21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 3 MAYIS 2005 SALI 8 HABERLERIN DEVAMI TUflKIYE Istanbul Y i f Sinop Edirne PB 21 Samsun Kocaelı Y 18 Trabzon Çanakkale PB 22 Giresur Izmir B 25 Ankara Manisa B 25 Eskişer Aydın J3 27 Konya Denizli PB 22 Sıvas Zonguldak Y 13 Antalya Y 15 Adana PB 23 Y 15 Mersin PB 24 _Y 13 Diyarbakır Y 18 _Y 13_ Şanlıurfa PB 21 Y 15 Mardin Y 20 PB 15 Siirt Y 18 PB 15 Hakkârı Y 12 Y 12 Van Y 12 PB 26 Kars Y 10 ^f Yurdun Kuzey, Iç ve Doğu kesımlerı parçalı ve çok bulutlu, Marmara'nın do- ğusu, Karadenız, Iç Ana- dolu'nun doğusu, Doğu Akdenız'ın ıç kesımlerı, Doğu Anadolu ıle Guney- doğu Anadolu'nun Doğu- su sağanak ve gok gurul- tulu sağanak yağışlı, dığer yerler az bulutlu geçecek Hava sıcaklığı Doğu ke- sımlerde azalacak, dığer yerlerde bıraz artacak MERKEZLER Oslo Helsınkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Parıs Bonn Y Y Y Y Y Y Y Y 12 13 8 17 18 18 23 16 Münıh Y 18 Zürıh Beriin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atına Y B B Y B B B B 23 28 25 27 25 24 22 24 Y 20 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bışkek Tiflis Kahire B B B B Y B Y PB 14 32 15 30 18 25 15 26 PB 20 OA ç ı k Parçalı bulutlu Sıslı Bulutlu k Çok bulutlu ı Yağmurlu Karlı Gok gurultulu GUNCEL,CLNIÎYT ARCAYUREK • Baştarafı 1. Sayfada seyi tatmin edemedi. Kuşk(jsuz oturduğu koltu- ğun ağırlığı nedeniyle Arınç'^n sözlerini "Ağzıolan konuşuyor" diye geçiştirm&k olanaksız. Bu iktidar çok başlı mı yc ksa kudret sahibi ol- duğu sanısıyla her koltuk sahibi kendine göre ahkâm mı kesiyor sorusunâ yanıt bulabilmek -şu tabloya göre- giderek kolaylaşıyor: Iki baştan biri (RTE) diyor ki: Bana tek başına iktidar veren halk adına befı istediğimi yaparım! Iki baştan bir diğeri (Arınc) diyor ki: Ben Ana- yasa Mahkemesi'ni kaldırabilirim. Üye sayısını değiştirebilirim. Heryasayı jncelemesini engelle- yebilirim. Ben Meclis'im! Bay Arınç, güncel manaîıızlığı ve mantıksızlığı ortada olan son konuşmasıyla Anayasa Mahke- mesi'ni tartışmaya açmıyor, şikâyet etmiyor- muş... Güldürmeyin insanı Bay Arınç; Anayasa Mahkemesi'ne yüklenmen zdeki tek neden tür- ban! Geçmiş yıllarda iktidarlaı kimi konularda Ana- yasa Mahkemesi'ndenbüyükdarbeleryedilerve fakat, bir yığın lafı örtü yaparak Bay Arınç gibi; neTBMM başkanları "Ben Meclis'im" diye yük- seklerden hava bastı, ne do Meclis'te yeterli ço- ğunluğa sahip olmalarına karşın o iktidarlar Yük- sek Mahkeme'yi kaldırma/ı, yetkilerini kısmayı akıllarının ucundan geçirdi er. ••• Ikinci neden medyamızın olağan birziyaretmiş gibi göstermeye çalıştığı RÎTE'nin Israil gezisinin içyüzünde gizli. Âssociatejd Press gibi ünlü bir haberajansı, bu gezinin "sadece Israil'le ilişkile- ri düzeltmeyi değil, ABD ve AB ile giderek kötü- leşen ilişkileri de yeniden rayına oturtmayı plan- ladığını" dünyaya duyurdu da gezinin asıl nede- nini örten perde biraz olsui aralandı. Geçen yıl Israil Başbakar Yardımcısı'narande- vu vermeyen, Israil'den gelen daveti geri çeviren, Israil'i devlet terörü uygulahıakla suçlayan, Isra- illi sivilleri öldüren teröristle, sivilleri öldüren Is- rail arasında fark olmadığm söyleyen RTE; AB- D'nin Israil dayatmasına boyun eğdi. Bugün Is- rail ile sıcak ilişkiler içinde< VVashingtonyönetimiyleiçlidışlı, iyihaberalan Yasemin Çongar; RTE'nir Israil yolunu tutarken "ikili ve bölgesel ilişkilerir yanı sıra Beyaz Sa- ray'ın gönlünü yapmayı dn hesapladığını" yazı- yor. Bush'tan randevu alabilmesinin "biraz da nasıl konuştuğuna bağlı olduğunu" vurguluyor. Incirlikpazarlığını, gündemi anlamsız Afganistan ziyaretini olası Oval Ofis'i ziyarete bağlıyor ve.. geçen ay ABD'nin, Müste:>ar Ali Tuygan aracılı- ğıyla "Neyi nasıl söyleyeceğine, yapması gerek- tiğine dikkat etmesini" RTEi'ye duyurduğuna de- ğiniyor. Velhasıl bütün bilgiler, Isıail gezisinin, ağırsuç- lamalardan özür dilemeyi RTE'nin içine sindirdi- ğini gösteriyor. Geçmişte savunduğu bütün ilkeleri daha son- ra inkâr eden RTE'nin (ABD'yi hoşnut etmek ve Başkan Bush'tan randevu koparabilmek için) Is- rail karşısında sergilediği Dugünkü konumu şa- şırtıcı değil. AL GÖZÜM SEYREYLE ÎŞILOZĞENTURK • BaştarafıArka Sayfada dar çok şey borçluyuz. Daha başkalarına da... Inatçılara, bir şeyleri değiştirmek için çalışan sessiz kahramanlara; büyük sözler edenlere değil, eylem insanları- na çok şey borçluyuz! tşte dünyalar güzeli Songül (Sonya), dört yıl önce babasını vur- dular, annesi günlerce ağıt yaktı, yedi kardeş yetim kaldılar ama, Songül ne okulu; bırak- lı, ne şiir yazmayı... Bu yıl ilk kez kızamıktan ne kadar çok çocuğun öldüğünü düşündü ve karar verdi: O, çocuk doktoru olacak! O da ne, Batman'da- ki Okuma Odası'nda kıran kırana bir müca- dele var. Kızlar, masa- tenisinde erkeklere aca- yip fark atmış. Bıraksa- lar Türkiye şampiyonu olacaklar ama öncelik- le birkaç tane tenis ma- sası daha gerek. Çünkü dünyanın hiçbir yerin- de masatenisi dört, bir yanda; dört, bir yanda isilozj»enturku/ sııpeıonline.com Insan gibi yaşay sekiz kişiyle oynanmaz. Batman hariç! "Kı/ kısmı bisiklete binmezmiş", en çok da bu söze bozuluyor Ni- met, hele annesi söyle- diğinde. Annesi ne bi- lecek bisikletin üstünde uçarak gitmeyi, hayal- ler kurmayı... lnadına her gün bisiklete bine- cek Nimet. Her gün Okuma Odası'mn kapı- sından içeri girip önce derslerini yapacak, ar- dından her gün bir re- sim ve gelsin bisiklet! Nimet'i kim durdurabi- lir artık, kim?.. Şimdilik bu kadar, a- ma Güneydoğu bu ka- darla biter mi, bu dün- yanın en renkli ülkesi bu kadarcık yazıya sı- ğar mı? Daha neler var. Daha Adıyaman'da gör- düğüm en görkemli i- lan-ı aşk sahnesini, pro- je üstüne proje yaratan Mardinli gençleri ve Mezopotamya'nın gör- kemli renklerini anlat- madım, 32 kısım tek- mili birden gelecek pazara. p, insan gibi ölen, gerçek beyefcndi insan kayınl iraderim ERTAN lîALKISm ccnazc töreninc katı arak üzüntümüzc ortak olan akraba ve tanjidıklara, telefon edip taziyelerini bildir dostlarımıza ;n, çelenk gönderen leşekkür ederiz. HALİT ve RUH> EVAZ DERİNGÖR TBMM komisyonu, doğu sınınnda yapılan kaçakçılığın boyutlanna dikkat çekti 'Habur, kapı değil kevgir' EMİNE KAPLAN ANKARA - TBMM Akarya- kıt Kaçakçıhğını Araştırma Ko- misyonu, Doğu sınınnda incele- melerde bulundu. Komisyon üyesi bir milletvekili, Habur sı- nır kapısının artık kapı olmak- tan çıktığını, kevgire döndüğünü belirterek "Habur, akşamları masalarda dolarların uçuştu- ğu, çok büyük yolsuzlukların olduğu bir yer olmuş" dedi. TBMM Akaryakıt Kaçakçıh- ğını Araştırma Komisyonu, Ha- bur sınır kapısı başta olmak üze- re Doğu illerinde incelemelerde bulundu. Komisyon üyesi bir milletvekili, Habur'un çok büyük ve tehlikeli bir yara haline geldi- ğini gözlemlediklerini belirterek "Habur, kapı değil kevgire dö- nüşmüş. Hatta kevgir bile de- ğil. Habur, çok rahat bir şekil- de tankerlerin karşıya geçtiği, ANKARA'YA MESAJ Zebari PKKiçin zaman istedi Haber Merkezi - Hafta so- nunda tstanbul'da yapılan Irak'a komşu ülkeler toplantısına, ilk kez seçimlerle işbaşına gelen bir hükümetin temsilcisi olarak katı- lan Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari, PKK ile mücadelede An- kara'dan zaman istedi. NTV'nin sorularını yanıtlayan Zebari, yeni Trak hükümetinin hiçbir yabancı silahlı militanın, ordunun ya da terörist örgütün I- rak topraklarında faaliyet göster- mesine müsamaha göstermeye- ceğini belirterek yeni Irak'ın, komşu ülkelere karşı savaş açan gruplan desteklemeyeceğini söy- ledi "Türkiye'nin PKK konu- sundaki kaygılarını anlıyoruz" diyen Zebari, PKK ile mücadele- de koordinasyon eksikliği oldu- ğunu savundu. Zebari, "Sorun 1- rak hükümetinin yetkinliği ve Irak ordusu ile güvenlik güçle- rinin uygulama gücünde. Onla- ra gitmelerini söylemek ya da yasaklamak, Irak hükümeti için çok kolay ama bunu sağla- yacak koşullara sahip değilse- niz nasıl olacak? PKK konusu için üçlü bir komisyon kurduk. Taraflar henüz PKK tehdidi konusunda nasıl bir koordinas- yona gidilebileceğini belirleye- medi" diye konuştu. Zebari,Tür- kiye'nin kırmızı bültenle istediği PKK liderlerinin iade edilebilme- siyle ilgiliyse, Osman Öcalan ya da diğer liderlerin tam olarak kontrol edilen bölgelerde değil; lran ya da Türkiye sınınnda ol- duklannı savundu. yakıt var mı yok mu incelen- mediği bir yer olmuş" dedi. 'PKK sınırda haraç ahyor' Bölgede kaçakçılığın kanık- sandığını vurgulayan milletveki- li, izlenimlerini şöyle aktardı: "Bölgede kaçakçılık olağan hale gelmiş. tran'dan her gün akaryakıt yüklü bidonları taşı- yan 150 at sınrrdan geçerek Türkiye'ye geliyor. Eskiden Türkiye'den kaçak yakıt kar- şıya götürülürmüş ama artık sistenı değişmiş, kaçak artık kahvede oturanların ayağına geliyor. Sımrdan geçerken de PKK haraç alıyor. Bu şekilde yılda 150 milyon dolarlık bir kaçak yapılıyor. Van'daki ka- çağın da 350 milyon dolar ol- duğu söyleniyor." Devlet kurumlannın kaçakla- rı yakaladığını, Maliye Bakanlı- ğı Tasfiye tşleri Müdürlüğü'nün depolannda birçok arabanın sa- tış için beklediğini, buranın ara- ba hurdalığına döndüğünü kay- deden üye, "Hayvancılık ölmüş durumda. Kaçakçılığı yapma- yanı devlet döver halc gelmiş. Insanlar, hayvancılık yaparak uzun vadede kazanç sağlamak yerine kısa vadede bire beş ve- ren kaçak işini yeğliyor" dedi. Yeşil karth Mercedesliler Bölgede "devletin gözleri- nin kör olduğunu" gözlemle- diklerini kaydeden üye, Van'da canlı bir ticaret piyasasının oluştuğunu, sanayi tesisi olma- masına karşın yöre insanında büyük bir zenginleşme gördük- lerini anlattı. Aynı üye, "lnsan- ların büyük bölümü kaçakçı- lıkla zenginleşmiş durumda. Başkale'de halkın yüzde 65'inin yeşil kartı var ama Mercedes marka arabanın GençlerAkdeniz J de buluştu Akdeniz Üniversitesi'nce (AÜ) düzenlenen 8. Uluslararası Akdeniz Gençlik Şenliği törenle başladı. Dağcılık Kulübü öğrencilerinin gösterinin ardından Sırbistan-Karadağ ve Türk ekipleri halk danslaı ıııdan örnekler suııdıı. Yurtiçinden ll,yurtdışından 10 üniversiteden 28 grubun katıldığı şenlik süresince dans ve tiyatro gösterileri, sergi, yarışma ve konserler düzenlenecek. Şair ve yazarlarla söyleşi ve imza günlerinin de gerçekleştirileceği şenlik, 7 Mayıs'ta sona erecek. (Fotoğraf: AA) haddi hesabı yok. Ancak bu arabalar başkalarının ü/.eri- ne görünüyor. Yeşil kartla ve kaçakçılıkla devleti soyuyor- lar. Kaçakçılık yapmak hak görülüyor. Akaryakıt kaçak- çılığı, eroin kaçakçılığımn önüne geçmiş" diye konuştu. Bölgede büyük oranda şeker ve bal kaçakçılığı yapıldığını da anlatan üye, "Şeker ihraç ede- cek durumda değiliz. Ama İran'a şeker ihraç ediliyor. İh- raç eden kişi gidiyor devletten vergisini alıyor. Sonra aynı şe- ker, at sırtında kaçak olarak sımrdan geçiyor ve aynı kişiye geri geliyor. Balda da aynı yön- tem söz konusu" dedi. Bürokratlar işin içinde Akaryakıt kaçakçılığında bü- yük şirketlerin rol oynadığını an- latan aynı üye, bazı bürokratlann da işin içinde olduğunu bildirdi. AİHM Öcıtlım karan UMayıs'ta STRASBOURG (ANKA) - Avrupa insan Hakları Mahkeme- si, PKK lideri Abdullah Öcalan ile ilgili dava konusundaki kara- nnı 12 Mayıs'ta verecek. AİHM'den yapılan açıklama- da mahkeme, dava ile ilgili kara- n vermek için 13 Mayıs'ta duruş- ma yapacak. Açıklamada Öca- lan'ın, Türk devletini yıkmak amacıyla örgüt kurmakla suçlan- dığıbelirtilerekÖcalan'ın 1999'- da Nairobi'de "tartışmah" bir biçimde bir uçağa bindirilerek Türkiye'ye götürüldüğü kayde- dildi. Türkiye'de Öcalan hakkın- da verilen idam cezasının, 2002'- de ömür boyu hapis cezasına çevrildiğine dikkat çekilen açık- lamada, Öcalan'ın AlHM'ye başvurusu üzerine açılan dava- nın 2003'te sonuçlandığı belir- tildi. Mahkeme, davadaAlHS'- nin adil yargılama dahil olmak üzere çeşitli maddelennin ihlal edildiği karannı verdi. Karara iti- razlan olan Türkiye'nin ve Öca- lan' ın talepleri üzerine davanrn ye- niden görülmesine karar verildi. Ümraniye Cezaevi'nde mahkûm eylemi İstanbul Haber Servisi - Ümra- niye Cezaevi'nde 2. koğuştaki bazı tutuklu ve hükümlüler bir ar- kadaşlannın dısiplin cezasına çarptınlmasını protesto etmek için koğuşlanndaki yatak ve yor- ganlan ateşe vererek yangın çı- kardılar. Yangın, itfaiye tarafın- dan kısa sürede söndürüliirken koridorları işgal ederek eylemle- rini sürdüren tutuklu ve hükümlü- ler, Ümraniye Cezaevi Cumhuri- yet Savcısı Zihni Doğan ile gö- rüştükten sonra eylemlerine son verdiler. Olayın ardından cezaevi- ne giderek incelemelerde bulunan Ümraniye Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu, eylem sonucu herhangi yaralanma ve zarann söz konusu olmadığını belirterek "Küçük bir olay. Herhangi bir korkuya mahal yok" dedi. Ceyhan lıatlı 6 bomba' yüklü • Baştarafı 1. Sayfada görüş bildirdiğini ileri sürer- ken, bir başka büirkişi raporun- da da boruların kaynak yerle- rinde aşınma ortaya çıkacağı savunuldu. Geçen günlerde Sunday Ti- mes'taki bir haberde, böyle bir durumda hattın sigortalanama- yacağı ve dolayısıyla da kulla- nılamayacağı kaydedilmışti. BP'den yapılan açıklamada ise koruyucu maddenin, hattı inşa eden Amec ve diğer şirketler- ce kaynak yerlerine, doğru yöntemlerle ve gerektiği bi- çimde sürülmediğine, uygula- mada titiz davranılmadığına işaret edildi. Bütün bu sürtüşmeler çerçe- vesinde, Derek Mortimor ad- lı aşınmaya karşı koruma ko- nusunda dünyaca ünlü bir uz- manın 2002 yılı Kasım ayında bu izolasyon işlemi için kulla- nılan yöntemi yetersiz bularak araştırma sonuçlarını BP yö- netimine ilettiği bildirildi. Biz- zat BP tarafından görevlendi- a r a d & n t z Gumuşhane TÜRKİYE aş Suriye Gürcistan Arlvın ft rtım A 5 " • • • / ' " " ' Rusya Ermenistan Nahcivan ; ', 1., " " • \ Hazar Azerbaycan lran • Denızı Bakü > f KMara: Ceyhan rilen Mortimor'un, basına da yansıyan açıklamalarında, "BP'nin toprak altına bin- lerce bomba yerleştirdiği duygusuna kapıldım" diye konuştuğu saptandı. Öte yandan, aralarında lngi- liz, Gürcü, Kürt ve daha başka birçok çevre ve insan hakları örgütünün de bulunduğu örgüt- lerce oluşturulduğu belirtilen "Bakû-Ceyhan Campaign" adlı kuruluştan yapılan açıkla- malarda da, BP'nin, yetersizli- ği ortaya çıkan Kanada köken- li bu izolasyon maddesini hat inşaatında kullanma ısrarının altında rüşvetin yattığı iddiası- na yer verildi. Bakû-Tiflis-Cey- han boru hattının, en kısa süre- de gerekli önlemler alınmazsa, Türkiye başta olmak üzere, böl- ge ülkeleri için ağır sonuçlar doğuracağı bir kez daha vurgu- landı. Hattın, zenginlik taşıyan bir hat değil, bir "saatli bom- ba amban" halini alacağı sa- vunuldu. Tektıîk sıkıntılar sosyal çevreyi boğabilir Petrol ve doğalgaz taşınacak olan hat, her biri 12 metre uzunluğunda ve 1 metre ça- pında borulann birbirine kay- naklanmasmdan oluşuyor. Dı- şı polietilen kaplı bu borulann çevresinde 3 katlı bir tabaka bulunuyor. Bu şekilde de şan- tiyelere gönderiliyor. Borular döşendikten ve birbirine kay- naklandıktan sonra, üzerleri özel bir koruyucu maddeyle kaplanıyor. SPS-2888 adlı Ka- nada imalatı bu madde normal şartlarda sertleşiyor, ancak id- dialara göre, fabrika çıkışlı borulann polietilen tabakasıy- la yeterince sert bir biçimde birleşemiyor ve çatlaklar orta- ya çıkıyor. Bu çatlaklardan sı- zan su rutubete, rutubet de kaynak yerlerinin de paslan- masına neden oluyor. Bölge için yakıcı ve patlayıcı sonuç- lar da tam bu noktada başlıyor. GUNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada AKP'liler 3 Kasım 2002 seçimlerinden sonra da "anayasayı değiştirecek çoğunluğa" ulaşmak için hırsla her tarafa el atmışlar, Cemal Kaya'nın da aralarında bulunduğu bazı milletvekillerini transfer etmişlerdi. Sonucu gördük. Türkiye'de genel seçimler 3 yıldan erken, 4 yıl- dan geç olmadı. Gidiş, geleneğin bu kez de bo- zulmayacağını gösteriyor. Ancak AKP'liler Çanka- ya'ya kendi içlerinden birini çıkarmak uğruna her şeyi zorlarlarsa bilemeyiz. Çankaya için konuşulan adaylar arasında şu isimler var: Erdoğan, Arınç, Gül, Çiçek, Gönül... Yakın geçmişte yaşananlar dikkate alındığında özet şu: Çankaya'ya çıkma fırsatını gören başbakanlar bunu başkasına bırakmak istemedi! • • • Arınç'ın son dönemde yaptığı çıkışların arkasın- da Çankaya'ya çıkma umudunun azalması oldu- ğunu gösterenler de var. Bu değerlendirmeyi ya- panlar, AKP'nin 2001 'deki kuruluş aşamasında da bu partinin içinde bulunmuş insanlar. Arınç, nisan başında Yunanistan'ın karasularını 12 mile çıkarması halinde Türkiye'nin bunu savaş nedeni (casus belli) sayacağına ilişkin Meclis ka- rarını kaldırmaktan söz etmişti. Arınç mayıs başında da Anayasa Mahkemesi'ni kaldırmayetkisinden söz etti. Bu sözleri biröfkey- le ya da canlı yayın heyecanıyla söylemediğini ka- nıtlamak istercesine düşüncelerini açıklamayı dün de sürdürdü. Arınç'a göre Meclis'ten büyük yok, istediği her şeyi yapar! Daha önce de vurgulamıştık; Arınç TBMM Baş- kanlığı'yla AKP'nin Meclis Başkanlığı'nı birbirine karıştırıyor. Meclis'te şu anda 6 parti var. Arınç, tü- münü temsil ettiğini unutmamalı. Eğer Arınç'ın yaklaşımı temel siyaset kabul edi- lirse, her yasama yılında devlet yeniden kurulur. Anayasa Mahkemesi'nin 1962 yılındaki temel kuruluş felsefesinde şu vardı: Yarın bir parti tek başına iktidara gelirse, bütün gücün-yetkinin kendisinde olduğu duygusuyla ha- reket edebilir. Onu denetleyecek bir yasal organ ol- malı! Demek ki 1962'de 2005'leri görmüşler... • •• Anayasa Mahkemesi Başkanı Mustafa Bumin, Arınç'la polemiğe girmek istemediğini aktardıktan sonra ekledi: - Yasaları Meclis yapar, Anayasa Mahkemesi de- netler! Çok basit gibi görünen bu tanım ne kadar önem- AKP, inişe geçmiş olmanın getirdiği tedirginlikle gücünü olduğundan fazla göstermenin arayışı için- de. Bu tür durumlarda biz dahil pek çok ülkede ik- tidarlar geniş çaplı bir dış destek de ararlar. Baş- bakan Erdoğan'ın gezileri bu türyorumlaradaaçık. Arınç'ın çıkışlarıyla ilgili bir başka kulis de şu: Hareket içindeki görev bölümünde ona düşen bu! Son sözümüz: Arınç, parti mücadelesiyle rejim mücadelesini birbirine karıştırmamah! ankcumC" cumhuriyet.com.tr Sezer'den 4 yasaya onay • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cum- hurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, aralarında mera, vekil imamlara kadro imkânı sağlayan ve emniyette hiyerarşik yapının koruıımasını öngören kanunların da bulunduğu 4 kanunu onayladı. Cumhurbaşkanlığı Basın Merke- zi'nden yapılan açıklamaya göre, "Mera Kanu- nunda Değişiklik Yapılması Hakkında", "Em- niyet Teşkilatı Kanununda Değişiklik Yapılma- sı", "Diyanet tşleri Başkanlığı'nın Kuruluş ve Görevleri Hakkındaki" ve "2006 Yılı Progra- mının Hazırlanmasına Dair" yasaları onayladı. 'TÜPban gündeme gelmemeli' • TOKAT (AA) - Gaziosmanpaşa Üniversitesi (GOP) Taşlıçiftlik Yerleşkesi'nde üniversitenin 6. Bahar Şenliği dolayısıyla düzenlenen prog- ramda konuşan Rektör Prof. Dr. Zehra Seyfikli, gündemlerinin üretmek ve çahşmak olduğunu belirterek herkesin ülkenin gençliğini ve gelece- ğini düşünmek zorunda olduğunu söyledi. Öğ- rencilere seslenen Seyfikli, "Laik Türkiye Cumhuriyeti'nde türban kavgası, türban konusu gündeme bile getirilmemelidir. Türbanla Müslü- manhğın önüne geçilecek diye bir şart yok. Bu- nu artık bütün Türk gençliği bilsin.'' Devleti yıkacak tavizler veriliyor' • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün 30 Nisan 1919'da 3. Ordu Birlikleri Müfettişliği'ne atan- ması dolayısıyla gerçekleştirilen Denetim Haf- tası ATO'da düzenlenen törenle başladı. Devlet Denetim Elemanları Derneği (DENETDE) Ge- nel Başkanı Atalay Ergüven, Türkiye'nin son 20 yıldaki politikalarla dışa bağımlı hale getirildi- ğini belirterek "Düzenlemelerin gelip dayandığı nokta, devletin tasfiyesidir. Bu ideolojik yakla- şım, toplumun bilgisi dışında sessiz sedasız he- define ilerlemektedir" dedi. Ergüven, IMF ve AB'yi memnun etmek uğruna devleti yıkılışa götürecek tavizler verildiğini söyledi. KÜLTÜR • SAN« MAYA SAHNESİ 3İ "BAHTSIZ" PERİKLES (muhtemelen) w.shAkespeare 7 MAYIS SAAT 20:00 CUMARTESİ'den başlayarak pazartesi, salı, çarşamba, perşembe 20:00 yöneten : mettn deniz oynayanlar: tomrls Incer, mehmet akan.metln balay, hasan şahintürk, tülin özen, umut devrlm aslan İSTİKUAL CAD. HALEP PASAJI. KAT 2 BEYOĞLU 212 252 74 52-www mayasanat.com
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle