25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA 4- CUMHURİYET 19NİSAN2005SALI 10 dishab@cumhuriyet.com.tr KAVŞAK OZGEN ACAR Sahibinin Sesinin Çatlak Sesleri Eskıden "gramofon", sonra elektrik- li "pikap" denilen plak çalarlar vardı. Plak şirketlerinden "His Master's Voice (Sahibinin Sesi) "nin plakları ünlüydü. Plağın göbeğinde, borulu gramofon ve yanında sesı dınleyen bir köpek resmi vardı. Sonraları "sahibinin sesi" deyimi Türk argosunda iki ayaklı köpekler ıçın kullanıldı. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Se- zer'in komşu Suriye gezisırıe ilk tepki ABD Büyükelçisi Erik Edelman'dan geldi. Sonra aynı sözler sahibinin ses- lerinden yankılandı. Neymiş efendim? "Bir başka ülkeyi (Lübnan) işgal eden Suriye'yeSezernasılgidermiş?ABD'nin barışçı sıyasasına aykırıymış." Yurtdışı- na az çıkan Sezer'e sahibinin seslerinin tepkilerinin yanında, Edelman'ın söz- leri zemzemle yıkanmış gibiydi. Sezer, ülkenin ulusal çıkarlarını dikkate alarak Şam'a gidip ev sahibi Cumhurbaşkanı Beşar Esad'la görüştükten sonra şöy- le konuştu: "Bölgemizde önemli birül- ke olarak değerlendırdiğimız komşu- muzla son dönemdegiderekgelişen si- yaset, ekonomi alanındaki ilişkilerin ge- liştirilmesı, çeşıtlendihlerek ileriye gö- türülmesiyolunda önemli katkılarsağ- landı." BirzamanlarAbdullahÖcalan'ın "ikin- ci vatanı" sayılan Suriye'nin Başbakanı Naci Otri, ziyaretten sonra "Surıye, Se- zer'ın ikinci vatanıdır" dedi. Acaba Su- riye'nin Apo'nun ikinci vatanı olarak kal- ması mı daha lyı olurdu? Ikı komşu ara- sında ekonomik ilişkiler sıfır düzeyin- deyken yıllık dış ticaretın 2 milyar dolar- lık hedefe ulaşımından kim kazançlı çı- kacaktı? Doğrudur. Suriye'nin Lübnan'da asker bulundurması barışın ihlalıdir. Pe- kı ABD'nın Irak'ı işgalinden dolayı sahip- lerine karşı neden seslerini yükseltmiyor- lar? Kaldı kı Sezer, Esad ile konuşma- sında bir ağabey olarak genç başkana "Bölge barışı için Lübnan'dan neden askerlerinı çekmesı gerektığınin yarar- lannı" anlatma fırsatını buldu. Esad da çekilme işini 3-4 hafta ıçinde tamamla- yacağına söz verdı. Bu durumda bölge banşına Bush mu, yoksa Sezer mi da- ha çok katkıda bulunmuştu? Norveç'e Ismarlanan Çüriik Yumurta Ankara'daki Norveç Büyükelçisi Hans VVilhelm Longva ılgınç bir diplomat. Emekliliği yaklaşan yaşı, dikey yuvarla- nan fıçı görünümlü vücudu, peruğu an- dıran saçları ıle Ankara'daki kokteyller- de genç bayan meslektaşlarımın omuz- larına kolunu atıp konuşması ıle kolay- lıkla öteki diplomatlardan ayırt edilir. Longva'nın bu davranışının yalnızca güzel bayanlara yö- nelikolmadığını, "Nevruz" kut- lamalarında Diyarbakır'da ha- lay çekenlerin arasına karışıp, kollarını dans edenlere de at- masından sonra günaha gir- dığımızı anladık. Büyükelçi- nin, diplomasi sınırını aşan sözleri o günlerde basınımız- da gündem oluşturdu. Elçi "Oğlum Apo, bu yolda de- vam et" demek ıstememışti! Bundan bir ay sonra Türki- ye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan Norveç'i onurlandırdı. Bir res- mi görüşme sonrasında, Diyarbakır'da Norveçlı diplomatın halayından cesa- retlenen bir grup PKK'li Erdoğan'ı çü- rük yumurtayla onurlandırdı. Erdoğan, Savunma Bakanı Bayan Kristne Krohn'a "NATO'da programım olma- Hans VVilhelm Longva saydı, ülkenizi çoktan terketmlştim"öe- di. Her nedense sahiplerinin sesleri bu olayı gundeme taşımadılar. Işte Sezer ile Erdoğan arasındaki "onur" farkı. Bü- yükelçinin, Diyarbakırkışkırtmasının ar- dından bu ülkeye gidilirse böyle olaca- ğı belli değil miydi? Erdoğan, geç de olsa dış sıyasada gerçekleri görmeye başladı Cumhuriyet'in sıkça dile ge- tirdiği AB ve ABD'nin Türkı- ye'de izlediği "salam siyasa- sını" oluşturan Sevrdayatma- sını yenı algılamaya başladı. Birtoplantıda "AB'debirçok dayatma olduğu doğrudur. Hatta bızı parçalamaya yö- nelikgayretleriçen'sinde önü- müze tezler geldıği de olu- yor. Dik durursak ülkemiz üzerinde tasarrufyapılamaz" dedı. Erdoğan'ın "Amerika'yı Kolomb'c/an sonra yeniden keşfetmesine" sevındık. Başbakanı, "Türkiye'yi bölmeye yönelik" çabala- rı, girişimleri, tezleri açıklamaya davet ediyoruz. Kımlerin, ülkeyi nasıl bölmek istediklerini Türk parlamentosuna açık- lamak zorundadır. Aksı halde inandırı- cı olmayacaktır. Derin Devletin Marifetleri Türkiye uzak komşusu Yunanistan'a 2-3 yıl önce önerdi: "Gelin, gerginlikle- ri önlemek üzere, kırmızı telefon hattı kuralım." Yanıt gelmedı. Türkiye, niye- tınıngerginlikolmadığınıanlatmakama- cıyla savaş uçaklarının "Ege'de sılah- sız uçacağını" açıkladı. Ne oldu? Geçen ağustos ayında iki F-16 uçağına Yunan roketleri kilitlendı, dört Yunan savaş uçağı havalandı. Silahsız Türk uçakla- nnayönelik it dalaşı önlendi. Kaldı kı, Turk uçaklarının Ege'de uçuş planları, ön- ceden Yunanistan'ın da üye olduğu NA- TO'yabildiriliyordu. Eskı Dışışleri Baka- nı Ismail Cem'in başlattığı "sirtaki-zey bek" dostluğunun ardından Erdoğan ilk dış gezısıni Atina'ya yapmamış mıy- dı? Yunan Dışişleri Bakanı Petros Mo- livyatis'in Ankara resmı zıyaretı önce- sınde, durup dururken TBMM Başka- nı Bülent Arınç "casus belli (savaş ne- deni)" kararı ıle Atina'ya göz kırpmamış mıydı? Bu oluşumlara karşı sahibinin ses- leri "Türkiye 'nin AB üyeliği konusunda Atina'nın Ankara'dan beklentileri var" sözlerini döktürdüler. Ne var ki, Molivyatis'in gezisi önce- sinde ve sonrasında Efes-Pilsen Bas- ket Takımı'nın iki kez gittiği Atina'da, karşılaşmalar Türkiye aleyhinde göste- rilere sahne olmuş, gazeteler "sinkaflı" başlıklarla çıkmıştı. Molivyatis'in Ankara'ya geldiği gün Bodrum'un karşısındaki KalimnosAda- sı'ndan bir Yunan balıkçı teknesi, ünlü Kardak kayalığında demir attı. Türk sa- hil güvenliği, teknenin uzaklaşması için uyarırken, devreye Yunan hücumbotla- rı girdi. Molivyatis-ile "daha iyi ilişkiler kurma görûşmeleri" yerine iki inatçı ke- çinin Kardak kayalığından nasıl uzaklaş- tırılacağı konuşulur oldu. Sanki konuk bakan Ankara'ya bu sorunu çözmeye gelmıştı. Aynı gün Yunan Savunma Bakanı Spi- lios Spiliotopulos, telefonla Molıvyatıs'e yenı bir "gergınliği" iletti. Türk Genelkur- mayı, "zeybek-sirtaki" anlaşması gere- ği Kara Harp Okulu'ndan 5 askeri öğ- renci ile iki subayı 11 Nisan'da konuk ola- rak Atina'ya göndermıştı. Türk askerle- n akşam odalarına döndüklerinde, yır- tılmış Türk bayrağı, Türkiye aleyhinde In- gilizce kufürlu yazılarbuldular. Durum An- kara'ya bildirildiğine "Geridönün talima- tı" verildi. Basına duyurulmadı. Ancak, olaydan beş gün sonra bir Yunan gaze- tesi sızdırılan haberi başlığa çıkardığın- da yeni "gergınlık" patladı. Ankara, Ati- na'dan resmi özür dilemesini, sorumlu- lann cezalandırılması istedi. Yunan basını, Molivyatis'i, görûşme- leri kesip neden geri dönmediği için eleştirdi. Gezisi burnundan gelen Mo- livyatis "Ankara'danaynlsaydım, çokcid- dl bir bunalım çıkardı" savunmasını yaptı. Başbakan Kostas Karamanlis, bir ay sonra Ankara'ya gelecek. Moli- vyatis, gezinin hazırlıkları için Ankara'ya gelmiştı. Bakalım, onun Ankara gezisin- de Yunan derin devleti neler tezgâhla- yacak. Uyuyan Koç mu Prens mi? Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç'a basın "Uyuyan Prens" adını taktı. Gaf- larına gaf ekleyen Koç, her toplantıda uyudu."Ben ıstıhareye fl yatarım" di- yen Koç, ayrıca "Inanıyorum ki, hayal- ler hiçbir zaman gerçek olmaz. Ger- çek olan rûyalardır. Merak etmeyin ben saf bir adamım. İyi ruya görürüm ve o rüyalar gerçek olur" dedi. Türkiye, uluslararası bı- lim arenasında önemli bir yeri "Uluslararası Arkeoloji Sem- pozyumu"rıu düzenlemesı ile elegeçirmiştir. Bu toplantıya Türki- ye'de bilimsel ka- zıvearaştırmaya- pan yaklaşık 300 kadar Türk ve ya- bancı arkeolog ve sanat tarihçisi katı- lır. Her yıl mayısta düzenlenen toplantının 27'ncisi bu yıl 30 Mayıs-4 Ha- zıran'daAntalya'dayapılacaktı. Koç ba- kan, uykudan uyanamadığı ya da bu ko- nuda henüz istihareye yatamadığı için olacak, kararı hâlâ imzalamadı. Amerıka Arkeoloji Enstıtüsü başkan- larından James Russel bir bilim der- gisinde Türkiye'nin dünya arkeoloji bi- limine bu sempozyumla katkısını öv- dükten sonra "Keşke başka ülkelerde Türkıye'den ders alıp böyle toplantılar düzenleseler" diye yazdığını uyuyan koç ya da prens nereden bilsindi? Top- lantıya dünyanın dört yanındaki bilim adamları, kendi ceplerinden uçak bi- letlerini ödeyip gelirler. Türk hükümeti- ne, ülkemizde yaptıkları kazıların hesa- bını, sundukları bildiriler ile verirler. Ay- larca önceden toplantının tarıhı ve yerı belli olduğu için indirimli uçuş- lardan yararla- * nıp kürsülerine dönerler. Konuş- tuğumuzbazıTürk arkeologlar, sem- pozyumun yapıla- maması olasılığı- nin doğduğunu, prensin bir an ön- ce uyandırılmasını ya da bir an önce istiha- reye yatmasının sağlanma- sını öneriyorlar. Bazı genç- ler de "Bakan toplantı açı- lışında nasıl olsa konuşa- cak. Bizkendisine, öteki top- lantılardakı gıbı koltukta değil, portatlf yatak getirip rahat ettiririz" diyorlar. Bi- ze kalırsa sempozyum konusunda ger- çekte uyuyanlar, sakın etliye sütlüye ka- nşmayan, mangalda kül koymayan söz- de profesörler olmasın! (*) Istihare: Bir işin hayırlı olup olma- yacağını anlamak üzere aptes alıp, dua edip uykuya yatmak. Elmek: oacar(g)superonline.com Faks:0312-442 79 90 Ukrayna'da kürtajla alman embriyonlar için güzellik merkezleri büyük paralar ödüyor Embriyonlar dasatılıkDış Habcrler Servisi - Ukray- na'da kadınların kürtajla aldır- dıklan embriyonlann yasadışı güzellik merkezlenne on bınler- ce poııııd (on milyaılarca TL) karşılığında satıldığı açığa çık- tı tngilı/Observcrgazetesının habenne göre dondurulan emb- riyonlar; embnyonları cıldi gençleştirdiğinı ve bazı hasta- lıklan tcdavi ettiğıni öne süre- rek "gençlik aşısı" yapımında kullanan klınıklere satılıyor. Ukrayna'da küıtajdan sonra enıbıiyonlarını "tcdavi anıaç- lı" kullanım için bırakan kadın- lara I0()pound(260mılyon FL) • İngiliz The Observer gazetesinin haberine göre, Ukraynalı kadınlardan alınan embriyonlar, Rusya'daki yasadışı güzellik merkezlerine satılıyor. Bu merkezler, zengin müşterilere "gençlik aşısı" yapıyor. ödendığı sanıhyor. Bu embrı- yonlann Rusya'da 5'er bin po- und'dan (yaklaşık 13 milyar TL) alıcı bulduğu belirtiliyor. Embriyon ticarctı, geçen haf- ta Ukrayna-Rusya sınırında gümrük memurlannın bir tren- de yaptığı kontrol sonucu orta- ya çıktı. 25 adet embriyonu va- kumlu termoslar ıçmde taşıyan kurye tutuklandı. Kurye, bun- ları bu" tıbbı araştırma merkezin- den satın aldığını savundu. Ukrayna yasaları, embriyon- lann kadınlann nzasıyla ve kım- liğınin saklanması koşuluyla araştırma enstıtülerıne verilme- sıne izın verıyor. Ancak polis, sağlık kurumlanndaki bazı üst düzey yctkilılerin bunlan özel klınıklere sattığını söylüyor. Embnyonlan satın alan Mos- kova'daki güzellik salonları, "embriyo tedavisi" adı altmda yasadışı bir uygulama gerçek- leştiriyor Jlcri aylarda kürtaj Ukrayna'da 12 haftadan son- ra kürtaj ı sınırlayan yasalara karşın, bazen özel klıniklerin talebı nedeıuyle kürtaj ın daha ılerı aşamalarda gerçekleştiril- diği belirtiliyor. Rusya ve Uk- rayna'da güzellik merkezlenn- de embriyon hücrelerınin bu- lunduğu kanşımlann kullanı- mı yasaklandı, ancak 10 bin po- und (26 milyar TL) karşılığın- da bu tedavılerin yaygın bir bı- çımde devam ettiğı belirtiliyor. Zengin müşterilere, tedavinin yaşlanmayı durdurduğu ya da Parkinson, Alzheimer gibi has- talıklan gerilettığı söylenıyor. Observer haberınde, özelleş- tırme ve hükümet yolsuzlukla- rının yoğun birbiçimde yaşan- dığı tlkrayna'da halkın bu ha- bcrlere tepkısının ıse,u daha ön- ce Ukrayna'yı satıyorduk, şim- di Ukraynahlan satıyoruz" şek- linde olduğu belirtiliyor. ttt YCİtlflC' bllflt(2C@Sl l r a k t a Bağdat yakmlanndaki Madcn kentindc 100 kadar Şiinin, silahlı Sünni militanlar taranndan kaçmldığı iddiaları üzerine, Irak güçlcrinin kente düzenlediği operasyonda rehinelerin izinc rastlanmadı. Rehine bilmecesi, bir îirup Sünni militanın Maden'degeçencuma 100 kadar kişiyirehin aldıkları ve Şülerin kenti terketmesini istedikleri iddialan üzerine başlanuştL 'ABD napalm bombası kullandı' Haber Merkezi - Ingıltere merkezlı Irak Analiz Grubu'nun raporunda, ABD ordusunun Irak'la kullandığı mühimmat arasında napalm bombalarının da olduğu bclirtıldı Rapora göre, ABD ordusunun Irak'ta operasyonlarda kullandığı mühimmat arasında, napalm bombasının gelıştirilmiş bir şekli olan MK-77, söndürülmcsi zor olan MK-77 bombasının içcnğınde uçak yakıtı ve polıstıren kanşımından oluşan yanıcı bir jel bulunuyor. Rapora göre, ABD ordusu bu bombaları savaşla Irak askcrlerine karşı kullandı. Bu bombaların geçen kasımda düzenlenen Felluce operasyonunda direnişçilere karşı da kullanıldığı belırtıldı. Birçok direnışçmın vücudunda yanıklarla hastaneye kaldınlması da bunun kanıtı olarak gösteriliyor. ABD ordusu, napalm silahlarının Irak'ta kullanıldıgını once yalanlandı, ama daha sonra kabul ettı ABD, 1972'de Vıetnam'da da napalm bombası kullanmıştı. Bu silahların kullanılması Birleşmiş Milletler sözleşmesiylc 1980'de yasaklandı. Bu sozleşmeye ımza atan ülkeler arasında, Irak'ta koalısyon ortaklarından olan Ingıltere de var. ÇUŞU YASAK'KlŞlLER ABD listeyi iyice genişletti Dış Uaberler Servisi - ABD lç Guvenlik Bakanlığı'nınoluşturduğu "ııçakla seyahal elmesi sakıncalı kişUer" lıstesinde adı geçenlerın sayısının 31 bını aştığı bıldınldı. Tıme dergısmde yer alan haberde, bütün eleştirilere rağmen bu lıstemn her geçen gün daha da kabardığı belirtilerek geçen eylul ayında listede 19 bin ismin yer aldığına dikkat çekıldı Yolculan arasında, 11 Eylül saldınlannı düzenlcyen hava korsanlanyla birlikte uçuş eğıtımı alan ve ABD'nın u uçnıası sakıncalılar" lıstesinde yer alan 2 Suudi Arabıslan vatandaşının bulunduğu Hollanda KLM Havayollan'na aıt bir uçağın geçen hafta New York'a inmesıne ızın venlmedığı hatırlatılan haberde, bu olaydan sonra ABD'nın listesinin kullanım alanının genişletilmesinden endişe duyulduğu ifade edildi Hollanda serbest bırakmıştı Haberde, New York'tan geri döndürülünce Londra'ya ınen bu uçaktaki şüpheli Suudı vatandaşlannın Hollandalı yetkililer tarafından sorgulandığı, ancak Hollanda'nın izleme listesinde adlan yer almadığından serbest bırakıldıkları kaydedıldi Bu olayın, ABD Ulaştırma Güvenliği İdaresf nın "uçuşu sakıncalılar listesi"nın kullanım alanını daha da genışletme arayışına girmesinc yol açtığı ifade edilen haberde, buna göre ABD hava sahasını kullanan bütün yabancı havayollannın listede yer alan kışılenn yolculan arasında bulunup bulunmadığını denetlemelennın ıstenebıleceği bildirildi. Haberde, bu yöndeki çalışmalara büyük tepki gösteren uluslararası havayolu şirketlerinin, talebın uluslararası anlaşmalara aykırı olduğu görüşünü savundukları bıldınldı. GENEL KURUL ILANI Konfederasyonumuz II. Olağan Genel Kurulu, 13-14-15 Mayıs 2005 tarihinde aşağıdaki gündem, saat ve yerde; yeterli çoğunluk sağlanamadığı takdirde 20-21-22 Mayıs 2005 tarihinde aynı gündemle ve saatte, Konfederasyonumuz merkezinde toplanacaktır. Genel Kuml tarihi: 13-14-15 Mayıs 2005 Genel Kurul toplantı saati: 10:00 Genel Kurul toplantı adresi: Kocatepe Kültür Merkezi, Kocatepe/Ankara ' (13-14 Mayıs 2005) Diyanet tşleri Başkanlığı Konferans Salonu, Kocatepe/Ankara (15 Mayıs 2005) Gündem: i((i\ 1- Yoklama ve açılış 2- Dıvanın oluşumu 3- Saygı duruşu 4- Genel Başkanı'n konuşması 5- Konukların tanıtımı 6- Tüzük ve karar komisyonlarının oluşturulması 7- Çalışma Raporu, Mali Rapor, Denetleme Kurulu ve Disiplin Kurulu raporlarının okunması, görüşülmesi ve aklanması 8- Tahmini bütçenin görüşülmesi ve kabul edilmesi 9- Tüzük değişikliklerinin görüşülmesi 10- Genel kurulda alınacak kararların görüşülmesi 11- Zorunlu organlara aday olacakların başvurusu 12- Dilek ve temenniler 13- Seçimler 14- Kapanış KESK YONETIM KURULU KADIKÖY 2. SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Dosya No 2004/1285 Vası Tayını Mahkemeraı/ce venlen 01.03.2005 tarıh ve 2004/1285 esas, 2005/136 karar sayılı karar ıle Kemal ve Kamer oglu 30.08 1984 doğumlu Zafer Artürk, TMK 407 mad- desı gereğınce vesayet altına alınarak kendisine Kemal öztürk vasi olarak tayııı edıl- miştir 28 01200^ Basm 17221 YÜKSEKÖĞRETtM KURULU ÖĞRENCİ SEÇME VE YERLEŞTİRME MERKEZt BAŞKANLIĞI'NDAN DUYURU MESLEK YÜKSEKOKULLARI İLE AÇIKÖĞRETİM ÖNLİSANS PROGRAMLARIMEZUNLARINDAN LİSANS ÖĞRENİIVltNE DİKEY GEÇİŞ SINAVINA (DGS) KATILMAK ÎSTEYENLERİN DIKKATİNE 1. Meslek Yüksekokulları ile Açıköğretim Önlisans Programları Mezunlarının Lı- sans Öğrenimıne Dikey Geçış Sınavı (DOS) 17 Temmuz 2005 tanhınde ünıversıte rektörliiklerinin bulunduğu Adana, Afyonkarahısar, Ankara, Antalya, Aydın, Dalıke- sir, Bolu, Bursa, Çanakkale, Denızlı, Dıyarbakır, Rdirne, Rlazığ, Erzumm, Eskişehir, Gazıantep, Hatay, Isparta, Istanhul, Izmir, Kahramanmaraş, Kars, Kayserı, Kınkka- le, Kocaelı, Konya, ICütahya, Malatya, Manısa, Mersın, Muğla, Nığde, Sakarya, Sam- sıın, Sivas, Şanlıurfa, Tokat, Trabzon, Van ve Zonguldak ılleri ile Lefkoşa'da yapıla- caktır. 2. 19 Şubat 2002 tarih ve 24676 sayılı Reimı Gazetc'de yayımlanan "Meslek Yük- sekokulları ve Açıköğretim Önlisans Programları Mezunlannın Lısans (*)ğreııımine Devamları Hakkında Yönctmelık" hükümlenne göre 2005-DGS'ye, a. Meslek yüksekokullan ve Açıköğretim önlisans programlanndan en çok beş yıl önce mezun olanlar ile son sınıfta olup da staj dışındakı mezunıyct şartlarını yenne getirnıiş olanlar başvurabıleceklerdır. b. Adaylar dıkey geeış ıçın yapılacak sınavlara, aynı önlisans alanından, en çok uç kez gırebılırler. c. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti fKKTC) meslekyuksekokullannın son sınıföğ- rencileri ve me7iınları, ıılkeınızde meslek yuksekokulu adını taşımayan fakat bir mes- leğe hazırlayan önlisans programlanndan mczun olan ve aynı koşullarda yurtdışın- dan mezun olup denklığı kabul edılenler, d. Özel yetenek sınavı ile öğrenci alan lisans programlarma dikey geçiş yapmak ıs- teyenler başvıırabilirler e 2000 ve daha oncekı yıllarda bir önlisans programından mezun olmuş olanlar ile aynı önlisans alanından en çok üç kez DGS'ye girmiş olanlar 2005-DGS'ye başvu- ramazlar 3 2005-DGS'ye başvurma ışlemleri 18 Nısan2005 tanhınde başlayacak ve 29 Ni- san 2005 tarihinde sona erecektır. 4. Bu sınavda adaylara lisans öğrenimındeki başarıda etkili olan sayısal ve sözel ıçerıklı akıl yüriıtme (muhakeme) becerilerinin olçulmesıne yonehk bir yetenek tes- ti uygulanacaktır Test sayısal ve sozel bölümlerden oluşmaktadır 5 Yerle^tırme ıslemı mcrkezı olarak, adaylann DGS puanları, tercihleri ve yukse- köğretım programlannın kontenjan ve koşullan göz önünde tutularak bılgısayarla ya- pılacaktır 6 2004-2005 oğrelım yılında mezun olabılecek dunımda olan meslek yuksekoku- lu oğreneilen kendı meslek yuksekokulu miidürlüklerinden, Açıköğretim FakulteM (AÖF) önlisans programlanndan mezun olabılecek durumda olanlar kendı AÖF bü- rolarından, mezun durumda bulunan adaylar ıse herhangı bir meslek yüksekokuhın- dan, AOF burusundan veya ÜSYM Sınav Merkezı Yönetıcılığı'ncjen 2005-DGS Kı- lavuzu, Başvurma Belgesı ve soru örneklerini içeren broşıırden oluşan başvuru evra- kını 6.000 000 Tl - (6 YTL) karşılığında alacaklar ve kılavuzda belırtılen kurallara uy- gun olarak doldurdukları Başvurma Belgesı'nı, 50.000.000 TL (50 YTL) olan sınav ucretıni bankaya yatırdıklannı gösteren banka dekontu ıle birlikte başvuru evrakını aldıkları yere teslım edeceklerdır. 7. Başvurma Belgesi'nde TC uynıklıı adaylann TC Kimlik Numara&ı sorulmakta- dır Niifus cÜ7danında TC Kımlık Numarası bulunmayan adaylann başvuru tanhın- den önce bu numarayı oğrenmelen yararlarına olacaktır. Niifus cüzdanında TC Kim- hk Numarası bulunmayan adaylar bu numarayı bağlı bulundukiarı ilçe nııfııs miıdur- lüklerıne başvurup "Vukuatlı Niifus Kayıt Örnegi"ni alarak veya http://tekım- lık nvı govtr ınternet adresınden oğrenebılırler Basın: 13989
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle