Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA
4
CUMHURİYET 19 MART 2005 CUMARTESİ
HABERLER
DUNYADABUGUN
ALİ SİRMEN
'Peki Biz Bu Savaşı
Kazandık mı Artık?'
16 Mart Çarşamba saba iı, Tarık Akan'ın kur-
duğu Bakırköy Özel Taş I köğretim Okulu'nda
idim.
Istek onlardan önce benden gelmişti. Doğru-
su bir ilköğretim okulunun, eski ortaokula denk
gelen 6, 7, 8. sınıf öğrencilerini ve aziz dostu-
mun çabalarının ürününü nerak ediyordum.
Çanakkale Savaşları Haftası olması dolayı-
sıyla konumuz Çanakkale idi.
Ben o gün genç arkadaşl;irıma, Çanakkale Sa-
vaşı sürerken, çok güç koşullar altında cephe
gerisindeki çağdaşlaşma savaşını anlatmayı
yeğledim.
Gerçekten de, nice kahramanltklar, özveriler-
le dolu olan Birinci Dünya Savaşı'nın cephe ge-
risindeki çağdaşlaşma savaşı, tarihimizin az bi-
linen ya da az anılıp okutulan biryönüdür.
Oysa IttihatTerakki yönetimi, 1. Dünya Sava-
şı ile birlikte, büyük bir çağd;ışlaşma hamlesi baş-
latmıştır.
••*
Bunların başında eğitim seferberliği gelir.
1912 ile 1916 yıUarı araîiında, eğitim bütçesi
altı misli artmıştır. Eğitiml askere çok ihtiyaç
olan savaş döneminde, oğretmenler askerlik
görevinden muaftutulmuşlar, halkokulları ve kon-
servatuvarlar açılmıştır.
Çanakkale Savaşı süreıjken, ilk devlet resim
sergisi açılmıştı.
Ayrıca alfabeyi, tümden
bilesesli miktarınıarttıraral
değiştirmek değilse
;, daha kolay okunup
yazılır bir alfabe için, harf pevrimi de düşünül-
müşse de, savaş ortamında karışıklığa meydan
vermemek için bundan vazgeçilmiştir.
Tabii bu eğitim seferberliijinin milli iktisat ham-
lesiyle birlikte yürütüldüğünü de unutmamak
gerekir.
Laiklik ve kadının durunhu konusunda atılan
adımları da anımsamalıyız.
Ahkâmı Şahsiye Kanunrıamesi, kadıların ad-
liye vekâletine bağlanmas
lara boşanmayı talep etme hakkının tanınması,
aynı zamanda başı açık sc
bestisinin verilmesi, erkekle rin ikinci birevlilik için
mutlaka karısının yazılı izn nialmazorunluluğu,
kadınlara çalışma hakkının verilmesi, hep savaş
döneminin güç koşullarında girişilmiş çağdaş-
lık savaşımının parçalarıdırlar.
Doğan Avcıoğlu "Türkiye'nin Düzeni"r\de
bu girişimleri "Atatürk reformlarının kökeni"
olarak niteler.
Bu girişimler asıl sonuçl^rını Cumhuriyet dö-
neminde verecektir.
•••Af
Genç arkadaşlarıma öz<
ya çalıştım.
Konuşma bitince, belki
nuşmacı kendilerine taaa
ıtle bunları anlatma-
de karşılarındaki ko-
tarihin içinden çıkıp
gelmişçesine yaşlı göründüğü için öğrenciler
biraz çekingen davranıp, soru sormaktan kaçın-
dılar, ama zamanla açıldık
Genç arkadaşlardan bir
- Peki şimdi biz bu çağdşşlaşma savaşını ka-
zandık mı artık?...
önce bir duraladım.
- Bizgazeteciler, politikacılarakritiksorularso-
rarız, onlar da güç durunrda kalırlar, şimdi siz
de bana öyle yapıyorsunız, dedim.
Sonra açıkladım:
- Hiçbir çağdaşlık savafeı bir kerede kazanı-
lıp, üzerine yatılacak kaza
sürekli bir savaşımdır. Daha yapılacak bir sürü
şey var tabii ki, ama unutrnayın ki, koşullar za-
man zaman kötü görünse bile, toplumsal kaza-
nımlar öyle bir iki kuşakta
mez de...
Bu genç arkadaşımın s^rusu, beni yıllar ön-
ceye götürdü.
Tarık Zafer Tunaya Hbca'nın Galatasaray
Lisesi Tevfik Fikret Salonu
rasında, ona son derecedes ilginç ve kritik bir so-
ru soran 7. sınıf öğrencisi,
ray Üniversitesi'nde öğrencim olacak olan Efe
geldi aklıma. Efe şimdi b;
Doğrusu çok heyecanlandım ve belki de o he-
yecanın etkisiyle, söylemem gereken şu tüm-
ceyi unuttum:
- Hiç merak etme genç
şu andatümüyle kazanılmamış bile olsa, senin
gibi bilinçli gençlerimiz olc uğu sürece asla kay-
bedilmeyecektir.
asirmen(« cumhuriyet.
VEF
:
AT
Baromuzun 7044 sic
1996-1998-2000 yılları
Başkanlığı gö
AVUKAT
ının yanı sıra kadın-
kağa çıkabilme ser-
şunu sordu:
nımlar sağlamaz, bu
çolay kolay kaybedil-
ndaki konuşması sı-
sonradan Galatasa-
şarılı bir hariciyeci.
kardeşim, bu savaş
com.tr
I sayısında kayıtlı ve
ırasında Disiplin Kurulu
• evini yürüten
MEHMET
HALDUN
KARACABEY
vefat e1
Aziz Meslektaşımızın
Cumartesı günü, Beylerbeyi
öğle namazını müteakip
ebedi istirahatgâhna defnedilecektir.
Merhuma Tann'dan rahmet
meslektaşlarımıza
ISTANBUL BAROSU
:miştir.
cenazesi 19.03.2005
i Camii'nde kılınacak
Küplüce Mezarlığı'nda
lefnedilecektir.
, kederli ailesine ve
başsağlığı dileriz.
BAŞKANLIĞI
ABD'nin Ankara Büyükelçisi, Washington'a mektup göndererek istifasmı sundu
EdelmangörevdenaynlıyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
ABD'nin Ankara Büyükelçisi Eric
Edelman, haziran ayından itibaren ge-
çerli olmak üzere ABD Dışişleri Ba-
kanlığı ve Türkiye'deki görevinden
ayrılma kararı aldı. Edelman'ın istifa
mektubunu 11 Mart'ta ABD Başkanı
George W. Bush'a ilettiği belirtiliyor.
Edinilen bilgiye göre, Edelman,
ABD Dışişleri Bakanlığı ve Türki-
ye'deki görevinden aynlma karan al-
dığını, dün öğle saatlerinde büyükel-
çilik personeliyle paylaştı. Edelman'ın
yakın çevresine, "Dışişleri Bakanlı-
ğı'ııda. şu anda bulunduğum görev-
den daha iyi noktada kariyer beklen-
tinıolmadığındanaynlmakaranaldım.
Aynlma karannıın 1 urkiye ile ilgisi
bulunmamakta. Pentagon'dagörevya-
pabilirim" dediği öğrenildi.
Edelman'ın istifa etmeden önce bu
yöndeki karannı ABD Dışişleri Baka-
nı Condeleezza Rice ile uzun bir ko-
nuşma yaparak paylaştığı ifade edili-
yor. Aynı konunun Rice'ın şubat ayın-
da yaptığı Ankara ziyareti sırasmda da
• Istifasını 11 Mart'ta George Bush'a ileten Edelman'ın ABD
Başkanı'nın Ulusal Güvenlik Danışmanlığı görevine ya da Savunma
Bakanlığı'nın üç numaralı ismi Douglos Feith'in yerine getirilebileceği
belirtiliyor. Edelman'ın yakın cevresine "Aynlma karanmm Türkiye ile
ilgisi bulunmamakta. Pentagon'da görev yapabilirim" dediği öğrenildi.
ele alındığı belirtiliyor.
ABD Büyükelçiliği yetkilileri, Edel-
man'ın istifasmı 11 Mart'ta ilettiğine
işaret ederek bu karann Cumhurbaş-
kanı Ahmet Necdet Sezer'in Şam zi-
yareti nedeniyle yaşanan spekülas-
yonlardan daha önce gerçekleştiğini
vurguluyorlar. ABD Dışişleri Bakan-
lığı sözcü yardımcısı Adam Ereli ise
Edelman'ın kişısel nedenlerle göre-
vinden ayrıldığını belirterek, isrifanın
Türk-Amerikan ilişkileriyle ilgisi bu-
lunmadığını söyledi. Ereli, "Edelman
ile Türk lıükümeh' arasmdaki ilişki ve
ABD ile Türkiye arasmdaki ilişki da-
ha iyi ülamazdı. Samimiyetle söylüyo-
rum,bukarann,TürkCumhurbaşka-
nı'nın Suriye'yi ziyaretine ilişkin yo-
rum vc tarnşmalan içeren yanlış ha-
berlerinçıknıasınuançokdahaöncedü-
şünüldüğü bellT dedi.Edelman'ın is-
tifasıyla ilgili çeşitli iddialar da dile ge-
tiriliyor. Washington'ın Edelman'ı
üst düzey bir göreve getireceğine ke-
sin gözle bakılıyor. Edinilen bilgiye gö-
re, Edelman'ın, Bush'un Ulusal Gü-
venlik Damşmanlığı görevine getiril-
mesi yüksek bir olasılık olarak görü-
lüyor. Edelman'ın haziran ayında gö-
revinden aynlması beklenen ABD Sa-
vunma Bakanlığı'mn üç numaralı is-
mı Douglos Feith'in yerine getirilebi-
leceği de vurgulanıyor.
Tartışmalara neden oldu
Ataması 22 Temmuz 2003 'te ona-
nan Edelman, 14 Ağustos 2003'te An-
kara'ya gelerek göreve başlamıştı. Tür-
kiye'deki görevine başladığı günden bu
yana kamuoyunda çeşitli tartışmalara
neden olan Edelman, Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan ile randevu krizi ya-
şamıştı.
ABD Büyükelçiliği'nde düzenle-
nen resepsiyon için basılan davetiye-
lerde Fener Rum Patriği'ni "eküme-
nik" (Ortodokslann evrensel lideri)
sıfatıyla tanımlaması, hem hükümet
hem de TBMM'de tepki yaratmıştı.
Başbakanhk, kamu kurumlarına gön-
derdiği yazıda, bürokrat ve milletve-
killerinin resepsiyona katılmaması
uyarısını yapmıştı.
Bu gelişmelerin ardından Başbakan
Erdoğan, Edelman'a 6 hafta boyunca
randevu vermemişti. Gerginliğin ba-
sına sızmasının ardından Başbakan
Erdoğan, Edelman ile 6 hafta gecik-
meli olarak bir araya gelmişti.
Edelman son olarak Bursa'da Suri-
ye ile ilgili yaptığı açıklamalar ile de
tepki çekmişti. Edelman, gazetecile-
rin Cumhurbaşkanı Sezer'in Suriye
ziyaretine ilişkin sorulan üzerine, Türk
kamuoyunda "gözdağı" olarak algı-
lanan şu açıklamayı yapmıştı: "Suriye
konusundasöylenecekşey,uluslarara-
sı camiamn, BM'nin 1559. karan ge-
reği,tamamen fıkir birliğinde olmala-
ndır. Bu karar gereğince, Suriye'nin
Lübnan'dan askerlerini derhal çek-
mesi gerektiğidir. Umanz, Türkiye de
uluslararasıcamianıniçindcyeralacak-
tıı. Tabii ki bu uluslararası camiaya
uyup uymamak konusu, Türkiye'nin
kendi karandır."
Edelman, daha sonra sözlerinin ba-
sında yanlış yansıtıldığını savunmuş-
tu. Edelman'ın ABD'de bulunan Fet-
hullah Gülen ile ilgili yazı dizilerinin
ardı ardına gazetelerde yayımlandığı
dönemde, Zaman gazetesini ziyaret
etmesi de dikkat çekmişti.
ARKLIALANLARDA GÖREVALDI
Dışişleri, iki kez
'Ustün Onur
Ödülü
9
verdi
• Edelman 2001- 2003 yıllan arasında
ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney'in
danışmanı olarak görev yaptı. Edelman
1996-1998 arasında idari işlerle ilgili
Dışişleri Bakan Yardımcılığı yaptı.
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Büyükelçi
Eric Edelman, Şubat
2001-Haziran 2003 ara-
sında ABD Başkan Yar-
dımcısı DickCheney'nin
ulusal güvenlik işlerin-
den sorumlu danışmanı
olarak hizmet verdi.
Başkan Yardımcısı 'nın
ofisine atanmadan önce,
1998-2001 yıllan arasın-
da, ABD'nin Finlandiya
Cumhuriyeti Büyükelçi-
si olan Edelman, Hazi-
ran 1996-Temmuz 1998
arasında idari işlerle il-
gili Dışişleri Bakan Yar-
dımcısı görevindeydi.
Edelman, Haziran 1994-
Haziran 1996 arasında,
Prag'da ABD'nin Çek
Cumhuriyeti Büyükelçi-
liği'nde müsteşar olarak
görev yaptı.
Bağımsız Devletler
Topluluğu'ndan sorum-
lu dışişleri bakanı özel
danışmanı ve özel temsil-
ci yardımcısı olarak Ni-
san 1993'ten Temmuz
1993'e kadar çalışan
Edelman'ın bu dönem-
deki sorumluluk alanla-
n savunma, güvenlik ve
uzay konulan oldu. Edel-
man, Nisan 1990-Nisan
1993 arasında ABD Sa-
vunma Bakanlığı'nın,
Sovyet ve Doğu Avrupa
işlerinden sorumlu müs-
teşar yardımcısı olarak
görev yaptı.
Nisan 1989-Mart 1990
arasında Dışişleri Bakan-
lığı siyasi işler müsteşa-
rının, Avrupa masası özel
yardımcısı olarak görev
yapan Edelman, 1987-
1989 yıllannda, Mosko-
va'daki ABD Büyükelçi-
liği'nin dış siyasi işler-
den sorumlu bölüm baş-
kanı olarak çalıştı.
Eric Edelman, 1984-
1986 yıllan arasında da
ABD Dışişleri Bakanlığı
Sovyetler Dairesi'nde
üçüncü dünya ülkelerin-
de Sovyet politikalan ko-
nulanndan sorumlu ola-
rak görev yaptı. Büyü-
kelçi Edelman, daha ön-
ceki çahşmalan çerçeve-
sinde de Dışişleri Baka-
nı George P. Shultz'un
özel yardımcılığını yapa-
rak 1982-1984 yıllann-
da Personel Müdürlü-
ğü'nde, 1981- 1982 yıl-
lannda Dışişleri Bakan-
lığı Kontrol Merkezi'nde
gözlemci olarak çalıştı.
Edelman, 1993'te Savun-
ma Bakanlığı "Üstün Si-
vil Hizmet" nişanı ve
1990 ve 1996 yıllannda
iki kez Dışişleri Bakan-
lığı "Üstün Onur Ödü-
lü" aldı.
Cornell Üniversite-
si'nden "Tarih ve Hükü-
met" dahndan 1972 yıhn-
da mezun olan Edelman,
doktorasını 1981 yılında
Yale Üniversitesi'nde
Amerikan Siyasal Tarihi
dalında tamamladı.
İĞINELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇtN ' SCB VE ÇEKOSLOVAKYA
Ülkeler onun
görevi sırasında
parçalandı
• Çekoslovakya ve SSCB'nin bölündüğü
dönemde bu ülkelerin büyükelçiliklerinde
görevli olan Edelman, Batı Şeria-Gazze
görüşmelerinde ABD heyetinde yer aldı.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Dışişleri Bakanlığı kariyerine 1980 yılında
başlayan Eric Edelman. SSCB ve
Çekoslovakya'nın bölündüğü yıllarda bu
ülkelerin büyükelçiliklerinde görevliydi.
Edelman, Batı Şeria-Gazze
görüşmelerinde ABD heyetinde yer aldı.
1981 -1982 yıllannda Dışişleri Harekât
Dairesi'nde görev yapan Eric Edelman,
Dışişleri Bakanlan Alexandır Haig ve
George Schultz'a yakın çalıştı. Edelman,
1984-1986 yıllannda ABD Dışişleri
Bakanlığı'nda "Sovyetler Birliği'nin
üçüncü dünya ülkeleriyle iüşkilerini" izledi.
1987-1989 yıllan arasında Moskova'da
görev yapan Edelman, Sovyetler'in
dağılmasına tanıklık etti. 1990 yılında
Washington'a dönen Edelman, burada
Avrupa konulannı izledi. DickCheney'nin
savunma bakanı olduğu dönemde, 1990-
1993 yıllan arasında Pentagon'a geçen
Edelman'ın yıldızı burada parladı. 1994
yılında ABD'nin Prag Büyükelçiliği'nde
müsteşar olarak görevlendirilen Eric
Edelman, Çekoslovakya'nın Çek
Cumhuriyeti ve Slovakya olarak ikiye
aynldığı dönemde bu ülkedeydi.
GüPden yalaıılama
MKYK'deki sözlerinin yanlışyansıtıldığını belirten Bakan Gül, Türkiye 'nin Irak
; politikasının devlet kurumlarının ortak çalışmalarının neticesi olduğunu söyle
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su)-Dışişleri Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Abdullah Gül, MKYK
toplantısında yaptığı değerlendirme-
lere ilişkin basında yer alan ha-
berleri yalanladı.
Gül, dün yaptığı yazılı açık-
lamada, "Partimizin basına
kapalı MKYK toplantısında
dış politika gelişmeleriyle ilgili olarak
verdiğhn bilgiler bazı basm-yayın or-
ganlaruıa eksik, yanhş ve bana ait ol-
mayanifadelerleyansımıştır'' dedi. Dış
politika konularının devletin ilgili ku-
rumlannın ortak çalışmasıyla belir-
lendiğine işaret eden Bakan Gül, şun-
ları kaydetti:
"Türkiye'nin Irakpolitikası,başta Ba-
kanlığım ve Genelkurmay Başkanh-
ğımız olmak üzere ilgili diğer devlet
kurumlanmızm ortak çalışmalannın
nerJcesidir. Şüphesizki iilkemiziilgilen-
diren bu konularda özellikle Bakanlı-
ğım ve Genelkurmay Başkanlığımız
arasmdaki ortak çahşmalar şimdiye
kadar olduğu gibi bundan sonra da
yakın istişare içindc yürütülecektir."
NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr
Başbakan Tayyip Erdoğan bir sü-
redir, öfkeli ve gergin konuşmalar ya-
pıyor. Partiden istifalar son günlerde
hızlandı. Avrupa Birliği'nin Türkiye ile
ilişkilerinde bazı sorunlar daha sıköne
çıkmaya başladı. Şurası bir gerçek ki,
AKP hükümeti eski havasında degil.
Peki sıkıntı ne? Tayyip Erdoğan'ı bu
kadar gergin hale getiren ne gibi ge-
lişmeler oldu? Erdoğan için ilk kırıl-
ma sanırım 17 Aralık zirvesinde ol-
du. AB üyesi ülkelerin Kıbrıs Rum
yönetimiyle Gümrük Birliği anlaşma-
sını imzalamayı bir şart olarak Tür-
kiye'nin önüne getirmeleri, ilişkileri
bir ara kopma noktasına kadar ge-
tirdi. Başbakan Erdoğan istemeye
istemeye bu koşulu kabul etmek zo-
runda kaldı.
• • •
Bu gelişme Avrupa Birliği ile ilişki-
lerin tavsamasına, ilerleme süreci-
nin rölantiye alınmasına neden oldu.
AB'nin Türkiye temsilcisinin "İşler
çok da iyi gitmiyor" türünden açık-
AKP'nin Sıkıntısı Ne?
laması, gerginliğin AB tarafından ifa-
desi olarak ortaya çıktı. Ona Dışişle-
ri Bakanı Abdullah Gül, "O birme-
mur.. benim muhatabım olamaz"
cevabı da bu tatsızlığın bir başka şe-
kilde ifadesiydi.
AB ile ilişkilere ek olarak ABD ile
ilişkiler de çok parlak gitmiyor.
ABD'nin Iran'a nükleer silah baskı-
sını arttırdığı koşullarda Başbakan
Erdoğan'ın, "Orada nükleersilah ol-
duğuna inanmıyorum. Nükleerener-
jiyi kullanmalarına da kimse karışa-
maz" şeklindeki değerlendirmesi,
ABD Şahinleri tarafından not edildi.
Bu notun ardından Başbakan,
ABD'nin hedef aldığı Suriye'ye bir
gezi gerçekleştirdi. Bu geziyi şimdi
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Se-
zer'in gezisi izleyecek.
ABD'nin Türkiye Büyükelçisi Edel-
man'ın, Sezer'in gezisini açıktan he-
def alan sözleri, ilişkilerdeki gergin-
liğin oldukça ileri gittiği şeklinde de-
ğerlendirilebilir. AKP; AB ve ABD ile
ilişkilerde bir yıl öncesine göre ol-
dukça sıkıntılı. Bu sıkıntılar arttıkça,
içeride de itirazlar ve muhalefet et-
kisini arttırıyor. Son olarak Kara Kuv-
vetleri Komutanı Yaşar Büyükanıt'ın
Irak siyasetine ilişkin hükümete yö-
nelttiği eleştirileri de bu sürecin bir par-
çası olarak kabul etmek gerekiyor.
Içerideki ve dışandaki olumsuz sin-
yaller Başbakan Tayyip Erdoğan'ın si-
nirlerini oldukça yıpratmış gibi görü-
nüyor. Bu nedenle medyaya, işa-
damlarına, cevresine karşı öfkeli ve
tepki doğuran açıklamalar yapıyor. Ta-
bii bu tutum gerginliğin daha da tır-
manmasına neden oluyor.
• • •
Türkiye gibi bir ülkeyi yönetmek
kolay iş değil. Yanı başımızda de-
vam eden bir savaş varken, Filistin
gibi yakıcı bir sorun sıcaklığını korur-
ken ve ABD'Iİ yeni muhafazakârlar
bölgeye yönelik projelerini günde-
me sokmaya çalışırlarken, çok dik-
katli ve dengeli siyasetlere ihtiyaç ol-
duğu bir gerçek.
AKP hükümeti, Irak'tayapılan se-
çimlerin bütününü görmek yerine,
Kerkük'e odaklandı. Sanki bu ülke-
nin iç siyasetine müdahale edebile-
cekmiş gibi bir izlenim verdi. Sonuç-
ta Kerkük konusu Irak'ın bir iç me-
selesiydi, en azından Türkiye'nin bu
konuya çok fazla müdahil olması
mümkün değildi. Bu noktada da Kürt-
lerle, AB ile ve de ABD ile sonuç alı-
namayacak bir gerginlik içine girildi.
• • •
AKP, siyasi geleceğini etkileyecek
kritik birdönemden geçiyor. AKP'nin
içinde bulunduğu sorunları aşabil-
me gücü, Türkiye'nin de önümüz-
deki döneminin nasıl şekilleneceği-
ni belirleyecek. Tayyip Erdoğan'ın dı-
şarıya yansıyan öfkeli ve gergin ruh
haliyle, bu tür krizlerin yönetilmesi
çok zor. Basınla, işadamlarıyla kav-
gaya girişmek onlara bir fayda sağ-
lamayacağı gibi, işlerini dahadazor-
laştıracak.
Sonuç olarak, AKP için cicim ay-
ları sona erdi. Şimdi daha ciddi gün-
lere gelindi. Bundan sonra gelişme-
lerin nasıl şekilleneceğini hep birlik-
te göreceğiz. Fakat zorlu, karmaşık
bir döneme girildi. AB ile müzakere
tarihi yaklaştıkça işler daha da zor-
laşacak. AB ile atılan her adım mu-
halefetin baskısını da beraberinde
getirecek.
AB süreci, içeride milliyetçi tepki-
leri arrtırabilir. Muhalefeti güçlendire-
bilir. Bu da AKP yönetiminde sinirle-
ri daha da gerebilir.
öfkenin şimdiye kadar hiçbir lide-
re faydası olmadı.