22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 NİSAN 2005 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA JV. U l_j J. U J \ kultur(« cumhuriyet.com.tr 15 UYCARLIKLARIN İZİNDE.. OKTAY EKlNCİ Rusya'nın tarihsel metropolünde şehirciliğin temel ilkesi 'mimari kimliğin sürekliliği' St. Petersburg'un mimarlanBalkanlar, Rusya, Kafkas ya, Anadolu, Ortadoğu, Orta Asya... Uygarlığın köklü kültürlennı ba- rındıran bu coğrafya, aynı zanıan- da Uluslararası Mimarlar Birli- ği'nin (UTA) dünya örgütlenmesin- de '2. Bölge' . Kentler tarihinin be- şiğini paylaşan ülkelerin mimarhk kurumları da UIA-2. Bölgc'nin üyelennı oluşturuyorlar... Bu nedenle temmuz ayında istan- bul'da yapılacak 'UIA-2005 Dün- ya Mimarlık Kongresi'nın genel teması olan 'Kentler ve Mimar- lık' konusu, 2 Bölge ülkeleri için özel bir önem taşıyor. Ayrıca yine böylesi bır uluslararası buluşmanın 2. Bölge'de yapılacak olması da ay- nı ülke mimarlarını Türk meslek- taşlarıyla 'ortak ev sahibi' kılı- yor... Bu bağlılıkla birlikte İstanbul kongresinde 'mimaride kimlik' konusunu dünya gündemine taşı- maya karar veren U1A 2. Bölge Yö- netimi, Balkanlar'dan Orta Asya'ya tüm ulusal mimarlık kuruluşları başkanlarını ve temsilcilerini 01- 05 Nısan 2005 günlerinde St. Pe- tersburg'da bir araya getirdı. U1A 2. Bölge'nin Başkanı, Rus- ya Mimarlar Birlığrnın emektarla- rından Yuriy Gnedovskiy'in dave- tiyle ve St Petersburg Mimarlar Birligi Başkanı Vladimir Po- pov'un ağırlamasıyla gerçekleşen buluşmada, ev sahibi kcntin 'plan- lama' çalışmaları da tanıtıldı ve eleştiriler alındı. Sürdürüleblllr klmlik1 içln 03 Nisan 2005 Pazar günü St. Petersburg'u süsleyen 19. yüzyıl saraylarından bırındekı 'Belediye tmar Dairesi binası'nda gerçekle- şen tanıtım toplantısında, tüm su- numların 'mimarlar' tarafından yapılması ıse özellikle 'bizim' içın ayrı bır önem taşıyordu. Çünkü, 2. Bölge ülkeleri arasın- da, kent planlamasıyla mımarlığı 'birbirinden tümüyle ayırnıa' hastalığına yakalanan sadece Tür- kiye'ydi. 'St. Petersburg Metropoliten Master Planf çalışmaları da ABD dışında dünyada pek örncği olma- yan 'minıarsız şehirciliğin' önce- lıkle tarihsel kentler için akla bıle gelemeyecek bir aymazlık olduğu- nu öylesine çarpıcı bir şekılde ka- nıtlıyordu ki... Ünlü Rus Çarı 'Büyük Pet- ro'nun 1703 yılında 'Kuzey'deki Venedik'ı yaratmak üzere Neva Irmağf nın deltasında kurduğu ve Moskova'nın yerine yaklaşık 200 yıl 'başkcnt' olan kentin, 2025 yı- lında 5 milyonluk nüfusa ulaşacak 'metropoliten ğeleceğini' planla- yan mimarlan dinledıkce hayıflan- dık... Keşke şu bızim 'nıinıar olıııa- makla övünen' plancılarımızla birlikte, tarihi kent dokusunıın ko- ruma planlamasını bile 'mimarlık saymayan' kimİ Kültür Bakanlığı uzmanları ve hatta aynı yönde ka- rarlar alabilen TMMÜB yönetici- leri de bu sunumu dinleyebilseler- di... Sadece 300yıllıkgeçmisi olan bir kentin bile 'tarihsel mimari karakterini sürdürerek büyüye- bilmesi' için izlenecek şehircılık kurallarımn nasıl da 'mimarca' belirlendiğini görebilselerdi. 'Efsanevl kentliler' St. Petersburg'un 'geleceği'ni planlama tarihi, kuruluşundan 30 yıl sonra, 18. yüzyılda başhyor. Kuzey Denizi ile birlcşen Neva Deltası'nın 'kent kanalları'na dö- nüştürülmesiyle birlikte bugün 42 adacık üzerinde bulunan yerleşim alanlan da 'zarif taş köprüler'le sağlanan bütünsellik içinde yayılı- yor. Her biri dönemin 'Avrupa- Bal- tık mimarisi'ndekı en görkemli örneklerini oluşturan boy boy sa- raylar, etkıleyıci kamu binaları, dinsel yapılar ve hatta özel konut sıraları da İtalyan ve Fransız sanat- çılarının yaptıklan 2000'den fazla 'heykel'in cadde veparklan süsle- mesiyle birlikte St. Petersburg'un kent dokusunu yaratıyorlar. Bu 'sanatsal doku'nun günü- müze kadar gelebilmesindeki cn önemlı neden, 'mimariye öncelik veren planlama tarihi' olduğu ka- dar, özellikle 2. Dünya Savaşı'nda- ki 'efsancvi kentlilik bilinci'nın de aynı sonuçtaki payı çok fazla. 1940'ların başlarında 3 yıl süıen ve bir milyonıı sıvıl, ıkı milyon in- sanın hayatı pahasına kentin teslim • CEÇMİŞİNİGELECEĞİNE DE TAŞIYAN METROPOL St.Petersburg'da belediye imar dairesindeki mimarlar, kentin 2025 yıhnı hedefleyen 'Metropoliten Master Plan' çalışmasını bir '19. yüzyıl sarayı'ndaki planlama bürosunda anlatırlarken (üstte, solda). ABD'nin Pepsi Cola'sı tarihi yapılaıın üzerine oturmuş; ama yine ABD'nin mimarlık kültüründen yoksun planlama anlayışı bu yapılardan u/ak tutuluyor. (üstte, sağda). Neva Irmağı'nın kent kanallarına dönüşnıüş deltasında 'Kuzeydeki Venedik'i yaratan bu binalar, 2. Dünya Savaşf ndaki Nazilerin 3 yıl sürcn bombardımanında tümüyle yıkılmışlardı. Kuşatmanın ardından yeniden 'aynıları'nı yapan 'Leningradlı mimaıiar'a da sosyalist hükümet tarafından 'Lenin Nişanı' verilmişti (solda). (Fotoğraflar: ÇtĞDEM TÜRKOĞLU) edilmedığı 'Nazi kuşatnıası' baş- lamadan önce, o yıllardakı adıyla 'Leningrad halkı'nın ilk ışı mey- danlardaki ve parklardakı heykel- leri toplayıp 'kanalların içine' at- mak oluyor Böylece 900 günlük 'bombardıman'dan suların altın- da saklanarak korunan heykeller, kuşatma bıter bıtmez kanallardan çıkartıhp aynı yerlerine konuyor. Bu bılincin, savaş sonrasındakı 'kentsel onarım ve yenileme' ça- lışmalarında da yine doruğa çıkan bir duyaı 1111kla sürdüğünü anımsa- talım. Barışla birlikte hemen kolları sı- vayan mimarlar, hayatta kalanlann anlattıklarından ve eski fotoğraf- lardan yararlanarak bomba yağmu- runda yıkılmış hemen tüm 'St. Pe- tersburg binaları'nı cski görü- nümlerindc kente armağan edıyor- lar. Dünyanın bu en büyük 'kentsel restitüsyon'u ıle tarihi dokuyu ye- niden yaratan 'Leningradlı mi- marlar'a, 1917 devrimiyle bitiri- len 'Çarlık dönemi'ne ait kimliği eksıksız yaşattıkları için 'Lenin Nişanı' veren sosyalist hükümet, aynı zamanda 1991 'deki halkoyla- masından çıkan 'St. Peterburg adına dönüş' kararımn da 'kültü- rel güvencesini' ödüllendırdığını elbette bilmiyordu. Savaş sonrasındakı şehircilik an- layışında böylesi bır uygarlık bi- linci yerine, hanı şu bizdeki 'kent- sel dönüşüm' özlemleriyle körük- lenen 'yeni ve modern bir kent kurma' hevesı ağır bassaydı, hal- koylamasında 'eski adı' isteyen yüzde 51' in bile 'tarihlerini anımsamaları' belki de mümkün olmazdı. öncellltle mlmar'lar işte bu anılarla birlikte daha da anlanı kazanan St. Petersburg Master Planlaması'nı, metropol beledıyenın ımar bürosundaki 'plancı nıimar'lardan V.F. Naza- rov ile V.E. Poloshchuk anlattı- lar. Ardından aynı büronun 'res- toratör minıar'larından S.Se- mentsov, bu plana göre oluşturu- lan koruma bölgelerindeki uygu- lama ilkelerini behrttı. Yine büronun 'Anıtlar Crubu'na başkanlık yapan mimar A.Komlov ise kent merkezının yanı sıra 'Puş- kin' gıbi çevre yerleşimlerin de mi- mari karakterlcrinı geleceğe taşıya- cak bır 'St.Peterburg üslubu'nun tüm metropoliten alandaki yenı ya- pılanmalarda gözetıleceğını vurgu- ladı.. Sözün kısası, Rus kentleri ve St.Petersburg, sadece ımar rantlan- na bağlı yapılaşma baskılarına kar- şı değıl, mimarinin belirleyıcı olma- dığı 'ABD kökenli minıarsız plan- cılığa' karşı da koruma altında. Bunu sağlayanlar ise 'önce mi- mar' olan plancılar, restoratörler ve kent tasarımcıları... Darısı başımıza... DİLEK EVGlN DANS PROJESl '3' 26 NİSAN'DA Dansın kalbi Iş Sanat'ta atıyorKültür Servisi - Dilek Evgin Dans Projesi '3' modern dans se- verlerlc 26 Nısan Salı günü saat 20.00'de Iş Sanat'ta buluşacak. Toplum-birey ilişkisinin sorgu- landığı gösterinın yönetmenliğini Mimar Sınan Ünıversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Devlet Konser- vatuvarı Bale Ana Sanat Dalı Baş- kanı Dilek Evgin yapıyor. Dilek Ev- gin Dans Projesi '3', mistik anlamı olan ateş, toprak ve su clementlen- nin insandaki karşılığı ruh, beden ve can üçlemesınden yola çıkıyor. Canan Şadalak, Ahu özgür, öz- lenı Özgen, Evrim Çeliker, Elçin Demiröz, Arkın Zırek gıbi dansçı- lann yer aldığı gösterinin müzikle- ri İlhan Usmanbaş, Christine Groult, Kcıııal Tufan; kostüm ve dekoru Zepür Nanımyan ve Ke- mal Hıfan tarafından hazırlandı. Evgin, Londra Kraliyet Bale Aka- demisi Yüksck Bale Eğitmenlığı bölümüne kabul edılen ılk Türk öğ- rencı unvanına sahip. Koreografile- nnde öncelikle Türk bestecilerinin müziklerini kullanan Dilek Evgin, Aberdeen Gençlık Festivali ve Amenkan Dans Festivali gibi bir- çok uluslararası festivale, yurtiçın- de de çok sayıda temsıl ve turneye katıldı. 'Ki Yalnızdılar' adlı yapı- tınınIstanbul'da sergilenmesinin ar- dından Dans Tiyatrosu Projesi ıle Goethe Enstitüsü tarafından Al- manya'ya davet edildi. '1. Ulusla- rarası Dans Festivali'nde 'Dilek Gösterinin yönetmenliğini Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakül- tesi Devlet Konservatuvan Bale Ana Sanat Dalı Başkanı Dilek Evgin yapıyor. Evgin-Diana Elshout-Frank llan- deler Dans Projesi'nı gerçekleşti- ren sanatçının başlıca yapıtları; 'Söyleyemediklerim', 'Bir Bahar Günü', 'Sıvas Düz Halayı ve Ho- ron\ 'Ezgiler', 'Koza', 'Kördü- gum', 'Ayın Raksı', 'Çocuk Şar- kıları', 'Son Bakış', 'Mutlu Yuva- lar', 'tçimdeki Çığhk', 'Dialog' ve 'Kuşatılmış'. Îş-Sanat'takı göstennın bilet fi- yatlan 20 ve 25 YTL. Dünyanın ilk kadın sinema yönetmeni filmleriyle Ankara'da Alice, Uçan Süpürge'de Kültür Servisi - 5-15 Mayıs tarihleri arasında Ankara'da yapılacak olan 8. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali, sinema tarihinin ilk kadın yönetmeni Alice Guy Blachi'nin filmlerini Türkiye'de ilk kez ızleyıcıyle buluşturuyor. Ankara Fransız Kültür Merkezf nın katkılarıyla getirilen filmler, canlı müzik eşliğinde gösterilecek Allce Cuy Blache'ın dünyasının kapılan açılacak Alice Guy Blache üzerine araştırmalar yapmış ve kendisiyle tanışmış olan Fransız sinema yazarı Claire Cluzot da göstcrimlere katılarak ızleyiciye Blache'yle yaşadıklannı anlatacak ve Alice Guy Blache sineması hakkında bılgı verecek. Ardından da Alice Guy Blache'nin yaşamını anlatan "Sinema Yapmak İstiyordu" adlı film gösterilecek. Isabclle Huppert'ın kız kaıdeşi Caroline Hııppert'ınyönettığı film, izleyıcıye Alice Guy Blache'nin dünyasının kapılannı açacak Dünyanın ılk kadın yönetmeni olan Alice Guy Blache, ılk fılmı "The Cabbage Fairy"yi (La Fee aux Choux) 1896 yılında, yanı sınemanın dünyadaki ilk göstenmmden bir yıl sonra çekti Fransa'da başladığı sinema yaşamını Amerıka'da sürdüren Blache, 250'ye yakın film yaptı. Aşktan bilimkurguya kadar pek çok türü ve konııyu sınemada ılk kullanan kadın yönetmen oldu. 1960'larda başlayan femmıst film çalıymalannın ilk kaynağı, onun sinemasıydı. Festıval kapsanıında Alice Guy Blache'nın 'Bu Bir Saflık/C'est Une Ingenue' (1908), 'Üvey Anne/La Marâtrc' (1908), 'Barikat Üzeıinde/Sur La Barricade' (1907), 'Alice Guy Yönetiyor/Alice Guy Tourne Une Photoscene' (1906), 'tsa'nın Doğumu, Yaşamı ve Ölümü/La Vie du Christ' (1906), 'Şapkacı ve Mekanik Kasap/Chapellerie et Charcuterie Mecaniques' (1900), 'Sahne/Scene D'escamotage' (1898), 'Şeyran'ın Metaınorfozu/Les Metamorphoses de Satan' (1898), 'Manyetik/Chcz Le Magnetiseur' (1897), 'Beyaz Zambaklar/Lilas Blancs' adlı filmleri gösterilecek Siemens 7. Opera Yanşması'na başvurular sürüyor Kültür Servisi - Si- emens Sanayi ve Ticaret AŞ'nin her yıl hem gençlen yüreklendır- mek, hem de toplumu sanata özendırmek anıa- cıyla düzenlediği "Ge- leneksel Siemens Ope- ra Yarışma- sı"nın 7.'sinc başvurular başladı. Son başvuru tarihi 10 Mayıs olan yarışma, 17-19 Mayıs arasında, ön ele- me, yanfinal ve final ol- mak üzere üç aşamada yapılacak. Yarı final ve final aşamalannın halka açık olacaği yanşmanın sonuçlan 20 Mayıs ak- şamı, dereceye gıren sa- natçılann sahneye çıka- cağı ödül törenindc açık- lanacak. Seçici kurulıı SİEMENS Doç Yekta Kara, Mete Uğur, Prof. Gerd Uec- ker, Aclıinı Thorwald ve Özen Incecik'ten oluşan yanşmaya TC va- tandaşı, 1 Ocak 1975'ten sonra dogmuş tüm ope- ra sanatçılan katılabıle- cek. Yanşma- nın bırincisi Karlsruhe Operası'nda bk yıllık burs ve Goethe Institut Inter Nationes îstanbul'da 4 aylık Al- manca bursu, ıkıncisı Salzburg Mozarteum Müzık Akademisi'nde 6 haftalık yaz bursu ve Goethe Institut Inter Na- tiones Îstanbul'da 2 aylık Almanca bursu, üçüncü- sü ise 2000 Avro para ödiılü kazanacak. (www.siemens.com.tr) ODAK NOKTASI AHMET CEMAL Yol, Çok Önceden Belliydi (2) Mustafa Kemal Atatürk'ün, Büyük Zafer'in ikınci yıldönümü olan 30 Ağustos 1924 tarihin- de, Dumlupınar'ın Çal tepesinde düzenlenen büyük tören sırasında verdiği ve Hasan Rıza Soyak'ın "Atatürk'ten Hatıralar" adlı kitabında alıntıladığı Söylev'den bazı pasajları geçen haftaki yazımda aktarmıştım. Yazımın son bö- lümünde bunu sürdürüyorum. Atatürk, Söylev'inin hedef gösterme bölü- münde şöyle dıyor: "Efendiler! Milletimizin he- def i... bütün cihanda medeni bir içtimai top- lum olmaktır. Bilirsiniz ki dünyada her kavmin varlığı, değeri, hürriyeti ve istiklal hakkı malık olduğu veyapacağı medeni eserlerle mütena- siptir; medeni eser vücuda getirmek kabiliye- tinden yoksun olan kavimler, hürrıyet ve istik- lallerinden ayrılmaya mahkûmdurlar. Beşerıyet tarihi baştan başa bu dediğimi teyit etmekte- dir. Medeniyet yolunda yürümek ve muvaffak olmak hayat şartıdır. Bu yol üzerinde durakla- yanlar veyahut bu yol üzerinde ileriye değilge- riye bakmak cehil ve gafletinde bulunanlar ge- nel uygarlığın coşan çalışma selialtında boğul- maya mahkûmdurlar..." Sadece yeni bir devlet kurmakla bütün işle- rin bitmiş sayılamayacağını, bu bağlamda en büyük güvencenın çağdaş uygarlık düzeyinı yakalamak, hatta onu aşmak olduğunu defa- larca vurgulamış olan Atatürk, daha Milli Mü- cadele son bulmazdan önce düzenlettirdiği Izmir Iktisat Kongresi'yle, sağlam bir ekono- minin birtoplumsalyapı için neölçüdeolmaz- sa olmaz nitelik taşıdığını da dile getirmiştir. Ele aldığımız Söylev'ınde Mustafa Kemal Atatürk, bu konucfa şunları söylüyor: "Efendiler! Mille- timiz, burada kutladığımız büyük zaferden da- ha önemli bir vazife peşindedir. O zaferi elde etmek, milletimizin ekonomi alanındaki başa- nlarıyla mümkün olacaktır. Bilirsinizki iktisaden zayıf bır mıllet, sefaletten kurtulamaz. Kuvvet- libirmedeniyete, refaha kavuşamaz. İçtimai ve siyasi hastalıklardan yakasını kurtaramaz. Memleket idaresindeki başarı da ekonomide- ki kazançları derecesiyle mütenasip olur. Hiç- bir medeni devletyoktur ki ordu ve donanma- dan evvel ekonomisini düşünmüş olmasın. Memleket ve istiklal savunması için lazım olan bütün kuvvetler ve vasıtalar ekonominin geliş- me ve genişlemesiyle mümkün olabilir... Asrı- mızın güreşmesinde milletimizi başanya götü- recek bir ekonomik hayat sağlamayı amaç tu- tan genel öğretim ve eğitım sistemleri hergün daha çok parlayacak ve ileride başanya ulaşa- caktır..." Atatürk, Lozan'da kazanılmış olanların ileri- de ekonomik yapının zaafa uğramasıyla birlik- te bir çırpıda tehlikeye girebileceğinin, dahası yitirilebileceğinin bilincinde olacak kadar ger- çekçi bir devlet adamıydı. Cumhurbaşkanlığı süresince ülkenin dış borçlar altına sokulma- ması için göstermiş olduğu duyarlılık, bu bilin- cin bir sonucudur. Ancak bir bölümünü alıntılayabildiğim bu Söylev'ı okuduktan sonra, şu soruların sorul- ması kaçınılmazdır: Atatürk, yukarıdaki görüş- lerinden hangilerinde yanılmıştır? Türkiye Cumhuriyeti'nin bugün yakındığı olumsuzluk- lardan hangisi, onun çok önce göstermiş ol- duğu yollardan ayrılmaktan kaynaklanmamış- tır? Atatürk'ün koşullarını titizlikle saydığı, o- nun liderliğindeki birtoplumun dünya tarihin- de eşsiz bir Milli Mücadele ile elde ettiği "hür- riyet ve istiklal"üen bugüne ne kadarı kurtarı- labilmiştir? Evet, yazımın başlığında da dile getirmeye çalıştığım gibi, yeni kurulan Türkiye Cumhuri- yeti'ni çağdaş uygarlık düzeyine, hatta onu aşmaya götürecek yol, aslında çoktan belliy- di ve o, Cumhuriyetin kurucusu tarafından bü- tün ayrıntılarıyla belirlenmişti. Olanlar, o yoldan ayrıldıktan sonra oldu... e-posta: ahmetcemalmsuperonline.com acem20(" hotmail.com Papa'nın son kitabı • VARŞOVA (AA) - Papa 2. Jean Paul'ün 'Anılar ve Kimlik' adlı son kitabının, piyasaya çıktığı 11 Mart'tan bu yana Polonya'da toplam 800 bin sattığı bıldırildı. Papa'nın kitabını yayımlayan Znak Yayınevi'nden yapılan açıklamada, "Nisan sonuna kadar baskı sayımız 1 milyon 135 bıne ulaşacak" denildi. 'Anılar ve Kimlik', 2 Nisan'da ölen Papa 2. Jean Paul'ün beşinci kitabı. 2. Jean Paul, 26 yıl süren papalığı boyunca 4 kıtap daha yazmış ve kitaplarının gelırlerını hayır kurumlarına bağışlamıştı. Müzeler konuklara ücretsiz • ANKARA (AA) - 23 Nısan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle Türkiye'ye gelecek konuklar Kültür ve Turızm Bakanlığı'na baglı müze ve ören yerlerini ücretsiz olarak zıyaret edebilecek. Kültür ve Turizm Bakanlığı Döner Sermaye îşletmesı Merkez Müdürlüğü'nden yapılan yazılı açıklamaya göre, 23 Nisan kutlamaları çerçevesinde Türkiye'ye davet edilen konuklardan 21-24 Nısan tarihleri arasında müze ve ören yerlerini ziyaretlerı sırasında gıriş ücreti ahnmayacak. BUGÜN • AKM'de 20.00'da Bızet'nın 'CARMEN' operası (0 212 251 56 00) • CEMAL REŞİT REY KONSER SALONU'nda 19.30'da tstanbul Oda Orkestrası. Şef Ertuğ Korkmaz. S©list: Tania Lisboa (Vıyolonsel). (0 212 232 98 30) • JAZZ CAFE'de 22.00'de Çiğdem Erken Grup. (0 212 245 05 16) M AKBANK KÜLTÜR SANAT MERKEZİ'nde 19.00'da Muhsin Divan dia gösterisı. (0 212 252 35 00)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle