
ccnazc töreninc katı arak üzüntümüzc ortak
olan akraba ve tanjidıklara, telefon edip
taziyelerini bildir
dostlarımıza
;n, çelenk gönderen
leşekkür ederiz.
HALİT ve RUH> EVAZ DERİNGÖR
TBMM komisyonu, doğu sınınnda yapılan kaçakçılığın boyutlanna dikkat çekti
'Habur, kapı değil kevgir'
EMİNE KAPLAN
ANKARA - TBMM Akarya-
kıt Kaçakçıhğını Araştırma Ko-
misyonu, Doğu sınınnda incele-
melerde bulundu. Komisyon
üyesi bir milletvekili, Habur sı-
nır kapısının artık kapı olmak-
tan çıktığını, kevgire döndüğünü
belirterek "Habur, akşamları
masalarda dolarların uçuştu-
ğu, çok büyük yolsuzlukların
olduğu bir yer olmuş" dedi.
TBMM Akaryakıt Kaçakçıh-
ğını Araştırma Komisyonu, Ha-
bur sınır kapısı başta olmak üze-
re Doğu illerinde incelemelerde
bulundu. Komisyon üyesi bir
milletvekili, Habur'un çok büyük
ve tehlikeli bir yara haline geldi-
ğini gözlemlediklerini belirterek
"Habur, kapı değil kevgire dö-
nüşmüş. Hatta kevgir bile de-
ğil. Habur, çok rahat bir şekil-
de tankerlerin karşıya geçtiği,
ANKARA'YA MESAJ
Zebari
PKKiçin
zaman istedi
Haber Merkezi - Hafta so-
nunda tstanbul'da yapılan Irak'a
komşu ülkeler toplantısına, ilk
kez seçimlerle işbaşına gelen bir
hükümetin temsilcisi olarak katı-
lan Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar
Zebari, PKK ile mücadelede An-
kara'dan zaman istedi.
NTV'nin sorularını yanıtlayan
Zebari, yeni Trak hükümetinin
hiçbir yabancı silahlı militanın,
ordunun ya da terörist örgütün I-
rak topraklarında faaliyet göster-
mesine müsamaha göstermeye-
ceğini belirterek yeni Irak'ın,
komşu ülkelere karşı savaş açan
gruplan desteklemeyeceğini söy-
ledi "Türkiye'nin PKK konu-
sundaki kaygılarını anlıyoruz"
diyen Zebari, PKK ile mücadele-
de koordinasyon eksikliği oldu-
ğunu savundu. Zebari, "Sorun 1-
rak hükümetinin yetkinliği ve
Irak ordusu ile güvenlik güçle-
rinin uygulama gücünde. Onla-
ra gitmelerini söylemek ya da
yasaklamak, Irak hükümeti
için çok kolay ama bunu sağla-
yacak koşullara sahip değilse-
niz nasıl olacak? PKK konusu
için üçlü bir komisyon kurduk.
Taraflar henüz PKK tehdidi
konusunda nasıl bir koordinas-
yona gidilebileceğini belirleye-
medi" diye konuştu. Zebari,Tür-
kiye'nin kırmızı bültenle istediği
PKK liderlerinin iade edilebilme-
siyle ilgiliyse, Osman Öcalan ya
da diğer liderlerin tam olarak
kontrol edilen bölgelerde değil;
lran ya da Türkiye sınınnda ol-
duklannı savundu.
yakıt var mı yok mu incelen-
mediği bir yer olmuş" dedi.
'PKK sınırda haraç ahyor'
Bölgede kaçakçılığın kanık-
sandığını vurgulayan milletveki-
li, izlenimlerini şöyle aktardı:
"Bölgede kaçakçılık olağan
hale gelmiş. tran'dan her gün
akaryakıt yüklü bidonları taşı-
yan 150 at sınrrdan geçerek
Türkiye'ye geliyor. Eskiden
Türkiye'den kaçak yakıt kar-
şıya götürülürmüş ama artık
sistenı değişmiş, kaçak artık
kahvede oturanların ayağına
geliyor. Sımrdan geçerken de
PKK haraç alıyor. Bu şekilde
yılda 150 milyon dolarlık bir
kaçak yapılıyor. Van'daki ka-
çağın da 350 milyon dolar ol-
duğu söyleniyor."
Devlet kurumlannın kaçakla-
rı yakaladığını, Maliye Bakanlı-
ğı Tasfiye tşleri Müdürlüğü'nün
depolannda birçok arabanın sa-
tış için beklediğini, buranın ara-
ba hurdalığına döndüğünü kay-
deden üye, "Hayvancılık ölmüş
durumda. Kaçakçılığı yapma-
yanı devlet döver halc gelmiş.
Insanlar, hayvancılık yaparak
uzun vadede kazanç sağlamak
yerine kısa vadede bire beş ve-
ren kaçak işini yeğliyor" dedi.
Yeşil karth Mercedesliler
Bölgede "devletin gözleri-
nin kör olduğunu" gözlemle-
diklerini kaydeden üye, Van'da
canlı bir ticaret piyasasının
oluştuğunu, sanayi tesisi olma-
masına karşın yöre insanında
büyük bir zenginleşme gördük-
lerini anlattı. Aynı üye, "lnsan-
ların büyük bölümü kaçakçı-
lıkla zenginleşmiş durumda.
Başkale'de halkın yüzde
65'inin yeşil kartı var ama
Mercedes marka arabanın
GençlerAkdeniz
J
de buluştu
Akdeniz Üniversitesi'nce (AÜ) düzenlenen 8. Uluslararası
Akdeniz Gençlik Şenliği törenle başladı. Dağcılık Kulübü
öğrencilerinin gösterinin ardından Sırbistan-Karadağ ve
Türk ekipleri halk danslaı ıııdan örnekler suııdıı.
Yurtiçinden ll,yurtdışından 10 üniversiteden 28 grubun
katıldığı şenlik süresince dans ve tiyatro gösterileri, sergi,
yarışma ve konserler düzenlenecek. Şair ve yazarlarla
söyleşi ve imza günlerinin de gerçekleştirileceği
şenlik, 7 Mayıs'ta sona erecek. (Fotoğraf: AA)
haddi hesabı yok. Ancak bu
arabalar başkalarının ü/.eri-
ne görünüyor. Yeşil kartla ve
kaçakçılıkla devleti soyuyor-
lar. Kaçakçılık yapmak hak
görülüyor. Akaryakıt kaçak-
çılığı, eroin kaçakçılığımn
önüne geçmiş" diye konuştu.
Bölgede büyük oranda şeker
ve bal kaçakçılığı yapıldığını da
anlatan üye, "Şeker ihraç ede-
cek durumda değiliz. Ama
İran'a şeker ihraç ediliyor. İh-
raç eden kişi gidiyor devletten
vergisini alıyor. Sonra aynı şe-
ker, at sırtında kaçak olarak
sımrdan geçiyor ve aynı kişiye
geri geliyor. Balda da aynı yön-
tem söz konusu" dedi.
Bürokratlar işin içinde
Akaryakıt kaçakçılığında bü-
yük şirketlerin rol oynadığını an-
latan aynı üye, bazı bürokratlann
da işin içinde olduğunu bildirdi.
AİHM
Öcıtlım karan
UMayıs'ta
STRASBOURG (ANKA) -
Avrupa insan Hakları Mahkeme-
si, PKK lideri Abdullah Öcalan
ile ilgili dava konusundaki kara-
nnı 12 Mayıs'ta verecek.
AİHM'den yapılan açıklama-
da mahkeme, dava ile ilgili kara-
n vermek için 13 Mayıs'ta duruş-
ma yapacak. Açıklamada Öca-
lan'ın, Türk devletini yıkmak
amacıyla örgüt kurmakla suçlan-
dığıbelirtilerekÖcalan'ın 1999'-
da Nairobi'de "tartışmah" bir
biçimde bir uçağa bindirilerek
Türkiye'ye götürüldüğü kayde-
dildi. Türkiye'de Öcalan hakkın-
da verilen idam cezasının, 2002'-
de ömür boyu hapis cezasına
çevrildiğine dikkat çekilen açık-
lamada, Öcalan'ın AlHM'ye
başvurusu üzerine açılan dava-
nın 2003'te sonuçlandığı belir-
tildi. Mahkeme, davadaAlHS'-
nin adil yargılama dahil olmak
üzere çeşitli maddelennin ihlal
edildiği karannı verdi. Karara iti-
razlan olan Türkiye'nin ve Öca-
lan' ın talepleri üzerine davanrn ye-
niden görülmesine karar verildi.
Ümraniye
Cezaevi'nde
mahkûm
eylemi
İstanbul Haber Servisi - Ümra-
niye Cezaevi'nde 2. koğuştaki
bazı tutuklu ve hükümlüler bir ar-
kadaşlannın dısiplin cezasına
çarptınlmasını protesto etmek
için koğuşlanndaki yatak ve yor-
ganlan ateşe vererek yangın çı-
kardılar. Yangın, itfaiye tarafın-
dan kısa sürede söndürüliirken
koridorları işgal ederek eylemle-
rini sürdüren tutuklu ve hükümlü-
ler, Ümraniye Cezaevi Cumhuri-
yet Savcısı Zihni Doğan ile gö-
rüştükten sonra eylemlerine son
verdiler. Olayın ardından cezaevi-
ne giderek incelemelerde bulunan
Ümraniye Cumhuriyet Başsavcısı
Hadi Salihoğlu, eylem sonucu
herhangi yaralanma ve zarann
söz konusu olmadığını belirterek
"Küçük bir olay. Herhangi bir
korkuya mahal yok" dedi.
Ceyhan lıatlı
6
bomba' yüklü
• Baştarafı 1. Sayfada
görüş bildirdiğini ileri sürer-
ken, bir başka büirkişi raporun-
da da boruların kaynak yerle-
rinde aşınma ortaya çıkacağı
savunuldu.
Geçen günlerde Sunday Ti-
mes'taki bir haberde, böyle bir
durumda hattın sigortalanama-
yacağı ve dolayısıyla da kulla-
nılamayacağı kaydedilmışti.
BP'den yapılan açıklamada ise
koruyucu maddenin, hattı inşa
eden Amec ve diğer şirketler-
ce kaynak yerlerine, doğru
yöntemlerle ve gerektiği bi-
çimde sürülmediğine, uygula-
mada titiz davranılmadığına
işaret edildi.
Bütün bu sürtüşmeler çerçe-
vesinde, Derek Mortimor ad-
lı aşınmaya karşı koruma ko-
nusunda dünyaca ünlü bir uz-
manın 2002 yılı Kasım ayında
bu izolasyon işlemi için kulla-
nılan yöntemi yetersiz bularak
araştırma sonuçlarını BP yö-
netimine ilettiği bildirildi. Biz-
zat BP tarafından görevlendi-
a r a d & n t z
Gumuşhane
TÜRKİYE
aş
Suriye
Gürcistan
Arlvın ft
rtım
A
5 "
• • • / ' " " '
Rusya
Ermenistan
Nahcivan ;
',
1.,
" " • \
Hazar
Azerbaycan
lran
•
Denızı
Bakü
>
f KMara:
Ceyhan
rilen Mortimor'un, basına da
yansıyan açıklamalarında,
"BP'nin toprak altına bin-
lerce bomba yerleştirdiği
duygusuna kapıldım" diye
konuştuğu saptandı.
Öte yandan, aralarında lngi-
liz, Gürcü, Kürt ve daha başka
birçok çevre ve insan hakları
örgütünün de bulunduğu örgüt-
lerce oluşturulduğu belirtilen
"Bakû-Ceyhan Campaign"
adlı kuruluştan yapılan açıkla-
malarda da, BP'nin, yetersizli-
ği ortaya çıkan Kanada köken-
li bu izolasyon maddesini hat
inşaatında kullanma ısrarının
altında rüşvetin yattığı iddiası-
na yer verildi. Bakû-Tiflis-Cey-
han boru hattının, en kısa süre-
de gerekli önlemler alınmazsa,
Türkiye başta olmak üzere, böl-
ge ülkeleri için ağır sonuçlar
doğuracağı bir kez daha vurgu-
landı. Hattın, zenginlik taşıyan
bir hat değil, bir "saatli bom-
ba amban" halini alacağı sa-
vunuldu.
Tektıîk sıkıntılar sosyal
çevreyi boğabilir
Petrol ve doğalgaz taşınacak
olan hat, her biri 12 metre
uzunluğunda ve 1 metre ça-
pında borulann birbirine kay-
naklanmasmdan oluşuyor. Dı-
şı polietilen kaplı bu borulann
çevresinde 3 katlı bir tabaka
bulunuyor. Bu şekilde de şan-
tiyelere gönderiliyor. Borular
döşendikten ve birbirine kay-
naklandıktan sonra, üzerleri
özel bir koruyucu maddeyle
kaplanıyor. SPS-2888 adlı Ka-
nada imalatı bu madde normal
şartlarda sertleşiyor, ancak id-
dialara göre, fabrika çıkışlı
borulann polietilen tabakasıy-
la yeterince sert bir biçimde
birleşemiyor ve çatlaklar orta-
ya çıkıyor. Bu çatlaklardan sı-
zan su rutubete, rutubet de
kaynak yerlerinin de paslan-
masına neden oluyor. Bölge
için yakıcı ve patlayıcı sonuç-
lar da tam bu noktada başlıyor.
GUNDEM MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
AKP'liler 3 Kasım 2002 seçimlerinden sonra da
"anayasayı değiştirecek çoğunluğa" ulaşmak için
hırsla her tarafa el atmışlar, Cemal Kaya'nın da
aralarında bulunduğu bazı milletvekillerini transfer
etmişlerdi.
Sonucu gördük.
Türkiye'de genel seçimler 3 yıldan erken, 4 yıl-
dan geç olmadı. Gidiş, geleneğin bu kez de bo-
zulmayacağını gösteriyor. Ancak AKP'liler Çanka-
ya'ya kendi içlerinden birini çıkarmak uğruna her
şeyi zorlarlarsa bilemeyiz.
Çankaya için konuşulan adaylar arasında şu
isimler var:
Erdoğan, Arınç, Gül, Çiçek, Gönül...
Yakın geçmişte yaşananlar dikkate alındığında
özet şu:
Çankaya'ya çıkma fırsatını gören başbakanlar
bunu başkasına bırakmak istemedi!
• • •
Arınç'ın son dönemde yaptığı çıkışların arkasın-
da Çankaya'ya çıkma umudunun azalması oldu-
ğunu gösterenler de var. Bu değerlendirmeyi ya-
panlar, AKP'nin 2001 'deki kuruluş aşamasında da
bu partinin içinde bulunmuş insanlar.
Arınç, nisan başında Yunanistan'ın karasularını
12 mile çıkarması halinde Türkiye'nin bunu savaş
nedeni (casus belli) sayacağına ilişkin Meclis ka-
rarını kaldırmaktan söz etmişti.
Arınç mayıs başında da Anayasa Mahkemesi'ni
kaldırmayetkisinden söz etti. Bu sözleri biröfkey-
le ya da canlı yayın heyecanıyla söylemediğini ka-
nıtlamak istercesine düşüncelerini açıklamayı dün
de sürdürdü. Arınç'a göre Meclis'ten büyük yok,
istediği her şeyi yapar!
Daha önce de vurgulamıştık; Arınç TBMM Baş-
kanlığı'yla AKP'nin Meclis Başkanlığı'nı birbirine
karıştırıyor. Meclis'te şu anda 6 parti var. Arınç, tü-
münü temsil ettiğini unutmamalı.
Eğer Arınç'ın yaklaşımı temel siyaset kabul edi-
lirse, her yasama yılında devlet yeniden kurulur.
Anayasa Mahkemesi'nin 1962 yılındaki temel
kuruluş felsefesinde şu vardı:
Yarın bir parti tek başına iktidara gelirse, bütün
gücün-yetkinin kendisinde olduğu duygusuyla ha-
reket edebilir. Onu denetleyecek bir yasal organ ol-
malı!
Demek ki 1962'de 2005'leri görmüşler...
• ••
Anayasa Mahkemesi Başkanı Mustafa Bumin,
Arınç'la polemiğe girmek istemediğini aktardıktan
sonra ekledi:
- Yasaları Meclis yapar, Anayasa Mahkemesi de-
netler!
Çok basit gibi görünen bu tanım ne kadar önem-
AKP, inişe geçmiş olmanın getirdiği tedirginlikle
gücünü olduğundan fazla göstermenin arayışı için-
de. Bu tür durumlarda biz dahil pek çok ülkede ik-
tidarlar geniş çaplı bir dış destek de ararlar. Baş-
bakan Erdoğan'ın gezileri bu türyorumlaradaaçık.
Arınç'ın çıkışlarıyla ilgili bir başka kulis de şu:
Hareket içindeki görev bölümünde ona düşen
bu!
Son sözümüz:
Arınç, parti mücadelesiyle rejim mücadelesini
birbirine karıştırmamah!
ankcumC" cumhuriyet.com.tr
Sezer'den 4 yasaya onay
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cum-
hurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, aralarında
mera, vekil imamlara kadro imkânı sağlayan
ve emniyette hiyerarşik yapının koruıımasını
öngören kanunların da bulunduğu 4 kanunu
onayladı. Cumhurbaşkanlığı Basın Merke-
zi'nden yapılan açıklamaya göre, "Mera Kanu-
nunda Değişiklik Yapılması Hakkında", "Em-
niyet Teşkilatı Kanununda Değişiklik Yapılma-
sı", "Diyanet tşleri Başkanlığı'nın Kuruluş ve
Görevleri Hakkındaki" ve "2006 Yılı Progra-
mının Hazırlanmasına Dair" yasaları onayladı.
'TÜPban gündeme gelmemeli'
• TOKAT (AA) - Gaziosmanpaşa Üniversitesi
(GOP) Taşlıçiftlik Yerleşkesi'nde üniversitenin
6. Bahar Şenliği dolayısıyla düzenlenen prog-
ramda konuşan Rektör Prof. Dr. Zehra Seyfikli,
gündemlerinin üretmek ve çahşmak olduğunu
belirterek herkesin ülkenin gençliğini ve gelece-
ğini düşünmek zorunda olduğunu söyledi. Öğ-
rencilere seslenen Seyfikli, "Laik Türkiye
Cumhuriyeti'nde türban kavgası, türban konusu
gündeme bile getirilmemelidir. Türbanla Müslü-
manhğın önüne geçilecek diye bir şart yok. Bu-
nu artık bütün Türk gençliği bilsin.''
Devleti yıkacak tavizler veriliyor'
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Büyük
Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün 30 Nisan
1919'da 3. Ordu Birlikleri Müfettişliği'ne atan-
ması dolayısıyla gerçekleştirilen Denetim Haf-
tası ATO'da düzenlenen törenle başladı. Devlet
Denetim Elemanları Derneği (DENETDE) Ge-
nel Başkanı Atalay Ergüven, Türkiye'nin son 20
yıldaki politikalarla dışa bağımlı hale getirildi-
ğini belirterek "Düzenlemelerin gelip dayandığı
nokta, devletin tasfiyesidir. Bu ideolojik yakla-
şım, toplumun bilgisi dışında sessiz sedasız he-
define ilerlemektedir" dedi. Ergüven, IMF ve
AB'yi memnun etmek uğruna devleti yıkılışa
götürecek tavizler verildiğini söyledi.
KÜLTÜR • SAN«
MAYA SAHNESİ
3İ "BAHTSIZ" PERİKLES
(muhtemelen) w.shAkespeare
7 MAYIS SAAT 20:00 CUMARTESİ'den başlayarak
pazartesi, salı, çarşamba, perşembe 20:00
yöneten : mettn deniz
oynayanlar: tomrls Incer, mehmet akan.metln balay,
hasan şahintürk, tülin özen, umut devrlm aslan
İSTİKUAL CAD. HALEP PASAJI. KAT 2 BEYOĞLU
212 252 74 52-www mayasanat.com