08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyel Imtiyaz Sahibi: CUMHUI^İYET VAKFI adına İLHAN SELÇUK Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Yüdız # Yazıışleri Müdürü: Salim Alpaslan#Sorumlu Müdür: Mehmet Sucu • Haber Merkezi Müdürü: HakanKara tstıhbarat Cengiz Yıldıı ını 9 Ekonomr Hasan Eriş 0 Kultür Egcmcn Bcrköz 0 Spor Ab- dülkadir Yücelman 0 Makaleler Sanıi Ka- raören • Düzeltme Abdullah Yazıcı 0 Bıl- gı-Belge Edibc Buğra 0 Yurt Haberlerı Meh- met Faraç 0 Avrupa l'emsılcısı Güray Öz Yayın Kurulu tlhan Selçuk (Başkan), Emre Kongar (Da- nışman), Orhan Erinç, Hikmet Çctinkaya, Şükran Soner, Ib- rahim Yıldız, Orhan Bursalı, Mustafa Balbay, Hakan Kara. AnkaraTemsılcısı Mustafa Balbay Alalurk Bulvarı No 125,Kat4, #Müessese Mü- Bakanlıklar 1 el 4195020(7 hat), I âks 4l95ü27 0İ7irar lemsılcısı duru Eroi Erkut SerdarKı/ık,H ZıyaBlv H52 S 2/Vrd 4411220, Faks 4418745 0 Bılgı li,lem 0Adana lemsılcısı Çetin Yiğenoğlu, InonuCd 119 S No 1/1, Iel Ahmct koıulsaıı W 12 II, 1-aks 363 12 15 Aııtalya lemsılcısı Ahmct Oruçoğlu 0 Satış Fazilct C umhurıyel Cad 80/5 Tel 0242 2480057 1 ax 2430509 Kuza 0 Cumhuriyet Reklam: 0 Gcnel Mudur Özlcm Ay- den 0(Senel Muduı Yardım- cısı NazendePal Iel (0212) 5124119-51248 30-51247 78Fax (0212)5138463 adina UjnAfl » Ü I J V ^ ^ I Yaygın Mjrell savın Baskı: M«1n.7Cı<ırete IXlj>ı Bdsım \d\ın(.ılık Sdn ı c l ı l V> IdlıhMah Hasan Basn ( ıJ Vmundıra k,ırtal/ktanbul DağUra MerUv Dagılım P.varljma San ı t l ı ı A", l v M A " 1 / u u : ı I t H S a K . 4 . J 0 U U I 1 ( îstanbul'a ^elen Japon öğrenci Matsumoto, Türk kültürünü yaşayarak öğreniyor Tündye'ningönüllüelçisi lmsak.4.36 Guneş-603 Ögle 12 19 tkındı!540 Akşaml823 Yatsr 19 43 GOKÇE UYGUN ü luslararası Yaşam Doneyimi (The Expenment in Internâtıonal Livıng - E1L) Federasyonu, f^rklı kültürle- n tanunakisteyen gençlere çeşitli ola- naklar sunuyor. "Bir ülkeyi tanunak için, o kültürün insanlan ile yaşamak gerekir" anlayışını taş^yan federas- yon sayesınde herhangi bir ülkeye gi- dıp gönüllü çalışmalara lı kültürlerle ta- nışabilirsiniz. EIL Federas- yonu'nuntstan- bul Ofisi de bu- gütılerde Yurt- dışı Gönüllü Ça- lışma Programı (Volunteers For International Partnership - VIP)kapsamın- da îstanbul'a gelen Japon öğ~ iatılarak fark- Kızüa y'da çabşan 19yaşındaki SatokoMat- sumoto şimdi de Banş Manço Kültür Mer- kezi'nde yardımcı öğretmenlik yapıyor. renci Satoko Matsumoto'yu ağırlıyor. Önce Türk kültürü, t^rihi ve günlük yaşamı ile ılgili bilgiktr alan Matsu- moto, Sultanahmet'i v£ Topkapı Sa- rayı'nı gezdi. Türkiye Kızılay Derneği Bayram- paşa Şubesi Tıp Merk<:zi'nin mutfa- ğı ve resepsiyonunda bir süre çalışan Matsumoto, şimdi de E akırköy Bele- diyesi Banş Manço Kültür Merkezi Çocuk Kreşı'nde yardımcı öğretmen olarak görev yapıyor. N latsumoto, da- ha sonra da TEMA'ntoı katkıları ile Eyüboğlu îlkokulu'ndaki öğrencile- re origami (kâğıt katlama sanatı) yap- mayı öğretecek. Yokohama'daki Fellis Üniversitesi Küresel Aile Kültürlen Bölümü 1. sı- nıf öğrencısı olan 19 yaşındaki Mat- sumoto, daha önce de kültürel deği- şim programı kapsamında 10 ay Ha- waii'de kalmış. Lise 2. sınıf eğitimi- ni orada tamamlayan Matsumuto, "Böyle bir program ile Hawaii'ye git- mekçokgüzeldi. Oradabulundu- ğum sürece farkhülkelerden çok sayıda öğ- renci ile tanış- tun" dedı. Gültepe ve Ataköy'deyaşa- yan gönüllü ikı aileninyanında kalan Matsu- moto, Türklere dairdüşüncele- rini, "Burada insanilişkileriçok sıcak. Herkes sürekli birbirini öpüyor" diye anlattı. Matsumoto, birkaç kelime dı- şındaTürkçebilmıyor. Istanbul'dabır- likte olduğu insanlar da İngılizce bıl- miyor ama Türk ınsamnın sıcaklığı sayesinde iletişım sorunu yaşamamış. Matsumoto, "Deneyimlerimden çok şey öğrendim. Bunlann hepsini kiiap okuyarak ya da televizyon izleyerek edinmem nıümkün değildi. Bence bütün gençlerin bu tür programlara kaülnıası gerekli" diye konuştu Pitt ve Jolie bir arada Irfan Korkmazlar bir söyleşisinde şöyle diyor: "...Çamur başlangıçta size sonuna kadar izin verir ama iyi bir şey çıkmaya başladığında da kıskanır. Çamurun bu kıskançlığını yenmek için çok güçlü olmalisın. Çamur sonsuz, sınırsız bir malzeme. Benim çamurla birlikteliğim, onunla sevişmem daha bitmedi. Hâlâ konuşacağımız çok şey var..." Hâlâ komada olan Irfan Korkmadar'ınyapıtları Dirimart'ta Çamurayaşam veren eUer - Eşi Zehra Özmeral Korkmazlar'ın incelikli seçki anlayışıyla hazırladığı sergide, çağdaş heykel sanatmın önemli temsilcilerinden Irfan Korkmazlar'ın bronz döküm 90 yapıtı yer alıyor. Kültür Servisi - Dirimart Sanat Galerisi, 29 Mart'a dek trfan Korkmazlar kişisel hey- kel sergisine ev sahıpliği yapıyor. Bu sergi, çağdaş heykel sanatımızın önemli temsil- cilerinden olan sanatçının serüvenine bütün dönemlerini içeren kapsamh bir bakış su- nuyor. Sergide, sanatçının bronz döküm 90 yapıtı yer alıyor. "...İsviçre'de yaşamış olsam, herhalde bu heykelleri yapmazdun. Hak edilme- miş yenilgiyaşantılan, eşitohnayan güç- ler karşısında kay bedilmiş destansı sa- vaştan sonra yorgun ama güçlü, ters- yüz edîhnişinsan manzaralanna dönüş- tü. Kısacası benim insanlanmda nıas- ke yok..." Bu sözler Kormazlar'a ait... Eşi Zeh- ra Özmeral Korkmazlar'm incelikli bir seç- ki anlayışıyla hazırladığı bu sergiyle yapıtla- • Çeviri Servisi - Beyazperdede başarılarıyla olduğu kadar güzellik ve yakışıkhhklarıyla da adlarından söz ettıren sinema oyuncuları Angelina Johe ve Brad Pitt, birlikte rol aldıklan yeni filmleri "Mr and Mrs Smith" adlı filmin tanıtımını Las Vegas'ta yaptı. Ikıli, sinema ve tiyatro sahıplerinin buluştuğu ve yılın başarılı ısımlerıne ödül verildıği "Showest" olarak adlandmlan kongrenin duzenlendiği Paris Las Vegas Otel'de basın toplantısı düzenledi. Birlikte kamera karşısına geçmekten keyif aldıklannı anlatan ikili, filmin sinemaseverlerden tam not alacağını umduklannı söyledi, (AP) Cilt kanseri tarihe mi karışıyor? • WASH1NGTON (AA) - Scıence dergisınde yayımlanan ve Kaliforniya'daki Stanford Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde yürütülen bir araştırmada, ciîdin bir arada tutulmasmda yapıtaşı olan "kolajen 7" adlı fibröz proteinin aynı zamanda kanserli hücrelerin yayılmasına neden olduğu tespıt edildi. Cilt kanseri tedavisi alanında önemli bir adım sayılan bu araştırmada, 12 çocuktan alınan den örneklerinı ınceleyen bilım adamlan, çocuklardan dördünde, kansere neden olan moleküler mekanizma harekete geçmesine karşm kanser olmadıklannı tespıt ettiler. Kanserli hucreleri daha sonra deney farelerine nakleden bilim adamlan, "kolajen 7" proteinıni bir antıkorla hapsederek kanserin yayılmasını engellediler. Sahte avukat 25 dava kazanmış • SAJNTA ANA (AA) - ABD'nın Kalifornıya eyaletine bağlı Santa Ana kentinde sahte avukatlık yapmaktan suçlu bulunan kişi 12 yıl hapıs cezasına çarptınldı Son 8 ayda 25 dava kazandığı belirlenen 59 yaşındaki Harold Davıs Goldstein adlı sahte avukat, savunmasında hukuk lisansı olmamasına karşın muvekkillenni en iyı şekilde temsıl etmek için samimi çaba harcadığını belırtti. rı sanatseverle buluşan sanatçı, 9 aydır ani bir ra- hatsızlık sonucu girdiğı komadan çıkamadı. Hey- kel sanatının en üretken isımlerinden olan Irfan Korkmazlar'ınbu sergisınde, 'Dansveİnsan','Ka^ kan ve Savaşçı', 'Balerin', 'Müzisyen','Yunus Gibi', 'Teı-s Yüz Edilnüş İnsan Manzara- lan', 'Tors' ve 'Boğa' serilerinden örnek- ler de yer alıyor. "...Çamurun başına oturmam çok uzun zaman ahr. Birikimimle çamurun başına geçtiğimde, her şey kalamda şekillennıiş olu- yor. Gerisi malzemenin bana verdiği ola- nak ve olanaksızhklarla şekilleniyor. Çamur başlangıçta size sonuna kadar izin verir ama iyi bir şey çıkmaya başladığında ' " da kıskanır. Çamurun bu kıskançlı- ğını yenmek için çok güçlü olmalı- sın. Güzel bir şey çıküğında dur- mak gereken noktada durmak çok zordur,çünkü çamursizikışkırtma- ya devam eder. Çamur sonsuz, sı- nırsız bir malzeme. Benim çamur- la birlikteliğim, onunla sevişmem daha bitmedi Hâlâ konuşacağunız çok şey var..." (0 212 29134 34/29167 74) Kontrbas Çalan Müzisyen 1992,88x35x32 cm. MESELA DEDIK ERDAL ATABEK < O ahte rakı' olayı ortahğı ka- O nştırdı. Aslansütünün de sahtesi yapılıp ölümler ortaya çıkınca iş büyüdü. Meğer yıl- lardırbu sahtecilik sürüp durur- muş da kimsecikler bümezmiş. Damacanalar dolusu metil al- koller alınıp satıurmış, gizli ima- lathanelere girip çıkarmış, on binlerce şişe yapılıp dolduru- lurmuş, memleketin her yanın- da sahte rakılar satılıp içilirmiş, gören de yokmuş, bilen de olma- mış... Buna nasıl inanüır bilin- mez de ortaya çıkınca da neyin değiştiğı anlaşılamadı. Bu sah- teciler bakalım ne olacak? Ama keşke sadece rakılar sahte ol- saydı. Mezeler de sahte değll mlymi$?.. A 7"edir rakının mezesi? Beyaz 1V peynir, kavun, domates, sa- Sadece rakı mı sahte?.. latahk falan filan. İyi hoş da ne- ye elinı atsan ya karışık malze- me var ya da hormonlu, tarım ılaçh, bilmem ne katkılı. Kır- mızıbiberler alfatoksınlı, tavuk- lar antibiyotıkli ve hormonlu, zeytinler siyah boyalı. Arılann yaptığı bal bile glikozlu suyla şa- şırtıhnış anlann ürünü. Yani ne- redeyse sütlerin ineklerden, ko- yunlardan ahndığı bile kuşkulu olacak. Domateslenn genetiğı değişmiş, tadı yok, kabuğu diş kıracak sertlikte, meyveler anor- mal büyüklükte. Zorunlu ola- rak yeniyor da.. alınan hormon- lar nasıl etki yapıyor, bilen yok. BeUci insanlar da artık hormon- lu olmuştur. Hoş insanın da do- ğal nesi kaldı belli değıl. Yakın- da klonlayıp büsbütün sahtesı- ni yaparlarsa şaşmamak gere- kiyor. Şimdilik, yedığimız içti- ğimiz her şeyin saf olduğuna inanmak zor. Gözümüzü kapa- tıp yiyoruz. Şu 'ughf olayı da bir saptırma değil mi? 'Light' yanı hafif diye satılan besın madde- lerinin nesi hafif bilinmiyor. Ka- lorisi az denilen besin maddele- rinin 400 kalori yerine 360 ka- lori vermesi hafif mi? Soran yok, bilen yok.. tutturan tuttura- na, yutturan yutturana. Böyle rakıya böyle meze... İnsanın sahteslne ne demell?.. A dam evlenmış. Düğün bit- J± miş, soyunuyorlar. Kadın gösterişli peruğunu çıkarmış, çekmeceye koymuş. Lenslenni çıkanp çekmeceye koymuş. Tak- ma kirpıklerinı çıkarmış, yaylı destekli sutyenıni çıkarmış, bun- ları da çekmeceye koymuş. Kor- sesını çıkarmış, onu da çekme- ceye koyup kocasına dönmüş, "Yatalım mı?" diye sormuş. Adam da "Yatağa nu gireyim, çekmeceye mi?' demiş. Bu fık- ra burada bıtmemiş, kadın da adama dönmüş, "Sen de taknıa neyin varsa çıkanp çekmeceye koy da öyle karar vereMm" de- miş. Keşke insan sahteliği bunlar olsaydı da gülümseyip geçsey- dık. Gerçek dostlukların yenni çıkar ilışkılerinın almasına ne demelı? Yüze gülüp arkadan vurmacıhğın yadırganmaması- na ne demeli? Çıkar ortaklıkla- nna dayanışma denmesine ne ad vermeli? Bu sahtehklerın ila- cı var mı? Bu sahte ılişkilerin da- vası, mahkemesi, yargıcı var mı? İnsanın sahtesine ne demeli, na- sıl katlanmalı? Yoksa bunlara da alışıp "Devirböyle is%or, za- man sana uymazsa sen zamana uy" deyip kulağın üstüne mı yat- malı? Keşke her şey "sahte ra- kı" gibi olsaydı. Sonuçta ille de içmek isteyen rakının sannı, doğ- ru olanını bulur. İnsanın safını nasıl bulmalı, nerede aramalı? Pazarda satılmaz ki alasın, tar- lada büyümez ki bulasın. Gene insanlarrn ıçinde araya yanıla, de- neye yaşaya bulacaksın. Işın zor yanı da bu. İsin kötüsü ne ml?.. şıp artık gerçeğini fark etme- mektir. Hanı, halis zeytinyağı- nın kendine özgü kokusunu ta- nınıayanlar, bakıp bakıp "Yokca- nım, bu zeytinyağının iyisi de- ğil" derler, bunun gibi bir şeyin sahtesine alışanlar da halısini artık tanıyamaz olurlar. Bu seç- me bozukluğu yaşamın en kötü yanıdır. Belki bir süre sonra da karşımıza katıksız besin mad- delen çıkarsa beğenmeyip katı- şık olanları arayacağız. İnsan için de böyle olabilır. Safuıdan, halisinden âdemoğlu karşımıza çıkınca "Yok canım, bu da bil- diğin aptal benim onunlaneişim var ki?" dıyebilirız. Karşımıza çıkan madrabaz, düzenbaz, nu- maracı tiplere alışıp böyle bir seçme bozukluğu yapmamız bü- yük olasıhktır. Işte o zaman ya- narız da haberimiz bile olmaz. Neyse yiyene afiyet olsun, içe- ne yarasın diyelim ve geçelım. Bakın ışın asıl kötüsü nedir? Işın kötüsü, sahtesine alı-
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle