Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 28 MART 2005 PAZARTESİ
4 HABERLER
Yaşar Topçu
savunma yapacak
• ANKARA
(Cumhuriyet) - Devlet
ahmsatımına fesat
kanştırmak suçuyla Yüce
Divan'da yargılanan eski
Bayındırhk ve İskân
Bakanı Yaşar Topçu'nun
ikinci duruşması bugün
yapılacak. Topçu, Yüce
Divan'da yargılandığı
davanın ikinci
duruşmasında savunmasını
yapacak. Topçu, avukatsız
olarak katıldığı ilk
duruşmada usule ilişkin
itirazlannı ıfade etmişti.
Bu itirazlan reddeden
Yüce Divan, Topçu'ya
savunması için süre
vermişti.
TBD Genel
Kurulu
• ANKARA
(Cumhuriyet) - Türkiye
Bilişım Derneği'nin
(TBD) 25. Olağan Genel
Kurulu dün TOBB
Konferans Salonu'nda
yapıldı. Toplantıda, Divan
kurulunun belirlenmesinın
ardından saygı duruşunda
bulunuldu. TBD Başkanı
Rahmı Aktepe, görevde
olduklan süre zarfında
özellikle e-devlet sürecinin
hızlandırılmasına katkı
sağladıklarını söyledi.
Genel kurulda, Rahmi
Aktepe ile Doç. Dr. Turhan
Menteş'in öncülük ettiği
iki ayn liste yanştı.
'Bankamatik
hükümef
• ANKARA (ANKA)-
DYP'h Nevfel Şahin, AKP
iktidannı "Bankamatik
hükümet" olarak
tanımladı. Çanakkale eski
milletvekili ve DYP GİK
üyesi Şahin, "800 bin
bankamatik nıemur var"
diyen Sanayi ve Ticaret
Bakanı Ali Coşkun'a
yüklendi. Şahin, iktidann
ekonomiyi Dünya Bankası
ve IMF'ye, dış politikayı
ise AB ve ABD'ye havale
ettiğini ileri sürdü.
70 canlı kalkan
yola çıktı
• İSKENDERUTS
(Cumhuriyet) -
Güneydoğu'da yürütülen
askeri operasyonların
durdurulması talebiyle 70
kişilik canlı kalkan grubu
yola çıktı. Adana, Hatay,
Mersin ve Osmaniye
bölgesini kapsayan
bölgeden 8 kişilik ekip
dün Iskenderun DEHAP
Ilçe Örgütü önünden
alkışlarla uğurlandı. Grup
adına açıklama yapan
Serdar Altaş,
"Kaybedecek zaman
olmadığı gibi, kaybedecek
yaşam da olmadığını
belirtiyoruz" dedi.
AKP'li belediyeler Risale-i Nur Kongresi'ne izleyici katılımı sağlamak için seferber oldu
Harem-selamlıkkongre• Kongreye, Türkiye 'nin
birçok kentinden ve
İstanbul'un çeşitli
ilçelerinden gelen 4 bin kişi
arasında türbanlı kadınlar
çoğunluğu oluşturdu.
Belediyelere ait bazı
araçların da katılımcılan
kongreye getirmek için
kullanıldığı gözlendi.
ALPERTURGUT
LALEDELEN
Şişli'deki Grand Cevahir Ho-
tel'de "Nur CemaatTne bağlı
"Yeni Asya Grubu" tarafından
organize edilen "2. Ulusal Risa-
le-i Nur Kongresi" yine bildik
görüntülere sahne oldu. Kong-
reye Türkiye'nin çeşitli kentle-
rinden kaldınlan otobüslerle ge-
len yaklaşık 4 bin kişi, harem-
selamlık otururken AKP'li ba-
kan, milletveki ve belediye baş-
kanlan, Şaid Nursi'ye övgüler
Kongreye katılan 4 bin kişi arasında türbanlı kadınlar çoğunluğu oluşturdu.
düzen etkinliğe kutlama telg-
raflan çektiler.
Grand Cevahir Oteli Kongre
Merkezi'nde düzenlenen ve ge-
lenekselleştirilmeye çalışılan
etkinliğin ana konusunu "Bi-
linı ve Din" oluşturdu. Konuk-
lara ve basına kapalı olan kong-
renin ilk gününde, 1994 yılın-
da kurulan Risale-i Nur Enstı-
tüsü'nün öncülüğünde 7 ayrı
masada atölye çalışmalan yapı-
lırken çalışmalara Sabah gaze-
tesi yazan Emre Aköz ve Mil-
lıyet gazetesi yazan Taha Ak-
yol'un da aralannda bulunduğu
60 akademisyen, gazeteci ve
din bilimcısi katıldı. Katılım-
cılar gün boyu Said-i Nursi ek-
seninde davranış bilimleri, sos-
yal bilimler, temel bilimler, bi-
limsel yöntem, tarih boyunca
bilım, sıyaset bilimi ve eğitim
bilimleri ile dini tartıştı. Masa
ve atölye çalışmalan sırasmda
nihilizm ve anarşizmden Hıris-
tiyanlık ve Yahudiliğe, hurafe ve
kuantumdan gericilik ve ana-
yasal düzene dek bir çok konu
tartışıldı.
Kongrenin ikinci ve son gü-
nünde ise Grand Cevahir Otel
adeta doldu taştı. Türkiye'nin
birçok kentinden ve İstanbul'un
çeşitli ilçelerinden gelen 4 bin
kişi arasında türbanlı kadınlar
çoğunluğu oluşturdu. Izleyici-
leri taşıyan otobüs ve minibüs-
lerin üzerinde Said-i Nursi'nin
fotoğrafinın bulunduğu afişler
dikkat çekerken belediyelere ait
bazı araçlann katüımcılan kong-
reye getirmek için kullanıldığı
gözlendi.
Said-i Nursi'nin hayatını an-
latan sinevizyon gösterisinin ar-
dından önceki gün tartışma
gruplannca vanlan sonuçlar,
Said Nursi'ye övgü eşlığinde
salonu dolduran izleyicilerle
paylaşıldı.
Kongreye katılanlar için ap-
test alma kolaylığı da sağlanan
mescit ve çocuklar için oyun
odası tahsıs edilirken otel kori-
dorlannda Said-i Nursi'nin ki-
taplan satıldı. Izleyicilere yar-
dımcı olmak için görevlendiri-
len sıyah takım elbiseh ve kır-
mızı kravatlı enstitü çalışanla-
n, hac ve umre programlannı ta-
nıtan broşür dağıttılar. Kongre-
nin birincisi geçen yılın mayıs
ayında düzenlenmişti.
Nevruz eyleminde Türk bayrağını yakma girişimiyle başlayan tepki etkinlikleri sürüyor
Bayrak eylemi her yerdeYiırtHaberleri Servi-
si - Mersin'deki Nevruz
kutlamalannın ardından
bir grubun Türk bayra-
ğını yakma girişimıne
tepkiler sürüyor.
A n k a r a d a Sincan
Lale Parkı'ndatoplanan
Ülkü Ocakları üyelerı
Abdullah Öcalan'ın
temsili maketini yaktı.
İStanbUİ'daBeyoğ-
lu Tünel'de toplanan Tür-
kiye Emekli Astsubay-
lar Derneği (TEMAD)
üyesi bir grup, ellerinde
Türk bayrağı tutarak Tak-
sim Meydanı'ndaki
CumhuriyetAnıü'na gel-
di. Anıta çelenk bırakan
grup adına yapılan ba-
sın açıklamasında, kü-
çük yaştaki çocuklann
provokatör olarak kulla-
nıldığı öne sürülerek
Türk bayrağına yapılan
saygısızlığın şiddetle kı-
nandığı bildirildi.
İZmlr'deZirveDağ-
cılık ve Doğa Sporlan
Kulübü üyeleri Atatürk
Arutı'na çelenk koyduk-
tan sonra Türk bayrak-
lan ile Gaziemir-Tıraz-
lı- Balçova doğa yürü-
yüşüne başladı.
Batman vaiiii-
ği'nce Sanat Sokağı'nda
düzenlenen "TürkBay-
rağı'na SaygısEhğa Tep-
ki" yürüyüşüne on bin-
lerce kişi katıldı. Cum-
huriyet Meydanı'na ka-
dar yürüyen kitle, say-
gı duruşu ve lstiklal
Marşı'nın okunmasının
ardından dağıldı.
TUIICell'de Cumhu-
riyet Lisesi önünde top-
lanan yaklaşık 10 bin
kişi ellerinde Türk bay-
raklanyla yaklaşık 3 kı-
lometre yürüdü. Tunce-
li Jandarma Bölge Ko-
mutanı Tümgeneral Os-
man Eker, Tunceli Va-
li Vekili Özkan Demir,
4. Komando Komutan
Vekili Kurmay Albay
Mııstafa Kocabaş, Tun-
celi Jandarma Alay Ko-
mutanı Kurmay Albay
Namık Dursun da kor-
tejde yer aldı Cumhu-
riyet Meydanı'nda bir
dakıkalık saygı duru-
şunda bulunan kitle bu-
radan Munzur Çayı ke-
nanndaki Celal Doğan
Parkı'na doğru yürüyü-
şe devam etti. Jandar-
ma Komutanlığı burada
yürüyüşe katılanlara
kokteyl verdi.
YalOVa'daMHP'nin
düzenlediği yürüyüş ön-
cesinde Mimar Sinan, ts-
tiklal ve Istanbul Cad-
deleri üzerindeki 20'ye
yakın binanın duvarına
boyalarla "YaşasınKür-
distan" yazıldı. Bina sa-
hiplerinin Emniyet Mü-
dürlüğüne haber verme-
si üzerine duvarlara ya-
zı yazan kişilerin par-
mak izinden yola çıkıla-
rak aranmasına başlandı.
"Bayrağa saygı" yürü-
yüşüne katılan bınlerce
kişi sık sık
u
Kahrolsun
PKK" sloganlan attı.
Teklrdağ d. De
mokrasi Platformu'nca
düzenlenen mitinge
yaklaşık 15 bin kişi ka-
tıldı. AKP ve CHP mil-
letvekilleri de mitinge
destek verdi.
Bursa da düzenle-
nen yürüyüşe aralann-
da AKP Bursa mılletve-
killeri Zafer Hıdıroğlu
ve Faruk Anıbarcıoğ-
lu'nun da bulunduğu 2
bin kişi katıldı.
BOİU'da Kartalkaya
kayak merkezinde 10
kayak öğretmeni 2 bin
250 metre rakımlı zir-
vede Türk bayraklan ile
kaydı.
Batman
Valiliği'nce
Sanat
Sokağı'nda
düzenlenen
"Türk
Bayrağı'na
Saygısızhğa
Tepki"
yürüyüşüne
on binlerce
kişikaüldı.
(Fotoğraf:
ARİF
ASLAN)
Terör zararlarmm karşılanması ağır aksak ilerliyor
Tazminat bürokrasisi
MAHMUTORAL
DtYARBAKIR - Terör ve Te-
rörle Mücadeleden Doğan Za-
rarlann Karşılanması Hakkında
Yasa yürürlüğe girmesine karşm
ağır aksak ilerliyor.
Bölgedeyülarsürença- _ _ _ .
tışmalarda sivillerin hak
kayıplannın giderilmesi
amacryla çıkanlan 5233
Sayılı Terör ve Terörle
Mücadeleden Doğan Za-
rarların Karşılanması ~~""~
Hakkında Yasa'nın 17 Temmuz
2004'te yürürlüğe girmesinin ar-
dından Diyarbakır'da binlerce ki-
şi baro, IHD ve Göç-Der'de oluş-
turulan komisyonlara başvurdu.
Zararlannın tazminini ısteyen yurt-
taşlann talepleri Diyarbakır Vali-
liği'ne iletüdi. Böylelikle işlerli-
ği sağlayan yönetmeliğin de ya-
yımlandıgı 20 Ekim 2004'ten bu
yana 11 Ozel ldare Müdürlüğü
bünyesinde kurulan Zarar Ziyan
Tespit Bürosu'na 12 bin 300 baş-
vuru ulaşü. İHD ve Göç-Der'de de
• Yasadan yararlanmak için Diyarbakır
Valiliği'ne yapılan 12 bin 300
başvurudan sadece 14 dosyaya tazminat
ödenmesi kararlaştınldı.
halen maddi zarar talepli 3 bin
925, faili meçhul, ölüm ve yara-
lanmadan kaynaklı olarak da 197
başvurunun beklediği belirtildi.
Yoğun başvuruya karşın yasa-
dan yararlanarak tazminat öden-
mesine karar venlenlerin sayısı
yok denilecek kadar az. Komis-
yonun yaptığı çalışmalar sonu-
cunda sadece 14 kişiye toplam 8
bin 179 YTL tazminat ödenmesi
kararlaştınldı. 500 dosyanın ka-
rar aşamasında olduğu belirtilir-
ken komisyonlara talepleri ileten
_ ^ _ avukatlarişleyişinyavaş-
lığından yakındı.
Göç-Der bünyesinde-
ki 42 avukattan biri olan
Dursun Özdoğan yasa-
nın çıkışının olumlu, an-
cak yönetmelikteki bazı
hükümlerin hukuka aykın oldu-
ğunu vurgulayarak "Mağdurla-
rın istenen belgelere ulaşması
mümkiin değildir. Hukuka aykı-
n hükümlerin ayıklanması dunı-
munda mağduriannzaraıian kıs-
men karşılanacaknr" dedi.
NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr
Türkiye'deki önemli milliyetçi efsa-
nelerden birisi, yabancıların CJlkemizi
topraklar alarak ele geçirmesidir. Bu
konuda nereden kaynaklahdığını bil-
mediğimiz efsanelergazete sütunların-
da, köşeyazılarında, konferans vetop-
lantılarda dile getiriliyor. Sonra bu efsa-
neler bizlerin karşısına, "Biliyor musu-
nuz, Türkiye parça parça satıltyor, bu-
na karşı neden tepkigösteımiyorsunuz"
şeklinde çıkıyor.
önceki akşam Berlin'de Anadolu Ale-
vileri Kültür Merkezi'nin kuruluşunun
25. yılı nedeniyle yapılan bir toplantıya
katıldım. Derneğin Yönetim Kurulu üye-
lerinden Halit Büyükgöl, yaptıkları et-
kinlikleri anlatırken, bir eski kiliseyi sa-
tın alıp Alevi Kültür Merkezi'ne dönüş-
türdüklerini söyledi.
Halit Büyükgöl'ün anlattıkları efsane
değil gerçekti. Berlinli Aleviler, burada-
ki Hıristiyanların ibadet amacıyla yap-
tırdıkları bir kiliseyi satın almışlar ve bu-
radaAlevi inançlannı sağlamlaştınp zen-
ginleştirmek için 1998 yılından bu ya-
na kiliseyi cemevi olarak kullanmaya
Berlin'de Kiliseyi Satın Alan Aleviler
başlamışlardı. Biz de bu binadaki top-
lantıya katıldık.
Berlin Anadolu Alevileri Kültür Mer-
kezi Başkanı Rıza Ataç ve diğer yöne-
ticileresordum: "Almanya'da veya Ber-
lin'de sizin bu kiliseyi satın alıp ceme-
vine çevirmeniz nedeniyle, 'Türkler ken-
timizi ve ülkemizi ele geçiriyorlar' tar-
zında biryayına veya kampanyaya mu-
hatap oldunuz mu?" Güldüler, neden
sorduğumu bile anlamamışlardı.
* • •
Alanya ve Antalya çevresinde yerle-
şen ya da yazları oturmak isteyen Al-
manların, burada bırde kilise açmak is-
temeleri nedeniyle ne kadar çok enge-
li aşmak zorunda kaldıklarını Alman-
ya'daki Aleviler duymamışlardı. Ancak,
yabancıların Türkiye'yi parsel parsel al-
dıkları şeklindeki efsaneden onlar da
haberdardılar. Bunları anlatınca yenı-
den güldüler. Almanya'da yaşayan ve
nüfusunun iki milyonu aştığı bilinen bi-
zim yurttaşlarımızın özellikle son yıllar-
da bu ülkede ne çok taşınmaz mal al-
dığını anlatmaya başladılar.
• • •
Postdamer Platz (Potsdam Meyda-
nı), Doğu ve Batı Berlin'in birleşip tek
kente dönüşmesinden sonra yapılan
yeni bir merkez. Son derece modern
bir mimari yeni Berlin'in merkezini
oluşturuyor. Yeni şehircilik anlayışının
ve modern mimarinin en etkileyici ör-
neklerinin yer aldığı bölgeyi gezerken,
bir küçük topluluğun bir platforma çı-
karak siyah taşlarla kaplı bir alana
baktıklarını fark ettik. Aramızda bu ala-
nın ne olduğu konusunda yorumlara
giriştik.
Birkaç dönümlük koca bir alan çeşit-
li boydaki siyah taşlarla kaplanmıştı.
Halen yapımı süren bu alanın Avrupa'da
öldürülen Yahudilerin anısına hazırlan-
dığını öğrendik. Avrupa'nın en önemli
kentlerinden birisinin, en önemli mer-
kezinde geniş bir alan bir soykırımın
anısını unurturmamak için ayrılmıştı.
Her halkın tarihinde acı olaylar var-
dır. Bu acı olayların en çarpıcı olanla-
rından birisi İkinci Dünya Savaşı'nda
Almanların Yahudileri toplama kampla-
rına nakletmesi ve milyonlarca Yahudi-
yi öldürmesidir. Almanlar, yakın tarihle-
rindeki bu acı olayla sürekli yüzleşmek,
bütün dünyaya bu acıyı unutmadıkla-
nnın mesajını vermek amacıyla böyle bir
anıt alanın yapımına girişmişlerdi.
Bir toplumun tarihiyle yüzleşmesi
çok önemli. "Hep ben doğruydum,
herkesbana düşmanlıkediyordu" an-
layışı üzerine kurulan tarih tezleri top-
lumiarı sağlıksız hale getirir. Reşat (Ça-
lışlar) yıllar önce ortaokul sınavlarına
hazırlanırken birlikte tarih çalışıyorduk.
Bir keresinde bana döndü, "Baba, bü-
tün tarih boyunca Türkler hep haklı
mıydılar ve hep haksızlığa mı uğradı-
lar, kitaplarböyle yazıyor, nediyorsun"
diye sormuştu.
• * *
Berlin'deki Anadolu Alevileri Kültür
Merkezi yöneticileri Ağustos 2002 ta-
rihinden bu yana Almanya'nın birçok
eyaletinde Aleviliğin dinler arası din
derslerine ve diğer derslere konu ol-
maya başladığını anlattılar. Eğitim Se-
natörlüğü'ne sundukları Alevi Din Der-
si öğretmeni Yetiştirme Müfredatı'nın ka-
bul edildiğini söylediler. Yani açıkçası,
kendi anavatanlarında Alevilik kabul
görmez ve cemevleri yasal bir statüye
kavuşturulmazken, Almanya'da Hıris-
tiyanların çoğunlukta olduğu bir ülke-
de inançları resmen kabul görmüş ve
eğitim sistemi içindeki yerini almıştı.
Avrupa'yı birçok açıdan eleştirmek
mümkün. Avrupa Birliği içindeki ülke-
lerin ve siyasetçilerin bazılarının Türki-
ye'ye yönelik önyargıları bulunduğu da
birgerçek. Ancak Türkiye'nin Avrupa Bir-
liği'ne yolculuğu, ülkemizin demokra-
tikleşmesi, içerdeki farklılıklann birzen-
ginlik olarak kabul edilmesi açısından
faydalı bir yolculuk sayılır.
2000
9
LİYILLARDA
ERDAL ATABEK
Bulmaca Çözer misiniz?..
Bulmaca meraklıları vardır.
Bir gazetenin, bir derginin bulmacalarını çöz-
meye meraklı olanlar vardır. Bir konuya ilişkin se-
naryo üretenler vardır, komploteorisyenleri vardır.
Bütün bunların zihinsel işlemlerle bağlantısı var-
dır, bu işlemlerle zekâ çalışmaktadır.
Bir bulmacayı çözmenin birden çok yöntemi var-
dır.
En çok uygulananı 'soldan sağa' çözmeye baş-
lamaktır. Sonra sıra 'yukardan aşağı' olan sıralara
gelir. Kimileri böyle bir sıra izlemez. En kısa olan
karelerden başlayanı vardır, en kolay olanları ya-
panlar vardır, en zorda takılıp üzerinde düşünen-
ier vardır, yarıda bırakanlar vardır, ertesi gün çö-
zümüne bakanlar vardır.
Bulmaca çözmek sadece bilgi ile ilgili değildir.
Bilginin zekâ ile kullanılması ve duyguların yöne-
timi de işin içine karışır.
Satranç da salt akıl oyunu değildir, duyguların
denetimi çok büyük rol oynar. Farklı düşünme bi-
çimleri, sabırlı davranış, karşıdaki oyuncunun oyun
tarzını kavrayan empati, sonraki hamlelere ilişkin
mantıksal öngörü, satranç oyununun gidişini etki-
ler.
'FujiDağını Nasıl Taşırsınız?' adını taşıyan bir ki-
tap okuyorum. ODTÜ Yayıncılık yayını olan kitap,
'Dünyanın En Büyük Şirketleri En Yaratıcı Beyin-
leri Nasıl Seçiyor?' konusunu Microsoft özelinde
inceliyor. Yayın yöneticisi Sayın Ebru Şenyüz'e
teşekkürederim. Kitabı internetteki sayfalarında gö-
rüp istemiştim, yolladılar.
Bu kitabı keşke liselerde ders kitabı olarak oku-
tup üzerinde tartışmalar yapabilsek. Gençlerimi-
zin önemli bir bölümü özellikle Amerika başta ol-
mak üzere yurtdışına gidip büyük şirketlerde ça-
lışmak istiyor ya. O şirketlerin nasıl eleman aldık-
larını, hangi sınavlardan geçirdiklerini öğrenmele-
ri çok yararlı olurdu. En basit görünüşlü soruların
karmaşık yanıtları, en karmaşık soruların basit ya-
nıtları, seçenek taramaları, püf noktasını bulmalar,
çapraz düşünme denemeleri, yandaş-karşıt iki-
lemleri, paradokslar üzerinde akıl yürütmeler...
Doğrusu bu ölçme-değerlendirme yöntemleri
elbette 'mantık-matematikzekâsı'run alanını tarı-
yor, ama önemli. Kanımca bir alanı, bir hacmi de-
ğerlendiren 'uzamsal zekâ' da,'sosyal zekâ' da
büyük önem taşıyor.
'Bir ev çizin' istemine hemen bir ev çizivermek
yanlış. 'Kimlerin oturacağı nasıl bir ev?' sorusu-
nu sormazsanız başansızsayılıyorsunuz. Çünkü se-
çenekleri düşünmemiş oluyorsunuz.
'8 bilardo topunun birisinin içi boşalmış ve de-
folu. Elinizde bir terazi var. İki tartı hakkınızı kulla-
narak defolu bilardo topunu nasıl bulursunuz?' so-
rusunu bilmeniz isteniyor.
Ezberlediğiniz bilgilerin artık hiçbir önemi yok.
Basit yönlendirmelere kapılmanız durumunda hiç
başarı şansınız yok. önünüze ilk çıkan çözüme
düşünmeden sarılmanız, kazanma olasılığınızı sı-
fırlıyor. (Bunlara nasıl da alıştırılıyoruz?)
Hızlı düşünmek, seçenekleri taramak, olasılıkla-
rı ölçmek, mantık-sağduyu kavşağında karar ver-
mek. Başarının yolunu aydınlatan ışık zincirleri
bunlar.
Akademik zekâ, duygusal zekâ, sosyal zekâ.
Gardner'in 'ÇoWu/4/anZe/râs/'nındeğişikalan-
larında başarılı donanımlar kazanrnak.
Geleceğin başarı yoluna döşenen taşlan.
Bütün bunlardan haberi bile olmayan, haberi de
olmayacak bireylere diplomalar verip durmak. Bo-
şa geçen yıllar, boşuna ayrılan paralar, boşuna çe-
kilen tasalar, katlanılan sıkıntılar.
Çocukluğa da yazık, gençliğe de yazık, erişkin-
liğe de yazık.
Her şey bunu anlamakla başlıyor...
e-mail: erdalatakc» superonline.com
e-mail:erdalatakcı gmail.com
Faks:0 212 513 90 98
ECZACILARIN TCY TEPKlSt:
Bebek deneyleri
yeni nesle tehdit
IstanbulHaber Servi-
si - Çağdaş Eczacılar
Derneği Genel Başkanı
RıfatCüncy ve Istanbul
Eczacılar Odası Yöne-
tim Kurulu Başkanı Za-
fer Kaplan, Türk Ceza
Yasası'nın (TCY) be-
bekler üzerinde klinik
deneyler yapılabilmesi-
ni öngören maddesinin,
genleri bozulmuş nesil-
lerın ortaya çıkmasına
neden olacağını belirtti-
ler.
Güney ve Kaplan,
TBMM'de görüşülen
TCY'nin çocuklar üze-
rinde deney yapılması-
na izin veren maddey-
le ilgili olarak millet-
vekillerine ve TBMM
Adalet Komisyonu üye-
lerine bir yazı gönder-
di. Yazıda, yaşanan acı
deneyler nedeniyle Ba-
tı ülkelerinde beyaz ırk-
tan denek bulmakta
güçlük çeken uluslara-
rası ilaç tekellerının,
son yıllarda hedef ola-
rak Türkiye'yi seçtiği
vurgulandı. Yazıda,
u
Uluslararasıilaçtekel-
lerinin halkınıı/ın yok-
sul kesimlerini bilimsel
deney adı alnnda kobay
olarak kullanmalanna
karşı olduğumuzu siz-
lere bildirmek istedik.
Yakın bir gelecekte kar-
şılaşacağımız önemli sa-
kuıcalan şöyle özetle-
yebiliriz: Genetik mu-
tasyona neden olarak
genleri bozulmuş yeni
nesiller doğması olasılı-
ğı vardır, ölüm ve sakat
kalma riski her zaman
vardır, yaşam boyu sii-
recek ciddi ve killesel
saglık sorunlan ile kar-
şılaşabiüriz" ifadeleri
yer aldı.
Yazıda, birkaç ay ön-
ce "vioxx" ve "celeb-
rex" isimli ilaçlarla ilgi-
li olarak yaşananların,
bu alanda etik değerler-
den ne kadar uzaklaşıl-
dığını gösterdiğine dik-
kat çekildi.
Türk bilim adamlan-
na göre, Türkiye'de bu
ilaçlar nedeniyle ölü sa-
yısınuı 4 bine ulaştığının
tahmin edildiği ammsa-
tılarak özetle şu görüş-
lere yer verildi:
"Şu günlerde dünya
basuunda bu iki ilacın
ölümcül etkilerinin ön-
ceden üretid firmalarca
bilindiği halde piyasaya
verildiği yazılmaktadır.
İlaç ounaya aday olarak
geliştirildiğiöne sürülen,
biyo-teknoloji ürünleri-
nin, kimyasal maddeler
ilebıtkisel kaynakh mad-
delerin hiçbirşekilde ço-
cuklanmız ve halkımız
üzerinde denenmesini
istemiyoruz."