21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 3 MAYIS 2005 SALI 14 KULTUR kultur(«)cumhuriyet.com.tr SAHNEDE N AYŞEGÜL YÜKSEL ileŞirin'i sahnelemekAnkara Devlet Tiyatrosu un Ta- mer Levent'ın rejisiyle sıın ılan ye- ni 'Ferhad ile Şirin' yapım san'dan bu yana sergileniyı nun -hıçbıri de sorıınsuz yacak- altı yapımını ızlemişir ı. Özen- lı bır çalışma olmasına karşı n bu son yapımda da 'zor'un göğüsle ıemedi- ğı göriilüyor. Nâanı Hikmet'in 'Ferhadİle Şirin'i ezberımızde olan biryapıttır. Tıyat- ronun çeşitlı anlatım biçe donatıldığı için, her bir sahnesı yö- netmenı ve oyuncuları 'tuzıık' nıte- liğınde güçlüklerle karşı kaı tiren... Bu nedenle, her bi eceğinimeraket-siyle nasıl başedi tiğimiz... Nâzım, 'Ferhad ile Şirir düzlemli bir 'özveri' öyküsı dile ge- tırır Kışilerin, 'sevgi' adıııa 'hay- ranhkuyandırıcı' özverilerde bulun- duğıı, 'bireysel sevgi'yle başlayıp 'toplum sevgisi'ne dönüşen b Sahnede yaıısıyan her çeşit 'sevgi' öy- le yoğunluklaanlatılmalıdı 12 Ni- r. Oyu- yılama- nleriyle şıya ge- sahne- 'de çok röykü... ki, oyu- ındiğin-nun dönüşünı noktasına gel de, bireysel sevginın sarmalındatut- sak kalan Mehmene ile Şirin'i aşa- rak, sevgısıni toplumuna adtyan Fer- had' ın özverısının yücehğjıne ula- şılsın. 1 Oyunıı Mehmene Banu başlatır, Ferhad bitırir. Başlangıç önemlidır, çünkü -Nâzımca bir yorumjöngörü- lüyorsa- oyunun daha sonraki aşama- larının dokusunu da belirler. Meh- mene ılk aşamada öyle 'gü» 1' bir ka- dın görüntüsü yaratmalıdır k ı, hemen ardından gelen özverı ('güzellikten vazgeçme') aşaması aynı düzeyde amer Levent 'in Ankara Devlet Tiyatrosu 'nda sahnelediği 'Ferhad ile Şirin', Nâzım 'ın uygulayıcıları zora koşan anlatımlarla donattığı bir yapıtı. Görsel sanatlann başka alanlarında da değerlendirilmiş olan bu ünlii tiyatro metnine denk düşen sahne anlatımı yine yakalanamamış. vurucuolabilsın. Mehmene deşi Şirin'i yaşatma uğruna nasıl korkutucu bir boyutta çırk nleşme- ye razı olduğu, seyırcinin diiş gücü- ne bırakılsın kı (bunun tek akılhca çözümü 'çirkinleşmiş' yüzj peçey- le kapatmak), daha sonra Ferhad'a âşık olduğundaçektıği acır ın boyu- tu algılanabılsin. Ferhad'ı yorumlamak da başlı ba- şına bır sorundur Önce güzt 1lik üret- me tutkunu bır nakış ustas ınceliği taşıyacak, sonra Şirin'e clan aşkı yüzünden sanatından vaz; en sonra da Arzenlilere esı nin, kar- ;eçecek, nlik ge- tırme adına, Şirin'e kavuşmayı -bel- kı sonsuza dek- erteleyecek... Şirin ıse -Ferhad'a olan aşkının büyüklü- ğü yanında, Mehmene'nın ve Fer- had'ın sevgisine değer bır kışi ola- cak. Mehmene'nin görsel özelllklerl Tamer Levent'ın konseptiyle su- nulan yenı yapımdaki sorunlar Meh- mene'nın görsel özellıklerıyle baş- lıyor. Giysi tasarımcısı Funda Ka- rasaç'ın, ahmlı ve uzun boylu bır oyuncu olan Miraç Eronat ıçın uy- guladığı saç bıçimı, taç ve gıysıler sonucunda, sanatçının farkına var- madan büründüğü 'kötü kraliçe'ye benzergörüntünün, Nâzım'ın öngör- düğü 'güzellik'le yakından uzaktan bır ılgısı olmadığı, dahası, yönetme- nın oyun boyunca cömertçe sergi- lenmesını öngördüğü 'çirkinleşmiş' görüntüyle bir karşıtlık bıle oluştur- madığı nasıl fark edılmemış 9 Ya da sanatçının başına kondurulan yük- sek tacın, Mehmene'nın çılgınca âşık olduğu Ferhad (Selinı Bayrak- tar) ile -oyunun masalsı/şiırsel do- kusunun gerektırdıği- boy bos uyu- munu görsel düzeyde daha da altüst ettığıni? Mehmene'nın görsellığinin doğ- ru dozunun bulunamayışı sonucun- da, oyunu baştan sona saran sevgi ve özven izlekleri yeterlı düzeyde ağırlık kazanamıyor. Oyunun bü- yüsü en başta tutturulamadığı içın de oyunculukta dııygusal yoğunlu- ğa erişılemiyor Sesını fazlaca çat- latan, daha sonraki sahnelerdeki de- vınımlerıyle de gerekli dııygusal noktalara ulaşamayan Eronat'a, ne- dense çizgi fılm dublajı sesıyle ko- nuşan Şırın' ın (Elvin Beşikçioğlu) de katılmasıyla oyunun tadı ile tuzu aynşıyor. Nakış ustası Ferhad'ın, yapının yüksek bır noktasında çalışırken uyuyakaldığı, ardından da seyırcı- ye ilk kez göründüğü sahneyı can- landırmak, teknik açıdan alabıldi- ğıne zordur. Bu yapımda da -daha önce ızlediğim yapımlann çoğun- da olduğu gibi- güldürüye hafıfçe yaslanılarak yorumlanan sahne, oyuncuyu Ferhad'ın daha sonra ula- şacağı aşamalara hazırlamıyor. Oyun böylece, ıyi ezberlenmiş ama duy- gusal düzeyde ınandıncı olamayan bıçımde sunulan sözlerin bırkaç görsel buluşla renklendirilerekbir- bırini izlediğı bır düzen ıçinde son sahneye ulaşıyor ve noktalanıyor. Arzenll kuklalar Yapımın ılgınç bır özelliği, oyu- nun toplumsal çerçevesının, sah- nenin ön-alt düzeyinde kurulmuş maket- uzamda yer alan Arzen ken- ti ve bu uzamda zaman zaman de- vinen -oyunun sonunda da, Sertel Çetiner'in Demirdağ dekoru için- de, Ferhad'la buluşmak için dağ yolunda ilerleyen Arzenlileri sim- geleyen- kuklalann kullanılmış ol- ması. Tasanmı ve yapımı Vîctor An- tonov'a, yönetimi de Evgeny tb- ragimov'a aıt olan bu çalışmayı ar- ka sıralarda oturan seyırcılerın ız- leyebıldiklerini sannııyorum. An- fi biçımındekı bır tıyatroda belkı başarılı sonuç verebılecek olan uy- gulama, Büyük Tiyatro sahnesıne denk düşmemiş. Sahnede canlı oyuncularla gerçekleştınlen olay- la da bütünleşememış. Yapım, Can Atilla'nın müzığı ve sahnede görünmeyen oyuncuların ellerıyle havada kuşlar, kelebek- ler uçurtması, ağaçtan kopartılan meyvelenn kayarak sahıplerıne fır- latılması gıbı şık görsel teknıkle- rın kullanıldığı ışık tasanmı (Sey- hun Ayaş) bağlamında şıırsel bo- yutlar taşıyor. Ancak, gıysı, dekor, oyunculuk, oyunun -her biri ayn bır 'zorluk' ıçeren- çeşitlı sahneleri, ışık oyunlan, kukla kullanımı, otan- tık çalgı icrası gıbı farklı öğelerin bırbirınden bağımsız 'parça'lar olarak çalışıldığı ve son anda bır araya getırılıverdığı yolunda olu- şan genel ızlenimi ortadan kaldır- maya yetmıyor, silınemıyor. Kısaca, kaliteli malzeme kulla- nılsa da 'Ferhad ile Şirin'le yine baş edılememiş. Çoçımara özel şenlik Istanbul Kültür ve Sanat Vakfı 'nın Parkorman da düzenlediği 'Minifest' Çocuk Şenliği 6 Mayıs 'ta başlıyor Curcunabazlar'ın Palyaço Taksi'si. Kültür Servisi - Istanbul Kültür Sanat Vakfı tarafından düzenlenen Çocuk Şenli 'Minifest', 6-7-8 Mayıs tarıhlerınde 10.00-17.0(1 saatlerı arasında Maslak Parkorman'da yapılacak Şenlik boyunca çocukla • Parkorman'ın değışik alanlarına yayıimış olan atölye çalışmalarına katılıp el sanatlarından dansa, tiyatrodan müziğe, arkeolojiden çalgı yapımına, masal anlatıh rından sirk numaralarına kadar değişık çahşmalar yapabılecekler. Her gün farklı bır atölye çalışmasına katılabilecek olan Minifest konukları, 'Doğada Bir Gün' programıyla doğada uzun bir keşfe çıkacak, Jlahmi M. Koç Müzesı'nın hazırlayacağı 'Mini Müze'yı keyıfle g 'Canı Ocağı'nın usta ;zecek, yaratıcılarıyla cama biçım verebılecekler. Parkorman senlenecek Çocuklar ayrıca parkın çeşitli alanlarına konacak kocaman oyuncaklardan yararlanacak, CımCimler Artıstık Jimnastık Atölyesi'ne katılabilecek ve ardından da mınık sanatçılann gösterılerını ızleyebilecekler. Küçük konuklar ayrıca Masal Drama Atölyesi'nde sevdıkleri bır masalın kahramanlarını canlandırabilir ya da bır başka köşede Düşler Atölyesi'ne dalabılırler. Dans Atölyesı, Rengârenk El Sanatları Atölyesi, Brr Şehir Yaratmak, Bedenin Müziği, Oyuna Davet, Kazalım Bulalım, Yapalım Çalalım ve Resım Yolu, Parkorman'da Minifest kapsanıında yer alacak eğlenceli atölye çalışmalarından sadece bırkaçı. Arzu edenler yüzlerini boyatıp, ellenne kocaman balonlar alıp, Curcunabazlar'ın Palyaço Taksi'si ile bır atölyeden diğenne gezıp, Tahta Bacaklar'ın peşine takılabılirler ya da Tiyatro Çadın'nda oturup tiyatro izleyebılırler. Atölye çalışmalarından çıkıp Parkorman'ın yeşıl park alanında bıraz dolaşmak ısteyen küçükler, belkı bu gezintiyı WWF'ın gönüllü lıderleri eşlığınde Doğa Oyunlan ile yapabılır, kuş gözlem ve doğa keşfı turlarına katılabilirler. Geçen Mınıfest'te olduğu gibi, bu yıl da Hollanda'dan ünlii bır sırk okulu AdieJos&AlaBas yetışkın ve küçük eğitımcilerıyle şenlik boyunca çocuklara yine cazip sırk numaralan gösterecek ve onları kendı sunacaklan gösterilere hazırlayacaklar. Dileyen konuklar, Minifest ıçın Ingıltere'den gelen cıvıl cıvıl, renkli, sevimli üç kocaman kuş Les Oiseaux DeLuxe ile tanışıp, arkadaşlık edip resım çektirebılecekler. Semaver Kumpanya'nın sevecen kuşlan da çocuklarla buluşacak, gün boyu yanlarından hıç ayrılmayacaklar. 3-12 yaş içın 6 YTL, daha üst yaş grupları ve ebeveynler ıçın 7.5 YTL olan Minifest bıletlerı Biletix'ten ve 6-7-8 Mayıs günlerınde Parkorman girişinden sağlanabilir. 0-2 yaş çocuklan içın girişin serbest olacağı festival boyunca tüm atölye çalışmalarına ve gösterilere ücretsız olarak katılınabılecek. (vvnvvv. ıks v. brg/mınıfest) ESTIVAL 6 YAŞINDA İlk oyun Trabzon Devlet Tiyatrosu'nun 'Ayyar Hamza'sıydı. Trabzonlular tiyatroyu sevdi AHMETŞEFİK TRABZON - Devlet Tıyatroları Genel Müdürlüğü'nce düzenlenen 6. Uluslararası Karadenız'e Kıyı- sı Olan Ülkeler Tiyatro Festıvalı dün başladı. Trabzon Valısı Hüseyin Yavuzde- nıir, valılığın önünde gerçekleştı- rilen festivalın açılış törenınde yap- tığı konuşmada, sanatın evrensel bir yönü bulunduğunu belırterek "Ti- yatro sanatını icra edenlerin ulus- lararası alanda saygın bir yeri var- dır. Bu nedenle sanatı ve sanatçıla- rı sevnıeh" ve kıymetlerini bilmeli- yiz" dedi. 10 ülkeden 10 oyun Festivale başka ülkelerden sa- natçılann da katılmasının, ülkeler arasındaki kültürel kaynaşnıayı sağladığını belirten Yavuzdemır, festival süresınce sergılenecek ti- yatro oyunlarına gerekli ılgınin gösterileceğinı umduğunu söyledı. Devlet Tiyatroları Genel Müdü- rü LemiBilgin ıse tıyatronun ınsa- nınkendisını ve başkasını tanıma- sını sağlayan, toplumların yakın- laşmasında ve kaynaşmasında baş- rol oynayan, ınsanlara sevgi ve ba- nşı aşılayan en önemli sanat dal- larından olduğunu belirttı. Devlet Tıyatrolan Genel Müdür- lüğü'nün her yıl ülke çapında tur- ne ve festivaller düzenleyerek gö- revını en iyı şekılde yenne getır- meye çahştığını belirten Bılgin, şöyle konuştu: "Bu yıl 6'ncısını düzenlediğimiz Uluslararası Karadeniz'e Kıyısı Olan Ülkeler Tiyatro Festivali, Ka- radeniz'in ortak kültürel alanını daha da pekiştirecek, bölgenin eko- nonıikve sosyal alanlarda gelişimi- ne katkıda bıılıınacak, iv i komşu- luk hedeflerini olunılu etkileyecek bir tiyatro buluşnıasıdır." Konuşmalann ardından Trabzon Beledıyesı Bandosu eşlığuıde, fes- tivale katılan sanatçılann da katı- lımıyla Valilik önünden oyunların sahneleneceğı Devlet Tiyatrosu Atapark Haluk Ongan Sahnesı önü- ne kadar kortej yürüyüşü gerçek- leştırildı. Tören, Trabzon Halk Eğıtım Mer- kezı Folklor Ekibı'nin horon gös- terisı ve Trabzon'a özgü yöresel yemeklerın ikramıyla sona erdı. 13 Mayıs'a kadar sürecek festı- valde Türkıye'yı Trabzon Devlet Ti- yatrosu temsıl edecek. YAZIODASI SELİM İLERİ Günübirlik Ankara Bu başlığı yazdıktan sonra Füruzan'ın güzel öyküsü "Günüb/r///c/Ada"yıanımsadım. 1970'ler- de yayımlanan Benim Sinemalarım'm öyküle- rınden biriydı. Belki otuz beş yıl... Bana gelince, Inci'yle birlikte, günübirlik An- kara'ya gidiyordum. Uçaklarla olan serüvenlerım bılındıği için, genç arkadaşım Incı bana kılavuz- luk ediyordu. Son uçak serüvenim Antalya'ya giderken: On- ca kontrolü atlatarak, büyük bir başarıyla Anka- ra uçağına binmiş ve tabii indirilmiştım... Yolda, sevgılı Bengi Semerci'nin Duyguların Şifresi kıtabını okuyordum ki, şu satırlarla yüz yü- ze geldim: "Gençlık dönemi yaklaşık 12 yaş civarında başlayıp 20-21 yaşlannda biter. Bu tanımlama- nın içine ruhu hep genç kalanlarla, bır türlü bü- yütülemeyen ve büyüyemeyen, bu yüzden de sorumluluklarını alamayan erişkinlerkatılmamış- tır." Son tanımlamalar herhalde beni dile getiriyor ve Inci, yanımda, sorunluluklarımı taşıyor! Neyse ki, Ankara'ya hem sorumsuz, hem so- runsuz varabildım. Çankaya'da, Hoşdere Caddesı'ndeki Kare Ki- tabevi'nın mısafirıydik, akşamüstü söyleşi. Kare Kitabevi'ni çok sevdim. Ama burayı var eden Gülen Saran'la Hakan Erkan'ı gaiiba daha çok sevdim. Yazarlarla yazar dostlarını böylesıne sı- cak bir ortamda buluşturdukları için. Söyleşıye daha epey zaman vardı. Biz de ken- dı aramızda söyleşiyorduk. Inci'den başka, bir başka arkadaşım Ülkem de Kare Kitabevi'ndey- di. Sonra Ethem Baran geldi. Hem de inanılmaz bır defineyle: Ruşen Eşref Ünaydın'ın bütün eserleriyle! Evet, inanılmaz defıne, inanılmaz ha- zine, eşsiz bir armağan. Necat Birinci yle Nuri Sağlam'ın bize kazan- dırdıkları on dört ciltlik Ünaydın eserleri TDK'nin yayını. (Yazık ki dizgi yanlışlarıyla dolup taşıyor.) Ruşen Eşref'in Diyorlarki adlı kitabına, Boğa- zıçi Yakından'ma pek çok kez değinmiştim. Ama onun birbirinden güzel yazılarını okudukça, vu- rulup kalıyorum şimdilerde. Sonra Erdem Oztop geldı. Kar YağıyorHaya- tıma için söyleştik. Erdem'ın çağdaş edebiyatı- mızatutkunluğu elbettebırgönül işi. Nazlı Eray'ı yansıtacak bir çalışmanın ıçinde şu sıralarda. Derken Kare Kitabevı'ndekı söyleşi başladı. Heyecan içindeydim. Herzamanki gibi elim aya- ğım birbirine dolandı. Sizı dınlemeye gelenlere nasıl teşekkür edeceğınızi bilemıyorsunuz. 1967-2005: Otuz yedi yılı konuştuk. Otuz ye- dı yıldır benı ve yazdıklarımı, yazmaya çalıştıkla- rımı yalnız bırakmayan gerçek dostlarıma teşek- kür borcumu kem küm söyleyebildim. Ama bir usta, dılimize büyük emeğı geçmiş Jü- lide Gülizar, çok da kötü bir konuşmacı olma- dığımı söyleyınce, doğrusu sevindim. Gerçeği söylemek gerekirse, iyi bır konuşma- cı değılım. O günkü sevgi ve iyilik aylası beni te- dırginlıklerden, çekıngenliklerden kurtardı. Beyhan Saran da gelmişti. Birden yıllar ön- cesine dönüverdim. Beyhan Hanım'ın tek kişi- lik, çok etkileyici bır oyununu seyretmıştım Is- tanbul'da, galıba AKM'nin küçük salonunda. Sonra Çiçek Bar'a gitmiştik. Beyhan Saran'la yeni tanışıyorduk. O gün doğum günümdü. Bey- han Hanım, piyango bileti armağan etmişti, ken- di biletini... Güzel, anlamlı saatler çabuk geçıyor. Kare Ki- tabevı'ndekiler de çabuk geçtı. Hikâyeci dostlarım Sibel Türker'le Ethem Ba- ran ayrıldılar önce. Gülen Hanım, Hakan Bey ve Ülkem bızi yolcu ettiler sonra. Dönüş uçağının zamanı yaklaşıyordu. Her ayrılış hüzün. Ankara'dan dönerken hüzün ve mutluluk iç içe geçmişti. Incı, "Sabahyorgundunuz, şimdiçokdinç..." dedi. Uçak rötarsız kalktı. Bir an önce Istanbul'a dö- nüp, günübirlik Ankara coşkunluğumu anlatmak ıstıyordum... Öneriler: Kitap/Duyguların Şifresi, Prof. Dr. Z. Bengi Se- merci, Alfa Yayınları, 2005. Grammy Ödüllüler Iş Sanat'ta • Kültür Servisi - Klasik müziğın duayenlerı arasında yer alan Grammy Ödüllü şef ve piyanist Vladımır Ashkenazy, Grammy Ödüllü Kremerata Baltıca topluluğu ile birlikte 5 Mayıs Perşembe akşamı tş Sanat Merkezı'nde müzıkseverlerle buluşacak. Merkez Müzik Okulu ve Moskova Konservatuvan'nda eğıtım alan Ashkenazy, piyano ıçın en genış kayıt dıskografısıni gerçekleştırmış ve I999'da 'En tyı Solist Performansı' ile Grammy Ödülü almıştı. Ünlü kemancı Gidon Kremer tarafından kurulan ve 27 genç müzısyenden oluşan Kremerta Baltıca topluluğu ıse 'After Mozart' albümlen ile 2002'de 'En İyı Küçük Klasik Müzık Topluluğu Performansı' dalında Grammy Ödülü kazanmıştı.Konserde, Mozart'ın 9 no'lu piyano konçertosunu seslendırecek olan Ashkenazy, ayrıca Sibelius ve Mendelson'un yapıtlarını yönetecek. Akbank Oda Orkestrası turnede • Kültür Servisi - Cem Mansur yönetımındeki Akbank Oda Orkestrası bu ay Ege Turnesı'ne çıkıyor 'Dünden Bugüne' temalı konser dizisıni nısan ayında tamamlayan Akbank Oda Orkestrası, 9 Mayıs'ta başlayacağı Ege Turnesf nde tzmır, Muğla, Denızlı, Afyonkarahısar ve Burdur'da konseıier verecek 9 Mayıs Pazartesı günü tzmır'de başlayacak olan tume, 10 Mayıs'ta Muğla Unıversıtesı Kültür Merkezı, 11 Mayıs Denizlı, 12 Mayıs Afyon Halk Eğıtım Merkezı'nde sürerek 13 Mayıs'ta Burdur Belediyesi Konser Salonu'nda sona erecek. Akbank Oda Orkestrası konserlerde, E. Rautavaara'nın 'Gıygıycılar', V. Azaraşvili'nin 'Noktürn', Mozart'ın Salzburg Senfonisı K. 136, Mendelssohn'un 10 numaralı Yaylı Sazlar Senfonisı ve Holst'un 'Paul Suıti'nı seslendırecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle