Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 3 MAYIS 2005 SALI
14 KULTUR kultur(«)cumhuriyet.com.tr
SAHNEDE N AYŞEGÜL YÜKSEL
ileŞirin'i sahnelemekAnkara Devlet Tiyatrosu un Ta-
mer Levent'ın rejisiyle sıın ılan ye-
ni 'Ferhad ile Şirin' yapım
san'dan bu yana sergileniyı
nun -hıçbıri de sorıınsuz
yacak- altı yapımını ızlemişir ı. Özen-
lı bır çalışma olmasına karşı n bu son
yapımda da 'zor'un göğüsle ıemedi-
ğı göriilüyor.
Nâanı Hikmet'in 'Ferhadİle Şirin'i
ezberımızde olan biryapıttır. Tıyat-
ronun çeşitlı anlatım biçe
donatıldığı için, her bir sahnesı yö-
netmenı ve oyuncuları 'tuzıık' nıte-
liğınde güçlüklerle karşı kaı
tiren... Bu nedenle, her bi
eceğinimeraket-siyle nasıl başedi
tiğimiz...
Nâzım, 'Ferhad ile Şirir
düzlemli bir 'özveri' öyküsı dile ge-
tırır Kışilerin, 'sevgi' adıııa 'hay-
ranhkuyandırıcı' özverilerde bulun-
duğıı, 'bireysel sevgi'yle başlayıp
'toplum sevgisi'ne dönüşen b
Sahnede yaıısıyan her çeşit 'sevgi' öy-
le yoğunluklaanlatılmalıdı
12 Ni-
r. Oyu-
yılama-
nleriyle
şıya ge-
sahne-
'de çok
röykü...
ki, oyu-
ındiğin-nun dönüşünı noktasına gel
de, bireysel sevginın sarmalındatut-
sak kalan Mehmene ile Şirin'i aşa-
rak, sevgısıni toplumuna adtyan Fer-
had' ın özverısının yücehğjıne ula-
şılsın. 1
Oyunıı Mehmene Banu başlatır,
Ferhad bitırir. Başlangıç önemlidır,
çünkü -Nâzımca bir yorumjöngörü-
lüyorsa- oyunun daha sonraki aşama-
larının dokusunu da belirler. Meh-
mene ılk aşamada öyle 'gü» 1' bir ka-
dın görüntüsü yaratmalıdır k ı, hemen
ardından gelen özverı ('güzellikten
vazgeçme') aşaması aynı düzeyde
amer Levent 'in Ankara Devlet Tiyatrosu 'nda sahnelediği
'Ferhad ile Şirin', Nâzım 'ın uygulayıcıları zora koşan anlatımlarla
donattığı bir yapıtı. Görsel sanatlann başka alanlarında da
değerlendirilmiş olan bu ünlii tiyatro metnine denk düşen sahne
anlatımı yine yakalanamamış.
vurucuolabilsın. Mehmene
deşi Şirin'i yaşatma uğruna nasıl
korkutucu bir boyutta çırk nleşme-
ye razı olduğu, seyırcinin diiş gücü-
ne bırakılsın kı (bunun tek akılhca
çözümü 'çirkinleşmiş' yüzj peçey-
le kapatmak), daha sonra Ferhad'a
âşık olduğundaçektıği acır ın boyu-
tu algılanabılsin.
Ferhad'ı yorumlamak da başlı ba-
şına bır sorundur Önce güzt 1lik üret-
me tutkunu bır nakış ustas ınceliği
taşıyacak, sonra Şirin'e clan aşkı
yüzünden sanatından vaz;
en sonra da Arzenlilere esı
nin, kar-
;eçecek,
nlik ge-
tırme adına, Şirin'e kavuşmayı -bel-
kı sonsuza dek- erteleyecek... Şirin
ıse -Ferhad'a olan aşkının büyüklü-
ğü yanında, Mehmene'nın ve Fer-
had'ın sevgisine değer bır kışi ola-
cak.
Mehmene'nin görsel
özelllklerl
Tamer Levent'ın konseptiyle su-
nulan yenı yapımdaki sorunlar Meh-
mene'nın görsel özellıklerıyle baş-
lıyor. Giysi tasarımcısı Funda Ka-
rasaç'ın, ahmlı ve uzun boylu bır
oyuncu olan Miraç Eronat ıçın uy-
guladığı saç bıçimı, taç ve gıysıler
sonucunda, sanatçının farkına var-
madan büründüğü 'kötü kraliçe'ye
benzergörüntünün, Nâzım'ın öngör-
düğü 'güzellik'le yakından uzaktan
bır ılgısı olmadığı, dahası, yönetme-
nın oyun boyunca cömertçe sergi-
lenmesını öngördüğü 'çirkinleşmiş'
görüntüyle bir karşıtlık bıle oluştur-
madığı nasıl fark edılmemış
9
Ya da
sanatçının başına kondurulan yük-
sek tacın, Mehmene'nın çılgınca
âşık olduğu Ferhad (Selinı Bayrak-
tar) ile -oyunun masalsı/şiırsel do-
kusunun gerektırdıği- boy bos uyu-
munu görsel düzeyde daha da altüst
ettığıni?
Mehmene'nın görsellığinin doğ-
ru dozunun bulunamayışı sonucun-
da, oyunu baştan sona saran sevgi
ve özven izlekleri yeterlı düzeyde
ağırlık kazanamıyor. Oyunun bü-
yüsü en başta tutturulamadığı içın
de oyunculukta dııygusal yoğunlu-
ğa erişılemiyor Sesını fazlaca çat-
latan, daha sonraki sahnelerdeki de-
vınımlerıyle de gerekli dııygusal
noktalara ulaşamayan Eronat'a, ne-
dense çizgi fılm dublajı sesıyle ko-
nuşan Şırın' ın (Elvin Beşikçioğlu) de
katılmasıyla oyunun tadı ile tuzu
aynşıyor.
Nakış ustası Ferhad'ın, yapının
yüksek bır noktasında çalışırken
uyuyakaldığı, ardından da seyırcı-
ye ilk kez göründüğü sahneyı can-
landırmak, teknik açıdan alabıldi-
ğıne zordur. Bu yapımda da -daha
önce ızlediğim yapımlann çoğun-
da olduğu gibi- güldürüye hafıfçe
yaslanılarak yorumlanan sahne,
oyuncuyu Ferhad'ın daha sonra ula-
şacağı aşamalara hazırlamıyor. Oyun
böylece, ıyi ezberlenmiş ama duy-
gusal düzeyde ınandıncı olamayan
bıçımde sunulan sözlerin bırkaç
görsel buluşla renklendirilerekbir-
bırini izlediğı bır düzen ıçinde son
sahneye ulaşıyor ve noktalanıyor.
Arzenll kuklalar
Yapımın ılgınç bır özelliği, oyu-
nun toplumsal çerçevesının, sah-
nenin ön-alt düzeyinde kurulmuş
maket- uzamda yer alan Arzen ken-
ti ve bu uzamda zaman zaman de-
vinen -oyunun sonunda da, Sertel
Çetiner'in Demirdağ dekoru için-
de, Ferhad'la buluşmak için dağ
yolunda ilerleyen Arzenlileri sim-
geleyen- kuklalann kullanılmış ol-
ması. Tasanmı ve yapımı Vîctor An-
tonov'a, yönetimi de Evgeny tb-
ragimov'a aıt olan bu çalışmayı ar-
ka sıralarda oturan seyırcılerın ız-
leyebıldiklerini sannııyorum. An-
fi biçımındekı bır tıyatroda belkı
başarılı sonuç verebılecek olan uy-
gulama, Büyük Tiyatro sahnesıne
denk düşmemiş. Sahnede canlı
oyuncularla gerçekleştınlen olay-
la da bütünleşememış.
Yapım, Can Atilla'nın müzığı ve
sahnede görünmeyen oyuncuların
ellerıyle havada kuşlar, kelebek-
ler uçurtması, ağaçtan kopartılan
meyvelenn kayarak sahıplerıne fır-
latılması gıbı şık görsel teknıkle-
rın kullanıldığı ışık tasanmı (Sey-
hun Ayaş) bağlamında şıırsel bo-
yutlar taşıyor. Ancak, gıysı, dekor,
oyunculuk, oyunun -her biri ayn bır
'zorluk' ıçeren- çeşitlı sahneleri,
ışık oyunlan, kukla kullanımı, otan-
tık çalgı icrası gıbı farklı öğelerin
bırbirınden bağımsız 'parça'lar
olarak çalışıldığı ve son anda bır
araya getırılıverdığı yolunda olu-
şan genel ızlenimi ortadan kaldır-
maya yetmıyor, silınemıyor.
Kısaca, kaliteli malzeme kulla-
nılsa da 'Ferhad ile Şirin'le yine baş
edılememiş.
Çoçımara özel şenlik
Istanbul Kültür ve Sanat Vakfı 'nın Parkorman da
düzenlediği 'Minifest' Çocuk Şenliği 6 Mayıs 'ta başlıyor
Curcunabazlar'ın Palyaço Taksi'si.
Kültür Servisi - Istanbul Kültür
Sanat Vakfı tarafından
düzenlenen Çocuk Şenli
'Minifest', 6-7-8 Mayıs
tarıhlerınde 10.00-17.0(1
saatlerı arasında Maslak
Parkorman'da yapılacak
Şenlik boyunca çocukla •
Parkorman'ın değışik
alanlarına yayıimış olan atölye
çalışmalarına katılıp el
sanatlarından dansa, tiyatrodan
müziğe, arkeolojiden çalgı
yapımına, masal anlatıh rından
sirk numaralarına kadar
değişık çahşmalar
yapabılecekler. Her gün farklı
bır atölye çalışmasına
katılabilecek olan Minifest
konukları, 'Doğada Bir Gün'
programıyla doğada uzun bir
keşfe çıkacak, Jlahmi M. Koç
Müzesı'nın hazırlayacağı
'Mini Müze'yı keyıfle g
'Canı Ocağı'nın usta
;zecek,
yaratıcılarıyla cama biçım
verebılecekler.
Parkorman senlenecek
Çocuklar ayrıca parkın çeşitli
alanlarına konacak kocaman
oyuncaklardan yararlanacak,
CımCimler Artıstık Jimnastık
Atölyesi'ne katılabilecek ve
ardından da mınık sanatçılann
gösterılerını ızleyebilecekler.
Küçük konuklar ayrıca
Masal Drama Atölyesi'nde
sevdıkleri bır masalın
kahramanlarını canlandırabilir
ya da bır başka köşede Düşler
Atölyesi'ne dalabılırler. Dans
Atölyesı, Rengârenk El
Sanatları Atölyesi, Brr Şehir
Yaratmak, Bedenin Müziği,
Oyuna Davet, Kazalım
Bulalım, Yapalım Çalalım ve
Resım Yolu, Parkorman'da
Minifest kapsanıında yer
alacak eğlenceli atölye
çalışmalarından sadece bırkaçı.
Arzu edenler yüzlerini boyatıp,
ellenne kocaman balonlar alıp,
Curcunabazlar'ın Palyaço
Taksi'si ile bır atölyeden
diğenne gezıp, Tahta
Bacaklar'ın peşine
takılabılirler ya da Tiyatro
Çadın'nda oturup tiyatro
izleyebılırler. Atölye
çalışmalarından çıkıp
Parkorman'ın yeşıl park
alanında bıraz dolaşmak
ısteyen küçükler, belkı bu
gezintiyı WWF'ın gönüllü
lıderleri eşlığınde Doğa
Oyunlan ile yapabılır, kuş
gözlem ve doğa keşfı turlarına
katılabilirler. Geçen Mınıfest'te
olduğu gibi, bu yıl da
Hollanda'dan ünlii bır sırk
okulu AdieJos&AlaBas
yetışkın ve küçük
eğitımcilerıyle şenlik boyunca
çocuklara yine cazip sırk
numaralan gösterecek ve
onları kendı sunacaklan
gösterilere hazırlayacaklar.
Dileyen konuklar,
Minifest ıçın Ingıltere'den
gelen cıvıl cıvıl, renkli, sevimli
üç kocaman kuş Les Oiseaux
DeLuxe ile tanışıp, arkadaşlık
edip resım çektirebılecekler.
Semaver Kumpanya'nın
sevecen kuşlan da çocuklarla
buluşacak, gün boyu
yanlarından hıç
ayrılmayacaklar. 3-12 yaş içın
6 YTL, daha üst yaş grupları
ve ebeveynler ıçın 7.5 YTL
olan Minifest bıletlerı
Biletix'ten ve 6-7-8 Mayıs
günlerınde Parkorman
girişinden sağlanabilir.
0-2 yaş çocuklan içın girişin
serbest olacağı festival
boyunca tüm atölye
çalışmalarına ve gösterilere
ücretsız olarak katılınabılecek.
(vvnvvv. ıks v. brg/mınıfest)
ESTIVAL 6 YAŞINDA
İlk oyun Trabzon Devlet Tiyatrosu'nun 'Ayyar Hamza'sıydı.
Trabzonlular
tiyatroyu sevdi
AHMETŞEFİK
TRABZON - Devlet Tıyatroları
Genel Müdürlüğü'nce düzenlenen
6. Uluslararası Karadenız'e Kıyı-
sı Olan Ülkeler Tiyatro Festıvalı dün
başladı.
Trabzon Valısı Hüseyin Yavuzde-
nıir, valılığın önünde gerçekleştı-
rilen festivalın açılış törenınde yap-
tığı konuşmada, sanatın evrensel bir
yönü bulunduğunu belırterek "Ti-
yatro sanatını icra edenlerin ulus-
lararası alanda saygın bir yeri var-
dır. Bu nedenle sanatı ve sanatçıla-
rı sevnıeh" ve kıymetlerini bilmeli-
yiz" dedi.
10 ülkeden 10 oyun
Festivale başka ülkelerden sa-
natçılann da katılmasının, ülkeler
arasındaki kültürel kaynaşnıayı
sağladığını belirten Yavuzdemır,
festival süresınce sergılenecek ti-
yatro oyunlarına gerekli ılgınin
gösterileceğinı umduğunu söyledı.
Devlet Tiyatroları Genel Müdü-
rü LemiBilgin ıse tıyatronun ınsa-
nınkendisını ve başkasını tanıma-
sını sağlayan, toplumların yakın-
laşmasında ve kaynaşmasında baş-
rol oynayan, ınsanlara sevgi ve ba-
nşı aşılayan en önemli sanat dal-
larından olduğunu belirttı.
Devlet Tıyatrolan Genel Müdür-
lüğü'nün her yıl ülke çapında tur-
ne ve festivaller düzenleyerek gö-
revını en iyı şekılde yenne getır-
meye çahştığını belirten Bılgin,
şöyle konuştu:
"Bu yıl 6'ncısını düzenlediğimiz
Uluslararası Karadeniz'e Kıyısı
Olan Ülkeler Tiyatro Festivali, Ka-
radeniz'in ortak kültürel alanını
daha da pekiştirecek, bölgenin eko-
nonıikve sosyal alanlarda gelişimi-
ne katkıda bıılıınacak, iv i komşu-
luk hedeflerini olunılu etkileyecek
bir tiyatro buluşnıasıdır."
Konuşmalann ardından Trabzon
Beledıyesı Bandosu eşlığuıde, fes-
tivale katılan sanatçılann da katı-
lımıyla Valilik önünden oyunların
sahneleneceğı Devlet Tiyatrosu
Atapark Haluk Ongan Sahnesı önü-
ne kadar kortej yürüyüşü gerçek-
leştırildı.
Tören, Trabzon Halk Eğıtım Mer-
kezı Folklor Ekibı'nin horon gös-
terisı ve Trabzon'a özgü yöresel
yemeklerın ikramıyla sona erdı.
13 Mayıs'a kadar sürecek festı-
valde Türkıye'yı Trabzon Devlet Ti-
yatrosu temsıl edecek.
YAZIODASI
SELİM İLERİ
Günübirlik Ankara
Bu başlığı yazdıktan sonra Füruzan'ın güzel
öyküsü "Günüb/r///c/Ada"yıanımsadım. 1970'ler-
de yayımlanan Benim Sinemalarım'm öyküle-
rınden biriydı. Belki otuz beş yıl...
Bana gelince, Inci'yle birlikte, günübirlik An-
kara'ya gidiyordum. Uçaklarla olan serüvenlerım
bılındıği için, genç arkadaşım Incı bana kılavuz-
luk ediyordu.
Son uçak serüvenim Antalya'ya giderken: On-
ca kontrolü atlatarak, büyük bir başarıyla Anka-
ra uçağına binmiş ve tabii indirilmiştım...
Yolda, sevgılı Bengi Semerci'nin Duyguların
Şifresi kıtabını okuyordum ki, şu satırlarla yüz yü-
ze geldim:
"Gençlık dönemi yaklaşık 12 yaş civarında
başlayıp 20-21 yaşlannda biter. Bu tanımlama-
nın içine ruhu hep genç kalanlarla, bır türlü bü-
yütülemeyen ve büyüyemeyen, bu yüzden de
sorumluluklarını alamayan erişkinlerkatılmamış-
tır."
Son tanımlamalar herhalde beni dile getiriyor
ve Inci, yanımda, sorunluluklarımı taşıyor!
Neyse ki, Ankara'ya hem sorumsuz, hem so-
runsuz varabildım.
Çankaya'da, Hoşdere Caddesı'ndeki Kare Ki-
tabevi'nın mısafirıydik, akşamüstü söyleşi. Kare
Kitabevi'ni çok sevdim. Ama burayı var eden
Gülen Saran'la Hakan Erkan'ı gaiiba daha çok
sevdim. Yazarlarla yazar dostlarını böylesıne sı-
cak bir ortamda buluşturdukları için.
Söyleşıye daha epey zaman vardı. Biz de ken-
dı aramızda söyleşiyorduk. Inci'den başka, bir
başka arkadaşım Ülkem de Kare Kitabevi'ndey-
di.
Sonra Ethem Baran geldi. Hem de inanılmaz
bır defineyle: Ruşen Eşref Ünaydın'ın bütün
eserleriyle! Evet, inanılmaz defıne, inanılmaz ha-
zine, eşsiz bir armağan.
Necat Birinci yle Nuri Sağlam'ın bize kazan-
dırdıkları on dört ciltlik Ünaydın eserleri TDK'nin
yayını. (Yazık ki dizgi yanlışlarıyla dolup taşıyor.)
Ruşen Eşref'in Diyorlarki adlı kitabına, Boğa-
zıçi Yakından'ma pek çok kez değinmiştim. Ama
onun birbirinden güzel yazılarını okudukça, vu-
rulup kalıyorum şimdilerde.
Sonra Erdem Oztop geldı. Kar YağıyorHaya-
tıma için söyleştik. Erdem'ın çağdaş edebiyatı-
mızatutkunluğu elbettebırgönül işi. Nazlı Eray'ı
yansıtacak bir çalışmanın ıçinde şu sıralarda.
Derken Kare Kitabevı'ndekı söyleşi başladı.
Heyecan içindeydim. Herzamanki gibi elim aya-
ğım birbirine dolandı. Sizı dınlemeye gelenlere
nasıl teşekkür edeceğınızi bilemıyorsunuz.
1967-2005: Otuz yedi yılı konuştuk. Otuz ye-
dı yıldır benı ve yazdıklarımı, yazmaya çalıştıkla-
rımı yalnız bırakmayan gerçek dostlarıma teşek-
kür borcumu kem küm söyleyebildim.
Ama bir usta, dılimize büyük emeğı geçmiş Jü-
lide Gülizar, çok da kötü bir konuşmacı olma-
dığımı söyleyınce, doğrusu sevindim.
Gerçeği söylemek gerekirse, iyi bır konuşma-
cı değılım. O günkü sevgi ve iyilik aylası beni te-
dırginlıklerden, çekıngenliklerden kurtardı.
Beyhan Saran da gelmişti. Birden yıllar ön-
cesine dönüverdim. Beyhan Hanım'ın tek kişi-
lik, çok etkileyici bır oyununu seyretmıştım Is-
tanbul'da, galıba AKM'nin küçük salonunda.
Sonra Çiçek Bar'a gitmiştik. Beyhan Saran'la
yeni tanışıyorduk. O gün doğum günümdü. Bey-
han Hanım, piyango bileti armağan etmişti, ken-
di biletini...
Güzel, anlamlı saatler çabuk geçıyor. Kare Ki-
tabevı'ndekiler de çabuk geçtı.
Hikâyeci dostlarım Sibel Türker'le Ethem Ba-
ran ayrıldılar önce. Gülen Hanım, Hakan Bey ve
Ülkem bızi yolcu ettiler sonra. Dönüş uçağının
zamanı yaklaşıyordu.
Her ayrılış hüzün.
Ankara'dan dönerken hüzün ve mutluluk iç
içe geçmişti.
Incı, "Sabahyorgundunuz, şimdiçokdinç..."
dedi.
Uçak rötarsız kalktı. Bir an önce Istanbul'a dö-
nüp, günübirlik Ankara coşkunluğumu anlatmak
ıstıyordum...
Öneriler:
Kitap/Duyguların Şifresi, Prof. Dr. Z. Bengi Se-
merci, Alfa Yayınları, 2005.
Grammy Ödüllüler Iş Sanat'ta
• Kültür Servisi - Klasik müziğın duayenlerı
arasında yer alan Grammy Ödüllü şef ve
piyanist Vladımır Ashkenazy, Grammy Ödüllü
Kremerata Baltıca topluluğu ile birlikte 5
Mayıs Perşembe akşamı tş Sanat Merkezı'nde
müzıkseverlerle buluşacak. Merkez Müzik
Okulu ve Moskova Konservatuvan'nda eğıtım
alan Ashkenazy, piyano ıçın en genış kayıt
dıskografısıni gerçekleştırmış ve I999'da 'En
tyı Solist Performansı' ile Grammy Ödülü
almıştı. Ünlü kemancı Gidon Kremer
tarafından kurulan ve 27 genç müzısyenden
oluşan Kremerta Baltıca topluluğu ıse 'After
Mozart' albümlen ile 2002'de 'En İyı Küçük
Klasik Müzık Topluluğu Performansı' dalında
Grammy Ödülü kazanmıştı.Konserde,
Mozart'ın 9 no'lu piyano konçertosunu
seslendırecek olan Ashkenazy, ayrıca Sibelius
ve Mendelson'un yapıtlarını yönetecek.
Akbank Oda Orkestrası turnede
• Kültür Servisi - Cem Mansur yönetımındeki
Akbank Oda Orkestrası bu ay Ege Turnesı'ne
çıkıyor 'Dünden Bugüne' temalı konser
dizisıni nısan ayında tamamlayan Akbank Oda
Orkestrası, 9 Mayıs'ta başlayacağı Ege
Turnesf nde tzmır, Muğla, Denızlı,
Afyonkarahısar ve Burdur'da konseıier
verecek 9 Mayıs Pazartesı günü tzmır'de
başlayacak olan tume, 10 Mayıs'ta Muğla
Unıversıtesı Kültür Merkezı, 11 Mayıs
Denizlı, 12 Mayıs Afyon Halk Eğıtım
Merkezı'nde sürerek 13 Mayıs'ta Burdur
Belediyesi Konser Salonu'nda sona erecek.
Akbank Oda Orkestrası konserlerde, E.
Rautavaara'nın 'Gıygıycılar', V. Azaraşvili'nin
'Noktürn', Mozart'ın Salzburg Senfonisı K.
136, Mendelssohn'un 10 numaralı Yaylı Sazlar
Senfonisı ve Holst'un 'Paul Suıti'nı
seslendırecek.