Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
19NİSAN2005SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
ARSEN LÜPEN TURHAN SELÇUK
DÜRÜST
TABİATLI
İSTANBUL
EFENDİSİ
ABDÜLCANBAZ
1
IN
HARİKULÂDE
MACERALARI
KISIM
TEKMİLİ
BÎRDEN
AKS.AM
t?tPJTu AHET
İLE
Bilgisayar dağıtım törenine katılan bakan, fiyatlann beklenenden pahalı olduğunu kabul etti
Çelik'ten 'dizüstüKDV itirafi• Milli Eğitim Bakanı
Çelik, Elazığ ve
Ankara'da görev yapan 6
öğretmene bilgisayarlarını
verdi. Microsoft'un
öğretmenlerden alacağı
40 dolan daha sonra iade
edeceğini söyleyen Çelik,
KDV almama planını
gerçekleştircmediklerini
söyledi.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Milli Eğitim Ba-
kanı Hüseyin Çelik, öğret-
mcnlerc uygun şartlarda dı-
zustu bilgisayar kampanyası
çerçevesinde ilk bılgısayarla-
n sahiplenne verdı. Bilgisa-
yar fıyatlannın yüksekliğini
eleştıren sendıkalara tepki
gösteren Çelik, Microsoft'un
öğretmenlerden aldığı para-
nın 40 dolannı daha sonra
iade edeceğini söyledi.
Milli Eğitim BakanlığVnca
gerçckleştinlen, Vakıfbank'ın
kredi sağlamayı öngördüğü
"ÖğretmenlereDizüstüBilgi-
sayar Projesi" çerçevesinde
ilk dizüstü bılgisayarlar Re-
sim Heykel Müzesi'nde dü-
zenlenen törenle sahiplerine
verildi. Törende konuşan Mil-
li Eğitim Bakanı 1 lüseyın Çe-
lik, 20'ncı yÜ2yılm en önerrı-
lı buluşunun bilgisayar, 21 'ın-
ci yüzyıhn ıse ınternet oldu-
ğunu söyledi.
Okullara ADSL haarüğı
Bilgisayar teknolojisiyle
dünyanın bir "köyedönüştü-
ğünü" anlatan Çelik, öğret-
menlerin bu gelışmelenn ge-
risınde kalmaması gerektiği-
nı kaydettı. "Eğitimde artık
klasik yönteınlcrlc gclişmiş
ülkclcrin yanında yer alama-
yız, »nlaria yanşamayız" dı-
yen Çelik, göreve gelmeleri-
nin hemen ardından Intel ve
Microsofl ile yaptıklan iş-
birliği çerçevesinde öğret-
menlerin bilgisayar eğitimi
konusunda önenıli adımlar
attıklannı ifade etti. Çelik,
tüm okullara ADSL bağlan-
tılı internet sağlanması yö-
nündeki projelerinin de bu
yılın sonuna kadar önemli bır
aşamaya geleceğını kaydet-
tı.
Çelik, kampanya kapsa-
mında almamayı öngördük-
lcri KDV'yi almak zorunda
kaldıklannı anımsatırken,
"Elimizden gelseydi bu bilgi-
sayarlan öğretmenlerimize
hibe ctnıck istcrdik. Ancak
Türkiye ekonomisi buna uy-
gun değü" dedı.
'Microsoft zonınlu değir
Öğreünenlerin işletim sis-
temi konusunda da yalnızca
Microsoft kullanmak zorun-
da bırakılmayacaklanna ışa-
ret eden Çelik, TÜBÎTAK ta-
rafından hazırlanan Pardus
ve Linux işletim sıstemlen-
nın de ısteyen öğretmene ve-
Milli Eğitim
BakanlığTnca
gerçeklcştirilen,
Vakıfbank'ın kredi
sağlamayı
önjgördüğü
"Öğretmenlere
Dizüstü Bilgisayar
Projesi"
çerçevesinde ilk
dizüstü bilgisa-
yarlar Rcsiııı
Heykel Müzesi'nde
düzenlenen törenle
sahiplerine verildi.
(Fotoğraf:
KORAY AVCI)
rileceğinı söyledi.
Çelik, bazı öğretmen sen-
dikalannın kampanyaya yö-
nelik eleştırilerıne de tepkı
gösterek iş yapanların eleş-
tirildiğini savundu.
Vakıfbank Genel Müdürü
Ahıııet Kaçar ıse 4 Nısan'da
almaya başladıkları başvu-
rulann 11 bin 334'ü buldu-
ğunu kaydetti. Törende daha
sona Elazığ'dan gelen 3 öğ-
retmenle Ankara'da görev ya-
pan 3 öğretmene Bakan Çe-
lik tarafından dizüstü bilgi-
sayarları verildi.
GENÇLER ANKARA'DA
Teûç-öğrenci
görüşmesinde
gerginlik
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - YÖK Baş-
bakan Prof. Dr. Erdoğan
Teziç, kendılerinı "Genç-
lik Federasyonu" olarak
isimlendircn ve "İJniver-
sitelerde soruşturmaya
uğradıklarını vc baskı
gördüklcrini" belirten bır
grup öğrenciyi temsılen
4 öğrenciyi kabul etti.
Öğrencıler soruşturma-
ların "YÖK merkezli"
olduğunu savunurken Te-
ziç YÖK'ün bunda her-
hangı bır etkısınin bulun-
madığını söyledi.
Bilkcnt'teki YÖK bi-
nası önüne gelen "Genç-
likFederasyomT pankar-
tı altındaki 50 kadar öğ-
renci, üniversitelerde öğ-
rencilere yönelik soruş-
turmaları protesto etti.
Öğrencileri temsilen 4
kişi YÖK binasına alına-
rak Başkan Prof. Dr Te-
zıç'le bırsaatsürenbırgö-
rüşme yaptı.
Gerginlik yaşandı
Görüşmenin başlangı-
cında öğrencilcrle Teziç
arasmda kısa bır gergin-
lik yaşandı.
Gerginliğin ardından
öğrencıler ilk olarak üni-
versitelcrinde yaşadıkla-
rı sorunları anlatırken
anayasal haklann bıle ıda-
rece engellendiğini kay-
dettiler.
Üniversitelerinde afış
astıklan, bıldiri dağıttık-
lan ve "dcmokratik" tep-
kılerinı göstermek ıçın
koydukları eylemler ne-
dcniyle soruşturmaya uğ-
radıklarını, lıatta üniver-
site dışında yaşanan ey-
lemler nedeniyle bazı öğ-
rencilerin okuldan atıl-
dıklannı belirten öğren-
cıler, YÖK'ün ve dolayı-
sıyla Teziç'ın sonıştur-
maların temel kaynağı ol-
duğunu savundular.
^tç işleyişc kanşmayız1
Öğrencılere yanıt ve-
ren Teziç, öğrencilerin
hem göruşlerını açıkla-
dıklarını hem de kendisi-
ni haberdar ve bilgisi ol-
madığı olaylardan sorum-
lu tuttuklarını belirtirken
YÖK olarak ünıversıte-
lerdekı soruşturmalara,
bu kurumlann iç işleyış-
lenne kanşamayacaklan-
111 söyledi.
Teziç, YÖK'ün soruş-
turmalara ilişkin olarak
sadece öğrencilenn yar-
gıdan lehlerine çıkan ka-
rarların uygulanmaması
aşamasında devreye gı-
rebileceğini belirterck
"Bana eUnizdeki uygu-
lanmayan yargı kararla-
nnı vcrin, biz konuyla il-
gileneceğiz" dedı. Öğren-
cilenn, kamu malına za-
rar verme gibi eylemler
gerçekleştırmelerinin ya-
sal olmayacağını vurgu-
layan lezıç, "Ben şidde-
tin her türlüsüne karşı-
yım" dedı.
70lerin İstanhul'u ğy
çerli, eserlerini Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Basın Müzcsi'ndc scrgiliyor. Orlıan Ke-
mal, Bülcııt Eccvit, Sakıp Sabancı gibi iinlii isimlerin de fotnğraflannın yer aidığı serginin
açılışını yapan TGC Başkanı ve gazetcmiz yazan Orhan Erinç, "Keııdimi/i tarihi belge üre-
ten insanlar olarak algüıyorunı. 1933 yılından itibaren çckilen fotoğraflar, hâlâ süren bazı
sorunları göz önüne seriyor" dedi. Erinç, "Fotoğraflar, gelecegin gazetecilerine de yol gös-
terici oinıası ve o dönemin yöneticilerini sorgulaması açısuıdan bclgc niteliğindedir'' dedi
TGS ve Basın Konseyi'nin girişimlerinde gelişme yok
Bakanhk hapiste ısrarh
IstanbulHaber Servisi - Tür-
kiye Gazeteciler Sendıkası
(TGS) Yönetım Kurulu ve
Basın Konseyi, Adalet Ba-
kanhğı'nın çağrısı üzerine 13
ve 16 Nisan 'da Ankara'da ya-
pılan toplantılarda ıyıleştırı-
cı adımlar atılamadığını bil-
dirdi. Adalet Bakanlığı'nın
yeni Türk Ceza Yasası'nın
(TCY) basın ve ıfade özgür-
lüğü ıle ılgılı maddelennde,
hapıs cezasının ilke olarak
korunmasında ısrar etmesi-
nin, hapishanelenn gazetecı-
lerle dolacağı endişesıni da-
ha da arttırdığı vurgulandı.
TGS Yönetim Kurulu ndan
yapılan yazılı açıklamada, ye-
nı IC'Y konusunda Adalet
Bakanlığı ile yaptığı toplan-
tının sonuçlarını duyurdu.
Açıklamada, toplantılarda ye-
terlı ılerleme sağlanamadığı-
na dıkkat çekilerek öncelik-
li taleplcr arasında basın ve
ifadc özgürluğüyle ilgili dü-
zenlemelerde hapıs cezası-
nın tercıh edılmemesinin yer
aldığı kaydedildi. TCY'nin
birçok maddesinde suç ve ce-
zalann belırlenmesınde oran-
tısızlık bulunduğu belirtilerek
"Birçok suçun karşılığında
düzenlenen yaptırımlar ka-
mu vicdanını rahatsız edici
agırlıktadır. Bu bakımdan ye-
ni TCY'nin basınla ilgili ıııad-
delerinde yapılacak iyileştir-
meler yasaya yönelik diger
eleştirileri ortadan kaidırma-
yacakör" denildi.
Basuı Konseyi Yüksek Ku-
rulu üyesi Turgut Kazan da
yaptığı açıklamada, "Basın
özgürlüğü yönünden Türk
Ceza Yasası'nı iyileştiriciadım-
lar atılamadı. Basın mensup-
ları bu gelişmeyi rifizlikle iz-
lemelidir. Böylece, bir ceza ya-
sası ha/ııiıgının ııasıl yapıldı-
ğı anlaşıhnış olacaktır. İyileş-
tirme yoktur. Dağ fare doğur-
muştur" dedı.
KÖŞK'E İNAT
Eğitimde
vekâlet
dönemi
• Cumhurbaşkanı Sezer'in,
Milli Eğitim Bakanlığı 'nda
vekil olarak bulunduklan
görevleri sürdüren toplam 14
bürokratın asaleten atanmasına
ilişkin kararnameyi geri
gönderdiği öğrenildi.
ANKARA (AJNKA) - Mıllı Eğitim
Bakanı Hüseyin Çelik, bakanhk üst
düzey kadrolanna atanmaları için
uğraştığı 14 bürokratı,
Cumhurbaşkanı Ahnıet Necdet
Sezer'in vetosuna karşın bu
makamlara vekâleten oturttu. Sezer,
MEB üst düzey kadrolarında
vekâleten bulunan Müsteşar
Yardımcısı Şaban Şimşck, Yurt-Kur
Genel Müdürü Hasaıı Albayrak,
llköğretim Genel Muduru Servet
özdemir'in de aralannda bulunduğu
bu burokratlann kararnamelennı
iade ederken, bu kışıler söz konusu
görevlen vekâleten sürdürüyor.
Cumhurbaşkanı Sezer'in MEB'de
asaleten atanmasına onay vermediği
bürokratlara ilişkin ele geçirilen
belge, Bakan Çelik'in bürokrat
atamalannın toplam 14 kez Sezer
tarafından veto edildiğini ortaya
çıkardı Tamamı Bakanlığın üst
düzey kadrolannı oluşturan söz
konusu burokratlann "veto"lu
olmalanna karşın Bakan Çelik'in
ıstedığı makamlarda görevlerini
sürdürdüğü belirlendi. Milli Eğitim
Bakanlığı'nda veto edilenlerin
başında Bakan Çelik'in Van'dan
arkadaşı olan Doç Dr Şaban
Şimşek bulunuyor Çelik göreve
gelır gelmez ilk olarak Köşk'e
gönderdiği Şunşek'in kararnamesi,
Sezer tarafından geri gönderildi.
Sezer'in kaıarnameyi, Şimşek'in
uzmanlığının eğitimle ilgili olmayan
göz doktorluğu dalında olması
nedeniyle imzalamadığı kaydedildi.
Vetolu bir diğer ısım de Yurt-Kur
Genel Mudurlüğünü şu anda
vekâleten yürüten Hasan Albayrak.
Albayrak'ın genel müdürlük için
yeterlı knterlen taşımadığı
kaydedilirken, yapılan bir
yönetmelik değişikliğiyle genel
müdürlüğe vekâleten getirildiği
belirtildi.
Sınav skandalı yok sayıldı
Sezer, Dışilişkıler Genel
Müdürlüğu'ne vekâleten getırilen
Doç. Dr Ibrahim Özdemir'in de
kararnamesını iade etti Özdemir'in
aynı genel müdürlükte genel müdür
yardımcısı olarak görev yapması için
yazılan kararnamesi Köşk'ten
dönmesıne karşın, adı "suıav
skandalı
T
'na karışan Ibrahim
Kapaklıkaya'mn genel müdürlükten
ayrılması üzerine Bakan Çelik,
Özdemır'i genel müdürlüğe
vekâleten görevlendirdi. Sezer'in,
Özdemir'in kararnamesini
ımzalamamasında, ilahiyat fakültesi
mezunu olmasının etkin olduğu
belirtildi. Sezer'in veto ettiği, ancak
şu anda etkin görevlerde bulunan
diğer bürokıatlar şöyle: Cemal
Taşar, Murat Kıraç, Doç. Dr. Servet
Özdemir, Hasan Kaplan,
Ahnıet Ergün Bedük, Yusuf Esener,
Nurettin Konaklı, Emin Gürkan,
ismail Toksöz ve Hüseyin Acır.
DUZYAZI
ORHAN BtRGİT
Bip Gerçek Kahraman..
İki Tarih
Kuzey Kıbrıs Yüksek Seçim Kurulu, Rauf Denk-
taş'ın görevinden ayrılış tarihini dün 23 Nisan 2005
akşamı olarak ilan etti.
Oncekı günkü Cumhurbaşkanlığı seçimini M. Ali
Talat'ın kazanmış olmasını, Kıbrıs'ta bır devrin ka-
panması olarak değerlendirenleraçısından inanılmaz
bır rastlantı degil mi bu tarih? Bir süreden berı Denk-
taş ile ilgili haberlere sayfalarında ya da ekranlarda
yer vermeyen medyamız, kendisinin Cumhurbaşkan-
lığı seçimlerine katılmama kararı almasından bu ya-
na, fikirdeğiştirmışolmalı. Hakkında çıkan övgü ya-
zılan ya da anlatılanlar, görevinden ayrılan bir ınsan
için özellikle doğu ülkelerine has uğurlama alışkan-
lıklarının çok ötesınde bir vicdan temizleme niyeti-
nin ürünleri gibi öne çıkıyor. Anlatılanlar, onun aslın-
da yarım yüz yılı bulan Kıbrıs Türkleri'nin bağımsız-
lığı ıçın vermiş olduğu savaşımın çok az bir bölü-
münü yansıtıyor.
Benım kuşağım, Sayın Rauf Denktaş'ı sadece
doğup büyüdüğü ve yaşamaktan mutlu olduğu ada-
nın toprakları ustünde değıl; Türk dünyasının geniş
coğrafyasındada enderyetişmiş ulusal savaşçılar-
dan birisi olarak gördü. Kıbrıs, Büyük Britanya'nın
bir domınyonu ıken varlıklı soydaşlarımızdan önem-
li bir kesim Kanada'dan ABD'ye, Avustralya'dan In-
giltere'ye kadargözünün tuttuğu yerleregöçtü. Gi-
derken nesi var nesi yoksa götürmekten de çekın-
medi.
Ya Rauf Raif Ne Yaptı?
Rauf Bey, kendisine Ingiltere'de Hukuk öğrenimi
yaptıracak malı olanaklara sahip birailenin oğlu idi.
öğrenimini tamamlar tamamlamaz yurduna döndü
ve kısa bir süre Başsavcılık Dairesı'nde görev yap-
tıktan sonra 1957'de avukat olarak Faiz Kaymak
ve Fazıl Küçük'ün en güçlü destekleyıcısi oldu.
Çünkü 0 tarihte Ingilizler yönetimi bırakıyorlardı ve
Yunanıstan'ın ada üzerinde ilhak kampanyası filız ver-
meye başlamıştı. Dileyenler Denktaş'ın 0 günlerde
nasıl bır özgürlük savaşçısı olduğunu öğrenmek için
ulusal basınımızın koleksiyonlarına başvurabilirler.
O günlerin Istanbul gazetelerinde Kıbrıs haberleri bi-
rinci sayfalardaydı ve çoğu kez manşetti. Denk-
taş'ın birayağı anavatanında kamuoyu oluşturma-
yı, davasını anlatmayı amaçlayan toplantılardaydı.
Fırsat buldukça da kendi soydaşlarına statükoya kar-
şı ulusalcılığın bilincini aşılamak için köy köy dola-
şıyordu.
Son iki yıldır AB'nin ve ABD'nin Kıbrıs'ta izlediği
Rum egemenliğinde Türk azınlığını asimile etme po-
litikasına karşı açtığı bayrak nedeni ile kimileri O'nu
uzlaşmaz bir politikacı olarak gördü ve göstermek
istediler. Çözümsüzlük politikası ile ayakta kalmak-
la suçladılar.
Oysa zahmet ederek örneğin 21 Şubat 1959'da,
rahmetli Dr. Küçük ile tarihi Londra görüşmelerin-
den adaya döndükleri zaman sevinç gösterileri ya-
pan on binlerce Kıbrıslıya yaptığı konuşmayı oku-
salar, Denktaş'ın gerçekleri görmekten ve göster-
mekten korkmayan bir yapıya sahip olduğunu da
görürler. LondraAntlaşması'nda Federal Kıbrıs Cum-
hurıyetı kuruldu. Rum Cumhurbaşkanı'nın yanında
bir Türk başkan yardımcısının yer alması benim-
sendi. Temsılciler Meclısi'nde yüzde 70 ve 30'luk kon-
tenjanlaraynldı. BakanlarKurulu'ndaTürkleredesan-
dalye verildi. Hepsinden daha önemli olarak adada
bir ilhakı önlemek için Türkiye, Yunanistan ve Ingil-
tere'nin garantörlüğü tanınırken 950 kişilik Yunan,
650 kişilik Türk alaylarının bulunmasından söz edil-
di. İki toplum kendi ulusal bayraklarını da taşıyacak-
lardı. Kısaca bugün empoze edılmek istenilen An-
nan tasarımından daha çok hakkın sahibiydi Türk
kesirmi. O anlaşmanın coşkusu karşısında kürsüde
"Benidinleyın"dıyordu, "özgürlükRumlarkadarsi-
zin de hakkınız. Oyunlara izin vermeyiniz. Anavata-
nın güvencesini uzağınızda tutmayınız."
15 Temmuz 1974 darbesi, haklı olduğunu tarih
önünde gösterdi. 1959'la 1974 arasında zaman ol-
du geceler boyu uyumadı. Türkiye'ye zorla gönde-
rildi. Adaya kimseye haber vermeden dönmek is-
tediği zaman ölümle burun buruna geleceğini elbet-
te biliyordu.
Arkasında böylesine bir tarih dağı bulunan ada-
ma kahraman demezseniz, nankörlük kimlıği bir da-
ha hıç çıkmamak üzere gelir yakanıza yapıştırılır.
Öyle inanıyorum ki, Denktaş'tan kurtulmuşolma-
yı sahte söylemlerle gizlemeye çalışanlar yakın bir
gelecekte kendisine çağrıda bulunacakların baş sı-
ralarında yer alacaklardır.
Türkiye Cumhuriyeti'nin Sayın Başbakanı, MÜSİ-
AD'da "bizi parçalamaya yönelik gayretlerden"
söz ederken ilk büyük lokmalardan birısının Akde-
niz'dekı ada olduğunu mu söyledi dersiniz?
Raslantının böylesine ne demeli ki... Sayın M.
Ali Talat da "saray"a 24 Nisan tarihinde girecek.
Yani Annan Planı'nın halkoylaması ile benim-
sendiği gün ve Kıbrıs Türkünün bağımsızlığını
koruyacağına namusu üzerine yemin edecek.
Faks: 0 212 677 08 21 obirgrt(çr)e-kolay.net
GAZALCFDAN ÇELtK'E SORU:
Resim ve müzikdersleri
neden seçmelioldu?
ANKARA (AA)-ÇHP
Denizli Milletvekili Mus-
lafaGazalcı, Milli Eğıüm
Bakanı Hüseyin ÇeHk'e,
resım, müzik ve beden
eğitimi derslerinin zo-
runlu olmaktan çıkanl-
ma nedenını sordu.
Gazalcı, Bakan Çelik
tarafından yanıtlanması
istemiyle TBMM Baş-
kanlığı 'na sunduğu soru
önergesinde, ilköğretim
okullannın 4, 5, 6, 7 ve
8'inci sınıflarında mü-
zik, resim ve beden eği-
timi derslennın seçmeli
olarak alınabilmesine iliş-
kin uygulamayı eleştire-
rek, bu derslerin çocu-
ğun duygulannı ve be-
denını harekete geçiren
etkinlikler olduğunu be-
lirtti.
Bu uygulamamn Mil-
li Eğitim Şûralannda ka-
rar altına alınıp alınma-
dığının açıklanmasını is-
teyen Gazalcı, "Bu ders-
İ€riıı/x)nınlıi(lers(ilmak-
tan çıkanhp seçimliyapıl-
ması başka bir ülkedc var
mı? Varsa Türkiye, bu
ülkeninönerisiyle mi böy-
le bir uygulamaya geç-
mektedir" sorusunu yö-
neltti. Ekonomik yönden
zayıf ailelerin çocukla-
nnın, okul dışında çoğu
para ıle venlen bu etkın-
liklerden nasıl yararla-
nacağını da soran Gazal-
cı, eğitimcilerin, öğret-
men sendikalannın ve bu
dersleri okutan öğret-
menlerin tepkileri göz
önüne alınarak bu karar-
dan vazgeçilıp vazgeçıl-
meyeceğının açıklan-
nıasını istedi. „•