25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA I CUMHURİYET 2 NİSAN 2005 CUMARTESİ HABERLER Meclis'tekötüsınavTBMM'deki görüşmeler sırasında TCY için 'devrim' nitelemesinde bulunan pek çok siyasi ve yargı mensubu, itirazlann yükselmesi üzerine tavır değiştirdi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP hükümetüıinyürürlüğünü 2 ay ertelediği Türk Ceza Yasası'nın (TCY) TBMM'dcki görüşmcleri sı- rasında siyasetçi, yargı mensubu ve hukukçular, "ABrefbrmuhavasryla yasa için "devrim" nitelemesinde bulundu, ancak itirazların yüksel- mesi üzerine tavır değiştirdilcr. Ya- sayı zina düzenlemesine kilitleyen AKP hükümeti, TBMM sürecinde yasanın pek çok tartışmah maddesi- ni gözlerden kaçırdı. CHP Genel Başkanı Deniz Bay- kal, "Parlamentodabukadarçoğun- luğu olan buiktidar doğru dürüst bir yasayı çıkarmayı başaraınamıştır" dedi. Baykal, iktidann tepki gördii- ğünde adımlannı geri çekerek gele- neksel bir üslup içine girdiğini belir- terekşunları söyledi: "Yanlışbirdü- zenlemenin yapılmasındansa onıın düzeltilme şansının elde edilmesi se- vindiricidir. Buna kuşku yok. O ne- denle bu dönemin en iyi şekilde de- ğerlendirilmesi ve var olan itirazlann ortadan kaldınlması için bir lirsat olarak kullaıulması gerektiği kanı- suıdayız. Bunakatkı yapmak niyctin- deyiz. Ama doğru dürüst bir yasa da çıkarmayı beceremedikleri buvesiley- le görülmüştür. Yüzlerine gözlerine TCY ERTELEMESİNİN RESMİ GEREKÇESİ: 'Eğitim çalışmalarıyeûşmedV ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hükümet, tartışmah Türk Ceza Yasası'nın (TCY) yürürlük tarihiııin ertelenmesine gerekçe olarak yeni sistemin uygulayıcılara anlatılabilmesi için siirdürülen eğitim çalışmalannm yetiştirilememesini gösterdi. İktidar, başta TCY olmak üzere Ceza Mulıakemeleri Yasası'nın da aralarında bulunduğu 11 yasanın 1 Nisan 2005 olan yürürlük tarihinı 1 Haziran 2005 tarihine ertelerken ılginç bir gerekçeye sığındı. TBMM Genel Kurulu'nda TCY'deki değişiklik önerisi görüşülürken hükümet geçici bir maddeyle yürürlüğü 1 Haziran'a erteledi. Geçici maddenin gerekçesinde şöyle denildi: "Mevzuatın yeni ceza sistemine uyarlanmasını, yeni ceza sistenıinin uygulayıcılara anlarılabilmesini, özellikle çeşitli kaınu kurunı ve kuruluşlan ile kanıu kurumu niteliğindeki ıneslek kurulıışlarınm bu konuda yapmakta olduklan eğitim çalışmalannın sonuçlandmlabilmesini tenıin amacuıa yönelik olarak iş bu önerge verilmiştir." bulaşbrdıklan Ceza Yasası'nda orta- ya çıkmışnr." TCY'nin yasalaşma ve yürürlük sü- recinde siyasetçiler, yargı mensup- ları ve hukukçular, kötü bir sınav verdi. "AB reformu havası"nın da et- kisiyle yasanın AB zirvesine yetiş- tirilmesi için Adalet Komisyonu'nda 15 günlük bir çalışma yeterli görül- dü. Yasanın, TBMM Genel Kuru- lu'ndaki görüşmeleri ise yalnızca 4 güne sığdırıldı. Bu süre içinde de yoğun olarak zina düzenlemcsiyle ilgili tartışmalar yapıldı. Hükümet, AB-Türkiye ilişkilerinde gerilime neden olan zina düzenlemesini ge- tirmedi, ancak bu konudaki ısrarcı tu- rıımu nedeniyle pek çok tartışmah maddenin gözden kaçırılmasına ne- den oldu. Cereken llgl oösterllmedl Kadın örgütleri dışında gerek yar- gı çevreleri gerekse sivil toplum ör- gütleri yasaya gereken ilgiyi göster- medi. Kadın örgütleri, töre cinayet- leriyle ilgili düzenleme yapılması için gerek komisyon üyeleri gerek- se komisyon başkanı ile görüşerek et- kili oldu. CHP de AB zirvesine ye- tiştirilecek olması nedeniyle yasaya yeteri kadar muhalefet edemedi. Ko- misyon üyclcrinin uyanlan ise cılız kaldı. Gerek siyasiler gerekse hukukçu- lar, yasama sürecinde düzenlemeye "devrim" nitelemesinde bulundu. Ancak yürürlük sürecinde yükselen 'İNDlRlM KALKSIN' Kadınlar namus cinayeü için istekte bulundu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye'deki 27 kadın kııruluşu teınsilcisinden oluşan TCY Kadın Platformu, yasanın yürürlüğünün 1 Haziran'a ertelenmesinin sevindirici olduğunu bildirdi. Yasadaki olumsuz düzenlemelerın değiştirilmesi için zaman kazanıldığına işaret eden platform, "Yasal kürtaj süresi 12 haftaya çıkaı tılsın. 15-18 yaş arası gençlerin rızaya dayalı cinsel ilişkisini yasaklayan düzenlemeler kaldırılsııı, namus cinayetleri nitelikli insan öldürme kapsamına alınsın" istemlerinde bulıuıdu. Sekretaryasım Uçan Süpürge Kadın Kuruluşu'nun yürüttüğü "Bugün, dün değildir" konulıı toplantı; 81 ilden gelen sivil toplum örgütleri, kadm kuruluşlan ve belediye temsilcilerinin katılımı ile Ankara'da gerçekleştirildi. Cumhuriyet Kadınları Derneği Başkanı Şenal Sarıhan, burada yaptığı konuşmada; "yeni TCY'nin kadını birey olarak konıduğunu, cvlilik içi tecavüzü cezalaııdııdığıııı, kadınları işyerlerinde tacize karşı koruma altma aldığını, kadın-kız aynmını reddettiğini" belirterek bunlann büyük bir kazanım olduğunu söyledi. Yeni TCY'de buna karşın hâlâ insan haklan ve cinsiyet eşitliği bakımından sorunlu maddeler bulunduğunu belirten Sarıhan, erteleme sürecinde şu değişikliklerin yapılmasını istedi: "Bekâret kontrolleri açıkça ve her koşulda yasaklanmah ve kadının rızası olmadan genital muayene cezaya tabi _ ^ ^ ^ ^ ^ _ ^ ^ _ _ _ _ olmalı. Cinsel yönelime Cumhuriyet d a y a u »ynmcılık »Çürça v J i r» -• suç olarak tanımlanmalı Kadınlan Derneği v e v y a s a d a ^ ^ ^ Başkanı şcnal cinsiyete vb. dayalı Sarıhan, yeni ayrımcıhğa TCY'de bazı öngörüldüpgibi kazanımlara karşın ff . . , 15-18 yaş arası gençlerm hala insan haklan vc ^y* d a y a I l c i n s e , cinsiyet eşitliği ilişkisini cczalanduan bakımından sorunlu düzenleme kaldınlmalı. maddeler Müstehcenlik maddesi ! , , „ hak ve ozgurluklen bulunduğunu kıS1 tiamayacak şekUde söyledi. Sarıhan, taıumlanmah. erteleme sürecinde Yasal kürtaj süresi 12 sorunlu maddelerin dtedtJlme.ini i Yeıü TCY'nin yürütıııesinin 2 ay ertelenınesi yapdan cyleınlerin ctkili olduğunu ortaya koydu. (Fotoğraf: AA) itirazlar üzerine tavır değiştirmek zorunda kaldılar. Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Ata- türk'ün başlattığı modemleşme pro- jesiniıı en önemli ayağının hukuk bölümünde yapıldığını belirtirken zamanın değişmesiyle yasalarda da değişiklik gereğinin gündeme geldi- ğini kaydetmişti. Dünya ve Türki- ye'deki değişime cski yasaların ya- nıt vermediğini belirten C'Çck, "Bu nedenle zaman zaman 3-5 maddede dcğiş.iklik ya|Hİmıştır, ama bu da den- geyi bozmuştur. TCY bu nedenle ta- manuyla değişti. AB süreci de bu de- ğişimi hızlandıran etkenlerden biri oldu" demışti. 17 Aralık'ın Türkiye için önemi- ne işaret eden Çiçek, bu nedenle TCY'nin hızla ele ahndığını söyle- mişti. Çiçek, "Bıınlar temel yasalar, toplumda uzun uzun tartışdnıası la- znn yönündeld eleştirileri, prensipte ben de kabul ediyorum. Ama zaman yetmezliği vardı. TCY içhı dfğil sa- dece Türkiye için zaman daralıyor- du. Bu nedenle, tarüşma sürecini in- dirgemek gerekiyordu" diye konuş- muştu. Çiçek, önceki gün ise "Yan- lış varsa dönerün hiç mahsuru yok, nıillet hesabına olumluolacaksa eflbet- te dönerim" diye konuştu. RAMAZAN ER: Polisin görevi yasayı uygulamak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Emniyet Genel Müdür Yardımcısı ve Sözcüsü Ramazan £r, polisin görevinin yasaları yorumlamak değil, uygulamak olduğunu söyledi. Ramazan Er, haftalık basın bilgilendirme toplantısında yeni Türk Ceza Yasası'nın yürürlük tarihinin ertelenmesı ile ilgili olarak değerlendinnesinin sorulması üzerine, "TBMM'den çıkan yasalara hiçbir kaınu görevlisinin itirazı olmayacağı gibi, polisin de itirazı söz konusu değildir. TBMM'den çıkan kanunları yorumlamak, değerlendirnıek bizim görevimiz değil, bizim görevüıüz bu kanunları uygulamaktır. Erteleme konusuna gelince bu TBMM'nin tasarnıfudur" yanıtını verdi. " Yasa ile ilgili Emniyet Cıcııel M üdürlüğü'nün görüşü alındı mı" sorusunu yanıtlarken Er, "I lerhangi bir yasa taslağının hazırlanması sırasında, laslağın ilgili bakanlıklar ve kurumlara gönderilerek, yasa taslak haUndeyken kurunı ve kurııluşlaruı görüşlerinin alınacağını" ifade etti. Eleştirileri değerlendirmek üzere Adalet Bakanlığı'nda komisyon kuruldu Yasa yine masaya yatacakkapsanunda alııııııalı ve her tür namus cinayetinde ceza indirimi verihnesi önlenmeli." Sanhan, töre cinayeti ile namus cinayetinin aynı şey olmadığııun altını çizerek "Yasa aşiret ya da aile kararma bağlı töre cinayellerini nitelikli insan öldürme kapsanuna alırken, klşilerin kendi namus aıılayışları nedeniyle cinayet işlemesine ise indirim yolunu açık tutmaktadır. BM Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcdığm Önlenmesi (CEDAW) Sözleşmesi kapsanunda C£DAW Konıitesi'nin geçen şubat ayında Türkiyc için yayımladığı bağlayıcı tavsiye kararlan doğrultusunda, kadına karşı şiddet konusuııda, namus kavramına dayalı her türlü savunma yasadan çıkanlmalıdır" dıye konuşru. Sarıhan, TCY Kadın Platformu'nun 3 yıldan bu yana kararlılıkla mücadele ettiğini söyledi. Hak ve özgürlüklerin tam ve eşit şekilde güvenceye ahnması, yasanın sorunlu maddelerı dışında yaşama geçirilmesi ve eksikliklerin bir an önce düzeltilmesi için kadınların, yerel, ulusal ve uluslararası platformlarda kararlı ve ısrarlı bir şekilde çahşacağım anlatan Sanhan; bu kapsamda eğitim de verecekleriııi bildirdi. İLHAN TAŞCI ANKARA - Türk Ceza Yasa- sı'nın (TCY) yürürlük tarihinin 1 Haziran'a ertelenmesinin ardın- dan, kurum ve kuruluşlann yasa- ya yönelik eleştirilerini değerlen- dirmek üzere Adalet Bakanlı- ğı'nda komisyon olıışturuldu. Adalet Bakanhğı Kanunlar Genel Müdürü Niyazi Güney başkanh- ğındaki komisyon, TCY ve Ce- za Muhakemeleri Yasası'na (CMY) yönelik kurumlann eleş tirilerini gözden geçirerek, yasa- yı yeniden şekillendirecek. Ça- lışmalarda bugüne değın TBMM ve Adalet Bakanhğı'na ulaşan "neteleştirivegörüşleruT dikka- te alınacağı bildirildi. Yaklaşık 1 ay sürmesi öngörülen bu çalış- mamn arduıdan oluşturulacak tas- lak Başbakanlık'a iletilecek. TCY'nin yürürlük tarihinin iki • TCY'nin yürürlük tarihinin iki ay süreyle ertelenmesiyle birlikte, yasalan yeniden düzenleme çalışmalan için geri sayım başladı. Adalet Bakanlığı'ndaki çalışmaların yaklaşık 1 ay sürmesi planlanıyor. Taslak daha sonra Başbakanlık'a iletilecek. ay süreyle ertelenmesiyle birlik- le, yasalan yeniden düzenleme ça- lışmalan için geri sayım başladı. Emniyet Genel Müdürlüğü, Ge- nelkuımay Başkanhğı, Milli ls- tihbarat Teşkilatı, Gümıiik Müs- teşarlığı'nın da aralannda bulun- duğu çok sayıda kurum ve kuru- luş, yasalarda karşı çıktıklan öne- rilerinin dikkate ahnmasını isli- yorlardı. Adalet Bakanhğı da ya- sanın yürürlük tarihinin ertelenme- sinin ardından yasaların yeniden şekillendirilmesi amacıyla bakan- lık bünyesinde bir komisyon oluş- turdu. Adalet Bakanhğı Kanun- lar Genel Müdürü Niyazi Güney başkanlığındaki komisyonun, ku- rumlann yasalarda karşı çıktıkla- n düzenlemeler ile önerilerini dc- ğerlendirerek beklentileri karşıla- mayı amaçladığı kaydedildi. Bu çerçevede, özellikle TBMM ve Adalet Bakanlığı'na ulaşan rapor- lardeğerlendinlecek. Raporlarda yer alan eleştiri ve öneriler ile yü- rürlüğü ertelenen yasalardaki dü- zenlemeler karşılaştırılarak "or- ta yolun" bulunması sağlanmaya çalışılacak. Kanunlar Genel Mü- dürü Niyazi Güney, kurumlann eleştiri ve önerilerinin tamamını gözden geçireceklerini belirterek dün de ilk toplantıyı yaptıklannı bildirdi. Çahşmalar sonucunda oluşturulacak çerçeve taslak Baş- bakanlık'a iletilecek. Niyazi Gü- ney, yasaların TBMM'de önerge- lerlc düzcnlcnmesi ycrinc bakan- hk bünyesinde ana çerçevenin çı- zilmesi yolunun tercih edildiğini kaydetti. Adalet Bakanlığı'ndaki çalışmaların yaklaşık 1 ay sürme- si planlanıyor. Basın çalışma grubu TCY'de basına ağır yaptınmlar getiren düzenlemeler de yer alıyor- du. Türkiye Gazetecıler Cemıye- ti Başkanı Orhan Erinç'in Adalet Bakanı CemilÇiçek ile yaptığı gö- rüşmenin ardından tartışmah mad- deleri değerlendirmek üzere bir çalışma grubu oluşturulmuştu. Edınılen bılgıye göre, çalışma gru- bu da yeni oluşturulan komisyon bünyesine alınacak. CUMARTESİ YAZILARI ATAOL BEHRAMOĞLU Belisario... önceki gün Istanbul Atatürk Kültür Merkezi'nde Gaetano Oonizetti'nin muhteşem operasını izleyen bir avuç ayrıcalıklı sanatsever dışında, bu sütunun sev- gili okuru, çok da haksız olmayarak, "Nereden çıktı bu gündem dışı Belisario!" diye düşünebilecek... Fakat bu yazıyla benim amacım da zaten, ne Do- nizetti'nin baş döndürücü müziğinin, ne metnin, ne orkestranın, ne sahnedeki başanlı oyunculuğun ve bü- yüleyici seslerin, ne de harika sahneleniş ve dekorun sanatsal bir eleştirisini yapmak... Bu konuda söyleyebileceğim şey, sadece hayran- lık sözleri olabilir... Yazımın konusu ise sahnedeki sanat şöleninin ba- na düşündürdükleri, duyumsattıkları... Fakat daha önce, bazı başka izlenimlerimden söz etmem gerekiyor... • •• Son zamanlarda tuhaf bir duygululuk içindeyim... özellikle de sözünü ettiğim türden sanatsal etkinlik- leri izlerken... Izmir'de Karşıyaka Belediyesi'nin 19-21 Marttarih- lerindeki çok başanlı "Uluslararası ŞiirBuluşması", \z- mir Devlet Senfoni Orkestrası "Dört/ü"sünden dinle- diğimizSchubert'in "/<ızi'eö/üm"üyle başladı. Sah- nedeki dört genç insanın "maharet"ini, derin birses- sizlik içindeki salonda ben de soluğumu tutmuş iz- lerken, "Nereden çıktı bu çocuklar!" diye düşünüyor- dum... Etkinliğin yabancı konuklarından Fransız şair arka- daşa, tüm etkinlikle ilgili olarak ve hafiften göz kırpa- rak "Ne haber?" diye sorduğumda, olanca içtenliğiy- le "Je suis ravi!" dedi; yani, "Hayran kaldım!" Izmir'den hemen sonra Ankara'da, bu kez Başkent Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Amerikan Kültü- rü ve Edebiyatı Bölümü'nün düzenlediği "ŞiirKendi- niAnlatıyor" başlıklı toplantıdayım. Toplantımız, An- kara Devlet Opera ve Balesi'nden yine çok genç iki "soprano"nun Çaykovski'den Schubert'e yorumla- rıyla açıldı... Onları izlerken aklımda yine, hayranlık ve şaşkınlık vurgularıyla, aynı soru: "Nereden çıktı bu çocuklar!" Duyumsadıgım şey, hayranlık, şaşkınlık, fakat ay- nı zamanda ve belki daha da çok, kaygı... Çünkü ülkemin geleceğinden kaygılıyım... Bütün bu güzelliklerin; nice emeklerle kotarılmış, ni- ce toplumsal ve kişisel çabaların, birikimlerin, nice öz- verilerin ürünü bütün bu inceliklerin, değerlerin, biran- da yok olup gidebileceği, bir düşe dönüşebileceği kaygısı içimi kemiriyor... Sözünü ettiğim "tuhaf duygululuk", bu... *•• "Belisario"yu izlerken, yine aynı şey... Gala gösterimindeki sanatçıların (ve hepsinin tem- silcisi olarak birkaçının) adını anarak söylersem, An- tonina'da Perihan Nayır'ın, Belisario'da KevorkTa- vityan'ın, sesleriyle ve oyunculuklarıyla sergiledikle- ri (dünyanın herhangi bir başka sahnesinde de hay- ranlık uyandıracak) yüksek sanatçılık düzeyi, yoksul ülkemizin nice özveriyle ortaya çıkardığı evrensel de- ğerler, günün birinde ve çok da uzak olmayan bir ge- lecekte, bağımsız ve laik Türkiye Cumhuriyeti'nin ken- disiyle birlikte tarihe mi karışacak? Heryandan kuşatılan; geçmişi, bugünü, geleceği, dışarıdan ve içeriden hakarete uğrayan, horlanan, la- netlenen; çağdaş kimliği, çağdaş birikimleri, çağdaş kazanımları görüimezden, bilinmezden gelinen ülke- mizde, Istanbul'da, Izmir'de, Ankara'da, ülkenin her yerinde, en küçük bir yetişme olanağı bulduğunda fış- kırırcasına ortaya çıkan genç yetenekleri nasıl bir ge- lecek bekliyor? • •• "Belisario", operaya adını veren bir kahramanın yaşamöyküsü... Üstelik, şu anda bizim bulunduğumuz topraklarda, İS 6. yy.'da, 1. Justinianus'un imparatorluğu döne- minde yaşamış Bizanslı bir komutan bu... Donizetti'nin yer yer Ortodoks dinsel müziğini du- yumsatan ezgilerinin eşliğinde, birzamanlann azamet- li Bizansfnı bugünün Istanbulu'nun bir sahnesinde iz- lemekçokilginç... Bu (gerçekten başarıyla kotarılmış) sahneleri izler- ken, insan ister istemez, Hıristiyan Batı'nın bu toprak- ları farklı dinden bir topluma kaptırmış olmasını hiç- bir zaman bağışlamadığını, bağışlayamayacağını dü- şünüyor... Belisario'ya gelince, kişisel yaşamöyküsü (opera met- nindeki versiyonuyla) ne kadar trajik olursa olsun, o bir kahraman... Donizetti gibi bir ustaya, nice yüzyıl sonra da ölüm- süz ezgiler esinletmiş bir kişilik... Bütün zamanlarda, bütün ulusların kahramanları vardı. Şimdi de var ve hep olacaklar... Tıpkı, yurt, yurtsever, yurtseverlik kavramlannı aşa- ğılamak, değersiz göstermek için ellerinden geleni artlarına komayan yurtsevmezlerin, omurgasızların da hep olduğu gibi... Sevgili Erol Özkök, son yolculuğuna uğurlanı- şının biçimiyle de bizlere örnek oldun. Yolun sana olan sevgilerimizle ışıklansın. ataol b(«)cumhuriyet.com.tr. Faks:(0212)513 85 95 Tarih Saat Yer KONFERANS "ATATÜRKÇÜ DIŞ POLİTİKADAN BUGÜNE" KONUSMACILAR Doç.Dr. Hüner TUNCER Mustafa BALBAY 02 Nisan 2005 Cumartesi (bugün) 15.00 Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu Konferans Salonu Izmir Caddesi Fevzi Çakmak 1 Sokak No: 5 Kızılay PÜZENLEYEN CUMHURİYET ANKARA OKURLARI - ANKARA CUMOK ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ ÇANKAYA ŞUBESİ Etkinliğimize giriş serbesttir. Tüm halkımız davetlidir. "Sen gelmezsen bir eksiğiz" ADD Çankaya Şubesi ve Ankara CUMOK lletişim: 0 532 490 14 37 - 435 63 19
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle