09 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 28 MART 2005 PAZARTESİ 4 HABERLER Yaşar Topçu savunma yapacak • ANKARA (Cumhuriyet) - Devlet ahmsatımına fesat kanştırmak suçuyla Yüce Divan'da yargılanan eski Bayındırhk ve İskân Bakanı Yaşar Topçu'nun ikinci duruşması bugün yapılacak. Topçu, Yüce Divan'da yargılandığı davanın ikinci duruşmasında savunmasını yapacak. Topçu, avukatsız olarak katıldığı ilk duruşmada usule ilişkin itirazlannı ıfade etmişti. Bu itirazlan reddeden Yüce Divan, Topçu'ya savunması için süre vermişti. TBD Genel Kurulu • ANKARA (Cumhuriyet) - Türkiye Bilişım Derneği'nin (TBD) 25. Olağan Genel Kurulu dün TOBB Konferans Salonu'nda yapıldı. Toplantıda, Divan kurulunun belirlenmesinın ardından saygı duruşunda bulunuldu. TBD Başkanı Rahmı Aktepe, görevde olduklan süre zarfında özellikle e-devlet sürecinin hızlandırılmasına katkı sağladıklarını söyledi. Genel kurulda, Rahmi Aktepe ile Doç. Dr. Turhan Menteş'in öncülük ettiği iki ayn liste yanştı. 'Bankamatik hükümef • ANKARA (ANKA)- DYP'h Nevfel Şahin, AKP iktidannı "Bankamatik hükümet" olarak tanımladı. Çanakkale eski milletvekili ve DYP GİK üyesi Şahin, "800 bin bankamatik nıemur var" diyen Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun'a yüklendi. Şahin, iktidann ekonomiyi Dünya Bankası ve IMF'ye, dış politikayı ise AB ve ABD'ye havale ettiğini ileri sürdü. 70 canlı kalkan yola çıktı • İSKENDERUTS (Cumhuriyet) - Güneydoğu'da yürütülen askeri operasyonların durdurulması talebiyle 70 kişilik canlı kalkan grubu yola çıktı. Adana, Hatay, Mersin ve Osmaniye bölgesini kapsayan bölgeden 8 kişilik ekip dün Iskenderun DEHAP Ilçe Örgütü önünden alkışlarla uğurlandı. Grup adına açıklama yapan Serdar Altaş, "Kaybedecek zaman olmadığı gibi, kaybedecek yaşam da olmadığını belirtiyoruz" dedi. AKP'li belediyeler Risale-i Nur Kongresi'ne izleyici katılımı sağlamak için seferber oldu Harem-selamlıkkongre• Kongreye, Türkiye 'nin birçok kentinden ve İstanbul'un çeşitli ilçelerinden gelen 4 bin kişi arasında türbanlı kadınlar çoğunluğu oluşturdu. Belediyelere ait bazı araçların da katılımcılan kongreye getirmek için kullanıldığı gözlendi. ALPERTURGUT LALEDELEN Şişli'deki Grand Cevahir Ho- tel'de "Nur CemaatTne bağlı "Yeni Asya Grubu" tarafından organize edilen "2. Ulusal Risa- le-i Nur Kongresi" yine bildik görüntülere sahne oldu. Kong- reye Türkiye'nin çeşitli kentle- rinden kaldınlan otobüslerle ge- len yaklaşık 4 bin kişi, harem- selamlık otururken AKP'li ba- kan, milletveki ve belediye baş- kanlan, Şaid Nursi'ye övgüler Kongreye katılan 4 bin kişi arasında türbanlı kadınlar çoğunluğu oluşturdu. düzen etkinliğe kutlama telg- raflan çektiler. Grand Cevahir Oteli Kongre Merkezi'nde düzenlenen ve ge- lenekselleştirilmeye çalışılan etkinliğin ana konusunu "Bi- linı ve Din" oluşturdu. Konuk- lara ve basına kapalı olan kong- renin ilk gününde, 1994 yılın- da kurulan Risale-i Nur Enstı- tüsü'nün öncülüğünde 7 ayrı masada atölye çalışmalan yapı- lırken çalışmalara Sabah gaze- tesi yazan Emre Aköz ve Mil- lıyet gazetesi yazan Taha Ak- yol'un da aralannda bulunduğu 60 akademisyen, gazeteci ve din bilimcısi katıldı. Katılım- cılar gün boyu Said-i Nursi ek- seninde davranış bilimleri, sos- yal bilimler, temel bilimler, bi- limsel yöntem, tarih boyunca bilım, sıyaset bilimi ve eğitim bilimleri ile dini tartıştı. Masa ve atölye çalışmalan sırasmda nihilizm ve anarşizmden Hıris- tiyanlık ve Yahudiliğe, hurafe ve kuantumdan gericilik ve ana- yasal düzene dek bir çok konu tartışıldı. Kongrenin ikinci ve son gü- nünde ise Grand Cevahir Otel adeta doldu taştı. Türkiye'nin birçok kentinden ve İstanbul'un çeşitli ilçelerinden gelen 4 bin kişi arasında türbanlı kadınlar çoğunluğu oluşturdu. Izleyici- leri taşıyan otobüs ve minibüs- lerin üzerinde Said-i Nursi'nin fotoğrafinın bulunduğu afişler dikkat çekerken belediyelere ait bazı araçlann katüımcılan kong- reye getirmek için kullanıldığı gözlendi. Said-i Nursi'nin hayatını an- latan sinevizyon gösterisinin ar- dından önceki gün tartışma gruplannca vanlan sonuçlar, Said Nursi'ye övgü eşlığinde salonu dolduran izleyicilerle paylaşıldı. Kongreye katılanlar için ap- test alma kolaylığı da sağlanan mescit ve çocuklar için oyun odası tahsıs edilirken otel kori- dorlannda Said-i Nursi'nin ki- taplan satıldı. Izleyicilere yar- dımcı olmak için görevlendiri- len sıyah takım elbiseh ve kır- mızı kravatlı enstitü çalışanla- n, hac ve umre programlannı ta- nıtan broşür dağıttılar. Kongre- nin birincisi geçen yılın mayıs ayında düzenlenmişti. Nevruz eyleminde Türk bayrağını yakma girişimiyle başlayan tepki etkinlikleri sürüyor Bayrak eylemi her yerdeYiırtHaberleri Servi- si - Mersin'deki Nevruz kutlamalannın ardından bir grubun Türk bayra- ğını yakma girişimıne tepkiler sürüyor. A n k a r a d a Sincan Lale Parkı'ndatoplanan Ülkü Ocakları üyelerı Abdullah Öcalan'ın temsili maketini yaktı. İStanbUİ'daBeyoğ- lu Tünel'de toplanan Tür- kiye Emekli Astsubay- lar Derneği (TEMAD) üyesi bir grup, ellerinde Türk bayrağı tutarak Tak- sim Meydanı'ndaki CumhuriyetAnıü'na gel- di. Anıta çelenk bırakan grup adına yapılan ba- sın açıklamasında, kü- çük yaştaki çocuklann provokatör olarak kulla- nıldığı öne sürülerek Türk bayrağına yapılan saygısızlığın şiddetle kı- nandığı bildirildi. İZmlr'deZirveDağ- cılık ve Doğa Sporlan Kulübü üyeleri Atatürk Arutı'na çelenk koyduk- tan sonra Türk bayrak- lan ile Gaziemir-Tıraz- lı- Balçova doğa yürü- yüşüne başladı. Batman vaiiii- ği'nce Sanat Sokağı'nda düzenlenen "TürkBay- rağı'na SaygısEhğa Tep- ki" yürüyüşüne on bin- lerce kişi katıldı. Cum- huriyet Meydanı'na ka- dar yürüyen kitle, say- gı duruşu ve lstiklal Marşı'nın okunmasının ardından dağıldı. TUIICell'de Cumhu- riyet Lisesi önünde top- lanan yaklaşık 10 bin kişi ellerinde Türk bay- raklanyla yaklaşık 3 kı- lometre yürüdü. Tunce- li Jandarma Bölge Ko- mutanı Tümgeneral Os- man Eker, Tunceli Va- li Vekili Özkan Demir, 4. Komando Komutan Vekili Kurmay Albay Mııstafa Kocabaş, Tun- celi Jandarma Alay Ko- mutanı Kurmay Albay Namık Dursun da kor- tejde yer aldı Cumhu- riyet Meydanı'nda bir dakıkalık saygı duru- şunda bulunan kitle bu- radan Munzur Çayı ke- nanndaki Celal Doğan Parkı'na doğru yürüyü- şe devam etti. Jandar- ma Komutanlığı burada yürüyüşe katılanlara kokteyl verdi. YalOVa'daMHP'nin düzenlediği yürüyüş ön- cesinde Mimar Sinan, ts- tiklal ve Istanbul Cad- deleri üzerindeki 20'ye yakın binanın duvarına boyalarla "YaşasınKür- distan" yazıldı. Bina sa- hiplerinin Emniyet Mü- dürlüğüne haber verme- si üzerine duvarlara ya- zı yazan kişilerin par- mak izinden yola çıkıla- rak aranmasına başlandı. "Bayrağa saygı" yürü- yüşüne katılan bınlerce kişi sık sık u Kahrolsun PKK" sloganlan attı. Teklrdağ d. De mokrasi Platformu'nca düzenlenen mitinge yaklaşık 15 bin kişi ka- tıldı. AKP ve CHP mil- letvekilleri de mitinge destek verdi. Bursa da düzenle- nen yürüyüşe aralann- da AKP Bursa mılletve- killeri Zafer Hıdıroğlu ve Faruk Anıbarcıoğ- lu'nun da bulunduğu 2 bin kişi katıldı. BOİU'da Kartalkaya kayak merkezinde 10 kayak öğretmeni 2 bin 250 metre rakımlı zir- vede Türk bayraklan ile kaydı. Batman Valiliği'nce Sanat Sokağı'nda düzenlenen "Türk Bayrağı'na Saygısızhğa Tepki" yürüyüşüne on binlerce kişikaüldı. (Fotoğraf: ARİF ASLAN) Terör zararlarmm karşılanması ağır aksak ilerliyor Tazminat bürokrasisi MAHMUTORAL DtYARBAKIR - Terör ve Te- rörle Mücadeleden Doğan Za- rarlann Karşılanması Hakkında Yasa yürürlüğe girmesine karşm ağır aksak ilerliyor. Bölgedeyülarsürença- _ _ _ . tışmalarda sivillerin hak kayıplannın giderilmesi amacryla çıkanlan 5233 Sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Za- rarların Karşılanması ~~""~ Hakkında Yasa'nın 17 Temmuz 2004'te yürürlüğe girmesinin ar- dından Diyarbakır'da binlerce ki- şi baro, IHD ve Göç-Der'de oluş- turulan komisyonlara başvurdu. Zararlannın tazminini ısteyen yurt- taşlann talepleri Diyarbakır Vali- liği'ne iletüdi. Böylelikle işlerli- ği sağlayan yönetmeliğin de ya- yımlandıgı 20 Ekim 2004'ten bu yana 11 Ozel ldare Müdürlüğü bünyesinde kurulan Zarar Ziyan Tespit Bürosu'na 12 bin 300 baş- vuru ulaşü. İHD ve Göç-Der'de de • Yasadan yararlanmak için Diyarbakır Valiliği'ne yapılan 12 bin 300 başvurudan sadece 14 dosyaya tazminat ödenmesi kararlaştınldı. halen maddi zarar talepli 3 bin 925, faili meçhul, ölüm ve yara- lanmadan kaynaklı olarak da 197 başvurunun beklediği belirtildi. Yoğun başvuruya karşın yasa- dan yararlanarak tazminat öden- mesine karar venlenlerin sayısı yok denilecek kadar az. Komis- yonun yaptığı çalışmalar sonu- cunda sadece 14 kişiye toplam 8 bin 179 YTL tazminat ödenmesi kararlaştınldı. 500 dosyanın ka- rar aşamasında olduğu belirtilir- ken komisyonlara talepleri ileten _ ^ _ avukatlarişleyişinyavaş- lığından yakındı. Göç-Der bünyesinde- ki 42 avukattan biri olan Dursun Özdoğan yasa- nın çıkışının olumlu, an- cak yönetmelikteki bazı hükümlerin hukuka aykın oldu- ğunu vurgulayarak "Mağdurla- rın istenen belgelere ulaşması mümkiin değildir. Hukuka aykı- n hükümlerin ayıklanması dunı- munda mağduriannzaraıian kıs- men karşılanacaknr" dedi. NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] Türkiye'deki önemli milliyetçi efsa- nelerden birisi, yabancıların CJlkemizi topraklar alarak ele geçirmesidir. Bu konuda nereden kaynaklahdığını bil- mediğimiz efsanelergazete sütunların- da, köşeyazılarında, konferans vetop- lantılarda dile getiriliyor. Sonra bu efsa- neler bizlerin karşısına, "Biliyor musu- nuz, Türkiye parça parça satıltyor, bu- na karşı neden tepkigösteımiyorsunuz" şeklinde çıkıyor. önceki akşam Berlin'de Anadolu Ale- vileri Kültür Merkezi'nin kuruluşunun 25. yılı nedeniyle yapılan bir toplantıya katıldım. Derneğin Yönetim Kurulu üye- lerinden Halit Büyükgöl, yaptıkları et- kinlikleri anlatırken, bir eski kiliseyi sa- tın alıp Alevi Kültür Merkezi'ne dönüş- türdüklerini söyledi. Halit Büyükgöl'ün anlattıkları efsane değil gerçekti. Berlinli Aleviler, burada- ki Hıristiyanların ibadet amacıyla yap- tırdıkları bir kiliseyi satın almışlar ve bu- radaAlevi inançlannı sağlamlaştınp zen- ginleştirmek için 1998 yılından bu ya- na kiliseyi cemevi olarak kullanmaya Berlin'de Kiliseyi Satın Alan Aleviler başlamışlardı. Biz de bu binadaki top- lantıya katıldık. Berlin Anadolu Alevileri Kültür Mer- kezi Başkanı Rıza Ataç ve diğer yöne- ticileresordum: "Almanya'da veya Ber- lin'de sizin bu kiliseyi satın alıp ceme- vine çevirmeniz nedeniyle, 'Türkler ken- timizi ve ülkemizi ele geçiriyorlar' tar- zında biryayına veya kampanyaya mu- hatap oldunuz mu?" Güldüler, neden sorduğumu bile anlamamışlardı. * • • Alanya ve Antalya çevresinde yerle- şen ya da yazları oturmak isteyen Al- manların, burada bırde kilise açmak is- temeleri nedeniyle ne kadar çok enge- li aşmak zorunda kaldıklarını Alman- ya'daki Aleviler duymamışlardı. Ancak, yabancıların Türkiye'yi parsel parsel al- dıkları şeklindeki efsaneden onlar da haberdardılar. Bunları anlatınca yenı- den güldüler. Almanya'da yaşayan ve nüfusunun iki milyonu aştığı bilinen bi- zim yurttaşlarımızın özellikle son yıllar- da bu ülkede ne çok taşınmaz mal al- dığını anlatmaya başladılar. • • • Postdamer Platz (Potsdam Meyda- nı), Doğu ve Batı Berlin'in birleşip tek kente dönüşmesinden sonra yapılan yeni bir merkez. Son derece modern bir mimari yeni Berlin'in merkezini oluşturuyor. Yeni şehircilik anlayışının ve modern mimarinin en etkileyici ör- neklerinin yer aldığı bölgeyi gezerken, bir küçük topluluğun bir platforma çı- karak siyah taşlarla kaplı bir alana baktıklarını fark ettik. Aramızda bu ala- nın ne olduğu konusunda yorumlara giriştik. Birkaç dönümlük koca bir alan çeşit- li boydaki siyah taşlarla kaplanmıştı. Halen yapımı süren bu alanın Avrupa'da öldürülen Yahudilerin anısına hazırlan- dığını öğrendik. Avrupa'nın en önemli kentlerinden birisinin, en önemli mer- kezinde geniş bir alan bir soykırımın anısını unurturmamak için ayrılmıştı. Her halkın tarihinde acı olaylar var- dır. Bu acı olayların en çarpıcı olanla- rından birisi İkinci Dünya Savaşı'nda Almanların Yahudileri toplama kampla- rına nakletmesi ve milyonlarca Yahudi- yi öldürmesidir. Almanlar, yakın tarihle- rindeki bu acı olayla sürekli yüzleşmek, bütün dünyaya bu acıyı unutmadıkla- nnın mesajını vermek amacıyla böyle bir anıt alanın yapımına girişmişlerdi. Bir toplumun tarihiyle yüzleşmesi çok önemli. "Hep ben doğruydum, herkesbana düşmanlıkediyordu" an- layışı üzerine kurulan tarih tezleri top- lumiarı sağlıksız hale getirir. Reşat (Ça- lışlar) yıllar önce ortaokul sınavlarına hazırlanırken birlikte tarih çalışıyorduk. Bir keresinde bana döndü, "Baba, bü- tün tarih boyunca Türkler hep haklı mıydılar ve hep haksızlığa mı uğradı- lar, kitaplarböyle yazıyor, nediyorsun" diye sormuştu. • * * Berlin'deki Anadolu Alevileri Kültür Merkezi yöneticileri Ağustos 2002 ta- rihinden bu yana Almanya'nın birçok eyaletinde Aleviliğin dinler arası din derslerine ve diğer derslere konu ol- maya başladığını anlattılar. Eğitim Se- natörlüğü'ne sundukları Alevi Din Der- si öğretmeni Yetiştirme Müfredatı'nın ka- bul edildiğini söylediler. Yani açıkçası, kendi anavatanlarında Alevilik kabul görmez ve cemevleri yasal bir statüye kavuşturulmazken, Almanya'da Hıris- tiyanların çoğunlukta olduğu bir ülke- de inançları resmen kabul görmüş ve eğitim sistemi içindeki yerini almıştı. Avrupa'yı birçok açıdan eleştirmek mümkün. Avrupa Birliği içindeki ülke- lerin ve siyasetçilerin bazılarının Türki- ye'ye yönelik önyargıları bulunduğu da birgerçek. Ancak Türkiye'nin Avrupa Bir- liği'ne yolculuğu, ülkemizin demokra- tikleşmesi, içerdeki farklılıklann birzen- ginlik olarak kabul edilmesi açısından faydalı bir yolculuk sayılır. 2000 9 LİYILLARDA ERDAL ATABEK Bulmaca Çözer misiniz?.. Bulmaca meraklıları vardır. Bir gazetenin, bir derginin bulmacalarını çöz- meye meraklı olanlar vardır. Bir konuya ilişkin se- naryo üretenler vardır, komploteorisyenleri vardır. Bütün bunların zihinsel işlemlerle bağlantısı var- dır, bu işlemlerle zekâ çalışmaktadır. Bir bulmacayı çözmenin birden çok yöntemi var- dır. En çok uygulananı 'soldan sağa' çözmeye baş- lamaktır. Sonra sıra 'yukardan aşağı' olan sıralara gelir. Kimileri böyle bir sıra izlemez. En kısa olan karelerden başlayanı vardır, en kolay olanları ya- panlar vardır, en zorda takılıp üzerinde düşünen- ier vardır, yarıda bırakanlar vardır, ertesi gün çö- zümüne bakanlar vardır. Bulmaca çözmek sadece bilgi ile ilgili değildir. Bilginin zekâ ile kullanılması ve duyguların yöne- timi de işin içine karışır. Satranç da salt akıl oyunu değildir, duyguların denetimi çok büyük rol oynar. Farklı düşünme bi- çimleri, sabırlı davranış, karşıdaki oyuncunun oyun tarzını kavrayan empati, sonraki hamlelere ilişkin mantıksal öngörü, satranç oyununun gidişini etki- ler. 'FujiDağını Nasıl Taşırsınız?' adını taşıyan bir ki- tap okuyorum. ODTÜ Yayıncılık yayını olan kitap, 'Dünyanın En Büyük Şirketleri En Yaratıcı Beyin- leri Nasıl Seçiyor?' konusunu Microsoft özelinde inceliyor. Yayın yöneticisi Sayın Ebru Şenyüz'e teşekkürederim. Kitabı internetteki sayfalarında gö- rüp istemiştim, yolladılar. Bu kitabı keşke liselerde ders kitabı olarak oku- tup üzerinde tartışmalar yapabilsek. Gençlerimi- zin önemli bir bölümü özellikle Amerika başta ol- mak üzere yurtdışına gidip büyük şirketlerde ça- lışmak istiyor ya. O şirketlerin nasıl eleman aldık- larını, hangi sınavlardan geçirdiklerini öğrenmele- ri çok yararlı olurdu. En basit görünüşlü soruların karmaşık yanıtları, en karmaşık soruların basit ya- nıtları, seçenek taramaları, püf noktasını bulmalar, çapraz düşünme denemeleri, yandaş-karşıt iki- lemleri, paradokslar üzerinde akıl yürütmeler... Doğrusu bu ölçme-değerlendirme yöntemleri elbette 'mantık-matematikzekâsı'run alanını tarı- yor, ama önemli. Kanımca bir alanı, bir hacmi de- ğerlendiren 'uzamsal zekâ' da,'sosyal zekâ' da büyük önem taşıyor. 'Bir ev çizin' istemine hemen bir ev çizivermek yanlış. 'Kimlerin oturacağı nasıl bir ev?' sorusu- nu sormazsanız başansızsayılıyorsunuz. Çünkü se- çenekleri düşünmemiş oluyorsunuz. '8 bilardo topunun birisinin içi boşalmış ve de- folu. Elinizde bir terazi var. İki tartı hakkınızı kulla- narak defolu bilardo topunu nasıl bulursunuz?' so- rusunu bilmeniz isteniyor. Ezberlediğiniz bilgilerin artık hiçbir önemi yok. Basit yönlendirmelere kapılmanız durumunda hiç başarı şansınız yok. önünüze ilk çıkan çözüme düşünmeden sarılmanız, kazanma olasılığınızı sı- fırlıyor. (Bunlara nasıl da alıştırılıyoruz?) Hızlı düşünmek, seçenekleri taramak, olasılıkla- rı ölçmek, mantık-sağduyu kavşağında karar ver- mek. Başarının yolunu aydınlatan ışık zincirleri bunlar. Akademik zekâ, duygusal zekâ, sosyal zekâ. Gardner'in 'ÇoWu/4/anZe/râs/'nındeğişikalan- larında başarılı donanımlar kazanrnak. Geleceğin başarı yoluna döşenen taşlan. Bütün bunlardan haberi bile olmayan, haberi de olmayacak bireylere diplomalar verip durmak. Bo- şa geçen yıllar, boşuna ayrılan paralar, boşuna çe- kilen tasalar, katlanılan sıkıntılar. Çocukluğa da yazık, gençliğe de yazık, erişkin- liğe de yazık. Her şey bunu anlamakla başlıyor... e-mail: erdalatakc» superonline.com e-mail:erdalatakcı gmail.com Faks:0 212 513 90 98 ECZACILARIN TCY TEPKlSt: Bebek deneyleri yeni nesle tehdit IstanbulHaber Servi- si - Çağdaş Eczacılar Derneği Genel Başkanı RıfatCüncy ve Istanbul Eczacılar Odası Yöne- tim Kurulu Başkanı Za- fer Kaplan, Türk Ceza Yasası'nın (TCY) be- bekler üzerinde klinik deneyler yapılabilmesi- ni öngören maddesinin, genleri bozulmuş nesil- lerın ortaya çıkmasına neden olacağını belirtti- ler. Güney ve Kaplan, TBMM'de görüşülen TCY'nin çocuklar üze- rinde deney yapılması- na izin veren maddey- le ilgili olarak millet- vekillerine ve TBMM Adalet Komisyonu üye- lerine bir yazı gönder- di. Yazıda, yaşanan acı deneyler nedeniyle Ba- tı ülkelerinde beyaz ırk- tan denek bulmakta güçlük çeken uluslara- rası ilaç tekellerının, son yıllarda hedef ola- rak Türkiye'yi seçtiği vurgulandı. Yazıda, u Uluslararasıilaçtekel- lerinin halkınıı/ın yok- sul kesimlerini bilimsel deney adı alnnda kobay olarak kullanmalanna karşı olduğumuzu siz- lere bildirmek istedik. Yakın bir gelecekte kar- şılaşacağımız önemli sa- kuıcalan şöyle özetle- yebiliriz: Genetik mu- tasyona neden olarak genleri bozulmuş yeni nesiller doğması olasılı- ğı vardır, ölüm ve sakat kalma riski her zaman vardır, yaşam boyu sii- recek ciddi ve killesel saglık sorunlan ile kar- şılaşabiüriz" ifadeleri yer aldı. Yazıda, birkaç ay ön- ce "vioxx" ve "celeb- rex" isimli ilaçlarla ilgi- li olarak yaşananların, bu alanda etik değerler- den ne kadar uzaklaşıl- dığını gösterdiğine dik- kat çekildi. Türk bilim adamlan- na göre, Türkiye'de bu ilaçlar nedeniyle ölü sa- yısınuı 4 bine ulaştığının tahmin edildiği ammsa- tılarak özetle şu görüş- lere yer verildi: "Şu günlerde dünya basuunda bu iki ilacın ölümcül etkilerinin ön- ceden üretid firmalarca bilindiği halde piyasaya verildiği yazılmaktadır. İlaç ounaya aday olarak geliştirildiğiöne sürülen, biyo-teknoloji ürünleri- nin, kimyasal maddeler ilebıtkisel kaynakh mad- delerin hiçbirşekilde ço- cuklanmız ve halkımız üzerinde denenmesini istemiyoruz."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle