Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 21 NİSAN 2005 PERŞEMBE
HABERLER
DimADABUGUN
ALİ SİKMEN
Blr Tek Sen Eksiktin
Ratzinger Hazretleri
Salı akşamüstü, Beyoğlu'na inen sokaklardan
birindeki biraçıkhava kahvesindeoturmuş, hem
çayımı yudumluyor hem de etrafı izliyorum. Ba-
har öylesine gelmiş ki, hani neredeyse beton yı-
ğınlarını bile çiçeğe durduracak, yaprak yeşiline
dönüştürecek.
Istiklal Caddesi'ne doğru iki kişi gidiyorlar.
- Yeni papa seçilmiş, diyor biri.
- Nasıl biriymiş, diye soruyor arkadaşı.
- Muhafazakârmış, diyor seçimi habervereni.
- Sen o tarafını boş ver, diye yanıtlıyor beriki,
bizim AB üyeliğimiz için iyi miymiş, kötü mü?
Gülüyorum. Artık her şeyimiz AB endeksli; rüz-
gâr keşişlemeden lodosa dönse hemen düşü-
nüyoruz, "AcabaAB üyeliğimiz açısından olum-
lu mu olur, olumsuzmu" diye. Derin devlet pas-
yans açarak geleceği görmeye çalışırken sığ
devlet, "alacaklar, almayacaklar" diye papatya
falına bakıyor.
Gazetelerimiz, televizyonlarımız, haberi he-
men duyurdular. Ratzinger Hazretleri 11 Ağus-
tos 2004 tarihinde, Fransa'nın Le Figaro gaze-
tesineyazdığı yazıda, Türkiye'nin üyeliğine kar-
şı olduğunu belirtmiş ve ülkemizin geleceğinin
Hıristiyan kökenli Avrupayerine Islam ülkelerı ara-
sında olduğunu söylemiş.
Eh yani, bunca dert arasında bir Ratzinger ek-
sikti!..
•••
Masal anlatmakta hünerlı politikacılarımız, 21.
yüzyılın Türkyüzyılı olacağını muştuluyorlardı, hiç-
bir şeye dayanmadan yalnızca işkembeyi küb-
radan atarak.
21. yüzyıl Türk yüzyılı olmadı, ama Türk kor-
kusunun, Türk'e nefretin yüzyılı olarak başladı.
Ikinci Viyana kuşatmasından 320 yıl sonra
"Türklergeliyor!" çığlıkları, Akdeniz kıyılarından,
Viyana kapılarından öteye, Manş'a, Atlantik Ok-
yanusu'na, Baltık kıyılarına kadar uzanmış du-
rumda.
Elin Fransızı, Türkler gelecek diye tir tirtitriyor.
Fransızın Türk ile alıp veremediği ne?
Aslında kendisi farkında olmasa bile Fransızın
esas derdi Türk değil. O gittikçe artan işsizlik,
düşen ücretler, kırpılan sosyal yardımlar, yıkılma-
yayüztutmuşsağlıksistemi, geçmiştekinden çok
daha kırılgan olan sosyal güvenceler karşısında,
umutsuz, umarsız ve dolayısıyla öfkelidir.
Batılı ne kadar iyi yetişmiş olursa olsun, böy-
le umutsuz anların panik durumlarında, sistemi
ya hiç sorgulamıyor ya da sorgulasa bile benli-
gini birden sarıveren öteki korkusundan sıyrıla-
mıyor.
Şimdi öteki, Tayyip Türkiyesi'dir.
•••
Yirmi birinci yüzyılda, AB'yi Hıristiyan kulübü
gibi gören ve Hıristiyanlar ile Müslümanların ay-
rı ayrı, kendi aralarında yaşamalarını öneren bir
papanın seçilmiş olmasından dolayı insanlığı
kutlamak mı gerekir?
Papa aslında Müslümanlığa mı karşı, yoksa la-
ikliği de şeytan mı görüyor?
21. yüzyılda aydınlanmanın ülkesinde, kendi
kritikdurumunun nesnel nedenlerini tartışmakye-
rine Fransızın bütün dikkatini Türk'e odaklandı-
rarak öbür sorunları bir yana itmesinden kim
utanmalı? Türk mü, yoksa Fransız mı?
Fransa'da kamuoyu yoklamaları, seçmenlerin
çoğunluğunun Avrupa Anayasası'na karşı oldu-
ğunu ortaya koyuyor. Biliyoruz ki Fransa bu eği-
limdeki tek ülke değil.
Peki Avrupalının çoğunluğu "bu Avrupa 'ya" kar-
şı çıkarken demokrasisi tesettürlü Türk'ün, Av-
rupalıdan daha Avrupalı bir tavır içinde, kendi-
sinibirtürlüistemeyenAvrupa'nınörgütünegir-
me tutkusunun türban takıntısıyla kol kola git-
mesine ne demeli?
Böyle bir ortamda, Vatikan'da ha Ratzinger baş
olmuş, ha Matzinger... Neyazar!
Ne demiş atalarımız: "Dalga boyu geçmiş, ha
bir karış, ha bin karışl."
[email protected]
Mera Yasası 'nda değişiklik
'Mevdann işgaline
zemin hazifiantyof
ANKARA (Cumhuri-
yetBiinosu)-TBMM Ge-
nel Kurulu'nda, merala-
nn yağmalanmasına yol
açacak yasa önerisi görü-
şüldü CHP'li Orhan
Eraslan, önenyle daha
önce özelhkle tnafya ta-
rafından yapılan yağma-
nın onaylandığını, yenı
haksız ve hukuksuz ış-
gallere zemin hazırlandı-
ğını söyledi.
TBMM'de Mera Yasa-
sı'nda değişiklik öngö-
ren yasa önerisi ele alın-
dı. Görüşmeler sırasında
AKP ve CHP'liler ara-
sında tartışma yaşandı.
CHP'li Fahrettin Üstiin,
hükümetın herşeyi sattı-
ğını belırterek "Sizin di-
niniz imanınızpara mı?"
dedı. Üstün'ün sözleri,
AKP sıralannda tepkıy-
le karşılandı. AKP'li
Emin Tutan, "Böyle bir
nıübarekgündeböyle bir
söz söylenmesini yakıştı-
ramadınr dedi.
Yasa önerisine göre, be-
lediye ve mucavir alan sı-
nırlan içerisinde kalan ve
1 Ocak 2003 tarihinden
önce kesinleşen imar
planlan içerisinde yerle-
şim yeri olarak işgal edi-
lerek mera olarak kulla-
nımı teknik açıdan müm-
kün olmayan yerler, Ha-
zıne adına tescıl edılecek.
Ancak, bu nıtelıktekı ta-
şınmazlardan ılgılı bele-
diye veya kamu kurum
ve kuruluşlan adına tes-
cil edilmiş olanlar, tescil-
ler bedel istennıeksizin
devam edecek. Bunlaı
hakkında dava açılmaya-
cak. Hazine adına tescil
edilmesi gerekirken doğ-
rudan gerçek ya da özel
hukuk tüzelkişileri adına
tescil edilmiş taşınmazla-
ra ilişkin Hazinece açı-
lan davalardan, taşınmaz-
lann emlak ve rayıç be-
dellerinın toplamının ya-
nsı üzennden hesaplana-
cak bedelin ügılılerce Ha-
zine'ye ödenmesı koşu-
luyla vazgeçılecek.
Kaçakçılık için verilen cezanın üst sının 6 yıldan 3 yıla, zamanaşımı süresi de 10 yıldan 5 yıla düşürülüyor
TCY'den Unakıtan'aaf çıktıİLHAN TAŞCI / EMİNE KAPLAN
ANKARA - Türk Ceza Yasasf nın
(TCY)yürürlüktarıhının 1 Hazıran'a
ertelenmesinin altından "teşekkül ha-
linde kaçakçılık" ve "evrakta sahte-
cilikle'' suçlanan Malıye Bakanı Ke-
mal Unakıtan'a afformülü çıktı.
AKP Kastamonu Milletvekili Hak-
kıKöylü, KaçakçılıklaMücadele Ya-
sası'nda değişiklik yapılmasına iliş-
kin yasa önerısi verdı. Köylü'nün ver-
diği önerinin görüşmesi, TBMM Ada-
let Komisyonu'nun gündemine alın-
dı. Yasa önerisine göre, "hayaliihra-
cat" suçu Kaçakçıhkla Mücadele Ya-
sası kapsamından çıkanlarak TCY'de-
ki "dolandırıcılık" kapsamında de-
ğerlendınlecek. Yasadaki sahte bel-
ge düzenleme suçu da çıkanlıyor.
Kaçakçıhkla Mücadele Yasası'na
göre, teşekkül halinde kaçakçılık su-
• TCY ertelenmesinin altından Maliye Bakanı Unakıtan'ı kurtarma girişimi çıktı.
AKP'nin getirmek istediği değişiklik yasalaşırsa "teşekkül halinde kaçakçılık" ve
"evrakta sahtecilik'Me suçlanan Maliye Bakanı Unakıtan yargılanmadan kurtanlacak.
çunun işlenmesi durumunda 2 yıldan
6 yıla kadar hapıs cezası venlıyordu.
Bu suçun zamanaşımı ise 10 yılda
doluyordu. Ancak önerinin yasalaş-
ması durumunda, toplu teşekkül ha-
linde kaçakçılık suçunun cezasmın
üst sının 3 yıla düşürülürken zama-
naşımı süresi de 5 yıla indiriliyor. Bu
düzenlemeye göre, halen süren ve
aralannda Mercedes kaçakçılıgının
da yer aldığı çok sayıda kaçakçılık dos-
yası zamanaşımı tehdidiyle karşı kar-
şıya kalacak.
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan,
gümrükmütettişlerince düzenlenen ra-
porda, "teşekkül halinde kaçakçılık"
ve "evrakta sahtecilikle" suçlanmış-
tı. tstanbul Cumhuriyet Başsavcılı-
gı'na da iletilen rapora göre soruştur-
ma yapılması ısteniyordu. Ancak he-
nüz soruşturma için adım atılmadan
Unakıtan'ı kurtarma girişiminın ilk
adımı yaşama geçirildi. Unakıtan, Al
Baraka Türk'teki 1995-1998 yılla-
rındaki yönetıcılik dönemi nedeniy-
le suçlanıyordu.
Unakıtan'ın dokunulmazhğı nede-
nıyle hakkında yürütülen soruşturma
ve davalar "astaya" ahnmıştı. Kaçak-
çıhkla Mücadele Yasası'nda değışık
lik öngören yasa önerisinde, teşekkül
halinde kaçakçılık için verilecek ce-
zamn üst sının 6 yıldan 3 yıla, zama-
naşımı süresi ise 10 yıldan 5 yıla dü-
şürüldü. Önerinin yasalaşması duru-
munda, teşekkül halinde kaçakçılık ve
evrakta sahtecilikle suçlanan Unakı-
tan hakkında henüz bir ışlem yapıl-
madan zamanaşımı süresi dolmuş
olacak.
Suçlandığı dönemin sonu dikkate
ahndığmda Unakıtan'ın son suçlan-
dığı yıl 1998. Onenye göre Unakıtan
açısından zamanaşımı 2003 yılında
dolmuş olacak. Ancak Unakıtan 2002
yılında milletvekili seçildigi için za-
manaşımının ışlemesi durmuşru An-
cak zamanaşımı durana kadar 4 yıl
geçmiş oldu.
Bu suçlamalardan olası bir yargı-
lama gündeme geldığınde Unakıtan
için zamanaşımının dolmasına 1 yıl
kalmış olacak. Hakkında soruşturma
açıhp yargılamaya başlanana kadar bu
bıryıllık sürenın geçeceğı düşünülür-
se, Unakıtan hakkındakı dosya da
otomatikman ortadan kalkacak.
Öneriyc göre, "devlet ve kamu gü-
venliğialeyhinc kaçakçılık" suçu için
mevcut yasada 10 yıldan az 20 yıldan
fazla olmamak üzcre hapis cezası ön-
görülüyordu Ancak teklifc göre bu
ceza da tamamen kaldınldı
Kaçakçılığı önleme ve ızlemekle
görevli kişilerın bılgı ve belge talep-
lerinin eksiksiz karşılanacağı mev-
cut yasada beliıtiliyordu. Ancak tek-
lifle bu hüküm kaldınldı. Kaçakçılık
suçlannı soruşturanlar istedikleri bel-
ge ve bilgileri almakta sorun yaşaya-
caklar. Kaçakçılıkta kullanılan araç-
lara el konuluyordu, önenye göre ar-
tık bu da yapılamayacak.
Erinç, eleştirilerini Adalet Bakanlığı danışmanlarının ciddiye almadığını söyledi
^Değişfldikier yetersiz'• Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı
Erinç, yeni TCY'de değişiklik yapılması için
gerçekleştirilen Çalışma Grubu
toplantılarından beklendiği gibi bir sonuç
alınmadığını vurguladı.
İstanbul Haber Servisi
-1 ürkıye Gazeteciler Ce-
miyeti (TGC) Başkanı ve
gazetemiz yazarı Orhan
Erinç, yeni TCY'nin fi-
kır ve halkın haber alma
özgürlüğünü engelleyıcı
maddeleri barındırdığını
belirterek "Türkiye'nin
gelecektegazetecilerin ha-
piste bulunduğu ülkele-
rin öndegeleni sayılması-
nı cngelleyecek degjşik-
liklcrc ihtiyaç var" dedı.
Erinç, Cağaloğlu'nda-
kiTGCLokali'ndc,TGC
Hukuk Danışmanı Fik-
ret İlkiz, Genel Sekreter
TurgayOlcayto, Yönetım
Kurulu üyeleri Recep Ya-
şar ve Oral Çalışlar, Ba-
sın Senatosu Başkanı
Necmi Tanyolaç ile dü-
zenledığı basın toplantı-
sında, yürürlüğü ertele-
nen yenı Türk Ceza Ya-
sası'nda (TCY) değişik-
lik için 2 kez bir araya
gelen Çalışma Grubu'nda
varılan sonuçları değer-
lendirdı.
Yeni TCY'de değişiklik
yapılması için 13 ve 16
Nisan tarihleri arasında
gerçekleştınlen Çalışma
Grubu toplantılarından
beklendiği gibi bir sonuç
alınmadığını vurgulayan
Erinç, bunun nedeninin
de özelhkle Adalet Ba-
kanlığı danışmanlannın
bu konudakı katı tutum-
lan olduğunu söyledi.
Erinç, Türkiye'de hâlâ
fikir suçu kavramının kal-
dınlması yönünde çaba-
lann sonuç vermediğinin
yenı TCY ile ortaya çık-
tığını ifade ederek yenı
TCY'de özellikle dolan-
dıncılıkla ilgili sanık ve
mahkûmlann yararlana-
cağı ceza ındınmlennın
söz konusu olduğunu bıl-
dirdi. Yeni TCY konu-
sunda Yargıtay kanadın-
dan da yazılan bir maka-
leye ışaret eden Orhan
Erinç, bu makalenın "ya-
saruıı ifade özgürlüğünti
vcgazctccDerin haber ver-
mc hakkını sınıriandırdı-
ğını ortaya koyduğunu"
belirtti.
Adalet Bakanlığı da-
nışmanlarının bu konu-
yu ciddiye almamakta ıs-
rar ettiğini savunan Erinç,
yeni TCY'nin uygulan-
masmın hem Avrupa In-
san Haklan Mahkemesı
ıçtihatlanna hem de Av-
rupa tnsan Haklan Söz-
leşmesi'nin 10. madde-
sındekı tanımlaraters du-
şeceğını de dıle getırdı.
Toplantıda daha sonra
TGC Hukuk Danışmanı
Fikret Tlkiz, katıldıgı Ça-
lışma Grubu toplantıları
hakkında bılgı verdi. tlkiz,
1 Haziran'da yürürlüğe
girecek yeni TCY'de ya-
pılması düşünülen deği-
şiklikler için toplanan Ça-
lışma Grubu'nun 6 mad-
de üzennde konuştuğu-
nu ifade ederek toplantı-
da "basın kuruluşlannın
gazeteciler için suç işlenıe
ayrıcalığı istemediğini"
dıle getırdığini anlattı.
J
TGC Genel Başkanı Erinç, yeni TCY'de düşüncenin hâlâ suç olduğunu söyledi. (ALPER İZBU L)
Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin, Dinçer'i savundu
'Kitapta intihal yok'ANKARA (AA)- Devlet Ba
kanı ve Başbakan Yardımcısı
Mehmet Ali Şahin, Başbakan-
lık Müsteşarı Ömer Dinçer
hakkındaki "intihal" iddiala-
nnın doğru olmadığını bildi-
rerek "Bu sebeple ^ ~ —
gerçek olmayan is-
natlara dayanarak
idari tasarrııfla bu-
lunmak söz konusu
depdir" dedi.
Şahin, CHP Grup
Başkanvekili ve tz-
mır Milletvekili Ke-
hal" yaptığı ıddialanna iliş-
kin soru önergesmı yanıtladı.
"tntihalin bir başkasuıa ait
olan düîjünceleri ve ifadeleri
kişinin kendisine mal ederek,
gerçek kaynağı saklayarak su-
• "Intihalin bir başkasına ait olan
düşünceleri ve ifadeleri kişinin kendisine
mal ederek, gerçek kaynağı saklayarak
sunması" olduğunu ifade eden Şahin, bu
anlamda Dinçer'in kitabında intihalin söz
konusu olmadığını ileri sürdü.
mal Anadol'un Başbakanlık
Müsteşarı Ömer Dinçer'in,
Yardımcı Doç. Dr. Yahya Fi-
dan'la birlikte yazdığı "tşlet-
me Yönetimi" adlı kitapta Prof
Dr. Tamer Koçel'in "Işletme
Yönetidliği'' kitabından "inti-
nulması" olduğunu ifade eden
Şahin, bu anlamda Dinçer'in,
Yahya Fidan'la bırhkte yazdı-
ğı kitapta intihalin söz konu-
su olmadığını ileri sürdü.
Şahin, intihal iddialarının
doğru olmaması nedeniyle
"Dinçerhakkındagcrçekolma-
yan isnatlara dayanarak idari
tasarrufta bulunulmasının söz
konusu olmadıgınr kaydettı.
Cumhuriyet Üniversitesi Ya-
yın litığı Inceleme Komisyo-
^ ^ - ^ ^ — nu'nun 30 Mart
2004 tarihinde
ya/dığı yazının
habcrlere daya-
nak yapıldığını
ifade eden Şa-
hin, "Komisyo-
nunkarartarihi
2004yıholup27
Mart 2005 tarihinde yapılan
ilk haberden tanı 1 yıl önce-
sine aittir. Yeni bir karar dc-
ğüdir" dedi.
Şahin, Dinçer'in temelsiz
iddialarla yıpratılmaya çalı-
şıldığını ileri sürdü.
AKFv
Lt DlŞLİ:
AB
hedefinden
sapmayok
A1VKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - AKP Genel Başkan Yardım-
cısı Şaban Dişli, hükümetın "yüz-
yılın projesi" olarak gördüğü Av-
rupa Bırlığı hedefinden hiçbir sap-
ma olmadığını, AB takvımının hıç-
bir kesintiye uğramadan sürdürü-
leceğını söyledi.
Dişli, dün parlamentoda düzen-
ledığı basın toplantısında, Başba-
kan RecepTayyip Erdoğan'ın "Tür-
kiyc'yi parçalamaya dönük tezler
geldiğioluyor
M
sozleriyle başlayan
tartışmaları değerlendırdı Başba-
kan' ın açıklaması yanlış yorumla-
narak toplumunpsikolojisini etki-
leyen spekülasyonlar yapıldığını
savunan Dişli, AB sürecınde prob-
lem varmış gibi göstermenin yan-
lış olduğunu, 3 Ekim'c dönük ola-
rak hükümet ve devletin her rürlü
hazırlığı yaptığını belirtti.
Dişli, "Türkiye'nin bu zor süre-
ce kendisini adaması gerekiyor. Biz
bu konuda realistiz. Takvim ve sü-
reç hiçbir kesintiye uğramadan de-
vam edecektir. 6 Ekim raporunda
Türkiye'yi rahatsız eden konular
var. Bu konulardaki ralmtsızlığı-
mı/.ı da devamlı dile getiriyoruz.
Ama bunlar müzakere edilecek.
Müzakere süıecinde tabii kirahat-
sızedici birçokkonu var, olmaya da
devam edecek. Ama biz bu konu-
larda dik durmaya devam edecegjz."
Şaban Dişli, başmüzakerecinin
halen behrlenmemesıne dönük so-
rular üzerıne, başmüzakerecinin
yalnızca bir köprü görevi görece-
ğını, sonuçta müzakerenin siyasi
otonteler olan Başbakan ve Dışış-
leri Bakanı'nca yürütüleceğini söy-
ledi. Dişli, "Tabii ki isimler belir-
lenmiştir ve bunlar içinden en ııy-
gun, en iyiyi seçme süreci kaldı. O
da en kısa zamanda açıklanacak-
tır. Kişi tabii ki çok öncmlidir. AKP
içinde, bu konularla yakından iliş-
kili bir kişi olacağı için bu sadccc bir
atama işlemi olacak" dedi.
CHP ve AKP'nin anlaştığı 'siyasi partilere Hazine yardımını sınırlayan yasa' Anayasa Komisyonu'ndan geçti
Vetolu yasa aynen kabul edüdi• Sezer'in geri gönderdiği
yasa dün Anayasa
Komisyonu'nda görüşülürken
bazı AKP'lilerin yasayı
eleştirmesi dikkat çekti.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
TBMM Anayasa Komisyonu, Cum-
hurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in
TBMM'ye geri gönderdiği partilere
Hazine yardımını sınırlayan yasayı
aynen kabul etti. Görüşmeler sırasın-
da bazı AKP milletvekillerinin "De-
mokrasi bir gün başka bir gruba da
laam olur. Partiler sermayenin parti-
siolmanıair diyerek yasaya sert eleş-
tiriler yöneltmesi dikkati çekti.
CHP'lilerin önerisi üzerine yasa-
laşan düzenlemede, Siyasi Partiler
Yasası'nın en az üç mılletvekıhne sa-
hip olan veya genel seçimlerde top-
lam geçerli oyların yüzde 7'sinden
fazlasını alan siyasi partilere de Ha-
zine yardımı yapılmasına ihşkın mad-
desi yürürlükten kaldırılıyor. Cum-
hurbaşkanı Sezer'in TBMM'ye geri
gönderdiği yasa dün TBMM Anaya-
SHP'LİLERİ KABUL EDEN CUMHURBAŞKANI SEZER:
Anayasanın gereğiniyaptım
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu)-Cumhurbaş-
kanı AhmetNecdet Sezer,
siyasi partilere Hazine yar-
dımına sınırlama getiren
yasayı veto gerekçesini
"Anayasal hükümlerin ge-
regini uyguladım" sözle-
nyle açıkladı
SHP Genel Başkanı
Murat Karayalçın ve
CHP'den ayrilarak partiye
katılan 5 milletvekılinm
onceki gün Cumhurbaş-
kanı Ahmet Necdet Se-
zer' i Çankaya Köşkü'nde
ziyaretinde, siyasi parti-
lere yapılacak Hazine yar-
dımlanna sınırlama geti-
ren yasa da gündeme gel-
di. Edinilen bilgiye göre
SHP heyeti, yasayı
TBMM'ye ıade etmesi ne-
deniyle Sezer'e teşekkür
etti. Cumhurbaşkanı Se-
zer'in ise demokratik ya-
şamın ayrılmaz parçası
olan siyasi partilere dev-
let tarafından yardım ya-
pılmasının anayasal hü-
küm olduğuna dikkat çek-
tiği öğrenildi. Sezer'in, ia-
de gerekçesınde, bu konu-
da aynntılı olarak değerlen-
dirmede bulunduğunu ifa-
de ettıği belirtildi.
sa Komisyonu'nda görüşüldü. Ana-
yasa Komisyonu Başkanı BurhanKu-
zu, "AB'de 17 ülkenin seçimde aldık-
lan oyoranı, milletvekili sayısı veya her
iki kıstasıgöz önüne alaraksiyasi par-
tilere parayardımıyapıldığını" aktar-
dı. Kuzu, siyasi partilere yardımın öl-
çüsünün tartışılması gerektiğini vur-
guladı.
AKP Ankara Milletvekili Ersön-
mez Yarbay, "Bugüne dek TBMM
CenelKurulu'ndan hep tasan geçiril-
diğini, milletvekillerinin yasa öncrile-
rinin ancak yüzde 2'sinin kabul edil-
diğini, bunlannyüzde 1.5'inin da grup
başkanvekillerininverdiklerigayrires-
mi tasan olan öneriler olduğunu" vur-
guladı. Yarbay, "Yardımla ilgili öne-
rinin getirilişinde bile samimiyetsiz-
lik olduğunu ve bu düzenlemenin ya-
rar getirmeyeceğini" söyledi.
AKP Afyon Milletvekili tbrahim
Hakkı Aşkar da adlannı anmadan
Burhan Kuzu ve Oya Arash'yı ışaret
ederken "Bu komisyonda kendisinin
hocası olan iki hukukçu olduğunu ve
derslerde kendilerine, yasalann an-
cak 'nesnellık, soyutluk ve gerçek-
lik' temelinde çıkarılması gerektiğini
öğreltiklcriııi" anlattı. Aşkar, somut
olaylar gerçekleştikten sonra yasa
yapmanın, yasa çıkarma tekniğinc
aykın olduğunu bildirdı. Aşkar, "Okul-
da kendilerine demokrasinin 'azınlık
haklanmn korunması' olarak öğre-
tildiğiııi" de vurgularken "Demokra-
si herkese lazıııı. Dün birilerine lazım-
dı, bııgiin başka birilerine lazım. Ya-
nn başka bir gruba lazım olacak" di-
ye konuştu.
Görüşmeler sırasındabazı AKP'li-
ler de yasayı savundu. CHP'den öne-
rı sahıplen adına sadece Arilla Emek
söz aldı. Emek, "2003'teteklif veril-
diğinde şu anki gelişmelerin hiçbiri
yoktu" dedi Komisyondaki diğer
CHP'li üyelenn söz almaması dikka-
ti çekti.
Görüşmeler sırasında yeniden söz
alan AKP'li Ersönmez Yarbay, bu
yasanın siyasi partiler arasında hak-
sız rekabete neden olacağını söyle-
di. Yarbay, "Herkesin düşüncelerini
serbestçe söyleyebilmesi için siyasi
partilere daha çok para verilmeli.
Odalar Birliği Yasası gelince herkes
elini kalduıyor. Scrmaye çevrelerinin
partileri oluşuyor. Sermaye çevreleri-
nin parrisi olmasın diye bu yasa çok
önemli" dedı.