Katalog

28 MART 2005 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA 17 Yap-boz Avrupa Bölgesel Yerel Yönetimler Kongresi adına bir denetim heyeti ge- çen hafta başında Türkiye'ye geliyor. Heyetin, Türkiye'de- ki temasları sırasın- dagündemegetire- ceği konuların en önüne de "bölgesel ve azınlık partileri- nin, yerel ve bölge- sel seçimlere katıl- masına olanak ve serbestlik verilmesi" önerisi konuluyor. Rastlantıya bakın ki, aynı haftanın or- tasında Diyarba- kır'da "AB sürecin- de KCırtüm, tarafım, haklarımı istiyorum " kampanyası başla- tılıyor. Kampanya için imzayaaçılan metin- de şu öneri de yer alıyor: "Kürtlerin kendi kimlikleriyle örgüt- lenmesi ve Kürtçe isimli siyasi parti, dernek gibi kuruluş- ların kurulması gü- venceye kavuşturul- malı..." Yaşadıklarımız bir yap-boz oyununa çok benziyor: önce bir şeyler bozuluyoryadabo- zulmak isteniyor, sonra da bir şeyler yapılıyor ya da ya- pılmak isteniyor... IŞIK KANSU kansu@cumhuriy DevrimDoğrusu kafa karıştırıcıları kutlamak gerek. "Devrim" sözcüğünün bile içini boşalttılar. Em- peryalist piyasacı düzeni mazlum ülkelere yer- leştirme harekâtlarına artık "devrim" diyorlar. Biliyorsunuz, son "devrim" Kırgızistan'da gerçekleşti. "Piyasacılık" sayesinde halkı za- ten uçuruma itilmiş bu küçücük ülkede "dev- rim" sonrası katmerlenecek piyasacılığın Kır- gızları nasıl bir geleceğe taşıyacağına hep bir- liktetanıkolacağız... Gazeteler; Sırbistan, Gürcistan ve Ukrayna'da olduğu gibi Kırgızistan'daki "devrim "in arka- sındakileri destekleyenlerin başında dünyaca ünlü para spekülatörü George Soros'un va- kıflarının bulunduğunu yazdı. Soros Vakfı'nca desteklenenTürkiye'deki benzer vakıfların, ül- kenin üniteryapısının esnetilmesi, kamunun elin- deki tüm kalkınma araçlarının alınması, eme- ğin haklarının geriletilmesi, kısaca ülkenin tü- müyle diz çöktürülmesi için hazırlanan ve ki- mi çevrelerce "devrim" diye nitelenen sözde "kamu yönetimi reformu "nun hazırlanmasın- da doğrudan yer aldıklarını da aklımızdan hiç mi hiç çıkarmayalım! ZjiııC^Y' aSnT Batı TRT Radyo-1 'de yayımlanan "Gündem" programında konuşmacı Ahmet Kadri Ergin, Ingilizlerin Avustralya'da 1805'de çıkardıkları yasanın "Beyaz bir insan topluluğuna bir siyahın yaklaşması o yerli için ölüm nedenidir" hükmünü içerdiğinden söz etti. Ergin, Batı'nın çirkin yüzünün kendi geçmişine bakmadan Türkiye'yi "soykırım" ile suçlamaya kalktığı bir dönemde, "tam bağımsızlık" rotasına yönelmenin zamanı olduğuna değindi ve Atatürk'ün bir sözünün altını çizdi: "Tarih, ihtiyatsızlar için merhametsizdir." Derviş'in görev aşkı Türkiye'deki görev tamamlanmış olmalı. DSP'nin parçalanması, Türkiye'nin erken seçime sürüklenmesi, CHP'nin içinin karışması filan derken, yıllar ne çabuk geçti... Kemal Derviş açıkladı: Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Başkanlığı'na aday gösteriliyormuş. UNDP ne? UNDP tüm dünyada "yoksulluğun giderilmesi" için çalışıyor. Yoksulluğu nasıl gideriyormuş peki? UNDP yoksulluğu "özel sektör" ve "sivil toplum" ile birlikte "yönetişim" içinde gideriyormuş. Kemal Derviş'in ünlü sosyal-liberal sentezi gibi karışık bir yöntem ama, işe yarıyordur herhalde... Biliyorsunuz, UNDP bir de heryıl "Insani Gelişme Raporu" açıklıyor. örneğin 2003'te açıklanan rapora göre Türkiye, 2002 yılında "insani gelişmişllk" açısından Jamaika, Türkmenistan, Azerbaycan, Gürcistan, Paraguay, St. Vincent ve Grenadines, Arnavutluk, Dominik Cumhuriyeti, Tunus, Ürdün, Batı Samoa ve Guyana gibi ülkelerin de gerisine düşmüş, toplam 175 ülke arasında 96. sıraya oturmuştu. Aynı 2002'de Kemal Derviş ise birkaç yıldır tek sorumlusu olduğu ekonominin düze çıktığını ileri sürüyordu! Kemal Derviş'in UNDP Başkanı olduğunu ve Türkiye'deki görev aşkını oraya aynen taşıdığını bir düşünün! Dünya çapındaki "insani gelişmişlik" düzeyinin ne hale geleceğini de... Tehdit yokmuş 1 KÖy OkUİU için Eski Başbakan Mesut Yılmaz ile Devlet Bakanı Güneş Taner'in Türkbank ihalesine fesat karıştırdıkları iddiasıyla Yüce Divan'da yargılandıkları davanın son duruşması... Türkbank Munzam Vakfı Başkanı Cetal Balabanlı, tanık kürsüsünde. Balabanlı, bankanın satış sürecinde mafya lideri Alaaddin Çakıcı'dan vakfın bir yönetim kurulu üyesine telefon geldiğini, ancak bu telefonu kendilerinin "tehdit olarak algılamadıklarını" özellikle vurguluyor ve ekliyor. "Gelen bu telefon üzerine yönetim kurulu üyesi arkadaşımız görevinden istifa etti." Yiğityolu Köyü Mehmetçik llköğretim Okulu, Diyarbakır'a 45 kilometre uzaklıktaymış ve 986 öğrencisi varmış. Okulun, "http://www.yigityol u.com/yigityolu/" adresindeki sitesinde şu çağrı ile karşılaştık. Paylaşalım istedik: "Biz çözümsüzlük üretenlere, olmaz, olamaz, imkânsız, zor, boşa kürek, zaman kaybı vs. sözcüklerini içeren cümlelerin sahiplerine rağmen, kimi üşengeçlere nispet, bu güzel ülke için, yarınlanmızın teminatı çocukluğuna hasret bu çocuklar için bir şeyler yapabiliyorsak ne mutlu bize! Mutluluğu gözlerimizdeki ışık yapan şey bizim aynı ışıkla çocuklanmıza bakmamızdır. Biliyoruz ki bu memlekette içinde ışık banndıran daha çok insan vardır! Ve olacaktır!" ÇALIŞANLARIN SORULARI/SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL En Yüksek Devlet Memuru Emekli Aylığı 657 sayılı Devlet Memıirlan Yasası, devlet memurlarını on hizmet sınıfına ayırmıştır. Bu sınıflar: 1) Genel Idare Hizmetldri Sınıfı, 2) Teknik Hizmetler Sınjfı, 3) Sağlık Hizmetleri ve jYardımcı Sağlık Hizmetleri Sınıfı, 4) Eğitim ve Öğretim Hizmetleri Sınıfı, 5) Avukatlık Hizmetleri Sınıfı, 6) Din Hizmetleri Sınıfı. , , 7) Emniyet Hizmetleri Sınıfı, 8) Yardımcı Hizmetler Sınıfı, 9) Mülki ldare Amirliği Sınıfı, 10) Milli Istihbarat Hizmetleri Sınıfı, olarak adlandırılmıştır. 657 sayılı Devlet Memurlan Yasası kapsamında görev yapan en yüksek devlet memuru, Başbakanlık Müsteşarıdır. Başbakanlık Müsteşarı, Genel ldare Hizmetleri sınıfındayer almaktadır. Devlet memurlanndan, "yönetim, icra,büroveben- zeri hizmetleri gören" ve yasada yer alan diğer dokuz sınıfa "gir- meyenler Genel tdare Hizmetleri Sınıfi"nı oluşturur. 1479 sayılı lş Yasası'nda yer alan "kıdem tazminatı tavanı", Başbakanlık Müsteşarına bir hizmet yılı için ödenen "enıeldi- lik ikramiyesi" tutanna göre belirlenir. Kamu personel yasalanıjıdan biri olan, 657 sayılı Devlet Me- murlan Yasası kapsamında görev yapanların emekli aylıklan ile emeklilik ikramiyelerij TC Emekli Sandığı'nca ödenmek- tedir. 5434 sayılı TC Emekli Sandığı'nın 41. maddesinde, "emek- li, adîmalullük ve vazife malullüğü" aylığının nasıl hesaplana- cağı açıklanmaktadır. Bu açıklamada, aylıkların hesaplanma- sında, 657 sayılı Devlet Memurlan Yasası'nın "43'üncü mad- desinde yer alan gösterge tablosu ve personel kanunlanndaki ek göstergeler"in esas alınması öngörülmektedir. Aylıkların hesap- lanmasında, genel aylık katsayısı ile, taban aylık katsayısı kul- lanılmaktadır. "Emekli, adî malııllük ve vazife malullüğü aylık- lan" da, göstergelerle bı^ katsayıların "Çarpılması sonunda bulunacak tutarın flili ve itibari hizmet toplamı 25 yıl olanlara %75'i, 25 yıldan az olanlara her tam yıl için % 1 eksiği, fazla olan- lara da her tam yıl için %l fazlası üzerinden bağlamr... Fiili ve itibari hizmet toplamındaki ay kesirleri tam ay sayılır. Yıl kesir- lerinin her ayı için emekli aylığı bağianmasına esas aylık tutarı- nın %1'inin 12'de biri emekli aylığına ayrıca eklenir. Bağlanacak aylıkların toplamı emekli ve adî malullük aylık- larında emekli aylığı bağianmasına esas aylıklannın %100'ünü geçemez." 50 hizmet yılı karşılığı %100 aylık bağlama oranına göre, en yüksek devlet memuru emekli aylığı: Devlet Memurlan Üst Sınır Aylığı ( Artış Yılı ve Ay_ 31 Aralık 1999 1 Ocak 2000 IOcak2001 1 Ocak 2002 1 Ocak 2003 1 Ocak 2004 ı 1 Ocak 2005 31 Aralık 2005 31 Aralık 1999-1 Aralık 2005 Dönemi) Kalsayılar Genel 12.000 13.810 18 240 30.300 34,300 36.420 0.040 41,600 Jaban Xi. ooo 8,8 50ü 1İ7 600 1( İ7 700 32> 250 4; 4 5; 1 Ocak 2000 ile 31 Aralık 2005 DÖIH y. 250 86.000 0.750 Toplam Aylık (YTU 737 00 848 05 1.120.80 1 864 20 2.215 75 2.432 35 2.691.50 2.808.75 mi Toplamı Artış (YTL) 0.00 111.05 272.75 743.40 351.55 216.60 259.15 117.25 2.071.75 % %0 00 %15.07 %32 16 %66.33 %18.86 %9 78 % 10.65 %4.36 %281.11 KtM KİME DUM DUMA BEHIÇAK behicakuiturk.net HARBt SEMlH POROY semihporoy(ft yahoo.com \ .5=Â>V D OTOBÜSTEKlLER KEMAL URGENÇ k urgenc(<ı yahoo.com HAYAT EPtK TİYATROSU MUSTAFA BÜA hayatepikı mynet.com FATİH 2. AİLE MAHKEMESt'NDEN 2003/772 Davacı Sevgi Çağıran farafından davalı Abdurrahman Çağıran aleyhıne açılan boşanma davası ile ılgili olarak; Mahkemetnizden 17.2.2005 gün ve 2003/772 Esas 2005/104 Ka- rar sayılr ilam ile verilen Istanbul Beyoğlu, Firuzağa cilt: 13, hane: 906 ve bsn: 6'da kayıtlj Yaşar ve Perıhan'dan olma Istanbul 15.2.1963 doğumlu Sevgı Çağıran ile aynı yerde BSN 1 ile kayıtlı Mustafa ve Hatice'den olma Bursa 5.3.1939 doğumlu Abdurrahman Çağıran'ın boşanmalarına!, müşterek çocuk 1997 doğumlu Murat Çağıran'm velayetınin davacı anneye bırakılmasına, babanın çocuğu ile her ayın ilk cumartesi gtinii saat 09.00'dan pazar akşamı 17.00'ye kadar ve her yıl 1-15 Temnıuz tarıhlen arasında yanına alarak şahsi münasebetın kurulmasına ılişkin karar 26 Hancok Road S.e 19 Uper Nonvood London-Rngland adresinde olduğu bildirilen ancak tebli- gat yapılamayan davalı Abdurrahman Çağıran'a karar tebliği yerine geçnıek üzere ılanen teblığ olunur. 21.3.2005 Basın: 13451 BARI$ ODULUNE DE &\JSHV . ADAY (SÖSTERSINLER O ZAMAN!.. TBMM ONUR ODULÜNE FETHULLAH ©ÜLEN'DE ADAY ĞÖSTERİLMÎŞ.. TARÎHTE BUGÜN MÎJMTAZ ARIKAN 28Mart www.munttas-arikan.cotn OL/MP/K EMJL/Kf. 19S7'C>e8UGUN,SP0R DÜNYASl, £fM£ AZ &KTLAN/R S/fi DÜ- SÜNE 77HMK OLPU. TÖREN, /Ki ÜAIUİ OÜMPİYAT ÇAMPİYOMU İÇİM- Oİ.AVUSTMLYA'DA YAPILAN 19S6MELBOURNE OUkJIPİYATOYUNLA- Rl SieASfNPA, Pİ£K ATMAPA ALTIN MAPALYA ALAN,ÇEK KAOlN ATLSTİ OCGA FİKİTOVA /LE, YİNE ALT/N MA- DALYAU,AME£İOU-I ÇEKlÇ ATMA ÇAM- PİYONU HAeOLP CCNNOLLY, Bifigiie. L£/?İNE ÂŞ/K OLAMIŞ7U. EVLENMB- YE KARAIS. t/ERMEL£&NE fü4£ŞIN, İİ BİR YIL UĞfSAÇMALAZ/ 6E~ R ş . SONUNDA, ÇEKOSUDy YA CUMHUegAŞKAMNIN ÖZEL f2- MİYLE, BU /& AY& BLOK İMSA- A// YAÇAMLA&fJI g/£LE$m£3İLMt$Tİ.'. SAGNAK NİLGÜN CERRAHOĞLU Yazarımız Nilgün Cerrahoğlu'nun yazısı elimize ulaşmadığından yayımlayamıyoruz. Gelip İdaresinde Reîonm mu? METE GÖNENÇ 1980'lerden beri ülkemiz her alanda bir değişim, kimilerine göre de bir gelişim yaşamaktadır. Bu de- ğişime, kayıtlı milli gelirimizin yüzde 25'ini toplayan Maliye Bakanlığı açısından bakmak istiyoruz. Bilindiği gibi HAZMİİT Genel Sekreterliği adıyla Maliye Bakanlığı'na bağlı olan kuruluş, 1983'te Haz. ve Dış Tic. Müsteşarlığı olarak belirli bir özerkliğe ka- vuşturularak Maliye Bakanlığı teşkilatından ayrılmış- tır. Bütçenin 3 ayağından biri olan borçlanmayı yö- neten Hazine'nin bağımsızyapılmasından sonra 2004 sonunda, iç ve dış borçlarımız 20 milyar dolarlardan 300 milyar doların üstüne çıkmıştır. Yine 1982'de o güne kadar hiç olmazsa idari yön- den denetlenebilen Vergi Yargısı, Maliye Bakanlı- ğı'ndan alınarak Adalet Bakanlığı'na bağlanmıştır. Maliye Bakanlığı yargıda vergi davalarını genelde bü- yük oranda kaybettiği gerekçeleriyle de vergi afları çıkarılmaya devam etmektedir. Yıne 1982'de her düzeydeki vergi inceleme eleman- larının elinde büyük bir güç ve kolaylık olan, bir mü- kellefin incelendiği sürede 200-300 mükellefin ince- lenmesini sağlayan "servet beyanı" ve dolayısıyla incelemesi kaldınlmıştır. Yine bugüne kadar gelirteşkilatının iç işleyişinde, teşkilat çalışanlarının görüşleri alınmadan yapılan dü- zenlemeler, çıkarılan yönetmelik ve yönergelerle, ver- gi dairelerinde hesap denkliği kurulamadığından de- netlenemez hale gelmişlerdir. Bütün bu uygulamalar sonucu 1980'de vasıtasız vergelerin vergi gelirieri içinde yüzde 62 olan payı, 2004 sonu itibarıyla yüzde 30'ların altına düşmüş, tüketi- cilerden alınan dolaylı vergilerin payı ise yüzde 27.4'ten yüzde 70'lere doğru çıkmaktadır. Ülkemiz halen bor- cu borçla ödemekte, bütçe gelirlerinin yarısına ya- kın kısmı bu borçların faiz ödemesine gitmektedir. Şimdi ise daha etkin, fonksiyonel bir yapı yaratmak gerekçeleriyle, Maliye Bakanlığı'nın bir genel müdür- lüğü olan gelir idaresi, bu bakanlığa bağlı bağımsız bir başkanlık şeklinde örgütlenmek istenmektedir. Böylece devlet bütçemizin en önemli ayağı olan ge- lir toplama fonksiyonu da kuruluşundan bu yana devletin temel yapısını oluşturan Maliye Bakanlı- ğı'ndan alınmak istenmektedir. Bakanlığımızdaki bazı bürokrat arkadaşlarımızın, IMF'nin, AB'nin, TÜSlAD'in, TOBB'nin katılımıyla ha- zırlanan ve gerekçelerinden biri de "katılımcılık" olan bu tasarıyı başta maliye çalışanlarımız olmak üzere hiç kimseTBMM'ye gelene kadar internetten bile gö- rememiştir. Tasarının özüne baktığımızda, Türkiye'nin 21 böl- geye ayrıldığı ve buralarda devamlı tasarruf etmeye çalışan devletimizin, oldukça masraf yaparak kura- cağı Bölge Vergi Daireleri ile gelir uygulamasının yü- rütüleceği görülmektedir. Ülkemizde 2004 yılı sonu itibarıyla vergi gelirleri- nin yüzde 87'si Istanbul, Ankara, Kocaeli.Tzmir, Bur- sa, Antalya, Mersin olmak üzere yedi ilden toplan- maktadır. Kaldı ki, Adana'nın payı bile binde 78'dir. Tasarıda bu illeri de kapsayan başkanlık sayısı 21 'dir. Buna mukabil 60 ili kapsayan 14 vergi dairesi baş- kanlığı'nın toplam vergi gelirleri içindeki payı yüzde 10'dur. örneğin Van Bölge Vergi Dairesi'nin kapsa- dığı illerin toplamının vergi gelirlerimiz içinde payı, bin- de 22'dir. Görüldüğü kadarıyla bakanlığımıza bağlı diğer ge- nel müdürlükler, Maliye Müfettişleri Gelirler Kontro- lörleri, Vergi Denetmenleri, V.D. müdür, yardımcı, şef ve memurlarının büyük çoğunluğu, bu yasaya karşı ve moralsizdir. Hele de tasarıyla azaltılan, maliye ça- lışanlarının kadroları, şimdiden başlayıp vergi daire- sinin hiyerarşisini bozan bazı uygulamalar da ekle- nince bu yasayı uygulaması gereken bu kişilerin du- rumu gerçekten de endişe uyandırmaktadır. Üzülerek belirtmek isterim ki, bazı meslektaşları- mızın karşıtlıkları da en azından bize yansıyan kısmıy- la, kendi meslek gelecekleriyle sınırla kalmakta, bir- birleriyle çelişkilere düşmekte, hatta bazen de üzü- cü tartışmalar oluşmaktadır. Maliye çalışanları ve vergi ödeyenler, en ufak ilçe- sinde bile gece gündüz demeden, mesai bile alma- dan çalışan, ülkesini ve birbirini seven; mutlu, güler- yüzlü maliyeyi ve memurunu özlemektedir. Bu nedenlerle; Maliye Bakanlığımızı gereksiz yere bir daha bölen TBMM'deki bu yasa derhal geri çe- kilmeli vetüm vergi ödeyen vetoplayanların katılımıy- la, ülkemizin ve maliyemizin gerçek ihtiyaçlarına cevap veren yeni bir yasa hazırianmalıdır. B U L M A C A SEDATYAŞAYAN SOLDANSAĞA: 1/KurtuluşSa- vaşı sırasında, Anadolu'daki direnişi kırma- ya yönelik iç ayaklanmala- rın en önemli- si. 2/Din işle- rıni devlet iş- lerine karıştır- mayan... Bir zekâoyunu.3/ Karabük'ün bir ilçesi... Sı- nır boyu. 4/ Kuzu se- si... Önemli bir konu- 1 da birkaç kişinin bir 2 arada konuşması. 5/ 3 Çivi çakmaya ya da 4 ağaç yontmaya yara- 5 yan bir araç. 6/ "Bo- razankuşu" da deni- len ve Güney Ameri- ka'da yaşayan bir kuş... Ceylan. 7/Gü- 7 8 9 zel koku... Rey. 8/ Sigara makinelerinde, içine kı- yılmış tütün doldurularak sanlmış uzun ve şerit ha- linde sigara. 9/ Meyve kurusu... Zorba hükümdar. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Kurtuluş Savaşı yıllarında Kuva-yı Milliye'ye silah ve cephane taşımakla görevli tahlisiye gemisi. 2/Kürk hayvanlannın göbek kısmından alınan parçalarla yapı- lan kürk... Yunan abecesinin üçüncü harfi. 3/ Argoda karnı aç ya da parasız kimse... Deriyle kaplı bir Eski- mo kayığı. 4/ Bilimsel niteliği olan. 5/ "Dinle sana bir — edeyim / Hatırdan gönülden geçici olma" (Karaca- oğlan). 6/ Italya'dabir kent... Hint-tran dil grubuna ve- rilen ad. 7/Eski Mısır'da güneş tanrısı... Karakter... Si- per, hendek. 8/ Küçük gezinti vapuru... Erkek geyik. 9/ Osmanlı devletinde gümrük vergisi... Taşkömürü.