23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 12 MART 2005 CUMARTESİ 8 HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istanbul Edirne PB 7 Sinop PB 8 PB 10 Samsun PB 9 Kocaeli PB 12 Trabzon Y 8 Çanakkale PB 11 Giresun Izmır Y 8 B 12 Ankara PB Manisa PB 12 Eskişehir PB 8 Aydın B 13 Konya PB 6 Denizli B 10 Sıvas K Zonguldak PB 10 Antalya PB 15 Kars Adana Mersın Diyarbakır Şanlıurfa Mardın Siirt Hakkâri Van Y Y Y Y Y Y K K 16 16 10 11 8 8 5 5 K -1 Yurdun kuzey ve doğu kesımlerı parçalı ve çok bulutlu, Doğu Karadenız, Iç Anadolu'nun doğusu, Doğu Akdenız'ın doğusu ıle Doğu ve Guneydoğu Anadolu bolgelerı yağışlı geçecek Yurdun ıç ke- sımlerınde kuvvetlı don ve buzlanma gorulecek Ha- va sıcaklığı batı kesımler de artacak, dığer yerierde onemlı bır değışıklık ol- mayacak DIŞ MERKEZLER Oslo Helsınkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Parıs Bonn K K K PB K K Y Y -4 -9 -3 8 5 5 8 6 Beriin K 4 Moskova Budapeşte Y 9 Aşkabat Madrid Y 14 Astana Viyana Belgrad _Y 8 Taşkent B 11 Bakû Sofya Roma _Y 7 Bışkek Y 13 Tıfhs Atina B 14 Kahire Münih K 5 Zürih K 5 Şam Sıslı Bulutlu ^ Çok bulutlu Yağmurtu Karlı Gök gurultulu GUNCEL CUNEYT AKCAYUREK • Baştarafı 1. Sayfada lanan..." uzlaşmayı kabul edecekti. TV'lerden duyurulduğu, yazılı basının kamu- oyuna sunduğu gibi bu anlaşma acaba SEKA iş- çilerini mutlu edecek mi? Türk-lş'in açıkladığı gibi anlaşmafabrikanın sa- tışını içermiyor mu? Bu soruları gırtlağına kadar borç içinde olan Kocaeli Belediyesi Başkanı Ib- rahim Karaosmanoğlu kısa, özlü ve fabrikanın geleceğini belirleyen özet bir açıklamayla yanıt- ladı: "Devletin çalıştıramadığını bizim çalıştırmamız zor görünüyor" dedi. Lafı uzatmadan olası sonuca bakalım: Üretime devam edebilmek için işçilerle "sözde" toplantı- lar yapılacak, belediyenin parasal olanakları ye- terli olmadığı, sermaye bulunamadığı için... Işçi- nin de onayıyla SEKA satışa amade konuma ge- tirilecek! Türk-lş istediği kadar bu anlaşmanın fabrika- nın satışını içermediğini, satış olayı sahneye gi- rerse eylemlerin yeniden başlayacağını söyleye- dursun, atı alan Üsküdar'ı geçmek üzere. Yakında tek ses duyulacak: "Fiyat arttıran var mı, yok". (Satıştan büyük borçlarının birbölümü- nü kapamayı düşleyen) Kocaeli Belediye Başka- nı "Satt/mm/T7"diyecekve...51 günfabrikayaka- panan işçilerden kız erkek bebelerine bu drama- tik eylemin sadece anıları miras kalacak! Yüzlerce işçi ailesi bir süre sonra perişan ola- cakmış... Vız geliyor bu hükümete. SEKA'nın sa- tışını belediyeye devrederek devreden çıkan hü- kümet başkanı şimdi Madrid'de ellerini oğuştu- ruyor, memnun! *•• Hükümet başkanı; gece gündüz aklından bir türlü çıkaramadığı medyaya giderayak yine yük- lendiği, medyayı, Türkiye'yi Avrupa'ya, dünyaya "jurnaletmekle"suçladığı için de memnun olma- lı. Polisin kadınlara "aşırı kaba" davranışını hafif- letmeye çabalarken ucuz komplo teorileri üreti- yor. 8 Mart'ta Dünya Kadınlar Günü'nde yapılması gereken açıklamanın neden 6 Mart'a alındığını "benim milli basınım niye düşünmüyor" diye so- ruyor. Düşünmüş taşınmış yanıtı da bulmuş; "Çünkü" diyor: "7'sinde Troyka toplanıyor ve o- lay Troyka toplantısından önce provoke ediliyor". Bu tür hesaplar ancak ince, ama giderek kısa- lan iktidaryollarındayürüyen, kerameti kendinde bulan şeyh hazretlerinden sadır olabilir. Hazrete göre medya 6 Mart olaylarını abarta- rak "adeta sanki Avrupalıya buradan servis yapı- yor" Ve... Türk medyasının görevini yaptığını bir türlü ne aklı ne vicdanı almıyor. Türk medyası yazmasa yabancı medyanın olayları yazıp resimleme olasılığını bile dışlayan bu mantık; bir kuşkunun giderek derinleşmesine yol açıyor. Değiştim, geliştim diyen, ama ne de- ğişen ne de gelişen bizimki hâlâ bıraktığımız yer- de: Demokrasi, insan hakları gibi çağdaş öğele- ri yeterince özümseyemediğini kanıtlıyor. Bu gerçeği artık adanmış kalemler bile yadsı- yamıyor. 23 Nisan 1999 sonrası için geçerll Memura sicil affı tasansı TBMM'de ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - Me- murlar ve diğer kamu görevlileri ile bu görev- lerde bulunmuş olanlar hakkında 23 Nisan I999tarihinden 14 Şu- bat 2005 tarihine kadar işlenmiş fiillerden do- layı verilen bazı disiplin cezalannın tüm sonuç- larıyla affedilmesini öngören tasarı, dün TB- MM Başkanlığı'na gönderildi. Memura "sicil affı" tasarısının kapsamı dı- şında bırakılan cezalar şöyle: "Devletin şahsi- yetine karşı işlenen suçlarla basit veya ni- telikli zimmct, irtikap, rüşvet, hıısı/.lık, do- landırıcılık, sahlecilik, inancı kötüyc kullan- ma, dolanlı itlas gibi yüz kızartıcı veya şe- ref ve haysiyet kırıcı suçlar ya da istimal ve istihlak kaçakçılığı dı- Schîly-Vakit kavgası büyüyor • FRANKFURT (Cumhuriyet Bürosu) - Hitler dönemini övdüğü gerekçesiyle hakkında Almanya'da soruşrunna açılan ve bir süre sonra da Içişleri Bakanı Otto Schily'nin emriyle yayıncı şirketin etkinliğı dıırdurularak yayımı olanaksız hale getirilen Vakit gazetesiyle bakan arasındaki tartışma Urmanıyor. Gazetenin bu kez de yayınlannda Schily'ye "Hitler'in Solcusu" "Heil Otto! Fırınlar hazır" gibi manşetlerle hakaret etmesi üzerine bakan, gazeteyi Içişleri Bakanı Abdülkadir Aksu'ya şikâyet etti. Gönderdiği mektupta, "Bir Alman politikacıya bu türden yayınlarla hakaret edilmesi kabul edilebilır bir durum değildir" diye yazdı. Yetkililer yayınının durdurulmasına rağmen gazetenin Almanya'ya ulaştınlabildiğini de belirterek son yayınların T1IY uçaklarında yo'culara dağıtıldığını belirttiler. şında kalan kaçakçı- lık, resmi ihale ve alım-satımlara fesat karıştırma, devlet sır- larını açığa vurnıa suçları sebebiyle gö- revleriyle siiıeklı ola- rak ilişik kesilnıesi so- nucunıı doğuran di- siplin cezaları ile 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanunu'na göre verilen yer değiş- tirme ve meslekten çı- karma cezaları ile enı- niyet hizmetleri sınıfı- na dahil personel ile çarşı ve mahalle bek- çileri hakkında veri- len meslekten çıkar- nıa cezaları." Tasanda, af hüküm- lerinin TSK Personel Yasası, Uzman Jandar- ma Yasası, Uzman Er- baş Yasası ile Askeri Hâkimler Yasası'natabi personel hakkında uy- gulanmaması öngörü- lüyor. Emniyet sözcüsü: 6 Mart'taki eylemde yol trafiğe kapatıldığı için zor kullanıldı Göstericiler saldırmış(!)Haber Merkezi - Emniyet Ge- nel Müdürlüğü, Kadınlar Gü- nü'nde açıklama yapan gruba yö- nelik aşın güc kullanımını, "po- lise denıir çubukla saldırıda bulunulması" gerekçesine da- yandırdı. Emniyet Genel Müdürlüğü Sözcüsü Ramazan Er de 6 Mart eylemine yönelik polis müdaha- lesini değerlendirdi. Birçok ülke- de de "benzeri" olayların yaşan- dığını savunan Er, grubun yolu da trafiğe kapattıktan sonra zor kullanma yetkisine başvuruldu- ğunu söyledi. Er, şunları kaydet- ti: "Polis, grubun anayasal hak CHP'Lİ ÖZPOLAT 'Güdümlü basın isteniyor' Haber Merkezi-CHP Istanbul Milletvekili Mehmet Ali Özpolat, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, İstanbul'da kadına yönelik şiddetin abartılarak Avrupa'ya servis yapıldığını ileri sü- rerekfürk basınını suçla- masını TBMM gündemi- netaşıdı. Başbakan Erdo- ğan'ın yanıtlaması iste- miyle soru önergesi veren Özpolat, "Hükümetiniz; 'güdümlü basın' yarat- ma çabasında mı? 'Gü- dümlü basın' yaratma çabası AB'ye uyum sü- reciyle çelişmiyor mu" diye sordu. Soru önergesinde, ga- zetemiz çizeri Musa Kart'ın karikatürü nede- niyle Erdoğan tarafından dava edilmesini ve yine gazetemiz yazan Hikmet Çetinkaya'nın Fethullah Gülen'le ilgili yazı dızisi- nin yayınının durdurul- masına atıfta bulunan Öz- polat, "Hükünıetin, ba- sın özgürlüğüne yönelik girişinı ve tutumları bir süredir gündemi meşgul ediyor" dedi. Özpolat, yanıtlaması istemiyle Erdoğan'a şu soruları yöneltti: • Son zamanlarda ba- sına yönelik açıklamala- rınız ve izlediğiniz tutum; AB'ye tam üyelik caba- nızın samimiyetsizliğini göstermiyor mu? %/ Tüm bu tutum ve açıklamalannız, basın öz- gürlüğünün diğer önemli tarafı olan 'Halkın Ha- ber Alma Özgürlüğü'ne de saldırı ve engelleme değil midir? Halk gerçek- leri öğrenme hakkına sa- hip olmamalı mıdır? ve hürriyeti kullanmasını sağ- lamıştır. Müsaade ctmiştir. Grubun, toplantı yaptığı ma- hal, kanunsuz olmasına rağ- men, düşünceyi yayma hakkı- nın kullanmasına izin verilmiş- tir. Bu hak ve hürriyetin kulla- nımından sonra grubun nor- maldc dağılması gerekir. Grup, buna rağmen dağılmamış,Tür- kiye aleyhine sloganlar atmış- tır. 3 saat polis sabırla, dikkat- le izlemiştir. Defalarca grubun dağılması için ikazda bulun- muştur. Ne zaman ki (dikkat edin polis beklemekteyken) yol trafiğe kapatılmış, yol trafiğe kapatıldıktan sonra polis tek- rar duyulabilecek şekilde kala- balığa dağılmalarını ikaz et- miştir. Ama trafiğin engellen- mesi,yolun kapatılması eylemi- ne ısrarla devam edilmiştir. Trafiğin açılması için Istanbul polisi tekrar ve tekrar ikaz et- miştir. tkazlara da bu grup ta- rafından aldırış edilmemiş ve Polis Vazife Selahiyetleri Yasa- sı'nın polise verdiği zor kullan- ma yetkisi kullanılmıştır." Er, yere düşen göstericiye po- lisin tekrar vurduğunun anımsa- tılması üzerine, "Aşırı güç kul- lanan görevlilerin tespitine dö- Peker: Kısmen şizofrenim Istanbul polisinin "Kelebek" operasyonu kapsamında "maf- ya örgütlenmesini hayata geçirdiği" iddiasıyla gözaltına alınmasının ardından tutuklanan Sedat Peker ve beraberin- dekilerin yargılanmasına başlandı. Istanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki 71 sanıklı duruşmaya, Sedat Peker, kar- deşleri Vedat ve Atilla Peker'in de aralarında bulunduğu 26 tutuklu sanık getirildi. Hiçbir zaman şiddetle ilgili planlar yapmadığını ileri süren Peker, "Son senelerde yaşadığım du- rumlardan dolayı, kısmen şizofren, kısmen paranoyak ruh halindeyim" dedi. Aralarında Vedat Peker'in de bulunduğu 17 sanık tahliye edilirken diğerlerinin tutukluluk halinin de- vamına karar verilerek duruşma ertelendi. (HİLAL KÖSE) nük çalışmalar yapılmakta- dır" dedi. İnsan Hakları Komisyonu Güler'den bilgi aldı TBMM insan Haklannı tnce- leme Komisyonu üyelerinden oluşan heyet, gösterilere polisin sert müdahalesiyle ilgili olarak Istanbul Valisi Muammer Gü- ler'den bilgi aldı. İnsan Haklan Derneği (IHD) de Dünya Emek- çi Kadınlar Günü nedeniyle ya- yımladığı özel bültende, tecavüz suçlannda fiziksel raporun yanı sıra psikolojik raporun da göz önüne alınmasını istedi. TÜSİAD 'ŞİDDETİ' KINADI Erdoğan: Işlerini yapsınlar I Baştarafı 1. Sayfada lilerin cezalandırılması yönünde gerekli mekanizmaların etkin şe- kilde işletilmesi için siyasi irade- nin ortaya konması gerektiği be- lirtildi. Açıklamada "Bizde, ce- zalandırma bir yana, bu vahim olayların sorumlularına sahip çıkılmaktadır. Nitekim, bu olay- da da ilgili mercilerin kaıtıu- oyuna yaptığı açıklamalar, ma- alesef sorunılulara sahip çıkar mahiyettedir" denildi. TÜSlAD'ın açıklamasını ak- şam saatlerinde lspanya dönüşün- de düzenlediği basın toplantısın- da yanıtlayan Erdoğan ise "Bana göre TÜStAD kendi sorumlu- luk alanı içerisinde kalırsa isa- betli olur. Siyasetçiler zaten or- taya çıkmak suretiyle yüklen- dikleri mesuliyetin farkındadır. Herkes kendi sorumluluğunun farkında olursa, bu yeterlidir" dedi."Emniyet güçlerinin yaptı- ğı yanlışların araştırılması" için Içişleri Bakanlığı'na gerekli tali- matın verildiğini söyleyen Erdo- ğan "olayın medya tarafından ısıtıldığını" savundu. Fransa 'nınAnkara Büyükelçisi de sert müdahaleyi eleştirdi ' Türk polisi eğitimsiz 9 İSKENDERUN (Cumhuriyet) - Fransa'nın Ankara Büyükelçisi Paul Poudade, İstanbul'da polisin kadınlara yönelik sert müdahale- sini eleştirerek "Bu olay gösterdi ki polis üstün bir eğitime sahip değil. Göstericiler dövmeden, başka şekilde dıudııııılabiliıdi. Dövülen insanların kadın ya da erkek olması da fark etmez. Çün- kü, insan haklarında kadın veya erkek söz konusu değildir" dedi. Hatay gezisi sırasında lskende- run Belediye Başkanı Mete As- lan'ı da ziyaret eden Fransa'nın Ankara Büyükelçisi Paul Poudade, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Poudade, tstanbul polisinin kadın- lara yönelik sert müdahalesini de eleştirerek şunları söyledi: "Olay Türkiye'de görev yapan polisin eğitimsizliğini bir kez daha ser- giledi. İzin verilmemiş bir yiirü- yüşe katılan insanları dövmek şart değil. Bu insanlar başka şe- kilde durdurulabilirdi. Polisin iyi bir eğitim alnıası gerekiyor." AB'nin,Türkiye'nin Ermeni ko- nusuna bakışı ile Avrupa Birliği uyum ilişkilerindeki yaklaşımları- nı sıcak bulmadığını da belirten Paul Poudade, "Saym Tayyip Er- doğan'ın dediği gibi' Şimdi, artık tüm kartlar Türkiye'nin elinde'. Türkiye bu kartları iyi oynamak zorundadır" diye konuştu. MESELA DEDİK ERDALATABEK Pilakiyi neyapmalı? • BaştarafıArka Sayfada miz "arnavutkaldırı- mı" neden bu adı almış? Biz bilmiyorıız da bilen var mı ki? Her gün aya- ğımızı yerden kesen bu kaldırımlar aklımıza Ar- navutların ne yararlı, ne doğru olduğunu sokup durmuyor mu? Aslında Arnavutlar da çok ya- rarlı, çok doğru, çok dost canlısı insanlardır, ama bunun böyle kilo- metreler boyunca sürüp gitmesi ya milli benliği- mizi zayıflatırsa? Üstü- ne üstlük bir de çok se- vilen kırmızı bibere "arnavutbiberi" den- memiş mi? Arnavut kal- dırımında güvenle yürü, arnavutbiberini de ye- meklerine koy, oh ne âlâ. Sanki Arnavutluk'ta ya- şıyoruz. Peki, bakalım Arnavutluk'ta kaldırım- lara "türkkaldırımı" dıyorlar mı acaba? Hiç sanmıyoruz ya, böyley- se bir derece. Değilse biz hakkımızı korumalı- yız. Hemen bu adlar de- ğiştırilmeli. Daha çok işimiz var ya... 75 u iş öyle böyle bite- İJ cek gibi görünmü- yor. "Çerkeztavuğu"nu ne yapalım şimdi? "Lazböreği var", daha taradık mı neler çıka- cak? Rumlardan gelmiş yemek çeşitleri var, Arap mutfağının yemekleri var, mezeleri var. Türk müziğini ele aldınız mı ışimiz daha zor. Kürdili- hicazkâr faslı var, ace- maşiran var, bilmiyorum ne olacak, neler yapabi- leceğiz? Acaba kendimi- zi koruyalım derken yüzyılların birikimini heba mı edeceğiz yoksa? Papazeriğini ne yapaca- ğız? Papazeriği de var, caneriği de var, çakaleri- ği de var. Hepsi yıllar bo- yunca yan yana yetişmiş, yan yana büyünıüş. Böy- İe iç içe girmiş kültürle- rı zenginlik olarak kabul etmediğimiz zaman bu işlerin içinden nasıl çı- kacağız? Bu memlekete bir Me- sela Dedik gerçekten de yetmiyor. Sahte rakıya sıra bile gelmedi. MEHMET AKİF'U MESAJ Arınç kurtuluşu Islama bağladı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Başkanı Bülent Arınç, Türkiye'nin Kurtuluş Mücadelesi'ni islama sanlarak kazandığım sa- vundu. Arınç, İstiklal Marşı'nın TBMM'de kabul edilişinin 84. yıldönümü dolayısıyla Meclis'te düzenlenen törende yaptığı konuşmada, Meh- met Akif Ersoy'un, birbirinden çok farklı de- virleri yaşadığım, büyük sosyal, siyasi, ekono- mik sarsıntılara, çalkantılara, çöküşlere ve ye- niden kuruluşlara, önemli değişim ve dönü- şümlere şahit olduğunu ifade etti. Annç, şun- lan söyledi: "Mehmet Akif, hayal ile alışve- rişi kesen, her ne demişse görüp de söyle- yen, hakikatin peşinde koşan, toplumdaki bütün sosyal, siyasi, ekonomik olayları ger- çekçilikle anlatan ve bunlara çözüm yolla- rı arayan ve üreten; kurtuluşumuzun ancak İslamın dupduru yaşandığı Asrı Saadet'e dönmekle ve İslamı asrımızın şartları için- de yeniden yorumlanıakla olacağını vurgu- layan ve bunu, 'Asnn idrakine söyletmeliyiz İslamı' diye formüle eden büyük bir şairdi." GUNDEM MUSTAFA BALBAY I Baştarafı 1. Sayfada ye inmesini ve yayılmasını önlemek, bu coğrafya- da dini öne çıkarıp, Amerika'yla iyi ilişkilere sahip ülkeler oluşturmaktı. Afganistan'ın yakın geçmişini bu projenin orta- sına oturtabiliriz. Bugün bu projenin varlık nedeni ortadan kalktı gibi görünüyor ama, Bush yönetiminin uygula- maları projede hafif bir renk değişikliğine gidildi- ğini, uygulamanın sürdüğünü gösteriyor. Yeşil bir koyu geldi, açıyorlar... llımlı Islam pro- jesi yeşilin hafif soldurulmasından başka bir şey değil. Oysa din gibi insan yaşamında çok önemli yeri olan bir olgunun rengini belirlemek o kadar da kolay değildir. Açık yeşil sanırsınız, bir bakarsınız koyulaşıvermiş. ••• Türkiye bu projede nereye oturuyor? Çakışma noktalarına... Hem NATO üyesi hem BOP'un hedef bölgesi olan tek ülke, Türkiye. Hem AB'nin "yanı başımda tutmak istiyorum" dediği hem de ABD'nin "merkez üssüm" demek istediği tek ülke, yine Türkiye. Sayısını arttırabileceğimiz bu tür çakışmalar, proje çatışmalarını da beraberinde getiriyor. Bush yönetiminin Türkiye için öngördüğü "mer- kez üs" kendisi açısından çok yaşamsal bir kav- ram. Bu yüzden kesinlikle vazgeçmek istemiyor. Türkiye'nin bunun gereklerini yerine getirmesi için heryöntemi deniyor. ABD'nin Erdoğan hüküme- tini sıkıştırmasının başlıca nedeni bu. Yoksa AB- D'nin ille de sevilmek diye bir tutkusu yok. Napolyon'un askerlerine söylediği, "Beni sev- meniz gerekmez, benim için ölün yeter" sözü Bush yönetimi için de geçerli. Şöyle bir ekle: "Beni sevmeniz gerekmez, benim için ölün ve dediğim her şeyiyapan bir kuşak yetiştirin yeter!" Bu anlamda, Amerikanca düşünen yeni kuşak- lara "Bushak" desek yeridir. Tabii "Bush" ve "AK" sözcüklerinin yan yana gelmesi akla her türlü çağnşımı getirebilir ama, bi- zim kuşak sözcüğünü güncel uluslararası politi- kaya uyarlamaktan başka bir niyetimiz yok. ••• ABD'nin özel laboratuvarlarda özenle aradığı doz şu: Bushak sözcüğünün başına yerleştirilen "yeşil" rengin tonu. Suudi Arabistan'daki koyu geliyor. Mısır'daki Nil suyuna bulanmış alacalıkta. Iran'daki türbe yeşi- li, hiç olmaz. Iraktakine kan değdi. Türkiye'deki fena değil ama, renk tonunu bir sü- re daha kontrolde tutmak gerek. Nasıl bir yeşil? Hah buldum! Petrol yeşili olsun. Hem başka renkleri de çağ- rıştırıyor. Biraz ışığa tutunca rengi değişik gibi de görünüyor... Evet evet petrol yeşili... Ha Bushaklar! ankcum < cumhuriyet.com.tr 78'lilerin kampanyası sürüyor • İstanbul Haber Servisi - 78'liler Vakfı Girişi- mi'nin anayasanın geçici 15. maddesinin kaldınlma- sı için başlattığı kampanya sürüyor. Kampanyaya ül- ke genelindeki tüm aydın, demokrat, sanatçı ve gaze- teciler destek veriyor. Girişim adına yapılan yazılı açıklamada, bugün saat 16.00'da Muammer Karaca Tiyatrosu'nda bir araya gelecek ilerici, aydın, de- mokrat, sanatçı, gazeteci ve 12 Eylül mağdurlan kampanyayı değerlendirecek. Çocuk deneyine sınırlama • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP Trab- zon Milletvekili Cevdet Erdöl, çocuklarda bilimsel deney yapılmasını koşullara bağlayan ve çocuğunu cinsiyetinden dolayı düşürtenlere ceza verilmesi için yasa teklifi sundu. Yasa teklifinde başkalarından el- de edilmiş üreme hücrelerini ya da embriyoları nak- letmek üzere bir çocuğun soybağını değiştiren, gizle- yen ya da karışmasına neden olan, tıbbi zorunluluk- lar dışında istenilen cinsiyette çocuk sahibi olunma- sına yönelik müdahalelerde bulunan ya da bir kadı- nın çocuğunu sırf cinsiyetten dolayı düşürtenlerin ce- zalandırılması öngörülüyor. Gündüz külahlı gece silahlı • NEW YORK (AA) - New York polis örgütünün emekli olan iki polisin, gündüzleri polis detektifi, geceleri ise bir yeraltı örgütü adına kiralık katil ola- rak çalıştığı ortaya çıktı. Louis Eppolito (56) ve Stephen Caracappa (63) isimli polislerin para karşılı- ğında rakip örgütlerden 8 kişinin öldürülmesine yar- dımcı olduğu ve 10 yıl boyunca çalıştıkları örgüte bazı gizli bilgiler sağladığı ileri sürüldü. Bu arada ki- ralık katil olarak çalışan polislerden Eppolito'nun, "Good Fellas", "State ofGrace", "Predator 2", "Svvitch", "Company Business", "Ruby", "Mad Dog and Glory", "Hand Gun", "Bullets over Broad- way", "Lost Highway", "The Game of Life" gibi filmlerde küçük roller aldığı da bildirildi. Hacim Kamoy öldil • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ASELSAN Elektronik Sanayii ve Ticaret AŞ'nin kurucusu ve ilk genel müdürü Hacim Kamoy (84) yaşamını yitirdi. Kamoy, TSK'nin eksikliklerini karşılamak ve dışa bağımlılığını azaltmak amacıyla, Kara Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı'nın öncülüğünde, 1976 yılında ASELSAN'ın kuruluşunda önemli rol oynamıştı. SHP'nin acı günü • ZONGULDAK (AA) - SHP Zonguldak II Baş- kanı ve Zonguldak Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Mücahit Demiröz, geçirdiği rahatsızhk sonucu yaşamını yitirdi. Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde tedavi gördüğü sırada hayatını kaybeden Demiröz'ün (54) cenazesi, bugün Acılık Camisi'nde kılınacak cenaze namazından sonra Asrı Mezarlık'ta defiıedilecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle