Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 27 MAYIS 2005 CUMA
8
Istanbul
HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
Edırne
_Y 22 Sinop PB 19
Y 24 Samsun Y 20
Kocaeli Y 23 Trabzon Y 21
Çanakkale Y 24 Gıresun
Izmir Y 25 Ankara
Y 20
Y 18
Manısa
Aydın
_Y 25 Eskişehir Y 19
Denizlı
_Y 26 Konya PB 23
PB 27 Sıvas Y 20
Zonguldak PB 19 Antalya PB 27 Kars
Adana
Mersin
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardın
Siirt
Hakkâri
Van
Y
Y
Y
PB
PB
Y
Y
Y
18
27
27
30
27
27
21
18
Y 21
Butun bdgelenmız par-
çalı ve çok bulutlu, Mar-
mara. kuzey ve kıyı Ege,
Batı Karadensz'ın ıç kesım-
len Orta ve Dogu Karade-
nız. Iç Anadolu nun kuzey
ve doğusu, Doğu Akdenız.
Doğu Anadolu Guneyöo-
ğu Anadolu nun kuzeyı
gok gumltulu sağanak ya-
ğışiı geçecek Hava sıcak-
lığı yurdun guney doğu ke-
sımlennde Dıraz azalacak
dıger yerlerde artacak.
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsinki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
B
Y
PB
PB
B
B
A
A
20
20
22
28
28
30
30
27
Münih A 29 Zürih
Benın
Budapeşte
Madrid
Vıyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atına
A
B
A
A
Y
Y
B
Y
28
28
33
27
25
19
26
25
B 30 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflis
Kahire
B
PB
PB
PB
PB
Y
Y
PB
24
33
21
27
31
24
19
32
A 30
Parçaıı buıutlu ^ Çok bulutlu ı Yagmuiu Karlı C1
"S Sulu kar Gok gurultulü
G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK
I Baştarafı 1. Sayfada
Çalakalem, dünyaya, Türkiye'ye nizam veriyor-
lar: 3 Ekim'de... AB ile müzakereler başlaya-
cakkkk... Kimse engelleyemezzzz. Oysa:
Merkel ve sağcı partiler, Türkiye ile üyelik müza-
kerelerınin 3 Ekim'de başlamasırıı öngören 17 Ara-
lık'taki zirve kararını tanımadıklarını veya tanıma-
yacaklarını, böylece Türkiye ile üyelik müzakere-
lerine kapıyı kapatacaklarını açıklamadılar.
Tersine, müzakerelerin başlayacağını, ancak Al-
manya'daki olası iktidarın müzakereleri geciktir-
meye veya erteletmeye çalışacağını içeren haber-
ler alınıyor.
Karen Fogg çocuklarının yazdıkları,"...Türkiye'riın
3 Ekim müzakerelerini, ne Fransa'dakiAB Anayasa-
sı, ne de Almanya'daki bir Hıristiyan Demokrat ikti-
dar engelleyebilir" biçimindeki ukalalıklara, yukar-
dan atmalara gerek olmadığı bir kez daha anlaşıldı.
• • •
Gerçi bizde oyle bir iktidar var ki, en haklı oldu-
ğu davada elindeki avucundaki siyasal olanakları
kullanamadı. Türkiye'ye özel statü verilmesiyle il-
gili çıkışları AB Komisyonu'nun geçen yıl 6 Ekim'de
yayımladıöı, müzakerelerin ucunun açık olacağını
saptayan llerleme Raporu'nda gördük. Ne ki bu
hükümet hayır diyemedi.
CHP lideri altını çizerek söylüyor. (Ne yazık ki,
grupta söylüyor, bu gerçekleri halka indiremiyor.)
Şimdi, yavaş yavaş özel statü için AB ile ilişki kur-
mayı düşünmez misiniz, denilmeye başlandı. Bu,
"Son bir emrivaki".
42 yıldır yürüdüğümüz yolda, AB projesinin en
inançlı savunucularından olan Türkiye'ye, 42 yıl
sonra özel statü öneriliyor. Ne zaman? 17 Ara-
lık'taki zirveden sonra -RTE'nin- Kızılay Meyda-
nı'nda gündüz havai fişekler atıp AB bayramını
kutladıktan sonra...
Şimdi "AB konusunda gitmekte olduğumuz ye-
rin Avrupa değil, Avrupa 'nın kenannda ikinci sınıf
biryer olduğu ortaya çıktı" diyor Baykal.
• • •
Ama bizimkinin, içimizdeki dalkavuklara eş ya-
bancı bir dalkavuğu da var: Italyan Bertusconi!
RTE'nin "dünya lideıieriyle kurduğu -vay vay vay- iyi
ilişkilersayesinde -yok canım- Türkiye'yi uluslarara-
sı arenada söz sahibi haline getirdiğini" söylüyor.
Bu adam veya benzerleri, bu iktidarın, bu Başba-
kan'ın ufak ufak adımlarla dinci birsistem olgunlaş-
tırdığının, Türkiye'deki yaşamı yaşanmaz hale getir-
diğinin sanki farkında değiller. Araştırmalara göre, 20
milyon olan yoksul sayısının yılda bir milyon artarak
Türkiye'nin hızla yoksullaştığını, memur ve işçiden
sonra çiftçinin de kendi kaderine terk edildiğini, eli-
ne ve önüne ne gelirse, kâr eden etmeyen her ku-
rumu, kuruluşu satmaya çalıştığını, örneğin ERDE-
MİR'den sonra İSDEMİR, boru fabrikası, demir ya-
takları, üç limanı, 1200 lojmanı satmaya hazırlandı-
ğını -Berlusconi'ler- bilmesine biliyorlar ama...
Emre amade, her istenileni tepkisiz yerine geti-
ren böyle bir iktidarı ve başbakanı elden kaçırma-
mak için övgüler sıralıyorlar.
özel statü önerileri giderek güçleniyor, RTE'den
ses yok! Öcalan a teröristbaşı diyemeyen AİHM
kararına, tepki yok! Güney Kıbrıs'ı tanımamız için
baskılar artıyor, ses yok!
Içeride arslan. Eleştirilere kükrüyor. Dışarıya sus-
kun. Dostça bir tokat vuruyorlar enseye, istedik-
lerini alıyorlar.
iç-dış sorunların, sefaletin, yoksulluğun, gide-
rek artan işsizliğin sorumlusu kim?
Içeriyi değil, dışarıyı memnun eden RTE!
'Bizi camide soydular'• Baştarafı 1. Sayfada
nıa uygun şekilde, faizsiz ola-
rak değerlendirecekJerini söy-
lediler. Inançlarımıza hitap et-
tiler, biz de senet karşılığı para-
mızı yarırdık. Çıkmak istediği-
mizde senetleri verip paramızı
alabileceğimizi söylediler."
Demir, ortakJık sürecinde bir-
çok vaafte bulunan holding yet-
kililerinın 2000 yılı sonrasında
ekonomik bunalımı gerekçe gös-
tererek sistemden çıkmak iste-
yenlere senetlerin karşılığını öde-
mediklerini belirtti. Aynlmak is-
teyenlere "Kendi bulduğunuz
ortaklara senetleri devredin,
paranızı aün" dendiğini anlatan
Kahraman Demir, "Yani anla-
yacağımız bizi camide kandır-
İJılar, soydular, dolandırdılar"
dedı. Mağdurlar, toplantıda bazı
AKP mılletvekillerinin, "Yok
cami değildir orası" itirazlany-
la karşılaştı. Mağdurlann senet-
lerini inceleyen milletvekilleri,
"Sermaye Piyasası Kurulu size
teminat vermemiş. Neye güve-
nerek paranızı emanet ettiniz?
Bu holdinglerin ne iş yaptığını,
kayıt sistenılerini araştırmadı-
nız mı" sorulannı yönelttı. Mağ-
durlar ıse. para yatırdıklan dö-
nemde bu holdinglerin televiz-
yonlara, gazetelere reklam ver-
diklerinı, prestijli kurumlar gıbi
göründüklerini, bu ticarette dini
duyguların da kullanıldığını söy-
lediler. Mağdurlar, "Bu şirketler
televizyon yayınlarıyla para
topiadıkları için kanuna aykı-
rı bir durunı olsa devlet müda-
hale eder diye düşündük" de-
diler. Dernek temsilcileri, kendi
bölgeierinde 180kişiden 10 mil-
yon AVTO toplandığını, daha son-
ra mağdur sayısının 1500'e çık-
tığını bildirdi.
Sermaye Piyasası Kurulu'nu
inceleyen Cumhurbaşkanlığı
Devlet Denetleme Kurulu (D-
DK) da kayıt dışı çok ortakJı şir-
ketlere karşı zamanmda etkin ön-
lem alınmadığını saptamıştı. D-
DK'nin raporunda bu şirketlerin
çalışma yöntemi şöyle anlatıldı:
"Kurul kavdına alınmaksı-
zın, karşılıklı güven ve gönüllü-
lük esasına dayalı biçimde ta-
sarruf sahiplerinden para top-
lamaktadıriar. Ortak sayıları
kesin olarak bilinmemekte,
mal varlıkJannın envanteri çı-
karılamamaktadır. Hisse se-
netlerinin ikincil piyasası yine
kendüeri tarafından oluşrurul-
maktadır. Yürürlükteki yasal
düzenlenıelerin dışında kendi
geliştirdikleri ve kurallarını
kendilerinin koydukları bir sis-
tem yaratmışlardır. Ortaklık
kayıtlannda genellikle hisse sa-
hibi olarak asıl yatırınıcı yeri-
ne kurucu ortaklar veya tenı-
silci durumundaki bazı kişiler
görünmektedir."
AVRUPA'DA HAK ARAYIŞI
Yimpaş Isviçre'de
yargı önünde
AYKl'T KÜÇÜKKAYA
Türkiye'deki mağdurla-
nnın haklannı aramak için
dernek kurdugu Islami
holdinglerden Yimpaş
Holding hakkındaki Avru-
pa "daki suçlamalar, Al-
manya'nın ardından Isviç-
re'de de yargıya taşınıyor.
Almanya'da yaşayan
60 "a yakın "yeşü serma-
ve" mağdurunu merkezi
Isviçre'de olan "Yimpaş
Group AG"ye karşı sa-
uınacaklarını açıklayan
A\aıkat Prof. Daniel Fisc-
her, söz konusu şirketın
tsviçre'dekı para transfer-
len ve yatınmlannı gün-
deme getireceklerini söy-
ledi. Fischer,Yimpaş Gro-
up AG'nin tsviçre'de pro-
fesyonel hiçbir faaliyette
bulunmadığım savundu.
Yimpaş Group AG'ye
karşı Isviçre'de açılan da-
\anın ilk duruşma tarihi-
ni Stans'daki Nidvvalden
Kanton Mahkemesi belir-
leyecek. Zürih merkezli
avukatlık ofısı Fischer &
Partner ve Alman avukat-
lık ofisi Rechlin&Akça,
sayılan 6O'ı bulan Yimpaş
Group AG mağdurlannın
müvekkilliğini üstlene-
cek. Fischer, şirketin Al-
manya'da yaşayan Türk
yurttaşlanndan yüzde 20
net kâr payı söz verip pa-
ra toplayarak müvekkiîle-
nnı hıssedar yaptığını be-
lirtti. Şirketın para topla-
ma stratejisi olarak cami-
leri ve mü\ekkillerinin
evlerini seçtiğini öne sü-
ren Fischer, para yatıran
müvekkillerinin dini duy-
gularla hareket ettiğini de
sözlerine ekledi.
Yozgat merkezli Yim-
paş Holding'in Yönetim
Kurulu Başkanı Dursun
Uyar, Isviçre'deki Yim-
paş Group AG'nin de
başkanı. Cumhuriyet, 25
Mart 2004'te. aralannda
Uyar ile AKP'li Kırıkka-
le Belediye Başkanı Veli
Korkmaz'ın da bulundu-
ğu beş kişinın Alman-
ya'da "dolandırıcılık"
suçlamasıyla arandığını
belgeleriyle duyurmuştu.
SÖYLEŞİ ATTİLÂ İLHAN
Aralanndaki, En 'Önemli', Asıl' Fark?. ıı
...bilmem okudunuz mu? Can'ın (Dündar), geçen-
lerde Milliyet'te, son derece ilginç bir röportajı yayım-
lanmıştı; ünlü 'sermaye cterebey/'Soros'lakonuşmuş,
hani şu Macar olup da, Amerikalı geçinen!
Soros'un saptadığı...
Soros'un Türk işadamlarından söz ederken, önem-
li bir saptaması var; diyor ki "onlar farklı, diğer-
leri, münhasıran kendi çıkarlarını düşünürler, geri-
si vız gelir, oysa sizinkiler, ülkelerinin çıkannı göz
ardı etmiyorlar!" Aklımdan ne geçti dersiniz? Cum-
huriyet in geliştirdiği 'yurttaşiık bilinci' işte budur; de-
mek hâlâ kaybetmemiş olan işadamlarımız var. Bu, bir!
Sanırım o kitap dilimize çevrilmedi, ya da ben duy-
madım; Michael Voslensky'nin, bir ara Batı'da epey-
ce patırdı yapmış, 'Nomenklatura' adındaki eserinden
soz edTyörurnTkltabırnKrncîtraŞlıgı, ilkînîh asıT ânTârnT-
nı veriyordu: "SSCB'nin imtiyazlıları!" Gerçekten,
aynen bizde olduğu gibi, orada da -adına Nomenkla-
tura dedikleri- bir Oligarşi oluşmuştu ki, 'Bürokrasi
+ Teknokrasi + Intelligentsia'dan mürekkepti; ve
halkın düpedüz üstündeydiler, basbayağı saltanat
sürüyorlardı, fakat...
işte bu fakat önemli, zira eğer günümüzdeki Rus hal-
kı, hayli derin ve hüzünlü bir nostalji içinde, 'o günleri'
arıyorsa; Kızıl Meydan'daki Zafer Yıidönümü geçi-
dinde, Rus Silahlı Kuvvetleri aynen Kızılordu gibi,
önünde Orak/Çekiç'li kızıl bayrakla geçiyorsa; bu
neyi gösterir? Nomenklatura bile -belki Sosya-
lizm'in, onlara aşıladığı sorumluluk duygusundan,
belki doğrudan doğruya Asyalı olmalarından gelen-
ciddi bir yurttaşiık ve halk bilinci taşımakta idi: ABD ti-
pi 'Demokrasiler'de, hem olmayan hem de olma-
sına gerek görülmeyen bir bilinç! Nasıl olsa Tann
yok mu, o her şeyi düzeltir: bu da, iki!
Nedenıni, Regis Debray, pek güzel anlatmış.
Komodinin üstiindeki İncil...
(Tesbit / 5. "...demokrasi, bölgeciliklerin ortaya
çıkmasına, özel çıkarlann kendisini göstermesine
izin verebilir; çünkü onun derin kanaatı, 'Tanrı'ya
güveniyoruz'dur, zaten heryeşil banknotun üzerin-
de bu yazılıdır: 'Tanrı'nın himayesindeki tek millet
dağılmaz!' çünkü demokrata göre Tanrı, iyi bir bir-
leştiricidir. Demokrasi, istedlği kadar, maddeci ve
aşırı bireyci görülebilir, çünkü mezheplerarasında-
ki farklılık ne kadar büyük olursa, cemaatler ara-
sındaki uzlaşma, bütün otel odalannda komodinin
üstünde bulunan 'İncil' ile sağlanmaktadır..."
"...(Buraya dikkat!) bir Cumhuriyet'i, Demokra-
si'den ayırmanın en iyi yolu, Felsefe'nin, üniversi-
teden önce, lisede öğretilip öğretilmediğine bak-
maktır. Görülecektir ki Avrupa'nın Demokrat böl-
gesinde, yâni Protestan Coğrafyası'nda, son sınrf-
larda felsefe yerine dinsel eğitim verilir. Demokra-
si felsefeyi, seçimlik bir ruh eğrtimi tamamlayıcısı
olarak görüyorsa; ona göre bu eğitim, gerçekte
papazlarla şairier arasında paylaştırılması gereken
bir eğitimdir. Cumhuriyet'te ise, amacı öğrerileni
sergilemek değil, problemler yaratmak olan felse-
fe, mecburi bir ders konusudur, Cumhuriyet, 'fel-
sefi' bir kavram olduğu için ebedidir, sonu yoktun
tarihte sonsuz olarak sürer gider; onu ileriye götü-
ren de bu sonsuzluğun kendisi, bir türlü kendisin-
den -ve yaptığından - memnun olamayıştır...")
Yurdun çıkarı dendi m L
...Bilmem ülkemizdeki Cumhuriyet ile Demokrasi
arasındaki 'farkı'çıkarabüdiniz mi? Bizim nesil -ki Cum-
huriyet neslidir- Liselerde. üstelik hayli derin ve kap-
samlı olarak 'felsefe' okurdu, dahası ona ek olarak
Mantık, Sosyoloji, Estetik ve Psikoloji: Tanrı'ya inancı
tam da olsa, -ki Cumhuriyet buna müdahale etmemiş-
tir- öğrencinin bu okudukları, hem kendisinde 'proo-
lemler' yaratmasına hem de yurdundaki 'problemleri'
görmesine yardımcı oluyordu; çünkü eğitim lâik ve
rejim Cumhuriyetti: Bugün Cumhuriyet'in yarattığı
Kamu Kuruluşları, özelleştirmeye çıkanlınca, Türk hal-
kı niye ayağa kalkıyor sanıyorsunuz; çünkü gerçekten,
onlann sorumluluğunu taşıyor, sahipliğini üstleniyor!
Türkiye'nin sorunu, muhtemelen Tevhid-i Tedrisat
(Öğretim Birliği) Kanunu çiğnendikten sonra başla-
mıştır; çünkü artık Gâzi'nin umduğu ve istediği gi-
bi, sorumluluk sahibi yurttaş değil; kendinden baş-
kasını düşünmeyip, her şeyi Allah'ın takdirine bıra-
kan, 'demokrat' yurttaş üretiyoruz: Böyle bir tutu-
mun ülkeyi ne türden bir ahlâk idrakine, yönetimi ne
tür bir gevşekliğe ve sorumsuzluğa getirdiği, gözler
önündedir; dahası demokrasi her şeyi Allah'a bırak-
tığı için, nasıl başa çıkacağımızı da bilemiyoruz.
Bu koşullar altında eğer işadamlarımızın bazıları, Ec-
nebi'yle iş yaparken, hâlâ yurdunun çıkarını düşünü-
yorlarsa, bu Cumhuriyet eğitiminin etkisi ve mirâsı-
dır. Eskiden hepimiz bu mantık içindeydik, yurdun
çıkarı dedin mi, akan sular dururdu.
Bu böylece biline!
e-mail:tilahan' isnet.net.tr
http://www.bilgiyayinevi.com.tr/ailhan
Faks:0-212 / 260 19 88
Mersinin Silifke ilçesine bağlı Atakent beldesinin Belediye
Başkanı Fevzi Doğan. kendisine ait limon bahçesinde bulun-
duğu sırada patlayan bomba nedeniyle yaşamını yitirdi. Olayı
duyan halk, Doğan'ın kaldırıldığı hastaneye akın etti. (AA)
DYP'libaşkana bombahsaldırı
MERSİN (Cumhuriyer) - Mer-
sin'in Silifke ilçesine bağlı Atakent
beldesinin DYP'li Belediye Başkanı
Fevzi Doğan (65), uğradığı bombalı
saldın sonucu öldü.
Atakent beldesinin Kapızlı Mahal-
lesi'nde kendisine aıt limon bahçe-
sinde bulunduğu sırada patlayan
bomba nedeniyle ağır yaralanan Do-
ğan, gürültü uzerine olay yerine giden
yurttaşlar tarafından Silifke Devlet
Hastanesi'ne kaldınldı. Vücudu par-
çalanan Doğan, hastanede yapılan
müdahalelere rağmen kurtanlamadı.
Olaydan sonra jandarma ekipleri
tarafından ifadesi alınan Doğan'ın
eşinin, "Kocam telefonda biriyle
konuştu. Kendisinin bahçeye çağ-
rıldığını söyleyerek dışarı çıktı.
Bahçede yerde bulunan bir poşeti
eline aldığında patlama meydana
geldi" dediği öğrenildi.
Bu arada konuyla ilgili bir açıkJa-
ma yapan Mersin Valisi Atilla Os-
mançelebioğlu, olayla ilgılı geniş
çaplı soruşturma yapıldığını bildirdi.
Nâzım'ın şiirine gözaltı
H Baştarafı 1. Sayfada
Geceye izleyici olarak katılan Şair
Hüseyin Fehmi İnci yerinden kalka-
rak "Bu ülke bir taraftan karanlık-
lara sürüklenmeye çalışılırken seni
ve bu onurlu davranışını kutluyo-
rum" dedi ve öğrenciyi alkışlamaya
başladı. Salonun da alkışlara eşlik et-
mesi üzerine Kaymakam Doğan, Feh-
mi İnci'ye dönerek "Biz seni böyle
bilmiyorduk. Senin için düşündü-
ğümüz iyilikler \ ardı" dedi. Kayma-
kama yanıt veren İnci "yı güveniik güç-
leri araya girerek yatıştırdılar. Güven-
lik güçleri daha sonra şiiri okuyan
Ç.C'yi gözaltına alarak ilçe emniyet
müdürlüğüne götürdüler. Bunun üze-
rine avukatlar LeventAnıl, Şaklr Öz-
demir ve Muhammet Tokat, emniyet
müdürlüğüne gelerek gelişmelerle il-
gili bilgi aldı. Ç.C. gecenin ılerleyen
saatlerinde serbest buakıldı.
Öğrencinin gözaltına alınmasını de-
ğerlendiren Muğla Valisi Hüseyin Ak-
soy ise "Büyütülecek bir olay değil.
Konu keşke okul idaresi içinde ve
disiplin kuraiları çerçevesinde
çözülseydi" dedi.
Vatan Haini
"Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor
hâlâ.
.Amerikan emperyalizminın yan sömürgesiyiz,
dedi Hikmet.
Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor
hâlâ."
Bir Ankara gazetesınde çıktı bunlar, üç sütun
üstüne, kapkara haykıran puntolarla.
Bir Ankara gazetesinde, fotoğrafı yanmda
Amıral Vilyamson'un
66 santimetre karede gülüyor, ağzı
kulaklannda, Amerikan amirali
Amerika, bütçemize 120 milyon lıra hıbe etti,
120 milyon lira.
"Amerikan emperyalizmınin yan
sömürgesiyiz, dedi Hikmet Nâzım Hikmet
vatan hainliğıne devam ediyor hâlâ."
Evet, vatan hainiyım, siz vatanperverseniz, siz yurtseversenız, ben
yurt hainıyim, ben vatan hainiyim.
Vatan çiftliklerinizse,
kasalannızm ve çek defterlerinizin içindekilerse vatan,
vatan, şose boylannda gebermekse açhktan,
vatan, soğukta it gibi titremek ve sıtmadan kıvranmaksa yazın,
fabrikalannızda al kanımızı içmekse \atan,
vatan tırnaklanysa ağalarınızın,
vatan, mızraklı ilmıhalse, vatan, polis copuysa,
ödeneklerinizse, maaşlannızsa vatan,
vatan, Amerikan üsleri, Amerikan bombası. Amerikan donanması
topuysa,
\atan. kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan, ben vatan hainiyim.
Yazın üç sütun üstüne kapkara haykıran puntolarla:
Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.
GUNDEM MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
halka vananın son açıldığı yer. Bu bağlamda hat-
tın yapımı büyük önem taşıyordu. Petrol şirketle-
rinden ülke lobilerine kadar hemen herkes devre-
deydi. Kimi petrolcüler gazetecilere bilgi verirken
kesin konuşuyorlardı:
"Bu yazıp çizdiklerinizin hiçbiri gerçek olmaya-
cak. Buradan petrol akmayacak. Türkiye'yi oyalı-
yoriar. Siz de oyuna geliyorsunuz."
Gerçekten de çok zorlu birsüreçti. Hani BTC'ye
ilişkin raporiarı, yazıları rulo yapıp boru haline ge-
tirsek, Iskenderun Körfezi'nden Hazar'a ulaşırde-
sek, yeridir.
Hazar bölgesi dünyadaki bilinen petrol rezerv-
lerinin yüzde 18'ine sahip. Benzer olanaklar do-
ğalgaz için de geçerli.
• • •
önceki gün Bakû'dan yola çıkan petrol kasım
ayında Ceyhan'da olacak. 1774 kilometrelik hat-
tın 440 kilometresi Azerbaycan'dan, 260 kilomet-
resi de Gürcistan'dan geçiyor. Türkiye yılda 200
milyon dolar geçiş bedeli alacak. Hattın asıl öne-
mi bölgedeki bağları güçlendirme olasılığı. Gürcis-
tan bir ara Rusya'nın da etkisiyle hattan çekilmek
istedi. Ancak başta ABD olmak üzere uluslarara-
sı diyalog bu ülkeyi hatta tuttu.
Boru hattının işletilmesi için kurulan şirkette T-
PAO'nun yüzde 6.5 payı var. öteki hisseler şöyle:
BP yüzde 30.1, AzBTC 25, Unocal 8.9, Statoil
8.71, Eni 5, Total 5, Itochu 3.4, lnpex 2.5, Cono-
oPhilips 2.5, Amerada Hess 2.3.
Ebulfez Elçibey devlet başkanı olunca bu yel-
pazeyi çok dar tutmuş, aslan payını Türkiye'ye
vermişti ama, darbeye kurban gitti... Geçelim, bu-
güne bakalım...
Türkiye'de bütün hükümetler BTC'nin gerçek-
leşmesi için çaba harcadılar. BTC'nin 11 yılda 10
hükümet gördüğünü söylersek bunun ne anlama
geldiği daha iyi anlaşılacaktır.
BTC'ye bir halka da Kazakistan'dan eklenecek.
Hazar'ın öteki yakasındaki kaynakların önemli bir
bölümüne sahip olan Kazakistan, 8 seçeneğinden
biri olarak BTC'nin kapsama alanına gireceğini i-
lan etti. Devlet Başkanı Nazarbayev'in de önce-
ki günkü törene katılması istencin bir göstergesi.
• • •
Petrol sadece zenginlik, ticaret, güç değil aynı
zamanda kan, çekişme, etnik kaşıma demek. Bu-
nun somut örneği 20. yüzyıl boyunca Ortadoğu'da
yaşandı. Hâlâ da yaşanıyor.
BTC'nin geçiş güzergâhı da benzer riskleri el-
bette taşıyor. özellikle kaynak bölge olarak Ha-
zar'ın durumu önümüzdeki dönemde çok konu-
şulacak. Hazardaşülkelerhenüztamanlamıylaar-
kadaş olabilmiş değil. Hazar'ın deniz mi yoksa göl
mü sayılacağı konusunda ortak bir görüş oluştu-
rulamadı. Deniz kabul edilirse ortasında uluslara-
rası bir alan kalacak. Orada güçlü olan hâkim ola-
cak. Rusya bunu istiyor. Göl sayılırsa herkesin kı-
yısıyla orantılı olarak Hazar paylaşılacak.
Dileriz bu sorunlar derin çatışmalar getirmeden
çözülür. Küresel aktörlüğe oynayan ülkeler bölge
ülkeleri arasında çok sıcak ilişki istemeyecektir!
Burada Türkiye'nin hem kendisi hem bölgesi açı-
sından dikkatli olması gerekiyor.
Dileyelim ki Hazar verimli ve ortak bir pazar ol-
sun...
Mezar olmasın...
ankcuma cumhuriyet.com.tr
ABD ziyareti öncesi
Kıbrts zirvesi
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan
Tayyip Erdoğan'la Dışişleri Bakanı Abdullah
Gül'ün, haziranın ilk haftasında ABD'ye yapa-
cakJan ziyaret öncesi Ankara'da "Kıbrıs zin'e-
si" yapılacak. KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet
Aü talat, Başbakan Ferdi Sabit Soyer ve Dışiş-
leri Bakanı Serdar Denktaş'ın 2 Haziran'da An-
kara'ya gelecekleri bildirildi. Ziyaret Talat'rn.
KKTC Cumhurbaşkanı sıfatıyla Türkiye'ye ger-
çekleştireceği ilk resmi ziyaret olacak. 3 Hazi-
ran'da, Erdoğan ve Gül'le bir araya gelecek olan
KKTC yönetimi, son gelişmelen masaya yatıra-
cak. KKTC yönetiminin, Cumhurbaşkanı Ahmet
Necdet Sezer'le de görüşebileceği belırtilıyor.
ABD'ye yapacaklan ziyaret çerçevesinde BM
-Gencl Sekretcri Kofi Annan'la da-ı
olan Erdoğan ve Gül'ün, yeni görüşme sürecine
ilişkin beldentılere, KKTC yönetimiyle yapılacak
zirvenin ardmdan son şeklinı vermesi bekleniyor.
Efes, ÜPdün Cola'yı aldı
• İSTANBUL (AA) - Efes Sınai Yatınm Holding
AŞ'nin Hollanda'da kurulu \ıizde 100 bağlı ortaklığı
olan Efes Invest Holland B.V. Ürdün'deki Coca Cola
faaliyetlerini münhasıran yürüten The Coca Cola
Bottling Company of Jordan'ın (CCBCJ) yüzde
90'ını satın almak üzere bır protokol imzaladı.
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - BOTAŞ Ge-
nel Müdürü Mehmet Bilgiç'in. 1 Temmuz 2005 tari-
hinden geçerli olmak üzere emeklilik dilekçesini ver-
diği öğrenildi. Emeklilik karannda Enerji Piyasası
Düzenkme Kurulu'nun BOTAŞ'ın 38 milyar dolar
değerindeki doğalgaz kontratlarını özel sektöre de\-
retmesi konusunda ısrar etmesi. BOTAŞ'msa bu dev-
re karşı çıkmasının etken olduğu belirtildı.
AB'de eşgüdüm' sıkıntısı
• BRÜKSEL (Cumhuriyet) - Türk havayolu şirketi
Onur Aır'in uçuşlanna yönelik AB ülkelennın farklı
uygulamalarda bulunması, AB içinde hava güvenliği
konusundaki eşgüdüm eksikliğini gündeme getırdi.
AB Komisyonu'nun ulaştırmadan sorumlu üyesi Jac-
ques Barrot. üyelerden birinin bır şırketı yasaklarken
komşu ülkenin bu şirketin uçuşlanna izin vermesini,
AB içinde eşgüdümden uzak tutum olarak niteledi.