Katalog

28 MART 2005 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA J V LJ JLJ 1 LJ M\ kultur(o'cumhuriyet.com.tr 15 Berlin'de 'Denizi Pişirdik'... • Kültür Servisi -15 Nisan-8 Ağustos 2004 ta- rihleri arasında, Bodrum'da sualtı ve kara sergisi olarak sanatseverlerle buluşan "Denizi Pişirdik Sualtı Seramik Sergisi", aldığı davet üzerine Ber- lin'de sanatseverlerin ilgisine sunulacak. Ber- lin'deki Turkisches Haus Sanatevi'nde 15 Nisan 2005 tarihinde açılacak sergide 30 sanatçının "deniz" konulu seramik eserleri yer alacak. De- nizi Pişirdik Sualtı Seramik Sergisi; ilk olarak 2001 yılında 4 sanatçıyla Bodrum'da açılan galeri sergisiyle başladı. Üretilen eserlerin sualtında ser- gilenmesi yine aynı yıl Antalya'nın Kaş ilçesinde gerçekJeşti. Yeni yapıtlarla değişik yörelerde tek- rarlanan sergi, 2004 yılında geniş katılımlı bir et- kinliğe dönüştürüldü. (0049 30 236 359 31) Rutkay Aziz ODTÜ'de • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Orta Doğu Teknik Üniversitesi Türkçe Topluluğu, etkinlikler düzenlemeye devam ediyor. Türkçe Topluluğu 31 Mart Perşembe günü saat 15.30'da Merkez Mühendislik (MM-25) Am- fisi'nde 'Popüler Kültürün Dile Etkisi' konulu söyleşi gerçekleştirecek. Söyleşiye konuşmacı olarak Rutkay Aziz katılacak. Liseliler arası fotoğraf yarışması • İstanbul Haber Servisi - Ant Yayıncılık, 10. kuruluş yılı nedeniyle, Türkiye'deki fotoğrafçılı- ğın gelişmesi ve genç kuşağı bilgilendirmek ama- cıyla, lise öğrencilerine yönelik bir fotoğraf yarış- ması düzenledi. Yanşmada kazanan üç öğrenci ile mansiyon alan üç öğrenciye dijital fotoğraf maki- neleri, fotoğraf kitaplan ve çeşitli ödüller verile- cek. Aynca kazanan ilk üç fotoğrafın sahiplerinin okullarına birer bilgisayar hediye edilecek. "Çev- re" konulu yarışmaya katılmak isteyen öğrenci- ler, katılım fornılannı okullarından edinebilecek- ler. Ayrıntılı bilgi ve katılım formlan www.fotog- rafdergisi.com adresinden de edinilebilir. Daniel Buren Sergisi • NEW YORK(AFP) - Çağdaş sanatın ünlü isimlerinden 67 yaşındaki Daniel Buren, bir yapı- tının, serginin açılacağının bir gün öncesi, yapıtın büyüklüğü öne sürülerek geri çektirilmesinden tam 34 yıl sonra, yeniden New York Guggenheim Müzesi'nde. Sanatçıyı geri getıren, "The Eye of the Storm/Fırtınanın Gözü" adlı "Buren" sergisi. Müzenin yöneticisi, geçmişte yaşanan olayı ku- rumla sanatçının arasında halledilmesi gereken bir konu olarak gördüklerini söylerken sanatçı, o olayın 34 yıl öncesine dayandığmı, önemli ola- nınsa "bugünkü durum" olduğunu vurguladı. Adam Adam'İstanbul'da • Kültür Servisi - Nuri Gökaşan'ın yazdığı, yönettiği ve oynadığı tek kişilik "Adam Adam", 28 Mart Pazartesi akşamı Saat 20.30'da Devlet Tiyatrosu Taksım Sahnesi'nde. Ankara Saııat Tiyatrosu'nun bu çok ses getiren oyunu, istanbul seyircisiyle buluşmuş olacak. Oyun, "Kişi toplumla uzlaşmalı mıdır" soru- suyla başhyor ve "varoluşu" sorguluyor. Gö- kaşan, bu oyunda, Antik Yunan'dan günümüze kadar gelen diyalektik tartışma sanatı ışığında, kendince cevaplar verdiğini belirtiyor. HAYATIN ÖTE YAKASI FERİDMN ANDAÇ Yazmak yada yazmamakîletişimFakültesi'nde"GünümüzTürkEde- biyatı" derslerine başlarken, öğrencilerime; "Bunu 'ders' olarak algılamamanızı, 'oku- mak/yazmak yaratıcıhk ve edebiyat' üzerine bir dizi konferans olarak almanızı/ benimseme- nizi istiyorum" demiştim. Amacım "edebi- yat"ı "ders vererek" anlatmak değil; tam ter- sine; "Edebiyat neden gerekli?", "Niçin yaza- rız?", "Neden okunıaüyız?", "Yazmak ne- den vazgeçilmezimiz olnıah?" gibi sorular so- rarakbunlara yanıtlar aramaktı. Farklı bölümler- den yüze yakin öğrencinin katıldığı "ders'Mer- de; ilginin yüzde doksanı bulması sevindiriciy- di elbette. Üniversiteye gelen öğrenciyi bu açı- dan "yetişkin" görerek, amacımın "okunıa abşkanlığı" kazandırmak olmadığını, bunun var olduğunu düşündüğümü belirtmem, aramızda- ki iletişimin yolunu açmıştı. Buradaki işimi ko- laylaştırmak ıçin edinilmiş bir söz olmadığını belirtmek isterim... Inandığım, onlarla gördü- ğümdü bu. Iki dersi blokyapmam, ilgilerini da- ğıtmamak içındi. Söze, "Edebiyat neden gerekli, hayatımızın neresinde duruyor" sorusuyla başlayınca, oku- ma uğraşıyla yazmak eyleminin labirentlerine girivermiştik hemen. Yaptığım işin "öğretim" olduğunu bilmem; "edebiyat eğitimi" yöntemi- nin ne olması gerektiğini hatırlamama/hatırlat- mama engel değildi. Yöntemim/araç gereçlerim, amaçladığım belliydi: Bunları hissettırmeden göstermek, kendilerine araç kılabilecekleri ya- pıfyazarlardan söz etmek, tematik aynmlara gi- dip yazmak düşüncesiyle okumak tutkusunun kapılannı aralamaktı asıl düşüncem. Çizdiğim çerçevede onların edebiyat beğenilerini/eğilim- lerıni de ortaya çıkarmayı amaçlıyordum. So- nuçta, bir dönemi içeren otuz saatlik "ders" kap- samında yapılabileceklere başlama noktasıydı bu yaklaşımım. İlk adımla gelen ışıltı Edebiyat düşüncesini roman, öykü, deneme, şiir, eleştiri gibi yazın türleriyle açımlayıp bu türlerdeki örnekler üzerine birlikte tartışıp ko- nuşmayı; okuma seçimi yapacaklan yapıt/yazar- lar üzerine ne/nasıl/niçin/neden sorulannı sora- rak düşünmelerini sağlamayı yeğliyordum. tlk adımla gelen ışıltı onların böylesi bir yak- laşıma gereksinme duyduklannı da hissettirmiş- ti bana. Konferansa dönüştürdüğüm "ders not- ları"mı gün gün geliştirip defterime yazarken; şu günlerde yayımlanan on bir yeni kıtap gelip yolumda durdu. Onlara döndüm... Öğrencileri- me buralardan sözler/notlar devşirdim. Edebiya- ta yalnızca edebiyatın içinden bakmamalan ge- rektiğini anımsatarak bir-iki "çerçeve" yazısı yazdım, ahntılarla bunlan pekiştirecek bir bakış ortaya koymaya çalışıp "okuma önerileri" ge- liştirdim. Kısaca bu kitaplardan söz etmek isti- yorum sevgili okurum: * Yüzün Romanı, Nicole Avril * Kalem Sincabı, L. Bararelli - E. Ferrero * Paris'te Münzevi, Italo Calvino, * Küçük Günahlar Sokağı, Sulhi Dölek * Ruhun Gökkuşağı, Mehmed Uzun * Sokaktaki İnsanın 'tmparatorluk' Rehbe- ri, Arundhati Roy OKUMA ÖNERILERI * Nicole Avril, Yüzün Romanı, Çev.: Sema Rifat, 2005, Doğan Kitap, 204 s. * Luca Baranelli/Ernesto Ferrero, Kalem Sincabı,Italo Calvino Albümü, Çev.: Kemal Atakay, Dünya Kitaplan, 2005, 140 s, * Italo Calvino, Paris'te Münzevi, Çev.: Neyire Güllşık, 2005, YKY.,264s. * Sulhi Dölek, Küçük Günahlar Sokağı, 2005, Dünya Kit. * Mehmed Uzun, Ruhun Gökkuşağı, 2005, Ithaki Yay., 391 s. * Arundhati Ray, Sokaktaki İnsanın 'tmparatorluk' Rehberi, Çev.: Kemal Ülker, 2005, Agora Kitaplığı, 182 s. * Tahsin Yücel, Kumru ile Kumru, 2005, Can Yay, 294 s. * Evin İlyasoğlu, Teodora 'nın Düşmanları, 2005, Remzi Kitabevi, 208 s. * Yasmine Ghata, Hattatiarm Gecesi, 2005, Dünya Kit., 126 s. * Chlrista Wolf, Tensel, Çev.: Ö. Pozan Üner, 2005, GendaşYay.,128s. * Enrique Vila-Matas, Bartleby ve Şürekâsı, Çev: Tülin Senruh, 2005, Doğan Kitap, 159 s. , BELLEK KUTUSU "İnsanın durup yazı yazdığı, görünmez, adsız bir nokta vardır, işte o nedenle yazdığım yerle onu çevreleyen kentin ilişkisini tanımlamak güç geliyor. Otel odalannda çok iyi yazı yazabilirim, otel odası denen o soyut, adsız mekânda, kendimi beyaz kâğıdın karşısında bulurum, kaçacak yerim yoktur." Italo Calvino * Kumru ile Kumru, Tahsin Yücel * Teodora'nın Düşmanları, Evin İlyasoğlu * Hattatiarm Gecesi, Yasmine Gata * Tensel, Christa Wolf * Bartleby ve Şürekâsı, Enrique Vila-Matas Bakış açısı kazandıracak on yapıt Yazmak/yazmamak, okumak/okumamak, dü- şünmek/düşünmemek, görmek/görmemek gibi sınırlarda gezinmenin ne anlama gelebileceğini kavramak için kapanıp okuyabileceğimiz, bize bellı bir bakış açısı, edebiyat/düşünce yordamı getirebilecek on bir yapıt... Günümüzün ya- zın/edebiyat düşüncesini "okuma"ya / sorgula- yıp öğrenmeye; yazann duruşunu kavramaya; yazmak eyleminin ne anlama gelebileceğini/ne- leri içerdığini görmeye; okuma uğraşının ne ça- balar gerektırdığini bilmeye yönelik on bir ya- pıt... Otuz saatlik bir "edebiyat konferansı" için yeterli çıkış noktası, örnekleme metinleri olarak almak için yeterli/gerekli kaynak gibi dü- şündüm. Yukanda sözünü ettiğim "okumak/yazmak, yaratıcıhk" yönünde bir öğretime kaynaklık edebılecek bu yapıtlann ortak temel özellikleri ise şunlardı benim gözümde: * Görmek nedir; sanatta/ yaratıcıhkta görme- nin tözü neleri içerir? (Yüzün Romanı) * Bir yaratıcı olarak yazann dünyasını neler bi- çimler? (Kalem Sincabı) * Yazar, kendi duruşunu nasıl adlandınr? Ha- yata, yazıya nasıl bakar, onun aidiyetıni neler var eder, aurasını oluşturanlar nelerdir? (Paris'te Münzevi) * Romancının hayata/insana bakışı, toplum- sal/siyasal ortamın gerçeklerini yazıya dönüş- türmedeki uğraşı neleri içerir? (Küçük Günah- lar Sokağı) * Yazının, farklı dülerde yaşamanın zorlukla- n, kendinı yazarak var etmenin labirentleri nasıl oluşur? (Ruhun Gökkuşağı) * Yazann yaşadığı döneme/ortama bakışı, si- yasal tavn, toplumun vicdanı olmak misyonu neleri ıçermektedır, bunu nasıl dile getirmelidir? (Sokaktaki insanın 'lmparatorluk' Rehberi) * Roman neyı içerir, içermelidir? Günümüz dünyasının seyri, toplumsal ve bireysel duruş- lar/durumlar, değişim/yabancılaşma vb. romana nasıl yansır? (Kumru ile Kumru) * Hayatın besleyici kaynağı olarak roman... Romanı besleyen hayatlar... Yazmak ya da yaz- mamak sınınnda duran yazann varoluş düşü ne- rede yatar? Tanıdık hayatlar, bildik kişiler/olay- lar romana konu olursa bunu/bunlan nasıl adlan- dırmalı? Yaratıcılığın gizi nerede yatıyor? (The- odora'nın Düşmanlan/Hattatlann Gecesi) * Yazıda lirizm, "ben"in içsel serüveninta- nıklığı; dirimle/ölüm günlennin sannsı yazın- sal kılabilmede insanın/bireyin kendisine ba- kabilmesinin bir yolu olarak roman/romancı ne anlam ifade eder? (Tensel) * Bütün bu derleyici bakışların arkasından bazen de önünde duran "yazar"ın serüveni nerelerden geçer? Onların sannlı, sinik, is- yankâr, muhalif, "münzevi", içli, kederli, ölümcül, aydınhk, kapalı durumlarını neden görüp anlamalıyız? Yazmak ya da yazama- mak neyi ifade eder? (Bartleby ve Şürekâsı) Evet, sevgili okurum; edebiyatın belirleyi- cı/etkili-yönlendirici yolculuğu da işte bura- da başhyor sanınm. Öğrencüerimle o gizin labirentlerinde gezinmenin benim için de öğ- retici olduğunu söylemeliyim. Tıpkı sizlerle söyleştiğimgibi... Lucie-Smith 'in Mtabı Yirmind yüzyılda görsel | sanatlar Kültür Servisi - Akbank Yayınla- n, yeterli sayıda başvuru kitabı bu- lunmayan bir alanda önemli bir çahş- mayı Hasan Bülent Kahraman'ın yayın danışmanlığında Türkçeye ka- zandırdı ve meraklısına sundu:' Yir- minci Yüzyılda Görsel Sanatlar' (Visual Arts in the 20th Century) Ki- tapta, Edward Lucie - Smith, 'Mi- marlık', 'Resim', 'Heykel', 'Fotoğ- raf, 'Çevresel Sanatlar', 'Perfor- mans' dallannda, 1900 öncesinden başlayarak kronolojik birbakış sunu- yor. Görsel sanatlar, bu dallar ayn ay- n yer alsa da tarihsel süreç içinde, ön- celikle gelişün ve oluşumlar izleğin- de ele alınıyor. Kitap, 11 bölümden oluşuyor. ilk bölümün başlığı '1900 Öncesi'... Sa- nayi Devrimi, Karl Marx ve Komü- nist Manifesto, Friedrich Nietzsche ve Sigmund Freud gibi ara başlıklar- la döneme bir bakışın ardından, mı- mari, resim, heykel, fotoğraf sanatla- rındaki gelişmeler, görsel örnekler sunuluyor. Son bölümde başhklar, 'Mimari', 'Resim', 'Heykel-Çevre- sel Çalışmalar-Video' ve Fotoğraf... Smith, kıtabın sonunda, 'Milenyum- da' başlıklı yazısına yer veriyor. Tîyatroya destek çağrısı Cumhurbaşkanı Sezer, Dünya Tiyatro Günü mesajında "Sevgiyi, dostluğu ve bar güçlendirmek içinyurttaşlarımızı, Türktiyatıvsunadestekvermeye çağınyorum " de KÜLTÜR • SANAT (O2I2| 293 «9 7« İRFAN OKAN 'Arza Yoculuklar" 29 Mart - 2İ Nisan 2005 EVİN SANAT GALERISI Bebek Deresı Sk. No:13 Bebek/İstanbul Tel: 0212.265 81 58 / Faks: 0212.257 76 75 www.evin-art.com / [email protected] Galenmız pazar hariç herpûn 11:00-19:00 arası açıktır. (Pazar günlerı ıçin randevu ahnabilir.) Özel kapalı otoparkımız mevcuttur % ANKARA SANAT TİYATROSU S / F J ^ Ss '^*^ Online Satıs: www.mvbilet.com - www.lnletken.com - www.biletnet.com İlanlarınız için ! (0212)293 89 78 p^[email protected] [email protected] www.perareklam.com.tr : NMriGöfeısan Mnzi^, Çân Atilla : BnrcMAydınalp Fotoğraf: IbraAim Demird 28 MART P.tesi, Saat: 20.30 Devlet Tiyatroları Taksim Sahnesi Gişe Tel: 0212 251 56 00 - 249 69 44 E F E S Pilsen'in kültür ve sanata katkıları artarak sürecek. Haber Merkezi - Dünya Ti- yatro Günü, düzenlenen çeşitli etkinliklerle kutlanırken Cum- hurbaşkanı Ahmet Necdet Se- zer, yayımladığı mesajda, "Türk tiyatrosunun, hak etti- ği saygın konuma yükselmesi için yurttaşlarımızı Türk ti- yatrosuna destek vermeye ça- ğınyorum" dedi. Ankara'da Amatör Tiyatrolar Birlıği (ATÜK) üyesi genç oyun- cular, Dünya Tiyatro Günü dola- yısıyla bazı dızi, reklam ve re- ality şovlan eleştiren bir sokak oyunu sahneledıler. Yüksel Cad- desi'nde bir araya gelen amatör tiyatrocular, caddeden geçen va- tandaşlara, davul ve trampet eş- liğinde bugünün "Dünya Tiyat- ro Günü" olduğunu duyurdular. Ellerinde "Sanat hayattır", "Yabancılaşmaya hayır" pan- kartlan taşıyan genç oyuncular, " Yaşasın Tiyatro" sloganlan at- tılar. Izmir'de ise ilk Müslüman kadın tiyatro sanatçısı olan Be- dia Muvahhit'in adını taşıyan sokakta tören yapıldı. Törenden sonra tiyatro grubu öğrencileri 1. Kordon'dan Cumhuriyet Mey- danı'na kadar "Dünya Tiyatro Günü Kortej Yürüyüşü" ger- çekleştirdıler. Antalya'da ise Dünya Tiyat- rolar Günü dolayısıyla Antalya Devlet Tiyatrosu'nun sahnele- diği oyunlara aıt kostüm ve afiş- ler, Laura Alışveriş Merke- zi'nde sergılendı. Dünya Tiyatro Günü dolayı- yhiiiıın.^ıâr M M m</mJw Amatör Tiyatrolar Birliği üyesi genç tiyatrocular, bazı televizyon programlarımn ve tiyatrocu- ların bu programlarda görev almasının eleştirildiği bir sokak oyunu sahnelediler. (Fotoğraf: AA) sıyla bir mesaj yayımlayan Cum- hurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Atatürk'ün kültüre verdiği öne- min altını çizerek şunlan kaydet- tı: "Çağdaş Türkiye ereği doğ- rultusunda, Türk tiyatrosu da toplumun genel eğitimini, dili- ni, kültürünü ve estetik duyar- hlığını geliştirerek sanatçıları- nıızın özverili çabalarıyla so- rumluiuklarını başarıyla yeri- ne getirmektedir. Türk tiyatro- sunun, toplumun gündeminde hak ettiği saygın konuma yük- selmesi için yazılı ve görsel ba- sınımızı; başka yaşamlarla, düşünce biçimleriyle buluş- nıak, sevgiyi, dostluğu ve barı- şı güçlendirmek için yurttaşla- rımızı, Türk tiyatrosuna des- tek vermeye çağırıyorum." Başbakan Recep Tayyip Er- doğan, tiyatronun daha geniş kitlelerle buluşmasını sağlamak ve bu sanata gönül verenleri des- teklemenin, sanata saygı duyan ve değer veren her toplumun üzerine düşen bir sorumluluk ol- duğunu kaydetti. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ise mesajında Mustafa Kemal Atatürk'ün "Her şey ola- bilirsiniz ama sanatçı olamaz- sınız" sözünü hatırlatmamn tam zamanı olduğunu belirtti. Bay- kal, "Çünkü, günümüzde öz- gürlüğün, çağdaşlaşmanın, in- sana özgü değerleri öne çıkar- manın ve bu değerleri yaratıcı bir anlayışla yine insan için sahnelemenin önemsenmediği bir süreçten geçiyoruz. Güç- lüklerle dolu bir süreçten ge- çerken, tiyatroya emek veren- lerin, yaşamlarını sahne ile bü- tünleştirenlerin, tiyatroyu se- venlerin, sevdirenlerin gününü kutluyorum" dedi.