Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 19 MART 2005 CUMARTESİ
DM
Çanakkale'den 1915'te yazılan bilgiler savaşın ne kadar çetin geçtiğini gösteriyordu
YunusNadi'yemektup
YILDONUMU
NURERUĞURLU -2-
B
u mektubu rahmetlj
dostum, tarih araştırmacısı
T\ırgutEtingü,
Ebüzziyazade Velid Bey'ın satılığa
çıkartılan kıtap ve dergi
koleksıyonu içındekı Büyük
Mecmua cıltlerinin arasında
bulmuş, rahmetli dostum tarihçi
LütflErişçi'nin kıtabevindc
dostlanna okurken ilgımi çekmiş,
günümüz Türkçesine çevirdiği bu
mektubu rıca edip kendisinden
almıştım. Cepheden Yunus
Nadi'ye yazıîan bu mektubu
(1915), Çanakkale Savaşlan'nın
90. yılında, araştırmacılara yararlı
olur düşüncesiyle olduğu gibi
yayımlıyorum.
Tarlhi belge
"Yunus Nadi Beyefendi'ye!
Ağabeyciğim, size Çanakkale
olaylan ile ilgili özel bazı haberler
vereyim. Fakat okuduktan sonra
bu mektubu yırtıp atınız ki,
verdiğim haberler başkalanrıa
değil, dostlara ait gizli şeylördir.
Buraya, Mart'ın 3. günü geldim.
Naraburnu ile Rumeli kıyısı
arasındaki dar geçidin
doldurulacağına dair Istanbul'da
işittiğimiz şeylerin aslı yoktur.
Sanınm buna gerek de yok.
Çanakkale'ye kadar bir torpitonun
öncülüğü ile Nara önlerinden
geldik. Burada her şeyı güven
verici ve sevindirici buldum.
Askerin de maneviyatı çok iyidir.
Düzen ve emre uyarhkta Türk
askerine yakışacak derecededir.
Subaylar, yüzde doksanıyla her
çeşit fedakârlığı göze almış.
Vatanın namusunu korumaya
kesin kararlı görünüyorlar.
Şimdiye kadar düşürülen
istihkâmlarımız, Boğaz'ın gerek
dışında ve gerekse içindekı
Kumkale, Seddülbahir, Orhiniye
ve Ertuğrul istihkâmlandır.
Dardano, Erenköy, Soğanlı,
Namazgâh, Anadolu-Rumel^
Hamidiye ve Mecidiye
istihkâmları da görevleruıı çpk
kahramanca yapmaktadırlar...
Çanakkale zaferinin üzerinden 90 yıl geçti ama Türk askerinin ortaya koyduğu savunma destam unutulmadı.
Boğaz içinde ve dışında
yirmisekiz otuz parça büyük gemi
ile on beş yirmi kadar torpito ve
başka gemiler bulunuyor. Bunlar,
Şubat'ın 22. pazargünü (1915),
büyük bir saldırıda
bulunmuşlardır. Utanç verici
yenilgı ile geri çekıldiler. O
zamana kadar şehir (Çanakkale)
halkının bir kısmı yakınlarındaki
köylere çekilmışlerdi. Pazar
savaşında şehre (Çanakkale) bir
mermi parçası düştüğünden
göçmemış olanlar da, ailelerini
başka yönlere gönderme tedbirini
alma zorunluğunda kaldılar, öyle
ki, perşembe günü, büyük savaşta
da kasabada kalan 7-8 aile, bazı
esnaf takımı ve memurlardan
başkaca kimse bulunmuyordu.
Bunlar da çoluk çocuklannı ve
eşyalarmı evvelden taşıdıklan
için, telgrafımda yazdığım gibi,
savaş gerçekten heyecan verici
olmadı!..
Siddetli bombardıman
Toplar, şehre düşmeye başlayınca,
halk Hastahanebayırı'na doğru
çekıldi. Fakat bu kez
bombardıman çok siddetli idi.
Mermiler bir ara
Hastahanebayırı'na da düşmeye
başladı! Bunun üzerine oradakiler
daha içerilere doğru çekildı.
Özbey, Karacaova köylen; kent
halkı, bu yarı göçmenlerle
dolmuştu. Ben yemeğı yeni
yemiştim. Kahve ıçmek için
kahvehaneye gıdiyordum. Birinci
topu işittim. Tezelden sırta daldım.
Bir mermi iki yüz metre ötede ve
gözümüz önünde denize düştü.
Nızamettin (gazeteci) yukanya
çekilmemizi önerdi. Kabul etmek
istemedim. Fakat bu sıra şehre
birkaç mermi daha düştü. Evvelce
bir bombardıman olursa Çimenlik
tabyalarından durumu
seyretmemizi ileri süren Küttab-ı
askeriyeden bir kimse de bu
şartlar içinde tabyaya
gidemeyeceğimizi söyleyince, biz
de halka uyarak Hastahanebayırı
yolunu tuttuk. Fakat her adımda
mermiler bizi izliyordu. Daha 50-
60 metre kadar uzaklaşmıştım ki,
bir fınn yerle bir oldu. Fınncı da
göçük altında kaldı. Halk takım
takım ellennde paketler, çantalarla
yokuşlara tırmanıyorlardı... Artık
Hastahanebayırı çevresi de
güvenilecek bir yer olmamaya
başladı. Arkadaki bayırdan bırine
düşen 35'lik bir mermi 8 metre
çevresinde ve 3 metre
derinliğınde, deyim yerinde ise
"Bostankuyusu" açarak, çıkan
topraklan 100-200 metre çevreye
fırlatmıştı!.. İki kışi yaralandı.
Toplar susmadı
Alman ve Amerikan muhabirleri
de beraber olduğu halde, akşam
alafranga saat 18'e kadar kâh
başıboş kırlarda, kâh uygun bir
nokta bularak dürbünlerle savaşı,
bize top atan gemıleri gözledık!
Oysa yabancı muhabırler önceki
bombardımanda Çimenlik
tabyasından savaşı seyretmişlerdi.
Bu kez savaşın çok siddetli
olmasına değinerek şu kadarını
söylemek isterim ki,
Müstahkem Mevki Komutanlığı,
bazı güvenilır yerlerden düşmanın
perşembe günü son ve kesın darbe
indırmek nıyetinde olduğu
habenni alarak ona göre
hazırlıklarda bulunmuşlardı. Bu
açıdan Dardanos önlerıne bizim
gemılerle son sistem mayınlar
dökülmüştü. Nitekim düşman
gemıleri 20 km'ye kadar mermi
atabiliyorlardı. Bu mermiler de
Hamidiye istihkâmlarının arka
sırtlanna düşüyordu. Bızım
istihkâmlardaki toplar da
susmuyor, sürekli olarak çok sert
karşılık veriyordu... Düşman
gemileri, denize bırakılan bu
mayınlara çarparak büyük
yaralar almışlar, sonradan da
bizim toplaruı ateşiyle
batınlmışlardı... Bunlardan
Bouvet, çok can alacak
noktasından mayına çarpmış
olacak ki, 3 dakika bile
dayanamadan devrilip gitti!..
Yarın: Olağanüstü direnlş
Onur Akmanlar, Çanakkale'de şehit olan 48 bin kişinin bilgilerini internet ortamına aktardı
dünyada ölünısüzleştilerMustafa Kemal'in mektubu
'Çokşükür,
askerlerim
pekcesur'Onur Akmanlar'ın sitesinde Çanakkale Savaşı'na iliş-
kın yazılı ve görsel dokümanİar da var. Bunlardan bıri
de Mustafa Kemal'in 2 Temmuz 1915 tanhinde Anbur-
nu'ndan Madam Corinne'ye yazdığı mektup: "Aziz
Madam, Karargâhımın kâtjplerinden Hıılki Efendi'nin
tstanbul'a seyahatinden faydalanarak size bu mektubu
yaayorum. Birkaç gün evvel içinde lâtile sözleri bulaca-
ğunz bir kartpostal yollamışbm. Burada hayat o kadar
sakin değil. Gece gündüz her gün çeşitli toplardan anlan
şarapneller ve diğer mermiler başlarunıznı üstünde pat-
lamaktan hâli kalmıyor. Kurşunlar vızıldıyor ve bomba
gürültüleri toplannkine kanşıyor. Gerçekten bir cehen-
nem hayaü yaşıyoruz. Çok şükür, askerlerim pek cesur
ve düşmandan daha mukavemetlidirler. Bundan başka
hususi inançları, çok defa ölüme sevk eden emüierimi
yerine getirmelerini çok koJaylaşnnyor. Filhakika onlara
göre iki semavi netice mümkfin. Ya gazi veya şehit ol-
nıak. Bu sonuncusu nedir bilir misiniz? Dosdoğru cenne-
te gitmek. Orada AUah'uı en giizel kadınlan, hurileri on-
lan karşılayacak ve ebediyen onlaruı arzusuna tabi ola-
caklar. Yüce saadet Sizin nıantıki nasihaüerinizi bekle-
yen şimdiki hadiseler yüzünden kazandığım sert karak-
teri yumuşatacak romanlan etüt etmeye ve böylece ümit
ederiın ki, hayatın bu hoş ve iyi taraflannı hissedecek ha-
le gelmeye karar verdim.(...) Adres: Miralay Mustafa Ke-
mal. 19. Fırka Kumandam. Maydos. Yahut: Miralay
Mustafa KemaL Arıburnu/ Maydos. Bu daha emin."
İSKENDERÖZSOY
Türkiye'nın ılk sanal savaş müzesi-
nin kurucusu ve Çanakkale Savaşı ob-
jeleri koleksiyoncusu OnurAkmanlar,
48 bin 148 Çanakkale Şehidi'ne ılişkin
bilgileri internet ortamına aktardı. Ge-
nelkurmay Başkanlığı arşivlerindeki ka-
yıtlar esas ahnarak hazırlanan listede
şehitlerin adı, baba adı, lakabı, doğum
yılı, ili, ilçesı, bucağı, köyü, sınıfı, rüt-
besi, mensup olduğu birlik, ölüm tari-
hi ve ölüm yeri bilgileri yer alıyor.
lsimleri kamuya yansıtılan 48 bin 148
şehıdın illere göre dökümü şöyle: Ada-
na (842), Adıyaman (11), Afyon (95),
Aksaray (285), Amasya (32), Ankara
(1772), Antalya (183), Artvin(lO), Ay-
dın (1746), Balıkesır (2779), Bartın
(254),Bayburt(21),Bilecik(854),Bin-
göl (8), Bıths (59), Bolu (1405), Burdur
(606), Bursa (3737), Çankın (972), Çanak-
kale (1788), Çorum( 1333), Denizli (2195),
Diyarbakır (49), Edirne (858), Elazığ (159),
Erzıncan (282), Erzurum (109), Eskışehir
(843), Gaziantep (502), Gıresun (114), Gü-
müşhane (39), Hatay (283), Içel (1218), Is-
parta (55), Istanbul (1648), Izmır (1720),
Kahramanmaraş (213), Karaman (455), Kars
(1), Kastamonu (2425), Kayseri (771), Kı-
nkkale (232), Kırklareli (366), Kırşehır (448),
Kocaeh (583), Konya (2488), Kütahya (1487),
Malatya (141), Manısa (2174), Mardin (7),
Muğla (671), Muş (7), Nevşehir (525), Niğ-
de (509), Ordu (56), Rize (71), Sakarya
(526), Samsun (44), Siirt (40), Sinop (1488),
Sıvas (25), Tekirdağ (646), Tokat (47), Trab-
zon (155), Tunceli (30), Şanlıurfa (383),
Uşak (818), Van (36), Yozgat (661), Zongul-
dak (753).
Şehitlerin adlannı siteye aktardıktan son-
ra şehit ailelerinden yeni bilgiler geldiğini
belirten Akmanlar, bu bilgiler doğrultusun-
Çanakkale Savaşı'ndaki Türk makincli tüfek
birliği.(FOTOĞRAF Korkut Uluğ
gallipohdiger.com arşivi)
da siteye ekler yapacağını, bıreysel şehit say-
faları açabileceğını söyledi.
Şehitlerin listesıne www.gallipolidig-
ger.com internet adresınden ulaşılabiliyor
Hevecanı hlç dlnmedl
Hedefı, Istanbul veya Çanakkale'de Çanak-
kale Savaşı Müzesi kurmak olan Onur Ak-
manlar 13 yıldır savaş objeleri topluyor. Bu
konuda dünyamn sayılı koleksiyoncuların-
dan bin olan Onur Akmanlar'ın koleksiyon-
culuğunun amacı savaşa ilişkin çeşitli obje-
leri bir elde toplamak değil, aksıne bulun-
ması zor objeleri topluma kazandırmak.
Akmanlar, koleksiyona merakının nasıl
başladığını ve objeleri nasıl topladığını şöy-
le anlattı: "Çok eskidcn Çanakkale yöresin-
de ailece yaz tarilinc gidiyorduk. Orada sa-
vaş alanlannı gezerken içimde bir şeylerin kı-
purdadığnuhissediyordum.Ama koleksiyon-
culuğumun temeli bir tanıdığunızm bana de-
desinden kalan mermi kovanını hcdiye et-
mesiyle aöldı. Yola, o kovanın yanına bir
şey daha koyabilir miyim diye çıklım. Da-
ha sonra bölgeyi gezmeye başladım. Eli-
me geçen her parçayı topladım, her fır-
satta Çanakkale've gittim. Oraya karşı he-
yecan duyuyorum. 13 senedirbu heyeca-
nım dinmiş değil. Yılda en az on kere gi-
diyorunı. Bazı yıllar daha fazla. Araşür-
ma yapıyorum, fotoğraflar çekiyoruın.
Buldugum her objeyitopluyorum.Çanak-
kale ve Gclibolu yöresinde hurdacıya gi-
den objelereçok üzülüyorum.Aradan 90
yıl geçti ama hâlâ savaş objesi çıkıyor. Sa-
vaş alanlannda yürürken mutlaka bir
şeyler buluyorsunuz. Savaşta milyonlar-
ca mermiyakıldı. Araşnnldıkçaçoknıal-
zeme çıkıyor Çanakkale ve yöresinde."
Koleksıyonunda bınlerce mermi ko-
vanı, kılıç, matara, çeşitli çaplarda mer-
mi, misket denilen şarapnel tanelen, kı-
lıç, kasatura, pala, tüfek parçalan, çeşitli
mataralar, düğmeler, dürbünler, tüfek parça-
lan, arma, apolet, ilaç ve rom şişeleri, özel
eşyalar, cephane sandıklan, günlük kullanı-
lan malzemeler, el aletleri olan Onur Akman-
lar ayrıca Çanakkale ile ilgili her türlü ob-
jeyi de topluyor.
Akmanlar, Topkapı Sarayı Müzesı'ne ka-
yıtlı ilk savaş objeleri koleksiyoncusu. İn-
ternet ortamında Türkiye'nin ilk sanal savaş
müzesi www.gallipolidigger.com.'un kuru-
cusu olan Onur Akmanlar sitesini de şöyle
anlattı:
"Sitenin adı, tngiliz donanmasmın konııı-
tam General Hamilton'ın 25 Nisan 1915 ge-
cesiaskerlerine, 'Hayatta kalmak için kazın,
siper kazın' emri vermesinden kaynaklanı-
yor. Benim de amacım Çanakkale Savaşı'yla
ilgili olarak yapılabilecek ne varsa yapnıak,
bu konuda her şeyi bulup ortaya çıkarmak,
Türkvedünya kamuoyununbilgisinesunmak-
tır. Sitenin adı Gallipolidiger, Çanakkale ka-
/ıcısı anlanuna geliyor."
CUMARTESİ
YAZILARI
ATAOL BEHRAMOĞLU
Tarihi Doğru Okumak
"Ermeni sorı/nu "ylayakından ilgili olmam için
kişisel nedenlerim var. Bunlardan aılemizle ilgi-
li olanını kardeşim Nihat Behram "Miras" adlı
romanında yazdı. Babamızın kendi el yazısıyla
kaleme alıp Nihat'a emanet ettiği anılarının te-
mele alındığı bu kitapta, Ermeni çetelerinın Iğ-
dır ve yöresindeki katliamlan anlatılıyor. Bu kat-
liamlarda ailesinin tüm fertlerini yitiren babamız,
Karabekir Paşa'nın bu "iç savaş"Xa öksüz ve
yetim kalan Ermeni, Türk, Kürt, bütün çocuklar
için açtığı okulda ilköğrenimini görmüş... Nüfus
cüzdanının ilgili hanesinde "öksüzler Yurdu" di-
ye yazılıdır... Ailemızle ilgili bir başka neden, ba-
bamızla bir akrabalığı da olan sevgili annemizin,
bu gün Ermenistan'ın başkenti Erivan doğumlu
bir Azeri kızı oluşudur... Aile, aynı savaş ve ça-
tışmalar nedeniyle annemiz iki yaşlarındayken
Kars'a göçmüş.
Kardeşlerimle birlikte çocukluğumuzun baş-
langıcı (ve benim çocukluğumun önemlı bir bö-
lümü) Kars'ta geçti... Bu yıllarda "Ermeni" söz-
cüğü arada bir duyduğumuz, fakat ne olduğu-
nu tam olarak anlayamadığımız birşeydi. Bunun-
la birlikte bütün açık yürekliliğimle söyleyebile-
ceğim, kulağımıza arada bir çarpan bu sözcü-
ğün ne bir düşmanlık, ne de en ufak bir olum-
suzluk vurgusu taşıdığıdır...
• • •
Istanbul'a taşınan teyzemler Gedikpaşa'ya
yerleşmişlerdi. Yine çocukluğumda onları ziya-
retimde, komşuları Ermeni ailesinin kimi kez
uzaktan pencerede gördüğüm kızlarına âşık ol-
muştum... Sonraki yıllarda çok değer verdiğim,
çok sevdiğim Ermeni arkadaşlarım oldu. Bu
dostlarımdan Dr. Ikna Sarıaslan'ın değerli eşi
Dr. Mari'ye "teyze kızı" derim. Çünkü Türkçesi-
nintatlarındateyzeminkızlarınınTürkçesininta-
dı var. Ermenistan'lı Azeri'lerin Türkçesiyle Tür-
kiye'li Ermeni'lerin Türkçesi arasındaki ses, vur-
gu, tonlama vb. benzerlikleri dilbilimcilerce in-
celenmeye değer.
• * •
"Ermeni sorunu"nun varlığıyla yurtdışında bu-
lunduğum sıralarda karşılaştım. özellikle Azer-
baycan'da, kimi kez, yine düşmanca olmasa da
belki alaycılık biçiminde bir Ermeni karşıtlığı gör-
düm... Bu konuda Azeri arkadaşlarla tartıştığım
da oldu... (Gerçi Kafkasya'da bütün halklar bir-
birine takılmayı sever.) Fransa, ABD. vb. "Batı"
ülkelerinde ise, "Ermeni sorunu"nun bir Türk ve
Türkiye düşmanlığı olarak sistemleşmiş oldu-
ğunu artık hepimiz biliyoruz... Bu konuda bizim-
le ilgili asıl sorun, öyle sanıyorum ki, kendi tari-
himizi (ya da kendimizle ilgili bir tarihi) doğru öğ-
renmeyişimiz, doğru yazıp doğru okumayışımız-
dır.
• ••
Tarihin doğru okunup doğru öğrenilmesi için
öncelikle doğru yazılması gerekir. Türkiye Cum-
huriyeti Osmanlı Devleti'nin bire bir, hukuksal
bir devamı mı, yoksa dış düşmanla birlikte Os-
manlı'ya karşı da savaşarak kurulmuş yeni bir
devlet midir? Osmanlı tarihinin "şanlı" sayfala-
rını benimseyip "kanlı" sayfalarının sorumlulu-
ğunu üstlenmemek bilimsellikle ve vicdanla bağ-
daşırmı? "Şanlı" sayfaların yaratıcılarıyla "kan-
lı" sayfaların sorumluları ve mağdurları (Osman-
lı'nın çok etnisiteli yapısında, o yüzyılların ve o
dönemlerin koşullarında) tek bir dinsel inanç ya
da tek bir etnisite topluluğuna indirgenebilir mi?
Bütün bu sorulara yanıt aranırken Osmanlı'yı
özellikle son yüzyılında kuşatan emperyalist dev-
letlerin etkıleri, oyunları, entrikaları göz ardı edi-
lebilir mi? Bu ve benzer sorular bilimsellikle, se-
rinkanlılıkla irdelendiğinde, bu satırlar yazılmak-
tayken dünyayagözlerini açan bir "Türk" bebek-
le bir "Ermeni" bebeğin potansiyel düşmanlar
olarak değil dost olarak eğitilip yetiştirilmeleri için
çok daha fazla neden bulunduğu anlaşılır. Ortak
tarihin ortak bir yarasını azdırmaktan yarar uman
her türlü emperyalist, çıkarcı, şoven çevreye en
doğru yanıt da ancak böyle verilebilir.
ataol b(5 cumhuriyet.com.tr
Faks:(0212)513 85 95
ÇANAKKALE ADD
ÇANAKKALE CUMOK
ISTANBUL CUMOK
TEK YÜREK HAYKIRIYORLAR
ÇANAKKALE
GEÇİLMEZ
DÜN, ZIRHULARLA, ORDUURU GEÇEMEDİLER.
BUGÜN, ABD VE AVRUPA BİRÜĞI'NİN MÜŞTfflEK
ALDATMA, ZORLAMA, DAYATMALARI İLE DOLÜ
PLANLARI DA GEÇMELffilNE YETMEYECEK.
ONLARI GFM YBVECEĞİZ
••"
Konuşmacı:
Doç. Dr. Yaşar HACISAÜHOĞLU
I.Ü. Stratejik Araşttrmalar Enstitüsü
Tarih : 20 Mart 2005 Pazar Saat 14.00
Yer : Belediye Sosyal Tesisleri 2. Kat
ÇANAKKALf
Itetişim: 05322815454-05322821393