Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
29 NİSAN2005CUMA CUMHURİYET
H i J v U İ ^ I t_fİTJ_l ekonomi(5 cumhuriyet.com.tr
Karadeniz usulü teşvik talebi: îlimizi değiştirelim
Çoruan
y \
G vezirköprü
6 Havza
AMASYA
Karadeniz
SAMSUN
: A
Ordu
Tokat
• Ordu, Tokat, Amasya.
Çorum. Kastamonu ve
Sinop'taki yatınmcılara
teşvik verilmesine karşın
Samsun'un kapsam dışı
bırakılması, özellikle
Vezirköprü ve Havza gibı
sürekli göç veren
üçelerde düş kınklığı
yarattı. Samsun kapsama
alınmayınca, Vezirköprü
ve Havza. Amasya'ya
bağlanmak istedi.
SAMSUN (Cumhuriyet) -
Samsun, Teşvik Yasası kapsa-
mına alınmayınca Vezirköprü
ve Havza ilçelerinde Amas-
ya'ya bağlanmak için imza
kampanyası başlatıldı.
CHP Grup Başkanvekili ve
Samsun Milletvekili HahıkKoç
Samsunlulann tepki göstermek-
te haklı olduklannı söyledi.
Koç; Ordu, Tokat, Amasya,
Çorum, Kastamonu ve Si-
nop'taki yatınmcılara teşvik ve-
rilmesine karşın Samsun'un
kapsam dışı bırakılmasının
özellikle Vezirköprü ve Havza
gibi sürekli göç veren ilçelerde
büyük hayal kınklığı yarattığı-
nı belirtti.
Teşvik kapsamındaki kentler-
de yatınm yapmak isteyenlere
karşılıksız arsa, çalıştıracaklan
işçilerin sigorta primlerinde,
enerji giderlerinde ve vergilen-
dirmede indirim ve çeşitli ko-
laylıklar getirildiğini anımsatan
Koç, "Bu şartlarda yaünm ola-
nağı bulan ve üretim için kullan-
mak isteyen kişi ve kuruluş, Ün-
ye, Fatsa dururken Terme'ye
Çarşamba'ya niye gitsin? Mer-
zifon, Suluova dururken Hav-
za'yı, Ladik'i, Vezirköprü'yü ni-
ye tercih etsin'' diye sordu.
Koç, hükümetin acil olarak
yatınmsızlık ve üretimsizlik ne-
deniyle ortaya çıkan işsizlik so-
rununu çözmesi gerektiğini vur-
guladı.
Dolaylı vergilerin toplam vergi gelirleri içindeki payı 2004'te son 11 yılm en yüksek düzeyine ulaştı
\ergide a<laletsizlik dizboyu
MURAT K3ŞLALI
ANKARA -Vergi yapısındakı adalet-
sizliğin göstergesi olarak nitelenen do-
laylı vergılenn toplam vergi gelirleri
içindekı payı 2004 yılında yüzde 68.9'la
son 11 yılın en yüksek düzeyine ulaştı.
Eski Gelirler Genel Müdürü ve CHP
Trabzon Milletvekili Aktf Hamzaçebi
hükümetin "mükeBeflerebaskıuygula-
ma yolunu seçtiğün"" belirterek "Bu,
idarenin acztain göstergesidir" dedı.
Gazi CnıveTSitesi öğretim üyesi Prof.
Dr. Şükrü Kjzdot da Maliye Bakanı Ke-
mal l nakıtan ın dolaylı vergıler konu-
sunda sözünü tutmadığını belirtti. Hü-
• Otokontrol mekanizmalannı kaldırdığı için doğrudan vergi toplayamayan hükümet,
vergi hedeflerini tutturmak amacıyla dolaylı vergilere yükleniyor. Dolaylı vergiler son
12 yılın en yüksek seviyesine çıkarken uzmanlar hükümeti eleştiriyor.
kümetin, vergi politikalanna bakış açı-
sındakı çarpıklığının yansıdığı son dö-
nemdeki bazı uygulamalan şöyle:
Kayıt dışı: Gelişmış ülkelerde ver-
gi gelırlennın ulusal gelire oranı yüz-
de 50'len geçerken Türkiye'de bu
oran yüzde 25. Kayıt dışının bu kadar
yaygın olmasmın bilinmesine karşın
hükümet hâlâ dörtte üçü boş olan 10
bin 700 denetım elemanı kadrosunu
doldurmadı.
Özel Tüketim Vergisi: Dolaylı ver-
gıler içinde en büyük kalemi yılın ılk
3 ayında toplanan 6.3 trilyon lırayla
ÖTV oluşturuyor îlk üç ayda topla-
nan 15.9 tnlyon lıralık dolaylı vergı-
nin yüzde 40'ını oluşturan ÖTV, ge-
çen yılın aynı dönemme göre yüzde
22.6 artış kaydetti.
Akaryakıt: ÖT\" içinde mıktarsal
olarak en büyük kalemi 4.2 tnlyon li-
rayla geçen yılın aynı dönemıne göre
yüzde 27.3 artan petrol ve doğalgaz
ürünlerinden alınan vergi oluşturuyor.
Otomobil: ÖTV içinde oransal ola-
rak en yüksek artışsa yüzde 88.5'le
motorlu taşıtlardan alınan vergıde
gerçekleşti.
Alkollü içecekler: Türkiye vıskide
Avrupa 3'üncüsü. Rakı ÖTV'si Avru-
pa'da 6. sırada. Almanya. Yunanıstan.
Ispanya, Fransa, ttalya. Hollanda gıbi
ülkelerde ÖTV oranlan Türkiye'den
düşük.
GeHr İdaresi Yasası: IMF yeni stand-
by için önkoşul olarak belirledığı için
çıkanlan yasa, konunun hiçbir tarafı
açısından taünin edici bulunmadı. Ver-
gi uzmanı yemınli mali müşavır Ekrem
Sansu, "fasannın amacı GeHr İdare-
si'ni bağımsız bir otorite hahne getir-
mek ve maü yapısuu, kadrosunu güç-
lendirmektL Âma tam tersi oldu" dıyor
Vergi borçlaruun sinnmesi: Maliye
Bakanlığı Merkezi Uzlaşma Komisyo-
nu. son dönemde en az 4 fırmanın ver-
gi borçlarını "sınrladL'* Kamu zaranna
yol açtığı Devlet Denetleme Kurumu
ve Sayıştay tarafından tespit edilen do-
ğalgaz çevrım santralı Trakya Elekt-
rik'in de 213 trilyon liralık matrahın-
dan 193 tnlyon liralık borcunu sildı.
UZMANLAR:
Unakıtan
sözünü
tutmuyor
AN'KAR-A (Cumhuryet Bürosu) -
Uzmanlann hükümetin vergı politikala-
nyla ilgili değerlendirmesi özetle şöyle:
Akn"Haıtızaçebi.CHP Mffletveküi, Es-
ki GelirlerGenel Müdürü: Gelır vergisi-
nin uygulamaya girdiği 1961 yıltndanbu
yana var olan otokontrol kurumlannın
en sonuncusu 'Nereden buldun'du. Bu
hükümetin i lk işi nereden buldurTu kal-
dırmak olmuştur. Bu hükünıet dönemin-
de otokontrol kurumlannın yokluğu ve
idarenin büttin beyannameleri kontrol et-
me imkânlan olmaması nedeniyle mü-
kelleflere, matrah artırması ve fatura ke-
silmesi yönünde baskı yapılması yolu se-
çilmiştir. Bu esasen ıdarenın aczirun bir
göstergesidir. Sıstem böyle olunca bura-
dan doğan boşluğu gidermek için hükü-
met dolaylı vergilere yükleniyor.
Prof. Şükrü KıaJot, vergi uzmanı, Ga-
zi Üniversitesi ttBF: Bu hükümet ıktida-
ra ilk geldigınde Maliye Bakanı bir ko-
nuşma yaptı Orada 'Bu ülkede dolaylı
vergifer yüzde 67'ye çıkmış. Eğer bir ül-
kede dolayh vergiler bu oranlara çıkmış-
sa, vergi adalerinden de bahsediJemez.
sağlıklı bir vergi yapısından da bahsedi-
temez. Öncelikk bu oranın aşağı çekfl-
mesi lazun' dedi. Bu doğru bir söz. Ar-
dından uygulamaya başladılar. Yüzde 67
oranı, 2005 bütçesinde yüzde 73.4'e çık-
tı. Söz verdıler ama uygulamalan tam
tersi oldu. Türkiyede dolaylı vergilere
yüklenıliyor. Bunun için de bol bol zam
yapılıyor Kayıt dışı ekonomiyı de bes-
lîyorlar.
OnuhLİI MÜCADELENiZ
£
DESTEK
Serbest bölgede
ilkgrevyapıldı
A /?
u
}'
t
"
n
sürecinde serbest bölgelerde
Jİ..D grev vasağının kaldırılmasının ar-
ıhndan Ege Serbest Bölgesi ndeki Fransı:
Lisi Aerospace (FTBestaş) işçilerigre\e çık-
tı. Işyerinde çalışan Birleşik Metal-lş 'e bağ-
lı 175 işçinin başlattığı greve, DİSK Genel
Başkanı Süleyman Çelebidekatıldı. Çelebi,
' Gre\• bizim için amaçdeğilaraçtır. Bizi kav-
gaya davet ettiler, bi: de kabul ettik; işte
hodri meydan diyoruz. Insan onuruna yakı-
şanbır ücret \ e sosyal haklar talep ediyoruz
dedi. Birleşik Metal-lş Genel Başkanı ve
DİSK Genel Başkan Yardımcısı Adnan Ser-
daroğlu da bölgelerin uluslararası sermave
için cennet, çahşanlar için ise cehennem ol-
duğunu söyledi. 4 aylık süreç içinde toplu-
sözleşme görüşmelerinden olumlu bir sonuç
çıkmadığım kaydeden Serdaroğlu, merkezi
Fransa'dabulunan şirketin Fransa da çalı-
şanlarına en düşük 1300 Avro ödediğini, tz-
mir deki işçilerin ise 2 75 Avro aldığını ve üc-
retlerini 500 Avro \a çıkarmak istediklerini
büdirdi. (Fotoğraf: HICR.4S ÖZDAMAR)
Migros Genel Müdürü Aziz Bulgu: Gima 'yla görüşmeler olumlu sonuçlanır
Wal-Mart'la ilişkimiz dostane
SIRLARINIANLATTHAR
Her şeyi bilen
adam devri
artıkkapandı
İSTANBUL (AA)- Türk Sanayicile-
ri ve Işadamları Derneği (TÜStAD)
Yönetım Kurulu Başkanı Ömer Sa-
bancı. "Her şeyi bilen adam devri ka-
pandı. Yeni tider tipi, öğrenen lider"
dedi. Eduplus Eğitim Danışmanlık ta-
rafından düzenlenen "2. Liderhk Zir-
vesi 20O5"te. kendi alanlannda başan-
h olmuş birçok isim, liderlik su-lannı
katıhmcılarla paylaştı. Sabancı. ko-
nuşmasında. "Liderliğin yeniden tarif
edildiği bir dünyada rahmetli Sakıp
Sabancı'nın içselleşhrdiği bazı özeüik-
l«rin, yeni tanınıla önemli ölçüde örtü-
şebildiğini görmek bana ayn bir keyif
fc-emor" dedı
Erdem Holding Yönetım Kurulu
Başkanı Zeynel Abidin Erdem, lider-
Liğin, tecrübe ve uygulamanın bir ara-
ya gelmesinden ortaya çıktığını söyle-
di RessamBedriBaykamda, "Lider-
BkSanaO: Yaraöcıhk" konulu oturum-
ia yaptığı konuşmada. "Liderfik her-
kesi dinlcdikten sonra tek başuıa karar
alabilmektir Lider dünyavı değiştir-
mekten korkmamalıdır*' dedi
Şahınler Holding Yönetım Kurulu
Başkanı Kemal Şahin de başannın ve
başansız olmanın tesadüfi olmadığını
belınti.
İSTANBL'L (AA) - Migros Genel Müdürü
Aziz Bulgu. Gima'nın satın alınmasına
ilişkin görüşmelerin başladığını
anımsatarak "Görüşmelerin olumlu
olacağını düşünüyonız" dedı Eduplus
Eğıtım Danışmanlık tarafından düzenlenen
U
2. Liderlik Zirvesi 2005" toplantısına
katılan Bulgu, sorulan yanıtladı. Wal-Mart
ile Koç Grubu arasmdaki görüşmelerinse
dostane bir havada geçtığını ıfade eden
Bulgu. Koç Grubu'nun perakendeyı ana
kolu olarak gördüğünü söyledi. Bulgu, Wal-
Mart'ın başka ülkelerde yaptığı gibi.
Türkiye'de de her tarafa baktığını,
incelemelerde bulunduğunu belirterek
u
OnIardan olumlu sinyal beklentimiz yok.
Olmasa da sorun değü, bizim arzumuz
büyümek" dedı. Gımada incelemenin
yapılacağını ve satın almanın bundan sonra
netleşeceğini kaydeden Bulgu, ne yönde bir
gelişme olacağı sorusunu ise "Ohunhı
olacağını düşünüwruz" şeklinde yanıtladı. Yeni başkan Hakan Uvanık.
GENEL KURULDA YENİ YÖNETtM BELÎRLENDl
Uyanık, Reklamverenler
Derneği'niıı yeni Başkanı
İSTANBUL (AA)-
Reklamverenler Derneği
Yönetım Kurulu Başkanlığı'na
Hakan Uvanık gennldi.
Reklamverenler Derneği'nın 7.
olağan genel kurulunda yeni
dönemde görev yapacak
yönetım kurulu üyeleri
belirlendi. Derneğin Yönetim
Kurulu Başkanlığı'na
Eczacıbaşı-Biersdorf Genel
Müdürü Hakan Uyanık
seçiluicen başkan yardmıcılığı
görevlerini Unilever Medya
Direktörü Dilek K. Erkey ıle
Koç Holding Medya ve Reklam
Koordinatörü Müdürü Hakan
Gören yürütecek.
Reklamverenler Derneği'nın
yönetım kurulu asıl üyelen Arif
Sankur, Babür Çelebi, Bekir
Bmdak, Bülent N. İnan. Caner
Tunaman. Galya Fra>Tnan
Molinas, Hakan Turau, Sertaç
Önen, Suna Dokur ve Tankut
Turnaoğiu'dan oluştu.
NOTDEFTERİ
ZEKERİIA TEMİZEL
Hangi Büyüme?
2004 yılında yüzde 9.9 oranında büyümüşüz.
Şimdi ne demeli, gözümüz aydın mı, yoksa eyvah
yine büyümüşüz mü?
Övünmeli mi, dövünmeli mi konusunda karar ver-
meden önce aşağıdaki tabloyu inceleyelim.
Yıllar
1993
2000
2004
Ihracat
(MilyonS)
15.345
27.774
63.074
Itfıalat
(MilyonS)
29.428
54.502
97.361
Dış Ticaret açığı
(Mityon $)
-14.083
-26.727
-34.286
Büyûme
%
8.1
6.3
9.9
Türkiye 1993 yılında yüzde 8.1 oranında büyüdük-
ten sonra 1994 ekonomik krizini, 2000 yılında yüzde
6.3 oranında büyüdükten sonra da 2001 ekonomik
krizini yaşadı. Ekonomi 1994 yılında yüzde 6.1, 2001
yılında da yüzde 9.4 oranında küçüldü.
Bu da gösteriyordu ki, hem 1993 hem de 2000 yı-
lında gerçekleşen büyüme, sürdürülebilir bir büyüme
değildi. Her iki yılda da büyümeyi sağlayan koşullar
aynı zamanda ekonomıdeki kınlganlıklan arttıran eko-
nomik krizi hazırlayan koşullardı.
Büyüme, borçlanılarak gerçekleştirilen tüketime da-
yanıyordu. Cari açıklar sıcak para ıle karşılanıyor, dü-
şük kur ile ucuzlayan ithal mallan karşısında yerli üre-
tim dayanamıyor, üretim duruyor, işsizlik artıyordu.
• • •
Peki 2004 yılı ekonomik verilerinden de aynı sonuç-
lar doğar mı?
Hemen belirtelim ki, 1993 ve 2000 yılı verileri ile
2004 yılı verileri arasında çok önemli bir farklılık var.
Türkiye'de, 2001 yılından beri uygulanan dış tale-
be dayalı büyüme stratejisinin bir sonucu olarak, ih-
racat da önemli ölçüde artmaktadır. Yani yapılan itha-
latın büyük kısmı, ülkede işlendikten sonra yeniden ih-
raç edilmekte, ülke içerisinde yaratılan katma değe-
re bağlı olarak ulusal gelirde de artma olmaktadır.
Nitekim ihracat 1993 yılında yüzde 4.3. 2000 yılın-
da yüzde 4.5 oranında artmışken 2004 yılında yüzde
33.5 oranında artmıştır.
Bu durum 2004 yılı ekonomik sonuçlarını daha
olumlu kılmaktadır.
Ancak bu durum ekonomide kınlganlık tehlikesini
tamamen ortadan kaldırmamaktadır. Bir defa ihracat
yüzde 33.5 oranında artarken ithalat da yüzde 55.2
oranında artmıştır. Bu durum nihai olarak Türkiye'de
tüketilen malların ithalatında da önemli bir artış oldu-
ğunu ortaya koymaktadır.
Nitekim 2004 yılı büyüme verileri içerisinde büyü-
menin en önemli kalemini ithalat vergileri oluşturmak-
tadır. Ihraç mallanna girdi oluşturan ithal mallarının
vergileri tahsil edilmediği için (tecil ve terkin uygula-
ması) yüzde 26 oranında artan ithalat vergileri, tüke-
tim amaçlı ithalatın boyutları konusunda bir fıkir ver-
mektedir.
Bu durum ekonominin yapısında önemli değişiklik
olmakla birlikte kırılganlıklarının sürdüğünü ortaya
koymaktadır.
• • •
Büyümenin ülkenin sosyal yapısında yarattığı de-
ğişime gelince:
2003 yılında 356.7 katrilyon lira olan milli gelir 2004
yılında 428.9 katrilyon liraya yükselmiş. Yani 72.2 kat-
rilyon lira artmış.
Peki bu 72 katrilyon lirayı kim elde etmiş?
Çiftçi mi? Büyümeden çiftçinin pay almadığını za-
ten rakamlar ortaya koyuyor. 2004 yılında tarım sade-
ce yüzde 2 büyümüş. Üstelik bu kadariık büyüme de,
yılm 9 ayında yoksullaşan çiftçinin geliri son üç ayda
yüzde 9.1 oranında arttı denilerek sağlanmış. Bu ar-
tışın nedeni bilenler varsa, anlatsalar iyi olacak.
Işçi mi? Dış talebe dayalı büyüme yurtiçi üretim ma-
liyetlerinin en düşük düzeyde tutulmasına bağlı bulun-
maktadır. Yurtdışından ithal edilen mallar ülkede iş-
lenmekte ve oldukça düşük kâr marjlan ile ihraç edil-
mektedir. Bu maliyeti arttıracak bir hareketlenme bu
stratejinin çökmesine neden olacağı için bu büyüme-
den işçilerin pay alması olanaksızdır. Petrol fıyatlann-
daki hareketlenme maliyetler üzerine baskı yapacağı
için ücretlerdeki artışı daha da engellemektedir.
Esnaf mı? Esnaf neredeyse üretici olmaktan çıkıp
çokuluslu şirketlerin ücretlisi durumuna gelmiş. On
binlerce işyeri kapanıyor. Büyüdüğü söylenen ekono-
mide işsizlik de büyüyor.
O zaman bu büyümeden hangi kesim pay aldı? Bir
avuç rantiye ile ithalat sektörü mü?
Bu büyüme Türkiye'yi yönetenlerin planlayarak ve
sonuçlannı bilerek gerçekleştirdikleri bir büyüme ise
büyümeyi hissetmeyenlerin söyleyecekleri bir şeyte-
ri olmayacak mı?
temizelcâ cumhuriyet.com.tr
MALİYE YAŞAMINDAN / MUSTAFA PAMUKOĞLU pamukmvı superonline.com
Yüksek enflasyon dönemlerin-
de iş sahipleri yüksek vergi oran-
lanndan vergi verirken bir de fiktif
kârlardan vergi verdiklerini belirte-
rek devamlı şikâyette bulunuyor-
lardı. Bunun üzerine "Alın size enf-
lasyon düzeltmesi ve artık şikâyet
etmeyin" diyen maliye anlayışı so-
nucunda ortaya çok ilginç sonuç-
lar çıktı.
- Uzmanlar ve muhasebeciler
aylardır bu ışın içinden çıkamıyor-
lar. Yazılım programlan hata veri-
yor. Hâlâ şüpheye düşülen durum-
lar var.
- Bilgısayar programiannı bilme-
yen ancak konusunda uzman ki-
şiler meseleye yabancı kalmışlar-
dır. Hazır programlarda işı çözen-
ler de konunun felsefesini ve ruhu-
nu henüz kavramış değildırier.
- Vergı matrahının tespitinde bu
şüpheye düşülen hususlar nede-
niyle yapılacak hatalar ileride bü-
yük matrah farklan yaratacaktır.
- Bilındiğı gibi enflasyon düzelt-
mesinde parasal olmayan aktif ka-
lemier gelir, pasif kalemler gider
Enflasyon Muhasebesi Ertelenmeli
yaratmaktadır. Eski sermayesi bü-
yük fiımalarda zarar çıkmaktadır.
Iştirakleri çok olan firmalarda da
anormal gelirler doğmaktadır. Ak-
tıf yapısı daha çok parasal kıymet-
lerden oluşan firmalarda zarar
oluşmaktadır. Dolayısıyla ne Malı-
ye'nin lehine ne de mükellefi
memnun edecek bir düzeltme
doğmaktadır. Haksız yeni sonuç-
lan yaratan bir mekanızma olarak
karşımızaçıkmıştır. Maliye, kurum-
lar vergisi beyannamelerinı alınca
şaşırıp kalacak, vergi iadeleri do-
ğarsa ne yapacağmı bilemeyecek-
tir.
- Enflasyon muhasebesini düz-
gün yapayım derken cari ışlemler-
de dikkat kaybolmuştur. Bu da
mali tabloların hatalı olma olasılı-
ğını artttırmıştır.
- Gayri faal şirketlerde gereksiz
zarar veya kârlar doğmaktadır.
Tasfiye halindeki şirketlerde de
benzer durum vardır.
- 31.12.2003 tarihi itibanyla yıl-
ların enflasyon zararlan vergi mat-
rahını etkilemeyecek olsa bile bi-
lançoda özvarlık azalışına neden
olmaktadır. Türk Ticaret Kanu-
nu'nun 324. maddesinin uygula-
nabilirliği sonucunu doğuracak
zarariar oluşmaktadır. Bu zararlar
31.12.2004 tarihi ıtibanyla daha da
artmaktadır. Bu da "ticaribilanço-
nun yapısını" bozmaktadır.
- Yıllann getirdiği enflasyon za-
rariarından mükellefler yarariana-
madıklarına ve gelecek yıllarda
enflasyon hedefinin hep enflasyon
düzeltmesi yapılmasını gerektir-
meyecek oranda beklendiğine gö-
re sadece 2004 yılına ait zarar ve-
ya kâr için bu kadar çaba ve mas-
raf boşa gidecek gıbi... Zarar, ver-
gı kaybı yaratacağından maiiye
buna bir alternatif getirerek enf-
lasyon zararlarının fıilen kullanıl-
masına olanak tanımayacaktır.
Enflasyon kân ise mükelleflerin
vergi yükünü arttınrken "enflasyon
düzeltmesinin fiktifkartan vergile-
memek olan temel amacına aykı-
n olarak" mükellefler cezalandınl-
mış olacaktır. Birde ileride yapıla-
cak vergi incelemelerinde yüksek
vergı matrah farklan ve cezalar çı-
kacak.
Bu tespitler sonucunda insan
kendine şu sooıyu sormadan ede-
miyor: Vergi oranlan çok yüksek,
vergı adaletınin varlığı tartışmalı,
kayıt dışı ekonomi yoğun, enflas-
yon oranlan da düşmüş durumda.
Durup dururken başımıza iş mi aç-
tık?
Önerimiz:
- 31.12.2004 tarihi itibanyla da
doğan enflasyon zarariannın zarar
addedilmemesi, kârların vergilen-
memesi.
- Geçmiş yıl zararlarının özvarlık
azalışı sayılmayacak ve TTK'nin
324. maddesinin uygulanması zo-
runluluğunu doğurmayacak yasal
düzenleme yapılması.
- 2005 yılından itibaren enflas-
yon muhasebesinin uygulanması-
nın ihtiyari bırakılması veya erte-
lenmesi.
- Mükellef bilanço ve vergi be-
yannamelerinin incelenerek kon-
solide fayda ve maliyet analizi ya-
pılarak sistemin belki de tümüyle
kaldınlmasının tartışılması. Hisse
senetleri SPK kaydında olan hal-
ka açık şırketlerzaten ticari bilan-
çolannı SPK esaslan çerçevesin-
de düzeltmektedirier. Bu türfirma-
lar için uygulama sürdürülebilir.
- Enflasyon dönemlerinde vergi
oranlan düşürülerek veya kârın
arındırılması yapılarak veya ihtiya-
ri enflasyon düzeltmesi uygulata-
rak vergi adaletıni sağlamak daha
uygun olmaz mı diye tartışma ya-
pılmalıdır.
Bildığinız gibi Bağımsız Vergi
İdaresi kuruluş çalışmalan başiı-
yor. Vergi ıdaresinin iş yükü daha
da artacak. Bu nedenle bu tespit
ve önerilerimiz daha da anlam ka-
zanıyor.
BOTAŞ GENEL MÜDÜRÜ
Bilgiç aynlıyor
ANK\R\(CumhuriyetBürosu)-
BOTAŞ Genel Müdürü Mehmet Bil-
giç görevinden aynlma karan aldı.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Hilmi Güler de Bılgiç'in istifa ede-
ceği yönündeki haberleri doğruladı.
Bakan Güler. Bırinci Ulusal Bor
Çalıştayı'na katılmak üzere geldıği
Türkiye Atom Enerjisi Kurumu'nda,
gazetecilerin konuya ilişkin sorula-
nnı yanıtladı. Bakan Güler, BOTAŞ
Genel Müdürü Mehmet Bilgiç'in is-
tifasuıa yönelık haberlenn sorulma-
sı üzerine, "Henüz daha öyle bir şejr
yok. Zaman zaman konuştuk ama
yazılı bir şey olmadı
n
dedi. Bakan
Güler. şunlan söyledi:
"*Kendisi aynlmak istediğini söyle-
di. Ama yazıh olarak görüşmedik.
Ben de devam etmesini arzulmvrum.
Kendisi ile tekrar görüşeceğim.'" ,