23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 19NİSAN2005SALI 8 HABERLERIN DEVAMI TURKİYİ Istanbul Edirne Kocaelı Çanakkale Izmir Manisa Aydın Denızlı Zonguldak Y PB Y PB PB Y PB Y Y 18 21 22 19 21 21 21 19 17 Sınop Y 16 Adana PB 25 Samsun Y 21 Mersın PB 23 Trabzon _Y 18 Dıyarbakır PB 28 Giresun Y 18 Şanlıurfa PB 29 PB 27Ankara Y 15 Mardin Eskışehir Y 16 Sıirt PB 26 Konya Y 18 Hakkârı PB 18 Sıvas Y 16 Van PB 16 Antalya Y 20 Kars Y 17 QtAçık Parçalı bulutlu Oslo Butun bolgelerımı? par yılı çok bulutlu, Marma- IÜ nırı dogusu, Iç Ege, Ba- tı Akdenız, Uogu Akde- nız'ın ıç kesımlerı, IçAna- Helsinkl dolu Karadenız ıle Doğu StOCkholm Anadolu'nun kuzey ve batısı sağnnak ve gok gu rultulu sağaııak yagışlı geçecek Hava sıcaklığı, Brüksel kuzey ve ıç kesımlerde yagışla bırlıkte hıssedılır derecede azalacak, doğu kesımlerde bıraz artacak Munıh DIŞ MERKEZLER PB 11 PB 10 Londra Amsterdam Y 15 Y 14 Parıs Bonn Y 15 Y 16 Y 12 Zürih Berlın Budapeşte Madrid Vıyana Belgrad Sofya Roma Atina PB Y PB Y Y Y Y PB 18 20 18 19 18 18 18 20 Y 10 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tıflıs Kahıre Y PB Y Y PB Y PB Yl 11 28 18 23 29 26 12 28 PB 28 Sıslı Bulutlu L Çok bulutlu Bjjjfc Yağmurlu w * G U N C E L CÜJVEYT ARCAYÜREK • Baştaraft 1. Sayfadu lik olarak hangi taleplerde bulunduğunu ve hükü- met olarak neyi hedeflediğini" açıklamasını istiyor. Hemen her konuda uzun uzadıya konuşmayı, açıklamalar yapmayı âdet edinen kesimlerin -üs- telik Başbakan'ın itirafından sonra- Türkıye'yi böl- me çabalarına dair hemen hiç fikirleri yokmuş gi- bi davranmalan şaşırtıcı değil mi? ••• Başbakan'ın bölme çabalarını gündeme getiren kısa açıklamasına "Kimse durumdan vazife çıkar- masın" diyerek başlaması hayli ilginç. RTE'ye, AB'de Türkiye'yi bölme hevesinde ve çabasında olanların hangi devletler olduğu soru- lurken; bu durumdan kımlerın vazife çıkaracağını açıklamasını istemek zorunlu hale gelmıyor mu? Türkıye'de bir tarihte hayli geçerli olan bu söyle- mi bugün yineleyecek ve yaşama geçirecek kuru- mun hangi kurum olduğunu herkes pekâlâ biliyor. Kulıslerdeki konuşmalarda "takıldıkAvrupa Bir- liği'ne, gidiyoruz kıyamete" diyenlerin sayısı da bir hayli arttı ama; bu çevrelerin RTE'nin son açıkla- malarını iki yıldır irdeleyen kımılerine ve yazımla- ra omuz silktiklerı de bir gerçek. Örneğın Çankaya emeklisi 9'uncu Süleyman Demirel. Türkiye'yi parçalama amacında olanla- rın Sevr'i hortlatmak istediklerini 199O'lı yıllarda cumhurbaşkanı görevindeyken söyledi; ne yazık ki, bu açıklama o tarihlerde tepkiyle karşılandı. Bu nedenle biryandan Kürtazınlığı kavramının, bıryandan da Ermeni savlarının bugün gündeme gelişini şaşırtıcı bir gelişme olarak görmüyor. • •• Demirel, son günlerde yaşantımıza damgasını vuran kimı olaylar üzerinde görüşlerini açıklıyor. Bu konuların başlıcası derin devlet. Nedense iki haf- ta önce Demirel'ın yaptığı açıklamalara medya ve aydın çevreler yüz vermedi, suskun kaldı. Aynı hafta Kanal Türk'teki Politika Durağı programında Demirel'in açıklamalarını, "Derin devletın TSK ol- duğunu söylüyor" diye yorumladık. CNN Türk'te önceki gün Demirel de nihayet derin devletı ad- landırdı: "Derin devlet, devletin askeridir" dedi. Ne ki; Demirel, Sabah'taki açıklamalarında "de- rin devletın farkına 1979 yılında vardığını" söyledi. Oysa, farkına varmak bir yana; Demirel, 1979'dan önce derin devletle karşılaştı, tanıştı ve 12 Mart 1971 darbesinı yedi ve başbakanlık görevınden is- tifa etmek zorunda kaldı. Daha sonraki yıllarda da Başbakan'dı. Derin devleti görmemesi olanaksızdı. 1965'ten 1979'a kadar on dört yıl başbakanlık görevinde bulunan bir ınsanın, bir "bilenin", Demi- rel gibı bir sıyaset adamının 12 Eylül darbesıne beş kalıncaya kadar derin devletın farkına varamama- sı hayli ilginç, hayli düşündürücü, hatta olanaksız ve mızah ustalarına konu olacak nitelıkte değil mi? AZINLIKLARA MÜLK HAKKI VakıflarYasası Başbakanlık'ta ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AB'nin uzun zamandır yasalaşması ıçın baskı yaptığı Vakıflar Yasa Tasansı, Bakanlar Kurulu'nda tar- tışmaya açıldı Tasanda, cemaat vakıflannın 1936 yıhndan sonra edindiği, aııcak 1974 yılın- daki yargı karan ıle ellerinden ahnarak Hazı- ne'yc dcvredilen gayrimenkullerin iadesi öngö- riildü. Düzenleme, azınlık vakıflarının bundan sonra mal sahıbı olmasının da önünü açıyor. Hükümet, AB'ıun yasalaşması için uzun zaman- dır Türkıye'ye baskı yaptığı VakıflarYasaTasa- nsı'na son şekliııi verdi. Bakanlar Kurulu'nda ele ahnan 85 maddelik Vakıflar Yasa Tasarısı hakkında bilgi vercn Adalet Bakanı ve Hükümel Sözcüsü Ccmil Çiçek, Lozan'a göre azınlıkla- nn vakıflarla ilgili talcplennm büyük ölçüde karşılanacağını söyledi. Çıçek, düzenlemeyi en kısa sürcde yasalaştıracaklanm vurguladı. Edi- nilen bilgiyc göre tasan ile gayrimüslim vakıfla- nnın 1974 yılındaki yargı karan ile ellerinden alınan gayrimcnkullennden Hazine'ye geçenle- rin kendilerine iadesi öngörülüyor. Cemaat va- kıflarının bundan sonra ızne tabi olmadan mal alabılmesine ve mallan üzennde tasarrufta bu- lunmasına da olanak tanıyan düzenlemede, va- kıflara yapılan mal bağışlarının vergiden muaf olması hüknıe bağlanıyor. Düzenlemede, azınlık vakıflannın Vakıflar Genel Müdürlüğü'ndeki mccliste temsılıne de olanak tanınıyor. GÖNEN'DE BARA SALDIRI Dayak söylentisi gerginlik yarattı • Baştarafı 1. Sayfadu Barın konıma görevhlen, iki tarafları gürültü yaptıkları gerekçesıyle döveıek dışarı attı. Kent merkezındekı bu tür işletmelerden rahatsız oldu- ğu belirtılen halk da "yabancıların Gönenlileri dövdüğü" söylentileri üzerine galeyana geldı. Taşlarla işletmeye ve koruma görevlilerine saldı- ranlann sayısının artması üzerine olaya polıs ve jandarma müdahale etti. Koruma görevlisı, gü- venlık güçleri tarafından bir araçla bölgeden uzaklaştırılmak islenirken yurttaşlann taşlı saldı- rısı sürdü. Kalabalık nedeniyle olay yerinden uzaklaşmakta güçluk çeken güvenlik güçlerinin aracı kaza yaptı. Olaylar sırasında bir polis me- muru hafif yaralandı. Sabah saat 04.00'te, Ban- dırma'dan gelen jandarma ekiplerinin de katkı- sıyla olaylar yatışırken aralarmda bar sahibinin de bıılunduğıı 7 kışi gözaltına alındı. Gönen Kay- makamı Saim Eskioğlu, olayda ctnik ya da sıya- sikökenın sözkonusu olmadığını belirtti. Karlı Avrupalı siyasetçiler kaygılı Anayasa için referanduma gidecek olan Fransa ve Hollanda'da 'hayır'cılann sayısının giderek artması AB'nin geleceğinin tehlikeye girebileceği yorumlarına neden oluyor Dış Haberler Servisi - Avrupa Anayasası'nın re- feranduma sunulacağı Fransa ve Hollanda'da red- dedilmesi olasılığı, Avrupa- lı siyasetçılen kaygılandırıyor. Kamuoyu yoklamalan, iki ülke- de de "hayır"cılann çoğunluk- ta olduğunu gösterirken, anaya- sa ile bırlıkte AB'nin geleceğinin de tehlikeye gırdığı üzerinde du- ruluyor. 2006'da yürürlüğe gir- mesi planlanan anayasanın işler- lik kazanabılmesı için üye 25 ul- ke tarafından onaylanması gere- kiyor. Avrupa Anayasası için re- ferandumun 29 Mayıs'ta gerçek- leştınleceği Fransa'da, Cumhur- başkanı Jacques Chirac'ın ça- balanna karşın kamuoyu yokla- malan "hayır" tercihinin ağır bastığını gösteriyor. Türkiye'nin işi zorlaştı Bu durumun Türkıye'yı yakın- dan ilgilendirdiği, çünku anaya- sa için çıkacak "hayır"ın Tür- kiyc'nin uyeliğıne karşı da "ha- yır" anlamı taşıyacağı belirtili- yor. Bu durumda, Türkiye'deki politikacıların reformlaı konu- sunda daha temkınlı davranmaya başlayacağından kaygı duyulu- yor The lîconomist dergisinin FRANSA'NIN HAYIRINA KAR$I B PLANI' PARİS (AA) - Fransa'da yayım- lanan Le Fıgaro gazetesi, AB Anayasa- sı'na ilişkin 29 Mayıs'ta düzenlenecek rcferan- dumda "hayır" çıkması ıhtınıalinin giderek art- ması üzenne, "AB Komisyonu'nun uygula- nıaya konulacak olası B planı hakkında cid- di diişünmeye başladığım" yazdı. "Fransa'daki son kamuoyu yoklamalan so- nuçlarınınAB'yi giderek endişcleııdirdiğini" kaydeden gazete, "Brüksel veya Paris'in şu anda kâğıt üzerinde mevcut bir B planı yok, ancak BrükseFdeki yüksck seviyeli btirokrat- lar, Danimarka ve Irlanda'da olduğu gibi Fransa'da da ikinci kcz referandum düzen- lenmesi ihtimah'ni gözden geçiriyorlar" ıfade- sını kullandı. Fransız seçmenlerin, referandum- da "hayır" deme ihtimalinin artması, AB dışış- leri bakanlannm, hafta sonu Lüksemburg'da yaptıklan gayrı resmi toplantıda gündeme gel- mıştı. AB dışişleri bakanları, yaptıklan açıkla- malarda, konuya ilişkin sıkmtılannı dıle getır- mışlerdı. Fransa'da yayımlanan son kamuoyu araştırması, referandumda "hayır" dıyeceklerin oranının yüzde 56'ya çıktıgını ortaya koyuyor. Intelligence Unit ekinde yayım- lanan değerlendirmede, "Türki- ye'nin AB yolunda ilcrlemesi durumunda gelecek on yıl için- de Avrupa kamuoyunun fikri- ni lchine çevirebikceği" üzenn- de duruluyor Haberde, AB'nin geleceğinin belırsız olacağı bir ortamdaTürkıye'nin işinin daha zor olacağı savunuluyor. Fransa'da, anayasa için yapıla- cak referandumda "hayır" çık ması Chırac ıçın de yenılgı anla- mına gelıyor, çünkü 2007'deki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde- kı en büyük rakibi vc Türkı- ye'nin AB üyeliğine karşı çıkan Nicholas Sarkozy bu durumda büyük bir koz elde etmış olacak. "Hayır"ın AB için sıyasi be- deli ise 10 yenı üyesiyle birlikte eskısınden daha da hantal bir ya- pıya sahip olması olacak Bu du- rumda Nice Anlaşması'nın oy- birliği sistemı geçerli sayılacak ve az nüfuslu ülkeler birlik karar- lannı bloke edebilecek. Alman- ya Dışişleri Bakanı Joschka Fischer, bu konudaki endışesını, "Eğer NiceAnlaşması'nda ka- lırsak bu AB'nin sonu olur" şeklmde açıklamıştı. Anayasanın reddedilmesi yeni üyelerin, bir- liğin ekonomisine adapte olma- lannı da güçleştirecek. Dahası, birliğin geleceği belirsizlik içine sürüklenirse, parasal birliğin an- lamı kalmayacağı düşünülüyor. Fransa gibi AB'nin kurucula- rından olan bir ülkenin olumsuz karannın derin siyasi etkılerinin olacağı düşünülüyor. Hollanda vatandaşlarının da Fransızlan takiben haziranda anayasayı oy- layacak olması, Avnıpa'da ayn bir endişe yaratıyor. özetle ana- yasanın reddınin "AB nereye gidiyor" sorusunu ortaya çıka- racağı ve birliğin geleceğini tar- tışma konusu yapacağı üzerinde duruluyor. Temizçevre için el ele tstanbul Erkck Lisesi Eği- tim Vakfı Özel tlköğrctim Okulu öğrcncileri çöp top- layarak çevrelerini tcmizle- diler. Okullarının yakının- daki Nuruosmaniye Cad- desi'ııdc toplanan öğrenci- ler daha tcnıiz bir çcvrc için çöp toplayarak büyük- lerine örnek oldular. Oku- lun sınıf öğretmenlerinden Fatnıa Alay çcvre tcmizliği- ni gündeme getirmek vc ge- lecek kuşaklara temiz bir çevre bırakabilmek için toplandıklarını belirtti. "Temiz bir çevre istiyoruz" ve "En güzel temizlik kir- letmemektir" pankartları- nı taşıyan çocuklar "Her- kes çevreyi temiz tutsun" nıcsajı verdiler. (Fotoğraf SHDAAKDOGAN) 115 milyon çocuk okııl bflmiyor • Baştarafı I. Sayfada Bununla paralel olarak 2005 yılında ılköğretımde cinsiyetler arasında eşitlığın sağlanmasını amaçlayan UN1CEF, geçmiş yıl- lara oranla artık daha çok çocu- ğun okula gittiğini açıkladı. An- cak örgüt GüneyAsya, Afrika ve Ortadoğu'daki birçok ülkede eğıtımde cinsiyet eşitliği sağla- namadığına dikkat çekti. Bu yıl eğitimde cinsiyet eşıtlı- ği hedefine ulaşamayacak ülke- ler arasında Türkiye de yer aldı. Türkiye, UNICEF ıle başlattığı "Haydi Kızlar Okula" kam panyasında 2005 hedeflenni tut- turamadı. UNICEF raponına gö- re ilcrleme var, ancak çok yeter- siz. UNICEF Türkiye Eğıtim Pıogıamı Sorumlusu Fatma Öz- dcmir Uluç, şu ana kadar resmı olmayan rakamlara göre bınncı yıl 40 bin, ikinci yıl da 73 bın ço- cuğun eğitime kazandınldığını belirterek "Tüm dünya dene- yim edinmek amacıyla Türki- ye'yi izliyor. Bazı durunılarda aileler özellikle kız çocukları- nı okula göndermiyor. Derslik açığı veya ailelerin bulunduğu yerde okul olnıanıası, çekince- ler arasında" diye konuştu. 2004 yılı Ttirkiye raporu Haydi Kızlar Okula Kampan- yası'nın 2004 yılı sonuçlarına gore, kampanya kapsamında kız çocuklarının okullaşma oranı bir önceki yıla oranla yüzde 11.44 arttı. 2004-2005 yılında 73 bin 211 kız çocuğu daha okula kazandınldı. Ancak genel tablo içinde ku-erkek oransal dağılı- mında bu artış yüzde 1 'lere kar- şılık geldi. Bir yıl ıçınde okula giden kız çocuğu oranı yüzde 47'den yüzde 48'eçıktı. MEB'in verilerine göre Türkıye'de hâlâ okula kazandırılması gereken 566 bm 789 kız çocuğu var. UNICEF, özellikle Batı ve Or- ta Afrika'da da bu konuda acil önlemler alınması gerektiğini belırtıyor. Bu bölgelerde eğitim- de cinsiyet eşitliği açısından be- lırlenen hedefe, 24 ülkeden sade- YILDA 11 MÎLYON ÇOCUK 5 YAŞINA GELMEDEN ÖNCE ÖLÜYOR Küçük bedenler yoksulluk kurbanı Dış Haberler Servisi - Gelişmektc olan ül- kelerde her yıl yaklaşık 11 milyon çocuğun, 5 yaşına gelmeden önce yaşamını yitirdiğı bıldi- nldı. Dünya Bankası'nın ha/ırladığı rapora gö- re, çocuklann ölümüne yol açan hastahklann yüzde 48'ini akut solunum yolu enfeksıyonu, ishal, kızamık ve sıhna oluşturuyor. "Dünya Celişme Göstergesi" ısimlı rapor- da, zengin ülkelerde bu hastahklann neden ol- duğu çocuk ölümlerının önüne geçildiğine dik- kat çekıldı Raporda, 1990'dan önce alınan acil önlemlenn, gelecek 25 yılda yaşanacak bcbck ve çocuk ölümlerinı üçte iki oranında a/altaca- ğı yönünde umutları arttırdığı, ancak bu çaba- lann 1990'da hızını kestiği yer aldı Raporda, gelışmekte olan ülkelerden yalnızca 33'ünün, 2015'e kadar çocuk ölumlerini, 1990'lardaki rakamlann üçte ikisi oranında azaltma hedefi- ne doğru yol aldığı belırhldı. Dünya Bankası Ekonomi Şefı François Bourguignon, geliş- mekte olan ülkelerde sadece bir hafta içinde yaklaşık 2 bın çocuğun yaşama veda ettiğini söyledi Raporda ayrıca Batı Afrika ülkesi Ma- lı'de yoksul ailelerin çocuklannın ölüm oran- lannın, varlıklı ailelerin çocuklannın ölüm ora- nının ıkı katı olduğuna dikkat çekildi. ce 5'inin ulaştığı açıklandı. Lı- berya, Sierra Leone ve Demok- ratık Kongo Cumhuriyetı'ndekı savaş ve çatışmalann çocuklann eğitimine darbe indirdiğı kayde- diliyor. Güney Asya'da ise az da olsa ilerlemeler kaydedildığını söyleyen yetkililer, bu bölgede 42 milyon çocuğun okula gıtme- diğini açıkladı. Cinsiyet eşıtsız- liğinin en derin olduğu ülkeler arasında ise Afganıstan ve Pa- kistan bulunuyor. Taralı* eğitim engelliyor ükulların paralı hale getınl- nıesı, okul kitaplan ve üniforma gibi giderlerde yaşanan artış so- nucu giderek daha fazla çocu- ğun okuldan alındığı ve bu öğ- renciler arasında kızlann daha fazla olduğu ifade edıldı. Bu yıl itibarıyla kız-erkek eşıthğı sağ- layamayacak ülkeler arasında Türkiye'nın yanı sıra Tacıkistan ve Belarus da bulunuyor. Eğitimde cinsiyet eşıtsizliği- ni gozler önüne seren bir başka rapor ise Dünya Bankası'ndan geldi Rapora göre, dünyada il- kokul çağında 100 milyondan fazla çocuk okula gitmiyor ve bu çocuklann yüzde 60'ını kız çocukiarı oluşturuyor. Zengin- fakır, kent-kır farkhlıklarının da eğıtımde eşitsizlikler yaşanma- sına neden olduğuna dikkat çe- kilen raporda, Hindıstan'da okula gidenler arasında zengın- lerin oranının fakirlenn 2 katı olduğu belirtildı. GÜNDEM MIISTAFA BALBAY B Baştarafı 1. Sayfada duygularına saygı duyduğumuzu belirtip, özal'ın bızım penceremizden görünümünü aktaralım. Her şeyden önce Özal, büyük bir devirimcıydi. Devırmedik şey bırakmadı. Altında kalan kaldı, üste çıkanı da çok sevdi. özal dönemine dek, kâr eden, kurulduğu yere kültüründen ekonomisine kadar her bakımdan katkıda bulunan KİT'ler, 1980'lerin ortasından iti- baren daha farklı bir polıtikanın hedefi oldular. lyi- leştirme yatırımları yapılmadı, hantallaşmalarına göz yumuldu. Devamında da şu söylendi: - KİT'ler devletin sırtında kamburdur, bir an ön- ce satılmalıdır. Hâlâ kâr etmekte olanlar satıldı. Etmeyenler ger- çekten kambur haline getırilip, ölüme terk edildi. Sonraki yönetımler de benzer politikayı devam ettirdi. özal ayrıca "dönemzengıni" yaratmakta da bü- yük bir başarı gösterdi. O güne dek başbakan ve sülalesinin yararlandığı kımı olanaklar, genişçe bir kesite sağlandı. Kısa dönemde köşeyi dönenler, bu yöntemin tadına vardılar ve sonraki iktidarla- ra da yanaşmanın yollarını buldular. • •• Özal'ın yerel yönetımlere olan katkısı da unutu- lamaz. ANAP döneminin belediye başkanlarının baskın bir bölümü yerleşik kuralları, gerçek an- lamda kent kültürünü bir kenara koyup, rant kül- türünü öne çıkardılar. öylesine ustaca rant alanları yaratıldı ki; örne- ğin, kentin ortasında4-5 parsellık bir yer "özeltu- rizm alanı" ilan edildi. Bölgede kat izni 5'i aşmaz- ken, bu özel turizm alanına gökdelen izni verildi. Gökdelen yapılacak, tabii arada bazı yasalar da delinecek. Olsun artık o kadar! Daha sonra iktidara gelenler bunu tersine çe- virmek yerine, rant kültürünün daha "verimlı" ol- duğunu gördüler ve taklit etmeye giriştiler. Çoğu ANAP kadar becerikli olmadığı için ellerine yüz- lerine bulaştırdı. Bu yüzden sonraki liderler hep ikinci özal olmak istedilerl • • • özal'ın devlet yapısının altını üstüne getirmesi de yıllarca unutulmayacak bir başarı öyküsüdür. Bakanlıkları birleştir, topla, kapat, yeniden aç... Herseferinde bunlara bağlı kurumları azalt-arttır... Bakanlık koltuklarından birini boş bırakır, her ANAP'lının her an oraya oturabileceğı umudunu diri tutarak, partinın ıplerini elinde tutardı. Çevre- sine de gülerek şöyle derdi: - Benim en değerlı koltuğum o boş bakan kol- tuğudur! Rahmetli, seçim yasasının da oynanmadık yeri- ni bırakmadı. Onunla birlikte, seçimlerden hemen önce iktidar partisinin kendisine göre seçim yasa- sı yapması gelenekleşti. Rekor kendisinde, hâlâ kırılamadı. Tam 14 kez seçim yasası değiştirdi. Çankaya'ya çıkarken arkasında kukla bir hükü- met bırakmak için plan yaptı. Ama tutmadı. Devlet geleneğinin dışına çıkmaya bayılırdı. Sis- temi oturmuş ülkelerde bu gelenekler büyük bir tıtızlikle korunurken özal'ın keyfılığı "karizma" ola- rak prim yaptı. Karızmayı kârizmayadönüştürme- de de üstüne yoktu. Ben zengini severim, benım memurum işini bi- lir, sözlerı de yönetim anlayışının hoş karşılıkları olarak anılarda kaldı. Yaptığı hıç mı iyi bir şey yok, derseniz... Vardır elbette, durmuş bir saat bile günde iki kez doğ- ruyu gösterir! ankcum(« cumhuriyet.com.tr AL GÖZÜM SEYREYLE IŞIL ÖZGENTÜRK En büyük Türk, başka büyükyok! • Baştarafı Arka Sayfada takar ve bu nasıl bir uzlaşma olarak gorulebılır? Gö- rüntü son derece tuhaf Insanın kendini bu denli tuhaf yapması akıl alır değil Uzundur düşünüyorum, saç ne- den bu kadar önemli, neden bu kadar mahrem? Bir ba- kıyorum, kadın saçlarını sımsıkı bir türbanın ıçine gizlcmış ama ayaklar açıkta. Üstelik pek bir bakımlı, kırmızı ojeler goz alıyor, ayaktakı ayakkabının pontu en az 13. Boyle bir kandırmaca duruınu, vallahi sade- ce Türklerin aklına gelebılır llelal olsun. Bir merakun da şu. Turklenn genlennde mutlaka bir yamuk yapma durunıu mu var? Baldan başlayalım. Avrupa Bırlığı'ne bağlı ülkeler bizden epeyce mıktar bal almak ıstemışler Menıleket bereketli, çiçeğı, bö- ceği pek bol, balı da pek bir çeşıtli ve kaliteh. Peki biz bu kalıtelı balı olduğu gibi, içine herhangi bir katkı maddesi koymadan ıstenılen yere tesliın et- mıyoruz. Yok yapamıyoruz, balın ıçıne katkı madde- smı koyup, bir iki kilo daha fazla göstenp ılla bir ya- muk yapacağız Bir başka özelliğimiz de burada or- taya çıkıyor. Öylesine kendimizi beğenmışiz, kendı- mizi öyle akıllı buluyoruz kı, elâlemin bizden akıllı çıkıp, o katkı maddesını bulacağını hıç mi hiç duşun- müyonız. Sonuç, kapıdan gen dönen bınlerce kilo bal. Doğru dürüst ilıraç edilse, I urkıye'nin hınzm bütçe- sıne yakın bir gırdısi var. Bu uçup gıdıyor ama kendi- ni çok akıllı sananlarda hiçbir tasa yok. Nasıl olsa, ıç pazar olduğu gibı duruyor Bın zokayı yutmazsa bir diğeri yutar. Yahu bu Türklerin cesaretlen ve kendıne güvenleri neden bir inceleme konusu yapılmıyor'? Adanı sahte rakı yapıyor, bir ara eli fazla kaçıyor ve metıl alkolii olması gerekenden daha fazla koyuyor. Ama ne gam, o Türk ya, kendıne giivenı sonsuz. Bu rakı kimseye bir şey yapmaz, deyıp şışelere doldurup paketliyor. lam o sırada babası arkadaşlanyla gelmış, hemen bir rakı masası kurdurup yeni yaptığı rakıyı önce babası- na tattınyor. Baba anında mort, olsun, ölen ölür kalan sağlar bızımdır Şımdı artık durtnam gerek, Türklerin genetık kod- larıyla ılgılı bir başladım mı, buralarda kimselere yer kalmaz. Turkluk yapmayıp, haddımi bilmeliyim. Ay- rıca siz de biraz duşunun Bu kodlar derin mev/u. isilozgentuıkfrt supeionline.com
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle