09 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19 MART 2005 CUMARTESİ 4 CUMHURİYET SAYFA HABERLER Adalet Komisyonu, gelecek hafta TCY'de basın dışında bazı maddelerin değiştirilmesini görüşecek Hükümetin 'sansür'inadıANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Türk Ceza Yasası'nın (TCY) bazı maddelerinin değiştiril- mesi için girişimde bulunan hükümet, basının is- tekleri doğrultusunda değişiklikler yapmaya ya- naşmıyor. TBMM Adalet Komisyonu içinde oluşturulan alt komisyon, AKP Konya Mılletve- kili Kerim Özkul'un TCY'nin bazı maddeleri- nin değıştirilmesine ilişkin yasa önerısı üzerin- deki çalışmalarını tamamladı. Alt komisyonda in- dirim oranlan ve yapı kullanma izni alınmamış binalarda faaliyet gösteren tesislerle ilgili mad- delerde uzlaşma sağlanamadı. Alt komisyon, AKP'li Özkul'un önerısinı ele alırken basınla ilgili herhangi bir girişimde bu- lunulmadı. Yargıtay Başkanı Osnıan Arslan'ın önceki gün TBMM Adalet Komisyonu Başka- nı KöksalToptan'ı ziyareti sırasındadaTCK'nin basınla ilgili hükümlerinde, endişeyi gerektiren bir durum olmadığını savunduğu öğrenildi. Ars- • Yargıtay Başkanı Osman Arslan'ın, önceki gün Adalet Komisyonu Başkanı Köksal Toptan'ı ziyareti sırasında TCK'nin basınla ilgili hükümlerinde endişeyi gerektiren bir durum olmadığını savunduğu öğrenildi. TBMM Adalet Komisyonu, çocuklar üzerinde hiçbir surette bilimsel deney yapılamayacağı hükmünün değiştirilmesi istemini benimsedi. lan'ın, "Fotoğrafçekilmesi,haber yapılmasıyö- nündeengelyok" diyerek, bu maddelerin değış- tirilmesine gerek olmadığı yönünde görüş belirt- tiği aktarıldı. ÇOCUKLAR ÜZERİNDE DENEY Alt komisyon, AKP'li Özkul'un önerisinde yer alan "çocuklar üzerinde hiçbir surette bilimsel deney yapılamayacağı" hükmünün değıştırılme- si istemini benimsedi. Öneride, çocuklar üzerin- de bilimsel deneyin ceza sorumluluğunu gerek- tirmemesi için "yapılandeneylersonucundaula- sılan bilimselverilerin,vanlmakistenen hedefeulaş- mak açısından bunların çocuklar üzerinde yapıl- nıasını gerekli kılıııası" ve "rıza açıklama yetene- ğine sahip çocuğun kendi n/asının yanı sıra, ana ve babasınınyazüı muvafakatinin de ahnması" ko- şullannın yenne getirilmesi isteniyor. Alt komisyon, önerinin en çok tartışma yara- tan iki maddesi üzerinde ise uzlaşma sağlaya- madı. Bunlardan biri, "takdiri indirim"in altı- da bir yerine beşte bir oranında uygulanmasını öngörüyordu. CHP'li üyeler ve öğretim üyeleri, verilmiş bir hakkın geri alınamayacağını, bu orana göre ba- zı tahliyeler yapıldığını belirterek öneriye kar- şı çıktılar. AKP yalnız kalınca, bu maddenin üst komisyona bırakılması benimsendi. Tartışma yaratan diğer madde ise, ruhsatsız binalarda sı- nai faaliyet yapılamayacağına ilişkin hükmün yasadan çıkarılmasını öngörüyordu. AKP'liler "lmar kiıiiliğine neden olma" başlıklı maddedeki değişiklik önerisıne gerekçe olarak "özelliklets- tanbul'da yapı kullanma izni alınmamış binalar- da faaliyet gösteren binlerce küçük esnafın izin- lerinin geriye dönükolarakiptalinin gündeme gel- mesini" gerekçe göstermişti. Ancak alt komis- yonda bu öneri benimsenmedi ve bu madde üst komisyona bırakıldı. Adalet Komisyonu, gelecek hafta toplanarak öneriyi ele alacak. TCY'YE TEPKİLER SÜRÜYOR 'OzgürKikleri tehdit edîyor' tstanbul Haber Servisi - DfSK Gencl Başkanı Sü- leynıan Çelebi, 1 Nisan'da yürürlüğe girecek yeni Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) temel hak ve özgürlükleri tehdit ettiğini belirtti. Çelebi, çözümün yasa- nın yürürlüğünün ertelen- mesini, demokrasi, insan hak ve özgürlükleri teme- linde gözdeıı geçirilmesi- ni ve objektif kriterler içe- recek biçimde yeniden dü- zenlenmesi gerektığıni vur- guladı. Çelebi, yaptığı ya- zılı açıklamada, Meclis tartışmaları ve komisyon görüşmeleri süre- sınde emekçi ör- gütlerinden görüş alınmadığını bil- dırdı. Çelebi, özet- leşugörüşlereyer verdi: ENDİŞELİYİZ 1 "Ortaya çıkan yasa medya kuru- luşlarıveçalışanla- n kadar bizleri de endişe- ye sevk etmektedir. Kulla- nılan kavramlardaki belir- sizlik ve dildcki tutarsızlık, yasa nıetninin başlı başına bütünlükten yoksunluğu- nun kanıtıdır. Yasa bu ha- liyle en başta yargıçlan zor durumda bırakacak ama daha önemlisi toplunıun, örgütlerin, medyanın elini bağlayıp ağzını kapatacak- tır. Bu yasa yalnızca ikti- darları koruyan, karşısın- da dııran herkesi sıısturan bir ortam yaratacaktır. Ya- sa, mevcuthaliyletemel hak ve özgürlüklerimizin kul- lanımını tehditetmektedir." Eğitim ve Sağlık Muha- birlerı Derneği (ESAM) Yönetim Kurulu'nca ya- pılan açıklamada ise yeni TCK'nin yürürlüğe ginne- sinin ertelenınesini ve kay- gı uyandıran maddelerin yeniden gözden geçirilme- sini istedi. 'BASININ YOLU KESİLİYOR' îstanbul Çevre Konseyi Genel Sekreteri Türksen Başer Kafaoğlu da açıklamasın- da, yeni TCK ile yurttaşlann sesi- ni duyurma ala- nı olan basının yolunun kesilme- ye çahşıldığına dikkatçekti. Ka- faoğlu, "Yeni TCK ile yurttaş- lann sesini du- yurmaalanı olan azetecilerden 'zincirli' protesto Çukurova Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Cafer Esendemir, Türk Ceza Kanunu'ndaki (TCK) "basın özgürlüğünü kısıtlayıcı" maddelerin değiştirilmesine yönelik tepkileri sü- rekli olarak gündemde tutmaya çahşacaklarını söyledi. Esendemir, ÇGC hizmet binasın- da yaptığı açıklamada, 1 Nisan'da yürürlüğe girecek yeni TCK'nin, özeUikle basın özgür- lüğüve demokratikleşme konusunda ciddi sıkıntılaryaratüğını savundu.Daha sonra ÇGC ve Türldye Gazeteciler Sendikası Adana Şubesi üyeleriyle bir grup gazeteci, Atatürk Par- kı'na kadar yürüyerek Atatürk Anıtı'na çelenk koydu. Gazetecilerden biri, ağzını ve gözünü bağlayıp fotoğraf makinesini zincirleyerek tcpkisini göstermeye çalıştı. (AA) Yeni yasayla greve giden kamu çalışanına zindan yolu görünüyor Mşnurun grev hakkına kelepçe Süleyman Çelebi basının yolunun kesilmeye çahşıldığını, basın özgür- lüğünün kııllanılmaması ve hapiscezalan ile son bul- masının, aynı zamanda si- vil toplum kuruluşları ve yurttaşlann da bireysel haklarının önüne setçekil- mekisteııdiği anlamına gel- diğini" belirtti. CHPtstanbultlGençlik Kolları Başkanı Kutsan Ülerde "Ülke nünısunun çoğunluğunu oluşturan muhalefet susturulmaya çalışılmaktadır" dedı. OLCAY BÜYÜKTAŞ 1 Nisan'da yürürlüğe gire- cek yeni Türk Ceza Yasası (TCY), basın ve ıfade özgürlü- ğüyle ilgili sınırlayıcı hükümlerin ya- nında örgütlenme ve hak arama öz- gürlüğüyle ilgili de çok önemlı bir sı- nırlama ıçeriyor. Yeni TCY'ye göre greve giden kamu görevlilerinin hapis cezasıyla cezalandınlmalan öngörülü- yor. Kamu çalışanlanna grev yasağı ve grevin hapisle cezalandırılması Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ve Avrupa Birliği normlan açısından ciddi bir uyumsuzluk anlamına geli- yor. Greve ceza, AB'nin son ilerleme raporlannda talep ettıği kamu çalışan- larına grev hakkı tanınması talebiyle de tam bir çelişki oluşturuyor. ILO ve AB normlan açısından ciddi bır uyumsuzluk taşıyan hüküm, yürürlükteki TCK'nin 236. maddesinden 260. maddeye ilişkin, "F.ski yasaya göre, kamu çahşanla- nnın işi yavaşlatmalan ya da işi bırakmala- n, yani toplu eylem ve greve başvurmalan durumunda dört aydan bir yıla kadar ha- pis cezası aldıklannı" hatırlatan Kristal-lş Sendikası Eğitim MüdürüAzizÇelik, hük- mün tüm kamu çalışanlannı kapsayan ge- nel nitelikli bir grev yasağı olduğunun al- tını çizdi. Yürürlükteki yasağın hafif rö- tuşlarla korunduğunu belırten Çelik'e gö- re, yeni yasanın bu konuda getırdiği tek ye- nilik, hapis cezasının alt sınınnın dört ay- dan üç aya indirilmesi. Hatta yeni yasada, hizmetı tam aksatmayan iş bırakma eylem- leri de hapis cezası konusu haline geliyor. ILO'DAN UYARI TCK'de yer alan tüm kamu çalışanlannı kapsayan grev yasağı ILO sözleşmelerine ve AB normlarına açıkça aykırılık taşıyor. 2001'de çıkarılan 4688 sayılı Kamu Gö- revlileri Sendıkalan Yasası'nda toplu iş söz- leşmesi ve grev hakkına yer verilmemiş. Bu yasanın ILO sözleşmelerine aykırı olduğu gerekçesiyle KESK'ın yaptığı bir başvuruy- la ILO, aynı konuda daha önce verdıği ka- rarlara benzer şekılde 2002'de verdiği bir kararda, kamu çalışanlannı kapsayan ge- nel nitelikli bir grev yasağının ILÖ norm- lanna aykın olduğunu vurgulamıştı. Q K , TCY'DE DEĞİŞİKLİK İSTEDİ haklılık payı var • Başsavcı Nuri Ok, özgür basmın haber verme esnekliği ve yorum yeteneğini kısıtladığı düşünülen hükümlerinin öncelikle ele almması gerektiğini söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok, 1 Nisan'da yü- rürlüğe girecek olan TCY'nin basına ilişkin mad- delerinin "oranusız" olduğuna dikkat çekerek "De- mokratik sistemin olmazsa olmaz kurumu olan özgürbasının, göreviniyerine getirmeyolunda ha- ber verme esnekliği ve yorum yeteneğini kısıtla- dığı düşünülen hükümlerinin öncelikle ele alın- ması acil zorunluluktur" dedı. Ok, dün yaptığı açıklamada yeni TCY'de eksiklikler ve hatalar tespit edildiğini, bunlan giderme, düzeltme yö- nünde ortak irade oluştuğunu ve girişimin de baş- latıldığını kaydetti. Ok, yeni TCY'de kavram ve terim birliği sağlanamadığı, anlanı ve kapsamı kışıden kişiye değişebilecek, kanşıkhk yarata- bılecek bulanık ve soyut kavramlara, terimlere ve sözcüklere yer verıldığini, dılinde zafiyet bu- lunduğuna yönelik eleştirilerin haklılık payının inkâr edilemeyeceğını vurguladı. Ok, gazetecılerın eleştirilerıni de anımsatarak "Demokratik toplunıda ve sistemde haklı istek ve eleştirilere duyarsız kalmması mümkün değil- dir. Gerek Adalet Bakanlığı, gerekse TBMM Adalet Komisyonu Başkanı ve üyelerinin, eksik- likler, boşluklar ve hatalann lespiti ve giderilme- sine yönelik iyi niyetli ve saminii arzu ve girişim- lerini yakından görüyoruz" dedi. Ok, ancak "fe- laket tablosunun çizilmesinin isabetli olmayaca- ğmı" kaydederek eleştırıye konu olan yönleri- nin düzeltilmesi için TBMM Adalet Komisyo- nu, Adalet Bakanlığı, uygulamacı ve kanunu hazırlayanlardan oluşacak bir kurulun derhal ça- lışmalara başlaması gerektiğini belirtti. lRTAN ALTUNBAŞ DAVASI Gazetecilere polis tehdidi ANKARA (CumhuriyetBürosu) - Yargıtay'ın bozma kararının ardın- dan ünıversite öğrencisi Birtan Al- tunbaş'ın işkenceyle ölümünden sorumlu tutulan polislenn yeniden yar- gılandığı davada, sanık ve bazı resmi polisler, fotoğraf çeken gazetecıyi "Ba- caklannı kıranm, p...k" diye tehdit et- tiler. Sanık polislerden Hasan CavitOr- han da, gazetecilerin fotoğraf çekme- ]£[£_ sini engelledi. Adlıye Karakolu'nda görevli polisler, fotoğraf çekmeya- sağına ilişkin talimatı Ankara Cumhuriyet Baş- savcısı Hüseyin Boyrazoğlu'nun verdiğini id- dia ettiler. Yargıtay 1. Ceza Dairesi'nin bozma karanndan sonra Ankara 2. Ağır Ceza Mahke- mesi'nde yeniden görülmeye başlanan davanın dünkü duruşmasındamüdahil avukatı Oya Ay- dın, Yargıtay'ın bozma ilamına uyulmasını is- tedi. Aydın, yeniden yargılamada sanıklara ve- rilecek cezanın miktannm artacağını savunarak ceza miktan ve kaçma ihtimalleri dikkate alı- narak tutuklama kararı verilmesini istedi. Aydın' ın talebı reddedilirken duruşma ertelendi. Yasa, 1 Nisan'da değişiklik yapılmadan yürürlüğe girecek olursa Türk yargısı büyük bir karmaşa ve kargaşaya düşer Yeni TCY'ııin yiiriirlülük tarihi bir yd ertelensin SABİHKANADOGLU Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı 11- Yeni TCY'nin 95/4. maddesine göre "iş- kence sonucunda ölüm meydaııa gelmişse" ağır- laştınlmış müebbet hapis cezasına hükmolunur. 99/1-3 maddelerinde ise, rızası olmadan bır ka- dının çocuğunu düşürten faıl, fiılın kadının ölü- müne neden olması halinde 15 yıldan 20 yıla ka- dar hapis cezasına hükmolunur. Bu maddeler- deki cezalar arasında orantısızlık bulunduğu tar- tışmasızdır. 12- Terk suçunu öngören 97/2. maddede, "terk dolay ısıyla mağdurun bir hastalığa yaka- lanması, yaralanması veya ölmesi neticesi ağır- laştırılmış suç hükümlerine göre cezalandınlma- sı" öngörülmüştür. Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçunu düzenleyen 87. madde de ise herhangi bir ceza yaptırımı bulunmamaktadır. Hastalık yönünden yaptırım sadece iyileşmesi olanağı bulunmayan bir hastalığa neden olmuş- sa öngörülmüştür. tyileşebilir bir hastalıkta uy- gulanması olanağı yoktur. 13- 116/1. maddede gündüzleyin konut do- kunulmazlığını bozmak suçu şikâyete bağlıyken, 116/3 'te gündüzleyin işyeı ine girmek şikâyete bağlı değildir. Oysa konutun işyenne göre kişi- nin özel alanı ve yaşamı açısından daha fazla ko- runması gerekmez mi? 14- Yeni TCY'nin 125. maddesinde hakaret ve sövme eylemlerinin aynı yaptırıma bağlan- ması yerinde olmamıştır. 15- Yeni TCY'nin 130/2. maddesinde "ölü- nün cesetveya kemiklerini alma suçu" yakınma- ya bağlı olup ölünün herhangi biryakınının bu- lunmaması halinde, fiil cezasız kalmaktadır. 16- Yasanın 145. maddesinde hırsızhk, suçun konusunu oluşturan malın değerinin azlığı ha- linde, yapılacak indirim miktarının belirlenme- mesi ve ceza vermekten vazgeçilebileceğinin kabulü, farklı uygulamalara yol açabilecektir. Ay- nı sorun 147. madde için de geçerlidir. Benzer ya da aynı olaylarda çok farklı cezaların uygu- lanması ise cezanın somut durum gözetilerek be- lirlenmesini değil, yargıya güvensizliğı akla ge- tirecektir. LAİKLİK KARSITI EYLEMLERİN ÇOĞALMA TEHLİKESİ VAR 17- TCY 163. maddesi ile laiklık korumaal- tında ıken bu maddenin yürürlükten kaldınlma- sı sonrasında, yent TCY'de düzenlenen 122/1- a, 216/3 ve 230/5. maddelerinin uygulanmasın- da laikliğin değil, laiklik karşıtı eylemlerin ko- ruma görmesi ve dolayısıyla laiklik karşıtı ey- lemlerin çoğalması tehlikesi vardır. 18-170/1 -c maddesinde silahla ateş eden ve- ya patlayıcı madde kullanan aynı yaptınma bağ- lanmıştır. Tehlike yaratma bakımından, taşın bi- le silah sayılabildiği yeni TCY'de belirtilen ko- nulann aynı biçimde değerlendirilmesi yanlış ol- muştur. 19- Yeni TCY ile basit rüşvet, suç olmaktan çıkarılmıştır. Bu hal 252. maddenin gerekçesin- de "işlenen suç siyaseti gereğme" bağlanmıştır. Yolsuzluklann giderek arttığı bir dönemde, iş- lenen suç siyasetini anlamak ve kabul etmek olanak dışıdır. 20- Yasanın 278. maddesi ile "işlenmekteolan bir suçun bildirilmesi zorunluluğu" gctırılmesı, kişi özgürlüğüne aykırıdır. 21 - Yeni TCY'nin yirmi bir ayrı yerinde, su- çun basın yoluyla işlenmesi, cezanın arttınm nedeni olarak düzenlenmiştir. Örneğin yeni TCY'nin 267/1. maddesinde, iftira suçunun ba- sın-yayın yoluyla işlenmesinin kabulü, basının haber verme ve toplumun bilgilenme hakkını teh- lıkeye düşürebilecektir. Medyanın yürütme organına yakınlaşmama- sı için, ticari ilişkilerde bulunmasını engelle- mek veya sınırlamak yenne; yapılan düzenleme- ler basın özgürlüğünü ciddi biçimde kısıtlayıcı niteliktedir. 22- "Çevreye karşı suçlar" başlığı altında ye- ni suç türlerinin oluşturulması ve yaptınma bağ- lanması yerinde ise de çevrenin kasten veya tak- sirle kirletilmesinin, yasanın yayın tarihinden itibaren 2 yıl askıya ahnmasının ve adeta bu sü- re içerisınde suç işlenmesinin göz ardı edilme- sinin, hukuksal bir açıklaması olamaz. Aynca gü- rültüye neden olma suçunun, başka bir kimse- nin sağlığının zarar görmesine elverişlilik ko- şuluna bağlanması, maddeyı uygulanamaz ha- le getirmiştir. Yukarıda açıklanan eksiklikler, hatalar ve yanhşlar, saptananlardan ancak bir bö- lümünü oluşturmaktadır. ELEŞTİRİLER DİKKATE ALINMADI Çok kısa bir süre verilmiş olmasına rağmen, panel ve sempozyumlarda vb. yapılan konuşma- larda, hazırlanan ve bakanlığa gönderilen ra- porlarda bu konular vurgulanmış ve Adalet Ko- misyonu'na da gönderılmiştır. Adalet Komisyonu'nun 3-4 oturumda tamam- ladığı görüşmelerde dikkate alınmayan eleştiri sahipleri Prof. Dr. Mehmet Emin Artuk, Kök- sal Bayraktar, Nur Centel, Yüksel Ersoy, ZekiHa- nzoğlullan, Bahri Oztürk, Durmuş Tezcan, Nev- zat Toroslu, Duygun Yarsuvat; Doç. Dr. Musta- fa Avcı, Ali Rıza Çmar, F. Selami Mahnıutoğlu; Yrd. Doç. Dr. Mustafa Ruhan Erdem, Handan Yokuş Sevük, YılmazYazıcıoğlu, Mustafa Tören Yücel; TBB'den Av. Teonıan Ergül, Zeki Ek- men ve Yargıtay onursal üyesi Necati Apaydın'ı vb. belirtmekte yarar bulunmaktadır. Yeni TCY'nin bu haliyle 1 Nısan 2005 tari- hinde yürürlüğe girmesı halinde, Türk yargısı bü- yük bir karmaşa ve kargaşaya düşecektır. Yasa- da değişiklik yapma gereksinimi kaçınılmaz olacaktır. Böylece yasa, dünyaya bilimsel des- tekli siyasi alt komisyon tarafından en kısa sü- re hazırlanan temel ceza yasası olma örneğinı, en kısa sürede değişikliğe uğrayan temel yasa unvanıyla yineleyecektir. Böyle bir duruma düşmeyi önlemenin tek yo- lu, yasanın yürürlüğe girmesini bir yıl ertelemek- tir. Bu süre ıçerisinde yasadaki eksiklikler gide- rilebilir, hatalar ve yanhşlar düzeltilebilir. Ayrı- ca aynı biçimde 1 Nisan 2005 tarihinde yürür- lüğe girecek yeni Ceza Muhakemesi Yasası'nın yürürlüğünün de ertelenmesiyle bu yasada eleş- tirilere konu olan hatalar düzeltilerek, araç, ge- reç ve eleman eksikliklerinin giderilmesi sağla- nır. Önerim, yapıldığı günün ertesinde hükümet sözcüsüne ıletildiğinde, "şimdiye kadarneredey- diniz" cevabını aldı. Bu söylem, eleştirilerin ve erteleme önerisinin haklılığını kabul etmekle beraber, zaman aralığının yetersiz olduğunu açıklama anlamındadır. Yasanın yürürlük maddesinin değiştirilmesi için yeterli zaman vardır. Yeter ki doğacak sonuçla- rın Türk toplumuna vereceği zarann boyutları- nın ayırdına varılsın. Erteleme önerisinin, yıllannı öğretide ve uy- gulamada Türk Ceza Hukuku'na vermiş hukuk- çuların, olacakları gören bilinçli bir feryadı ola- rak değerlendirilmesi en büyük dileğimizdir. BİTTİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle