23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 MART 2005 SALI CUMHURİYET SAYFA 17 s U AB'ye bahk g uyduramaııuşız... a Alık verelitn! D E N İ Z S O M İsmailSosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Miidiir Vekili İsmail Barış, eğer eski Gölcük Belediye Başkanı ise okul yıllarından bir arkadaşı anlatıyor: "Mustafa Kemal Barış adında bir arkadaşımız vardı. 1980'liyıllarda Almanya'da vaizlik yaparken Mustafa Kemal adını mahkeme kararıyla Ismail'e çevirmişti." Müzakereci Lami Teksöz: 1 "Avrupa Birliği için baş müzakereci olarak adı geçen Yaşar Yakış, Avrupa Birliği gözünde Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Kıbrts'ta işgalci güç sayılabileceğini söyleyen eski Dışişleri Bakanı değil mi?" Gerekçe Akif Kökçe: "SEKA işçilerinden sonra fabrikaları satılacak olan Tekel işçileri de fabrikalarını terk etmiyor. Valla aynı gerekçe ile sade vatandaş da yurtdışına çıkmıyor!" Elektronlk posta: denizsom@cumhuriyet.com.tr ürriyet gazetesinin çağdaş ve demokrat ya- zarı BekirCoşkun'un köşesinde Kuran'dan alıntılarla hazırlanmış ve mahkemeden onay- lanmış birtekzip metni yayımlanırken Hürri- yet gazetesinin Islamcı yazarlarından Ahmet Hakan başka telden çalıyor: "Televizyonlarda türbanlı kadınlara sadece ucuz va- roş eğlencelerinde ve 'Kadının Sesi' tarzı programlar- da rastlıyoruz. Eğitimli türbanlı kadınlara ise ne yazık ki ekranlar kapalı. Tam buna alışmıştık ki geçenlerde bu konuda ezber bozan bir gelişme oldu. Kenan Işık'ın sunduğu, Kanal D'de yayınlanan 'Kasa' adlı programda yarışmacılar arasında türbanlı bir kadın da yer aldı. Türban sorununun ancak normalleşmeyle çözülebileceğini söylüyoruz ya, bana göre işte bu o- lay 'normalleşme'ye katkıdır. 'Kasa'yı kutluyorum." Böylece 'normalleşme'nin ne anlama geldiğini öğ- renmiş oluyoruz. Normalleşme, kamu-özel ayrımı olmaksızın günlük www.denlzsom.com Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97 - AB, hükümetten hızlanmasını istemiş... "Hızlandırılmıs trenle mi!" Normalleşmeyaşamda türbana yer açılması demektir. Bu amaçla yıllardır, kurbağanın tastaki suyun kay- natılarak haşlanması yöntemi uygulanıyor. Televizyonlardaki yarışma programlarının da bu amaçla kullanılmasını yadırgamamak gerekiyor. Ne- rede bir gedik bulurlarsa oraya sızmakta gecikmiyor- lar. Ancak Islamcı yazar Ahmet'in gözünden kaçmış olmalı; "türbanlı kadın" figürü daha önce yine Kanal D'de, yine Kenan Işık'ın sunduğu "Kim 500 Milyar Is- ter" yarışmasında da kullanılmıştı! Fakat, "bilgi" yarışmalarında türbanlı kadınların kul- lanılması önemli bir unsur olsa da o kadar önemli de- ğil. Çünkü, bu alanda başka bir "taktik" kullanılıyor. Sorularda "Islam tarihi"nden "Islam şeriatı"na kadar geniş bir yelpazede dıni sorular giderek ağırlık kaza- nıyor. Ulusal Kurtuluş Savaşı Tarihi'ni, cumhuriyet dev- rimlerini, cumhuriyetin temel ilkelerini, ulusal egemen- liği, tam bağımsızlığı, herhalde herkes bildiği için ya- rışmacılara bu konularda pek soru sorulmuyor. Siyasi çizgisi "aşure"yi andıran holding medyası, "normalleşme" konusunda elinden geleni yapıyor. A- ma arada küçük "kaza"lardaolmuyor değil. Yine Hür- riyet'in Pazar ekinde bir "türban magazini" nedeniy- le Istanbul Üniversitesi'nden Prof. Dr. Fatmagül Berktay'ın görüşleri yer alıyor: "1994 yılında Izlenim dergisinden iki genç türbanlı arkadaş geldi konuşmaya. Röportajın sonunda 'Ben sizin türban takmanızı savunuyorum ama günün bi- rinde Türkiye'de Islami bir yönetim olursa sizler bizim türban takmama hakkımızı savunacak mısınız' diye sordum, cevap vermediler. Üstelik bu soruyu da çı- kardılar. Halbuki işin özü buydu." O günleri geçtik; şimdi normalleşmedeyiz! SESSİZ SEDASIZ (!) &£S/M SEJ33JSI AUMET BEV ME/4MET BEY GE&GM TAYY/P Turizm sezonu turist ölümlerine gebe Bu hükümet, alkollü içki satışını res- men yasaklayamasa da vergilerle oyna- yıp zam yaparak ıçkileri, yanına yaklaşı- lamaz duruma getiriyor. Biradan rakıya, tüm içkilerin fiyatları giderek daha çok el yakıyor. ÖTV'deki son artışla içkiie- re yüzde 20 zam yapıldı. Tek haneli enflasyon hesabında yüzde 20 artış J çok büyükbiroran... Ancak bu konu halkın sorunu olmaktan çıktı; turizm sektörünün başınadertoldu. Türkiye Otelciler Birliği Başkan Yardım- cısı ve Alanya Turistik Işletmeciler Derne- ği Başkanı Müfit Kaptanoğlu, her şey dahil sistemi ile çalışan turistik tesislerin yüzde 20'lik içki zammından etkılendiği- nı söylüyor. Fiyatlar belirlenirken böylesı- ne yüksek oranda bir zammın öngörül- mediğini belirten Kaptanoğlu şöylediyor: "Her şey dahilde, bir kişinin günlük yerli içki maliyeti 2 Euro'dur. Ortalama 10 gün kalan birturistin toplam 20 Euro'luk içki tüketiminde yüzde 20 artış, işletme- ciyi 4 Euro zarara sokacaktır. 4 Euro, her şey dahil sistemindeki dengeleri altüst edecek bir miktardır. Çünkü, çevremiz- deki ülkeler yüzde 6'lık KDV ile çalışır- ken biz KDV'de yüzde 18 oranıyla re- kabet etmeye çalışıyoruz. Bu durum- da bazı turistik tesisler, kaçınılmaz ola- rak kaçak içkiye yönelecektir. Kaçak iç- ki ise körlüğe ve ölümlere neden olmak- tadır. Bu durum, turizmimizi çok tehlike- li biryöneçekecektir. Hükümetinturizm- cilere ÖTV ile getirdiği yükü turizmde KDV oranlarını düşürerek dengelemesi gerekmektedir." Yüksek Yerilim Hattı Bush'un emrinden çıkmayan AB de ABD'ye yeni bir eyalet olarak katılsın! erdincutku << yahoo.com Saatli Bomba TÜRKKAYA ATAÖV Siyasette armağan saatli bir bombadır. lcazetli Başbakan RTE'nin, zaman zaman kalen- der görünümüne karşın bunu kestirememesi şaşırtıcıdır. Ro- malı ozanların en büyüğü Ver- gilius'un kulaklara küpe bir di- zesi var: "Ben armağan veren Grek'lerden korkarım!" Atala- rımız da ne demiş: "Kaz bek- lenen yerden tavuk esirgen- mez!" Armağanı verenin sev- gi belirtisiyle yarar beklentisi arasındaki ince çizginin ne za- man aşılacağı belli olmaz. Bir- kaç bin doları cebine koyaca- ğına aynı değerde bir armağa- nı boynuna asmayı yeğler. Ar- mağan dediğin, aile ve yakın dost çevresinde, karşılıksız ve eşit olmak zorundadır. Ama yalnız iktidardakine, üstelik değerli taşlarla bezenmiş takı- nın amacı ne ola ki? Siyaset- ten elini eteğini çekmiş birine aynı ilgi görülmüş şey mi? Ki- mi tanışlarım, eski iki büklüm- lerin sonra selamı esirgedikle- rini burkularak söylemişlerdir. Nedeni, ilgi odağının iktidarın kendi oluşudur. Bazı ülkelerde milletvekille- rinin bile armağan alması, da- ha doğrusu birkaç kuruşun üstünde değere sahip bir ar- mağan alması yasaktır. Tanı- dığım yabancı bir parlamente- re Londra'da basılan kitabım- dan bir tane postalamıştım. Sakladığım teşekkür mektu- bunda "armağan kabul etmek yasak olduğundan meclis ki- taplığına verdiğini, oradan alıp okuyacağını" yazıyordu. Bu duyarlılık, alanı da, vereni de yaralamış olan geçmiş skan- dalların öğretisi sonucudur. Kişilerin çalışmalarını değer- lendirme anlamında bir çeşit kazandıkları madalya ve aka- demik rütbe gibi ödüller kuş- kusuz onlara ait sayılmalıdır. Ama mücevher, masum sınıf- lamasına girmez. Bir ressamın ya da heykelcinin yapıtı bile. Bedri Rahmi anlatmıştı: 1940'larda eşi Eren'le ilk An- kara sergilerini açtıklarında hiç tablo satılmamış, kendini her şeyden sorumlu tutmaya alış- mış Cumhuriyet kurucuları ku- şağının o zamanki Cumhur- başkanı Ismet Inönü, yurtta- şın parayla resim almayacağı- nı bildiğinden, 50 liralık en pa- halı resim için yaveriyle 500 li- ra yollamış, bu tutar tüm çer- çeve, bilet, otel ve yiyecek har- camalarını karşılamıştı. Sanat- çı sıradan yurttaşayapıt arma- ğan etmek isteyebilir, ama devlet büyüğüne verdiğinin görülecek yere konmasından yanadır. Bir başbakan eşinin, değerli takıyı kocasının alkış- lanması sanması çocukçadır. Geri verilse bile, yurttaşın ka- fasında bir kuşku kalır. Barbary Olson adlı Ameri- kalı yazar: "Son Günler" baş- lıklı kitabında eski Başkan Bill Clinton'ın eşi Hillary'nin aldı- ğı armağanların bir listesini ve- riyor. Hillary ise "Tarih Yazar- ken" adlı ana kitabında bun- lara hiç değinmemekte. Yani, saklıyor. Ancak, armağanların oluşturduğu saatli bomba De- mokrat listeden adaylık olası- lığı çok yüksek olan Hillary'nin katılması beklenen 2008 se- çim kampanyalarında mutla- ka patlayacak ve belki de Be- yaz Saray'a girmesini engelle- yecek. Bir iki bıçkın gazeteci- nin bu armağanlar konusuna, öteki yolsuzluk olayları gibi eğileceklerine kesin gözüyle bakılabilir. Hiç gereği olmayan bu açgözlülük kendi kalesine gol atmaktır. Futboldan iyi an- layan RTE de, eşiyle bir olup durup dururken kendi kalesi- ne bir şut çekmiş, topu fileler- den çıkarmaya çalışmaktadır. Hillary Clinton doğrudan Beyaz Saray'a armağan edi- len mobilyaları ve tabloları da resmi konutun önüne son gün koca bir kamyon çektirip Chappaqua'daki yeni özel ev- lerine götürmüş, ama esen ka- sırga sonucu yerine geri yolla- mıştı. Inşallahbizdededönem sonunda, devlet konutları önüne TIR'lar çekilmez! Bu konumdakilere verilenler kü- tüğe geçilir ve devlette kalır. ÇÎZGİLİK KÂMİLMÂSARACl kamilmasaraciiı mynet.com HARBl SEMİH POROY semihporoybı yahoo.com OTOBÜSTEKİLER KEMAL VROKNÇ k urgencifi yahoo.com *k. fcrök HAYAT EPİK TtYATROSU MUSTAFA BIWÎN BUSÜN SEKA DİRENİŞİNİN 41. eÜNÜ.. (41 KERE MAAŞALLAH) hayatepik M mynet.com VEFAT HÜRRİYET KAYGUSUZ 1953 -... Yoldaşımız Devrimci Eğitimci Hürriyet Kaygusuz'u yitirdik. Anısı mücadelemize örnek olsun. Samsun'dan Ailesi ve Arkadaşlan SEKAMINALEYKUAAL ALEYKÜMSEKA! TARİHTE BUGUJN MÜMTAZARIKAN 1 Mart www. mumtaz-arikan. eom URLASULHHUKUK MAHKEMESİ'NDEN l;sas No: 2003/276 Davacı Aynur Ai'acan vekili tarafından davalılar Serap Alacan vs aleylıınc Mahkememı/e açılan I7ale-ı şiiyu davasının yapılan açık yargı- laması sırasında verılen ara kararı gereğınce; Davacı vekili 02.1 2004 ta- rıhlı duruşmaya habcrdar olduğu halde gclmcmiü dosya bu tarihte ı^lcnı- den kaldırılmış, davacı vekili 01 12.2004 tarıhlı dılckçesiylc davanın yc- nilenmesını üılep etnıış olup yenıleme dılckı;esınin davalı Serap Afacan'a ılanen tcblıgat yapılmasuıa karar verilmı^ olup davalı Serap Afacan'ın duru^manın yapılacağı 05.04 2005 saat 10.00'da Mahkememı/.de ha/ır buluumaları vcya kendılerını bir vekıl ile temsıl ettırmelerı aksı takdırde davanın yokluklarında görüleceği ve karar verıleceğı yenilemc dilekçesı ile dııru^ma gününü bıldırır tebligal yerıııe gcçerli olmak üzere ılanen teblığ olunur. 14 02.2005 Basın: 8290 AVUSTURM'DAN BİRİ)I$AVURUMCU"RESSAM.. İB86'DA 8UGUM,ÜAILÜ AVUSTURYAURESSAM OSKARKOKOSCU/04 (KOKOŞKA OKUNUR) ŞİMDİ ÇEKOSLOVAKVA SiNlgl İÇİNDE KALAN FOCHLARN'M DOSPU. OÜESOEN AKAPBMİSİ'NDE OKUJMASINA HAR- ŞffJ, AKAOEMİK KUKfiUAm ĞLEIUBDEN,XX. YÜZ- YIL BAŞLA&NDA FrttSrNİ eÖSTÇRAISYE KDYU- LAN "t>IŞAVUKUMCLtLUKn (£KPf>ESYONlSM) ADLI SANAT AKfMlNA f&TlLACAtirt. t.PÜNyA SAVAŞIMIN YA&UİŞTİGI, İNSAMLARfN GÜYEN- SİZLİK VE KARAtoSARLIK İçJfJPE OLDL/JOAB YILLARPA, YENİ OKTAYA <O/V/tA/ PSİKANAÜZ GÖ&ÜŞLER/NPEN Oe ETKİLENEN KOKOSCHKA, CANLI RENKLER KULtAMARAK VE rO&JLMA- CAN DESEN ÇlZEIS£/< ÇDK SAYIDA YAPir MEYOANA 6ETİREC£KrifZ. SOLPA "KEDILİ Af/KLAg"' ÇALIŞMASINDAK)', SA&M ZSHDl POKTKESİNPEN KOPYALAR., BAKIRKÖY 4. SULH HUKUK MAHKEMESİ HÂKİMLİĞİ'NDEN Esas No: 2004/1368 Karar No: 2005/34 Istanbul, Bahçelievler, Cumhuriyet Mah. Cilt 12, Hane 191 'de kayıtlı bulunan Alı ve Melek'ten olnıa 12.3. 1932 d.lu Rıza Yıldırım'a aynı yerde nüfusa kayıtlı bulunan eşi Veli ve Hadice'den olnıa 1942 d.lu Selvi Yıldınm vasi olarak tayin edilmiştir. llan olunur. Basın: 3396 GÖRÜŞ BEDRI BAYKAM Son Yüzyılın En Meşhur İnsanı Beni Niye Aradı? Kimi yazar-çalartakımı mensupları gibi ömrümü "name dropping" (isim serpiştirme) ile geçirip "Dün Londra'da Alvin'le yemekyiyorduk, Henry Kissingerarac//"vs. diyehavaatarakgeçinenler- den değilim. Ama üç hafta önce yaşadığım olayı size aktarmaya mecburum. Pazartesi, 7 Şubat günü, akşamüstü 19.00'da ev telefonum çaldı. "Ben Mr, Muhammed M'nin makamından yardımcısı Bayan Deborah, Bedri Baykam'ıaram/şWc", "Benimbuyrun", "BedriBey sizi Mr. Muhammed Ali'ye bağlıyorum müsaitse- niz", "Tabii lütfen". Hayatımın en duygulu anlarından birini size ak- tarmadan öncefilmi geri sarmalıyım. Muhammed Ali'nin kızı Hana Yasmeen ile beraberyazdığı "Bir Kelebek Ruhu" (The Soul of a Butterfly) isimli ki- tabı dört-beş günde okudum. Bu süreçte 7-8 ke- re kendimi tutamayarak ağladım, Paris-Londra- Manş arasında trende içim kâh burkularak, kâh al- tüst olarak... Bu uzun bir biyografi değil. 220 say- falık, yaşantı ve deneyimlerin süzülmüş bir içsel fel- sefe kitabı... Okurken kayıtsız kalamayacağınız bir hayat dersi. Türkiye'ye döndüm ve hemen Mu- hammed Ali'ye bir ileti gönderdim. Bir buçuk say- falık, bende çocukluğumdan beri bıraktığı izleri to- parlayan, ona olan saygımı ve kitabının büyük de- rinliğini aktaran, çok kısaca kim olduğumu anla- tan bir sade "hayran" mektubu... Sonuna da her iletişim bilgimi ekleyerekyolladım. İşte Ali'nin asis- tanı beni aradığında o iletiyi yollayalı henüz 4 gün bile olmamıştı. Ben ise ilginç bir şekilde o telefo- nun çalacağını bilerek yaşıyordum son 3 gündür. Bakın niye: Evet, ben de duygulu bir metin yolla- mıştım 20. yüzyılın en ünlü sporcusuna. Ama esas gerekçe, onun gençliğindeki bir anekdotta gizliy- di. Muhammed AN, kendi gençliğinde henüz adı "Cassius C/ay"ken ve 1960 Roma Olimpiyatla- rı'na gitmeye hazırlanırken o günlerde dünyanın en büyük boksörü olarak görülen Sugar Ray Robin- son'un Harlem'deki gece kulübüne gidiyor ve önünde saatlerce bekliyor... Sırf bir imza alıp ona olan hayranlığını ifade etmek için. Gece saat 10.00'a doğru Sugar Ray geldiğinde Clay tüm ce- saretini toplayıp onun önüne çıkıyor ve dünya şam- piyonu olmayolunda ilerlediğini, kendisi için onun bile kahraman olduğunu heyecanla anlatmaya ça- lışıyor. Sugar Ray ise iki saniyede sırtını sıvazlayıp Sonradan aslanım, şimdi çok meşgulüm" diye- rek içeri giriyor. İşte o gün orada Muhammed Ali kendine bir söz veriyor: ömür boyu hiçbir hayra- nını geri çevirmeme, her birinin elini sıkma, hepsi- ne imza verme sözü bu. "Bana gözlerini yukarıya çevirerek bakan hiçbir insanı küçük görmeme ka- rarlılığıydı bu" diyor Muhammed Ali ve bunu uy- guluyor zamanı ve nefesi yettiğince... İşte bu gü- zel tavrıyla, dünyada Vietnam Savaşı'na ilk karşı çıkan büyük isimlerden biri olan Ali, büyük haksız- lıkla dünya şampiyonu sıfatı elinden alındığında datüm dünyada "halkın ve gönüllerin şampiyo- nu" olarak kalmayı başarıyor. Yardımcısı telefonu bağladı. Geçirdiği parkinson rahatsızlığı yüzünden Ali rahat konuşamıyordu hiç. Ama büyük birgayretgösterdi. Her zamanki açık- lığı ve büyüklüğünü, sade birkaç kelimeyle ortaya koydu. Ben bu büyük jestinden ötürü ona uzun uzun teşekkür ettim. Karşımda her şeyden önce bir ikon ve canlı tarih olmanın ötesinde, herkese sevgi, dayanışma ve mütevazılık dersi veren bir "insan" vardı. Küçük beyinli, koca burunlu kimile- rine bir ders olarak duyuruyorum. e-mail: bedbay(« tnn.net - Faks: 0212 227 34 65 B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN SOLDANSAĞA: 1/ Kır yaşan- tısı üzerine yazılmış şiir. 2 2/ Yürümek 3 için yapılan ayak atışlan- nın her biri... 5 Kısa bacaklı bir köpek cin- si. 3/ Deriden sızan sıvı... Postu değerli 9 bir hayvan. 4/ Tanrı buyruklarını yerine getirme... Bir soru eki. 5/ Gelinin 2 başından saçılan ci- çek, şeker, para gibi şeyler... Tecrübeli, 5 usta. 6/ " — söyletir 6 en yanık türküleri / Ay buluta girdiği ge- 8 celerde" (C.S. Ta- 9 1 2 3 4 tarlarancı)... Ispanyolların sevinç ünlemi. arasındaki sınır... Uzaklaşmak, ara açılmak. 8/ Kadınların saçlarını tutturmak için kullandıkları toka. 9/ Pasta hamuru... Buz üstünde kaymak için kullanılan ayakkabı. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Derin denizleri araştırmak amacıyla yapılmış iki kişilik sualtı aracı. 2/Edipler, yazarlar... Du- var içinde bırakılmış oyuk bölüm. 3/ Istavrit ba- hğınınküçüğü... Eski dildeyüz, çehre. 4/Kemik- lerin yuvarlak ucu... Ergime durumundaki ma- denlerin yüzeyinde toplanan madde; cüruf. 5/Tav- lada "üç" sayısı... Çok bükümlü iplikle dokun- muş bir tür ince kumaş. 6/Barmdırma... "Musta- fa — " : Ressamımız. 7/Şamanizm'in din adam- lannaverilenad... Kuyrukluyıldız. 8/Trabzon'da- ki "Meryemana ManastırT'na verilen bir başka ad. 9/Asker... "însanbir — misali / Seni eken bi- çerbirgün" (Karacaoğlan). Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin yayınladığı günlük sivil toplum gazetesi BİZİM GAZETE tarafsız haberleri, ilginç röportajları, araştırmaları, köşe yazıları ve ülke sorunlarmı yansıtan raporlarıyla 10 yıldır okurlarıyla el ele... 7e/: 02125119494- Abone: 021251383 00
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle