23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19NİSAN2005SALI CUMHURİYET J j j J V V İ l 1 \J 1V1JL ekonomi(â)cumhuriyet.com.tr Türkiye, dünyada dış borcunun milli gelire oranı en yüksek ilk 5 ülke arasmda FakMeştiren büyümeOZLEMYUZAK Yü/dc 9.9 gıbı bır büyüme oranına sahıp olmakla övünen Türkiye, dış borçta dünya liginde ilk sıralarda. Küresel arenada dış borç miktarı açısından dördüncü, borcunun milli gelire oranı açısından kıyaslandığın- da ise 5. sırada olan Türkiye'de, cari ışlemlerde tehlike sinyalleri veren açık ve büyümenin buyük ölçude dış kaynak giriş çıkışlanna bağımlı hale gelmesı sonucu süreklı borçlanmayı zorunlu kılaıı "fakiı leştircıı bir büyü- me" yaşanmakta. Gelişmekte olan ülkelerde genel- likle borç yiikünün geçmış yıllara gö- re azaldığını vurgıılayan Dünya Ban- ITOPLAM DIŞ BORÇ 2003, MILYARS 0 50 İUU 150 200 250 0 60 100 150 200 25U • Tayland ve Brezilya akılcı politikalarla dış borç yüklerinin ekonomilerine etkilerinı azaltmayı başarıyor. Türkiye'de ise , cari işlemlerde tehlike sinyalleri veren açık ve büyüme sürecinin büyük ölçüde dış kaynak giriş çıkışlanna bağımlı hale gelmesi sonucu sürekli borçlanmayı zorunlu kılan "fakirleştiren bir büyüme" yaşanmakta. kası bazı ülkelerde dış borçta keskin artışlar yaşandığına dikkat çekiyor örneğin, iki yıl önce IMF ıle ıhşkısı- ni kesen Tayland, uyguladığı akılcı politikalarla kriz dönemınde rrullı gelırının yüzde 75'ıne kadar ulaşan dış borç yükünü yüzde 37'lere kadanndırme- yi başanrken Arjantın'ın dış f,orcu m ı jj, gehnnın yüzde 136'sına ulaşmış durumda. Dış borcu- nun milli gelire oranı en yüksek ulke- ler sırayla Arjantın, Filıpınler, lîndo- nezya, Şılı ve Türkıye. The Econo- mıst dergısının Dünya Bankası'nın 2003 verilerindenyararlanarakyaptı- gı dış borç sıralaması, bu ülkelenn ge- rek IMF ıle ılışkılen gerekse uygula- dıklan politıkalar ile kıyaslandığında ilgiııç özellikler gösteriyor. Örneğin dış borç yukünde ilk 3 sırayı paylaşan Brezılya, Çın ve Rusya dünya ekono- nusınin önümüzdeki dönemlerde 'pariayan yıldı/ları' olarak biliniyor. Her 3 ülke de yüksek dış boıç yükle- rini bilinçli politikalarla azaltma gay- rcti içinde. IMF ile bu yıl yollannı ayırma karan alan Brezılya, 1997- 2003 yıllan arasında dış borcunun milli gelire oranını yüzde 50'ye kadar çıkartmıştı ancak son 2 yıl gerek ya- bancı yatınmcılan çekme gerekse borç yönetımındekı başanlanyla cid- dı atağa geçmış bulunuyor. Brezilya ekonomisı geçen yıl yüz- de 5 buyudu Türkiye patlayan ıthala- tı nedenıyle tehlike sinyalleri veren yüksek cari açıklar verirken Brezil- ya'nın çok yüksek dış ticaret fazlası bulunuyor Geçen yıl Brezılya'ya 18 mılyar dolar yabancı sermaye girişi gerçekleşti. TİCARİLERGÖZDE Kapanan şirket sayısı dahayüksek ANKARA(AA)-Türkıye'de nıart ayında kurulan şirket ve kooperatıf- lerin sayısında, geçen yılın aynı dö- nenıinc gore yuzde 18 1 artış oldu DtE tarafından açıklanan "Mart ayıııa ilişldn kurulan ve kapanan şir- ketler" istatistiğine gore, martta ku- rulan 4 bin 475 şirket ve kooperati- fin yüzde 90.9'u limilcd, yuzde 5.9'u anoninı ve yüzde 3.2'si koope- ratif olarak belirlendi. 2004'ün aynı ayına kıyasla, ge- çen ay kurulan şirket ve kooperatif sayısı yüzde 18 1 artışla 3 bin 790'dan 4 bin 475'e, kunılan tıcan unvanlı işyeri sayısı da yüzde 18 9 artarak 4 bin 8'den 4 bin 766'ya yuk- seldi. Bu yılın ocak-mart donemin- de ise 2004' un aynı dönemine gore kapanan şirket ve kooperatif sayısı yüzde 33.2 artarak 1780'den 2 bin 37l'e, kapanan ticaret unvanlı işye- n sayısı da yüzde 20 4 artarak 4 bin 137'den4bın983'eulaştı Soz konusu dönemde, 2004 yılı- nın aynı ayına gore kurulan şirket ve kooperatif sayısı ise yuzde 20 7 ar- tarak 10 bin 390'dan 12 bin 542'ye, kurulan ticari unvanlı işyeri .sayısı da yüzde 36.3 aıtarak 9 bin 103 'den 12 bin 404'e yükseldi. Üç ayda ku- rulan şırketlenn 4 bin 134'le en bü- yük bölümü toptan ve perakende ti- caret sektöründe yer alıyor. Ticaret sektorunu 2 bin 579 şırketle ımalat, 1528 şırketle ınşaat sektörlerı ızle- di. Gayrimenkul, kıralama ve ış ta- aliyetlerinde 1275, ulaştırma, depo- lama ve haberleşmede 1166, otel ve lokantacılıkta 387, sağlık işleri ve sosyal hizmetleıde 333, mali-aracı kuruluş faalıyetlerinde 268, eğitim- de 226 şirket kunıldu. ALÎ BABACAN ABDveAB bizi takdir Otokar Genel Müdürü Önen, Hindistan ve Çin'e de yöneleceklerini açıkladı: Savunmada büyüyeceğiz • Ürettikleri zırhlılara yönelik talebin ağırlıkh bölümünün yurtdışından geldiğini bclirten Otokar Genel Müdürü Kudret Önen, Hindistan ve Çin'e de yöneleceklerini açıkladı. Ekonomi Servisi - Mınibüs, treyler gıbı sıvil araçlarla, Land Rover ve zırhlı personel taşıyıcı gibi savunma sanayu ürünlen üre- ten Otokar, bundan böyle ihraca- tı yoğunlaştırmayı ve özellikle sa- vunma sanayiinde büyümeyı planlıyor. ütokar Genel Müdürü Kudret Önen, duzenlediği basın toplantı- sında, faalıyet gösterdikleri toplu taşımacılık ve treyler alanında iyi bir yıl geçirdıklennı, asken ışler- de de henı Land Rover taktik araç- ları ile hem zırhlı araçlarla ciddi varlık gosterdiklennı belirttı. Önen'ın verdığı bılgilere göre Otokar, geçen yıl net kânnı yüzde 124 artışla 20 milyon 688 bin Genel Müdiir Kudret Önen, Land Rover taktik araçlan ile zırhlı araçlarda ciddi varlık gösterdiklerini belirrri. YTL'ye çıkaıarak yüzde 29 büyü- dü. îstihdamını 868'e yükselttı. 290 milyon YTL cıro, 23 6 milyon dolarlık ıhracat yaptı, 4 bin 371 araç sattı. Cıronun büyük kısmı, kendi dizayn ettiği araçlardan olu- şuyor. Otokar'ın savunma sanayi- indcn aldığı sıparışler son dört ay- da 43.3 milyon dolardan 65 mil- yon dolara ulaştı. Bunun 51 mil- yon dolarını ihraç ürünleri oluş- turuyor. Otokar'ın ihracat pazarla- rı da genişliyor. Özellikle Kuzey Afhka, Ortadoğu ve Körfez ülke- lerınde başarılı olan Otokar, şim- di Hindistan, lran ve Çin'e yonel- meyi planlıyor. Otokar'ın 2005 hedefı ise 320 milyon YTL cıro, 55 milyon dolarlık ıhracat, ıki yeni ürün çıkarmak ve 4 bın 250 adet araç ımali. IMF Avrupa Direktörü, ekonomik durumun umut verici olduğunu söyledi Deppler: İşsizlik azalacak ediyor \VASHINGTON (AA) - Devlet Bakam Ali Babacan, Washington'da IMF ve Dünya Bankası'nın ilkbahar toplantıları çerçevesinde yaptığı bü- tiin gorüşmelerde, rürkekonomısin- dekı olumlıı gıdışatın tebrık edildi- ğini soyledı. Babacan, "Görüşmelersonderece oluııılu gcçiyor. Türkiye'deki olumlıı gelişnıeler lıcııı uluslararası kunıluş- lar vc ABD yclkilileri hem de AB iil- keleritaraûııdan takdir ediliyor. Eko- nomi ve AB yohıııdaki adunlar ilgi buluyor. Türkiye'den büyükövgüyle bahsediliyor. Bu oluııılu ilgiden çok memnunuz. llan edilen politikalan tavizsiz uyguladık, sözlerimizi tut- tuk" dedi Babacan, IMF direktör- lerının mayısın ilk yansında stand- by'a start vermesını bekledığını de sozlerine ekledı Çin, ihracatına vergifreni koyacak Dünya Ticaret Örgütü'nün kararı gereği 2005 başında kotalarının kaldınlmasıyla dünya tekstil pazaruıdaki payını hı/la arttıran Çin, ABD ve AB'nin önlcm arayışlarına başlaması uzcriııc, ihracattan aldığı vergiyi arttımıak için harekete geçti. Çin Tckstilrilcr Birliği Başkan Yardımcısı Cao Yong, bazı mallarda uygulamaya sokulan adet başına 2-3 sent ya da kilograın başına 6 sentlik TAÇ TASARIMCILARI ÖDÜLLERİNİ ALDI Zarlu Tekstil Grubu tarafından düzenlenen TAÇNev- resim Deseni Tasanm Yarışması "Bir DeSen Tasar- la "da dereceye giren tasarımalar ödüllerini aldı. 212 eserin katıldığıyarışmada Mimar Sinan Güzel Sanat- lar Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesı Tekstil ve Moda Tasarımı Bölümü öğrencisi VildanAltun bırın- ci olurken, Marmaru Güzel Sanatlar Fakültesı Teks- til Sanatları Bölümü öğrencisi Ceyhun özkara ıkıncı, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesı Tekstil ve Moda Tasarımı Bölümü öğrencisi Nesrın Kaya üçuncülüğe layıkgörüldü vergiyi arttırmayı düşündüklerini, karann önümüzdeki lıaiıa çıkabileccğini söyledi. Konuya yakın kaynaklar verguün ikiyc katlanabileceğuıi İH.-IİI tiyor. ABD Ticaret Bakanlığı'nın ilk çeyrek verileri, Çin'den yapılan lıiko örınc vc bluz ithalatında yüzde 1258, pamııklu pantoton ithalannda ise yüzde 152 Tlik artış olduğunu gösteriyor ve bu tablo ABD'yi önlcm arayışuıa iüyoı. Ekonomi Servisi - Uluslararası Para Fonu Avrupa Direktöni Michael Deppler, Türkiye'nın büyük soronlan arasında yer alan ışsızlığın bu yıldan ıtibaren azalacağını söyledi. NTVMSNBC'nin haberıne göre, Tüıkiye'nin hâlâ yüksek olan borç oranına dikkat çeken Deppler, küresel faizlerin yükselmesi duramunda Türkiye'nin bundan zarar görebıleceğını de ifade etti. Deppler, Türkiye'nin önemlı problemlen arasında saydığı ışsızlığın azalacağına ışaret ederken "Bana göre Türkiye'nin ekonomik duıiımu umut verici. Son ydlarda Türkiye açıkça bir başan öyküsü oldu. Bunun kanıtlanııı her yerde görüyorsunuz. Örneğin büyüme konusunda Türkiye yü/de 8'lik bir oran yakaladı, bu Çin 1e aynı" dedı öte yandan, Turk Sanayıcılerı ve tşadamlan Derneğı (TUSİAD) Internatıonal Yürütme Kurulu Başkanı Aldo Kaslowski, ekoııomide kaydedilen perrörmansın Türkiye'nin imajını da değiştirdiğini açıkladı. Ekonomik krizin yaşandığı yılların hemen ardından gelen yabancı sermayenin daha fırsatçı olduğunu belirten Kaslovvskı, şımdı yaşanan olumlıı gelışmelenn Turkıye'nın imajını değiştirdiğini dile getırdı. Kaslovvskı, bır süredır fmans sektöründe görülen yabancı hareketin artık reel sektörde de görülmeye başlanacağını vurguladı. BORSALAR FENA SARSILDI T'etrolfiyatlarınıniki ayın en düşük düzeyi- ne gerılemesine karşılık. Avrupa genelinde şırketlerden gelen olumsuz bilanço verileri ve gelişmekte olan ülkelerden gelışen piya- salara doğru sermaye hareketi, pıyasalar- da scrt düşüşe neden oldu. Londra, Parıs ve Frankfurt borsalannda değer kayıpla- rı yüzde 2 'yi asarken tstanbul Borsası 'nda düşüş yüzde 4 'e yaklastı. tstanbul Borsa- sı 'nda hısse senetlenmn geçen hafta yuzde 7.5 gerıleyerekyılın en duşuk duzeyınden ka- panıs yapması sonrasında, haftamn ilk günununde hısse senetlerı yuzde 2.4 duştü. İŞÇİNtN EVRENtNDEN ŞÜKRAN SONER Emeğin Avrupası (!) AB kendi kimliğini oluşturan sosyal değerlerden uzaklaşıyor. Avrupa Birliği sermayenin Avrupası ol- ma yolunda hızla yol alıyor. AB'nin, üye ülkelerin ne- oliberal politikalarla yönetilmelerinin sonuçları, tek kutuplu dünyada, 1980 sonrasının gelişmelerinde, kitleleri, işçiler ve sendikaları çok yönlü olumsuz so- nuçlarla eziyor. Emeğin Avrupası'na kavuşmayı düş- leyen kitleler büyük bir düş kırıklığı ile yüz yüze.. Hafta sonu Rosa Luxemburg Vakfı ile DlSK'e bağ- lı Gıda-lş Sendıkası'nın birlikte düzenledikleri "Av- rupa Birliği sürecinde Türkiye (Türkiye'de sendika- lar ve demokratikleşme sorunları)" konulu toplan- tıda AB'den, Türkiye'den sendikacılar, siyasiler, bi- lim insanları bir masanın etrafında sorunları tartış- maya kalkışınca, kamuoyuna yansıyan Türkiye-AB ilişkileri tartışmalarının gündeminde olmayan konu- lar, önceliklerolduğu anlaşıldı. Gerçekleşmekte olan birliğin, oluşumunda öne çıkarılmış değerlerinden, sosyal kımlığinden hızla kopmakta olduğu çok çar- pıcı verilerle ortaya çıktı. Rosa Luxemburg Vakfı'nın uluslararası ilişkilerso- rumlusu Dr. Erhard Crome, AB'nin üye ülkelerde geçerli olan, AB'nin bütününe yansıyan neoliberal politikaların, Teatcher'ın "Alternatifimiz yok" söy- lemine uygun uygulamalarının sonucunda, AB'nin bilinen sosyal bağlarının, haklarının hızla ortadan kalktığını vurguluyor. AB'ye üye ülkeler ıçınde genel tablo olarak işsizliğin arttığını, şirketlerin iş sorum- luluğunun azaldığını, çalışma koşullarının ağırlaşıp ücretlerin düşmekte olduğunu anlatıyor. AB demok- rasisinin ne yazık ki liberalizm ekseninde güçlenme- sinin sonucunda AB'nin hızla kimlik değiştirmekte olduğunu, bunun anayasa oluşumuna da yansıdı- ğını belirtiyor. AB'nin iktidara gelen sol ve sağ partileri arasın- da, ekonomi, sosyal polıtikalarda fark olmamasının sonucunda siyasal rekabetin farklı alanlara kaydı- ğını, muhafazakârgüçlerin egemenliği iledeyaban- cılar politikalarında ayrımcılığın, AB'nin Hıristiyanlar bırlığıne dönüştürülmesi eğilimlerinin gündeme gel- diğini açıklıyor. AB'nin sol güçlerinin, siyasal parti- ler ve sendikacılık hareketlerinin sol ortak bakış açı- sı üretme noktasında olduklarını açıklıyor... Almanya'nın lokomotif sendikası IG Metal'ınTürk kökenlı ve Alman sözcüleri, sendikalarının güncel gündemini, sorunlarını taşıyınca, örneğin Berlin ör- gütlenmesinde 44 bin üyenin 19 bininin işsiz, 9 bin 900'ünün hızlandırılmış emekli oldukları gerçeği ile karşı karşıya kaldık. ICFTU'nun en son hazırladığı bır rapora göre, AB'nin sendikal, sosyal haklar normları ILO sözleşmelerinin gerısınde. AB'nın üye ülkelennde ILO sözleşmeleri kapsamında ağır ihlal- ler söz konusu. Yeni giren ülkelerde ise üye ülkele- rin çok gerisinde sendikal haklar, sosyal haklar dü- zenlemeleri geçerli. Çok uzun bir sendikal haklar sa- vaşımı sonucunda kazanılmış çalışma süreleri -aday ülkelerde daha ağır olmak üzere- üye ülkelerde 10 saat 12 saate, pek çok uygulama da fazla mesaısız kaydırılıyordu. Ustelik birçok işyerinde işten atılma, işsizlik tehdidi ile sendıkalar ya da işyeri temsilcilik- leri ücretlerin aşağı çekilmesi, çalışma koşullarının ağırlaştırılmasına onay verıyorlardı.. örneğin IG Me- tal bu geriye gidişi durdurabilmek üzere, sözleşme yapma yetkisini yeniden merkeze almak zorunda kalmıştı.. AB üyeliğıne geçişi planlı sosyalist ekonomiden piyasa ekonomisine geçişle birlikte yaşayan Eston- ya'dan çalışanların yaşamlarına yansıyan veriler çok daha olumsuz çarpıcıiıkta. Sendikalı çalışan bir çır- pıda yüzde 90'lardan 15'lere düşmüş. İşsizlik oranı yüzde 20'ye çıkmış. AB'den büyük yatırımlar alma- sına ve 1.4 milyon gibi küçük nüfusa karşın zengin- yoksul farklılaşması 104 kat artmış. AB kaynaklı ya- tırımlar başkent çevresinde toplandığından bölge- ler arası farklılıklar da artmış. Yatırım yapan serma- ye, ücretlerin asgari ücrette kalmasında diretiyoruş. Iş Yasası düzenlemesi ile esnek çalışma getirilmiş. Işçilerın ışsızlıkle tanışmasının ardından sosyal gü- venlik reformu yasa değişiklikleri ile sağlık hizmet- lerınden yararlanmada önemli hak kayıpları, emek- lilik haklarının geriye gidış süreci yaşanmış.. Ve şu anda oylanmakta olan AB Anayasası'ndan, başlangıcmdan çok önemli bir madde alıntısı: "fîe- kabet gücü yüksek sosyal piyasa." Rekabet gücü yüksek tutulunca sosyal piyasa nasıl olacaksa?.. Nasılsa bu konular, emeğin Avrupası, daha yeni ye- ni tartışma gündemine getirilmeye çalışılıyor. Tabii ki sürdüreceğiz... soner@cumhuriyet.com.tr " Doğan Yayın Holding, iştiraklermden Doğan TV Radyo Yayıncılık AŞ, hisselerinin bir bölümünün Deutsche Bank AG'ye muhtemel satışı konusunda görüşmelere başlandığını açıkladı. Yapı Kredl zarap açıkları - vaP . ve Kredı Bankası, 2004 sonunda entlasyona göre düzeltilmiş konsolıde bılançosunda 79.79 milyon YTL (79.79 trilyon lira) zarar açıkladı. Bankanın 2003 sonu konsolıde net kârı 165.62 milyon YTL olmuştu. KOTİL, THY'NİN YENİ GENEL MÜDÜRÜ Türk Hava Yolları 'nın (THY) Genel Kurulu hissedarlann ka- tılımıyla dün genel müdürlük binasında toplandı Genel ku- ruldayönetim ve denetim kurulu yeniden helirlendi Teknik- tensorumlu THY Genel Müdiir Yardımcısı TemelKo- til, THY yimetimine girdi Yönetim ve denetim kurulu üyeliklerinde Abdurrahman Gündoğdu dısında bir değişiklik olmadu Temel Kotil, THY'de Genel Müdürlüğe vekâlet ediyordu. THY hisselerinin yüzde 75.17'si özelleştirme Idaresi Başkanhğı 'na, yüzde 24.83 'ü ise özel kişi ve kurumlara ait bulunuyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle