25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 27 MAYIS 2005 CUMA 14 KULTUR kultur(a cumhuriyet.com.tr 'Genç Sanatçılar Resim Sergisi' 29 Mayıs'a dek Artdepo Sanat Galerisi'nde görülebilir Sanateğitimive sanatçılıkKAYAÖZSEZGÎN Şımdilerde biraz durulmuş görünse de, sa- nat eğıtuninin günümüzdeki sanatsal olu- şumlar bağlamında nasıl bir yeri ve işle- vi olduğu ya da olması gerektiği konusu, Ba- tı"da tartışıhr bir düzeye gelmişti. Tartışmayı başlatanlar, sanatta "öğretiür'' olanın bir süre- dir aşıldığı sorunu üzerınde durarak yaratıcı es- tetikten bugün ne anladığımızı irdelemeye ça- lışıyorlar ve klasık eğitici disiplinde bir reform yapmak gerektığını öne sürüyorlardı. Canlı mo- delden desen çalışmak, nesneyi görünür yapı- sıyla algılamak \e kâğıda geçirmek gibi dün- den bugüne değişmeden süren eğitim yöntem- leri, günümüzde ne ölçüde geçerli olabilirdi? Eği- tim kademesinin daha ilk aylannda, malzeme- yi kavTayış konseptıni öne çıkararak "özgür" ça- lışma yollan geliştiren öğrencı için, bildiğimiz anlamda "iyi" desen çizmenin "kaüası", han- gi aşamada önem taşıyabılırdi? Yoksa böyle bir katkıdan söz etmek. büsbütün gereksız miydi? Sanatın eğitici aşamaları Genç sanatçılann (sanatçı adaylanrun) sergi- ledikleri ışlere bakılırsa, bu tür sorulan günde- me getirenler pek de haksız sayılmazlardı. Ma- dem ki doğru anlamda obje ve figür. sanatın sı- mrlan dışına atılmıştı, onlan bu anlamda kavra- ma yetisi aşılamayı amaçlayan sanat eğitimi de kendine yeniden çekidüzen vermek zorundaydı. Amaacabaöyle mı? Yani. gördüğünüdoğru çizme becensıne gerek duyulmaksızın, bugün sık sık tanık olduğumuz gıbi. sanat üretımine balıklama dalmak, her şeyin çözümlendiği an- lamına gelir mi? Bu soruyu olumlu yanıtlamak, her şeyden önce sanatın e\xensel oluşum man- tığına aykın olacaktır. Platon, "Püiesis* olarak isimlendirdıği yaratma olgusunun, hangi tür be- ceri söz konusu olursa olsun "ruhu bereketü" insanlara özgü bir değer olduğunu ıfade eder- ken, sanatın doğuştan kazanılrmş bir yetenek ol- duğunu vıırgulamak ıstemişti, ama bu yetene- ğin işlenip olgunlaşacağı bir aşamaya gelebil- mesi içuı kişisel çabanın gerekli olduğu gerçe- ğıni gözden uzak rutmamıştı. Bu gerçek, salt sa- nat ve zenaat aynmının gündeme getirildıği tek- nik bilgiler aşamasında değıl. algının denetimi »erginin, alışıldığı gibi öğrenci etkinliği olarak sunulmayıp "genç sanatçılar" adıyla sergi salonuna taşınması, söz konusu öğrencilerin daha şimdiden genç sanatçılık gibi oldukça iddialı bir sıfatı hak etmeleri gerektiği yoîunda, onlara sorumluluk yüklüyor. îçeriğinde uyan da taşıyan bu sorumluluk duygusunu üstlenmekte, öğrencilerin ne ölçüde duyarlı olacaklannı zaman gösterecek kuşkusuz. \e yönlendirilmesinde de geçerlidır. Algının kavTayış bıçımleriyle uyumlu olarak organıze edılmesinde. edınilmiş deneyımlenn, kazanıl- mış bilgi ve birikimlerin payı nasıl yadsınabı- lir... Sanatın eğitici aşamalanndan geçerek. al- mış olduğu bilgılen. kazandığı deneytmlen ken- dı anlayışı doğrultusunda yönlendırme beceri- sı gösterebilenler açısından, sanat eğitimi olum- lu brr sonuç vermiş demektir. Bu becerınin uza- ğında kalanlar içınse, sanat eğitimi bir çeşit amatörlük özentisinin ötesine geçemez. Birinci gnıba girenlerin sayısı, sanat eğitimi- nin yaygınlaşan görüntüsüne karşın, o kadar da fazla değil. Zaten her dönemde de öyle ol- muştur bu. Ikincı gruba girenlere ıse. neredey- se adım başına rastlamak mümkün. Böyle bir olumsuz sıklık, sanat eğıtımimn her şey demek olmadığının da bu- göstergesi aslında. Yeditepe Üniversıtesi Güzel Sanatlar Fakül- tesi'nin Plastik Sanatlar Bölümü'nde bu yıl me- zunıyet aşamasına gelmış öğrencilerin çalış- malanndan oluşan toplu sergi. bütün bu sorun- lar üzerinde yeni baştan düşünmemize olanak venyor. Daha doğrusu, uzun bir süreden beri gelenekselleşen bir tür "rapor" görüntüsünde- ki bu sergiler, dışardan izleyicinin pasif yorum- lanyla açılıp kapanırken ve pek fazla bir yan- kı uyandırmazken, sanat soninlan üzerinde ka- fa yormak isteyenler açısından somut göster- geler ıçermektedir. Eleştlrllere açık olmak Genel bir açıdan yaklaşıldığında, temel sa- nat eğitimi aşamasında ve bu aşamayı izleyen dönemlerde öğrencinin bilinçli bir gözlem ve uygulama çizgisine gelmesi için, öğretici ka- pılan açık tutan atörye hocalan, bu noktadan son- ra öğrencinin çalışmalanna fülen müdahale et- mek yerine, onu özgür bırakmayı tercih eder- ler. Sanatın doğası bunu gerektirir çünkü. Ye- ditepe'de de bu ilkeye uyumlu bir yol izliyor eği- timciler, onun da ötesinde, öğrencinin alterna- tif eğitim süreçlerinden yararlanması için, ça- lışmalan farklı yönde eleştirilere açık tutmaya özen gösteriyorlar. Serginin, ahşılmış isim altında öğrencı et- kinliği olarak sunulmayıp "genç sanatçılar" adıyla sergi salonuna taşınması, resimlerde dik- kati çeken bir olguyu öne çıkanyor; onunla da kalmıyor. söz konusu öğrencilenn daha şımdi- den genç sanatçılık gibi oldukça iddialı bir sıfatı hak etmeleri gerektiği yolunda, onlara sorum- luluk yüklüyor. îçeriğinde uyan da taşıyan bu sorumluluk duygusunu üstlenmekte, öğren- cilerin ne ölçüde duyarlı olacaklannı zaman gösterecek kuşkusuz. Simay Bilgin, PmarCeylan, Tatyana Çehktop, Ece Dündaralp. Selin Göksel, Üke Haspalamut- g&Zuhal İçöz, Nurdan İskender, Sema Kocameşe, Handan Korkmaz ve Mihriban Mirap" uı, ken- dı bakış ve yorum dınamıklerinı, her tür et- kılenmenın olabildiğince dışında kalarak, içten ve özgür tavırlar içınde çalışmalanna yansırhk- lan sergi, onlann gönüllü olarak üstlendıkleri "sanatçıhk" işle\inın gelecektekı konumu açısın- dan umut ışıklan yakmıyor değil; ama bu ışık- lann gürleşmesi, bundan böyle bu işleve yapacak- lan kişisel katkılarla yakından ilgili. (Akatlar Kültür Merkezı, Zevtmoğlu Cad No: 8, Akatlar, Tel: 0 212 351 97 13) MÜİLETİŞİM FAKÜLTESÎ'NDEN YARIŞMA Kısa fllmciler buluştu TİYATROYA SANSÜR GURSU KUNT KültürServisi-Marma- ra Ünıversitesi lletışim Fa- kültesfnce yedincisi dü- zenlenen *Kısa Film Ya- nşmasr sonuçlandı. Ül- kemızın yanı sıra yurtdı- şından da katılımın oldu- ğu yanşmanın ödül töre- ni, dün MÜ Üetişim Fa- kültesi Kampusu'nda ger- çekleştirildi. Açılış konuşmasını Marmara Üniversitesı llenşım Fakültesi De- kanı Prof. Dr. MeMaCinman Şiro- şek'in yaptığı törenı. yine bu fa- kültenın öğretım üyesi \e sinema yazan Ahmet Dgaz sundu. Bu yıl yanşmaya katılan 70 filmi değer- lendiren seçıci kurulda, Nuri Bü- ge Ceylan, Te\-fik Başer, Hüseyin Kuzu. Prof. Dr. Esra Biryıldız, Prof Dr. Şükran Esen,BurakGö- ral \e Murat Evgin yer alıyordu. Sinemaya adım atmak isteyen genç yetenekler için önemli bir platform oluşturan etkınliklere bir örnek olan yanşmada, dört dalda ödül daeıtıldı. "En İyi Görüntü" ödülünü Di- dem Eraydanın •"Ziyaret" adh fil- mi aldı. "Kofles" adh filmle Ar- mağan Uslu "En İyi Senaryo", " d V adh filmle Krvücım Erta- noğtu " k En İyi Oyuncu" ödülleri- ne değer görüldüler. "Zjyaret" ise, "En Iyi Müak" dalında Tolga Tü- zün"e de ödül getırdi. ANTALYA - Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin gelenek- sel hale getirdiği ve bu yıl 12. kez düzenlenen Liselerarası Tiyatro Şenliği'ne katılan Saime Salih Konca Lisesi'nin oyunu sansüre takıldı. Geçen yıl yine aynı festivalde, Aziz Nesin'in bir oyununu sansürleyen Milli Eğitim, bu yıl san- sürü Vedat Nedim Tör'ün, "Sahte Kahramanlar" adh oyununa uyguladı. Sansüre gerekçe olarak da oyundaki fahışe karakteri ve repliklenn küfür içermesi gösterildi. Antalya Milli Eğitim Müdürü A. Menderes Bulut. konu- dan bilgısınin olmadığını, araştırma yapılacağını açıkladı. Bulut, oyunlann önce okul komisyonundan, ardından da Milli Eğitim Komisyonu'ndan geçtiğini belirterek "Be- nim konuyta ilgili bilgim yok. Ancak yönetmelik nevi ge- rektirryorsa, o yapüdL Biz öğrencilerimize güzel şeyier ver- mek istiyoruz. Konu\ la ilgili bir araşürma yapüraca- ğun"dedi. Vedat Nedim Tör'ün. 1975'te yazdığı 'Sahte Kahramanlar'adlı oyunda yer alan, 'of, > aman'. 'kahpe dünva' gıbı kelimeler, oyuna uzun süre hazırlanan gençle- rin, festıvale katıhnasına engel oldu. Oyunu sahneleyen öğrenciler öncekı gün Büyükşehir Belediyesı önünde, oturma eylemi yaparak uygulamayı protesto ettiler. Eyle- me katılan öğrenciler, *1 a\ bo>ıınca, bu festival için hazır- landık. Şimdi, bizim verdi^miz emeğe, harcadığunız zama- na yazık değil mi? Bu bir kültürel etkinlik''dıye konuştular. PAZAR GÛNÜ AlLESlNE SUNULACAK Günyol Odülü Nermi Uygur'a KULTU* • SANAT (0212) 293 «9 7« DANIELBRUHL AIUAANTSCH "Geniim,kome<Ji ve pofitikayt bîrleştiren müthiş eglendirki ve zeki bir fıim." RayHennett, THE HOU.YVVOOD A.-_-ızade CAPITOL SPECTBUM 14 Beyoğlu ALKAZAR Kadıkoy TEPE CINEMAXX Maçka CINEBONUS (G-Mall) ANKARA Bahçelıevler BÜYULU FENER ANKARA KIZILIRMAK ANKARA ODEON CINEPLEX 651 33 30 293 24 66 339 85 85 232 44 40 212 92 96 425 53 93 541 13 33 11:00 11-45 11:00 14:15 11:30 11 00 11 20 13:40 14:00 16:30 16:45 1400 1330 15:55 16:20; 19:00; 21:40 16:30. 19:00:21:15 19:00 (Cuma.C tesı) OO'OO 1915 ,21-45(Cuma,C.tesı)00.30 16-30, 1900,21:30 1600 , 18:30 .21:00 18.30 .21:10 BEYOGLU CINE MAJESTIC ATAKOv GALERİA PBESTK3E KAOIKÖV KADIKOY 1 (BOyûk Saion) Istanbul Haber Senisi - Geçen yıl yitirdiğimız ga- zetemiz yazan VedatGün- yol'un anısına kurulan_"Ve- dat Günyol Deneme Ödü- lü"ne, "kşekler, tkindfler, Yetişimler" adh yapıtıyla yazar Nermi Uygur değer görüldü. 2lSubat2005"teyıtırdı- ğimiz Uygur"un ödülü pa- zar günü düzenlenecek tö- renle ailesine su- nulacak.Maltepe Ünhersitesi'nin deneme alanın- daki çalışmalan destekleme, yü- reklendırme ve başanlan ödül- lendırme amacı- nı taşıyan Vedat Günyol Deneme Ödülü Seçicı Kurulu, yazar- Neımi L'ygur eleştırmen Doğan Hızlan. eğitımcı-yazar-şair Meh- metBaşaran. felsefecı Prof. Dr Betül Çotuksöken, fel- sefeci- eleşnrmen-deneme- çiDoç. Dr FİKunA^'"rt>, ş^- ır-denemecı Enis Batur ve eğitımci- yazar \\ısuf Ço- tuksöken'den oluşuyor. Se- çici kurul ödül gerekçesin- de şöyle deniyor: "Kurul, Türkdenemeyazırunda,fel- sefe\1e edebh^tı buluştur- ması.\aşamıçesreie^tn kav- ram w kurunüarla vaşama yön veren kişilere irdelevi- ci ve duyarlı yaklaşımı, Türkçeve tat veren renkli, kıvrak, ele a\ııca sığmaz dil kullanırru. soru ve yanıdar- la, belirieme ve öyküleme- lerie, açıklama ve tarüşma- larla zenginleşrjrdiği sö\1e- nıiyle kendine, özgün bir yer edinmesi gerek- çesi\le2005ödü- lüne Uygur'un Eşekler, Ikindi- ler,Yetişimler\^- pıünı deger gör- müştür." Ödül töreni Marmara Eğitim Kurumları ve Maltepe Üniver- sitesi'nce 23-29 Mayıs ta- nhleri arasında düzenlenen "•Uluslararaa Kültür Bav- ramı 05" kapsamında, 29 Mayıs Pazar günü saat H.Oft'rieBiiyiikKonffrans YAZIODASI SELİM İLERİ Taksim Sineması Şimdiki Venüs Tiyatrosu -Yoksa Venüs Sahne- si mi?- bir zamanlarTaksim Sineması'ydı, benim çocukluğumda. Taksim Sineması olmadan ön- ce de Majik Sineması'ymış. Majik'i annemden biliyorum. Annem orada Vol- ga Mahkûmlan'ru seyetmiş. Sessiz filmlerden. Beyaz Ruslar'dan müzisyenler filme eşlik etmiş- ler ve Beyaz Ruslar ağlıyormuş. Annemi, öyle sanıyorum ki, filmden çok bu sahne, ağlayış etki- lemiş. Yıllarca anlattı... Cihangir'etaşındıktan sonra, 1955 Istanbul'un- da Taksim Sineması'nın önünden hemen her gün geçerdik. Burada yalnızca Türk filmleri gösteri- me giriyordu artık. Evimizde, toplumsal çevremizde Türk sinema- sına, yerli filmciliğe pek yüz verilmezdi. Yerli ya- pımlarilkel bulunuyor, özellikleküçükyaştakise- yirciler için zararlı sanılıyor, bir hayli de küçüm- seniyordu. llkokul ikinci sınıfta olmalıyım: Firuzağa llkoku- lu, 2/A. Dar gelirli bir ailenin çocuğu olan arka- daşım, ballandıra ballandıra, seyrettiği filmi an- latıyor. Arkadaşımın adını unuttum ama, filminkini ha- tırlıyorum: Kara Çalı. Nasıl hatırlamam! Taksim Si- neması'nın önünden geçerken Kara Ça//'nın bü- yük bez afişini günlerden beri görmüşüm. Renk- li figürierde, ağlayan bir kadın, kızgın bakışlı adam filan. Içim gitmiş, gelgelelim Kara Çalı'ya götü- rülmeyeceğim... Kara Çalı benim için yıllarca bir bilmece, hem de düşlere alıp götürecek bir bilmece olarak ka- lacak. Sınıf arkadaşım onu seyretmiş, köy yaşa- mından, çekilen acılardan söz açıp durmuş. Ba- na gelince, Kara Çalı'y\ ancak onun anlattıklany- la yaşayabilirim. Ta 1970'lerde, 1956 yapımı Kara Ça/;'nın öy- küsünü öğrenebileceğim: Senaryoyu Yaşar Ke- mal yazmış, filmin yönetmeni Sami Ayanoğlu. Erkine Caldvvell'in Tepelerdeki Ev romanından esinlenilmiş. Bu kez de Tepelerdeki Ev"\n peşine düşece- ğim. Işin tuhafı, ona da erişemeyeceğim. Kara Ça- lı bilmecesini koruyacak... Taksim Sineması'nın büyük bez afişleri oldum bittim gönlümü çelerdi. Beyoğlu sinemalarında seyrettiğimiz yabancı filmlerin afişlerinde, ne bi- leyim, bir türlü aynı gönülçelenliği, deyiş yerin- deyse, aynı sıcaklığı bulamazdım. Mesela Beş Hasta Var'm afişinde Nedret Gü- venç'le Muzaffer Tema birbirlerine bakıyorlar. Sadri Alışık, aşağıda köşede, onların ikisine ba- kıyor. Fonda, renkli, lüks, eğlenceli bir hayatın de- koru. Beş Hasta Var'ı da göremedim. Ama romanı- nı okudum. Etem Izzet Benice'nin bütün ro- manları gibi, hem kolay okunan, sürükleyici hem de toplumsal iletisi olan, hiç de yabana atılama- yacak bir romandı. Bir başka unutulmaz afiş, Sazlı Damın Kahpe- si filmininkiydi. Muhterem Nur tek başına ağlı- yor, Gönül Bayhan at üstünde görünüyor, saç- lan kumral ve dalga dalga bir genç adam, at üs- tündeki Gönül Bayhan'a yaklaşmaya çalışıyor- du. Hiçbir zaman göremediğim bu Sazlı Damın Kahpesi'ru, yine yıllar sonra, Agâh Özgüç'ün Türk Filmleri Sözlüğü'ndeki tek cümlelik konu- suyla noktalayacaktırrv. "Mutlu bir yuvayı dağı- tan yosmanın öyküsü." O zamanlar, Taksim Sineması'nda gösterilen bir- çok yerli filmin hep böylesi hikâyeleri, hep aynı hikâyeleri işlediği söylenirdi. Dahası, bu hikâye- ler gerçekçi bulunmazdı. Çünkü bu hikâyelere du- dak bükenler, bir alt sınıfın derin trajedilerinden habersiz kalmayı yeğlemiş küçükburjuvalardı. Sonunda Taksim Sineması'na gidebilmiştim, ba- şımabuyrukluğumda. Tadı damağımda kalan bir filmdi seyrettiğim: Oy Farfara Farfara. Neriman Köksal'la Orhan Günşiray başrollerde. Filmin yönetmeni Metin Erksan. Fakatya göremediğimfilmler?.. Buncayılgeç- ti, onları görememiş olmanın üzüntüsü bir türlü dinmedi. Bütün suçları Taksim Sineması'nda gösterime gimnekti... Öneriler. Kitap / Yazann Yalnızlık Burcu, Semih Gümüş, Doğan Kitap, 2005. (Yazınsal değerlere gerçek- ten bağlı bir yazann kaleminden...) K Ü L T Ü R t Ç İ Z İ K K Â M İ L M A S A R A C I Salonu"ndayapılacak. Tö- rende, plaket ve 3000 YTL değerindeki para ödülü Ner- mı Uygur'un ailesine sunulacak. ANKARA CUMOK CAĞRISI 1) Cumhuriyet Okur Toplantısı Tarih : 27.05.2005 Cuma, Saat: 18.30 \er : ADDÇanka>a Şubesi SSK Işhanı 12. kat No: 911 Kızıla> Tüm Cumhurn eı okıırlanm ı e gençlenmızı loplannmıza bekln oru: 2) Doğa Gezisi Tarih : 29.05.2005 Pazar \ er : \ktaş V adisi Gezi lletişim: 535 492 30 74 3) Çankaya Söyleşileri Tarih : 02.06.2005 Per^emb«, Saat: 19.00 \ er : Çanka>a Beledi\esi Çağdaş Sanatlar Merkezi Konuşmacı: İLH AN SELÇl K 4) Tiyatro, Kent Oyuncuları "Iki Hayat Sonra" Tarih : 03.06.2005 Cuma. Saat: 20.30 V er : Şinasi Sahnesi Biletltr: Tam 15. Indirimli 12.5 \ T L . 1T 115 2005 Cuma Cumhurneı Okur Toplantısma Tüm Okui'lanmızı Beklnonız Tjıuşmak i retnu k > e Pa\ laşmak İçin "Sen Gelmezsen Bir Eksiğiz" Doğa Gezısı ve Tiyatro Bıletlen Toplantımızda CUMHURİYET ANKARA OKURLARI lletişim: 284 66 49 - 532 336 84 18 / 535 977 74 48
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle