Katalog

SAYFA CUMHURİYET 19 NİSAN 2005 SALI HABERLER DUNYADABUGUN ALt SİRMEN Yarabbim Aklımıza Sen Mukayyet 0I! TV'deki tartışmanın bir yerinde, duruma mü- dahale etmek gereğini duydum. - Izin verirseniz, neyi tartışmakta olduğumuza dikkat çekmek istiyorum, dedim. Ve de sürdürdüm: - Farkındaysanız, ulusçuluk adına ne varsa suçluyoruz. Gerçekten de, değerli konuşmacılardan biri, konuşmanın bir yerinde gayet rahatlıkla şunları söyleyebilmişti: - Ben demokrasiden korkmam, ben milliyet- çilikten korkarım. Ulusalcılığa milliyetçilik diyerek ona ırkçı, fa- şist bir anlam yüklüyordu böyle konuşarak. Bu sözler, yarım yamalak demokrasisini, çağ- daşlaşmahamlelerini, rönesansını, aydınlanma- sını, bağımsızlığını sağlayan egemenliği ulusa geçiren, bir ulusal kurtuluş savaşı ile kurulmuş olan Türkiye Cumhuriyeti'nin toprakları üzerin- de miladın 2005, Cumhuriyetin 82. yılında söy- leniyordu. Hani neredeyse, ulusalcılığımdan dolayı özür dilemek zorunda kalacaktım. CNN'de bir kısım aydınlarımızın yayımladıkla- rı bildiriyi tartışıyorduk. ••• Belki de konuşma iyi olmuştu. Çünkü bir sü- redir, Mersin veTrabzon'da patlak veren olaylar üzerine yayımlanan bildiriden söz etmek istiyor, fakat yanlış anlaşılmaktan korkuyordum. Bildiri bana gelmemişti, gelseydi imzalar mıy- dım bilmiyorum. Ama bildiriyi kaleme alan arka- daşlardan birinin televizyondaki konuşmasın- dan sonra, bildirinin bana gelmediğine de, altı- na imzamı atmadığıma da çok memnun oldum. Çünkü bildirinin hazırlayıcılarından biri, milliyet- çiliği (ulusçuluğun kelime kelime aynısıdır), ken- di ulusunu herkesten üstün gören, ırkçılıkla, şo- venizmle karıştırmtştı. Türkiye'debirsüredir, ulus, ulusçuluk, bağım- sızlık ve onur adına ne varsa, hepsini, gerçek- leşmesininolanaksız olduğunu bir türlüanlama- makta direndiğimiz hayali bir Avrupalılık adına kötülemek kimileri tarafından aydın tavrı olarak algılanmakta; ulusalcılıkla, şovenizmle aynı ke- feye konmakta. Belki de toplumsal gerilimi arttıran nedenler- den biri de işte "aydın tavrı" sanılan bu davra- nıştır. Kimse yanlış anlamasın! Bu birikim hiçbir şe- kilde insanları linç girişimlerini, resmi makamla- rın bu suçlar karşısındatepkisiz kalmalarını, be- ğenmediği yazarın kitaplarını toplatmaya çalışan kaymakamın hâlâ görevinde oturuyor olmasını mazur gösteremez. Bunlara karşı tepkimi birden çok kez bu sü- tunda dile getirdim. ••• Ama demokrasiyi savunuyormuş gibi görü- nerek ulusalcılığa, bağımsızlığa karşı çıkmayı anlamak mümkün değildir. Şeriatçılığa hiçbir tepki göstermeyenlerin, ulusalcılık adına ne var- sa hepsini tu kaka etmelerini anlamak da kabul etmek de mümkün değildir. Demokrasiyi ulusalcılığın karşıtı olarak sun- mak, ulusalcılığı ırkçılıkla karıştırmak cehalet de- ğilse eğer, ihanet olabilir ancak. Hitler'in ırkçı Gobineau'cu, ulusu ırk, dil, din, çıkar birliği olarak tanımlayan objektivist görü- şünü kullanarak dünyayı kan ve ateşe boğduğu nasıl kimsenin yadsımaması ve unutmaması ge- reken bir gerçekse Atatürk'e esin kaynağı olan ve Cumhuriyet ulusçuluğunun temelini oluştu- ran Renan'ın sübjektivist ulusçuluğunun da ırk, dil ve din birliğini ulusun temeli olarak kabul et- mediği de o denli yadsınamaz bir gerçektir. Anadolu toprakları üzerinde, zaten saf birTürk ırkından söz etmek de mümkün değildir. Irk esasına dayanmayan, varlığını ancak o top- lumdaki insanların bir arada yaşama arzusu var olduğu sürece koruyabilen bir ulusçuluk nasıl olur da demokrasinin karşıtı olarak algılanabilir. Yarabbim bari aklımıza sen mukayyet ol! [email protected] Kavak ağaçlan 'görüntü' kurbanı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Saadet Partisi (SP) Genel Merke/j'nin bahçcsindcbulunankavak ağaçlan, aynı bahçedeki canıinin görünlüsünü cıı- gellediği ve polenlerinin insan sağlığına zarar ver- diği gerekçesiyle kesildi. Bahçede bulunan yakla- şık 20 kavak ağacı, pazar giiııü gelen görevtÜer ta- rafından kesildL Ağaçlann canıinin görüntüsünü engelledikleri gerekçesiyle kesildiğini belirten yet- kililer, ilkbahar aylannda ağaçlardan çıkan polen- lerininsan sağhğınıdaoluııısu/.etkilcdiğuıisöylediler. Ağaçlann kesilmesi bölgedeki yurttaşların tcp- kisine neden oJdu. (Fotoğraf: KORAY AVCI) Maliye Bakanlığı, Sezer'den dönen 2-B alanlarının satışma ilişkin yeni bir öneri hazırladı Anayasayı delme ısrarıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP, "orman vasfını yitirmiş aıazi- lerin(2-B)T1 satılmasını yeniden gün- deme getiriyor. Daha önce Cumhur- başkanı Ahmet Necdet Sezer'in ıade ettığı 2-B'lerin satışına ilişkin yenı düzenleme ıçın, Maliye ve Orman bakaııhklannda ön çahşmalar yapıl- dığı öğrenildi. Maliye Bakanlığı, 2-B'lenn de- ğerlendirilmesine ilişkin yeni bir öne- ri hazırlayarak, bunu Orman Bakan- lığı'na ılettı. Bu öneride, 31 Aralık 1981 öncesi orman alanı dışına çı- karılan arazilerden yeniden ağaçlan- dınlabilecekler ile 1981 sonrasında orman vasfını yitiren alanlarm yeni- den ağaçlandınlarak orman alanla- nna dahıl edılmesı; üzerinde yapılaş- ma bulunanlar ile köylerdekı arazi- lerin de rayiç bedel karşılığı değer- lendirilmesi istendi. Sultanbeyli ve Ümraniye'de oldu- AKP'Ü ÇELİK 'KemalAğabey hükümete yükolmaz' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP Grup Başkanvekilı Faruk Çelik, Maliye Bakam Kenıal Unakıtan hakkındaki sahtecilik ve kaçakçılık suçlamasıyla ilgıli sorulara "Sayın Maliye Bakanı, istifasıyla Ugili bir durum olıırsa Sayın Başbakan'a ve hükümete yük olmaz. Varsa bir problem, Kenıal Ağabey gereğini yapar" yamtını verdi. Faruk Çelik, düıı gazetecılerle sohbet toplantısında Enerji Bakanlığı 'ndakı yolsuzluk soruşturması ve gümrük müfettişlennin Unakıtan hakkındaki raporunu değerlendırdı. Hakkında fezleke düzenlenen AKP Ağn Milletvekili CemalKaya'mn durumunun parti yönetiminde değerlendinleceğini belirten Çelik, "Yanlış ise yanlış işlere müsaade etmeyiz. Yargı süreci baa şeyleri ortaya koyarsa partide değerlendirilme noktasma gebniştir. Belli aşaıııalarla bu noktaya geliyor. Fezleke, bir bulgu var diye düzenlenir. Yanlış yapan kimse ayıklanır, ayıklanması gerekiyor" dıye konuştu. Çelik, Meclis'te biriken yolsuzluk fezlekeleri hakkında neden işlem yapılmadığına ilişkin soru üzerine, dokunulmazlığın kaldınlmasını da içeren anayasa değişikliği için CHP'ye çağrıda bulundu. Çelik, Maliye Bakanı Unakıtan hakkındaki raporu ise "AKP'nin inıajuıı bozmaya dönük çaba" olarak niteledi. Unakıtan hakkındaki dosyanın "temcit pilavı gibi ısıtddığuu" savunan Faruk Çelik, rapordaki ağır suçlamaları anımsatan gazetecilerin "Bakan neden istifa etmiyor" sorusu üzenne şunları söyledi. "Sayın Maliye Bakanı, istifasıyla ilgili bir durum olursa Sayın Başbakan'a ve hükümete yük olmaz. Ama takdir edersiniz ki siyasctin zorluklan bunlar. Keşke, bakansanı/, hiç bu tür tarbşmalann çıkmayacağı bir yapı olsa. Çok iş yapan, dinamik insanlann hayatında bu tür şeyler de olur. Varsa bir problem, Kemal Ağabey gereğuîi yapar. O, Sayın Başbakan'ın yerine gelip milletvekili olnıuştur. Onun durumtı daha farkhthr, sıkıntısı farkh olur." • Öneriye göre 1981 sonrası 'orman dışına çıkan' sahalardan, üzerinde yapılaşma olanlar satılacak. Yeni düzenlemeye göre üzerinde yapılaşma olan araziler sahiplerine satılacak. Af, AKP'nin arka bahçesi olarak nitelendirilen Sultanbeyli ve Ümraniye gibi ilçeleri kapsıyor. ğu gibi, AKP'nin tabanuıı oluşruran büyük ilçeler de dahil olmak üzere Türkiye'nin diğer birçok yerinde ka- çak yapılaşmaya maruz kalan 2-B orman alanlan satılacak. Öneriye göre bunlann satışından elde edile- cek gelır, sayılan 7 milyona ulaşan orman köylüsü için kullanılacak. Cumhurbaşkanı Sezer, 2003 yılında, ormannıteliğini yitirmiş arazilerin sa- tışı ile seçilme yaşını 25'e indiren ana- yasa değişikliğini, orman arazileri yönünden iade etmişti. Cumhurbaş- kanı'nın iade gerekçesinde, düzen- lemenin orman yağmasım arttıraca- ğı, yağmalanan bu taşınmazlann, ka- çak yapılar için yeni imar affı umu- dunu doğuracağı belirtılmışti. Maliye Bakanhğı'nın tespitlerine göre, ülkede halen 2-B kapsamında 460 bin hektar alan bulunuyor. Yet- kililer, kadastro çalışmalarının ta- mamlanmasının ardından, bu alanın daha da büyüyebileceğine de işaret edıyor Ancak buhaliylebile2-B'ler, Kocaeli, Sakarya ve Rize gibi iller- den dahabüyük, Hatay'a ise yakınbir alanı kaplıyor. 2-B'ler, Lüksem- burg'un yaklaşık 2 katı, Singapur ve Bahreyn'in 6 katı büyüklüğünde bir sahaya yayılıyor. Orman Bakanhğı'nın tespitlerine göre de orman alanı dışına çıkanlmış araziler üzerinde, aralannda kayma- kamlık ve belediyelerin de olduğu 350-400 bin bina bulunuyor. Mayınlı arazide tarun Maliye Bakanlığı, Güneydoğu'da Suriye sınınndaki 326 bin dönümlük mayınlı araziyi de özel sektöre kira- layacak. Maliye Bakanı Kemal Una- latan'ın geçen günlerde incelemeler- de bulunduğu söz konusu alanın de- ğerlendirilmesi Maliye Bakanlığı Milli Emlak Genel Müdürlüğü tara- fından yürütülüyor. Bu kuruluş, ma- yınlı arazinin hukuki durumu ve be- del tespitine ilişkin olarak Mılli Sa- vunma Bakanlığı ile valiliklere çe- şitli yazılar gönderdi. Bir yandan hu- kuki süreç yerine getinlirken, diğer yandan da mayınlann temızlenmesi ve daha sonra bu arazide organik ta- nm yapılmasına ilişkin ihale çalış- malan sürdürülüyor. Söz konusu çahşmalara göre 326 bin dönümlük mayınlı arazi, burada- ki mayınlann temizlenmesı ve belli bir kira bedeli karşılığında, belli bir süre için özel sektöre devredilecek. Bunun ıçın öncelikle mayınlann te- mizlenmesimn malıyetı üzerinde bir araştırma yapılıyor. Şu ana kadar mayın tenıızleme ma- lıyeti olarak, Bakanhğa 500 milyon dolara kadar varan çeşitli tutarlar ile- tıldiği belırtıldi. Maliye Bakanlığı, mayın temizle- me maliyetinın netleşmesınin ardın- dan, kira bedeli tespıtınde bulunacak. Yetkililer, şimdiden çok sayıda yerli ve yabancı fiımanın projeye talip ol- duğunu belırttiler. İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN Fenerbahçe- Beşlktaş karşılaşmasında bazı Fenorlller, kapıcı çocuğu olarak büyüyen Rıza Çalımbay'ı aşağılamak için "R1ZA EFENDİ 2 EKMEK, 1 SÜT" pankartı açtı... 21 NÎSAN'DA ÎŞ BIRAKACAKLAR Sağlıkçüardan uyarı eylemi • Perşembe günü yurt çapında yapılacak eylem süresince acil hastalar, çocuklar, hamileler ile kanser, diyaliz ve yoğun bakım hastaları dışında kimseye hizmet verilmeyecek. ŞULEKÖKTÜRK Sağlık çalışanlan, geç- en yıl kasım ayında başlat- tıklan "G(ö)rev" eylem- lennı sürdürüyor. Çalışan- lar, 21 Nısan Perşembe gü- nü "MeslekOnurumuz,tş Güvencemiz, Ücretimiz, SağhkHakkı'' slogarayla, yurt çapında ış bırakacak. lstanbul Tabıp Odası Başkanı Prof. Dr. Gençay Gürsoy, 21 Nısan'da hükü- meti uyarı eylemi yapma kararını Türk Tabıplerı Birliği'nin (TTB) aldığı- nı anımsatarak "Daha ön- ce yapdan eylemlere kar- şın TTB'nin ve sağlık ör- güüeıinin,sağhkla Ugilita- Kurul, ülkede son dönemde yaşanan gerginlikleri değerlendirdi MGK acîl göç önlenıi istedi ANKARA (Cumhuriyet BUrosu) - Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer başkanlığında toplanan nısan ayı Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısında, Kıbns, büyük kentlere yönelik göç son- rası oluşan güvenlik sorunları ve enerji arzı sorunlan masaya yatınldı. _ _ _ _ Nisan ayı MGK toplantisı Sezer başkanlığında Çankaya Köşkü'nde yapıldı. Toplantı- ya, Başbakan RecepTayyipEr- doğan, Genelkurmay Başkanı ler değerlendirildı. Güvenlik raporlan kurul üyelerine sunuldu. Son yıllarda büyük kentlerin kırsal bölgelerden yoğun göç alması nedeniy- le oluşan güvenlik konulan ve kapkaç olaylan da Milli Güvenlik Kurulu'nda • KKTC'deki cumhurbaşkanlığı seçimi sonrasında oluşan yeni dönemde izlenecek politikaların ele ahndığı toplantıda PKK'nin son dönemde yurtiçine _ sızdırdığı militanları ve bunlann şiddete yönelik Örge'neral Hümi *ÖzkoxTu"v" potansiyeli ile alınacak önlemler değerlendirildi. vet komutanlan, hukümetin di- ğer ılgılı bakanlan ve MGK Genel Sek- reteri Yiğit Alpogan katıldı. Toplantı- da, Türkiye'deki güvenlik konulan ve çevresindekı gelışmeler ele alındı. Irak'ta yeni hükümetın göreve başlaması, PKK'nin son dönemde yurtiçine sızdır- dığı mılitanlar ve bunlann şiddete yö- nelme potansiyeli ile alınacak önlem- tartışıldı Kurul bildirisinde, "Yaşanan iç göçün nedenleri ve ö/ellikle büyük kentlerdeyarattığı sorunlann ele ahndı- ğı, göç alan ve veren kentlerin sorunla- nna çözüm getirecek önlemlerin ivedi- liklc yaşama geçuihnesinin" önemine dikkat çekıldı. Güney Kıbns'la yapılabilecek olası görüşmeler de ele alındı. Toplantı son- rası yapılan açıklamada, "KKTC'deya- pılancumhurbaşkanhğı seçimininsonuç- lan değerlendirilnıiş ve önümüzdeki dö- nemde Kıbns konusunda izlenecekpoli- tikalar gözden geçirflmiştir" denıldı. Enerji veTabiiKaynaklar Ba- kanı Hilmi Güler, kaçak akar- yakıt, bunun ekonomiye, gü- venliğe etkileri ve alınabilecek önlemler hakkında kurul üye- lerine bilgi verdi. MGK bildi- risinde, konuya ilişkinse şu ifa- deleryeraldı: "Dünyadaener- ji kaynaklannın kullamnuna ve güven- liğuıe ilişkin geçerli ölçütler çerçevesin- de, ülkemizde enerji güvenliğî, sektörün durumu vepotansiyeli ile günümüzdcki dönemeilişkin enerji planlamasL,yaünm gereksbıimleri, yeniden yapılanma ça- hşmalan konulannda kapsamh dcğer- lendirme yapılmışnr." lepleri karşılanmış değiL Sağlıgı özelleştirme politi- kalandevam wliyor.Genel Sağlık Sigortası Meclis gündemincle, ITB'ninbu- na karşıçok ciddi itirazla- n var. Iş güvencemiz ile il- gili sorunlar çözülmüş de- ğil, eğitim hastanelerinde hekim atamalan ertelen- di ancak durdurulmadı. Bunlaıı kamuoyuna yeni- den anımsatmak gereki- yor" diye konuştu. Sağlık alanının siyasi düzenin en önemli göster- gelerinden biri olduğunu vurgulayan Gürsoy, "Hü- kttmeunözelleştirmeyeyö- nelik siyasi tercihleri de- vam ettiği sürece, sosyal mücadele de sürecek" de- di. Sağlık ve Sosyal Hiz- met Emekçileri Sendika- sı (SES) lstanbul Şubele- rı Başkanı Songül Beydil- lide,"Dahaöncekieylem- lerimiz sırasında, hükü- metyapuğıdeğişiklikleriiyi uygulamalarmış gibiyan- sınyordu. Halktan destek deahyordu.Ancak sonuy- gulamalarla halk, sağhğı parailesaunalacağınıgör- dü" diye konuştu. Doktorlardan 'eylem nöbeti 7 Bu arada, lstanbul Tabip Odası ve SES üyesi dok- torlar, Zeynep Kamıl Ka- dın ve Çocuk Hastahkla- n Hastanesi'nde dün gece "toplu nöbet" eylemi yap tı. Doktorlar yaptıkları açıklamanın ardından kon- ferans salonuna geçerek eylemlennı saat 24.00'e kadar toplu haldc nöbet tutarak sürdürdüler. IR NOKTASl /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] Gazeteci için herhafta, birçok koşuş- turmanın yanında aynı zamanda kül- tür etkınlıklerıyle geçer. Bu etkinlikler ga- zetelerin kültür sanat sayfalarında yer alır. Bızler de gördüğümüz, beğendi- ğımiz kültür ürünlerini, etkinliklerini sız- lerle paylaşmak ısteriz. Fikret Mualla'nın onlarca eserin- den oluşan "Fikret Mualla Retrospek- tif" sergısi lstanbul Modern'de açıldı. 15 Nisan-31 Temmuz tarihleri arasın- da açık kalacak olan sergi, Mualla'nın etkileyici renkleriyle bezediğı nefis tab- loları içeriyor. Sergının açılışında kar- şılaştığımız Gülriz Sururi'ye, "Adam âşık olmuş, bu güzel tablolarbu aşkın hikrnetı herhalde" dediğimde, şöyle cevapladı: "Obirdeliyaratıcı. Birba- hane bulurdu mutlaka." Sergiyi mut- laka görün. •** Bir diğer sergi ise Milli Reasürans Sanat Galerisi'nde. Günther Uecker, günümüz Avrupası'nın en önemli sa- natçıları arasında yer alıyor. Uecker "Diyalog" adlı sergisınde "Eskı Ahit (Tevrat ve Incıl) ve Kuran'dan barışla Kitaplar, Sergiler, Müzik Albümleri ilgili ayetler" bezler üzerine karşılıklı duvarlara asılmıştı. "Acı veren nokta- lar" diye adlandırdığı bölgeye, üzerine keserle rastgele vurulmuş, çıviler ça- kılmış, sanki bir yarayı sarar gıbı sıyah bezler bağlanmış kalaslar yerleştiril- mış. Alt kısımları ise kıpırdamalarını en- gelleyecek şekilde kum torbalarıyla sa- bitlenmiş. Çok ilgınç ve etkileyici. 28 Mayıs'a kadar açık olan bu önemli ser- giyi kaçırmayın. ••* Şeyhmus Diken Dıyarbakırlı. Son ki- tabı "Isyan Surgünleri" (lletışim Yayın- ları), çeşitli tarihlerde Dıyarbakır'dan sürülmüş aılelerın öykülerini anlatıyor. Bu sürgünlerin acısını yaşamış insan- ların dilinden yakın tarıhe bir yolculuk yapıyor. Mehdiye Çetin, şimdi 70'le- rın üzerinde. Veysel, Vasıf ve Ferit Öngören'in amcasının kızı. Dostum arkadaşım Vasıf öngören'in bir sür- gün çocuğu olduğunu Mehdiye Çe- tin'le yapılan söyleşıden öğrendım. Ya- şanmışolanlara ilişkin dahaöğrenece- ğımız çok şey olduğunu, bu kitap bir kez daha hatırlatıyor. Mete Çubukçu, ülkemizde savaş gazetecıliğınin deneyimli isimlerinden. "Ateş Altında Gazetecilik" (Metis Ya- yınları) kitabı yeni çıktı. Binlerce insa- nın öldüğü çok sayıda savaşın tanığı Mete. Onun son olarak Filistin'de öl- dürülen Hamas lideri Rantisi ile yap- tığı söyleşıyı ızlemiştim. Bu söyleşiden bırkaç gün sonra Israil, Rantisfyı öldür- dü. Mete'nin bölgedegörmediği savaş kalmadı. Yaşamadığı sıkıntı ve acı da. Kitap bu deneyimlerın ve yaşanmışlık- ların bızeaktarılması. Kolayca okunu- yor. Yürekte ise acı bırakıyor. ••• Semra Somersan, ciddi biraraştır- mayla karşımızda- "Sosyal Bılimlerde Etnisite ve Irk" (lstanbul Bilgi Üniver- sitesi Yayınları). Irkçılık, milliyetçilik, yurtseverlik gıbı kavramların birbirine karıştığı günümüzde, Somersan'ın kı- tabı önemli bir başvuru kaynağı sayı- labılir. Kıtabın "Irklarve ırkçılık" başlık- lı ikinci bölümünde "Göze çarpmayan ırkçılık" başlıklı bölümde şunları sap- tamış: " 'Sıcak, yakın ve doğrudan' olan bariz ırkçılığın iki göstergesi var: Birin- cisi tehdit ve ret, ikincısi yakın grupla yakın ılışkide bulunmaya karşı çıkış. 'Soğuk, mesafeli ve dolaylı' olan gö- ze çarpmayan ırkçılığın ise üç boyutu var: 1. Geleneksel değerleri korumak, 2. Kültürel farklan abartmak 3. Olum- lu duygulan inkâretmek." Bu bölüm- den küçük biralıntı. İnsan meraklaoku- mayı sürdürüyor. Ali Öz, uzunfoto muhabirlığı, fotoğ- raf sanatçılığı yıllannın ürünlennın bir kıs- mını kıtaptatoplamış. "Türk Fotoğraf- çılar Kütüphanesi 11" (Antartıst Ya- yınları) başlıklı kıtaptaki fotoğraflar Ali öz'ün. Tarihin tanığı fotoğraflar. Deneyimli gazeteci, oyun yazarı, ro- mancı Refîk Erduran'ın son kitabı ken- di anıları. "Iblisler, Azizler, Kadınlar" (Dünya Kitapları) adlı kitap, "BirTuhaf Adamın Anıları" olarak sunuluyor. Ki- taptaçok insanı tanıyoruz. Nâzım Hik- met, ısmail Bilen, Muhsin Ertuğrul, Ulvi Uraz, Yıldız Kenter, llhan Selçuk, Rauf Denktaş vb... llginizi çekeceği- nı umuyomm. • • • Ferhat Tunç'un yeni albümünün başlığı "Sevmek Bir Eylemdir." Tunç, bu albümüyle ilgili şunları söylüyor: "Herseferinde kaygılanmı yendım, he- yecanımı korudum. Bu kez bir başka yendim kaygılanmı. Bir başka diri tut- tum heyecanımı." İşte sıze şarkıların- dan bazıları: Alişero, Oğul, Içerden, Sevvle, Nerdesin, Aynı Tanrının Çocuk- ları, Yangına Düştüm, Dersimli Çocuk, Kevengin Yollarında, Ninnaye. Merak- la başladım dinlemeye. Oğlu ölüm oru- cundayken çok çabalayan Gülter Kan- lı'nın "Oğul" şiirindeki anne duyarhğı müzikle bir ağıda donüşmüş. Daha çok kitap var okumadığımız, görmediğimız sergi, dinlemediğimiz albüm. Devam edeceğiz....