Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
11 MAYIS2005ÇARŞAME1A CUMHURİYET
ekonomi(gjcumhuriyet.com.tr
Yatınmcılardan alınacak istihdam garantisinin 2 yıl süreli olacağı ve çalışanların yüzde 95'ini kapsayacağı öğrenildi
ERDEMİR'de ihaleye doğruhafta
hafta
ik
ait
• ERDEMİR için bu
veya en geç gelecek'.
ilana çıkılması
hedefleniyor. ERDEMİR'in
satışında, ÖtB'nin elinde
bulunan yüzde 46.12'l
paym yanı sıra Türkiy
Kalkınma Bankası'na
pay da satılacak.
ANKARA (Cumhuriyct Biirosu) -
Türkiye Kalkınma Bankası'ınn payı
ile birlikte yüzde 49'luk böliımünün
"blok satışı" öngörülen ERDE-
MlR'de, bu hafta ya da en g<;ç gele-
cek hafta ihale ilanına çıkılması he-
defleniyor. ERDEMİR şartnıunesin-
de yatınmcılardan alınacak i: itihdam
garantisinin, 2 yıl süreyle geçerli ola-
cağı ve çahşanlann yüzde 9f 'lik bö-
lümünü kapsayacağı belirtiliyor.
Bunuıı yanında alıcı firmadan alı-
nacak yatınm taahhüdünün asa sü-
rede belirlenmesi bekleniyoı Aynca
ERDEMİR'in kendine ait olan yüz-
de 3.07'lik hisse senedinin, f rmanın
3 AYLIK BÎLA^ÇO
BaykaFdan düello çağrısı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP
Genel Başkanı Deniz Baykal, Erdemir'in
yabancılara satışına karşı çıkışını "ideolo-
jik nedenlere" bağlayan Başbakan Tayyip
Erdoğan'ı, televizyonda açık oturuma da-
vetetti. Erdemir'in satışına karşı ideolojik
bir tutumu olmadığını, ancak Erdoğan'ın
"ideolojik bağnazlık" içinde hareket etti-
ğini belirten Baykal, CHP'nin tavnnı ise
"ulusal duyarlıük" olarak nitelendirdi.
Baykal, partisinin grup toplantısında
kendisini Erdemir'in satışına karşı çıktığı
için suçlayan Başbakan Erdoğan'a yanıt
verdi. Ulkenin bütün stratejik kuruluşları-
nın yabancılara satıldığına dikkat çeken
Baykal, Erdemir' in de bu kapsamda elden
çıkarılmak istendiğini vurguladı. Erdo-
ğan'ın Erdemir konusunda gerçekleri çar-
pıttığını söyleyen Baykal, "Ben de kendi-
sini televizyonda açık oturumda tartışma-
ya davet ediyorum. Neden satılmasını isti-
yorlarmış, gelsin TRT'de karşıkkb konuşa-
lun, millet de izlesin" dedi.
Erdoğan'm, "Bunlar Erdemir'in kuru-
luşuna da karşı çıkmışlardı" diye kendile-
rine iftira attığını belirten Baykal, dönemin
CHP Genel Başkanı ve Başbakanı Ismet
Inönü'nün Erdemir'i açtığı günü anlatan
Ulus gazetesinde yer alan haberi gösterdi.
Baykal, Erdoğan'ın kendisiyle tartışma ye-
rine "geçmişe yönelik iftiralardan medet
umduğunıT söyledi.
satışının ardından İMKB'de kısa sü-
rede satılması yönünde de şartna-
meye ifade konacağı belirtiliyor.
SPK'den de yüzde 52'lik çağn mu-
afiyeti alındığı hatırlatılırken Türk Ti-
caret Kanunu gereği bunun ÎMKB'de
olabildiğince hızlı elden çıkartılaca-
ğı yönünde hüküm bulunduğu kayde-
diliyor. Buradan gelecek paranın ise
şirketin kasasında kalacağına vurgu
yapılıyor. ERDEMİR'in satışında,
ÖtB'nin elinde bulunan yüzde
46.12'lik payın yanı sıra Türkiye Kal-
kınma Bankası'na ait pay da satıla-
cak. lhalede yüzde 46.12'lik pay için
teklif verecek firmalar, aynı şartlarda
Türkiye Kalkınma Bankası'nın elin-
deki hisselerı de satın alacak.
'ALTIN HİSSE'
İMZA BEKLİYOR
lskenderun Demir Çelik Fabrikası
ERDEMlR'e, Türkiye'nin üretim açığı
bulunan yassı çeliğe geçmesi için 1.5
milyar dolarlık yatırım yapması şartıyla
devredilmıştı. ERDEMİR'ın özel sektörün
eline geçmesi durumunda da Türkiye'nin
ihtiyacı olan bu yatırımın yaptınlmasının
sağlanması için, şirkette bu konuda nihai
kararlan verebilecek şekilde "alün hisse"
oluşturulması ve bunun kullanım hakkının
devlete verilmesi öngörülüyor. Benzer bir
uygıılama daha önceden Doğan Holding
ile Iş Bankası'nın aldığı Petrol Ofisi'nde
yapılmış, ancak orada oluşturulan altın
hisse baskılar sonucu sonradan
kaldınlmıştı. Öte yandan ERDEMtR
şartnamesınde yatınmcılardan alınacak
istihdam garantisinin sadece 2 yıl süreyle
geçerli olacağı ve çalışanların yüzde 5'lik
bölümünü kapsamayacağı anlaşıldı. Alıcı
firmadan alınacak yatırım taahhüdünün
ise hâlâ kesinleşmediğı ifade edildi.
Akbank'ın Vârı
352 milyon YTL
Ekonomi Servisi - Akbank 'ın, bu yı-
lın ilk üç aylık dönemindeki brüt kârı
502 milyon YTL oldu. Akbank'tan ya-
pılan açıklamaya göre brüt l;âr üzerin-
den 150 milyon YTL vergi kî rşılığı ayı-
ran Akbank'ın net kârı ise 352 milyon
YTL olarak belirlendi.
Akbank Genel Müdiirü ZaferKurtul,
net kânn bir önceki yılın ilk
nemine oranla yüzde 41 a
dirdi. Reel sektöre verdiği
tırarak sürdüren Akbank'ın
ç aylık dö-
tığını bil-
esteği art-
2005 yılı-
nın ilk çeyreğinde kredilerinli geçen yıl
sonuna göre yüzde 7 arttırara
yar YTL'ye yükselttiğini be
tul, aynı dönemde TL kre<
lam artış oranının ise yüzde
nu kaydctti.
FITCH A ÇIK
ilerin top-
1 olduğu-
ADI
nOyakbank)
notuyükseldi
Ekonomi Servisi - Ulusla arası kredi
derecelendirme kuruluşu Fitch'in,
Oyakbank'ın kredi notıınu yükselttiği
bildirildi. Fitch, uzun vade yabancı ve
yerel para notıınu ülke kred i notu tava-
nı olan BB- (görünüm durığan), kısa
vade yabancı ve yerel para notıınu B
(görünüm durağan), bireysel notunıı
C/D, destek notunu Türk lıankalarına
verilen en yüksek derece ol m 3, ulusal
notunu ise A- (tur) (görünün durağan)
olarak belirledi.
307
irten Kur-
Anneler gününde
harcama arttı
Ekonomi Servisi - Aıınele • Günü için
307 milyon YTL harcandı. Bankalara-
rası Kart Merkezi (BKM), 4nneler Gü-
nü'nde yapılan harcamal^ra ilişkin
kartlı ödeme sistemi verilerini açıkladı.
Anneler Günü'nü kapsay ın hafta so-
nu 6-8 Mayıs tarihleri arasında BKM
takasında gerçekleştirilen i:jlem adedi,
geçen yılın aynı dönemine göre binde
45 artarak 5 milyon 833 b:n 876 adet
olarak gerçekleşti. Bu işlemlerin tutarı
ise geçen yıla oranla yüzde 22 artarak
307 milyon 38 bin 920 YTL oldu
2005 yılı Anneler Cîünü'r.ü kapsayan
hafta sonu ile bir önceki hafta sonu kar-
şılaştırıldığında, BKM'den
adetlerinde en çok artış, yijzde 123 ile
kuyumcularda görüldü.
AÇIK 2.5 KATRİLYON LÎRA
Bütçe IMKnin
emrinde
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Bütçe, nisan ayında gerçekleşen 2 mil-
yar 476 milyon YTL açıkl ı yılın ilk 4
ayında toplam 5 milyar 472 milyon
YTL açık verdi. Nisan ayın ia 11.3 mil-
yar YTL harcamayapılırken 8.9 milyar
YTL gelir elde edildi.
Maliye Bakanhğı, nisan ayı ile yılın
ilk 4 ayına ilişkin bütçe ger ;ekleşmele-
rini açıkladı. Buna göre, nisanda
milyar 335 milyon YTL dü;:eyinde ger-
çekleşen bütçe giderlerinn 4 milyar
238 milyon lirası faiz öd« melerinden
oluşurken personel giderleri 2 milyar
638 milyon YTL, cari transferler 2 mil-
yar 528 milyon YTL oldu.
;eçen işlem
Özelleştirme Idaresi, son teklif verme tarihini 24 Haziran olarak yeniledi
Türk Telekom'da süre uzadı
ı • Telekom için
toplam sekiz yerli ve
I yabancı yatırımcının
yarışması beklenirken beş firma
süre uzatılmasını istemişti.
Ekonomi Servisi - Özelleştirme Ida-
resi, Türk Telekom ihalesinde son tek-
lif verme tarihinin, "yatmmcılanntale-
bi dikkate alınarak" 241 Iaziran 2005 'e
uzatıldığını açıkladı. ÖlB'den yapılan
.açıklamaya göre, Telekom İhale Komis-
yonu, dün aldığı kararla son teklif ver-
me tarihini 24 gün uzattı. Son teklif ver-
me tarihi daha önce 31 Mayıs 2005 ola-
rak belirlenmişti. Ancak ihaleye katıl-
ması beklenen 8 yatırımcı grubunun 5'i
sürenin uzatılmasını istemişti. Telekom
özelleştirmesinde 13 firma ön yeterli-
lik alırken bunlardan Belçika şirketi
Belgacom ile lspanyol Telefonica iha-
leden çekildiğini açıklamıştı.
Kamhi: Yeni tekel yaratilacak
Profilo Telekom Yönetim Kurulu
Başkanı Cefi Kamhi, Türk Telekom'un
özelleştirilmesi ile ilgili şu andaki for-
mülü sevmediğini belirterek "Şu anda-
ki formülde hem ucuza gideceğimize
hem de tekclin kalkmayacağına inanıyo-
rum" dedi.
5. Telekomünikasyon Arenası'nın
"Özelleştirme: TürkTelekomÖzelleşu-
rilebilecck mi?" konulu oturumunda
konuşan Kamhi, teklif veren firmala-
rın hepsinin kendi ülkelerinde serbest-
leşmeden sonra ortaya çıkmış, ülkesin-
de bir varlık elde edebilıniş kuruluşlar
olduğıınu söyledi. Kamhi, "Içimizden
çok az kuruluş çıkabiliyor. Işte bir Koç-
Sabancı konsorsiyumundan bahsetrik,
ayı ıldılaı. Neden Türkiye içerisinde bir
sahiplenebUme oluşamryor?" dedi.
TOBB'de Çagjar saymaıı
Hisarcıklıoğlu başkanlığındakiyönetim kurulunda görevler belirlendi
ANKARA (CumhuriyetBürosu)
- Türkiye Odalar ve Borsalar Birli-
ği'nde (TOBB) başkan yardımcı-
lan belli oldu.
TOBB'nin önceki gün yapılan
60. seçimli olağan genel kurulun-
da belirlenen yeni yönetim kurulu,
birlik merkezinde ilk toplantısını
gerçekleştirdi. Toplantıda, yeni yö-
netim kurulunda başkan yardımcı-
lığı görevine getirilecekler belirlen-
di. Yönetim kurulunun kendi ara-
sında yaptığı görev dağılımı sonu-
cu başkan yardımcıhklanna, görev
sırasıyla Ankara Sanayi Odası Baş-
kanı Zafer Çağlayan, Manisa Tica-
ret ve Sanayi Odası Başkanı Bülent
Koşmaz, Ankara Ticaret Borsası
Başkanı Faik Yavuz, Istanbul Deniz
Ticaret Odası Yönetim Kurulu Baş-
kanvekili Halinı Mete ve Konya Ti-
caret Odası Başkanı Hüseyin Üzül-
mez getirildiler.
lbrahim Çağlar (İTO Yönetim
Kurulu Başkan Yardımcısı) say-
manlığa seçilirken, Nejat Koçer
(Gaziantep Sanayi Odası Başkanı),
FethiCoşkuntuncer (Adana Ticaret
Borsası Başkanı), İlhan Parseker
(BursaTSO Meclis Üyesi), Fahret-
tin Akyıl (Diyarbakır Ticaret Bor-
sası Başkanı), İ.TamerTaşkın(EB-
SO Yönetim Kurulu Başkanı), M.
Şadan Eren (Trabzon TSO Başka-
nı), Mustafa Yardımcı (Edirne Ti-
caret Borsası Başkanı) ile Kemal
Özgen (Antalya TSO Başkanı) yö-
netim kurulu üyesi olarak göreve
yapacaklar.
Cevdet Selvi, asgari ücretin düşürülmesini isteyen IMF'yi eleştirdi
' Sosyal patlama körükleniyor'
Cevdet Selvi
ESKİŞEHÎR (Cumhuriyet)
- CHP Genel Başkan Yardım-
cısı Cevdet Selvi, IMF Birincı
Başkan Yardımcısı Anne Kru-
geger' in asgari ücretin düşürül-
mesini istemesirun sosyal pat-
lamayı körüklediğinı söyledi.
Selvi, açlık sınınnın 528 mil-
yon, yoksulluk sınınnın 1 mil-
yar 600 milyon lira, ortalama
emeklı maaşının ise 420 mil-
yon lira olduğunu vurgulaya-
rak "IMF Başkan Yardımcı-
sı'nın 350 milyon lira olan asga-
ri ücretin azalülmasını isteme-
si düşündürücüdür" dedi.
Selvi, asgari ücretin bir pa-
zarlık ücretı olmadığma işaret
ederek "Bu ücret işçinin gıda,
konut, giyim, sağhk, ulaşun ve
kültür gibi zorunlu ihtiyaçlan-
nı karşılamaya çalıştığı ve ye-
tersi/ kalan bir ücrettir. Olaym
sosyal yönü düşünülmcmekte-
dir. Hırsızlık, kapkaç, soygun,
gasp ve buna benzer olaylar ar-
nyor. Suç patlamasuun yaşandı-
ğı bir ortamda IMF yetkilileri-
nin de, asgari ücretin düşürül-
mesini istemesi sosyal patlama-
yı körüklenıektedir. Hükünıet,
ülkepotansiyelini, iç dinamikle-
ri göz önüne alarak uygulanan
politikaları mutlak gözden ge-
çirmeli ve düzeltmelidir" şek-
linde konuştu.
EKONOMİ POLTIİK
ERİNÇ YELDAN
Kurumsal Çapa
Türkiye "istikmr için çapa" kavramı ile 2000 yı-
lında uygulamaya konulan dez-enflasyon progra-
mında tanıştı. IMF'nin doğrudan gözetiminde ve
yönlendiriciliğinde hazırlanan bu programda, ha-
tırlanacağı gibi, Türk Lirası, ABD Doları veAvro pa-
ra birimlerinden oluşan bir sepet karşısında sabit
bir oranda aşınacaktı. Bu sabit aşınma patikasına
çapalanan dövizin fiyatı zaman içinde enflasyon ve
faiz hadlerini de kendisine yakınlaştıracaktı. Böy-
lece de enflasyonun hızı kesilmiş olacaktı.
Ancak Türk mali piyasalarının yapısal gerçekle-
rini göz ardı eden IMF programı 14 ay içerisinde if-
las etti. Türkiye'nin genç ve sığ mali piyasaları,
uluslararası finans sermayesinin spekülatif saldırı-
ları karşısında giderek istikrarsızlığa sürüklendi ve
döviz kuru çapasına dayalı enflasyon programı terk
edildi. Bununyerine "ulusalprogram", "güçlüeko-
nomiye geçiş programı", "katılım öncesi prog-
ram " gibi adlar yakıştırılan yeni bir IMF istikrar prog-
ramı uygulamaya konuldu.
"Yeni" IMF programının temel mantığı, kamu ke-
simindefaizödemeleri dışındaki harcamaların ola-
bildiğince kısılarak, Türkiye'nin borçlarının düzen-
li olarak ödenmesine olanak sağlanmasıdır. IMF
daha 2002 yılı başında Türkiye üzerine yayımladı-
ğı ayrıntılı bir raporla bu programın "yeni" makro-
ekonomik hedeflerini çizmiştir. Aşağıdaki tabloda
daha 2002 yılında çizilmiş bulunan bu hedefleri
okuyucularımıza bir kez daha hatırlatmakta yarar
görüyoruz.
i
IMF Programı'nda Türkiye ı
Milli Gelir Reel Büyüme
Enflasyon
2002
3.0
35.0
2003
5.0
20.0
2004
5.0
12.0
GSMH'nin %'sı Olarak
Faiz Dışı Fazla
Net Borç Stoku
Dış Borç
İç Borç
6.5
81.3
35.1
46.2
6.5
73.3
30.6
42.7
6.5
69.4
28.5
40.9
Kaynak: IMF, 2002 Türkiye Raporu.
2005
5.0
8.0
6.5
66.5
27.8
38.8
2006
5.0
8.0;
6.3
63.9
27.2
36.7
Görüldüğü üzere, IMF Türkiye'nin 2003-2006
arası dönemde yüzde 5 oranında büyüyeceğini;
milli gelire oran ile yüzde 6.5 düzeyinde faiz dışı faz-
la vereceğini; ve enflasyon hedefinin de 2004'te
yüzde 12, 2005 ve 2006'da da yüzde 8 olması ge-
rektiğini programlamış durumdadır. Bu şartlar al-
tında kamunun net borç stoku 2006'da yüzde 64'e
gerileyecektir.
Dolayısıyla 2001 yılında döviz çapasını terk et-
mek zorunda kalan Türkiye, yerine IMF'nin kurum-
sal çapasını kabullenmek zorunda bırakılmıştır. As-
lında "piyasalar" söz konusu IMF çapasını da ye-
terli görmemekte, bunun yanına bir de "AB müza-
kere çapasını" yakıştırmaktadır.
Burada işin ilginç yönü, Türkiye 2002'de çizilmiş
bulunan programın büyüme hedeflerinin üzerinde
milli gelir artışları yaşamış olmasına rağmen
(2003'te yüzde 5.9,2004'te yüzde 9.9) büyüme hı-
zının revize edilmesi ya da faiz dışı fazla hedefinin
gözden geçirilmesine hiç gerek duyulmamıştır. Sı-
cak para girişlerine dayalı cari açığın artarak sür-
mesine ve milli gelirdeki spekülatif şişkinlikleri kö-
rüklemesine karşın, 2005 yılı büyüme hızı gene
yüzde 5 olarak tespit edilmiş, faiz dışı fazla hede-
fi de yüzde 6.5 olarak kabullenilmeye devam edil-
miştir. Türkiye, ekonomik yapıdaki gelişmeler ne
olursa olsun, IMF tarafından 2002'de çizilmiş bu-
lunan programa koşullanmış durumdadır.
GünümüzTürkiyesi'nde IMF programının hedef-
lerini tartışmak; bu konularda düşünmek; bilimsel
araştırmalar yapmak; ya da "acaba faiz dışı fazla-
da ya da büyüme oranında yapılacak bir değişik-
liğin işsizlik, ücretler ve tasarruflar üzerine ne gibi
etkileri olabilir" türünden sorular sormak kısaca
yasaklanmıştır. IMF'nin kurumsal çapası diye anı-
lan olgu, gerçekte Türkiye'nin ekonomik sorunla-
rını bilimsel yönlerden tartışmayı ve sorgulamayı
reddeden bir yaklaşımdan ibarettir.
Bu süreçte IMF yetkililerini ve bu program ile ko-
şullandırılmış bulunan Türk bürokrasisini en rahat-
sız eden gelişme, borç stokunun hedeflenen tem-
poda gerilemiyor olmasıdır. İç borç stoku, hedefin
çok üzerindeki büyümeye karşın, milli gelire oran
olarak yüzde 46 düzeyinde kalmış durumdadır. Dış
borçlardaki gerileme isetamamen dövizin ucuzla-
masından kaynaklanan sanal bir gözlemdir.
IMF Birinci Başkan Yardımcısı Anne Krueger'in
geçen hafta verdiği "Borçlarınız hâlâ çok yüksek;
işgücü piyasasını esnekleştirin, ücretleri gerilet-
meye ve kamuda harcamaları kısmaya devam
edin" talimatı da bu kaygıdan kaynaklanmaktadır.
BILGİ TOPLUMUNA DOĞRU/ ÖZLEM YÜZAK o/Jem.yu7iık(« cumhuriyet.com.tr
"Çok dinamik bir ülke. Girişim-
ci insanların sayısı fazla. Genç bir
nüfus. Ekonomik istikrarbüyük öl-
çüde sağlandı. Hızlı büyüyor. Ya-
pısal reformlarda ciddi adımlar
atılıyor. Siyasi irade dersen o da
tamam. Üstüne üstlük birde Av-
rupa Birliği müzakere sürecine
başlamak üzere..."
Geçen haftadüzenlenen Forum
Istanbul'da yerli ve yabancı ko-
nuşmacıların her birinin en azın-
dan neredeyse bir kez dile getirdi-
ği sözcükler bunlar. Diğer bir de-
yişle un var, yağ var, fıstık var.
"Malzemeler tamam" diyorsunuz.
Peki, öyleyse ortada helva niye
yok? Ortada neden helva yok so-
rusuna verilen yanıtlarfarklı. Hükü-
met cephesine göre "Helva yok
değil ki, helva var ve pişiyor"\ Bu
helva öyle bir helva ki kimilerı gö-
rüyor, kimileri bir türlü göremiyor.
örneğin, Forum Istanbul toplantı-
larına her yıl olduğu gibi bu yıl da
Türkiye'nin çeşitli üniversitelerin-
den dinleyici olarak katılan 40'a
yakın öğrenci.t.
Ortada Neden Helva Yok?
Forum yöneticilerini bu girişım-
lerinden dolayı kutlayıp birçoğuy-
la sohbet ettik. Akh başında, öğ-
renmek isteyen, sorgulayan genç-
ler. Gözleri açık ama nedense on-
lar helvayı görmeyen kesimden.
Içlerinden biri, Yıldız Teknik Üni-
versitesi Uluslararası llişkiler Bölü-
mü 2. sınıf öğrencisi. Adı Mehmet
Sevgili. "Üniversite aslında bir
araç olmalı. Daha iyı bir gelecek
için, kariyeryapmak için. Ama biz-
de araç değil, artık amaç bile ola-
mıyor. Gençlerin çoğu mezun
olunca belki iş bulabilihm umu-
duyla üniversiteye gidiyor. Ama
artık iş bulma umudu bile yok. Bu
kapı da kapandı" diyor.
Mehmet sözü toplantılarda ko-
nuşulanlara getiriyor. "Gençlik ve
dinamizmden bahsediliyorsürek-
li ama sürekli işsizlik korkusuyla
yaşayan gençliğin dinamizmi na-
sıl ayakta tutulur, bu sorgulanmı-
yor" diyor. Sevgili Mehmet'e sor-
duk ama gözleri bozuk değilmiş.
"Helvayı göremiyorum ben" diyor.
"Evet malzeme var ama orta-
da henüz helva yok" diyenlerden
biri de OECD Küresel Forum Baş-
kanı Mehmet Öğütçü. "Siyasi ve
ekonomik istikrarsızlık en büyük
engellerden biri idi. Giderildi. İra-
de de var. Ama şimdi asıl sorun
bunun nasılyürüriüğe sokulacağı"
diyor. öğütçü'ye göre uygulama-
da kapasite eksikliği söz konusu.
Hem kurumsal hem de insan gü-
cü açısından. öğütçü güzel bir
tespit yapmış. "Başbakan koştu-
rup duruyor. Toplantılar, açılışlar,
dış geziler, iç siyaset. Ben onun
programını izlerken yoruluyorum.
Bu bir insanın kaldıracağı iş değil.
Sayısız cephede boy göstererek
somut başarı elde edilmesi zor.
öncelikleri saptayıp ona göre ha-
reket edilmeli.
Türkiyeyönetilmesizorbirülke.
Bu yüzdenyönetim kalitesinin çok
güçlü olması gerekiyor. Ait kadro-
nun işi düzenlemesi lazım. Asıl re-
form Başbakanlık'ta yapılmalı "di-
yor. Türkiye'yi 2023'e taşıyacak
politikaların tartışıldığı Forum Is-
tanbul'un bu yılki teması "Reka-
betçi küresel bilgi toplumunun ku-
rulması" idi. "Bilgi toplumu haline
gelebilmenin önemi, bunun için
yapılması gerekenler, eğitim, üni-
versite-sanayi işbirliği, sivil toplu-
mun önemi, ortakpaydaşların ha-
rekete geçirilmesi..." gibi öneriler
sıralandı. Ve geçmiş yıtlardan fark-
lı olarak bu yıl bir eylem planı sap-
tandı. Eylem planında da belli ki
"helvanın henüz ortada olmadığı"
saptanmış. Zira Türkiye'nin ulus-
lararası rekabet gücünü arttırma-
sının önündeki iki önemli engel şu
şekilde saptanmış:
- Hükümet, belirlediği strateji-
nin ana unsurlarını tutarlı, kolay uy-
gulanabilir bir yaklaşımla bütün-
leştirmenin zorlukları ile boğuşu-
yor.
- Özel sektör girişimcisini, ka-
mu kurumlarını ve sivil toplumu or-
tak amaç çerçevesinde bir araya
getirerek uluslararası rekabet için
güçleri birleştirmek hayli zor. Tüm
bunlar işın bir yönü. Daha doğru-
su küreselleşmenin geldiği nokta-
da oyunun uluslararası aktörlerta-
rafından belirlenmiş kuralları. Ya-
rış öyle bir yarış, rekabet öyle kı-
yasıya ki... Derdimiz uluslararası
rekabet gücünü arttırmak... Mec-
buren. Ne pahasına olursa ojsun?
Tamam şüphesiz biz de yüksek
katma değer yaratan ürünlere yö-
nelmeliyiz. Gelinen noktada slo-
gan, "Daha çok üret, daha ucuz
üret, daha farklı üret"... Sıradan
emekçi insanların yaşam koşulla-
rını geri çekme pahasına... Bu tüm
dünyada böyle. Yakın ve orta ge-
lecekte tüm dünyada bu işten en
çok zararı emek kesimi görecek.
Ve ne yazık ki bunun önüne geçe-
bılecek polıtikalar ne Türkiye'de
ne de başka yerde belirlenemiyor
bile...
İÇ PAZAR DARALDI
Otomotiv
ihmcatla büyüyor
Ekonomi Servisi - Türk otomotiv
sektörü, yılın 4 aylık bölümünde dara-
lan iç pazara rağmen artan ilıracatla
üretimini büyütrü.
Otomotiv Sanayıi Derneği (OSD)
verilerine göre sektörün Ocak-Nisan
dönemindeki motorlu araç ihracatı
yüzde 32 artışla 192 bin 840 adet ol-
du. 4 aylık üretim yüzde 10 artışla 286
bin 870 adede yükselirken, aynı dö-
nemdeki otomobil satışlan yüzde 25
daralarak 106 bin 936 adet olarak ger-
çekleşti. İç pazardaki toplam taşıt ara-
cı satışlan, Ocak-Nisan döneminde
188 bin 325 adet oldu. Satışlar, geçen
yılın aynı dönemine oranla yüzde 18
azaldı. 4 aylık otomobil satışlan, yüz-
de 25 kayıpla 106 bin 936 adet olarak
gerçekleşti. Ithalatın pazar payı ise
yüzde 65 olarak belirlendi.