22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA -I- CUMHURİYET 3 MAYIS 2005 SALI 4 HABERLER DimADABUGUN AIİ StRMEN Etmeyin Beyzadeler, Eylemeyin Efendiler! Toplumsal yaşamımızda öyle garip çarpıklık- lar var ki, yapması ayıp olıhuyor da söylemesi oluyor. Mesela üzerinize afiyet RTÜK'ün Başkanı Fa- tih Karaca, ayıptır söylemesi Türk halkının kimi televizyon programlarını seyretmesinin engelle- nebilmesi içinTBMM'ye başvurarak, komisyon- lardan yetkisizlik ve etkisiz|iğine bir çare bulun- masını, kendisinin daha kcjlay ve rahat yasakçı- lık yapabileceği, yasal düzienlemelere gidilebil- mesini talep ediyor. Dikkat buyurunuz! Yapılrmak istenen, suç oluş- turan yayınları durdurmak, laikliğin altını oyan prog- ramları engellemek falan qeğil. Zaten üzerinize afiyet RtÜK'ün Başkanı Fatih Bey öyle bir şeyin bu yascimadan istenemeye- ceğini, istense de elle tutu cağını biliyor. Yanlış anlaşılmasın! TBI\j1M bu konuyla ilgisiz demek istemiyorum. Haşs ur sohuç alınamaya- ! Sümme haşa!... Yalnızca bugünkü yasarr|anın bu konudaki yo- rumunun, daha öncekilere oranla daha liberal ol- duğunu belirtmek amacırr|ı. Hatta bugünkü ya- sama ve yürütme AlHM'dön bile daha liberal, la- ikliğin zorunlu kıldığı yasaklar konusunda... ••• Fatih Bey'in daha fazla yâsal yetki istediği alan, kanunen suç oluşturmayap, ama Türk seyircisi- nin seyretmesini, Türk örf i/e âdetleri, aile düze- ni ve kamu yararı açısından zararlı gördüğü prog- ramlar. I Bu tür 'muzır' programların bir de simgesi var. Şu meşhur kaynana, Semra Hanım. Semra Hanım, bir sürü yaşamsal sorunu olan Türkiye'de son günlerin en fazla tartışılan ismi; ahlakçı, yasakçı çevrelerdş, itibarı çok düşük. Ay- dın çevrelerin Semra Hanlm'ı fazla önemsedik- lerini sanmıyorum. Ona şadece toplumsal bir fenomen olarak bakıyorlar ve onu doğuran ko- şulları irdelemeye çalışıydrlar sanırım. Ama Semra Hanım son ;:amanlarTürkiyesi'nin reytingi en yüksek kişisi. Herkesin uğruna helak olduğu AB zlrvesinin en kritiktoplantısı ile ilgili Eaşbakan'ın açıklama- larını bile gölgede bırakıyo • Semra Hanım'ın ben- de peikiyatri disiplininin uzmanlarını çağrıştıran bagırmaları. Fatih Bey, Semra Hanıifn'ın ve de benzerleri- nin programlarını muzır b[uluyor, belki kamu çı- karına aykırı görüyor ve yakaklanabilmesi için ya- sal yetki istiyor. Sanki çok kanallı buda^a kutumuzun 'haber- ler' başlığı altında verilen 'büyüklere masallar' programları da dahil olrrieik üzere, ruh sağlığına, insan aklına, toplumsal ç ıkara, ar haya mefhu- muna aykırı başka programı yokmuş gibi... •ı * • * • Fatih Karaca, Türkiye halkının hangi programı seyredip hangisini seyreimeyeceği konusunda seçim yapmaya ehil olmadığını kanıtlayan yasak- lamayı sağlayacak düzen lemeyi kimden istiyor? O halkın seçtiği parlamentodan. Yani Fatih Karaca. TBMM'den "Bu halkbizise- çerken ehildir, ama hangj programı seyredece- ğine karar verecek ehliyhti yoktur" kararını al- masını istiyor. ' Tabii ki, bizim bu ülkeyi yönetmek için seçil- meyi becermiş, nice hünerli, nice deneyimli, ni- ce kültürlü, nice bilgili, nbe akıllı kişilere akıl öğ- retmek haddimiz değil. /ıma yine elde olmadan yalvarıyoruz: - Etmeyin Beyler!.. Eylemeyin Efendiler!.. Böy- le bir karar verirseniz, kendi varlık nedeninizi, kendi kimliğinizi inkâr etniş olursunuz. '- Beyler, böyle bir önertiyi, halkına sevgisi say- gısından büyük olan beıti yapsam önemli değil. Ama siz nasıl yaparsınd? - Efendiler, böyle bir Şey yaptığınızda, "Yahu sizi seçenler de amma 1 geri ve ümmiymiş ki, hangi programı izleyecec iine karar vemne sorum- luluğuna sahip olacak oüzeye bile gelememiş- ler" demezler mi? - Efendiler, Türk halkı ya reşittir ya değildir; si- zi seçerken reşit olan halkı, Semra Hanım'ı sey- rederken hacir altına alnaya kalkmak yanlış ol- mazmı? - Aynı mantık o halkın sizi seçtiği için hacir al- tına alınmasını nasıl ençjelleyebilir? - Sayın üyeler, vallahi Fatih Karaca'ya uymayın derim. Yoksa rjnaazallaljı!.. asirmenfg cumhuriyet.com.tr GAZALCI SORU ÖNERGESl VERDÎ Hâkim v£ savcılık smavı Meclis'te ANKARA(AA)- CHP Denizli Milletvekili Mustafa Gazalcı, Adalet BakanıCemil Çiçek'e, hâkim ve savcüık sınavını kazanıp da mülakatta başarıh olmayanlardan, mülakatta kazanan adaylardan daha yüksek puan alan olup olmadığını sordu. Çiçek'in yamtlaması istemiyle TBMM Başkanhğı'na soru önergesi veren Gazalcı, 2004-2005 yıllarında hâkim ve savcılık sınavpa başvuran ve kazananların sayısı, kazanan adayların bitirdiği liselerin oransal dağıhmı hakkında bilgi istedi. Mülakatı kazanan hâkim ve savcı adaylannın yazıh sınavındaki derecelerini de soran Gazalcı, "Yazüı sınavda kazanıp da mülakatta kazanamayan adaylardan, mülakatta kazanan adaylardan daha yüksek puan alanlar var mıdır, varsa kaç kişidir?" dedi. Kitabmda Alevileri laikliğin ve Cumhuriyetin teminatı olarak gösteren din dersi öğretmenine soruşturma Aleviliği övmek suç olduMİYASEİLKNUR tstanbul'un Bayrampaşa ilçesinde- ki Hüseyin Bürge Lisesi'nde yaşa- nan bir olay, AB sürecinde toplumun demokratikleşeceği umutlannı da bo- şa çıkardı. Önümüzdeki ders yılında din dersi müfredatına Aleviliğin de ko- nulması için hazırlıkların yapıldığı bir dönemde, ders sırasında yazdığı kitabından söz eden öğretmenin ce- zalandınlması, hükümet açıklamala- rıyla Milli Eğitim Bakanlığı'ndaki uygulamalann tezat oluşturduğunu ortaya koydu. Bugüne kadar Alevilere hakaret eden öğretmenler ve din adamlan hakkında herhangi bir işlem yapıl- • Bayrampaşa Hüseyin Bürge Lisesi Din Dersi Öğretmeni Kıhç, "Yükselen Alevilik" adlı kitabmda Aleviliği laikliğin ve ulusal Cumhuriyetin teminatı olarak gösterdiği için cezalandınldı. Okul idaresi tarafmdan hakkında soruşturma açılan ve başka okula tayin edilen Kılıç, "derste müfredat dışına çıkarak kafaları karıştırmak ve kitabmın reklamını yapmakla" suçlanıyor. mazken Bayrampaşa Hüseyin Bürge Lisesi'nde "YükselenAlevüik'' adıy- la kitap yayımlayan Din Dersi Öğret- meni Mustafa Cenıil Kılıç' ın kitabın- da Aleviliği övmesi, laikliğin ve ulu- sal cumhuriyetin daha sağlam bir sos- yal zemine oturtulabilmesi için güç- lü ve nüfusça kalabalık bir Alevi- Bektaşi toplumuna ihtiyaç olduğunu belirtmesi ve kitabı ile ilgili öğrenci- lerine bilgi vermesi başına iş açtı. Mustafa Cemil Kılıç'ın kitabı ya- yımlanır yayımlanmaz okulun Müdür Yardımcısı ve Disiplin Kurulu Baş- kanı Selahattin Sarıali'nin girişimiy- le soruşturma işlemi başlatıldı. Soruş- turma sonuçlanmadan Hüseyin Bür- ge Lisesi'nden Bayrampaşa Lisesi'ne tayin edilen öğretmen Mustafa Cemil Kılıç, "öğrencilere müfredat dışı bil- gi vererek kafaları karıştırmak ve ki- tabmın daha çok satması için rekla- mını yapmakla" suçlanıyor. Sünni inanca mensup, Küçükköy îmam Hatip Lisesi ve Marmara Üni- versitesi îlahiyat Fakültesi mezunu Mustafa Cemil Kılıç, mezuniyetinden sonra aynı üniyersiteye bağlı Orta- doğu ve tslam Ülkeleri Enstitüsü'nde Sosyoloji ve Sosyal Antropoloji da- lında "ÜmmetSisteminden Ulus Dev- lete Geçişte Harf İnkılabının Kültü- rel Değişim 0stündekiEtküeri" konu- sunda yüksek lisans yaptı. Bugüne kadar okullarda Alevilere yönelik hakaret dolu açıklamalar ya- pan öğretmenler hakkında herhangi bir işlem yapılmazken Aleviliği öv- mesi nedeniyle Kılıç'ın cezalandınl- ması, Milli Eğitim Bakanlığı'nda "Aleviliğe hakaret etmenin serbest, övmenin yasak" olduğunu gösteri- yor. Öğrenci velilerinden şikâyet gel- diği gerekçesine sığınan okul idare- sinin cezalandırdığı Mustafa Cemil Kı- lıç'ın, Alevileri laikliğin ve ulusal Cumhuriyetin teminatı olarak gös- termesi nedeniyle şimşekleri üzerine çektiği düşünülüyor. Mustafa Cemil Kılıç'ın bazı çevrelerin tepkisini çe- ken yorumlanndan küçük bir özet: "Alevilik yükselmelidir. Alevi nü- fus çoğalmalıdır. Laik ve ulusal Cunı- huriyetinıiid daha sağlam bir sosyalze- mine oturtabilmek için güçlü ve nü- fusça kalabalıkbir Alcvi-Bektaşi top- lumu inşa edilmelidir." EĞlTlM-SEN DAVA AÇACAK Nesiny in oyununu sahneleyen öğretmene sürgün BEKİRŞAHİN GAZİANTEP-Gazi- antep'in Araban ilçesi- ne bağlı Gümüşpınar Köyü llköğretim Oku- lu'nda görev yapan öğ- retmen Sakıp Yaşar, Şanhurfa'nın Viranşe- hir ilçesinde belediye- nin düzenlediği festival- de Aziz Nesin'in "Pırt- latan Bal" adlı oyunu- nu sahneye koyduğu için 207 kilometre uzakta bir köye sürgün edildi. Kö- yün tek öğretmeni olan Yaşar'ın sürgünü tepki- lere yol açtı. Eğitim-Sen Gaziantep Şubesi Başkanı Mehmet Bozgeyik, daha önce Va- lilik ve Araban Kayma- kamlığı tarafından tak- dir ve teşekkür belgesi ile ödüllendirüen Sakıp Yaşar'ın tek suçunun, DEHAP'h Viranşehir Belediye Başkanı'nın davetlisi olarak festiva- le katılmak olduğunu açıkladı.Bozgeyik, Ya- şar'ın savunması bile alınmadan sürgün edil- diğini, onun dışında Ga- ziantep'te 10 öğretmenin de istekleri dışında baş- ka yerlere ataması yapı- larak mağdur edildikle- rini söyledi. Gaziantep ll Milli Eği- tim Disiplin Kurulu ka- rarı ile Yaşar'm bulun- duğu yerden 207 kilo- metre uzakta, Islahiye ilçesi Burunsuzlar Köyü Kaleobası Mezrası'na sürgün edildiğine dik- kat çeken Bozgeyik, yü- rütmenin durdurulması için Bölge Idare Mah- kemesi'nde dava aça- caklarını ifade etti. Bozgeyik, şunlan söy- ledi: "Üyemizinbizean- lattığmagöre kendisi da- ha önce 1994 yılında Hakkâri'degörevyapar- ken dönemin valisi (şim- diki Gaziantep Valisi) Lütfullah Bilgin tarafin- dan tiyarro çahşmasm- dan dolayı takdir belge- si ile ödiillendirilmiştiı: Yine o yıllarda Vali Bil- gin, Hakkâri'yi tenısilen öğretmeni Van'da dü- zenlenen Uluslararası lurizm ve FolklorFesti- vali'ne göndernıiştir. Ay- rıca 2002 yılında Ara- ban'da görev yaptığı sı- rada İlçe Kaymakanu Canan Hançer tarafm- dan da teşekkür belgesi ile ödüllendirilmiştir. Uzun zamandır görev yaptığı Gümüşpınar kö- yü ile Araban ilçesi ve köylerinde oyunlar sah- neye koymuştur. Bu sıra- da yurttaşlardan oyun- cu desteği almış ve Aziz Nesin'in Pırtlatan Bal isimli oyununu sahneye koymuş, halkın da beğenisini almıştır." İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN Isviçre, "ERMENI SOYKIRIMI YOKTUR" dediği için TTK Başkanı Prof. Halaçoğlu hakkında tutuklama karan verdi... MKD'DEN YURTTAŞLARA ÇAĞRI: Bölücü tahriklere vtin vermeyin İstanbul Haber Servisi - Mustafa Kemal Derne- ği (MKD), Türkiye'nin başta Lozan olmak üzere ulusal anltaşmalarla be- lirlenen üniter yapısını bozmaya ve parçalama- ya yönelik girişimlere kar- şı yurttaşları uyanık, du- yarlı olmaya ve tahrikle- re kapılmamaya çağırdı. MKD adınayazılı açık- lama yapan avukat Kam- ran Baran, Türkiye Cum- huriyeti'nin sınırlannm uluslararası antiaşmalar- la belirlendiğini anımsa- tarak bu tarihe sahip çık- mak ve Türkiye Cumhu- riyeti'ni korumak ve ge- liştirmek gerektiğini vur- guladı. Baran çağnsında, bilgi çağına ulaşmış in- sanların asıl ihtiyacının insanlaşmak, toplumsal- laşmak, özgürleşmek, hu- kukun üstünlüğünü sağ- lamak ve gelişmeyi sür- dürmek olduğunu belir- terek şöyle devam etti: "Dünyanın bir cenneti olan vatanımıza, birlik ve bütünlüğümüze, çeşitli amaçları için göz dikmiş olanlara, yüce ulusumuz, daima birlik ve bütünlük içinde gereken cevabı ver- miştir. Bu ncdenlc, yüce ulusumuzun tarihi, gurur vericiveyanlışyoldakiiçve dışçevreleredeibretleuya- rı örnekleriyle doludur." tnsanlann tarihten çı- kardıklan ders sonucu be- lirledikleri kardeşlik an- layışına ihanet etmesini sapkınlık olarak niteleyen Baran, özetle şu görüşle- re yer verdi: "Her vatandaşımızınen önde gelen görevi, yeterin- ce dikkatli ve uyanık dav- ranarak, ülkede birliği, bütünlüğü, barışıvehuzu- ru bozucu harekeüere kar- şıçıkıp, izin vermemesi ve her ne olursa olsun, kötü niyetlilerin kışkutma ve tahriklerine kapılmama- sıdu"." Orgeneral Hilmi Özkök, başından beri AB üyeliğini desteklediklerini vurguladı: Müzakere laiTİıi ahıunası başarı Orgeneral Hilmi Özkök. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, Türki- ye'nin AB sürecini değerlendi- rirken müzakere tarihi alınması- nı "başan" olarak nitelendirdi. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) başından beri Türkiye'nin AB üyeliğini desteklediğini anımsatan Özkök, "TSK,Türki- ye'nin AB üyeliğiyle birlikte gi- receğihızlı değişim surecine ayak uyduracakkadrolarasatıq>tir" di- ye konuştu. Çizgi Ötesi adlı dergide Öz- kök'ün Harbiyeli öğrencilerle yaptığı söyleşiye yer verildi. Ka- ra Harp Okulu öğrencilerinin so- rularını yanıtlayan Özkök, Tür- kiye'nin AB süreci ile ilgili de- ğerlendirmelerde bulundu. Türkiye'nin 17 Aralık2004'te AB'den müzakere tarihi alması- nı "başarı" olarak niteleyen Öz- kök, "AB'ye girmek bir devlet politikasıdırve halkımızın yüzde 75'itaranndan desteklenmekte- dir. Türkiye bütün zorluklanna karşuı kendi kartlarını iyi oyna- yarak 17 Aralık 2004 tarihinde- ki zirvede müzakere tarihi alma- yı başarmışür" dedi. Müzakere tarihi alınmasının ğı ve ülkenin genelini ilgüendi- ren bir dönem olacaktır" dedi. Özkök, Türkiye'nin AB üye- liğiyle birlikte gireceği hızlı de- ğişim surecine vurgu yaparken de "TSK bu hızlı değişime ayak uyduracak nitelikte kadrolara sahiptir" değerlendirmesinde • Genelkurmay Başkanı Özkök, AB'ye üyelik perspektifiyle doğru orantıh olarak kriz yönetim alanında değişiklik yapılmasmın gerekmesi halinde bunu değerlendirerek gerekli düzenlemeleri yapacaklannı söyledi. ardından AB ile ilişkilerde zor- lu bir sürece girildiğini anlatan Özkök, "TSKolarakbizülkemi- zin AB hedefıni başından beri destekledik ve ülkemizuı savun- ması ve güvenliğiyle ilgili görüş- lerinıizi yasal platfornılarda di- legetirdüc Müzakere süreci tüm kurumların koordineli çauşaca- bulundu. Özkök, AB'nin savun- ma ve güvenlik alanında, büyük çaplı birlikler yerine kriz anın- da bir araya gelerek olay bölge- sine giden küçük çaplı birlikle- re göre yapılanmayı amaçladığı- nı söyledi. Orgeneral Özkök, AB'ye üyelik perspektifiyle doğ- ru orantıh olarak kriz yönetim alanında değişiklik yapılması- nın gerekmesi halinde bunu de- ğerlendirerek gerekli düzenle- meleri yapacaklannı da anlattı. Türkiye'nin içinde bulundu- ğu zor coğrafyada karşı karşıya bulunduğu asimetrik tehditler yelpazesinin genişlediğini belir- ten Özkök, "Bu geniş yelpaze; bölücüve irticai faaliyetler, ulus- lararası teroriznı, uyuşturucu trafiği ve yasadışı göçle nıücade- le gibi asimetrik özellikliriskve tehditlerle, komşu ülkelerde olu- şabilecekistikrarsızhklar, Kuzey İrak'ta ortaya çıkabilecek isten- meyen oluşumlar, Katkaslar'da- ki istikrarsızlıklar, su sorunu ve kitle imha silahlan (KİS) tehdi- di gibi Türkiye'nin güvenliğini olumsuzyöndeetküeyebilecekve yüksekyoğunluklu bir çauşma or- tamı oluşturabileceksimetrikrisk ve tehditleri de kapsamaktadır" dedi. Saınk çocuklar tulııksıız yaı^danacaklar Nevruz kutlamalan sırasında Türk bayrağını yere atıp çiğneyen 6 çocuğun yargılanmasma başlandı. Sanık çocuklan 11 avukat savunurken Norveç ve Hollanda büyükelçiliklerinden de birer gözlemci duruşmayı izledi ABİDİNYAĞMUR MERSİIN - Mersin'deki Nevruz kut- lamaları sonrasında Türk bayrağını yere vuran ve çiğneyen 6 çocuğun yar- gılanmasma dün başlandı. Mahkeme, sanıklann yaşının küçük olmasını göz önünde bulundurarak tutuksuz yargı- lanmalarına karar verdi. Sanık çocuklar Mersin, Izmir ve Di- yarbakır barolarından 11 avukat tara- fından savunulurken Norveç ve Hol- landa büyükelçiliklerinden de birer gözlemci duruşmayı izledi. Bir göz- lemcinin duruşma sonrası açıklama yapması polis tarafından engellendi. Mersin'de 20 Mart'ta düzenlenen Nevruz kutlamalan sonrasında Türk bayrağını yere vururken ve çiğnerken görüntülenen V.S., C.S., F.B., S.T., E.V. ve M.A.'nın, "Türk bayrağuu tahkir ve tezyif, suç fiilini övmek ve izinsiz gösteri düzenlemek" suçlamalarıyla 10 yıla kadar hapis istemiyle yargılan- dıkları davaya dün Mersin 2. Asliye Ce- za Mahkemesi'nde başlandı. Duruşmaya tutuklu olan sanık ço- cukların yanı sıra daha önce yaşı kü- çük olduğu için tahliye edilen M.A. da katıldı. Cazetecller salona almmadı Sanık çocukların ailelerinin ve okul arkadaşlannın da izlemek istediği du- ruşmaya, Hollanda Büyükelçiliği Baş- kâtibi NVUlemijn van Haaften ile Nor- veç Büyükelçiliği Başkâtibi Torleiv Opland da gözlemci olarak katıldı. Ancak mahkeme başkanı Nimet De- mir, sanıklann yaşlannın küçük ol- masını dikkate alarakgazetecilen, sa- nık yakınlannı ve yabancı gözlemci- leri duruşma salonuna almadı. Yoğun güvenlik önlemleri altında yaklaşık 2 saat süren duruşma sonun- da mahkeme, tutuklu sanıklar VS., C.S., F.B., S.T., E.V'nin, yaşlarının küçük olması, delillerin toplanmış ol- ması ve sanıklann tutukluluk süresi- ni göz önüne alarak tahliyesine karar verdi. Daha önce yaşı küçük olduğu için ara tahliye karan ile M. A.'nın serbest bırakıldığı davada böylece tutuklu sa- nık kalmadı. Duruşma sonrasında savunma adı- na açıklama yapan Diyarbakır Baro- su avukatlanndan Reyhan Yalçuıdağ, sanık sandalyesindeki çocuklann as- lında mağdur olduğunu ifade ederek "Çünkü kendilerine isnat edilen suçu ayırt edecekyaşta dcğiller. Tahliye ka- ran olumlu ve umut verici bir karar" dedi. 'Tahliye kararı olumlu' Avrupa Birliği'nin Mersin'de yaşa- nan Türk bayrağına saldın olayını ve sonrasında gelişen olayları yakından izlediğini belirten Hollanda Büyükel- çiliği Başkâtibi Willemijn van Haaf- ten ise "Çocuklann küçük yaşta ol- ması, ülkemin ve diğer AB ülkelerinin bu davaya ilgi duymasınuı başlıca ne- denidir" diye konuştu. Duruşmalara, AB Dönem Başkanı Lüksemburg adına gözlemci olarak katılacağını ifade eden Willemijn van Haaften, "Türk bayrağına hakaretüı elbette bir cezası olmalıdır. Ancak sa- nıklann yaşlannın küçük olması dik- kate almdığında, özgürlüklerini kısıt- lamakaranverilirkeniyidüşünülmek zorunda. Davayla ilgili raporumu An- kara'ya dönüşümdeyazacağun. Elbet- te tahliye karan olumlu bir gelişme" dedi. Ardından bir polis memuru, Wille- mijn van Haaften'a açıklama yapma izni olup olmadığını sordu. Daha son- ra adliye binası bahçesinde açıklama yapmak isteyen Willemijn van Haaf- ten'e, yetkililer açıklama yapmasının savcılık tarafından yasaklandığını bil- dirdiler.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle