Katalog

3 MAYIS 2005 SALI CUMHURİYET UÇ A £ M İ > A 5 / M CENNtT GrELECEK. NEVÎN FETTAH?. TAlıö-INA TiA - TKİ-J>ı/1 6rAlıl>A AYMEN A&PÜLCANI3AZ. Aı5L SAYFA HABERLER ARSEN LÜPEN TURHAN SELÇUK DURUST IABİAILI İSTANBUL EFENDİSİ IN HARİKULÂDE MACERALARI KISIM TEKMILİ BİRLEN Microsoft Türîdye Genel Müdürü Çağlayan Arkan, ülkenin önünde büyük fırsatlar olduğunu söyledi 'Bilişimdeoyunyqıibaşlıyor' ÖZLEMYÜZAK "Türkiye bilişim sektö- ründe treni kaçırmadı, hatta ovun yeni başlıyor" diyen Microsoft Türkiye Ge- nel Müdürü Çağlayan Arkan, y;ızılını ve servis ıhracatı alanlarında Tüıkiye'nın önünde açılım olduğunu ve akılcı poli- tikalarla fırsatı değerlendirme ;i gerek- tiğini kaydetti. Arkan ile bilişin sektö- ründe uluslararası arenada Tüıkiye'nın konumunu konuştuk - Herkes tren çoktan kaçtı d :rken siz tanı aksini savunuyorsunuz. Neden? - Dünyada 6 milyar insanın yalnızca 600 nıilyonu bilgisayar kııllanıc ısı. Yüz- de 9O'ı bilgisayar kullanmıyar, hatta Microsoft gısa- ya- şa- kal f , 1ya- bunlannyüzde 60-70'idahabı yar görmüş bile değıl. Bunun nı sıra veriler, bıze 50 yılda yı dığımız teknolojik gclişimın kat fazlasını 10 yıl içinde yaş; cağımızı söylüyor. Dolayısıyla da- ha yapılacak çok şey var. - Dünya ile karşılaştırıl- dığında Türkiye'de sek- törün (luı ıınıuım nasıl tanımlıyorsunuz? - Dünyada sektor çokhızlı birgelişim süreci içinde. Rus- ya, Çin gibi ülke- ler artık Hindis- tan'ın arkasından pozisyon aldılar. Bunun yanında hızla ilerleyen Filipinler, Sri lanka gibi ülkeler Var. Bulgaristan, Mısır ve Ürdün'ün atağını görü- yoruz. Bu ülkelerle kar- şılaştırıldığında ve de pazarbüyüklüğü olarak baktığınızda Türkiye derinliğe sahip değil gi- bi görünüyor. Ama bu bardağın bos. yarısını görnıeye benziyor. Do- lu olan yarısı ise Türki- ye'nin insan kaynakla- nnın kalitesi. Bu potan- siyelinin değerlendiril- mesi gerek. TÜRKIYE iKi ¥ILOA BAS ARIR Microsoft Türkiye Gencl Müdürü Çağlayan Arkan, urkiye'nin önünde :ok büyük fırsatlar Iduğunu belirterek "Akılcı politikalarla bu olanaklan iyi kullanalım" dedi. \rkan, Türkiye'nin küresel bir oyuncu olması için yazılım ve servis ihracatına ınelmesi gerektiğini söyledi. -Küreselbir oyuncu halineg&lmesiiçin hangi yönlere ağırlık verilmeli? - Kesinlıkle yazılım ve servıs ılıraca- tına yönelmeli. Işletim sistenleri, ven tabanı, kurumsal kaynak gıbı alanlarda büyük oynayamayacak. Ama kinı bun- larla dünyanın sorunlarını çöîjmüş? Aç- lık, güvenlik, sağlık, sosyal güvenlik sorunlannı çözmüş mü? Bunlar Türki- ye'nin de sorunları. îşte Türkiye bu so- runlarını çözmek zorunda olduğunu, bu sorunların çözümünün bilişiı ı teknolo- jilerinden geçmek, zorunda olduğunu kabul ettiği, bilgi biriktir- diğı ve bu bilgiyi ihraç et- meye başladığı zaman önündeki kapılaraçılacak. Türkiye'nin bunları Almanya'ya, Ingiltere'ye, hat- ta ABD'ye bile satabileceğine ınanıyo- rum. Onlar da ne gıda, ne sağlık ne de sosyal güvenlikte mükemmel sıstemle- re sahıp değiller. Bunu biliyoruz. Sorun- lar ve dağınık yapılar var. Ancak Tür- kiye'nin bunu yapması kolay olmaya- cak, zor olacak, bunu biliyoruz. Bunu yaparken acele etmesi ve "Bu treni ka- çırmanıamızlazınr demesi gerek. Eğer isterse 2 yıl içinde dış pazarlarda oyun- cu olabilmenin tohumlarını atabilir. EĞİTİME YATIRIM - Bu nasıl olacak? - Eğıtım sef erberliğine başlaya- I rak, hızla bilişim uzmanlanyetış- \ tirerek. Türkiye'nin yazılım ve servis ihracatı alanında bir tek- nolojı ülkesı olarak algı- lanması için güçlü bir pazarlama stratejisi oluşturarak. Bunların gerçekleşebilmesi için bir deliderlik şartı var. Ama sa- nınm bunu başar- dık. Hükümet bu- nu gördüvehare- kete geçeceğinı düşünüyorum. - Nasıl katkıda bulun- mayı düşünüyorsunuz? - Biz geçenhafla tstan- bul'da 8 bini aşkın katı- lımcıyla 3 gün süren çok büyük bir zirve gerçek- leştırdik. Daha farklı ve yakın çalışmalar yapma, projeler gerçekleştirme kararı aldık. Eğıtım ve vızyon konusunda yatı- rımlarımız var. Sektörü daha bir araya getirece- ğiz. Türkiye'nin potan- siyelınin herkes farkın- da. Microsoft burayı 5 yönetim merkezınden bi- ri yapmış, 11 yıl önce yeni şirket kurmuş. Ama Türkiye'nin de 16 ülke arasında öncelik alması, pılot ol- ması için yapması gerekenler var. Mic- rosoft, 4 milyon kullanıcının 40 milyo- na çıkması yönünde irade ve yatırım potensiyeli gördüğü zaman bunu destek- lemeye hazırdır. Türk insanının kendi po- tansiyelinı gerçekleştirmesi, üretir ve paylaşırhale gelmesi önemli. Bizim ya- zılım grubumuz Pakistan, Ürdün, Mı- sır, Hındistan dahil 79 ülkeye bakıyor. Türkiye'nin bu alanda kaliteli olduğu ko- nusunda herkes hemfikir. Bir potansi- yel var, Türkiye'nin bundan helva yap- ması lazım. Ankete katılan öğrencilerin ancak yüzde 5'i bilgisayarı eğitim için kullanıyor. Oynayanların çoğu vurdulu kırdılı programları seçiyor Çocuğun tercihişiddet FİGEN ATALAY Çocuklar ve gençler, şiddet içeren bilgisayar oyunlarını her şeye tercih ediyor. Bu oyunlar, çocuk ve gencin gündelik yaşamda da şiddete eğilım göstermesine neden olabilıyor. Bu nedenle şiddet içeren oyunların ithalatı, ülke içerisınde dağıtılması ve internetten kolayca ulaşılmasını güçleştirecek yasal düzenlemelerin gerçekleştirılmesı gerekıyor. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Ünıversıtesi Fen Edebıyat Fakültesı Sosyolojı Bölümü Öğretım Üyesi Yrd. Doç. Dr. Firdevs Gümüşoğlu bu konuda 64 çocuk ve gence yönelik bir anket çahşması yaptı. 46'sı ınternet kafede, 18'i rastlantısal seçimle yapılan bu anket venleri, kentlerde çocukların oyun kültürlerinin değişmesi ve şiddet içenkli bilgisayar ; oyunlannın yaygın oyun tercihi haline geldiğini gösteriyor. Yrd. Doç. Gümüşoğlu'nun, Bayrampaşa, Koşuyolu ve Ümraniye'dekı üç ınternet kafede düzenlediğı ankete katılan 46 kişiden 21 '1, 15 yaşın altında. Öğrencilerin, "Bilgisayar deyince aklınıza ilk gelen şeyi söyler misiniz" sorusuna yamtları şöyle: "Oyun 32, ınternet 26, eğitim 5, diğer 1." Gümüşoğlu, "Bu durum bize, çocuk ve gençlerin ağıılıklı olduğu bu nıekâıılann eğitsel işlevleri olnıadığını ve bu konuda duyarlılığın ivedilikle geliştirilmesi gerektiğini göstermektedir"dedı. Ankete katılan 45 erkek öğrenciden 4O'ı şiddet içeren oyunları oynamayı tercih ederken, kızlardan yalnızca 2'si şiddet içerenleri seviyor. Öğrencilenn, bilgisayar oyuııu oynarken neler hissettiklerine ilışkın soruya verdıklen yanıtlar ise şöyle: "... 'Silahları sevmem ama oyunda zevkli oluyor', 'Kımseyi dinlemek istemem, sadece oyun ve ben olmalıyım'. 'Bazen vaktimin öldüğünü düşünüyorum ama ondan kopamam', 'Oyundan başka bir şey düşünmem', 'Kaybedince sinir oluyorum, telefonumu atmak ıstiyorum, ondan nefret ediyorum', 'Kazanınca seviniyorum, kaybedince bilgisayarı kırasım geliyor', 'Elendiğim oyunlarda, kalbim yennden çıkacak gibi oluyor...". Bu tepkilerin madde bağımlılığı olan kişilerin tepkilerini çağrıştırdığına dıkkat çeken Gümüşoğlu, şunları söyledi: j p "Ne kadar şiddet, o kadar başarı! Çocuk ve r gençlerin şiddet içerikli bilgisayar oyunlarından u/ak tutulabiltneleri ve internet kafelerin denctienebilnıesi gerekiyor. Ülkeye giren oyunların içeriklcrinin incelenmemesi, çocuk ve gençlerin bu oyunlara rahatlıkla ulaşmasL, sorunu daha da derinleştiriyor. Bu sektörün son iki yılda, sineına ve müzik sektörünü geçerek yaklaşık 40 milyar dolarlık bir hacme ulaşması ve krizlerden çok az etkilenen bir sektör olması da düşündürücü. Aileler, çocukların karşı karşıya kaldıkları (ehlikonin farkında değiller. Çocuğun odasında ya da bildiklcri bir internet kafede oyun oyııanıasını sokakta oynamasından daha güvenli buluyotiar. Oysa bu oyunlar, akla hayale gelmeyecek boyutta şiddet içeriyor" ENTERNET /MEHMET SUCU mehmet(rTcumhuriyet.com.tr Çocuklarımızın oynadıklaıp bilgisayar oyunla- rı sık sık tartışma konusu oluyor, özellikle FRP adlı oyunlar. Yani sanal dünyada rakiplerini yok etme üzerine dayalı oyunlarınj çocukların ruh sağ- lığı üzerindeki etkileri en çok tartışılanlar. Aslın- da çoğunlukla internet kafelerde oynanan bu kan- lı oyunların alternatifleri de var. Bunlardan birta- nesi, Birleşmiş Milletlertaraiından internet üze- rinden bedava dağıtılan Food Force adlı oyun. Birleşmiş Milletler'in, çocuklan küresel açlık ko- nusunda bilinçlendirmek anfıacıyla çıkardığı bu oyunda, oyuncu, Dünya Gıda Programı'nın sa- nal yetkililerinin denetimind 3 bir dizi görevi ta- mamlamak zorunda. Geçen yıl 100 milyandan 1 azla kişinin gıda ih- tiyacının karşılanmasına yarc ımcı olan Dünya Gı- da Programı tarafından geliştirilen proje sonu- cunda ortaya çıkan Food Force (Gıda Gücü) adlı oyun, 8-13 yaş grubundöki çocuklan hedef- liyor. Windows ve Apple Machintosh işletim Küresel Açlıktan Şiire Bir Surf programlarını kullanan bilgij lı sürümü hazırlanan oyunawww.food.forrp.com ayarlar için iki fark- adresinden ulaşmak mümkün. Altı seviyeden oluşan oyunun her aşaması başlamadan önce, bir Food Force komutanı, üstesinden gelmeniz gereken görevi anlatıyor. Oyun boyunca, çabukvedoğru atılan heradım puanla ödüllendiriliyor. Başarının önemli bir göstergesi de doğru ka- rarlar alabilmek. Oyunun her aşamasından son- ra, Dünya Gıda Programı çalışanlarının o sorun- la gerçek hayatta nasıl başa çıkacaklarını gös- teren bir video yayımlanıyor. Cumhuriyet BM'nin oyununun yanı sıra, bir tane de Tür- kiye'den eğitici- öğretici oyun. Eurosoft tarafın- dan geliştirilen oyunun adı Cumhuriyet. 3 boyut- lu grafik tasarımlarla desteklenen oyunda Cum- huriyet tarihinin dönüm noktalarına ilişkin etki- leyici animasyonlar yer alıyor. Oyuncu, Ata- türk'le beraber Cumhuriyet'i kurarken o günle- rin heyecanını ve zorluklarını yaşıyor. istihdam.org Türkiye'deki işsizlik sorununa çözüm aramak ve önermek için kurulan Istihdam Derneğı, Tür- kiye'de kronik hale gelmiş işsizliğin ortadan kal- dırılabilmesi için katkıda bulunabilecek yerli ya da yabancı, resmi ya da özel kişı ve kuruluşlar- la, işçi ve işveren kurumlarıyla işbirliği halinde yeni modeller geliştirmeyi amaçlıyor. Derneğin amacı ve istihdam sorununa bakı- şı şöyle: "Türkiye'de yaygın ve yapısal bir işsiz- lik vardır. Işsizlerordusunun 10 milyon dolayın- da olduğu hesaplanmaktadır. Bu durum, eko- nomide kayıt düzeninin sağlanması ve sosyal huzurun korunması açısından ülkenin önünde- ki en büyük engeldir. Sokaktaki kapkaçın art- masının temel nedeni, işsiz sayısındaki artıştır. Bu işsiz nüfusun, yakınları ile birlikte düşünül- düğünde, toplam nüfusumuzun kabaca yarısı- nın 'işsizliğin getirdiği huzursuzluk' içinde bu- lunduğu anlaşılır. Maalesefbugüne kadar, bu ko- nuda köklü bir değişim getirecek ve işsizliği makul düzeylere indirebilecek çözümler bulu- namadı. Derneğimiz, olaya farklı bir yönden yaklaşmaktadır ve geliştirdiği önerileri çok kısa zaman içinde kamuoyu ile paylaşacaktır." istih- dam.org, işte bu derneğin web sitesi. yitikulke.com Yitik ülke bir edebiyat sitesi. 5 yaşına giren site yaşgünü armağanı olarak okurlarına e-kitap veriyor. Şiiratı Yaz Kitabı adlı e-kitap internet- ten indirilebiliyor. Sitenin sloganı: Yanlış ata oy- nayın. Şiir okuyun. Sitede ayrıca şair Enver Topaloğlu'nun yayıma hazırladığı, her ayın son cumartesisi çıkan Cumartesi Şiir Dergisi de yer alıyor. Derginin tüm sayılarını ücretsiz olarak bilgisayarınıza indir- meniz olası. DUZYAZI ORHAN BİRGÎT Demokrasiyi Tersten Okumak Arap alfabesinde sağdan sola doğru okuyup yazmaya alışmış olanlar, Latin harflerine geçildiği zaman bunun tam tersini yapmakta bayağı zorluk çekmişler. Arada bir televizyonlarda şov program- larında kelimeleri ya da sözcükleri tersinden oku- ma becerisini kazandıkları söylenenlerle karşılaştı- ğınız zaman, ne dediklerini anlayabilir misiniz? Tıpkı bizim TBMM Başkanı'nın, durup dururken Parlamentomuzun yetkilerini anlatmak amacıyla Anayasa Mahkemesi'ni ya tam kaldırmak ya da budamak anlamında ne söylemek istediğini anla- yamadığımız gibi. Sayın Bülent Arınç, merhum Refik Koral- tan'dan bu yana rastlamadığımız tarzda bir Meclis Başkanlığı yapmaya çok meraklı görünüyor. Sü- rekli konuşmak, gündemde kalmak gibi bir hobisi olduğu anlaşılıyor. Bu merakı uğruna, ne fincancı katırlarını ürkütmekten, ne de baltayı taşa vurmak- tan perva etmeyen bir yöntem izliyor. Sonra da bir TV programında ağzından tane tane çıkanları ba- sın demeçleriyle tevile kalkışıyor. Sayın Mustafa Bumin'in Anayasa Mahkeme- si'nin kuruluş yıldönümünde yaptığı konuşmayı ya- nıtlamak amacıyla Meclis Başkanımızın önceki gün bir televizyon kanalında söyledikleri, tam anlamı ile demokrasiyi tersinden okuma çabasının bir ürü- nü olmalı. Sorunu Anayasa Mahkemesi'ni kaldırmak ya da yetkilerini budamak gibi salt bir tehdit söyleminden önce, Meclis Başkanı'nın Ingiltere Parlamentosu- 'nun yüzyıllar önce Kraliçeye karşı gücünü belge- lemek amacıyla verilmiş bir örneği günümüzde hâlâ geçerli sayma yanılgısı üstünde tartışmalıyız. Parlamentoların egemenlik haklarını başka bazı anayasal organların da katılımları ile kullanması dü- şüncesinin tartışılması 1957'de bizim kamu oyu- muzun gündeminin başına oturmuştur. 1962 Ana- yasası ile de halk oyunun onayına sunulmuştur. Pandora'nın Kutusu Diyelim ki, Bülent Arınç gerçekten kendisinden önceki Meclis Başkanlarına benzemeyen, gücünü ve geleceğe dönük ihtiraslarını AKP'nin üç asıl ku- rucusu olmaktan alan bir yapıya sahiptir. Bu ne- denle de pazar sabahı CNN Türk'te bilinçaltında özenle saklamakta olduğu 0 incileri gün ışığına çı- kartmak istedi. Yani tam anlamı ile Pandora'nın Kutusu'nu açmaya kalkıştı!. Dün gazetelerde oku- duğunuz o sözleri tek tek anayasa değişikliği tek- lifleri haline getirdi. Kaç imza toplayabileceğini sanıyor Bay Arınç? Bırakınız Anayasa Mahkemesi'nin bugünkü ve eski Başkanlarının yanıtlarını.Yine bırakınız anayasa profesörlerinin görüşlerini. Hatta parti sözcülerinin karşı ataklarını da görmezden geliniz. AKP Grup Başkan Vekilleri Faruk Çelik ve Eyüp Ak bile, kendi partisinden Manisa Milletvekili seçil- miş olan Arınç'ın konuşmasını tevil yolu ile tamir etmeye kalkıştılar. Çünkü Arınç'ın dediklerine uymaya kalksa da AKP Grubu bir anayasa değişikliği ile, Anayasa Mahkemesi'ni ortadan kaldırsa ya da yetkilerini tır- panlasa...TBMM'yi kırmızı ışık dinlemeyen, enge- beli virajlarda gözünü kapatan bir sürücünün aracı olarak görse... 0 gidişe halk izin verir mi acaba? Meclis Başkanı halk oylaması denen bir denetim organından habersiz konuştuğu için mi böylesine büyük yanılgı içinde hem demokrasiyi hem de tari- hi tersinden okuyup gündem yaratmaya kalkışıyor. 1960 yılında Anayasa Mahkemesi olsaydı ,0 günkü Parlamento çoğunluğu "Biz Meclisiz. Her is- tediğimizi yapacak güçteyiz." gerekçesinden yola çıkarak ünlü Tahkikat Encümeni Kanunu'nu çıkart- maya kalkışsa bile, kendisine 27 Mayıs'ta kışla- sından çıkan tanklardan önce o Mahkeme kırmızı ışık yakacaktı. TBMM Başkanı kendisini AKP'nin üç önde gelen kurucusundan birisi olarak gördüğü için gelecekte- ki ihtiraslarına taban yaratmak istiyorsa başka oyuncaklar seçmelidir. Mesela altyapısı hazırlanmadan Erivan'la sıcak ilişkiler kurmaya kalkışan Başbakan'a, bu ekono- misi dibe vurmuş ülke yönetiminden gelen ters ya- nıtın hesabını sorabilir. Yine mesela, Israil ile Filistin ve Suriye arasında arabuluculuk yapmak için Ku- düs'e giden Erdoğan'a olumsuz cevap verilişin- den ötürü itibarımızın ne hallere düştüğünü araştı- rabilir. Hatta öncesi öncesinde Israil Hükümeti'nin Er- meni iddialarına karşı çıkacağı yolunda Ankara'ya egemen olan beklentilerin akıbetini bile öğrenebilir. Faks: 0 212 677 08 21 obirgitfae-kolay.net BlLGE ADAM' IN ORTAĞIFIRAT: Sektörde istihdam açığı hızla artıyor Ekonomi Servisi - "2003 yılında bilişim sektöriinde 160 bin istihdam açığı vardı ve bu sayı her yıl yüzde 15 artıyor" diyen Bilge Adam'ın ortaklarından Furkan Fırat devletin bilgi toplumu olma yönünde birinci öncelikli bir vizyon ortaya koyması gerektiğini söyledi. Robert Kolej mezunu 3 arkadaşın bir araya gelerek kurduğu Bilge Adam, kariyer eğitim ve destek programları ile 1997'den beri bu alandaki boşluğu doldurmaya katkı sağlıyor. Gençlerin sistem ve yazılım mühendisliği kurslanyla toplam 8 ayda tüm dünyada geçerliliği olan sertifikalara sahip olabildiklerini anlatan Fırat, eğitim alan kişilere işe yerleştirilme sürecinde de ücretsiz danışmanlık hizmeti verdiklerini söyledi. Bilge Adam'da sistem mühendisliği, yazılım mühendisliği, web ve grafik tasarımcılığı gibi 3 kariyer eğitim programı ile Microsoft Ofis, bilgisayar destekli îngilizce ve muhasebe gibi kariyer destek programları bulunuyör.