17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 21 NİSAN 2005 PERŞEMBE HABERLER DimADABUGUN ALİ SİKMEN Blr Tek Sen Eksiktin Ratzinger Hazretleri Salı akşamüstü, Beyoğlu'na inen sokaklardan birindeki biraçıkhava kahvesindeoturmuş, hem çayımı yudumluyor hem de etrafı izliyorum. Ba- har öylesine gelmiş ki, hani neredeyse beton yı- ğınlarını bile çiçeğe durduracak, yaprak yeşiline dönüştürecek. Istiklal Caddesi'ne doğru iki kişi gidiyorlar. - Yeni papa seçilmiş, diyor biri. - Nasıl biriymiş, diye soruyor arkadaşı. - Muhafazakârmış, diyor seçimi habervereni. - Sen o tarafını boş ver, diye yanıtlıyor beriki, bizim AB üyeliğimiz için iyi miymiş, kötü mü? Gülüyorum. Artık her şeyimiz AB endeksli; rüz- gâr keşişlemeden lodosa dönse hemen düşü- nüyoruz, "AcabaAB üyeliğimiz açısından olum- lu mu olur, olumsuzmu" diye. Derin devlet pas- yans açarak geleceği görmeye çalışırken sığ devlet, "alacaklar, almayacaklar" diye papatya falına bakıyor. Gazetelerimiz, televizyonlarımız, haberi he- men duyurdular. Ratzinger Hazretleri 11 Ağus- tos 2004 tarihinde, Fransa'nın Le Figaro gaze- tesineyazdığı yazıda, Türkiye'nin üyeliğine kar- şı olduğunu belirtmiş ve ülkemizin geleceğinin Hıristiyan kökenli Avrupayerine Islam ülkelerı ara- sında olduğunu söylemiş. Eh yani, bunca dert arasında bir Ratzinger ek- sikti!.. ••• Masal anlatmakta hünerlı politikacılarımız, 21. yüzyılın Türkyüzyılı olacağını muştuluyorlardı, hiç- bir şeye dayanmadan yalnızca işkembeyi küb- radan atarak. 21. yüzyıl Türk yüzyılı olmadı, ama Türk kor- kusunun, Türk'e nefretin yüzyılı olarak başladı. Ikinci Viyana kuşatmasından 320 yıl sonra "Türklergeliyor!" çığlıkları, Akdeniz kıyılarından, Viyana kapılarından öteye, Manş'a, Atlantik Ok- yanusu'na, Baltık kıyılarına kadar uzanmış du- rumda. Elin Fransızı, Türkler gelecek diye tir tirtitriyor. Fransızın Türk ile alıp veremediği ne? Aslında kendisi farkında olmasa bile Fransızın esas derdi Türk değil. O gittikçe artan işsizlik, düşen ücretler, kırpılan sosyal yardımlar, yıkılma- yayüztutmuşsağlıksistemi, geçmiştekinden çok daha kırılgan olan sosyal güvenceler karşısında, umutsuz, umarsız ve dolayısıyla öfkelidir. Batılı ne kadar iyi yetişmiş olursa olsun, böy- le umutsuz anların panik durumlarında, sistemi ya hiç sorgulamıyor ya da sorgulasa bile benli- gini birden sarıveren öteki korkusundan sıyrıla- mıyor. Şimdi öteki, Tayyip Türkiyesi'dir. ••• Yirmi birinci yüzyılda, AB'yi Hıristiyan kulübü gibi gören ve Hıristiyanlar ile Müslümanların ay- rı ayrı, kendi aralarında yaşamalarını öneren bir papanın seçilmiş olmasından dolayı insanlığı kutlamak mı gerekir? Papa aslında Müslümanlığa mı karşı, yoksa la- ikliği de şeytan mı görüyor? 21. yüzyılda aydınlanmanın ülkesinde, kendi kritikdurumunun nesnel nedenlerini tartışmakye- rine Fransızın bütün dikkatini Türk'e odaklandı- rarak öbür sorunları bir yana itmesinden kim utanmalı? Türk mü, yoksa Fransız mı? Fransa'da kamuoyu yoklamaları, seçmenlerin çoğunluğunun Avrupa Anayasası'na karşı oldu- ğunu ortaya koyuyor. Biliyoruz ki Fransa bu eği- limdeki tek ülke değil. Peki Avrupalının çoğunluğu "bu Avrupa 'ya" kar- şı çıkarken demokrasisi tesettürlü Türk'ün, Av- rupalıdan daha Avrupalı bir tavır içinde, kendi- sinibirtürlüistemeyenAvrupa'nınörgütünegir- me tutkusunun türban takıntısıyla kol kola git- mesine ne demeli? Böyle bir ortamda, Vatikan'da ha Ratzinger baş olmuş, ha Matzinger... Neyazar! Ne demiş atalarımız: "Dalga boyu geçmiş, ha bir karış, ha bin karışl." [email protected] Mera Yasası 'nda değişiklik 'Mevdann işgaline zemin hazifiantyof ANKARA (Cumhuri- yetBiinosu)-TBMM Ge- nel Kurulu'nda, merala- nn yağmalanmasına yol açacak yasa önerisi görü- şüldü CHP'li Orhan Eraslan, önenyle daha önce özelhkle tnafya ta- rafından yapılan yağma- nın onaylandığını, yenı haksız ve hukuksuz ış- gallere zemin hazırlandı- ğını söyledi. TBMM'de Mera Yasa- sı'nda değişiklik öngö- ren yasa önerisi ele alın- dı. Görüşmeler sırasında AKP ve CHP'liler ara- sında tartışma yaşandı. CHP'li Fahrettin Üstiin, hükümetın herşeyi sattı- ğını belırterek "Sizin di- niniz imanınızpara mı?" dedı. Üstün'ün sözleri, AKP sıralannda tepkıy- le karşılandı. AKP'li Emin Tutan, "Böyle bir nıübarekgündeböyle bir söz söylenmesini yakıştı- ramadınr dedi. Yasa önerisine göre, be- lediye ve mucavir alan sı- nırlan içerisinde kalan ve 1 Ocak 2003 tarihinden önce kesinleşen imar planlan içerisinde yerle- şim yeri olarak işgal edi- lerek mera olarak kulla- nımı teknik açıdan müm- kün olmayan yerler, Ha- zıne adına tescıl edılecek. Ancak, bu nıtelıktekı ta- şınmazlardan ılgılı bele- diye veya kamu kurum ve kuruluşlan adına tes- cil edilmiş olanlar, tescil- ler bedel istennıeksizin devam edecek. Bunlaı hakkında dava açılmaya- cak. Hazine adına tescil edilmesi gerekirken doğ- rudan gerçek ya da özel hukuk tüzelkişileri adına tescil edilmiş taşınmazla- ra ilişkin Hazinece açı- lan davalardan, taşınmaz- lann emlak ve rayıç be- dellerinın toplamının ya- nsı üzennden hesaplana- cak bedelin ügılılerce Ha- zine'ye ödenmesı koşu- luyla vazgeçılecek. Kaçakçılık için verilen cezanın üst sının 6 yıldan 3 yıla, zamanaşımı süresi de 10 yıldan 5 yıla düşürülüyor TCY'den Unakıtan'aaf çıktıİLHAN TAŞCI / EMİNE KAPLAN ANKARA - Türk Ceza Yasasf nın (TCY)yürürlüktarıhının 1 Hazıran'a ertelenmesinin altından "teşekkül ha- linde kaçakçılık" ve "evrakta sahte- cilikle'' suçlanan Malıye Bakanı Ke- mal Unakıtan'a afformülü çıktı. AKP Kastamonu Milletvekili Hak- kıKöylü, KaçakçılıklaMücadele Ya- sası'nda değişiklik yapılmasına iliş- kin yasa önerısi verdı. Köylü'nün ver- diği önerinin görüşmesi, TBMM Ada- let Komisyonu'nun gündemine alın- dı. Yasa önerisine göre, "hayaliihra- cat" suçu Kaçakçıhkla Mücadele Ya- sası kapsamından çıkanlarak TCY'de- ki "dolandırıcılık" kapsamında de- ğerlendınlecek. Yasadaki sahte bel- ge düzenleme suçu da çıkanlıyor. Kaçakçıhkla Mücadele Yasası'na göre, teşekkül halinde kaçakçılık su- • TCY ertelenmesinin altından Maliye Bakanı Unakıtan'ı kurtarma girişimi çıktı. AKP'nin getirmek istediği değişiklik yasalaşırsa "teşekkül halinde kaçakçılık" ve "evrakta sahtecilik'Me suçlanan Maliye Bakanı Unakıtan yargılanmadan kurtanlacak. çunun işlenmesi durumunda 2 yıldan 6 yıla kadar hapıs cezası venlıyordu. Bu suçun zamanaşımı ise 10 yılda doluyordu. Ancak önerinin yasalaş- ması durumunda, toplu teşekkül ha- linde kaçakçılık suçunun cezasmın üst sının 3 yıla düşürülürken zama- naşımı süresi de 5 yıla indiriliyor. Bu düzenlemeye göre, halen süren ve aralannda Mercedes kaçakçılıgının da yer aldığı çok sayıda kaçakçılık dos- yası zamanaşımı tehdidiyle karşı kar- şıya kalacak. Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, gümrükmütettişlerince düzenlenen ra- porda, "teşekkül halinde kaçakçılık" ve "evrakta sahtecilikle" suçlanmış- tı. tstanbul Cumhuriyet Başsavcılı- gı'na da iletilen rapora göre soruştur- ma yapılması ısteniyordu. Ancak he- nüz soruşturma için adım atılmadan Unakıtan'ı kurtarma girişiminın ilk adımı yaşama geçirildi. Unakıtan, Al Baraka Türk'teki 1995-1998 yılla- rındaki yönetıcılik dönemi nedeniy- le suçlanıyordu. Unakıtan'ın dokunulmazhğı nede- nıyle hakkında yürütülen soruşturma ve davalar "astaya" ahnmıştı. Kaçak- çıhkla Mücadele Yasası'nda değışık lik öngören yasa önerisinde, teşekkül halinde kaçakçılık için verilecek ce- zamn üst sının 6 yıldan 3 yıla, zama- naşımı süresi ise 10 yıldan 5 yıla dü- şürüldü. Önerinin yasalaşması duru- munda, teşekkül halinde kaçakçılık ve evrakta sahtecilikle suçlanan Unakı- tan hakkında henüz bir ışlem yapıl- madan zamanaşımı süresi dolmuş olacak. Suçlandığı dönemin sonu dikkate ahndığmda Unakıtan'ın son suçlan- dığı yıl 1998. Onenye göre Unakıtan açısından zamanaşımı 2003 yılında dolmuş olacak. Ancak Unakıtan 2002 yılında milletvekili seçildigi için za- manaşımının ışlemesi durmuşru An- cak zamanaşımı durana kadar 4 yıl geçmiş oldu. Bu suçlamalardan olası bir yargı- lama gündeme geldığınde Unakıtan için zamanaşımının dolmasına 1 yıl kalmış olacak. Hakkında soruşturma açıhp yargılamaya başlanana kadar bu bıryıllık sürenın geçeceğı düşünülür- se, Unakıtan hakkındakı dosya da otomatikman ortadan kalkacak. Öneriyc göre, "devlet ve kamu gü- venliğialeyhinc kaçakçılık" suçu için mevcut yasada 10 yıldan az 20 yıldan fazla olmamak üzcre hapis cezası ön- görülüyordu Ancak teklifc göre bu ceza da tamamen kaldınldı Kaçakçılığı önleme ve ızlemekle görevli kişilerın bılgı ve belge talep- lerinin eksiksiz karşılanacağı mev- cut yasada beliıtiliyordu. Ancak tek- lifle bu hüküm kaldınldı. Kaçakçılık suçlannı soruşturanlar istedikleri bel- ge ve bilgileri almakta sorun yaşaya- caklar. Kaçakçılıkta kullanılan araç- lara el konuluyordu, önenye göre ar- tık bu da yapılamayacak. Erinç, eleştirilerini Adalet Bakanlığı danışmanlarının ciddiye almadığını söyledi ^Değişfldikier yetersiz'• Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Erinç, yeni TCY'de değişiklik yapılması için gerçekleştirilen Çalışma Grubu toplantılarından beklendiği gibi bir sonuç alınmadığını vurguladı. İstanbul Haber Servisi -1 ürkıye Gazeteciler Ce- miyeti (TGC) Başkanı ve gazetemiz yazarı Orhan Erinç, yeni TCY'nin fi- kır ve halkın haber alma özgürlüğünü engelleyıcı maddeleri barındırdığını belirterek "Türkiye'nin gelecektegazetecilerin ha- piste bulunduğu ülkele- rin öndegeleni sayılması- nı cngelleyecek degjşik- liklcrc ihtiyaç var" dedı. Erinç, Cağaloğlu'nda- kiTGCLokali'ndc,TGC Hukuk Danışmanı Fik- ret İlkiz, Genel Sekreter TurgayOlcayto, Yönetım Kurulu üyeleri Recep Ya- şar ve Oral Çalışlar, Ba- sın Senatosu Başkanı Necmi Tanyolaç ile dü- zenledığı basın toplantı- sında, yürürlüğü ertele- nen yenı Türk Ceza Ya- sası'nda (TCY) değişik- lik için 2 kez bir araya gelen Çalışma Grubu'nda varılan sonuçları değer- lendirdı. Yeni TCY'de değişiklik yapılması için 13 ve 16 Nisan tarihleri arasında gerçekleştınlen Çalışma Grubu toplantılarından beklendiği gibi bir sonuç alınmadığını vurgulayan Erinç, bunun nedeninin de özelhkle Adalet Ba- kanlığı danışmanlannın bu konudakı katı tutum- lan olduğunu söyledi. Erinç, Türkiye'de hâlâ fikir suçu kavramının kal- dınlması yönünde çaba- lann sonuç vermediğinin yenı TCY ile ortaya çık- tığını ifade ederek yenı TCY'de özellikle dolan- dıncılıkla ilgili sanık ve mahkûmlann yararlana- cağı ceza ındınmlennın söz konusu olduğunu bıl- dirdi. Yeni TCY konu- sunda Yargıtay kanadın- dan da yazılan bir maka- leye ışaret eden Orhan Erinç, bu makalenın "ya- saruıı ifade özgürlüğünti vcgazctccDerin haber ver- mc hakkını sınıriandırdı- ğını ortaya koyduğunu" belirtti. Adalet Bakanlığı da- nışmanlarının bu konu- yu ciddiye almamakta ıs- rar ettiğini savunan Erinç, yeni TCY'nin uygulan- masmın hem Avrupa In- san Haklan Mahkemesı ıçtihatlanna hem de Av- rupa tnsan Haklan Söz- leşmesi'nin 10. madde- sındekı tanımlaraters du- şeceğını de dıle getırdı. Toplantıda daha sonra TGC Hukuk Danışmanı Fikret Tlkiz, katıldıgı Ça- lışma Grubu toplantıları hakkında bılgı verdi. tlkiz, 1 Haziran'da yürürlüğe girecek yeni TCY'de ya- pılması düşünülen deği- şiklikler için toplanan Ça- lışma Grubu'nun 6 mad- de üzennde konuştuğu- nu ifade ederek toplantı- da "basın kuruluşlannın gazeteciler için suç işlenıe ayrıcalığı istemediğini" dıle getırdığini anlattı. J TGC Genel Başkanı Erinç, yeni TCY'de düşüncenin hâlâ suç olduğunu söyledi. (ALPER İZBU L) Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin, Dinçer'i savundu 'Kitapta intihal yok'ANKARA (AA)- Devlet Ba kanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, Başbakan- lık Müsteşarı Ömer Dinçer hakkındaki "intihal" iddiala- nnın doğru olmadığını bildi- rerek "Bu sebeple ^ ~ — gerçek olmayan is- natlara dayanarak idari tasarrııfla bu- lunmak söz konusu depdir" dedi. Şahin, CHP Grup Başkanvekili ve tz- mır Milletvekili Ke- hal" yaptığı ıddialanna iliş- kin soru önergesmı yanıtladı. "tntihalin bir başkasuıa ait olan düîjünceleri ve ifadeleri kişinin kendisine mal ederek, gerçek kaynağı saklayarak su- • "Intihalin bir başkasına ait olan düşünceleri ve ifadeleri kişinin kendisine mal ederek, gerçek kaynağı saklayarak sunması" olduğunu ifade eden Şahin, bu anlamda Dinçer'in kitabında intihalin söz konusu olmadığını ileri sürdü. mal Anadol'un Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer'in, Yardımcı Doç. Dr. Yahya Fi- dan'la birlikte yazdığı "tşlet- me Yönetimi" adlı kitapta Prof Dr. Tamer Koçel'in "Işletme Yönetidliği'' kitabından "inti- nulması" olduğunu ifade eden Şahin, bu anlamda Dinçer'in, Yahya Fidan'la bırhkte yazdı- ğı kitapta intihalin söz konu- su olmadığını ileri sürdü. Şahin, intihal iddialarının doğru olmaması nedeniyle "Dinçerhakkındagcrçekolma- yan isnatlara dayanarak idari tasarrufta bulunulmasının söz konusu olmadıgınr kaydettı. Cumhuriyet Üniversitesi Ya- yın litığı Inceleme Komisyo- ^ ^ - ^ ^ — nu'nun 30 Mart 2004 tarihinde ya/dığı yazının habcrlere daya- nak yapıldığını ifade eden Şa- hin, "Komisyo- nunkarartarihi 2004yıholup27 Mart 2005 tarihinde yapılan ilk haberden tanı 1 yıl önce- sine aittir. Yeni bir karar dc- ğüdir" dedi. Şahin, Dinçer'in temelsiz iddialarla yıpratılmaya çalı- şıldığını ileri sürdü. AKFv Lt DlŞLİ: AB hedefinden sapmayok A1VKARA (Cumhuriyet Büro- su) - AKP Genel Başkan Yardım- cısı Şaban Dişli, hükümetın "yüz- yılın projesi" olarak gördüğü Av- rupa Bırlığı hedefinden hiçbir sap- ma olmadığını, AB takvımının hıç- bir kesintiye uğramadan sürdürü- leceğını söyledi. Dişli, dün parlamentoda düzen- ledığı basın toplantısında, Başba- kan RecepTayyip Erdoğan'ın "Tür- kiyc'yi parçalamaya dönük tezler geldiğioluyor M sozleriyle başlayan tartışmaları değerlendırdı Başba- kan' ın açıklaması yanlış yorumla- narak toplumunpsikolojisini etki- leyen spekülasyonlar yapıldığını savunan Dişli, AB sürecınde prob- lem varmış gibi göstermenin yan- lış olduğunu, 3 Ekim'c dönük ola- rak hükümet ve devletin her rürlü hazırlığı yaptığını belirtti. Dişli, "Türkiye'nin bu zor süre- ce kendisini adaması gerekiyor. Biz bu konuda realistiz. Takvim ve sü- reç hiçbir kesintiye uğramadan de- vam edecektir. 6 Ekim raporunda Türkiye'yi rahatsız eden konular var. Bu konulardaki ralmtsızlığı- mı/.ı da devamlı dile getiriyoruz. Ama bunlar müzakere edilecek. Müzakere süıecinde tabii kirahat- sızedici birçokkonu var, olmaya da devam edecek. Ama biz bu konu- larda dik durmaya devam edecegjz." Şaban Dişli, başmüzakerecinin halen behrlenmemesıne dönük so- rular üzerıne, başmüzakerecinin yalnızca bir köprü görevi görece- ğını, sonuçta müzakerenin siyasi otonteler olan Başbakan ve Dışış- leri Bakanı'nca yürütüleceğini söy- ledi. Dişli, "Tabii ki isimler belir- lenmiştir ve bunlar içinden en ııy- gun, en iyiyi seçme süreci kaldı. O da en kısa zamanda açıklanacak- tır. Kişi tabii ki çok öncmlidir. AKP içinde, bu konularla yakından iliş- kili bir kişi olacağı için bu sadccc bir atama işlemi olacak" dedi. CHP ve AKP'nin anlaştığı 'siyasi partilere Hazine yardımını sınırlayan yasa' Anayasa Komisyonu'ndan geçti Vetolu yasa aynen kabul edüdi• Sezer'in geri gönderdiği yasa dün Anayasa Komisyonu'nda görüşülürken bazı AKP'lilerin yasayı eleştirmesi dikkat çekti. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Anayasa Komisyonu, Cum- hurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in TBMM'ye geri gönderdiği partilere Hazine yardımını sınırlayan yasayı aynen kabul etti. Görüşmeler sırasın- da bazı AKP milletvekillerinin "De- mokrasi bir gün başka bir gruba da laam olur. Partiler sermayenin parti- siolmanıair diyerek yasaya sert eleş- tiriler yöneltmesi dikkati çekti. CHP'lilerin önerisi üzerine yasa- laşan düzenlemede, Siyasi Partiler Yasası'nın en az üç mılletvekıhne sa- hip olan veya genel seçimlerde top- lam geçerli oyların yüzde 7'sinden fazlasını alan siyasi partilere de Ha- zine yardımı yapılmasına ihşkın mad- desi yürürlükten kaldırılıyor. Cum- hurbaşkanı Sezer'in TBMM'ye geri gönderdiği yasa dün TBMM Anaya- SHP'LİLERİ KABUL EDEN CUMHURBAŞKANI SEZER: Anayasanın gereğiniyaptım ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu)-Cumhurbaş- kanı AhmetNecdet Sezer, siyasi partilere Hazine yar- dımına sınırlama getiren yasayı veto gerekçesini "Anayasal hükümlerin ge- regini uyguladım" sözle- nyle açıkladı SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın ve CHP'den ayrilarak partiye katılan 5 milletvekılinm onceki gün Cumhurbaş- kanı Ahmet Necdet Se- zer' i Çankaya Köşkü'nde ziyaretinde, siyasi parti- lere yapılacak Hazine yar- dımlanna sınırlama geti- ren yasa da gündeme gel- di. Edinilen bilgiye göre SHP heyeti, yasayı TBMM'ye ıade etmesi ne- deniyle Sezer'e teşekkür etti. Cumhurbaşkanı Se- zer'in ise demokratik ya- şamın ayrılmaz parçası olan siyasi partilere dev- let tarafından yardım ya- pılmasının anayasal hü- küm olduğuna dikkat çek- tiği öğrenildi. Sezer'in, ia- de gerekçesınde, bu konu- da aynntılı olarak değerlen- dirmede bulunduğunu ifa- de ettıği belirtildi. sa Komisyonu'nda görüşüldü. Ana- yasa Komisyonu Başkanı BurhanKu- zu, "AB'de 17 ülkenin seçimde aldık- lan oyoranı, milletvekili sayısı veya her iki kıstasıgöz önüne alaraksiyasi par- tilere parayardımıyapıldığını" aktar- dı. Kuzu, siyasi partilere yardımın öl- çüsünün tartışılması gerektiğini vur- guladı. AKP Ankara Milletvekili Ersön- mez Yarbay, "Bugüne dek TBMM CenelKurulu'ndan hep tasan geçiril- diğini, milletvekillerinin yasa öncrile- rinin ancak yüzde 2'sinin kabul edil- diğini, bunlannyüzde 1.5'inin da grup başkanvekillerininverdiklerigayrires- mi tasan olan öneriler olduğunu" vur- guladı. Yarbay, "Yardımla ilgili öne- rinin getirilişinde bile samimiyetsiz- lik olduğunu ve bu düzenlemenin ya- rar getirmeyeceğini" söyledi. AKP Afyon Milletvekili tbrahim Hakkı Aşkar da adlannı anmadan Burhan Kuzu ve Oya Arash'yı ışaret ederken "Bu komisyonda kendisinin hocası olan iki hukukçu olduğunu ve derslerde kendilerine, yasalann an- cak 'nesnellık, soyutluk ve gerçek- lik' temelinde çıkarılması gerektiğini öğreltiklcriııi" anlattı. Aşkar, somut olaylar gerçekleştikten sonra yasa yapmanın, yasa çıkarma tekniğinc aykın olduğunu bildirdı. Aşkar, "Okul- da kendilerine demokrasinin 'azınlık haklanmn korunması' olarak öğre- tildiğiııi" de vurgularken "Demokra- si herkese lazıııı. Dün birilerine lazım- dı, bııgiin başka birilerine lazım. Ya- nn başka bir gruba lazım olacak" di- ye konuştu. Görüşmeler sırasındabazı AKP'li- ler de yasayı savundu. CHP'den öne- rı sahıplen adına sadece Arilla Emek söz aldı. Emek, "2003'teteklif veril- diğinde şu anki gelişmelerin hiçbiri yoktu" dedi Komisyondaki diğer CHP'li üyelenn söz almaması dikka- ti çekti. Görüşmeler sırasında yeniden söz alan AKP'li Ersönmez Yarbay, bu yasanın siyasi partiler arasında hak- sız rekabete neden olacağını söyle- di. Yarbay, "Herkesin düşüncelerini serbestçe söyleyebilmesi için siyasi partilere daha çok para verilmeli. Odalar Birliği Yasası gelince herkes elini kalduıyor. Scrmaye çevrelerinin partileri oluşuyor. Sermaye çevreleri- nin parrisi olmasın diye bu yasa çok önemli" dedı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle